Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
1 EYLÜL 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İnsanca Yaşamak...
İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın düzenlediği ba-
sın toplantısını izliyorum televizyondan...
Atalay, gazetecilere bilgi veriyor, “Kürt Açılımı”
pardon “Demokratik Açılım” konusunda.
Önceki gün öğle saatlerinde Hakkâri Şemdin-
li’de bir astsubay ve üç uzman çavuş, PKK’nin
bombalı saldırısı sonucu şehit düştü.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın kutlandığı sa-
atlerdi.
Yine televizyon başındaydım ve Ankara’daki kut-
lama törenlerini izliyordum.
Tarikatçı, dinci televizyonlar büyük zaferin kut-
lama törenlerini vermiyordu. Bir süre sonra ga-
zeteler geldi, şöyle bir birinci sayfalarına baktım.
Dinci, tarikatçı gazeteler ve The Taraf 30
Ağustos Zafer Bayramı’nı birinci sayfalarında
görmemişlerdi.
Yakın tarihimizi yok saymak, bunu “resmi ta-
rih” olarak görüp bağımsızlık savaşımızı, Cum-
huriyetin kuruluşunu göz ardı etmek günümüz
Türkiye’sinde ilericilik, demokratlık hatta solculuk
sayılıyordu.
Acı ama gerçek buydu!
Anafartalar’la Kocatepe arasındaki yazgı bir-
liği, 9 Eylül’de İzmir’de noktalanırken emperya-
list güçler pes ediyor, o mavi gözlü sarışın adam
Türkiye Cumhuriyeti’ni “bağımsızlık” temeli üze-
rinde kurarken şöyle diyordu 30 Ağustos 1924’te:
“Gençler! Geleceğe güvencimizi güçlendiren ve
sürdüren sizsiniz.
Siz almakta olduğunuz eğitimle, bilgiyle, in-
sanlıktaki üstünlüğün, yurt sevgisinin, düşünce öz-
gürlüğünün en değerli örneği olacaksınız.
Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu
yükseltecek, yüceltecek ve yaşatacak olan siz-
siniz.”
Yakın tarihimizi okumayanlar Mustafa Kemal
Atatürk’ün bu sözlerini bilmezler...
Bilmedikleri için de ikide bir, “baskıcı Kemalist
devlet” diye atıp tutarlar.
İçişleri Bakanı Atalay konuşurken hem dört şe-
hidimizin acısını yüreğimde duyumsuyor, hem de
Türkiye’nin demokrasi ve özgürlükler bakı-
mından ne denli yoksun olduğunu düşünüyordum.
Hakkâri’de polisin tekmeleyerek dövdüğü ço-
cuk... Elazığ Karakoçan’da dört askerin ölümü-
ne neden olan vicdansız teğmen... Güneydo-
ğu’daki feodal yapı, yoksulluk... PKK ve devle-
tin arasında sıkışıp kalan çaresiz insanlarımız...
Her şey iç içeydi!
Türkiye’nin son otuz yılına baktığımızda birey-
sel özgürlükler giderek yok oluyor, Güneydoğu’da
PKK’yle birlikte köktendinci terör örgütleri cirit atı-
yordu.
Tarikatçı bir yapılanma Diyarbakır’dan Bat-
man’a, Hakkâri’ye ve Van’a değin uzanıyordu.
Bir yandan köktendincilik öte yandan tarikatçı
yapılanma...
Ülkeyi yönetenler, teröre demokrasi ve öz-
gürlükler penceresinden, emek-sermaye çeliş-
kisinden bakmıyorlardı.
12 Eylül askeri faşizmi örgütlü toplumu ezip
geçmişti...
Şimdi ise din eksenli bir siyasal yapı, çözüm yo-
lunu önce “Kürt Açılımı”nda bulmuş, tepki alın-
ca da “Demokratik Açılım” diye düğmeye bas-
mıştı.
Bakan Atalay’ı dinlerken kendi kendime sordum:
“Hükümet gerçekten Türkiye’de demokrasi ve
özgürlükleri bir yaşam biçimi olarak görüyor mu?”
Diyarbakır’ın Sur ilçesi belediyesi tarafından
başlatılan “Her eve bir hikâye” projesi kapsa-
mında, 27 çocuğa evinde iki saat Kürtçe dersi ve-
ren 10 yaşındaki Medya Örmek ve ailesi hakkında
savcılıkça soruşturma açılmasına ne diyeceksiniz?
Gerçekten kara mizah!
Bir yandan TRT’nin Kürtçe yayın yapan tel-
evizyonu, öte yandan çocuklara Kürtçe öğreten
10 yaşındaki Medya Örmek ve ailesine savcılık-
ça açılan soruşturma!
Türkiye çelişkiler ülkesi...
Yazı masamın başına oturduğum saatlerde
Bakan Atalay basın toplantısını çoktan bitirmişti.
Bakan Atalay’ın dünkü basın toplantısı “de-
mokratik adımları” değil, “demokratik temennileri
içeriyordu.
12 Eylül askeri faşizminin ördüğü “taş duvar” yı-
kılmadıkça ne partiler yasası, ne seçim yasası ne
de “Anayasal eşitlik” yaşama geçer.
30 Ağustos Zafer Bayramı... Elazığ’da dört as-
keri bile bile öldüren teğmen... Şemdinli’de dört
şehit...
Elazığ’daki olayda salt teğmen mi suçlu?
Dört er şehit oldu ve Elazığ Kolordu Komu-
tanlığı olayı “kaza” olarak duyurdu!
Neden, niçin?
Çocuklarımız ölüyor, içimiz kan ağlıyor...
Edirne’den Hakkâri’ye kadar bu topraklar bi-
zim.
İnsanca yaşamak, özgürlükleri çoğaltmak hak-
kımız değil mi?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
‘Sadece afla
terör çözülemez’
BALIKESİR
(Cumhuriyet) -
Burhaniye Belediyesi’nin
düzenlediği 30 Ağustos
Zafer Bayramõ ve 1 Eylül
Dünya Barõş Günü
kutlamalarõna katõlan eski
CHP Milletvekili Berhan
Şimşek, “CHP olarak,
gerçek demokrasinin,
gerçek barõşõn terörün
etkisiz kõlõndõğõ bir
ortamda mümkün
olabileceğine inanõyoruz”
dedi. Şiddetin, terörün
prim yaptõğõ bir ortamda
mazlumun sesinin
çõkmayacağõnõ belirten
Şimşek, “Terörün
panzehiri sadece silahlõ
mücadele değildir. Terör
haksõzlõklarõ, eşitsizlikleri
ve teröre uygun ortam
hazõrlayacak davranõş
kalõplarõnõ bõrakarak
çözülebilir. Terör
olaylarõna karõşanlarõ
affederek, mazur görerek
terör yok edilemez” dedi.
SHP: Çatışmalar
dursun
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
SHP Genel Başkanõ
Hüseyin Ergün, “Kürt
açõlõmõnõn” canlõlõk
kazandõğõ bir dönemde
öncelikle çatõşmalarõn
durmasõnõ, çözümün
Meclis’te aranmasõnõ,
hükümetin açõlõmõn içini
boşaltmamasõnõ, Kürt
temsilcilerin talep
yükseltmenin süreci
çõkmaza sokabileceğini
dikkate almasõnõ istedi.
Ergün, 1 Eylül Dünya
Barõş Günü açõklamasõnda
ülkede barõşõn egemen
olabilmesi için önce
çatõşmalarõn durdurulmasõ
gerektiğini bildirdi.
Eğitim-iş’ten
Gül’e ret
ANKARA (ANKA) -
Eğitim-İş, Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün Çankaya
Köşkü’nde sendika
temsilcilerine vereceği
iftar davetini geri çevirdi.
Eğitim-İş Sendikasõ Genel
Başkanõ Yüksel Adõbelli,
Gül’e gönderdiği yazõda
demokratik açõlõma işaret
ederek “Bu daveti
kabulümüz, şahsõnõzõn
öncülüğünde yürütülen ve
sendikamõz Eğitim-İş’in
kaygõyla izlediği sürecin
bir parçasõ olarak
algõlanmamõza neden
olacaktõr” dedi.
Vural: Allah seni
ıslah etsin
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural, kendisine
“çirkinlikte kimse onunla
yarõşamaz, Kamer Genç
onun yanõnda melekmiş”
diyen Başbakan
Yardõmcõsõ Bülent
Arõnç’a sert yanõt verdi.
Vural, Arõnç’õn “iftar
sofrasõnõn anlamõnõ
bilemeyecek kadar gözü
dönmüş” bir siyaset üslubu
izlediğini savunarak,
“Allah seni ve senin
gibileri õslah etsin” dedi.
Aygün’e silah
çekildi iddiası
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ATO Başkanõ Sinan
Aygün’ün, dün
makamõna geldiği sõrada,
yanõna gelen bir kişi, bir
başkasõndan olan alacağõ
için aracõlõk etmesini
istedi. “Parayõ
alamazsam, bu silahla
çekip vururum” diyerek
silahõnõ çektiği ileri
sürülen bu kişiyi
Aygün’ün korumalarõnõn
etkisiz hale getirdiği
belirtildi.
Parti sözcüleri Atalay’õn ‘açõlõm’ açõklamasõnda yeni bir şey söylemediğine dikkat çekti
Muhalefet tatmin olmadõANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - İçişleri Bakanõ Be-
şir Atalay’õn, “Kürt açılı-
mı” konusunda büyük beklenti
yarattõğõ, ancak açõlõmõn çer-
çevesi konusunda somut bilgi
vermediği basõn toplantõsõn-
daki açõklamalarõ, muhalefet
partilerini tatmin etmezken
tepkiye yol açtõ.
CHP Genel Saymanõ ve Söz-
cüsü Mustafa Özyürek, Ata-
lay’õn dünkü açõklamalarõyla, 1
ay önceki basõn toplantõsõnda-
ki açõklamalarõ arasõnda çok
farklõlõk olmadõğõnõ ve hiçbir
somut öneride bulunmadõğõna
dikkat çekti. Atalay’õn “akan
kanın durması, anaların göz-
yaşlarının dinmesi” yönün-
deki ifadelerinin hiç kimsenin
itiraz etmediği genel temenni-
ler olduğunu kaydeden Özyü-
rek, “Basın toplantısının da-
ha çok muhalefete cevap ver-
mek için düzenlediği anlaşı-
lıyor. Çok sert olmayan bir
üslupla muhalefete eleştiriler
yöneltti. Muhalefetin, özel-
likle MHP’nin eleştirilerine
çok alındığı ortaya çıktı. Po-
lemikten kaçınalım dedi ama
polemik yapmak için bu ba-
sın toplantısını düzenlediği
anlaşılıyor” dedi.
Atalay’õn akan kanõn dur-
masõ için hiçbir somut öneri ge-
tirmediğine de dikkat çeken
Özyürek, daha önceki gün 4 as-
kerin şehit verildiğine dikkat
çekti. Hiç kimsenin “ülkeyi
böleceğim” diye yola çõkma-
yacağõnõ, ama uygulamalarõn
sonucunun ülkeyi bu noktaya
getirebileceğine işaret eden Öz-
yürek, Devlet Bakanõ Hayati
Yazıcı’nõn “anadilde eğitimi
devlet okullarına sokacağız”
ifadesinin ülkeyi ayrõştõrmaya
dönük somut bir girişim oldu-
ğunu söyledi. DTP, PKK ve
Abdullah Öcalan’õn da ülke-
yi ayrõştõrmaya dönük taleple-
ri bulunduğunu ve anayasa de-
ğişikliği talep ettiğini kaydeden
Özyürek, bunlarõn sonunda
“bölünme korkusu”nun top-
luma egemen olmaya başladõ-
ğõnõ ifade etti.
Üniter yapı vurgusu
CHP olarak sorunun çözümü
için bölgenin ekonomik, sosyal,
eğitim, sağlõk açõsõndan kal-
kõndõrõlmasõ için her türlü kat-
kõya hazõr olduklarõnõ, ancak çö-
zümü de “üniter yapı içinde”
aradõklarõnõ belirten Özyürek,
“Demokrasi açısından atıla-
cak adımları, özgürlüklerin
sağlanmasına yönelik adım-
ları destekleriz, ama bu adım-
lar Türkiye’yi ayrıştırmaya
değil, birleştirmeye dönük
olmalıdır. Ancak bakan so-
mut bir öneri veya paket
açıklamadı. Onun için CHP
olarak bizim böylesine içi boş
bir açılımın etrafında her-
hangi bir görüşme yapma-
mıza gerek yok” diye konuş-
tu. Atalay’õn, açõlõmõn içeriği-
ni Meclis’te açõklayacağõ yö-
nündeki ifadelerine de dikkat
çeken Özyürek, şunlarõ söyle-
di: “Bakan Meclis’e bilgi ve-
ririm diyor. Meclis çatısı al-
tında çözüm yolları bellidir.
Kanun tasarısı kanun teklifi
verilebilir, genel görüşme is-
tenebilir, hükümet Meclis’i
bilgilendirebilir. Biz de ko-
misyonlarda ve genel kurul-
da bu konuda destekleyece-
ğimiz noktalar olursa katkı
veririz, beklentimizi karşıla-
yan bir şey olmazsa da karşı
tavrımızı koyarız. Ama böy-
le hiçbir somut adım atma-
dan, ayrıştırmaya yönelik,
çerçevesi çizilmiş bir öneri ol-
madan konuyu gündeme ge-
tirmek, toplumda boşu bo-
şuna bir kavga yaşanmasına
neden olur.”
‘Niye basın toplantısı
yaptı, anlamadık’
CHP Grup Başkanvekili Ke-
mal Kılıçdaroğlu da “Açıkla-
malar sizi tatmin etti mi” so-
rusu üzerine, Atalay’õn basõn
toplantõsõnõ niye yaptõğõnõ an-
lamadõğõnõ belirterek, “En baş-
ta söylediklerini tekrarladı”
dedi. Atalay’õn “kurumlar
arası değerlendirmelerin sür-
düğünü” söylediğini kayde-
den Kõlõçdaroğlu, “Ülkenin
Cumhurbaşkanı, kurumlar
arası mutabakatın sağlandı-
ğını söylemişti. Demek ki ku-
rumlar arası mutabakat da
sağlanmamış” dedi.
‘Yazıcı başka
ülkenin Bakanı mı?’
Atalay’õn “Kürtçe eğitim
dili olmayacaktır” dediğini
anõmsatan Kõlõçdaroğlu, “Peki
Hayati Yazõcõ başka ülkenin
bakanı mı? Kendisi söyledi.
Eleştireceklerse önce iğneyi
Milletin
aklıyla
alay
ediyor
MHP Grup Başkanvekili
Mehmet Şandır ise Atalay’õn
açõklamalarõnõ “Sayın Bakan
milletin aklıyla alay ediyor”
sözleriyle değerlendirdi. Ata-
lay’õn daha önceki açõklama-
sõndan daha yeni bir şey söyle-
mediğini kaydeden Şandõr, da-
ha önceki gün PKK’nin 4 askeri
şehit ettiğini, hükümetin önce-
likle bunun hesabõnõ vermesi
gerektiğini söyledi. PKK’nin
kan akõtmaya devam ettiğini, bu
açõlõmõn sadece terör örgütünü
“cesaretlendirdiğini’ ifade
eden Şandõr, “Bu Kürt açılı-
mının sahiplerini ve destek-
çilerini şiddetle ve nefretle
kınıyoruz” diye konuştu.
‘Neden bugün?’
Bu projenin arkasõnda ABD
ve AB olduğunu belirten Şan-
dõr, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümet, tıkanan AB sü-
recini açabilmek için Kürt
açılımını başlatmıştır. Bu-
nun için 2005 yılında söz
vermiştir. Büyük Ortadoğu
Projesi çerçevesinde Irak’ın
kuzeyinde ikinci bir İsrail,
ikinci bir karakol kurmak is-
teyen ABD ise Kürt devleti
kurmak projesini gerçek-
leştirmeden bu bölgeden çe-
kilince, şimdi Türkiye’de ile-
ri zaman içerisinde iki mil-
letli bir devlet, daha sonra da
bu bölgede bir Kürt devleti
kurmanın gayretinde. Bu
projenin aslı budur. Bu kom-
pleks değildir. Neden 2007,
2008, 2006’da değil de bugün
bu Kürt açılımını yapıyor-
lar? Bu sorunun cevabını
vermeleri lazım.”
‘Ülke azınlıklar
cehennemine dönüşür’
Mehmet Şandõr, Meclis’te
“Kürt açılımı”nõn açõklana-
cağõ toplantõya katõlõp katõl-
mayacaklarõ yönündeki tavõr-
larõnõn sorulmasõ üzerine de, o
gün gelmeden bugünden bir
şey söylemenin doğru olma-
yacağõnõ ifade ederek “Ana-
yasa değişikliği yapmayaca-
ğõz, diyorlar. Anayasa deği-
şikliği yapmadan PKK’nin
taleplerine nasıl cevap ve-
recekler? Milleti oyalıyor-
lar... Meclis neyi çözecek?
Hangi içerikle bu meseleyi
çözeceksiniz?” diye konuştu.
Şandõr, kimlikleri ayrõştõran bir
projenin ülkeyi “azınlıklar
cehennemine” dönüştürece-
ğini vurguladõ.
kendilerine çuvaldızı başka-
larına batırsınlar. Samimi-
yet yok. Samimiyet olsa, bu
soruna farklı yaklaşılırdı. Ön-
ce kurumsal altyapı oluştu-
rulur, kurumsal olarak bakı-
lır, araştırmalar yapılır. On-
dan sonra partilere gidilir,
öneriler götürülür. Partile-
rin bakışı öğrenilir” dedi.
‘Bir kere Kürt demedi’
DTP Grup Başkanvekili Se-
lahattin Demirtaş ise Ata-
lay’õn dünkü basõn toplantõsõn-
da Kürtlerin hassasiyetlerini
dikkate almayan bir dil kullan-
mayõ tercih ettiğini söyledi.
Atalay’õn 1 saat boyunca tek bir
kere “Kürt” sözcüğünü ağõzõ-
na almadan “Kürt sorununun
çözümü”nü anlatmaya çalõştõ-
ğõnõ kaydeden Demirtaş, “Kürt
sorununun çözümünde, Kürt
sözcüğünü ağzınıza almazsa-
nız, çözüm konusunda iler-
lenmesi mümkün değil. Hü-
kümet, faşist, cunta anayasa-
sıyla Kürt sorununu çözece-
ğini düşünüyorsa bu büyük
bir yanılgıdır” diye konuştu.
Demirtaş, Kürtlerin beklenti ve
talepleri dikkate alõnmadan
“muhatabımız millettir” gibi
“soyut” kavramlarla, Kürtlerin
temsilcisi yokmuş gibi bir yak-
laşõmla hareket edilirse, sürecin
“tıkanacağını” ifade etti.
‘Çözüm mucize olur’
Atalay’õn “diyalogla çö-
züm”den söz etmesine karşõn,
diyalog kurduğu çevrelerin
hassasiyetini dikkate almak
yerine kendisine kapõlarõ ka-
patan CHP ve MHP’nin has-
sasiyetlerini ifade eden bir dil
kullandõğõnõ savunan Demirtaş,
“Kürt’süz Kürt sorunu çö-
zülecekse, bu gerçekten mu-
cize olur ki, bu da hüküme-
te nasip olmaz. Anayasa de-
ğişmeyecek, Kürt sözcüğünü
ağzına almadan çözüm dü-
şünüyorlarsa, kaybeden bel-
li bir kesim değil, Türki-
ye’nin tamamı olur. Bu sü-
reci gündeme getiren de, bu
sürecin yitirilmesinin so-
rumlusu olur” dedi. Demirtaş,
anayasa değişmeden çözümün
zor olduğuna da işaret ederek
özgürlükleri esas alan, etnisi-
teye dayanmayan, çoğulculu-
ğu esas alan yeni bir anayasa
istediklerini ifade etti.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un ilgilendiği davetliler arasında
“İç Güvenlik Harekâtı”nda yaralanan gaziler de vardı. (Fotoğraf:AA)
Resepsiyondasanatçõlar,gazilervesivildavetlilerlesohbetetti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge-
nelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Baş-
buğ, 30 Ağustos Zafer Bayramõ ve Türk
Silahlõ Kuvvetleri (TSK) Günü nedeniyle
verdiği resepsiyonda davetlilerle yakõndan
ilgilendi.
Başbuğ, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve di-
ğer üst düzey devlet yöneticilerinin ayrõl-
masõnõn ardõndan resepsiyon alanõnõ geze-
rek davetlilerle yakõndan ilgilendi. Ankara
Valiliği’nce belirlenen 50 çift ilk kez 30
Ağustos Resepsiyonu’na katõldõ. Anka-
ra’nõn Güdül, Haymana, Elmadağ ve diğer
ilçeleriyle Ankara merkezden gelen aile-
lerle sohbet eden Başbuğ’a gruptaki yurt-
taşlardan biri Türk bayrağõ desenli bir kra-
vat armağan etti. Başbuğ, teşekkür eder-
ken “Günün en anlamlı hediyesi bu
oldu” dedi. Resepsiyonda geçmiş yõllarda-
kinden farklõ olarak, Atatürk’ün giydiği
kõyafetlerden oluşan, Faruk Saraç’õn ha-
zõrladõğõ “Sarı Zeybek Defilesi” sunuldu.
Yaklaşõk 1 saat süren defilenin sonunda
görev alanlara plaket ve çiçek verildi. Ge-
nelkurmay Başkanõ Başbuğ, resepsiyonun
son bölümünde mankenlerle anõ fotoğrafõ
çektirdi. Başbuğ, resepsiyona Afyonkara-
hisar’õn Sandõklõ ilçesinden gelen 93 ya-
şõndaki Kore Gazisi Hasan Gökçen ile
yakõndan ilgilendi. Gazi Gökçen’in elini
öpen Orgeneral Başbuğ, “Sizin eliniz
öpülür, başka kimsenin değil” diye ko-
nuştu. Başbuğ’un ilgilendiği davetliler
arasõnda “İç Güvenlik Harekâtı”nda ya-
ralanan gaziler de vardõ. Şõrnak’ta terörle
mücadelede yaralanan Piyade Üsteğmen
Özgür Belen ile bir süre sohbet eden Or-
general Başbuğ, Belen’i yanaklarõndan
öptü. Başbuğ, masalarõ dolaşõrken, bir ara
TRT kameramanõndan mikrofonu alarak
sanatçõ Rüştü Asyalı ile röportaj yaptõ.
Asyalõ’dan resepsiyonu değerlendirmesini
isteyen Başbuğ, “Böylece ben sorulardan
kurtuldum” diye espiri yaptõ.
Orgeneral İlker Başbuğ, resepsiyona ka-
tõlan sanatçõlardan Metin Akpınar ve Ay-
ten Gökçer ile de bir süre sohbet etti.
‘Dağ, fare bile doğurmadõ’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Ge-
nel Başkanõ Ahmet Türk, İçişleri Bakanõ Beşir Ata-
lay’õn aksine Kürt sorununun çözümü için anayasal de-
ğişikliğin şart olduğunu vurgulayarak “Bu sürecin de-
mokratik, barışçıl bir şekilde çözülmesi beklentisi
çok yüksek. Mevcut anayasa ile bırakın Türkiye’nin
Kürt sorununu çözmesini, demokratik açılımı yap-
ma şansı bile yok” diye konuştu. Atalay’õn Kürtlerin
hassasiyetlerini dikkate almayan açõklamalarõnõn ken-
dilerinde şaşkõnlõk ve umutsuzluk yarattõğõnõ söyleyen
Türk, “Dağ fare bile doğurmadı” dedi.
Atalay’õn demokratik açõlõm sürecine ilişkin düzen-
lediği basõn toplantõsõnõ DTP Diyarbakõr İl Başkanlõ-
ğõ’nda izleyen Türk, daha sonra gazetecilere değer-
lendirmelerde bulundu. Atalay’õn aksine anayasa de-
ğişikliğinin gerekli olduğunu ifade eden Türk, bu ko-
nudaki görüşlerini bugün yapõlacak Dünya Barõş Gü-
nü mitinginde açõklayacaklarõnõ söyledi.
Atalay’õn görüştüğü sivil toplum kuruluşlarõnõn de-
ğil, görüşmediklerinin görüşlerinin açõklamasõna yan-
sõdõğõnõ savunan Türk şöyle konuştu: “Barışçıl çö-
zümlerin tartışıldığı sürecin içine girerken açıkla-
malar Kürtleri kapsamadı. Önce Kürt açılımı, ar-
dından demokratik açılım, sonra da Kürtleri dışarda
bırakan bir milli mutabakat metni oldu. Bugün gö-
rüyoruz ki dağ fare bile doğurmadı. Birilerini tat-
min etmek için Kürtlerden söz etmeyen, belli bir ke-
sime mesaj veren bir mantığın ortada olduğunu gör-
dük. Ama bu mantıkta, bu anlayışta Kürt sorunu-
nun çözülmeyeceğini herkesin bilmesi gerekir.”
CHP: Bakan somut bir öneri veya paket açõklamadõ. Onun için CHP olarak bizim
böylesine içi boş bir açõlõmõn etrafõnda herhangi bir görüşme yapmamõza gerek yok
MHP: Atalay, daha önceki açõklamasõndan daha yeni bir şey söylemedi. Daha
önceki gün PKK 4 askeri şehit etti. Hükümet öncelikle bunun hesabõnõ vermeli.
DTP: Kürt sorununun çözümünde, Kürt sözcüğünü ağzõnõza almazsanõz, çözüm
konusunda ilerlenmesi mümkün değil. Hükümet, faşist, cunta anayasasõyla Kürt
sorununu çözeceğini düşünüyorsa bu büyük bir yanõlgõdõr.
Atalay’õn açõklamalarõnõn kendilerinde şaşkõnlõk ve umutsuzluk yarattõğõnõ vurgulayan
DTP lideri, Kürt sorununun çözümünün mevcut anayasa ile mümkün olmadõğõnõ belirtti
Orgeneral Başbuğ’dan
konuklara yakõn ilgi
MHP’Lİ ŞANDIR: