26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 2009 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Üniter’ Diye Diye... Kürt sorunu artık istense de, istenmese de tartış- maya açılmış bulunuyor. Önemli olan, bunu yapıcı ve olumlu bir biçimde sürdürmek. Tartışmanın olumlu ve yapıcı olması için yöntem ile ilgili bazı önerilerde bulunmak istiyorum. Önce ne olursa olsun, sinirlenmemek ve soğuk- kanlılığını kaybetmemek gerek. İkinci olarak, konuyu dolandırmamak, açık seçik, dürüst konuşmak ve ki- mi kurnazlıklarla karşısındakini enayi yerine koyma- mak lazım. Üçüncüsü; her konunun tartışılmasına yolu açmak, kimi konuları tabu kabul ederek, tartışma dışında bı- rakmamak gerek. Tabii şiddete başvurmadan yapı- lan tartışmalarda ileri sürülen görüşlerinden dolayı in- sanlar suçlanmamalıdır. Gerçek demokrasilerde çözümler her şeyin bütün olasılıklarıyla tartışılması sonunda sağlanabilir. Bunun başka yolu yoktur. Dediğim gibi, önce sinirlenmemek gerek. Örneğin Murat Karayılan Le Monde’a verdiği mü- lakatta, sorunun çözümü için “her iki tarafın da silah bırakması” gerektiğini söylüyor. Şimdi bunu okur okumaz kanınız beyninize çıkmasın! Şunları söyleyin, ama kızmadan: - Oğlum sen kafayı mı yedin? - Her iki taraf dediklerin kimler? PKK ile TSK değil mi? - PKK ne? Silahlı terör örgütü. - TSK ne? Bir devletin silahlı kuvvetleri. - Oğlum, bir devletin silahlı kuvvetleri silah bırakır mı yavrum? - Bir devlete sen ordunu silahsızlandır, demekten daha onur kırıcı ne olabilir? - Silahı ancak terör örgütü bırakır. -Sen böyle söyleyerek konuşmaya başlarsan, bu açı- lım ne kadar sürer? Dediğim gibi, bütün bunları söylemekte haklısınız ama kızmak, sinirlenmek yok. Abdullah Öcalan şimdiye kadar çok kan döktü, Tür- kiye’yi bölmeye de çalıştı. Ama son günlerde yaptı- ğını, şimdiye kadar hiç yapmadı. Yani bütün bir Türk milletini enayi yerine koymamıştı şimdiye kadar, artık onu da yapıyor. İmralı’dan avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada diyor ki, - Eskiden devlet kurarsak her şey hallolur diye dü- şünüyordum. Sonra devletin çözüm değil, sorunun kay- nağı olduğu düşüncesine vardım. Yani Öcalan devlet istemiyor. Başka neyi istemiyor, kulak verelim: - Bana Barzani modeli bir federasyon deseler bu- nun kabul etmem... Yani Öcalan federasyon da istemiyor. Ne istiyor? Üniter devlet içinde bölgesel özerklik. Nedir bu bölgesel özerkliğin içeriği? Ayrı bir ulus olan Kürtler devletin varlığını tanıyacak, devlet de Kürtlerin demokratik ulus olma hakkını ka- bul edecek. Ne gibi yetkileri olacak demokratik Kürt ulusunun? Kendi sporunu, eğitimini, dini eğitimini, MECLİSİ- Nİ, belediyelerini kuracak. HATTA KENDİ ÖZ SA- VUNMA GÜCÜ DE olacak. Bu da üniter yapı içinde bir çözüm olacak? Bu bir tekliftir, tartışılır, tartışma yapıcı olsun iste- niyorsa kızılmaz, ama bu çözüm üniter diye sunulur- sa, o zaman karşınızdaki sizi enayi yerine koyuyor de- mektir. Öcalan federasyonu istemiyor, ama bunları istiyor. Bu yetkiler bir federe devlette bile yok. Ayıptır, üniter çözüm diye bunu bize kakalamak ayıp- tır. Ama adam da haklı; bakıyor ki, karşısındaki sıkış- mış, ne isterse vermeye amade, o da istiyor da isti- yor, galiba biraz da kamuoyunun saflığına güveniyor, ama bence fena halde yanılıyor. Üstadın istediği, şimdiki aşamada, kendi öz savunma gücü de olan etnik federasyon da değil etnik konfe- derasyon. Etnik federasyonların bile yaşama şansı ol- madığını son yılların olayları kanıtladı. Zaten o da bi- liyor, önce etnik federasyonu öngörüyor, sonra nüfus politikalarıyla istediği yerde çoğunluğu sağlayıp, ora- ları da kendine katabilecek ortamı sağlayınca ver eli- ni bağımsızlık. Öcalan’ın bu üniter çözümü, ulus devlet için Kürt ba- ğımsızlığından daha yıkıcı ve tehlikelidir. Tevfik Fikret’i anma Galatasaraylılar Derneği Tevfik Fikret’in okula müdür olmasının 100. yılı dolayısıyla ölüm yıldönümü olan 19 Ağustos Çarşamba günü saat 18.00’de Aşi- yan’da bir tören düzenliyor. Galatasaraylı olsun olmasın, Tevfik Fikret’i seven her- kes, uzman yazar konuşmacıların da katılacağı, bu top- lantıya davetli. Konuyu pazar günü daha etraflı ele alacağım. asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com Kemal Anadol, kurulmasõ planlanan yeni termik santrallarõn Aliağa’yõ olumsuz etkileyeceğini söyledi ‘AKP’de petrol lobisi var’İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Kemal Ana- dol, İzmir’in Aliağa ilçesinde kurula- cak yeni termik santrallarõn bölgeyi da- ha da kirleteceğini vurgulayarak “AKP içinde petrol lobisi var, temsilcisi de Ali Babacan” dedi. Aliağa Belediyesi tarafõndan düzen- lenen 20. Emek ve Barõş Şenlikleri kap- samõnda düzenlenen “Termik Sant- rallar ve Çevresel Etkileri” konulu pa- nelde konuşan Anadol, AKP’nin yeni- lenebilir enerji yatõrõmlarõna sõrt çevir- diğini belirtti. AKP içinde güçlü bir pet- rol lobisi olduğunu savunan Anadol, “Bu lobinin de temsilcisi Ali Baba- can’dır. Ali Babacan, petrol lobisinin çıkarlarını koruyor. AKP içinde ye- nilenebilir enerji yatırımlarını iste- yenler ise çok zayıf bir grup” dedi. 1989 yõlõnda Aliağa’da yapõlmak is- tenen termik santrala karşõ verilen hu- kuk ve çevre mücadelesini de anlatan Anadol, “Doğayı katletmeyi sanayi- leşmek sanıyorlar. Termik santral- lara artık son verilmelidir. Türkiye sanayi yatırımlarında, santral yatı- rımlarında yanlış yer seçimlerine son vermelidir” diye konuştu. Bölgede yaşayan yazar Hüseyin Yurttaş da yanlõş sanayileşme po- litikasõ sonucu Aliağa’nõn hava, su, deniz ve toprağõnõn hõzla kirlendiğini vurgulayarak, “Sanayi tesislerinin filtreleri 30 yıldır çalıştırılmıyor. Yöre halkı kanserden ölürken hiç- bir şey yapılmıyor. Türkiye’nin çevre politikalarının yeniden be- lirlenmesi şart. Kimin kime gücü yetiyorsa bir şey yapıyor. İşte Alia- ğa’nın hali ortada” dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağ- lõğõ Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Soysal, bölgedeki kirliliğin en çok çocuklar ve yaşlõlarõ tehdit ettiğine dikkat çekti. Sos- yal, kirlilikle ilgili şu bilgileri verdi: “Menemen Ovası, Aliağa kaynak- lı asit yağmurlarıyla zarar görüyor. Emisyon izni olmadan bir tesisin çalışması yasalara göre mümkün değil ama Aliağa’da çalışıyor. Ku- rulacak yeni termik santrallar böl- gedeki trajediyi arttıracak. Türki- ye’nin bir an önce rüzgâr, güneş gi- bi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerekiyor.” Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyasõ Sorumlusu Sinan Fahlioğulları da, Aliağa’da kurula- cak yeni termik santrallarõn sadece bölgeye değil, tüm insanlõğa zarar ve- receğini söyledi. İP SAVCILIĞA BAŞVURDU Özkök’e ‘darbeci’ suçlaması Memura siyaset yasağõ kaldõrõlsõn ANKARA (ANKA) - Tüm Sağlõk Sen Genel Başkanõ Okay Erözgün, hükümetle kamu çalõşan- larõnõn temsil edildiği sen- dikalar arasõnda yapõlmak- ta olan görüşmelerden ümitli olmadõğõnõ belirtti. Memura uygulanan si- yaset yasağõna bir anlam veremediğini belirten Eröz- gün, “Hem sendikaların siyasallaşmasından yana olacaksınız hem de me- mura siyaseti yasak ede- ceksiniz. Üniversite öğ- retim üyeleri de memur- dur. Onlara siyaseti ser- best bırakacaksınız, yar- gıçlara, bürokratlara ve memura yasak koyacak- sınız. Bunu kabul etmek mümkün değil” dedi. İşçi Partisi Genel Başkanõ Yardõmcõsõ Hasan Basri Özbey, Hilmi Özkök’ün MİT’in 2003’te kendisine gönderdiği Ergenekon şemasõnõ gayri resmi olarak Türk ordusuna karşõ tertiplerde kullandõğõ daha sonra da Genelkurmay arşivine teslim etmediği suçlamasõyla savcõlõğa başvurdu. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - İşçi Par- tisi (İP) eski Genelkur- may Başkanõ emekli Or- general Hilmi Özkök hakkõnda suç duyuru- sunda bulundu. İP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ avukat Hasan Basri Özbey, dün suç duyurusu öncesinde, par- tililerle birlikte Ankara Adalet Sarayõ önünde basõn açõklamasõ yaptõ. 2002 yõlõnda Türk or- dusuna darbe yapõldõğõ- nõ ve bu darbeyle Bülent Ecevit hükümetinin da- ğõtõldõğõ iddiasõnda bu- lunan Özbey, bunu ABD’nin planladõğõnõ ifade etti. Tuncay Gü- ney’in ifadelerine daya- nõlarak dönemin MİT Müsteşarõ Şenkal Ata- sagun zamanõnda, 2002 yõlõnda MİT tarafõndan hazõrlanan “Ergene- kon” şemasõnõn, 2003 yõlõnda eski Genelkur- may Başkanõ Hilmi Öz- kök’e verildiğinin, MİT’in İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği yazõda belir- tildiğini kaydeden Öz- bey, Genelkurmay Baş- kanlõğõ tarafõndan mah- kemeye gönderilen ya- zõda ise kurum arşivinde böyle bir şema buluna- madõğõnõn bildirildiğini ifade etti. Özbey, “Hilmi Özkök, 10 Temmuz 2003’te kendisine el- den ‘arz edilen’ bu şe- mayı gayri resmi ola- rak Türk ordusuna karşı tertiplerde kul- lanmış, sonra da gö- türmüştür” diye ko- nuştu. Özkök hakkõnda soruşturma açõlmasõnõ istediklerini belirten Öz- bey, bu nedenle suç du- yurusunda bulunacakla- rõnõ söyledi. Basõn açõklamasõnõn ardõndan Özbey ve be- raberindekiler, suç du- yurusu dilekçesini An- kara Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’na sundu. Di- lekçede, Özkök’ün, “ka- mu görevini kötüye kullanmak”, “Türk Si- lahlı Kuvvetleri aley- hinde tertiplere giriş- mek, görevini engelle- mek, birlik, hiyerarşi ve disiplinini bozmak”, “Türkiye Cumhuriye- ti Hükümetine karşı darbe yapmak” suçla- rõndan cezalandõrõlmasõ isteniyor. 1. Ordu Komutanlığı’nda devir teslim töreni yapıldı İstanbul Haber Servisi - 30 Ağustos tarihin- de emekliye ayrõlacak olan Orgeneral Ergin Saygun, 1. Ordu Komutanlõğõ görevini Orgene- ral Hasan Iğsız’a törenle teslim etti. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanõ Işık Koşaner, İstan- bul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanõ Kadir Topbaş’õn ka- tõldõğõ devir teslim töreni, 1. Ordu Komutanlõğõ’nõn Selimiye Kõşlasõ’nda gerçekleştirildi. Tören, İs- tiklal Marşõ’nõn okunmasõ, Orgeneral Saygun’un emeklilik, Orgeneral Iğsõz’õn da atama kararna- meleri ile her 2 komutanõn özgeçmişlerinin okunmasõyla başladõ. Ergin Saygun burada yap- tõğõ konuşmada, Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin akõl ve bilime dayalõ Atatürkçü düşünce sistemini reh- ber aldõğõnõ kaydederek, “Silahlı kuvvetler, her yıl binlerce Mehmetçiğe okuma yazma ve meslek öğretmenin yanında gençlerimize üni- versiteye hazırlık kursları, dershane yapım ve onarımları, ihtiyaç duyulan yerlere öğret- men sağlanması gibi görevleri de başarıyla yü- rütüyor” diye konuştu. Orgeneral Hasan Iğsõz ise Selimiye Kõşla- sõ’nda 49 yõl önce askeri üniformayõ ilk defa giy- diğini belirterek, “Selimiye Kışlası’na komutan olarak geri dönmek beni heyecanlandırıyor. Modern harp silah araçlarıyla daha da güç- lenen 1’inci Ordu, geçmişte olduğu gibi bugün de görevini, en üst standartlarda yerine geti- rebilecek yeterliliktedir. Bundan sonra da görevini, üstün disiplini, eğitimi ile çağdaş uy- garlığı işaret eden Atatürkçü düşünce sistemini özümsemiş olarak, ebedi önder Atatürk’ün il- ke ve devrimlerinin rehberliğinde icra etme- ye devam edecektir” dedi. Konuşmalarõn ardõndan Orgeneral Saygun, 1. Ordu sembolünü Orgeneral Iğsõz’a taktõ. Orgeneral Iğsõz da ordu forsu ile hizmet anõtõnõ, Orgeneral Saygun’a verdi. ‘Fişlemeden vazgeçilmeli’ YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu, yargõç adaylõğõna başvuranlar hak- kõnda yürütülen arşiv araştõrmasõnõn hukuka aykõrõ olduğunu belirtti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõçlar ve Savcõlar Birliği (YARSAV) Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, “yargıç adaylığına başvuranlar hakkında hukuka aykırı biçimde yürütülen arşiv araştırması (fişleme) uygulamasından bir an önce dönülmesini” istedi. Eminağaoğlu, yaptõğõ yazõlõ açõklamada, Adalet Bakanlõğõ’nõn, 12 Ocak 2009 tarihli duyurusunda yazõlõ sõnavõ kazanõp mülakata girecek adaylardan istenecek belgeler arasõnda saydõğõ, “Arşiv araştırmasına esas olmak üzere ilgilinin fotoğrafını ve imzasını taşıyan 2 adet Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Formu ile yasaya ve hukuka aykırı bu durumu açıkça ikrar ve itiraf ettiğini” belirtti. ‘Görevdekileri de fişleyemezsiniz’ Yargõç ve Cumhuriyet savcõlarõnõn görevleri sõrasõnda hiçbir biçimde iletişimlerinin tespitinin ve bu bağlamda telefonlarõnõn dinlenmesinin olanaklõ olmadõğõnõ kaydeden Ömer Faruk Eminağaoğlu, şunlarõ belirtti: “Yargıç adaylığına başvuranlar hakkında hukuka aykırı biçimde yürütülen arşiv araştırması uygulamasından bir an önce dönülmelidir. Ulusal basında yer alan haberlerle gündeme taşındığı gibi hiç kimse fişlenerek, dünya görüşü, doğum yeri gibi nedenlerle ayrımcı işlemlere tabi tutulmamalıdır. Yargıç ve Cumhuriyet savcıları hakkında ise yine fişleme sonucunu da doğuran, Adalet Bakanlığı tarafından hukuka aykırı olarak yürütülen iletişimin tespiti, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, gizli görevli görevlendirilmesi, teknik araçla izleme gibi yöntemlerin kullanılmasından ivedilikle dönülmelidir.”Ömer Faruk Eminağaoğlu. VASİYETİGERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ: Tigran Brüksel’de toprağa verildi D İ Y A R B A K I R (Cumhuriyet Bürosu) - Yunanistan’õn başkenti Atina’da 8 Ağustos’ta yaşamõnõ yitiren Kürt müziğinin duayeni Er- meni sanatçõ Aram Tig- ran’õn vasiyetine kar- şõn cenazesinin Diyar- bakõr’da toprağa veril- mesine izin verilmez- ken, devletin kanalõ TRT Şeş’te peşpeşe sanatçõnõn eserleri çalõnõyor. Tigran’õn Diyarba- kõr’da toprağa verilme- sine İçişleri Bakanlõ- ğõ’nca izin verilmemesi üzerine ailesi Belçi- ka’nõn başkenti Brük- sel’de cenaze töreni dü- zenledi. Tigran’õn cena- zesi, Brüksel’deki Ixel- les semtinde, “Rue Kin- dermans 1a” adresinde bulunan Ermeni Kilise- si’ndeki dini törenin ar- dõndan saat 13.00’te ki- liseden alõnarak “Bou- levard de Smet de Nae- yer” adresindeki me- zarlõkta toprağa verildi. Yaklaşõk 500 kişinin katõldõğõ törenden bir- kaç gün önce Diyarba- kõr Büyükşehir Bele- diye Başkanõ Osman Baydemir, Brüksel’e giderek Tigran’õn me- zarõna Diyarbakõr’dan götürdüğü toprağõ dökmüştü. Tigran’õn cenazesinin Diyarbakõr’da toprağa verilmesinin engellen- mesi tepki çekerken, devlet televizyonu TRT Şeş’te her gün duayen sanatçõnõn eserlerinin ça- lõndõğõ belirlendi. Aliağa Belediyesi tarafõndan düzenlenen 20. Emek ve Barõş Şenlikleri kapsamõnda düzenlenen “Termik Santrallar ve Çevresel Etkileri” konulu panelde konuşan Anadol, AKP’nin yenilenebilir enerji yatõrõmlarõna sõrt çevirdiğini belirtti. AKP içinde güçlü bir petrol lobisi olduğunu savunan Anadol, “Bu lobinin de temsilcisi Ali Babacan’dõr. AKP içinde yenilenebilir enerji yatõrõmlarõnõ isteyenler ise çok zayõf bir grup” dedi. Kemal Anadol. TÜM SAĞLIK SEN: Orgeneral Saygun, 1. Ordu Komutanlığı görevini Orgeneral Hasan Iğsız’a teslim etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear