26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Bir süredir topluma “Kürt Açılımı” adıyla su- nulan bir proje var… İktidar bu projenin bir “devlet projesi” oldu- ğunu öne sürüyor… Muhalefet ise bunun bir ABD-AB-AKP projesi olduğu iddiasıyla “Devlet projesi” nitelemesini reddediyor… Bence bu projenin en önemli yanlışı başta, adın- dan kaynaklanıyor: “Kürt Açılımı” ismi, bu projenin bir etnik grup ya da bir millet adına yapıldığı izlenimi veriyor… Yani temelinde “milliyetçilik ideolojisi” yatı- yor… Konuya bir ırk ya da bir millet adına yaklaştığı- nız zaman, o toplumda yaşayan öteki ırkların, mil- liyetlerin de gündeme gelmesi kaçınılmazdır… Tabii o toplumu oluşturan çoğunluğun ırk ya da milliyet kimliği de derhal ön plana çıkar. Oysa günümüzde artık ırka ya da milliyete da- yalı vatandaşlık anlayışı aşılmış, “demokrasi ve insan hakları” felsefesi çağımıza damgasını vur- muştur: Bir devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan tüm insanlar, ırk, din, dil, milliyet, mezhep farkı ol- maksızın eşit haklara sahiptir. Vatandaş-devlet ilişkilerinde, demokratik hak ve özgürlükler konusunda “milliyete dayalı bir yak- laşımın” ya da böyle bir yaklaşımı ön plana çıkaran bir ismin birleştirici ve sorun çözücü olmasını beklemek hayalperestliktir. Nitekim MHP’nin tepkileri, yapılan bu yanlışın doğal, normal ve beklenen sonuçlarıdır. Bunu bile öngöremeyen “proje sahiplerinin” “Açılımın” bundan sonrasını başarıyla yönetebi- leceklerini beklemek en hafif deyimle aşırı iyim- serlik olacaktır. Çağdaş, demokratik ve insan haklarına dayalı rejimlerde “milliyetçi ideolojinin” ayrıştırıcı etki- lerini bertaraf etmek için “dinciliğe” başvurulması ise ayrı ve katmerli bir yanlış olur. Çünkü dincilik ideolojisi zaten özünde demok- rasiye ve insan haklarına karşı, totaliter bir fel- sefedir. Nitekim, Malezya, Afganistan, Irak ve nihayet Ku- zey Irak ile Filistin’in Hamas denetiminde olan böl- gesindeki son gelişmeler bunun en güzel örneğidir. Aslında AKP içinde bunu gören ve dile getiren bir politikacı da vardır: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bu açılımın aslında bir “Demokrasi Açılımı” olduğunu dile ge- tirmiş, ama kimseden doğru dürüst bir destek ala- mamıştır. Belki de bunda, RTÜK Başkanı Zahid Akman olayında yitirdiği prestijin etkisi vardır ama kanımca kendisine haksızlık edilmiştir. Gözden kaçan çok önemli bir nokta da ortada CHP’nin çeşitli tarihlerde “demokratik felsefe- ye” dayalı olarak ürettiği “Reform Planlarının” ve- ya moda adıyla “Açılımların” olmasıdır. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da son gün- lerde sürekli olarak bu “Demokratik Açılımın” il- kelerini vurgulamaktadır. Ama gözünü hırs bürümüş olan içteki ve dıştaki politikacılar, farklı nedenlerle bu gerçeği görme- mekte veya görüyorlarsa bile göz ardı etmekte- dir. Hadi diyelim ki dıştan bu projeyi empoze edenlerin neden milliyetçi bir yaklaşımı tercih et- tikleri ve Türkiye’yi birleştirici değil, bölücü işlev de yapsa, kendilerinin bölgedeki çıkarları için böy- le bir ideolojiyi benimsedikleri anlaşılabilir. Ama ya içerdeki iktidar sahipleri? Nasıl bu kadar aymaz olabilirler! ekongar@cumhuriyet.com.tr www.kongar.org CMYB C M Y B 22 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk - OLMAK, YA DA OLMAMAK.. AYDINLANMA EMRE KONGAR ‘Açılım’ Milliyetçilikle Olmaz: Baykal’a Kulak Verin Eşinineviterketmesineöfkelenenkoca,kayõnpederi,kayõnvalidesi,kayõnbiraderiveikibaldõzõnõöldürdü Korku filmi gibi katliamZONGULDAK (Cumhu- riyet) - Çaycuma ilçesine bağlõ Çayõr köyünde Şafak Köksal (22), geçimsizlik ne- deniyle evini terk edip babasõ- nõn yanõna dönen eşi ile ailesi- ni katletti. Köksal; kayõnvali- deyi, kayõnpederi ve iki baldõ- zõnõ ormanda pusu kurarak, eşi ve kayõnbiraderini ise ev- lerinde kurşunlayarak öldür- dü. Köksal’õn 12 askerin şehit olduğu Dağlõca baskõnõnda PKK’lilerle çatõştõğõ öğrenilir- ken, eşinin bir süre önce “Ko- cam beni öldürecek” diye suç duyurusunda bulunduğu belirlendi. Çayõr köyüne bağlõ Ayõcõ- oğlu mahallesinde oturan ve maden ocaklarõnda işçi ola- rak çalõşan Şafak Köksal, 1.5 yõl önce askerden döndükten sonra aynõ köye bağlõ Başkõ- vanç mahallesinde oturan Ayşe Köksal’õ kaçõrarak ev- lendi. 12 askerin şehit olduğu Dağlõca baskõnõnda PKK’li- lerle çatõşan Köksal, bu evli- liklerinden olan çocuklarõna “Doğu” adõnõ verdi. Ancak 3 aylõk bebekleri bulunan çiftin arasõ şiddetli geçimsizlik ne- deniyle bozuldu. İddiaya göre 1 ay önce kavga ettiği eşine tabancayla ateş eden, ancak isabet ettiremeyen Şafak Köksal, eşinin şikâyeti üzeri- ne jandarma tarafõndan göz- altõna alõndõ. İfadesinin ardõndan Cumhu- riyet Savcõsõ’nõn talimatõyla serbest bõrakõlan Köksal’õn şiddet uygulamaya devam et- mesi üzerine Ayşe Köksal, 15 gün önce oğlunu da alarak ba- baevine döndü, boşanma da- vasõ açtõ ve eşi hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Şafak Köksal, birkaç gün önce kayõnpederinin evine gi- derek oğlunu görmek istedi. Ancak ailenin izin vermeme- si üzerine, eşini ve ailesini öl- dürmeye karar veren Köksal, köye yaklaşõk 8 kilometre uzaklõkta Yukarõharman Mevkii’nde bulunan kendile- rine ait kömür ocağõnda çalõş- maya gitti. Kayõnpederinin kam- yonetinin geçeceği yola önceki gün saat 18.00 sõralarõnda kütük parçasõ koyup, ağaçlarõn arasõna gizlenen Köksal, yolu aç- mak için araçtan inen bal- dõzlarõ Zülfiye (24) ile İlk- nur Köroğlu’na (26) kur- şun yağdõrdõ. Daha sonra kamyonetteki kayõnpederi Hüseyin Köroğlu (49) ile kayõnvalidesi Havva Kö- roğlu’na (45) ateş etti. Hüseyin Köroğlu’nun, ya- ralõ halde kaçmak için ga- za bastõğõ kamyonet, 100 metre ileride yoldan çõka- rak ağaçlara çarptõ. Şafak Köksal, burada Hüseyin Köroğlu’na bir kez daha ateş ettikten sonra, yakla- şõk 8 kilometrelik yolu 1 saatte yürüyerek kayõnpe- derinin evine ulaştõ. Kilit- li kapõyõ ateş ederek açan Şafak Köksal, eşi Ayşe Köksal ve kayõnbiraderi 20 yaşõndaki Aydõn Kö- roğlu’na da kurşun yağ- dõrdõ. Daha sonra kucağõ- na aldõğõ oğlunu kendi evine bõrakõp köy kahvesi- ne giden Şafak Köksal, jandarmaya teslim oldu. Çayõr Köyü Muhtarõ Ra- fet Çõnar, Köksal’la köy kahvehanesinde çay içer- ken karşõlaştõğõnõ ifade ederek, “Yüzünde 6 kişiyi öldüren görüntü yoktu, çok sakindi. Kahvehaneye gelen jandarma ekiplerin- ce yakalanõnca olayõ öğ- rendik” dedi. Öldürülen Hüseyin Kö- roğlu’nun yengesi Selma Köroğlu ise Şafak Kök- sal’õn, eşini hamileyken bile dövdüğüne belirtti. Katliamda 2 tabanca ve 1 av tüfeği kullanan Şa- fak Köksal (ortada), baldızı İlknur Köroğlu (sol- da), kayınbiraderi Aydın Köroğlu (soldan ikin- ci), eşi Ayşe Köksal’ı öldürdü. Diğer kayınbira- deri Ali Köroğlu (sağda) ise o gece mesaide oldu- ğu için katliamdan kurtuldu. (Fotoğraflar: AA) Ormanda pusu kurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Zon- guldak’ta bir kişinin eşinin de aralarõnda bu- lunduğu 6 akrabasõnõ öldürmesi şiddet olayla- rõnõ yeniden gündeme getirdi. Prof. Dr. Çiğ- dem Kağıtçıbaşı, Türkiye’de son dört aydõr yaşanan şiddet olaylarõnõn (Mardin’de 44 kişi, Adana’da 8 kişi) bir türlü durulmamasõnõn al- tõnda insanlarõn sorunlar karşõsõnda saldõrgõn- lõğa başvurma eğiliminin yattõğõnõ belirtiyor. Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğre- tim Üyesi Prof. Dr. Kağõtçõbaşõ, insanlarõn amaçlarõna ulaşamadõklarõ ve çok istedikleri bir şeyi elde edemedikleri zaman hemen bu- nalõma girdiğini ifade ederek, “Bu da kendi- ni saldırganlık ya da şiddet şeklinde göste- riyor” dedi. Önce Mardin, sonra Adana şimdi Zonguldak Garipoğlu ailesi yine Emniyet’te İstanbul Haber Servisi - Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili olarak katil zanlõsõ Cem Garipoğ- lu’nun ailesinden 7 kişinin daha ifadesi alõndõ. Garipoğlu’nun ağabeyi Levent Garipoğlu, iki da- yõsõ, anneannesi, teyzesi, amcasõ ve yengesi dün sa- bah Gayrettepe’deki İstanbul Asayiş Şube Müdürlü- ğü Cinayet Büro Amirliği’ne getirildi. Anneanne S.E., ayrõlõrken gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. S.E., “Basın konuyu memleket meselesi haline ge- tirdi. Her gün cinayet işleniyor. Bu çok korkunç bir şey.. ama basın bizi Abdullah Öcalan’dan daha kötü gösteriyor” dedi. Anne- anne S. E. “Neden teslim ol- muyor” sorusuna, “Onu basın korkuttu. Korkmasaydı ba- basına kıyamazdı. Babası onun yüzünden şu anda ceza- evinde. Ortaya çıkar, teslim olurdu” yanõtõnõ verdi. Münevver Karabulut’un kar- deşi Enver Karabulut ile da- yõsõ Hasan Hüseyin Akdoğan da Asayişten Sorumlu İstan- bul Emniyet Müdür Yardõmcõsõ Tekin Akdoğan ile görüştü. Gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Karabu- lut, Garipoğlu ailesinin açõklamalarõna tepki göstere- rek “Zanlı Cem Garipoğlu’nun ailesi ifade verdik- ten sonra açıklamada bulunmuşlar. Yaşanan ola- yı her gün yaşanıyormuş gibi göstermişler. Öy- leyse getirsinler Cem’i teslim etsinler. Bu ülkede her gün birilerinin başı kesilmiyor” dedi. Akdo- ğan da “Yaptıklarını haklı çıkarmaya çalışıyor- lar. Madem yaşanan olaylardan üzgünler, çocu- ğu getirip teslim etsinler” diye konuştu. ANNEANNEDEN ‘GARİP’ SAVUNMA İstanbul’da uyuşturucu operasyonu İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da uyuşturucu kaçakçõlõğõna yönelik düzenlenen operasyonda 42 kilogram eroin ele geçirildi. İstanbul Narkotik Suç- larla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlõ ekipler, Hakkâri üzerinden getirilen uyuşturucu maddenin İstanbul’dan Avrupa ülkelerine gönderileceği yö- nündeki istihbarat üzerine çalõşma başlattõ. Sevkõ- yatõn yapõlacağõ kamyoneti tespit eden ekipler, söz konusu aracõ takip ederek Çamlõca gişelerinde dur- durdu. Kamyonette gizli bölmelere saklanmõş 42 kilogram eroin ele geçirildi. Kamyonet şoförü İ.A. ile Ö.B. ve Ş.T. adlõ kişiler gözaltõna alõndõ. Eski senatör toprağa verildi İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da yaşamõnõ yitiren eski senatör Muhittin Kõlõç’õn cenazesi toprağa verildi. Kõlõç için Erenköy Galip Paşa Ca- misi’nde öğle vakti cenaze namazõ kõlõndõ. Kõ- lõç’õn cenazesi daha sonra Ümraniye Hekimbaşõ Mezarlõğõ’na defnedildi. Konya Senatörü olarak 1961-1968 yõllarõ arasõnda Cumhuriyet Senato- su’nda görev alan Kõlõç, Cumhuriyet Senatosu Başkanvekilliği görevinde de bulunmuştu. Sabancı Vakfı’ndan burs İstanbul Haber Servisi - Sabancõ Vakfõ, üni- versiteye yerleşen başarõlõ öğrencilere karşõlõksõz burs vereceğini bildirdi. Sabancõ Vakfõ’ndan ya- põlan yazõlõ açõklamada kuruluşundan bugüne ge- çen 35 yõlda 33 binin üzerinde öğrenciye burs verdiği belirtilerek “Sabancõ Vakfõ, 2009-2010 ders yõlõnda yeni uygulamaya koyduğu Sabancõ Vakfõ-Vista Bursu da dahil olmak üzere 1300’ü aşkõn öğrenciye burs sağlayacak” denildi. Cem Garipoğlu’nun anneannesi S.E.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear