23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 OCAK 2010 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Ressam Ener’ler Harbiye Askeri Müze’de, pazartesi akşamına kadar gezilebilecek anlamlı bir resim sergisi var. Ressam Güner Ener, babası Fahri Ener ile ablaları Belkıs Ener Kırıkoğlu ve Suna Ener Solakoğlu’nun resimleriyle birlikte, karma bir sergi açtı. Baba Fahri Ener, ilk asker ressamlarımızdan. Alman harita öğretmenlerinden resim yapmayı öğrendi, Harbiye’yi birincilikle bitirdi ve genç bir subay olarak Balkanlar’a gönderildi, arkasından Irak-Basra ve sonra da Kafkas cephesinde savaştı... 1919’da askeri birliği Samsun’daydı ve 1920’den itibaren de Atatürk’ün yanında Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Neredeyse bütün cephelerde savaştı, ünlü Çaltepe’nin geri alınmasını sağlayan iki subaydan biriydi, savaşarak İzmir’e girmiş ve Kadifekale’ye ilk bayrağı çekmişti... Büyük Millet Meclisi takdirnamesi, İstiklal Madalyası ve İmtiyaz Madalyası sahibi oldu... Güner Ener’i resim dünyası tanır, ama babası Fahri Bey’i ne kadar tanır, bilmiyorum... Bu nedenle Fahri Bey hakkında biraz bilgi aktarmakta yarar var... Keman çalan, aruzla şiir yazan Fahri Ener, milli mücadele savaşlarında bile atının terkisinde resim çantasını taşıyacak kadar sanat tutkunuydu... Savaştan sonra, binbaşı olarak Meclis Muhafız Alayı Tabur Komutanlığı ve Atatürk’ün yakın korumalığını ve İsmet İnönü’nün de dış gezilerinde sivil olarak korumalığını yaptı. Anadolu’da görevler aldı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Gelibolu’ya gönderilecek, orada tugay komutanı olacaktı. Sonra Fahri Bey’i Ankara Garnizon Komutanı olarak görecektik. General Fahri Ener’in yaptığı resimlerin çoğu Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay tarafından satın alındı. Peyzajlar, natürmortlar, Kurtuluş Savaşı, ağırlıklı resim konuları... Harbiye’deki karma sergide birbirinden ilginç 16 kadar tablosu var. Nü resimler yapacak kadar ileri bakışlıydı. “Türkiye Çağlayanları” temalı sergi hazırlıkları yaparken, 1958’de hayata veda etti, sergi ailesince açıldı ve resimlerin hepsi satıldı. İki büyük kızı, Belkıs ve Suna, Güzel Sanatlar Fakültesi’ni bitirdi. Güner Ener de Ankara okullarından sonra, Güzel Sanatlar’da okudu, önce orta bölümünü bitirdi; arkasından İngiltere’de üniversitelerde çeşitli sertifika programlarına katıldı. Kitaplar çevirdi, Ankara’da resim öğretmenliği yaptı, sevgi ve bilgiyle neler yapılabileceğini ve öğretilebileceğini deneyimleriyle ve öğrencileriyle birlikte gördü. Bu süreçte ressam olmaya karar verecek, Güzel Sanatlar Fakültesi’ne yeniden girecek ve 1973’te mezun olacaktı. O, babasının kızıydı, edebiyata da âşıktı. Türkçeden İngilizceye çeviri kitabı ödül alacak, önce dergilerde öykülerini ve sonra da Eylül Yorgunu öykü kitabını yayımlayacaktı! Bunlar arasında Camın Kırık Yerindeki Mavi kitabı da vardı. 1970-79 arası 150 kitap kapağını resimledi Güner Ener ve ilk kadın kapak ressamı oldu! El attığı işlerde hep en iyi olmayı hedefledi. 1989’da çocuklar için Kel Kız kitabını yayımladı. 1974’te ilk kişisel resim sergisi büyük ilgi görmüştü. Yurtiçi ve yurtdışında bireysel ve karma sergiler açtı. Yerli ve yabancı koleksiyonlarda ve müzelerde resimleri yer alıyor. Güner Ener’in (www.gunerener.com) kedi resimleri de müthiştir! Yaşadığı Eskişehir’deki evinde ve bahçesinde onlarca kedisi vardır! Bir resmi Unicef’in resim kartları arasına seçildi ve “Aile-3 Kedi” resmi, ayrıca Unicef’in takviminde eylül resmi olarak yer aldı! İki ablasının da aslında, Güner Ener’in ilk resim sergisinden sonra, ressamlığa soyunduklarını belirtmeliyiz. Onlara itici güç oldu, küçük kardeş! İki ablanın resimleri, etkileşimleri, sanat galerisinde izlenebilir. Kurtuluş Savaşı kahramanı bir ressam baba ve üç kızının resimlerini yarın akşama kadar Harbiye Askeri Müze’de izleyin... Burada, bu karma serginin arkasındaki hayat öyküsünü, ana çizgileriyle iletmeye çalıştım sadece... obursali@cumhuriyet.com.tr Bezm-i Âlem Vakõf Gureba Hastanesi üniversiteye dönüştürülerek Hasdal’a taşõnõyor AKP vasiyet dinlemedi MİYASE İLKNUR İstanbul Vatan Caddesi’nde 100 dönümlük arazi üzerine ku- rulan Bezm-i Âlem Vakõf Gure- ba Hastanesi, pek çok iktidarõn iş- tahõnõ kabarttõ. Bugüne kadar üç kez üniversiteye dönüştürülmesi için karar alõnan, ancak her se- ferinde alõnan kararlarõn yargõ ta- rafõndan iptal edilmesiyle eski ko- numuna kavuşan Vakõf Gureba Hastanesi, bu kez de AKP hü- kümetinin bu yöndeki kararõyla bir kez daha aynõ kaderi yaşamak zorunda kalacak. Valide Sultan’õn hazõrlattõğõ vakõf senedinde, bu yönde bir ta- lep bulunmadõğõ gibi tam tersine senede, “Adı geçen vakıflarımın kayıt ve şartlarını kim değiş- tirmeye kalkarsa, bunun gü- nahı onların üzerine olsun. Dünya ve ahrette hak ettiği cezaya çarptırılmasını yüce Al- lah’tan dilerim” diyerek bed- duasõnõ kayda geçirmiş. Bezm-i Âlem Üniversitesi’nin kuruluşu ile yakõndan ilgilenen ve bunun için yönetmelik değişiminin ger- çekleşmesini sağlayan Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan, böylece Valide Sultan’õn bed- duasõnõn muhatabõ olabilecek. AKP iktidarõ vakõf senedinde- ki amacõn dõşõna çõkarak Bezm- i Âlem Vakõf Gureba Hastane- si’ni üniversiteye dönüştürüyor. Bununla da yetinmeyip hastaneyi şehir merkezinden uzak Has- dal’a taşõyarak ve hastanenin bugün hizmet verdiği Vatan Cad- desi’ndeki 100 dönümlük de- ğerli arazisine otel ve rezidans yapacak. Vakõf Gureba Hasta- nesi’nin üniversiteye dönüştü- rülüp Hasdal’a taşõnmasõ hem fa- kir hastalarõ hem de hastane per- sonelini mağdur edecek. Hasta- ne üniversiteye dönüşünce sos- yal güvencesi olmayan hastalar diğer üniversite hastanelerinde olduğu gibi ücret ödeyerek sağ- lõk hizmetlerinden yararlanabi- lecekler. Ayrõca ulaşõmõ kolay olan şehir merkezi yerine Hasdal gibi şehre uzak bir bölgeye git- mek zorunda kalacaklar. Hasta- ne personeli ise yirmi yõl içinde üçüncü kez toplu sürgünle karşõ karşõya kalacaklar. Ayrõca has- tanede 657 sayõlõ yasaya tabi olan 957 personel, ya işçi statü- sünde çalõşmayõ ya da başka ka- mu kurumlarõna geçmeyi tercih etmeye zorlanacak. Bezm-i Âlem Vakõf Gureba Hastanesi, Sultan Abdülmecit’in annesi Valide Sultan tarafõndan 1843’te yaptõrõldõ. Kuruluşun- dan iki yõl sonra hazõrlanan va- kõf senedi ile “Bezm-i Âlem Valide Sultan Gureba-i Müs- limin Hastanesi” olarak vakfe- dildi. 1845’te Valide Sultan’õn hazõrlattõğõ vakõf senedinin bü- tününde üniversite kurulmasõ yönünde bir istek bulunmuyor. 1850 tarihli vakõf senedinde sa- dece bir “rüştiye mektebi” ku- rulmasõndan söz ediliyor. Rüşti- ye mektebinin bugünkü karşõlõ- ğõ ise ortaöğrenim kurumuna denk düşüyor. Valide Sultan va- kõflarõnõn tümünü bir vakõfna- mede toplamõş. Vakõfõn ana ama- cõ fakir Müslümanlarõn ücretsiz tedavi edilmesi olarak belirtilmiş. Valide Sultan ayrõca vakõf se- nedinde tedavi edilen hastalarõn bütün ihtiyaçlarõnõn karşõlanma- sõnõ istemiş ve bunun için gelir sağlayacak vakõflar da kurmuş. Hastanenin finansmanõ için ku- rulan vakfa Valide Sultan tara- fõndan Vatan Caddesi’nde arsa- lar, Çatalca’da Terkos Gölü, ay- nõ mevkide bir mandõra, 140 de- kar arazi ve 4 dönüm tarla ile Fa- tih Arpa Emini Mahallesi’nde bir dükkân, Eminönü’nde bahçeli kâgir mektep vakfetmiş. Ancak İstanbullularõn su ihtiyacõnõ kar- şõlayan Terkos Gölü sonraki yõl- larda İstanbul Belediyesi’ne geç- miş. Önceki yõllarda hastanenin üniversiteye dönüşmesi yönün- de karar alõnmasõ üzerine hu- kukçular, vakõf senedinin gü- nün koşullarõna göre değiştirile- meyeceği ve böyle bir uygula- manõn gelecekte bütün vakõflarõn kuruluş amaçlarõnõn aksi yönde bir hüviyete büründürüleceği tehlikesine dikkat çekmişlerdi. Eğitim Servisi - 2010 ÖSYS Başvuru Kõlavu- zu’nda, meslek liselerinin ek puan aldõklarõ Elektrik Öğretmenliği, Döküm Öğretmenliği, Aile Ekonomisi ve Beslenme Öğretmenliği, Mobilya ve Dekorasyon Öğretmenliği gibi bölümler yer almõyor. Teknik Eğitim Fakülteleri’nin kapatõlõp yerine Teknoloji Fakülteleri’nin kurulduğu bilgisi Resmi Gazete’de yayõmlanmõş olsa da meslek liselerinde okuyan ve kendi alanlarõnõn devamõ niteliğindeki öğretmenlikleri tercih etmek isteyecek adaylarõn durumu belirsiz. YÖK yetkilileri, bu konudaki ça- lõşmalarõn halen sürdürüldüğünü, kapatõlan bu bö- lümlerin boşluğunun nasõl bir uygulamayla dol- durulacağõnõn Yerleştirme Kõlavuzu’nda açõkla- nacağõnõ belirttiler. Büyük bir belirsizlik ve mağ- duriyet içinde bulunduklarõnõ belirten meslek li- seleri öğrencileri, YÖK’den en kõsa sürede ayrõn- tõlõ açõklama beklediklerini söylediler. H asdal’a taşõnacak hastanenin 100 dönümlük arazisine otel ve rezidans kuruluyor. Valide Sultan, gelecekte olanlarõ görmüş gibi vakõf senedine “Adõ geçen vakõflarõmõn kayõt ve şartlarõnõ kim değiştirmeye kalkarsa, bunun günahõ onu değiştirenlerin üzerinde olsun” diyerek vakfa ait mallarõ amacõna aykõrõ kullanmak isteyenlere beddua etmiş. AKP hükümeti, hastaneyi hem üniversiteye dönüştürerek ücretli hale getiriyor, hem de vakfõn arazisini Hasdal gibi uzaktaki başka araziyle takas ederek Valide Sultan’õn bedduasõnõ alõyor. Bezm-i Âlem’in başõna gelenler ? 1843 yõlõnda II. Mahmud’un eşi Sultan Abdül- mecid’in annesi Valide Sultan tarafõndan yaptõrõ- lan Gureba Hastanesi, 1845’te Bezmi-i Âlem Va- lide Sultan Gureba-i Müslimin Hastanesi olarak vak- fedilmiş. Vakfõye ile hastalarõn tüm ihtiyaçlarõnõn karşõlanmasõ sağlanmõş ?1915’te İÜ Çapa Tõp Fakültesi olarak kullanõlan binalarõn bir kõsmõ yaptõrõldõ. ? 1924’te tüm binalar Sağlõk Bakanlõğõ’na bağ- landõ. ? 1956’da Vakõflar Umum Müdürlüğü’ne ilişkin kanunla Sağlõk Bakanlõğõ’ndan ayrõlõp yeniden Vakõflar Umum Müdürlüğü’ne bağlandõ. ? 1968 yõlõna kadar Çapa Tõp Fakültesi ile bi- nasõnõ paylaşan Gureba Hastanesi bu tarihte Ça- pa Tõp Fakültesi binalarõnõn inşaatlarõ tamamla- nõnca, taşõnma işleminin ardõndan eski haline ka- vuştu. ? 1969’da Gureba Hastanesi yanõnda ek modern hastanenin inşaatõna başlandõ. ? 1978’de İstanbul Ticari İlimler Akademisi’ne bağlõ yeni bir Tõp Fakültesi Gureba Hastanesi bi- nalarõnda kuruldu. Ancak iki yõl sonra bu üniver- sitenin kuruluşu mahkeme kararõ ile iptal edildi. ?1987’de YÖK onayõ ile Bezm-i Âlem Üniversitesi kuruldu. ? 1988 Kasõm ayõnda bu üniversite için Mütevelli Heyeti, Rektör ve Dekan atanmasõ ile Gureba Hastanesi’nin 300 kadar personeli kanunsuz ola- rak Sağlõk Bakanlõğõ’na nakledildi. ? 1989 Ocak ayõnda 11 doktorun açtõğõ dava üze- rine Danõştay 8. Dairesi üniversitenin kuruluşunu iptal etti. Mayõs ayõndan itibaren üniversitenin ku- ruluş kararõ ile Sağlõk Bakanlõğõ’na tayin edilen per- sonelin bir kõsmõ hastaneye geri döndü. Hastane Baş- hekimliği bu kez personele sözleşmeli personel ol- ma koşulunu dayattõ. Sözleşmeli personel olmayõ ka- bul etmeyen personel Vakõflar Bölge Müdürlüğü kad- rolarõna geçirildi. ? 1991 Nisan ayõnda TBMM’de özel ve vakõf üni- versitelerinin kuruluşuna izin veren tasarõ görüşü- lürken verilen bir önerge ile iki yõl önce kuruluşu yargõ kararõ ve YÖK tarafõndan iptal edilen Bezm- i Âlem Üniversitesi kurulmuş sayõldõ. ? 1992 Mayõs ayõnda SHP’nin yaptõğõ başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi, bu tür üniversitelerin yasa ile kurulabileceğini belirterek üniversitenin ku- ruluşunu iptal etti. Meslek lisesi öğrencisi tedirgin BAZI BÖLÜMLER KALDIRILDI Bilet fiyatlarına yeni düzenleme ŞEHİRLERARASI YOLCU TARİFESİ Mayınlar imha edildi ANKARA (Cumhuriyet Brüsu) - Genel- kurmay Başkanlõğõ internet sitesinden yapõlan açõklamaya göre, Mardin’in Nusaybin ilçesi sõnõr- larõ içindeki dağlõk arazide, bölücü terör örgütü mensuplarõ tarafõndan 150 gram plastik patlayõcõ ve 700 gram amonyum nitrat kullanõlarak hazõr- lanmõş, basma düzeneği ile tuzaklanmõş bir adet el yapõmõ mayõn ele geçirildi. Diyarbakõr’õn Kulp ilçesindeki dağlõk arazide ise terör örgütü men- suplarõ tarafõndan 6 kilo amonyum nitrat kullanõ- larak hazõrlanmõş ve basma düzeneği ile tuzaklan- mõş iki adet el yapõmõ mayõn bulundu. Dün ele geçirilen mayõnlarõn imha edildiği bildirildi. Eğitim-Sen’den sempozyum İstanbul Haber Servisi - Eğitim- Sen Sendikasõ’nõn düzenlediği “Okuma Kültürü, Sorunlar ve Çözüm Yollarõ Sempozyumu” Ataşehir-Zübeyde Hanõm Öğretmenevi’nde başladõ. Açõlõş konuşmasõnõ Eğitim-Sen Baş- kanõ Zübeyde Kõlõç ve yazar Vedat Türka- li’nin yaptõğõ sempozyuma, Türkiye’nin yanõ sõra, Hollanda, İsveç ve Venezüella’dan birçok konuk katõldõ. Sempozyum çerçevesinde Tür- kiye’deki okuma kültürü ve okuma bilinci ve yabancõ ülkelerdeki okuma kültürü alanõnda yapõlan çalõşmalar tartõşõldõ. Asansörde feci ölüm KOCAELİ (Cumhuriyet) - Kocaeli’de bir apartmanõn 4. katõndaki evinden camiye git- mek üzere çõkan Yusuf Erdalay’õn (57) bindiği asansörün halatlarõ boşaldõ. Zemine düşen asan- sör 1. kata geldiğinde kat arasõnda durdu. Asan- sörden çõkmak istediği sõrada kabinin yeniden hareket etmesiyle kabin ile kat arasõnda sõkõşan Erdalay olay yerinde yaşamõnõ yitirdi. Taşınma kararı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve yurttaşların tepkisini çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulaştõrma Bakanlõğõ, karayoluyla yapõlan yolcu taşõmacõ- lõğõ piyasasõnda artan haksõz rekabetin önlen- mesi amacõyla 5 ay süreyle uygulanmak üzere taban ücret tarifesi belirledi. Ücretler kilomet- reye göre 10 ile 69 TL arasõnda olacak. Resmi Gazete’de yayõmlanarak yürürlüğe gi- ren “Karayoluyla Şehirlerarası Yolcu Taşı- macılığı Alanında Uygulanacak Taban Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ”, Bl ve D1 yetki bel- gesi sahipleri tarafõndan karayoluyla yapõlan ta- rifeli şehirlerarasõ yolcu taşõmalarõnda kilometre esasõna göre uygulanacak. Tebliğle belirlenen taban ücret tarifesine KDV dahil olacak ve uy- guladõklarõ ücret tarifesi tebliğe uymayan yetki belgesi sahipleri, tebliğin yayõmõndan itibaren Bakanlõğa başvurarak en geç 20 gün içerisinde her türlü iş ve işlemlerini tamamlayarak uygun ücret tarifesini alõp uygulayacak. Yetki belgesi sahipleri, Karayolu Taşõma Yönetmeliği çerçe- vesinde indirimli yolcu bileti kesme haklarõnõ, tebliğle belirlenen taban ücret tarifesinden daha aşağõ olmamak üzere kullanabilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear