28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 2009 SALI 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B ‘ KAVŞAK ÖZGEN ACAR Apo’dan Feto’ya Övgüler! Cuma günü “Feto’nun Kâbesine Hoş Geldiniz” başlıklı yazımda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Kürt açılımına” Feto’nun kâbesi “Gü- roymak-Norşin”de başladığını yaz- mıştım. Yazıyı okumayanlar için ufak bir anımsatma yapalım… Gül’ün bugün adı Kepirli olan, Bit- lis’in Hızan ilçesindeki Nurs köyünde doğan, her ne demekse lakabı “za- manın güzelliği” anlamına gelen Be- diüzzaman Saidi Nursi Efendi’nin ka- rargâhı Güroymak’ta, eski Ermenice adıyla “Norşin’de sevgiyi gördüm” demesine dikkati çekmiştik. Norşin, Nurcu yayınlara göre “Bilinen en önemli Nakşibendî merkezi”dir. Saidi Nursi’den başka pek çok şeyh-şıh ta- kımı arasında Şeyh Fethullah el Ver- kanisi de bu medreseden yetişmişti. Dolayısıyla Norşin, Nurculuğun kâbesi idi. Yazı şöyle sürüyordu: “ Veliaht Feto hazretlerinin çomak- laması ile gündeme gelen ‘Norşin’ hak- kında Norşinli Said’in bir “risalesinde” şöyle denilmektedir: ‘Eğer istersen hayalinde Norşin karyesindeki (kasaba) Şeyda’nın (üstat) meclisine git, bak: Orada fukara kı- yafetinde melikler, padişahlar (günü- müzde cumhurbaşkanı) ve insan el- bisesinde melaikeleri bir sohbet-i kudsiyede (kutsallık) göreceksin.” Norşin Medresesi’nden çıkan Nur- culuk ahtapotunun kollarının, Doğu Anadolu’da, bazılarının adları değişti- rilmiş olan Hınıs, Okhin, Taşkesen, Cez- ni, Zokayd, Hazro, Çokhreş, Tillo, Kasrik’e yayıldığı Nur sitelerinde vur- gulanıyor.” Şimdi gelelim Batman’da “PKK’li imam” lakaplı Hüseyin Bulut habe- rine… DTP’nin “İnanç Komisyo- nu”nda görev yapan, PKK ve Ab- dullah Öcalan propagandasından 8 ay yatan “PKK’li imam” efendi “Sai- di Nursi” afişleri ile yeniden Batman alanlarında kitlesel gösteriler ile boy gösterir oldu. “Tarikat lideri” kılıklı “PKK’li imam” ile bağlantılı olduğu anlaşılan “gazeteci” maskesi taşıyan Amerikalı Barbara Anna Lakeberg adlı bir kadın, istihbarat birimlerince izlendiğini anlayınca Irak’a kaçtı. Diyelim ki Gül’ün ziyareti ile “Norşin Medresesi’nin” ünlü müderrisi, “za- manın güzelliğinin” simgesi Said Efen- di’nin müridi “PKK’li imam” Efendinin Batman’daki eylemlerinin aynı tarihe rast gelmesi belki bir tesadüf olabilir! Ama dünkü Cumhuriyet’te ve ayrı- ca başka gazetelerde bildirilen ve PKK yandaşı bir internet sitesinde yer alan, avukatları aracılığı ile Feto’ya ile- ti gönderdiği anlaşılan Apo’nun yap- tığı şu açıklamaya ne demeli? “Ben Fethullah Hocayı takip ediyo- rum, okuyorum. Olumsuz değerlen- dirmiyorum. Kürdistan’da okulları, ce- maatleri var, örgütlüler. Demokratik te- melde karşılıklı yaklaşımlar olabilir.” Bu da mı tesadüf? Cumhurbaş- kanı’nın Norşin’i ziyareti, Batman’da açtırılan Nurculuk afişleri, İmra- lı’dan Feto’ya gönderilen iletiler ve Güneydoğu halkına yansıtılan Fe- to övgüleri… Anlaşılan Apo’nun “talebi” ile Re- co’nun “arzı”, Feto “pazarında” açılı- yor! İnşallah yanılıyoruzdur. Osman Nevres, takma adı ile Ha- san Tahsin, 15 Mayıs 1919’da İz- mir’de Kordon’a çıkan Yunan ordu- sunun sancaktarını nişanlayıp “ilk kur- şun”u atarak “Bağımsızlık Savaşı’nı” başlattı. “Bağımsızlık Sa- vaşı” 30 Ağustos 1922’de zaferle noktalandı. Şimdi de DPT’nin “ilk kurşununa” gelelim! Siirt’in adını Ermenice “Arvakh (Arva halkı)” söz- cüğünden alan Eruh’ta tam çeyrek yüzyıl önce PKK, TSK’ye yönelik ilk saldırısını yaptı. Astsubay Memiş Arıbaş ve Süleyman Ay- dın şehit düştüler. “Açılım” sözlerinin gün- demde olduğu şu gün- lerde “DTP-PKK işbirli- ği” ile o saldırının 25. yıl- dönümü olan 15 Ağus- tos’ta “Eruh 1. Çirav Doğa ve Kültür Festiva- li” başlatıldı! Şölene çe- şitli illerden 15 bin kişi katıldı. Katılamayanların Adana’da düzenledikleri kutlamada ise Ferdi Özkan adlı polis me- muru karnından bıçak- lanarak öldürüldü. Bu “şölen” ve “cinayet” DTP-PKK işbirliği “açı- lımın” ne anlama geldi- ğini uyuyanlara bir kez daha gösterdi. Uyu- yanlara bu yetmiyorsa bir başka kanıt daha sunalım! DTP’nin PKK ile işbirliğinden söz et- memizde günah işlediğimizi sanmı- yoruz. Çünkü DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, festivalin anlam ve önemini “ilk kurşuna” bağ- ladı. Tabii ki bu, Hasan Tahsin’in ilk kurşunu değil, APO’nun ilk kurşunu idi… Bayan Ayna olaya aynasını şu sözlerle tuttu: “15 Ağustos sömürge- ye karşı gelen eylemdir. 15 Ağustos 1984’te şiddet başladı diyemeyiz. Çünkü şiddet TC kurulduğu gün- den beri var. Biz 15 Ağus- tos’u Barış harekâtı olarak tanımlıyoruz. PKK, Kürt- lerin inkârına ve imhasına karşı barış, eşitlik için ilk kurşunu sıktı.” On yıl önceki 17 Ağus- tos Marmara depreminde 17 bin kişi ölmüştü. Buna karşılık, hiç silah taşımadığını savlayan Apo’nun bu ilk kurşunu sonrasında, 25 yıl bo- yunca 30 bin kişi öldü. Şimdi de kalkmış TC Anayasası’na bağlılık andı içmiş haddini bil- meyen bir kadıncağız, “dokunulmazlık” zırhına bürünerek TC’ye mey- dan okuyor. Ham’fendinin unut- tuğu bir nokta var. 15 Ağustos’ta Apo’nun ilk kurşunu ile Hasan Tah- sin’in ilk kurşunu ara- sında önemli bir fark var. “Feto Planlama Merkezi” çıkışlı Ergenekon Davası ile çökertilmek istenen TSK’nin 30 Ağus- tos’ta noktaladığı zaferi de anımsa- makta yarar var! Eruh’ta İlk Kurşun: 30 Bin Ölü! Cumartesi günü Akşam gazete- sindeki köşesinde Sayın Sevim Gözay Hanım “Porsuk penisinden kravat iğnesi” başlıklı yazısında şöyle diyor: “Yoo asla bir fantezi değil bu, dü- pedüz gerçek! Hem hangi aklı evvel bu tür fantezi kurar ki… Viktoria döne- minin beyefendileri porsuk penisini kravat iğnesi olarak kullanırmış. Dahası da var; yılın herhangi bir zamanında çiftleşebilen porsukların ilişki sürele- ri 90 dakikayı bulabilirmiş. Dişisi sayı- sız farklı erkekle çiftleşip bahar ayla- rında çok ebeveynli bir doğum ger- çekleştirene kadar bütün döllenmiş yu- murtaları saklayabilir- miş. Nereden biliyorum; ilahi sevgili okur, tabii ki NTV Yayınlarından çıkan Cahillikler Kitabı 2’den.” Söz konusu kitabı okumadım. Ama kitap- ta yer almadığını san- dığım bazı bilgileri de, ben üzerinde çalıştığım “Baba Tanrı” kitabımdan Gözay Ha- nım’ın bilgisini tamamlamak için özet- le sunayım. “Penis” sözcüğü Latince “kuyruk” demektir. İnsanın erkeğindeki penisin içinde bulunan süngerimsi dokular, beyinden gelen cinsel dürtü ile pom- palanarak kanla sertleşip birleşmeye hazır hale gelir. Gözay Hanım kuşku- suz bu olguyu biliyordur! Ancak, bilmediğini sandığım, kitapta yer almadığını düşündüğüm bir baş- ka noktayı göz önünde tutmakta ya- rar var. Köpek, kedi, fok balığı, ayı, ya- rasaların erkeklerinde “os penis” adı verilen, kimisinde “kemik”, kimisinde “kıkırdak” insandaki gibi bir sertleş- meye gerek duymaksızın gereken eylemi sağlar. Porsuğa gelince… İngiltere’deki Victoria Dönemi’nin beyefendileri her halde “porsuk penisini” değil “penisin içindeki kemiği” kravat iğ- nesi olarak kullanıyorlardı. Bu olgu yeni bir olay değildir. Konya-Çumra’da İngiliz arkeolog Prof. Ian Hodder’in başkanlığındaki ünlü “ana tanrıçanın” kenti Çatalhö- yük kazılarında bulunan, rahip oldu- ğu sanılan bir iskeletin boynunda, (o zaman kravat olmadığı için ola- cak) “muska” niyetiyle taşıdığı anlaşılan bir “porsuk penis kemiği” bulunmuştur. İskeletin günümüzden 9 binyıl öncesine ait olduğu dü- şünülecek olursa 19. yüzyıl sonundaki Victoria Dönemi er- keklerinin modası kaç yazar! Bu noktada insanın aklına ister is- temez bir soru geliyor! Acaba Tanrı in- sanın erkeğininkini neden kemikli yap- madı? Yapsaydı acaba her yaşta, her an, “viagra”sız, 90 dakikalık ya- şamlar daha iyi olmaz mıydı? Ama yi- ne de Âdemoğlu yatsın kalksın, dua et- sin! Bakın porsuğunki “kemik” idi de ne oldu? Dişi porsuk ziyaret etmedi- ği kemik sahibi bırakmadığı için erke- ğinden daha da marifetli değil mi? Porsuk Penis Kemiği! Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI’NDAN DUYURU DOÇENT, DOKTORA, YÜKSEK LİSANS ADAYLARI İLE SANATTA YETERLİK ÇALIŞMASINA BAŞVURACAK ADAYLARIN DİKKATİNE Doçentlik Sõnav Yönetmeliği uyarõnca, doçent adaylarõnõn Üniversitelerarasõ Kurul Yabancõ Dil Sõnavõ’na (ÜDS) girmeleri gerek- mektedir. Bu sõnav ile ilgili bazõ bilgiler aşağõdadõr: 1. ÜDS Alman, Fransõz ve İngiliz dillerinde fen bilimleri, sağlõk bilimleri ve sosyal bilimler olmak üzere üç ayrõ alanda, yõlda iki kez mart ve ekim aylarõnda; Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakõr, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Sam- sun, Sivas, Trabzon ve Van illeri ile Lefkoşa ve Bişkek’de (Kõrgõzistan) merkezi olarak Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafõndan yapõlacaktõr. 2. 2009-ÜDS’nin ikinci uygulanma tarihi 4 Ekim 2009’dur. Başvurular 17- 26 Ağustos 2009 tarihleri arasõnda yapõlacaktõr. Sõnava katõlmak isteyen adaylar, 2009-ÜDS Sonbahar Dönemi Kõlavuzu ile Aday Bilgi Formuna başvuru süresi içinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilirler. Kõlavuz dağõtõmõ ve satõşõ yapõlmayacaktõr. 3. ÜDS’de 100 üzerinden 65 veya daha fazla puan alan doçent adaylarõ başarõlõ olacaklardõr. Yabancõ dil koşulunu karşõlamak için, doktora adaylarõ ve sanatta yeterlik çalõşmasõna başvuracak adaylarõn da ÜDS’ye girmeleri ve 100 üzerinden 55 veya daha fazla puan almalarõ gerekmektedir. 4. 18 Temmuz 2009 tarih ve 27292 sayõlõ Resmi Gazete’de yayõmlanan “Tõpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlõk Eğitimi Yönetmeli- ği” uyarõnca, Tõpta Uzmanlõk Eğitimi Giriş Sõnavõnda (TUS) ve Diş Hekimliği Uzmanlõk Eğitimi Giriş Sõnavõnda (DUS) mesleki bilgi sõnavõna girebilmek için mesleki yabancõ dil sõnavõnda 100 üzerinden en az 50 puan almak şarttõr. Kamu Personeli Yabancõ Dil Bilgisi Seviye Tespit Sõnavõnda (KPDS) veya ÜDS’de 100 üzerinden en az 50 ve üzeri puan alanlar da başarõlõ kabul edilecektir. 5. 28 Nisan 2007 tarih ve 26506 sayõlõ Resmi Gazete’de yayõmlanan “Yan Dal Uzmanlõk Eğitimi Giriş Sõnavõ Yönetmeliği” Tõpta Uzmanlõk Tüzüğü hükümlerine göre uzman tabip olanlarõn daha ileri seviyede yapacaklarõ yan dal uzmanlõk eğitimi giriş sõnavõna (YDUS) ilişkin esaslarõ düzenlemektedir. Bu yönetmeliğin İkinci Bölümünün 10. maddesinde “ÖSYM tarafõndan yapõlacak bilim sõnavõna (YDUS), KPDS veya ÜDS’den 100 üzerinden en az 50 ve üzeri puan alanlar katõlabilir.” hükmü yer almaktadõr. 6. 31.07.2008 tarih ve 26953 sayõlõ Resmi Gazete’de yayõmlanan Öğretim Üyesi Dõşõndaki Öğretim Elemanõ Kadrolarõna Naklen ve- ya Açõktan Yapõlacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sõnav İle Giriş Sõnavlarõna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkõnda Yönetmeli- ğin “Merkezi Sõnav ve Giriş Sõnavlarõna İlan ve Başvurma Şartlarõ“ adlõ İkinci Bölümün 6. Maddesinde: “Öğretim üyesi dõşõnda- ki öğretim elemanõ kadrolarõna naklen veya açõktan yapõlan her türlü atamada Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sõ- navõndan (ALES) en az 70, ÖSYM tarafõndan yapõlan KPDS veya ÜDS’den en az 50 puan veya eşdeğerliliği Yükseköğretim Ku- rulu’nca kabul edilen bir sõnavdan bu puan muadili bir puan almõş olmak” ve “Yabancõ dille eğitim-öğretim yapõlan programlarda bu yönetmeliğe tabi öğretim elemanõ kadrolarõna naklen veya açõktan yapõlacak atamalarda aranacak dil puanõnda Yükseköğretim Kurumlarõnda Yabancõ Dil Eğitim-Öğretimi ve Yabancõ Dille Eğitim-Öğretim Yapõlmasõnda Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetme- lik hükümleri uygulanõr” hükümleri yer almaktadõr. Aynõ bölümün 7. Maddesinde ise: “Yabancõ dil okutmanõ başvurularõnda ÖSYM tarafõndan yapõlan KPDS veya ÜDS’den en az 80 puan veya eşdeğerliliği Yükseköğretim Kurulu’nca kabul edilen bir sõnavdan bu puan muadili bir puana sahip olmak” hükmü yer almaktadõr. 7. ÜDS sonuçlarõ yüksek lisans programlarõna giriş için de kullanõlabileceğinden, lisans programõ mezunu ile lisans programlarõnõn son sõnõfõnda veya son sõnõftan bir önceki sõnõfta okuyan öğrenciler de bu sõnava girebileceklerdir. Ancak bu öğrencilerin ilgili üni- versiteden yüksek lisans programlarõ için ÜDS sõnav sonuçlarõnõn kullanõlõp kullanõlamayacağõnõ öğrenmeleri gerekmektedir. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basõn: 45219 ‘K.Irak’takalmakistiyoruz’ Dış Haberler Servisi - Irak’taki Amerikan ordusuna komuta eden Ge- neral Ray Odierno, Kuzey Irak’taki anlaşmazlõk konusu yerleşim yerlerinde birlik bulundurmak için Bağdat’taki merkezi hükümet ve bölgesel Kürt yönetimi yetkilileriyle görüşme ha- linde olduklarõnõ açõkladõ. Bağdat’ta gazetecilere konuşan Odi- erno, üzerinde pazarlõk yapõlan konu- nun, Kerkük, Ninova ve Diyala vila- yetlerindeki söz konusu yerleşim yer- lerinde ABD askerleri ile Bağdat’taki merkezi yönetime bağlõ Irak güvenlik güçlerinin ve Kürt yönetimine bağlõ peşmergelerin birlikte bulunmasõ ol- duğunu söyledi. Bunun “güven arttı- rıcı önlem” olarak düşünüldüğünü belirten Amerikalõ komutan, zaman içinde bu üçlü yapõdan çekileceklerini belirtti. Odierno, son haftalarda Musul başta olmak üzere bölgede meydana ge- len ve onlarca kişinin ölümüne yol açan patlamalara gönderme yaparak “Arap- lar ve Kürtler arasında Ninova’da ve bölgesel Kürt yönetiminde gördü- ğümüz çatlak El Kaide tarafından kullanılıyor ve bu çatlağı kapamaya çalışıyoruz” diye konuştu. Konuyu hem Irak Başbakanõ Nuri el Maliki hem de bölgesel Kürt yöneti- minin başkanõ Mesud Barzani’nin gündemine getirdiklerini belirten Odi- erno, önümüzdeki ay yapõlacak bir üçlü toplantõda planõn masaya yatõrõ- lacağõnõ kaydetti. Güvenlik anlaşması gözden geçirilebilir Amerikalõ komutan, planõn Bağdat ile Washington arasõnda yapõlan ve ABD askerlerinin haziran ayõ itibarõyla kent- lerde güvenliği Irak güçlerine devret- mesini içeren güvenlik anlaşmasõna ay- kõrõ olabileceğini kabul etti. “Tartış- malı topraklar şehirlerde değil, kü- çük köylerde; bu konuda bir anlaş- maya varmamız gerekecek” diyen Odierno, güvenlik anlaşmasõna ek dü- zenleme getirilmesi gerekebileceğini belirtti. Odierno, Amerikan askerleri- nin sayõsõnõn gelecek yõl ağustos ayõ- na kadar 130 binden 50 bine inmesini ve 2011 sonunda ABD’nin Irak’tan ta- mamen çekilmesiyle ilgili takvimin ise yeni plandan etkilenmeyeceğini dile ge- tirdi. Peşmerge güçleri sõk sõk, bölge- sel Kürt yönetimini meydana getiren Erbil, Süleymaniye ve Dohuk vilayet- leri dõşõnda kalan tartõşmalõ yerleşim- lerde devriye geziyor. Kerkük’ün sta- tüsünün yõllardõr belirlenememesi de Türkmen, Arap ve Kürtler arasõndaki gerginliği körüklüyor. Dış Haberler Servisi - Irak’ta eşcinsel erkeklere yönelik sistematik “kaçırma, işkence ve öldürme” kampanyasõ yürütüldüğü belirtildi. İnsan Haklarõ İzleme Örgütü (HRW), dün açõkladõğõ bir raporla Şii lider Mukteda el Sadr’a bağlõ milis gruplarõn ülkedeki homoseksüellere yönelik sistematik şiddet uyguladõklarõna dikkat çekerek hükümeti acil önlem almaya çağõrdõ. Kurbanlarõn evlerinden kaçõrõlarak, diğer eşcinsellerin isimlerini vermeleri için sorgulandõklarõ, ardõndan ise öldürülerek cesetlerinin “ya çöplüklere atıldığı ya da ibret olarak caddelere asıldığı” kaydedildi. Yetkililer cinayetleri araştırmakta isteksiz New York merkezli örgüt “yetkililerin bu tür suçları araştırmaktaki isteksizliği”nin yanõ sõra “ailelerin cinayetle bağlantılı olmaları veya toplum içinde damga yemek korkusuyla susmaları”ndan ötürü cinayete kurban gidenlerin kesin sayõsõnõn bilinmediğini ancak sayõnõn “yüzlerce” olduğunu tahmin ettiklerini açõkladõ. Raporda, söz konusu suçlarõn başkent Bağdat’õn ardõndan Kerkük, Necef ve Basra kentlerine de yayõldõğõ bildirilerek bu sözde “sosyal temizlik” kampanyasõnõn diğer şiddet olaylarõnda azalmanõn görüldüğü Irak’ta güvenlik için yeni bir tehdit oluşturduğu belirtildi. Irak’õn başkenti Bağdat’õn, Şiilerin çoğunlukta olduğu Sadr semtinde bu yõl içinde, göğüslerine, Irak’ta eşcinselleri aşağõlamak için kullanõlan “sapık” gibi ifadelerin yazõlõ olduğu cesetler bulunmuştu. İnguşetya Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Nazran’da emniyet binası önünde meydana gelen intihar saldırısına, bir gün önceden gelen ihbarla önlem alınmasına rağmen engel olunamadı. (Fotoğraf: AFP) Nazran’dahedefpolis DENİZ BERKTAY KİEV - Rusya’nõn İnguşetya Özerk Cumhuriyeti’nin başken- ti Nazran’da meydana gelen in- tihar saldõrõsõnda 20 polis me- muru hayatõnõ kaybederken, 10’u çocuk 79 kişi de yaralandõ. Edinilen bilgilere göre intihar eylemcisi, İl Emniyet Müdürlü- ğü’nün yakõnõna kadar bir mini- büsle gelerek burada yanõdaki bombalarõ patlattõ. Patlama son- rasõnda emniyet müdürlüğü binasõ alev aldõ, çevrede büyük hasar meydana geldi. İnguşetya Özerk Cumhuriyeti İçişleri Bakanlõ- ğõ’ndan yapõlan açõklamada, İn- guşetya makamlarõnõn intihar saldõrõsõnõn düzenleneceğine iliş- kin duyumlarõ bir gün önceden al- dõklarõ ve intihar eylemcisinin mi- nibüsle binaya yaklaştõğõ sõrada güvenlik güçlerince üzerine ateş açõldõğõ, ancak aracõ durdurmanõn mümkün olmadõğõ bildirildi. Terör saldõrõsõ nedeniyle İngu- şetya’da üç gün süreyle yas ilan edildi. Dünkü terör saldõrõsõ, İn- guşetya’da son aylarda meydana gelen büyük çaplõ terör saldõrõ- larõnõn son örneğini oluşturuyor. 22 Temmuz tarihinde İnguşetya Devlet Başkanõ Yunus Bek Yek- hurov bir intihar saldõrõsõnda ağõr yaralanmõştõ. Hasan Tahsin. Silah taşımayan Apo! Porsuk penis kemiği. Amerikalõ komutan General Odierno, Kürtler ile Araplar arasõnda tartõşmalõ olan bölgelerde istisnai olarak daha uzun süre kalmak istediklerini kaydetti ‘Iraklõ eşcinseller öldürülüyor’ Kanada’dan Kuzey Kutbu’nda güç gösterisi Dış Haberler Servisi - Kanada, Ku- zey Kutbu’nda askeri tatbikat yapma- ya hazõrlanõyor. BBC’de yer alan habere göre, bu hafta içinde Kanada’nõn doğu Kuzey Kutbu bölgesinde deniz, kara ve hava güçlerinin katõlacağõ bir dizi as- keri tatbikat yapõlmasõ planlanõyor. Tatbikatõ Kanada Başbakanõ Stephen Harper’õn da izlemesinin beklendiği kaydedilen haberde, Kanada’nõn bu adõmõnõn zengin enerji kaynaklarõnõn paylaşõmõ konusunda birbirleriyle mü- cadele eden bölge ülkelerine güç gös- terisi amacõ taşõdõğõ yorumu yapõldõ. Kanada, Rusya, ABD, Norveç ve Da- nimarka, Kuzey Kutbu’nda denizal- tõndaki doğal kaynaklar üzerinde hak id- dia ediyor. ABD Jeoloji Araştõrmala- rõ Kurumu’nun yaptõğõ bir araştõrmaya göre, dünyanõn keşfedilmemiş petrol ve doğalgaz rezervlerinin yaklaşõk yüzde 25’i Kuzey Kutbu’nda bulunuyor. İNSAN HAKLARI RAPORU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear