Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Gitar gövdesindebam-
başka bir müzik aleti
Avustralya'daki Misa firması dijital birgitar üret-
ti. Gitarın gövdesindeki dokunmatik ekran müzis-
yenlere daha fazla olanaklar sunuyor. Sapta da tel
yerine tuşlar var. Misa dijital gitar ne bildik akus-
tik gitarın ne de elektrogitann yerinialacak. Misa'nın
internetsitesindeki açıklamaya göre Misa tamamen
farklı bir enstrüman ve farklı bir müzik türü için üre-
tilmiş. Dokunmatik ekran üzerinde ses uzunluğu, ses
yüksekliği ve sınır frekansları gibi sentezleme pa-
rametreleri istenildiği gibi ayarlanabiliyor. Gitarses
üretmediği için bir MIDI çıkışına sahip. Yani gitar-
dan çıkacak olan ses sonuçta Misa'ya bağlanacak
aletlere göre değişiyor. Yazılım programı Open
Source olan dijital gitar Linux-Distrubition Gentoo
(Linux-Kernel2.631) ile çalışıyor. Misa bu nedenle
MIDI çıkışı dışında, bir SSH sunucusuna ulaşma ola-
nağı veren Ethernet bağlantısına da sahip. Bilgi için:
http://www.misadigital. com/
Enerji tüketimini
gösteriyor
Onzo Smart Energy kiti evdekitüm aletlehn elek-
trik tüketimiyle ilgili verile-
rini kablosuz olarak akra-
nında gösteriyor. Ayrıca
ten, ayrıntılı bilgiler, diğer
analizler ve öneriler su-
nan bir web portalına ak-
tarılabiliyor. Ürün şimdilik
sadece Ingiltere'de satılı-
yor. Bilgi için: http://www.onzo.co.uk/products/
Yolculuk için hoparlör
sistemi
Edifier fir-
_ m a s ı n ı n
MP330taşına-
bilir hoparlör
sistemi küre
biçiminde iki
hoparlör ve
alüminyum
gövde içindeki
silindir biçimli
Subwoofer'den oluşuyor. Subwoofer birimi duva-
ra asılabiliyor. 3,5 mm. uzunluğundaki kabloyla
hoparlör sistemi iPod veya diğer güncel MP3 çalı-
cılarına bağlanabiliyor. MP330'un yakında yaklaşık
olarak 100 dolardan satışa sunulması bekleniyor.
Bilgi için: http://www.edifier.com/eng2005/pro-
duct/s0006_00.htm
Sanal klavyeye, sanal
ekran
Dell firması, yeni bir projektör sisteminin kon-
septini geliştirdi. DellFroot yazı masasına sanal klav-
ye, duvara da bir
ekran yansıtıyor.
Fikir, Dell'in spon-
sorluğunda ger-
çekleştirilenbirya-
rışmaya katılan
Pauline Carlos'a
ait. Froot'un mor,
yeşil ve pembe
renklerde tasarla-
nan gövdesi biyo-
lojik olarak indir-
genebilen nişasta
bazlı polimerden
üretilmiş. Projektör gövdesinin bir tarafında DVD gi-
rişi, diğer yanında ise bağlantı girişleri bulunuyor.
Bilgi için: httpS/technabob.com/blog/2010/01/16/dell-
froot-concept-computer/
Anne karnında
müzik keyfi
Ritmo firması tarafından hamileler için üretilen
ses sistemi aynı anda anne adayına ve doğmamış
bebeğe müzik dinleme keyfi sunuyor. Alet iPod,
iPhone veya MP3 çalıcısına bağlanabiliyor ve an-
ne adayı için bir kulaklık ve karın üzerine bağlanan
hoparlörlü kuşaktan oluşuyor. Hoparlörlü kuşak an-
ne karnındaki bebeğin duyabileceği ses dalgaları
üretiyor. Fiyatı: 130dolar. Bilgi için: http://www.nu-
vo-group.com/productphp ?id=1
Büroda çiçek kokusu
USB Scent Flower markasıyla satışa sunulan
ürün, bürodaki havayı tazeliyor. Çiçek biçimindeki
alet sapındaki USB fişiyle bilgisayara bağlandıktan
sonra seçime göre okyanus tazaliği, papatya, ya-
semin veya lavanta kokusu salıyor. Üç kartuşla bir-
likte lOdolarasatılıyor. Bilgiiçin: http://www.usbi-
lower.com/
Nilgün Özbaşaran Dede
ZÖMRÖTTEN AKİSLER
A. M. Celal ŞengÖr
Geçenlerde Avusturya'da çıkan birkitabımda, Viyana havzasının
jeolojik karakteri hakkında verdiğim zengin literatür listesine ba-
karken, giderek zenginleşen bilimsel literatürün gelecekte bu tür
bibliyografya denemeleriniimkânsızlaştıracağını düşündüm.
Bilimsel Atıf Terbiyesi
Bazı konularda bu oldu bile. Buna mukabil bazı sınırlı alanlarda hSlâ çok
kapsamlı birliteratür listesi vermek mümkün. Mesela Gluya Moravcsik'in 1958 de
iki cilt olarak yayımlanan anıtsal eseri Byzantinoturcica'nın kaynak kısmındaki
eserlerin tarihleri on altıncı yüzyıl ile yirminci yüzyıl aralığında saçılırlar.
Literatürün zenginliği, yalnız onu tamamen kucaklamayı değil, bazı hallerde ona
ulaşabilmeyi bile imkânsız bir hale getirdi. Bu nedenle, modern bilimsel litera-
türde aranan, en son yayınlardan yazarın haberdar olup olmadığıdır. Ancak bu
«en son yayınları tarama» zorunluluğu, birbaşka sorunu da beraberinde getir-
di. Yazar, hem bu kaynakların çokluğu hem de eski kaynaktara ulaşmanın zorlu-
ğu karşısında eski kaynaklara ulaşma çabasından bile vazgeçti, giderek onlar-
dan habersiz bir duruma düştü.
Viyana havzasından bir örnekle devam edeyim. 1985 yılında meşhur
Massachssetts Teknik Üniversitesi(MIT)jeofizik profesörlerinden sevgiliarka-
daşım Leigh Royden birmakale yayımlayarak, Viyana havzasının bir yanal atım-
lı fay sistemi boyunca gelişmiş çek-ayır (pull-apart) denilen türden birhavza ol-
duğunu ortaya atmıştı. Bu «yeni» görüş haklı olarak çok beğenildi ve literatürde
Profesör Royden'in ismiyle anıldı. Ancak pek az insan artık, aynı tezin, sıkı bir
Nazi olduğu için Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra ismi unutturulmaya çalışılan
büyük jeolog Edvvin Hennig'in 1942 yılında yayımlanan «Geologie
Grossdeutschlands» (BüyükAlmanya'nın Jeolojisi) adlı eserinde ortaya atıldığını
ve 1958 yılında petroljeoloğu Hermann Stowasser"m Viyana Havzası ile ilgili ki-
tapçığmda bu fikrin detaylı olarak sunulup tartışıldığını hatırlar.
Bu gibi eserlerin hatırlanması önemli mi? Bu soruya hemen verHecek bir
cevap, eskiden yapılanlan tekrarlayarak zaman kaybetmemek için, evettir.
Ûstelik, eski düşünce tarzını bilmek, bizim bugün bildiklerimizin (veya bildiğimi-
zi sandıklarımızınj hangi düşünsel ve gözlemsel çerçevede oluştuklannı anla-
yabilmek açısından önemli olduğu gibi, bilim insanını zaman zaman bugünün
çerçevesinden çıkararak bir başka rasyonel çerçevede ona düşünme imkanı
vermesi ve belki yeni ilhamlar elde etmesine yardımcı olabilmesi bakımından da
büyük önem taşır. Goethe bir keresinde «ne bilirsek onu görebiliriz» demişti.
Ancak büyük dehâ sahibi insanlar daha önce hiç bilmedikleri şeylerle karşılaş-
tıkları zaman onları anlayabilirler. Demek ki ne kadar çok bilirsek, o kadar çok gö-
rebiliriz. Sevgili dostum ve hocam, yirminci yüzyılın en büyükjeoloğlarından olan
Profesör Kenneth J. Hsü, uzun yıllardır özellikle Anglo-Sakson ampirisist çev-
relerin jeoloji bölümlerinde tekrarlanagelen, en iyijeoloğun arazide yetiştiğite-
zine karşı bir keresinde «en iyijeolog kütüphanede yetişir» diyerek pek çok mes-
lektaşını epey şaşırtıp, bazılarını ise çok kızdırmıştı.
Halbuki Ken'in söylediği, Goethe'nin sözünü jeolojiye uyarlamaktan iba-
retti. Birjeolog ne kadar bilgiliyse, araziye çıktığında da o kadar çok şey görür.
Türkiye jeolojisinin otuzlu yıllardan beri sorunu, iyi kütüphaneleri olmayan ve
okuma geleneği edinmemiş hoca ve öğrencilerle dolu üniversitelerden çıkan
jeologlann, araziye çıktıkları zaman çok az bilgileri olduğu için çok az görebil-
meleri olmuştur. 0nun için Türkiye jeoloji l'ıteratürü bilgi açısından son derece
fakirdir ve ne yazık kizamanında gelişen bu kötü gelenek bugün de aynen sür-
mekte, jeolojiye meraklı öğrencisırfarazide dolaşarak iyibirjeolog olabileceğini
sanmaktadır. Sandığı aslında doğrudur, ama denemeye kalksa süresi iki yüzyılı
geçer. Jeoloji literatürünün amacı, bizden önce gelenlerin yıllar vererek edine-
bildikleri bilgilerini çok kısa zamanda öğrenebilmektir.
Bu nedenlejeolojik literatüre çok iyi hâkim olmak iyi birjeolog olabilmenin
ilk şartıdır. Bu hemen tüm bilim dalları için de geçerlidir. Peki bu şartlar altında
Viyana çek-ayır havzasından bahsederken kime atıf yapmak gerekir? Hennig'e
mi, Royden'a mı? Eğer Royden, Hennig ve Stowasser'in yorumlarına yeni birşey
kattıysa ona da atıf yapılmalıdır, zira yenilik getiren her esere atıf yapmak şart-
tır. Hayır, günümüz yazarı tekerleği aynen baştan keşfettiyse ona atıf yapmak
gerekmez. Ha bazen yeni eser, eskisinden de daha geri bir yorum getirmiş ola-
bilir. 0 zaman onu da sıralayarak, niçin eskisinden de geri bir düşünce aşama-
sını tekrar ettiğini okuyucuya anlatmakta yarar vardır.
Unutmayın: Atıfın tek gerçek maksadı, bilineni tekrarlamadan, okuyucu-
ya bilinen şeyleri nerede bulabileceğinihatırlatmaktan ibarettir. Atıfbir sırt sı-
vazlama veya terfi aracı değildir.
ı