26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Konser 4 22 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ ıCumhürlyet LFTA ;ONU Sevilen disko ikilisi Setlerinde disco, dub, electro, funk, house, hip hop ve rock gibi birçok tarzı harmanlayarak dinleyicilerini dans pistinden indirmeyen Idjut Boys, bu akşam Otto Alaçatı'da sevenleriyle buluşacak. Dan ve Conrad'dan oluşan ikili kayıt yapmaya Conrad'ın kendi elleriyle yaptığı derme çatma stüdyosunda başladı. Insanları eğlendirmek, Conrad ve Dan'ın 80'lerin sonunda Cambridge'de tanıştıkları ilk günden beri yaptıkları şey. 1994'te, ilk plak şirketleri 'U-Star Records'u kurdular. Kısa sürede efsane olan DJ setleri ve 2001 yılında çıkardıkları ilk albümleri 'Life - The Shoeing You Deserve' ile tüm dünyada büyük yankı uyandırdılar. İkili şimdiye kadar Stockholm'den San Francisco'ya kadar pek çok yerde çaldı. (0216 556 98 00, biletler 34 TL) Salkım Izmir'de Yeşim Salkım'ın, 24 Ağustos Pazartesi akşamı Izmir/Karşıyaka Bostanlı Açık Hava Tiyatrosu'nda konser verecek. Müzisyen bir babanın kızı olan Salkım, küçük yaştan itibaren müzikle içiçe büyüdü. Henüz 6 yaşındayken Saklambaç Gazetesi'nin düzenlediği yarışmada fotoroman kraliçesi seçildi. Müziğe karşı ilgisi ve yeteneğiyle dikkat çeken Salkım, yüksek öğrenimini müzik üzerine, Istanbul Belediye Konservatuarı Klasik Türk Sanat Müziği Bölümünde tamamladı. Konservatuardan mezun olduktan sonra 1993 yılında 'Hiç Keyfim Yok' adlı ilk albümünü çıkarttı. Şarkıcı, 1997 yılında da ilk oyunculuk denemesini Eşkıya filminde gerçekleştirdi. (0216 556 98 00, biletler 28.50, 34 ve 39.50 TL) Alaçatı'da caz Ülkemizde caz müziği denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Kerem Görsev, Ferit Odman, Kağan Yıldız ve Engin Recepoğulları ile birlikte 26 Ağustos Çarşamba akşamı Babylon Alaçatı'da konser verecek. 2000'li yıllara Warm Autumn, Existence, Meeting Point, Orange Juice ve Back Again gibi albümlerle damgasını vuran Görsev, halen dünyada çok sayıda saygın caz festivalinin aranan isimlerinden. (0216 556 98 00, biletler 33.50 TL) BİRİLERİ RİFAT MUTLU rifatmutlu@gmail.com İnternet üzerinden müzik indirip dinlemeye olanak sağlayan siteler gün geçtikçe çoğalıyor. Bu sitelerden indirilen şarkılar ise çoğaltılamıyor. Sistem fikir hırsızlığının önünde bir engel oluşturacak. Müzik ve sinema sektörünü büyük maddi kayıplara uğratan "internetten müzik ve fllııı 71 IM AI dosyası indirme" döncmi AYTOLU N Türkiye'de de kapanıyor. Yurt dışında müzik indirdiği için çok yüksek para cezalanna çarptınlanlan okuyorsunuz gazetelerde. Türkiye'de ise böyle bir cezai yaptırım olmadığı gibi herkes bildiğini okuyor, müziğini indiriyordu. Ta ki bu hafta Telif Haklan ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik'in yaptığı açıklamaya dek. Fikir hırsızlığına karşı yaptıklan çalışmalara son dönemde hız verdiklerini söyleyen Çelik, birçok ülkede bu suçu işleyenlere rekor cezalar geldiğine dikkati çekerek, kullanıcılara tıpkı yurtdışındaki gibi cezai yaptınmlar uygulanacağını söyledi. Yani artık Türkiye'de dc sinema ve özellikle de müzik sektörüne darbe indiren korsan şarkı indirmenin önüne bir miktar da olsa geçilebilecek gibi görünüyor. Oysa internet üzerinden müzik dinlemek ve indirmek için yasal siteler mevcut. Dijital müzik pazan, son Müziğin geleceği ıjıtal dünyadayıllarda müzik sektörüne yeni bir soluk getiriyor. Hem de tamamen yasal yollarla. Müzik sektörü korsanla, telif haklanyla savaş vcrirken, meslek birlikleri ve yapımcıların harcadıklan emeklerle ortaya konan ve gün geçtikçe geliştirilen bu platformların da bilinirlikleri gün geçtikçe artıyor. Gerek üyelik sistemiyle gerekse ücretsiz bir şekilde bu platformlardan hem müzik dinlenebiliyor, hem de indirilen şarkılar bilgisayara kaydedilebiliyor. İndirilen şarkı, çoğaltılıp dağıtılamıyor. Sistem buna izin vermiyor, yasal olarak da denetleniyor. 2006 yılından bu yana hizmet veren sektör artık yeni nesil telefonlarla da destekleniyor, hatta daha fazla imkan sağlayabiliyor. 3G'nin de çıkmasıyla beraber bu platformlar daha da pekişmiş dummda. Biz de Müyap, Powerclub ve Avrupa Müzik'e danıştık, hem korsanla mücadeleyi hem de yeni ve henüz yaygınlaşmış olan sistemi konuştuk. Sistem korsanla mücadele ediyor Yasal olmayan internet sitelerinden piyasasında yüzde 20'lik bir orana sahip. hâlâ müzik indiriliyor olsa da aslında Insanlar ürün almak yerine daha çok yasal çerçeveler çizilmiş durumda. Yasal dijital ortamda müziği tüketmeyi tercih platformlardan müzik indirildiği ya da ediyor. Müyap'a göre 5 yıllık dönemde dinlenildiği zaman hem sanatçıların ve kaybolan 30 milyon adetlik satışın yüzde yapımcının telifi ödeniyor hem de müziğe 20'si dijital alanda karşılanmış durumda. hemen ulaşılmış oluyor. Müyap'tan Altyapıları da oldukça gelişmiş. Türkiye, aldığımız bilgiye göre, son yıllarda fiziki bu anlamda Avrupa ülkelerinin gerisinde albüm satışlarında ciddi düşüşler değil. Hatta mobil ve internette her türlü görülüyor. Bunun karşılığında ise ADSL yasal içerik temin etme olanağı var. Dijital abonelikteki artış da dikkat çekici. platformlar, yeni albümlerin çıkışında örneğin 2004 yılında bandrol talebi 44 dijital ortam için önemli bir dağıtım milyon adetlerdeyken 2008 yılı itibariyle merkezi sayılabilir. Tabii fiziksel satışlara bandrol talebi 14 milyon 500 bin adete direk etkisi olduğundan söz edilemiyor. düşmüş. Bunun karşılığında ADSL Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de abonelik sayılarına baktığımızda 2004 müzik sektörü, fiziki satışlarda yılında 450 bin adet olan abonelik sayısı gerçekleşen kaybı, yeni iş modellerinin 2008 yılı itibariyle 6 milyona ulaşıyor. geliştirilmesiyle birlikte dijital alanda telafi Intemet kullanımı bu kadar yaygınken, etmeye çalışıyor. Tabii internet servis dijital alanda müzik tüketimi de aynı sağlayıcılar, telekomünikasyon oranda artıyor. Tüm dünyadaki dijital operatörleri, içerik üreticileri, internet dışı satışlar 2008 yılı itibariyle toplam müzik mağazaların da bilinçlenmesi zorunlu. Sektörün hatası geleceği görememek Peki bu platformlardan yapımcı ve sanatçının yararı ne? Avrupa Müzik Genel Müdürü Cengiz Erdem, bu hizmetlerin ardında ödenen ve düzenli olarak takip edilen telif sistemine vurgu yapıyor. Dijital platformdan indirilen bir şarkının telifi öncelikle dört meslek biıiiğine bölüştürülüyor. Daha sonra da yapımcı, emeği geçen besteci ve yorumcuya paylaştırılıyor. Erdem, "Yasal platformlardan müzik indirdikçe bize iyilik yapıyorsunuz. Çünkü biz oradan telif alıyoruz" diyor. 2006 yılından bu yana intemetin gelişimiyle beraber buna göre hazırlandıklarını söyleyen Erdem, sektörün tek hatasının geleceği öngöremeyerek bu mecralara ürün verecek zeminler hazırlamamak olduğunu belirtiyor. "Müzik sektörü en büyük darbeyl duvara çarptıktan sonra anladı. Sonrasında bir kaç flrma ve meslek birliğinin bir araya gelmesiyle dijital platformlar oluşturuldu. Türkiye'de sanatçılar da bilinçli artık. Çünkü sektör dibe indi, o yüzden lylyiz. Daha aşağısı yok. Ama şimdi düğmeye basıldı. Yükselişe geçmek üzere kıpırdayış var. Insanlar yasal kullanmak istiyor artık. Bedava kullananlardan ne kadarını yasal plarformlara çekersek, o kadar kardır" diyor Erdem. Tabii internet sağlayacıların da yasal olmayan şarkı indirmeler için de uyan yapması gerekiyor. Erdem, "Yasal olmayan slteleri kapatamayız diyorlarsa, bir araya gelelim. Dijital dünyada yok yoktur. Meslek birlikleriyle blrbirimize kenetlendlk. Üretim de devam ediyor. Ama yine de bilinçlendirme çalışmaları artmalı" diyor. İnsanlarda satın alma bilinci olusmalı İlk yasal dijital müzik platformu olarak kurulan Povver Club'un proje sorumlusu Tuğçe Soysaltürk, en önemli mücadelenin korsana karşı olduğunu dile getiriyor. Diğer müzik platformlarında olduğu gibi Povver Club'ta da şarkılar korumalı. Bilgisayarlara indirildikten sonra 3 kez ses CD'si olarak basıhyor ya da mp3 player'lara kopyalanabiliyor. Dolayısıyla fiziksel satışta olan korsan burada yapılamıyor. Soysaltürk, dijital müziğin albüm satışlarını büyük ölçüde etkilediğini söylüyor: "Türkiye'de 'slngle' kavramı yokken, artık sanatçılar tek şarkı ve bu şarkının çeşitli remlksleriyle dijitale özel çalışmalarım vvebsayfaları üzerinden promote etmeye başladılar. Albüm kavramının yok olmasının sebebi CD'lerin çok kolay ulaşıiıyor olması, bir boş CD'nin mallyetlnln çok ucuz olmasıyla beraber, bir albümün satışımn yüksek olması tüketiciyl etklllyor. Ne yazık ki müzikseverler albümde ödedikleri ücreti CD'nin plastiğine değil, esere verdiklerini hesaba katmıyor. Bu aynı dfjital şarkıların neden ücretli olduğunu anlayamamak gibi. Bilgisayardan korsan şarkı indirmenin, bir müzikmarketten, bir albümü cebinize atıp, parasını ödemeden dükkandan çıkmaktan hiçbir farklı yok." Green Day'den yeni bir sert çıkış Amerikan rock müziğinin muhalif tavırlı grubu Green Day, sekizinci albümü "21 st Century -7l"u »• Breakdovvn" ile Z . U L A L yine müzik KALKANDELEN gündemine ntı ırnı ı Albümdeki şarkılar, gerçekten de dinleyenin kafasına balyoz gibi inen toplumsal hicivlerle dolu. Green Day'in hedefi, bu kez din ve muhafazakarlık baskısının öne çıktığı 2000'lerin ilkyıhan... Bomba, silah, savaş, kan, protesto ve umutsuzluk temalarının işlendiği albümün zamanlamasının yanlış olduğunu düşünenler epey çok. Ne de olsa, Amerika'nın ilk siyahi başkanı, barış ve diyalog vaatleriyle Beyaz Saray'a yerleşti... Ama acaba kısa bir süre önce olanlar, hemen unutulabilecek kadar etkisini yitirdi mi? Yoksa birilerinin çıkıp hâlâ nasıl bir dünyada yaşadığımızı hatırlatması yerinde mi? Devlet, din ve muhafazakarlık baskısına karşı Bana sorarsanız, Gren Day'in her türlü baskıya ve politikacılar tarafından aptal yerine konmaya karşı gelişi, çok da yerinde. Üstelik bunu Christlan adlı bir genç ile sevgilisi Gloria'nın aşk hikâyelerinin üzerinden anlatması, albümü daha da ilginç kılıyor. Grup elemanları, her ne kadar konsept bir albüm yapmadıklarını söyleseler de, şarkıların üç ayrı bölümde toplanması, bu görüşü çürütüyor sanki... Albüm, sanki uzaklarda çalan bir radyodan gelen sesle başlıyor: "Bize bombalardan ve sonsuzluktan daha gürültülü bir yüzyıl şarkısı söyle..." Ardından gelen "Kahramanlar ve Sahtekarlar" adlı İlk bölümün en vurucu şarkısı, albümle aynı adı taşıyan "21 st Century Breakdovvn" (21. Yüzyılın Çöküşü). "Özgürlüğe methiyeler düzüyorum/ Itaat Etme Ozgürlüğüne" diyor şarkı... Sahte kahramanlara ve sahtekârlara inanmayı sürdüren Amerika'ya "kendine gel" uyarısı yaparken, John Lennon'ın "VVorklng Class Hero"suna gönderme yapıyor. "Şarlatanlar ve Azizler" adlı ikinci bölümde, 11 Eylül ve Irak savaşından sahneleri hatırlatan çağrışımlar çıkıyor karşımıza. Son bölümse, "At Nalları ve El Bombalan"... Bu bölümde, her türlü kitle iletişim aracı kullanılarak uyutulan halkın acıklı durumu anlatılıyor. Yazının başında da belirttiğim gibi, bütün bunlar son aylarda yaşanan bir "Amerikan rüyasına" kendisini kaptıranlar için fazla iç karartıcı olabilir. Ama unutmayın ki, Bush'lu günlerin üzerinden çok fazla zaman geçmedi. Bu albüm, çok açık ki, o kaotik dönemin bir yansıması... Green Day ve Punk Rock Şarkılarda ele alınan temaların dışında, albümle, daha doğrusu Green Day'le ilgili süren bir tartışma daha var: "Green Day, punk rock grubu mu değil mi?" Beş yıllık bir aradan sonra bu bitmez tartışma, bugünlerde yeniden alevlendi... 1987'de kurulan Green Day, California punk rock sahnesinde doğup gelişti. İlk kayıtlarını bağımsız plak şirketinden yayımladıkları dönemde ana akımda başarı kazanmadılar. Ama ne zaman ki, Reprise Records ile anlaşıp 1994'te "Dookie'yi çıkardılar; büyük ticari başarı da ardından geldi. Artık punk olmadıkları, yaptıkları müziğin de radyolarda çalınmaya daha uygun melodik pop-punk olduğu yolundaki eleştiriler de o sırada duyuldu. Bunlara karşılık, "Zaman içinde müziğimiz değişse de biz değişmedfk. Punk, hayattaki duruşla ilgilidir" diyerek yanıt verdiler. Punk rock'ın hızlı davul vuruşları, deforme edilmiş gitarlar, bütün dünyayı karşısına almış gözüken kızgın vokalistlerin ötesinde bir duruş olduğu doğru. Fakat sorun, Green Day'in ilk dönemlerindeki o duruşun da değişmesi... Ticari başarı kazandıktan sonra yaptıkları tercihler de bunu gösteriyor. Bir kere, "düzen karşıtı" olduğunu söyleyen punk rock grupları, dev plak şirketlerinden albüm çıkarmaz. Çünkü milyonlarca albüm satıp ana akıma dahil olduktan sonra punk felsefesini savunmanıza olanak kalmaz. Gerçek punk rock grupları, MTV ekranlarında boy göstermez... Şarkıları, Hollyvvood dizilerinin müziği olmaz... Bu nedenle, ben bu tartışmaya yıllar önce, "Dookie" çıktığı sırada noktayı koydum: Green Day, belki punk etkili povver pop grubu olabilir; fakat artık punk rock grubu değil... Fakat sonuçta bu, Green Day'in başarısının önüne geçecek bir tartışma da olmamalı. Yaptığı müziği kendi içinde değerlendirirsek, "21 st Century Breakdovvn", grubun bir önceki albümü "American Idiot "un izinden giden bir çalışma. Rock opera olarak tanımlanan o albümle "En lyi Rock Albümü" dalında Grammy kazanmışlardı. Bu yeni albüm de Grammy alır mı bilinmez; ama en az onun kadar ilgi çekecek gibi gözüküyor... www.zulalkalkandelen.com, kzulal@yahoo.com Bale festivali 7.Bodrum Uluslararası Bale Festivali başladı. Bu akşam festival kapsamında Bodrum Kalesi'nde saat 20.00'de Fransız Kafig Topluluğu Tricote isimli bir gösteri yapacak. Koreograf Mourad Merzouki, La Fontaine'nin 'fabl'larından 'Meşe ve Kamış' gösterisini 'hip— hop' tarzında uyarlıyor. Festival 25 ve 26 Ağustos akşamları Antalya Devlet Opera ve Balesi'nin 'Harem' gösterisiyle devam edecek. Bodrum Kalesi'nde sergilenecek balenin reji ve koreografisini Türk tarih ve kültürüne bale çalışmalarıyla yaptığı katkılarla tanınan Merih Çimenciler üstleniyor. Osmanlı Imparatorluğunun en parlak dönemlerinden bir kesiti bale adımlarıyla anlatan ve bu konudaki tek Türk balesi olma özelliğini taşıyan yapıtın dekor ve kostümlerini dünyaca ünlü Rus tasarımcı Alexandre Vasiliev hazırladı. 29 ve 29 Ağustos akşamları Bodrum Kalesi Marsilya Devlet Balesi'ne ev sahipliği yapacak. Festivalin kapanış gösterisinde Marsilya Devlet Balesi, birbirinden güzel 3 farklı koreografi ile sanatseverlerle buluşacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear