23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Nereden gelirse gelsin, amacı ne olursa olsun, terörün her türlüsüne hayır. Bu ilkeyi doğal olarak ben de benimsedim, yeri geldikçe yazdım, söyledim. Gelin görün ki, gazetemiz Cumhuriyet “terör örgütünün gücü,” Ankara Temsilcisi ve yazarı olarak ben de “terör örgütü üyesi” suçlamasıyla karşı karşıyayız! Durumu sizin başınızdan geçen bir olayla özetlemeye çalışacağım. Yazmıştınız, bana da evinizdeki bir akşamüzeri çay içimi sohbetinde anlatmıştınız... 1970’li yıllarda savcılık bir yazınız nedeniyle hakkınızda dava açmış, tutuklama emri de çıkarmıştı. Yazınızdaki “suç unsuru” olan tümce şuydu: “Türk Ordusu uyanık olmalıdır.” Siz, ifade verirken soruyorsunuz: “Bunun neresi suç?” Şu karşılığı almıştınız: “Siz uyanık olmalı derken, ordunun şu anda uyumakta olduğunu iddia etmiş oluyorsunuz...” İşte bu anlayış; biçim, anlam, içerik ve hedef değiştirerek varlığını sürdürüyor. Türk basınında bilgisayarı günlük gazeteciliğe ilk sokan kişilerden biri siz oldunuz. Onu besleyen teknolojik gelişmeleri de yakından izliyordunuz. Yazı tarama cihazınızın özelliklerini anlatırken, bilgiye, belgeye kavuşma olanaklarının genişliğini düşünüyor, nasıl da seviniyordunuz. Bugün bir gazetecinin bilgi-belge sahibi olması suç. Tabii hemen soracaksınız: “Ben elimdeki bilgi-belgeler, dokümanlar için evimin yanında ayrı bir daire satın almış, burayı çalışma yeri haline getirmiştim. Yaşasaydın, onca yazı-kitap kaynağından suç üretebilirlerdi, öyle mi?” Görünen o! Gözleriniz yerinden fırlayacakmış gibi sormaya devam ettiğinizi görür gibiyim: “Bilgi sahibi olmadan, nasıl fikir sahibi olunur?” Artık, fikir sahibi olmak için bilgi sahibi olmaya gerek yok. Taraf sahibi ol, fikir sahibi de oluyorsun. Daha doğrusu, fikir sahibi olmana da gerek yok, ezber sahibi ol yeter. Medya ile ilgili yazacak o kadar şey var ki. Şöyle özetleyebilirim: Yandaş medyadan tekelciliğe kadar yazdığınız her şey katlandı. Kaça katlandığını söylemek zor. Katlanamayacak bir hale gelmekte olduğunu söylemekle yetineyim. Sevgili Ağabey, Katledildiğiniz yıl, pek çok aile, doğan çocuklarına Uğur adını verdi. Onlardan beşini tanıyorum. Yıllarca onları bir çocuk gibi sevdim, öyleydiler. Kalpleri yurt sevgisiyle çarpan pırıl pırıl anne-babaların, gözleri parlayan aydınlık yüzlü çocukları... Artık onlar da büyüdü, delikanlı oldu. Neredeyse bir kuşak... Aldığımız yola bakıyorum; ilk dikkatimi çeken, 80 gözlü demir parmaklık! “Uğur”lamanın ardından pek çok yazınız bayraklaştı. Bunların arasında, 25 Ağustos 1975’te Cumhuriyet’te yayımlanan “Sesleniş” başlıklı yazınız ayrıca öne çıktı. Yazınızda, “Vurulduk ey halkım, unutma bizi” diyordunuz. O yazıdan kimi bölümleri paylaşmak isterim: “Ölümcül hastaydık... Hukuk sustu. Vicdan sustu. İnsanlık sustu. Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi. ...Uydurma davalarla kapattılar hücrelere. Önce kolumuzu, omuz başından keserek yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık önlerine... Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...” Halk sizi unutmadı... Unutmadı ama... Sizinle ilgili pek çok karikatürden Ali Ulvi’ninki geliyor gözümün önüne ilk... Önde siz... Kellenizi koltuğunuza almışsınız, elinizde kalem... Tek başınıza yürüyorsunuz. Arkanızda, hissedilir uzaklıkta, halk yığınları var. “Yürü aslanım”, “Arkanızdayız” diye bağırıyorlar... Halk keşke arkanızda değil... Yanınızda olsaydı!.. GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada bulıunduğu Kozmik Oda’da bir hâkimin araştırmalar yapmasını günlerce -üstelik nedir ne değildir gibi sorulara yanıt aramadan- yazdı. Manşetlerde büyüttü. Bir ağır ceza hâkimi 27 gün Kozmik Oda’da istediği belgeyi okudu, notlar aldı ve… ...Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, basına; suikast ihbarından Kozmik Oda’daki yargı araştırmasına değin gelişen olayları ayrıntılarıyla açıkladı, anlattı. Bu açıklamalardan anlıyoruz ki, Arınç’a suikast ihbarıyla gözaltına alınan ve savcılarla mahkeme tarafından serbest bırakılan 8 askerin Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda görevli olması hâkim Kadir Kayan’a devlet sırlarının bulunduğu Kozmik Oda’yı açtırmaya yetmiş ve oradaki gizli belgeleri incelemesine olanak sağlamış! Kozmik Oda’daki belgelerin Arınç’a suikast ihbarı veya olayı ile ne ilişkisi olabilir? Bu soruyu yanıtlayacak ne bir demeç ne de bir haber yayımlandı. Buna karşın medyamızda türlü çeşit senaryolar, hatta Kozmik Oda’ya bağlanan darbe öyküleri yayımlandı. Tuğgeneral Çubuklu, Hâkim Kayan’ın Kozmik Oda araştırmalarına noktayı koydu: “…Arama sonunda tutulan tutanaklara göre Seferberlik (Kozmik) odasında ‘kanun dışı bir şey’ bulunamadığını…” açıkladı. Günlerce Kozmik Oda’yı manşetlerinden ve gündemden indirmeyen gazetelerimiz tuğgeneralin açıklamalarına küçük yer verdiler. Sanki düne kadar sorunu büyüten, araştırma sonucunu beklemeden Kozmik Oda ile ilgili dehşetengiz haberler ve yorumlar yapan bu gazeteler ve gazeteciler değildi. Yüzsüzlük adeta medya kuralı gibi... pek çok olayda yaşanıyor ve insanı utandırıyor. Tuğgeneral Çubuklu’nun açıklaması ne anlama geliyor? “Tutanaklara göre Kozmik Oda’da yasadışı bir şey çıkmadı” demek; sırlar odasındaki belgelerde var olduğu sanılan darbe planı bulunmadığını kesin bir dille kamuoyuna duyurmak… uyduranların yüzüne bu yalanı vurmak demektir. Bu, bir! Bu açıklamalar: Kozmik Oda’ya kadar uzanan araştırmanın kökeninde Arınç suikastı ile devletin kozmik sırları arasında bağlantı kurmanın kel alaka olduğunu ilan etmek, demektir. Üçüncü sonuç: Oturmuş bir devlete yakışmayacak biçimde bir soruşturmanın ayağı olduğu varsayımıyla devlet sırlarını talan eden bir araştırmaya olanak sağlanması ve... ...Yıllarca titiz çalışmalar sonunda hazırlanan kimi belgelere, kim olursa olsun bir kez bir başka elin değmesi durumunda hepsinin imha edileceğini Genelkurmay’ın açıklaması! Kozmik Oda’da darbe veya suikastla ilgili belge aramayı “birileri” veya “biri” istemiş olabilir. Böylece suikast ihbarına adı karışan 8 erin çalıştığı yer bahanesiyle Seferberlik Şubesi ve tabii, Kozmik Oda “birileri” tarafından hedef alınmış veya Oda’yı “biri” hedef yapmış olabilir (mi?) Korku imparatorluğunda bugün bu soru yanıtlanmıyor, yanıtı aranamıyor. Birileri veya biri merak buyurmasın… ama er veya geç soru yanıtlanacaktır! Kozmik Oda’daki belgelerin elden geçirilmesini yargının işi diye savuşturan Başbakan RTE’den en az devlet sırlarına özen gösterilmesini istemesi beklenirdi. RTE’nin TEKEL işçilerinin eylemlerine değinen yanıtından, bu beklentinin boşuna olduğunu anladık. Bir işçi sendikası başkanı; açlık grevinden kaynaklanan heyecan, kırgınlık, kızgınlık içinde, “Gerekirse genel grev yapar, hükümeti deviririz” demiş. RTE çıktı ekrana, bu söz üzerine bir kez daha demokrasi anlayışını sergiledi: “Neymiş? Hükümeti devirirmiş. Sen avucunu yalarsın, avucunu. Neyi deviriyorsun? Önce haddini bil” dedi. Bu üslup bir Başbakan’a yakışmıyor. Hükümetle uzlaşmaya varmayı umut eden TEKEL işçisine de; “Siz de bir adım atın, bu eylemleri sona erdirin” diye seslendi. İşçi atacak adım kalmadığı için eylemde. RTE’nin anlamak istemediği gerçek de bu! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 24 OCAK 2010 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Ocak / IŞIL ÖZGENTÜRK Baştarafı Arka Sayfada Sıradan bir yurttaş olarak dü- şünüyorum, ülke bütçesinden eği- timden, sağlıktan daha fazla pay alan ordu gerçekten ne yapıyor? Darbe planları dışında! Lütfen beni vatan haini ilan et- meden bir düşünün, PKK dışında ordumuz ne zaman bir savaşa gir- di? Ben söyleyeyim, Kıbrıs’ta. Ve hepinizin bildiği bir gerçeği ne ya- zık ki, yeniden söylemek zorun- dayım, biz kendi savaş gemimizi vurduk. Peki bu vahim hatayı yapanlar cezalandırıldı mı? Ben bilmiyorum. Bütün uğraş- larıma rağmen hiçbir bilgiye de ulaşamadım. Bir pazar sabahı için bu kadar beyin fırtınası yeter, neyse ki, bu ülkede güzel, insanın içini ısıtan şeyler de oluyor. Seferihisar adını duydunuz mu? Bilmiyorum ama bundan böyle sık sık duyacaksınız, çünkü o artık bir “sakin şehir” unvanına sahip. Bu- nun dünyadaki adı Cittaslow, tam karşılığı “yavaş kent”. Bana göre Türkçe adı “ehl-i keyif kent” olmalı. Yaşamın sindire sindire yaşandı- ğı kent anlamında. Seferihisar’ın bu unvanı aldığı- nı duyduğumda hemen Seferihi- sar’a gitmek istemiştim, arka- daşlarım mani oldu, “Aman Işıl” dediler, “sen gidersen yavaş kent fazla hızlanacak,” doğrusu biraz alındım ama Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer Boğaz’da dalgaların kabararak geldiği bir İs- tanbul mekânında, Seferihisar için neler düşündüğünü anlattı ve ben karar verdim, Seferihisar’a ön- celikle mandalin ağaçlarının çiçek açtığı mayıs ayında gideceğim. Çünkü bu “sakin şehir” projesi tümüyle bizi kuşatan küreselleş- menin ötesine nasıl geçeceğimi- zi anlatıyor. Piyasayı değil, insa- nı hedef alan bir proje bu. Başkan Tunç, yapmak istediklerini ve yaptıklarını anlatıyor, bunların için- de benim en çok hoşuma giden, güneş enerjisiyle çalışan bisik- letler oldu. Üç tekerli, tam bana göre, iyice elden ayaktan düştü- ğümde beni taşıyacak bir araca ih- tiyacım olacak, yaşasın, buldum! Çekimine kapıldığım bir proje daha var, Seferihisarlı gençler, belediyenin onlara verdiği bir top- rakta pırasa, roka, enginar yetiş- tirip gene belediyenin halka açtı- ğı köy pazarında satıyorlarmış. Biliyorsunuz sanal ortamda bir oyun var, kendinize bir bahçe ya- pıp ekip biçiyorsunuz ve bunu sa- nal pazarda satıp gene sanal pazarda para kazanıyorsunuz, bu oyuna fazlaca daldıran bir ar- kadaşım kendisiyle dalga geçip şöyle dedi: “Sanal ortamdaki çiftliğimi düzenlerken evimin sa- lonundaki çiçekleri kurutmuşum.” Bence bu “sakin kent” projesi en çok insanları sanal âlemden kurtarıp yaşamın tam göbeğine attığı için, en çok bunun için kutlanmalı ve el verilmeli. Hadi bil- gisayarları kapatıp bahçe yap- maya… Yetti Artık! İstanbul Haber Servisi - İkinci Ergenekon davasõnda 16 aydõr tutuklu bulunan eski Esenyurt Belediye Başkanõ Gürbüz Çapan ve bir yõldõr tutuklu bulunan Üsteğmen Mu- hammet Sarıkaya tahliye edildi. Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’õn da ara- larõnda bulunduğu 10 kişinin tahliye talebi, mahkeme heyeti başkanõ Köksal Şengün’ün üçüncü kez kabul yönündeki oyuna karşõn oy- birliğiyle reddedildi. Mahkeme, dosyadaki as- ker kişilerin durumu konusunda, Anayasa Mahkemesi’nin askere sivil yargõ yolunu açan yasal düzenlemeri iptale ilişkin gerekçeli kararõnõ açõkladõktan sonra karar verecek. Ergenekon davasõnõn önceki gün gerçek- leştirilen 35. duruşmasõ geç saatlere kadar sür- dü. Dosyaya gelen cevap yazõlarõnõ açõklayan Başkan Şengün eski kuvvet komutanlarõ emekli orgeneraller Aytaç Yalman, İbrahim Fırtına ve emekli Oramiral Özden Örnek’in “Ergenekon” soruşturmasõ kapsamõnda sav- cõlõk tarafõndan alõnan ifadelerinin mahkemeye ulaştõğõnõ söyledi. İddia makamõnõn tahliye talepleri konusunda görüşlerini açõklayan Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel, Çapan ve teğmen Cihan Arık’õn tahliyesini istedi. Pekgüzel, asker sanõk ve avu- katlarõnõn Anayasa Mahkemesi’nin son ka- rarõnõ gerekçe göstererek “asker kişilerinin dosyalarının ayrılması ve görevsizlik kararı verilmesi taleplerinin reddedilmesi” şeklinde mütalaada bulundu. Başkan Şengün 3. kez kabul etti Mahkeme heyetinin kararlarõ gece saat 01.15 sõralarõnda Hâkim Sedat Sami Haşı- loğlu tarafõndan açõklandõ. Mahkeme heyeti “dosya kapsamı, delil durumu, suç vasfının değişme ihtimali ve yatılan süreyi” dikka- Muhammet Sarõkaya’nõn tahliyesini karar- laştõrdõ. Mahkeme heyeti başkanõ Şengün, Bal- bay ve gazeteci Tuncay Özkan’õn tahliye ta- leplerinin kabulü yönünde oy kullandõ. Şen- gün, 70 yaşõndaki eski Türk Metal Sendika- sõ Başkanõ Mustafa Özbek’in tahliyesi yö- nünde oy kullanõrken benzer gerekçelere ya- şõnõ da ekledi. Şengün, Kastamonu Jandarma Bölge Komutanõ Kurmay Albay Mustafa Koç, Elazõğ Özel Harekât Şube Müdürü Ay- han Atabek, polis memurlarõ Kenan Temur, Mehmet Dalagan, teğmenler Emre Baltacı, Cihan Arık, Üstçavuş Ali Oktay Şahbaz’õn resmi görevli olup kaçma, saklanma şüphe- lerinin bulunmadõğõnõ da diğer gerekçelerle bir- likte düşünerek tahliyelerini kabul oyu kulladõ. Mahkeme heyeti, böylece 10 kişinin tahliye talebini oyçokluğuyla reddetti. Tahliye kararõnõn ardõndan Çapan, iş- lemleri tamamlandõktan sonra tutuklu bu- lunduğu Silivri Cezaevi’nden saat 03.00 sõ- ralarõnda salõverildi. Şiddetli tipi altõnda bek- leyen yakõnlarõnõn sevinçle karşõladõğõ Ça- pan, konvoy eşliğinde yola çõktõ. Esenyurt Esenkent’teki evinin önünde bekleyen ya- kõnlarõ, tahliye edilmesini kutlarken Çapan herhangi bir açõklama yapmadõ. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TEKEL işçilerinin Türk- İş Genel Merkezi önünde başlat- tõklarõ eylem bugün 41. gününe girdi. Ankara’nõn eksiye düşen so- ğunda, karda, gece gündüz eylem yapan işçilere destek ziyaretleri sürüyor. İşçiler, Başbakan Tayyip Er- doğan’õn, önceki gün il başkan- larõ toplantõsõndaki “Açız, sefi- liz diyerek ajitasyon yapıyorlar. Boş depolarda duruyorlar, 40 trilyon maaş alıyorlar. O pa- rayla 3-4 kat işçiyi istihdam ederiz” şeklindeki sözlerine de tepki gösteriyorlar. İşçiler, hü- kümetle uzlaşmaya varõlamaz- sa, ölüm orucunu başlatacaklarõ- nõn da altõnõ çiziyor. DESA Se- faköy Fabrikasõ’nda tek başõna 175 gün eylem yapan Emine Arslan, TEKEL işçilerine destek verdi. Arslan’õn, DESA Deri Fab- rikasõ’nda sendikal faaliyette bu- lunduğu için işten atõldõğõ belir- tilmişti. İşçileri dün Bursa’dan ge- len doktorlar da ziyaret etti. Red dergisi de işçilere 80 yağmurluk verdi. Avrupa Parlamentosu’nda, TEKEL işçilerinin eylemini gün- deme getiren parlamenter Jurgen Klute ise Türkiye’ye geliyor. Klute’nin, Başbakan Yardõm- cõsõ Bülent Arınç ve Çalõşma Ba- kanõ Ömer Dinçer’den randevu istediği ancak bu talebe henüz ya- nõt verilmediği belirtildi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanõ Ahmet Abakay da dernek üyeleriyle birlikte, TE- KEL işçilerini ziyaret etti. Aba- kay, “Özel Dayanışma Ödü- lü”nü TEKEL işçilerine verme- yi kararlaştõrdõklarõnõ bildirdi. Abakay, kaşkol ve beresini bir iş- çiye verdi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanõ Fevzi Gümüş başkanlõğõnda bir heyet de işçilere destek verdi. Hu- kuk Sekreteri Hasan Yağız, TE- KEL işçilerinin daha büyük mü- cadeleler için kõvõlcõm olacağõnõ söyledi. Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emek- çileri Sendikasõ’nõn (SES) verdi- ği “SES 9. Kültür Sanat Ödül- leri”ne bu yõl “örnek direnişle- ri” nedeniyle TEKEL işçileri de- ğer görüldü. ‘Alanı boşaltın’ uyarısı Bu arada Ankara Valiliği’nin “çevreyi ve esnafı rahatsız et- tikleri” gerekçesiyle TEKEL iş- çilerinin bölgeyi tahliye etmesi yönünde Tek Gõda-İş Sendika- sõ’na yazõ gönderdiği öğrenildi. Sendika Genel Sekreteri Mecit Amaç, yaptõğõ açõklamada, vali- liğin daha önce de bu yönde ya- zõlar gönderdiğini söyledi. Amaç, yazõya da pazartesi günü yanõt ve- receklerini belirterek “Demo- kratik haklarımızı kullanıyo- ruz. Kimseyi rahatsız etmiyo- ruz. Esnaf bize yardımcı oluyor. İşyeri olarak kullandıkları yer- leri, gece dinlenmemiz için bi- ze tahsis ediyorlar” dedi. İstanbul Haber Servisi - Eski SHP Genel Başkanlarõndan Prof. Dr. Aydın Güven Gürkan, ölümünün 4. yõldönümünde Tuzla’daki mezarõ başõnda anõldõ. Mide kanseri tedavisi gören Gürkan, 23 Ocak 2006’da aramõzdan ayrõlmõştõ. Anma törenine, Aydõn Güven Gür- kan’õn kõzõ Burcu, kardeşi Aygün Gür- kan, dayõsõ Yüce Atasev, yakõnlarõ ve sevenleri katõldõ. Prof. Dr. Gürkan’õn mezarõna karanfiller bõrakan sevenleri, daha sonra dua etti. Yurt Haberleri Servisi - Ergenekon davasõnda tutuklu yargõlanan Başkent Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn kalp kri- zinden ölen babasõ Yaşar Ali Haberal (81), Zonguldak’ta toprağa verildi. Tutuklu bulunan Prof. Haberal, izin alamadõğõ için cenaze töre- nine katõlamadõ ancak çelenk gönderdi. Prof. Dr. Haberal’õn çelengi, tabutun ön tara- fõnda yer aldõ. Törende Yaşar Ali Haberal’õn eşi Medine Haberal, oğlu Prof. Dr. Ali Habe- ral ve diğer yakõnlarõ taziyeleri kabul etti. Ha- beral’õn cenazesi, kalp krizinden ölen Ontem- muz Mahallesi sakinlerinden 62 yaşõndaki Hü- seyin Tahsin Köseoğlu’nun cenazesiyle yan yana konuldu. Namazõn ardõndan Haberal’õn cenazesi Asri Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Çapan tahliye edildi Yazarõmõz Mustafa Balbay’õn tahliye talebi oyçokluğuyla reddedildi TEKEL işçileri yılmıyor AydınGüvenGürkananıldı Haberal’õn babasõ toprağa verildi Oslo B -6 Helsinki B -6 Stockholm B -3 Londra B 6 AmsterdamK 3 Brüksel B 4 Paris Y 6 Bonn K 4 Münih K -6 Berlin B -5 BudapeştePB -2 Madrid Y 13 Viyana B -2 Belgrad PB 0 Sofya PB 1 Roma PB 13 Atina Y 10 Zürih Y 7 Moskova K -16 Aşkabat PB 8 Taşkent B 13 Bakû PB 10 Bişkek Y 7 Tiflis Y 9 Kahire Y 18 Şam Y 12 İstanbul K 1 Edirne K -5 Kocaeli K 2 Çanakkale B -1 İzmir PB 7 Manisa PB 6 Denizli PB 8 Zonguldak Y 3 Sinop Y 6 Samsun B 7 Trabzon Y 9 Giresun Y 10 Ankara K 0 Eskişehir K -1 Konya B 0 Sıvas K 0 Antalya B 14 Adana Y 14 Mersin Y 14 Diyarbakır K 6 Şanlıurfa K 10 Mardin K 7 Siirt K 6 Hakkâri K 1 Van K 5 Kars K 2 Ülke geneli çok bu- lutlu, Marmara’nın do- ğusu Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu, Doğu Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu yağışlı geçe- cek. Yağışlar Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadol’da yağmurlu, diğer yerler karla karı- şık olacak. Yağışların Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu ile Marmara iç ve doğu bölgelerde buz- lanma ve don olayı bekleniyor. isilozgenturk@gmail.com TEKEL işçileri direnişlerini 40 gündür kararlılıkla sürdürüyor. Yurt Haberleri Servisi - Terör örgütü PKK’nin kent yapõlanmasõ KCK’ye yöne- lik operasyonlarõ protesto etmek için Ağ- rõ-Doğubeyazõt ve Hakkâri-Yüksekova il- çelerindeki eylemlerde olaylar çõktõ. Yüksekova-Şemdinli karayolu ile Cen- giz Topel Caddesi üzerinde bir araya ge- len grup, PKK lehine slogan atarak ilçe merkezine doğru yürüyüşe geçti. Polis, taş atan göstericilere gaz bombasõ ve tazyikli suyla müdahale etti. Ağrõ’nõn Doğubeyazõt ilçesinde BDP önünde bir araya gelen parti üyeleri basõn açõklamasõ yaptõ. Iğdõr Milletvekili Pervin Buldan’õn açõklamayõ okumasõnõn ardõndan bazõ partililer, işyerleri ve polise taşla sal- dõrdõ. Polis, biber gazõ ve tazyikli su ile mü- dahale etti. Bazõ göstericiler gözaltõna alõ- nõrken esnaf kepenk açmadõ. Diyarbakõr’da, 21 kitle örgütü ortak açõklama yaptõ. Yüksekova ve Doğubeyazõt’ta gerginlik Direniş 41. gününe ulaşõrken işçilere yurt genelinden de destek yağõyor Aralarõnda gazetemiz Ankara Temsilcisi ve yazarõmõz Balbay’õn da bulunduğu 10 sanõğõn avukatõ tahliye taleplerini dün de yineledi. Başkan Şengün talebi kabul ederken istekler oyçokluğuyla reddedildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear