26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un tebrikleri kabul etmesinden önce RTE ile CHP lide- ri Deniz Baykal arasındaki kısa, ayaküstü görüş- meden heyecanlandı medyamız. Telefonlar işledi. CHP yöneticileri soru bombardı- manı altında: “Baykal, RTE ile ne konuştu? Açılım üze- rinde daha sonra Başbakan’la bir araya gelmeyi ka- bul mü etti?” Oysa Baykal öyle ayaküstü sohbetlerde önemli so- runları konuşan bir siyasetçi değil. Bir aydır öne sürdüğü görüşlerden bir anda, RTE ile karşılaşır karşılaşmaz vazgeçecek bir lider de de- ğil. Otuz günden fazla zaman, iktidar ortaya attığı açı- lımın içeriğinde neler yattığını açıklamadan… barış ve kardeşlik adına ülkede ayrışmaya, bölünmeye önayak olmayacağı kanıtlanmadan, şuradan şuraya adım at- mayı değil düşünmek, düşlemeyecek olgunlukta bir siyasetçi... Bu gerçeklerin bilinmesine karşın Baykal’ın, RTE’nin nur yüzünü görür görmez yelkenleri indireceğini sanmak, yazmak ve manşetlere taşımak tam anla- mıyla medyamıza yaraşır abesle iştigal değil de ne- dir? Ama medyamız ilişkileri yumuşatmaya yol açmak için hedef de gösterdi 30 Ağustos günü: “İlk hede- finiz muasır medeniyet” diye (Hürriyet) kocaman bir manşet attı. RTE bu manşeti görünce kim bilir ne kadar mem- nun olmuştur: Öyle ya, Atatürk’ün ders alınacak bin- lerce söylemi arasında işine geldiği için cımbızla seç- tiği; “hedefimiz Atatürk’ün gösterdiği hedef; muasır medeniyet seviyesine ulaşmak” sözünü sık sık kul- lanmıyor mu? İktidar Baykal’a karşı sert tutumunu önce, RTE ile Çankaya’daki AKP’linin ağabeyi Başbakan Yardım- cısı Bülent Arınç’ın kahvaltı masasında bir araya gel- diği gazetecilere açıklamalarıyla yumuşatmaya çalıştı. Bu iş (Kürt sorunu) çözülecekse “Baykal’ın elini öp- meye hazır” olduklarını söyledi. Oysa iktidar minder dışında bir pehlivan gibi sağa sola meydan okuyarak Kürt sorununu 25 Tem- muz’da çözeceğini duyurdu. Baykal’ın elini öpeceği yerde iktidar, açılımdan ne- yi murat ettiğini veya etmediğini açıklasaydı, çözüm yolunda hayli mesafe alınacaktı. Ama iktidarın açılım torbasının boş olduğu ortaya çıktı. Başbakanlık çevrelerinden yapılan açıklamalar, dokundurmalar ayrışma ve bölünme olasılığını gün- deme taşıdı. Örneğin Devlet Bakanı Hayati Yazıcı -Baykal’ın an- latımıyla- baklayı ağzından çıkardı ve “okulların Kürt- çe eğitime” açılacağını söyledi. Bırakalım diğer olasılıkları, ayrışmayı, bölünmeyi bir yana; adı önünde “milli” damgasını taşıyan kurum na- sıl olacak da Türkçe eğitimden soyutlanacak ve bu iktidar oyununa CHP’yi ve onun gibi düşünenleri na- sıl ikna edeceksiniz? Olmayacak duaya amin der gibi bir şey! Arınç’tan sonra -medyaya göre- RTE de CHP’ye el uzatıyor. “Oturup konuşmak istiyoruz. Bu ortak sorunumuz değil mi? Yoksa bir sorun yok mu?” diyor. Böyle bir sorun var olmasına var da, bu konunun çözümü için iktidarın ne yapacağını bilen yok! Sadece CHP ve MHP değil, neler yapılacağından kuşkuya düşen Demokratik Toplum (Kürt) Partisi bi- le artık iktidara inanmıyor, kendi açılarından güven- miyor. Halkla doğrudan temaslarda ülke bölünmesin, İmralı’daki muhatap alınıp af edilmesin feryatları yük- seliyor. Lakin 2. Cumhuriyetçilerin... RTE’nin açılımı ilan et- tiği 25 Temmuz günü; içerik hakkında en ufak bilgi- si olmadığı halde, fol yok yumurta yokken “soruna ce- saretle eğilen ve çözüm yolunda her girişime cesa- retle adım atan bütün kişi ve kurumları destekledik- lerini” ilan eden yazılı açıklamaya imza atanları… ik- tidar peşine takmış… barıştan kardeşlikten anaların (nasıl olacağı da belli değil) gözyaşlarını dindirmek- ten söz ederek… ya Allah diye yürüyüp gidiyor. RTE “Bakanım geniş açıklamalarda bulunacak” de- di; İçişleri Bakanı Beşir Atalay da “hükümet olarak ne yaptıklarını bildiklerini ve buna göre adımlar attık- larını” söylediği dünkü basın toplantısında açılım adı- na şifa niyetine… …Muhalefete, hükümeti açıklamalar yapmaya zor- layan az sayıdaki kesime bol ve ucuz eleştirilerde bu- lunmaktan başka bir şey açıklamadı. Ülkemizi seviyoruz, kardeşlikten ve barıştan elbette yanayız ama iktidarla bindik bir alamete gidiyoruz kı- yamete diye düşünmeden de edemiyoruz! SAYFA 1 EYLÜL 2009 SALICUMHURİYET 8 HABERLER İstanbul Y 25 Edirne B 30 Kocaeli Y 26 Çanakkale B 28 İzmir B 29 Manisa B 31 Aydın B 34 Denizli PB 34 Zonguldak Y 24 Sinop Y 27 Samsun B 28 Trabzon B 26 Giresun B 27 Ankara Y 30 Eskişehir Y 26 Konya PB 29 Sıvas PB 27 Antalya B 33 Adana B 34 Mersin B 33 Diyarbakır B 36 Şanlıurfa B 37 Mardin B 35 Siirt B 35 Hakkâri PB 27 Van PB 23 Kars Y 20 Oslo Y 20 Helsinki Y 19 Stockholm B 24 Londra B 20 Amsterdam Y 21 Brüksel Y 21 Paris Y 22 Bonn Y 28 Münih PB 30 Berlin PB 29 Budapeşte B 37 Madrid PB 34 Viyana PB 25 Belgrad PB 26 Sofya Y 26 Roma Y 30 Atina Y 30 Zürih Y 23 Moskova PB 23 Aşkabat B 33 Astana Y 13 Taşkent PB 35 Bakû B 26 Bişkek B 27 Tiflis Y 28 Kahire PB 32 Şam B 33 Ülkemizin kuzey kesim- leri parçalı ve çok bulut- lu, Marmara’nın kuzey- doğusu, Batı Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzey- batısı, Doğu Karadaniz’in doğusu, Doğu Anado- lu’nun kuzeydoğusu, Kütahya ve Afyon çev- releri ve gece saatlerin- de olmak üzere Orta Ka- radeniz ile Yozgat çev- releri yağışlı geçecek. HSYK’de anlaşma zor Şehitler sonsuzluğa uğurlanıyor Yurt Haberleri Servisi - Hakkâ- ri’nin Şemdinli ilçesinde terörist sal- dõrõ sonucu şehit olan 4 asker mem- leketlerine gönderildi. Cenaze tören- lerinde acõ ve öfke birbirine karõştõ, yurttaşlar teröre lanet yağdõrdõ. De- recik beldesinde teröristlerin saldõrõ- sõ sonucu şehit düşen jandarma Uz- man Çavuş Abdullah Erkmen, jan- darma Uzman Çavuş Sadık Yenie- kinci, jandarma Uzman Çavuş Meh- met Güçlü ile Astsubay Çavuş Ay- dın Güleken için ilk tören Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanlõ- ğõ’nda düzenlendi. Törenin ardõndan cenazeler önce Van’a, oradan da memleketlerine gönderildi. ‘Ağabeyinin intikamını al’ Uzman Çavuş Sadõk Yeniekinci için Gaziantep Ulucami’de tören dü- zenlendi. Şehidin annesi Fatma Ye- niekici tören boyunca diğer oğlu Ali’ye sarõlarak askere gidip ağabe- yinin intikamõnõ almasõnõ istedi. Ali Yeniekinci ise gözyaşlarõ içinde an- nesine söz verdi. Cenazeye annesi Fatoş’un kuca- ğõnda katõlan şehit uzman çavuşun 2 yaşõndaki oğlu Mustafa, sõk sõk ba- basõnõn törene katõlanlarõn yakala- rõndaki fotoğrafõnõ öptü. Şehidin ce- nazesi, Yeşilkent Mezarlõğõ’nda top- rağa verildi. Şehit Astsubay Çavuş Aydõn Gü- leken için de Mersin’in Tarsus ilçe- sinde tören düzenlendi. Küçükmina- re Camisi’ndeki cenaze törenine 6. Kolordu Komutanõ Korgeneral Nejat Bek, Mersin milletvekilleri, askeri ve idari yetkililer ile yurttaşlar katõldõ. Şanlõurfa’nõn Siverek ilçesi nüfusuna kayõtlõ olduğu belirtilen şehidin tey- zeleri, cenazenin getirilişi sõrasõnda Kürtçe ağõtlar yaktõ. Şehidin acõlõ annesi Münevver Güleken de fenalõk geçirdi. Şehit er Şehir Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Aynõ saldõrõda şehit düşen jandar- ma Uzman Çavuş Abdullah Erkmen (23) Ankara’nõn Polatlõ ilçesindeki Merkez Camisi’nde bugün düzenle- necek törenin ardõndan Polatlõ Şehit- liği’nde toprağa verilecek. Şehit Uz- man Çavuş Mehmet Güçlü’nün ce- nazesinin de bugün Mersin’in mer- kez Mezitli ilçesine bağlõ Bozön kö- yündeki evine götürüleceği, daha sonra da Muğdat Camisi’ndeki töre- nin ardõndan Mersin Şehir Mezarlõ- ğõ’ndaki şehitlikte toprağa verileceği belirtildi. Ergenekon savcıları hakkında yeni dosya ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanlõğõ, Erge- nekon soruşturmasõnõ yürüten cumhuriyet savcõlarõ ile bu so- ruşturmada işlemleri bulunan hâkimlerle ilgili bir şikâyet di- lekçesini daha işleme koydu. Adalet Bakanlõğõ yetkililerin- den alõnan bilgiye göre, Hâ- kimler ve Savcõlar Yüksek Ku- rulu (HSYK) aracõlõğõyla Ada- let Bakanlõğõ’na iletilen bir şi- kâyet dilekçesiyle ilgili Ceza İş- leri Genel Müdürlüğü bünye- sinde yeni bir dosya açõldõ. Açõ- lan dosya, ilgililer hakkõnda in- celeme yapõlmak üzere Teftiş Kurulu Başkanlõğõ’na gönde- rildi. 2 müfettiş tarafõndan sür- dürülen inceleme sonucu ye- terli delil elde edilirse soruştur- ma açõlabilecek. Şikâyetlerle il- gili yeterli delil elde edileme- mesi durumunda ise soruşturma başlatõlmasõna gerek görülme- yebilecek. Ergenekon soruştur- masõnõ yürüten savcõ ve işlem- leri bulunan hâkimlerle ilgili aynõ mahiyetteki ihbar ve şikâ- yetlerin birleştirilmesi suretiyle daha önce 38 şikâyet dosyasõ açõlmõştõ. 38 şikâyet dosyasõnõn 28’i hakkõnda soruşturma baş- latõlmasõna gerek görülmemiş, 10 dosya kapsamõndaki şikâ- yetlere ilişkin incelemeler ise sürdürülüyordu. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Genelkurmay Başkanlõğõ ta- rafõndan düzenlenen 30 Ağustos re- sepsiyonunda yargõ reformu tasla- ğõ konusunda yüksek yargõdaki gö- rüş ayrõlõğõ açõklamalara da yansõ- dõ. Yargõtay ve Danõştay başkanla- rõ, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapõsõna mü- dahaleye karşõ çõkarken Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kı- lıç, “Kurumun yapısı gözden ge- çirilebilir” dedi. Yargõ kurumlarõ, Adalet Bakanõ ve bakanlõk müsteşarõnõn HSYK’den çõkarõlmasõnõ isterken hükümet tarafõndan hazõrlanan tas- lakta bu isteğin aksine HSYK’ye TBMM’nin üye atamasõ öngörü- lüyor. Buna göre; kurulun üye sa- yõsõ arttõrõlarak 21’e yükselecek ve bakan ve müsteşarõn yanõ sõra Meclis’in seçtiği üyeler de kurul- da yer alacak. Böylece yüksek yargõ organlarõnõn kuruldaki tem- sil oranõ düşecek. Üye dağõlõmõn- daki bu yeni yapõlandõrma ile ku- rulun tamamen siyasi bir organ ha- line geleceğini söyleyen Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker, 30 Ağustos Zafer Bayramõ resepsiyo- nunda konuyla ilgili sorularõ ya- nõtladõ. Gerçeker, “Anayasa de- ğişikliği konusunda hükümetle mutabakat sağladığımız iddia ediliyor, böyle bir şey yok. Tas- lağa göre, HSYK’nin üye sayısı 21’e çıkarılıyor. Bu durumda Danıştay ve Yargıtay’dan giden üye sayısı azalacak. Bu durum yargı bağımsızlığı ile bağdaş- maz, kurulu siyasi bir organ ha- line getirir” dedi. Danõştay Başkanõ Mustafa Bir- den de şunlarõ söyledi: “Bu yapı- lanlar, reform diye adlandırıla- maz. Meclis’in durumu, yapısı belli. Oradan HSYK’ye üye se- çilmesi durumunda yargı ba- ğımsızlığı ortadan kalkar. Bizim talebimiz bakan ve müsteşarı- nın da kurul üyeliğinden çıka- rılmasıdır.” Birden ve Gerçeker’in bu açõklamalarõna karşõn Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kõlõç ise HSYK’nin yapõsõnda sõkõntõlar bulunduğunu belirterek kurulun yapõsõnda muhtemel değişikliklerin yargõ reformu taslağõnda gündeme getirilebileceğini söyledi. 30 Ağustos resepsiyonunda taslak ile ilgili sorularõ yanõtlayan Yargõtay Başkanõ Gerçeker ve Danõştay Başkanõ Birden, yapõlacak değişikliklerin reform olarak adlandõrõlamayacağõnõ belirterek “Yargõ bağõmsõzlõğõ tehlikeye girer” görüşünde birleşti. Anayasa Mahkemesi Başkanõ Kõlõç ise kurulun yapõsõnda değişikliklerin taslakta gündeme getirilebileceğini söyledi. AKP’nin yargõ reformu taslağõnda kurula Meclis’in üye atamasõ öngörülürken yargõ kurumlarõ buna karşõ çõkõyor Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde terörist saldõrõda şehit olan askerler için memleketlerinde tören düzenlendi Savcõlar, yanlõş sonuçlara varõyor Haber Merkezi - İstanbul Üniversitesi (İÜ) İk- tisat Fakültesi Maliye Bölümü emekli öğretim üyesi, bilim insanõ Prof. Dr. Tülay Arın önceki gün Fethiye’de geçirdiği kalp krizi sonucunda ya- şamõnõ yitirdi. Cenazesi dün İstanbul’a getirilen Arõn için 2 Eylül Çarşamba günü saat 10.00’da İÜ’de tören düzenlenecek. Arõn, buradaki törenin ardõndan 1. Levent Cami’sinde kõlõnacak öğle na- mazõndan sonra Kilyos Mezarlõğõ’nda toprağa ve- rilecek. Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bi- limler Fakültesi’nde tamamlayan Arõn, doktorasõnõ George Washington Üniversitesi’nden aldõ. Arõn, George Washington Üniversitesi, ODTÜ, Ankara Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesi’nde de dersler verdi. İktisadi krizler, mali krizler, mali politikalar, sosyal ve iktisadi eşitsizlik, sosyal güvenlik ve re- fah devleti, kadõnõn iktisadõ konumu, gelir dağõlõmõ gibi konularda çok sayõda makalesi olan Tülay Arõn, Onbirinci Tez dizisinin de yayõn kurulunda yer almõştõ. Prof. Dr. Tülay Arõn, üniversite öğre- tim üyelerinin örgütlenme sürecinde ön saflarda yer alarak meslek yaşamõ boyunca, eşit ve bilim- den yana bir üniversite için mücadele ettti. Şehit Uzman Çavuş Sağdık Yeniekinci’nin eşi Fatoş Yeniekinci eşinin tabutuna sarılarak gözyaşı döktü. (AA) HATİCE TUNCER/HİLAL KÖSE Birinci Ergenekon davasõnda tutuksuz sanõk eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun avukatõ Metin Çetinbaş sa- vunmasõna devam etti. Avukat Çetinbaş, “İddi- namede savcılar, önyargılı, yanlı ve yanlış so- nuçlara vararak kesin deliller olmadan Ümra- niye’de ve Eskişehir’de bulunan bombalarla Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları irti- batlandırmıştır. Böyle bir yaklaşım gerçek fa- illerin gözden kaçırılmasına neden olduğu gibi, masum insanların da haksız yere cezalandırıl- masına sebebiyet vermektedir” diye konuştu. Otu- ruma katõlan avukatlar, Çetinbaş’õn savunmasõna ara verilerek, Danõştay dosyasõ sanõklarõnõn sor- gularõna geçilmesini talep ettiler. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan Si- livri Cezaevi Kampusu’ndaki duruşma salonunda görülen davanõn 108. duruşmasõna, birleştirilen Da- nõştay dosyasõ sanõklarõna İstanbul Barosu Ceza Mu- hakemesi Kanunu (CMK) uyarõnca atanan avukatlar da katõldõ. Danõştay’a baskõn ve Cumhuriyet’e bom- balõ saldõrõyõ gerçekleştirme suçlarõyla yargõlanan Alparslan Arslan’õn Bakõrköy Ruh ve Sinir Has- talõklarõ Hastanesi’ndeki tedavisinin sürmesi ne- deniyle duruşmaya gelmedi. İddianameyi değerlendiriyor Savunmasõna ara veren avukat Metin Çetinbaş, iddianameyi bölüm bölüm değerlendirmeyi sür- dürdü. Çetinbaş, iddianamede Cumhuriyet gaze- tesine atõlan bombalarla, 12 Haziran 2007 tarihin- de Ümraniye’de bir gecekonduda ele geçirildiği id- dia edilen 27 adet el bombasõ arasõnda irtibat ku- rulabilmesi için gerekli delillerin bulunmadõğõna dikkat çekti. Çetinbaş, savcõlarõn iddianamede, tu- tuklu sanõklardan emekli Albay Fikret Emek’in Es- kişehir’de annesine ait evde ele geçirilen çok sa- yõda silah ve patlayõcõ maddeler ile Cumhuriyet’e atõlan bombalar arasõnda da irtibat kurmaya çalõş- tõklarõnõ savunarak “Savcıların bu bombaların ha- yali Ergenekon örgütü ile kesin irtibatlı oldu- ğunu gerekli araştırmaları yapmadan açıkla- maları hem yanıltıcı hem hatalıdır” dedi. Çe- tinbaş, Danõştay’a saldõrõ sanõğõ Osman Yıldırım’õn tanõk ve “gizli tanık 9” olarak verdiği ifadelerin çelişkili olduğunu söyledi. Oturuma katõlan avukatlar, mahkemeye ortak di- lekçe vererek, Metin Çetinbaş’õn savunmasõna ara verilerek Danõştay dosyasõ sanõklarõnõn sorgu- larõna geçilmesini talep ettiler. Sanõklara İstanbul Barosu tarafõndan atanan avukatlar ise duruşmanõn öğleden sonraki bölümüne katõlmayarak salondan ayrõldõlar. 3. Ergenekon iddianamesi sanõklarõndan emek- li Albay avukat Levent Göktaş yaptõğõ yazõlõ açõk- lamada, soruşturma savcõlarõnõn ek ifadesinden id- dialara kanõt olmasõ için sahte delil üretmeye ça- lõştõklarõnõ iddia etti. Göktaş, bürosunda bulunan DVD nedeniyle 8 aydõr tutuklu olduğunu, DVD’nin kendisine ait olmadõğõnõ, içeriğinde ne olduğunu savcõlõk sorgusunda öğrendiğini ifade etti. ERGENEKON DAVASINDA PROF. DR. ALEMDAROĞLU’NUN AVUKATI ÇETİNBAŞ: Şimdi biraz ders verelim, hepimiz bunlarõ biliyoruz, ben şöyle bir topar- layacağõm. Malum ülkede para kal- madõ. Üç ay önce nereden geldiği Merkez Bankasõ tarafõndan bile bilin- meyen 18 milyar dolar da iç oldu. Eri- di. Devlet kamu harcamasõ yaparak ekonomiyi canlandõracak durumda de- ğil. Peki ne olacak, piyasa kendi gö- beğini kendi kesmek zorunda. Bu göbek öyle çok değerli bankacõ- larõn, ekonomistlerin dediği gibi “Alõn- Verin, Ekonomiye Can Verin” kam- panyalarõyla kesilecek gibi değil, burada elini taşõn altõna sokacaksõn. Her zaman yardõmõna koşan bir devlet yok artõk, hadi bakalõm şu muhteşem bilgilerini- zi hayata geçirin. Yani öncelikle sözüm büyük şirket- lere ve devlete, lütfen artõk şu vergi re- formunu yapõn! Hadi görelim, öden- memiş vergiler ödensin! Kaçaklar bu- lunsun! Bu vergi kaçõrma işi, bağõşla- ma işi ülkenin ekonomisini sağlõksõz kõ- lan ve ne yazõk ki, her türlü demokra- si açõlõmõnõ engelleyen en önemli un- surdur. Şimdi diyeceksiniz ki, demokrasiy- le verginin ilişkisi ne olabilir, açõkla- yacağõm, ülkemizde vergi kaçõrma- yan hemen hemen yok gibidir, hal böyle olduğunda yurttaş en demokra- tik hakkõ olan kamu harcamalarõnõ de- netlemekten kaçõnmaktadõr. Çünkü kendisinin de bir açõğõ vardõr. Kamu harcamalarõnõn halk tarafõndan denetlenmediği bir ülkede de hangi açõ- lõmõ yaparsanõz yapõn fõss diye söner. Tutmaz! Derslerimize devam edelim, dün- yanõn neresinde tüketim teşvik edile- rek ekonomi düze çõkmõştõr. Allah aş- kõna bir örnek verin. Oysa neredeyse beşikteki çocuklar bile öğrendi, eko- nomi sadece ve sadece üreterek düze çõkar. İşsizlik sadece ve sadece böyle yok edilir. Şimdi özel sektörün çok büyük kâr- larõndan birazcõk iskonto edip yatõrõm yapma zamanõdõr. Simit satma zama- nõ değil. Sevgili Türkel Minibaş bir gün şöyle demişti: “Simit saraylarõnõn peş peşe açõldõğõ bir ülkede kriz ne za- man gelecek diye beklemek boşunadõr, o ülke zaten krizin içindedir.” Sevgili Türker, şimdilerde de ekono- miyi en iyi bilmeleri gerekenler simit sa- tõyor, haberin ola. Not: Bana rasgeldi, simit satõş rek- lamõnõn hemen arkasõndan televizyon- larda devletin yaptõrdõğõ bir başka rek- lam filmi geçiyor ve orada da devlet yurttaşlarõnõ tutumlu olmaya davet edi- yor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşu- su!.. Boşuna demedim, gülsem mi ağ- lasam mõ? / IŞIL ÖZGENTÜRK Baştarafı Arka Sayfada Prof.Dr.Arın’ıkaybettik Şikâyetleri iki müfettiş inceliyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear