Catalog

CMYB C M Y B 22 AĞUSTOS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA GENÇLİK 15 Kahraman Çocuklar Yetiştirmek... Amerikalı doktor Elisa Medhus’un kita- bının adı böyle çevrilmiş. Kitap, savaş kahramanlarını değil, gündelik yaşamın kahramanlarını kastediyor. ‘Susayınca kalkıp kendi suyunu almak’. ‘Bir sorununu kendi başına çözebilmek’. ‘Gerektiği zaman bilgisayarın başından kalkabilmek’. Bunlar ve benzeri ‘kendini yönetebilmek’ artık kahramanlık sayılmalı. Kitabı rastlantıyla aldım ama okudukça il- gim arttı. Benim ‘Erken Büyüyen Çocuklar’ kita- bımdaki savlarla birebir örtüşen yorumlar. Demek ki, artık küresel bir sorunla karşı karşıyayız. Ben, bu sonuçta ‘bizim aşırı korumacı kül- türümüz’ün rol oynadığını yazıyordum. Aynı görüşü Dr. Elisa Medhus da payla- şıyor. Elbette tek etken ailelerin tutum değil. Digital çağın iletişim araçları da bu etkileri güçlendiriyor. Bakınız, Dr. Medhus, Amerikan çocukla- rında gördüğü nelerden yakınıyor: 1. Çocuklar hareketlerinin sorumluluğunu almıyor ve taahhütlerini yerine getirmiyorlar. Özürler bulma ve sistemi kendi çıkarlarına gö- re işleyecek şekilde değiştirme eğilimi gös- teriyorlar. 2. Çocuklar azimden yoksunlar. İşler zor- laştığında başka bir yol bulmaya çalışmak ye- rine vazgeçiyorlar. Onları bir zorluktan kur- taracak birileri her zaman olduğu sürece az- min ne olduğunu öğrenme fırsatını asla ya- kalayamıyorlar. 3. Çocuklar hayal kırıklığına karşı taham- mülsüz oluyorlar ve bu da bağımlı davra- nışlarında artışa yol açıyor. 4. Çocuklar otokontrol ve çatışma çözme becerilerinde yetersizler. Bu da özellikle okulun alt sınıflarında şiddeti körüklüyor. Bu saptamalar bile pek çok şeyi açıkla- maya yetiyor. Amerikan okullarında olsun, evlerinde ol- sun çocuk ve genç şiddeti giderek artıyor. Ateşli silahlı okul baskınları, artan uyuş- turucu kullanımı, yaygınlaşan kontrolsüz seks toplumsal sorunlar boyutuna ulaşmış durumda. Kişisel başarısızlıklar artık bir toplumsal ba- şarısızlığa dönüşüyor. Bizim anne babalarımızda giderek artan bir ‘doğru anne babalık dikkati’ görüyorum. Bu dikkati daha da arttırmak gerekiyor. Eğitim bu alanda çok önemli. Aile eğitimi standart bir uygulama olmalı. Aile danışmanlığı hizmeti çok önemli. Gençlik danışmanlığı ve koçluğu çok önemli. Üzerinde uzlaşılmış doğrular ve gelişim il- keleri çok önemli. Bilinçli bir toplum olabilmek. Bilinçli kuşaklar yetiştirebilmek. Sorun budur. (KAHRAMAN ÇOCUKLAR YETİŞTİRMEK- Dr. Elisa Medhus- Optimist yayınları) Türkiye’de insan yaşamının ne kadar ucuz ol- duğunu görmek, sahip olduğumuz bu tek haya- tın kolayca kaybedilebileceğine defalarca tanık olmak, artık mide bulandırıcı hale gelmeye baş- ladı. Yaşanan bu trajikomik olaylardaki “sorum- luların” veya sorumluluğu üzerine almayı hiçbir zaman kabul etmeyenlerin yorumları insanı çıl- dırtacak boyutlara kadar ulaşıyor. Yılbaşında doğalgaz sızıntısında ölen 7 genç için ilk başta ahlaksızca bir iftira ile cesetlerin çıp- lak bulundukları söylendi. Daha sonra ise hak- larında dava açılanların dosyalarının işlemden kal- dırılmasına karar verildi. Ankara Büyükşehir Be- lediyesi suçluyu “ters esen rüzgâr” ve “yırtık olan boru” olarak belirledi. Oysa olay günü yapılan sı- zıntı ihbarına rağmen bu gençler uyarılmamış, adeta ölüme terk edilmişlerdi. Hepimizi dehşete düşüren, öldürülüp başı ke- silerek çöp konteynırına atılan genç kızın cina- yetinde katil zanlısının bir türlü bulunamaması, hat- ta ailesinin nüfuzu dolayısıyla kollandığından şüphelenilmesi, Adli Tıp’taki skandalla maktulün lekelenmeye çalışılmasının, daha da ileri gidile- rek devletin üst kademe yöneticilerinin, Başba- kan’ın da bu cinayetin ortaya çıkmamasına ça- lışılmasında işin içinde olduğunun, ailenin zen- ginliği ve parasının altında ezildiğinin baba tara- fından iddia edilmesi, herkesi en az cinayetin ya- şanması kadar büyük bir şoka uğrattı. Tek iste- diklerinin suçlu ya da suçluların bulunup ceza- larını çekmelerinin sağlanması olan ailenin fer- yatlarına karşı eski emniyet müdürü, “Kızlarına sahip çıksalarmış” dedi. Başbakan ise suçluyu ilan etti: “Kızına sahip çıkmazsan ya davulcuya ya zurnacıya!” Gerçi ülkemizdeki mantıktan hareketle açık bı- rakılan rögar kapağından içeri düşüp ölen kız ço- cuğu için de, İstiklal Caddesi’nde yürürken ba- şına kocaman cam düşüp ölümden dönen genç kız için de, “akıllı” nitelendirmesinde bulunulan ancak ihmalden dolayı yanarak ölümlere sebep olan hastane için de sorumlu aramaya gerek yok. Çünkü suçlu biziz ki bu duyarsız, sorumsuz ki- şileri seçmeye devam ederek bizi “yönetmeleri” için başımızda tutmaya devam ediyoruz! Hakan AYTAÇ İstanbul Ticaret Üniversitesi Sorumluların Sorumsuzluğu ‘Sokakta Şenlik 3’ festivali kapsamõnda ‘Yaşayan Antoloji’ etkinliği, gençleri sokakta buluşturdu Gençler sokakta deneme okudu“Sokakta Şenlik 3” festivali kap- samõnda Beyoğlu-Tünel, Tramvay Sokak’ta gerçekleştirilen, “Yaşa- yan Antoloji = Gençler Deneme Okuyor” adlõ etkinlik, edebiyat okurlarõnõ, gençleri sokakta buluş- turdu. Gençlere deneme türünü sevdir- mek ve bu konuda farkõndalõk ya- ratmanõn amaçlandõğõ etkinlikte ka- tõlõmcõlar, etkinliğe ayrõlan sokakta oluşturulan özel alanda, Osman To- run’un hazõrladõğõ, Kelime Yayõnlarõ tarafõndan yayõmlanan “Düşünceler Sözleşince: Gençler İçin Günü- müz Türk Yazarlarından Deneme Antolojisi” adlõ kitaptan kendi seç- tikleri denemeleri okudular, oku- duklarõ denemeler hakkõnda payla- şõmlarda bulundular. Bir sokak okumasõ eylemi niteli- ğindeki buluşma, “deneme okun- muyor” yargõsõna verilen anlamlõ bir cevap niteliği taşõyordu. Gençlerin yanõ sõra çeşitli yaş gruplarõndan katõlõmcõlarõn da gösterdiği yoğun il- gi umut verici bulundu. Öte yandan, kitap olarak yayõm- lanmõş bir deneme antolojisinin raf- lardan öteye geçerek yaşamõn için- de, her yerde, ama en çok da sokakta gençlerle, okurlarõyla buluşmasõ açõ- sõndan da anlamlõ bulunan sokakta okuma etkinliğinde, kimi katõlõmcõ- larõn antolojinin tamamõnõ okuduk- larõ gözlendi. Etkinlik alanõnda, okurlarõn anto- loji editörü ve proje ekibiyle tanõşõp görüş alõşverişinde bulunduğu bu- luşmada dikkat çeken bir diğer alt ak- tivite ise üzerinde “Gençler Neden Deneme Okumalı?” sorusunun bu- lunduğu panoya, kendi görüşlerini yazarak konuyla ilgili farkõndalõğõn artmasõna katkõ sağlamalarõ oldu. Şenlikteki gönüllü gençlerin etkin desteği ile planlandõğõ biçimde ger- çekleştirilen etkinlik, deneme ede- biyatõmõzõn zenginliğinin keşfedil- mesi açõsõndan bir fõrsat niteliği ta- şõyordu. HAFTANIN SÖZÜ Başarı, küçük hataların ve başarısızlıkların biraz ilerisinde duran şeydir. T.J. WATSON BİZE YAZIN .figen_atalay@yahoo.com GENÇLERİN KÖŞESİ ERDAL ATABEK ‘Türkiye’de genç kuşak fotoğraf pratiği’ İ stanbul Modern Sanat Müzesi’nde gerçekleştirilen, Murat Germen ve Orhan Cem Çetin’in yönettiği Çağdaş Fotoğraf Serileri söyleşi dizisinin bu ayki konusu, “Türkiye’de Genç Kuşak Fotoğraf Pratiği”. Türkiye’deki genç kuşak fotoğraf pratiğinin nabzõnõ tutarak, genç kuşak fotoğraf üretiminin ülke fotoğrafõna sağladõğõ katkõlarõn irdeleneceği söyleşi, bugün saat 16.00-18.00 arasõnda İstanbul Modern Sinema’da izlenebilir. ÇOCUKLARA 33 ÜLKEDEN OYUNCAK Avrupa Kültürlerarasõ Öğrenme Federasyonu (EFIL), Türk Kültür Vakfõ ve AFS Gönüllüleri Derneği’nin or- ganizasyonuyla İstanbul’da buluşan, dünyanõn 33 ül- kesinden 250 gönüllünün ülkelerinden getirdikleri yöresel oyuncaklarõ, Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlõ çocuk yu- valarõnda kalan çocuklara armağan ettiler ve çeşitli sanat- sal etkinliklere katõldõlar. 4 gönüllü eğitmen ve 225 gencin katõlõmõyla İstanbul Polonezköy Legend Otel’de yapõlan zir- veye, EFIL Genel Sekreteri Roberto Ruffino da katõlarak, de- neyimlerini gönüllülerle paylaştõ. Zirvenin bu yõlki temasõ, Avrupa Komisyonu’nun 2009’u “Yaratõcõlõk ve Yeni Fikir- ler” yõlõ ilan etmesinden esinlenilerek, “Yaratõcõlõk ve Yeni Fikirlerin Kültürlerarasõ Eğitimdeki Rolü” olarak belirlendi. Yeditepe’de ‘Bilgi ve İnovasyon Yönetimi’ Y editepe Üniversitesi Sos- yal Bilimler Enstitüsü İş- letme Anabilim Dalõ’na Bilgi ve İnovasyon Yönetimi yük- sek lisans programõ açõldõ. Programõn kuruluşuna öncülük eden Yeditepe Üniversitesi Ku- rumsal İlerlemeden Sorumlu Rek- tör Yardõmcõsõ Prof. Dr. Nilüfer Eğrican, program hakkõnda şu bil- gileri verdi: “Vizyonu ‘Bilgiyi ku- rumsal bir varlõk olarak yönetecek, profesyonel işgücü ve yöneticile- ri yetiştirmek’ olan, bu prog- ram, özellikle şirketlerde ‘Öğ- renim Yöneticisi - Chief Learning Officer’, ‘Bilişim Yöneticisi - Chief Information Officer’ ve ‘Bilgi Yöneticisi - Chief Know- ledge Officer’ gibi görevlere gel- mek isteyenlere yönelik.” Eylül 2009’da dersleri başlaya- cak programa giriş için, yurtiçi ve yurtdõşõ YÖK denkliği olan bir ku- rumdan lisans diplomasõ almõş olmak, ALES’ten 55 veya üstün- de puana sahip olmak ve sözlü mülakatta başarõlõ olmak gereki- yor. Ayrõntõlõ bilgi: kim.yedite- pe.edu.tr, Tel: 0 216 578 03 40 Engelli çocuklara okul İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özür- lüler Müdürlüğü’nün (İSÖM) düzenle- diği 2009 Yaz Okulu eğitimlerine katõ- lan engelli çocuklar, törenle sertifikala- rõnõ aldõlar. İSÖM’e bağlõ özürlü eğitim merkezlerindeki eğitimlere bu yaz dö- neminde 251 çocuk katõldõ. Çocuklara, 8 hafta süren Yaz Okulu’nda, matema- tik, Türkçe, satranç, drama, resim ve müzik eğitimleri verildi. ‘Kalkõnmaya dikkat çek’ Toplum Gönüllüleri Vakfi (TOG) ve Dünya Bankasõ or- taklõğõnda gerçekleştirilen “Kalkõnmaya Dikkat Çek!” ko- nulu fotoğraf yarõşmasõ için son katõlõm tarihi 28 Ağustos 2009. TOG ve Dünya Bankasõ ortaklõğõnda gerçekleştiri- len 18-25 yaş arasõ gençlerin katõlõmõna açõk “Kalkõnma- ya Dikkat Çek” fotoğraf yarõşmasõ, Türkiye’de aktif genç- lik örgütlerinin ve gençlerin gündemine “kalkõnma”yõ ve kalkõnma için gençliğin ve katõlõmõn önemini anlatmayõ ve Dünya Bankasõ Grubu ve Uluslararasõ Para Fonu yetkili- lerinin dikkatini, kalkõnma için gençlerin katõlõmõnõn des- teklenmesinin önemine çekmeyi amaçlõyor. OTEL ve APARTSIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Çift Çanak_Dijital Receiver_Uydu TV www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 - “Mavi Yolculuk” Göcek koyları 3 gece 4 gün kişi başı Tam pansiyon : 290 TL Sadece Eylül’de… İçeceklerinizi yanınızda getirebilirsiniz. Cumhuriyet okurlarına özel indirim İrtibat: Ahmet Kaptan: 0.532.274 09 99 4 kam ara 8 kişi Bayburt Endüstri Meslek Lisesi’nden aldığım diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. Nurgay AK