28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 8 MAYIS 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Cindoruk Rüzgârı Siyaset dünyamızın tanıdık isimlerinden Hü- samettin Cindoruk’un, 16 Mayıs’ta toplanacak olan DP Büyük Kongresi’nde genel başkanlık için yarışa katılacağını bildiren açıklaması gaze- te sayfalarının haber bölümlerinde kaybolmadı. Tam aksine, o haberle birlikte, politika dünya- mızın bu eski ve deneyimli adamı ile ilgili yorum- lar da yayımlandı. Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi, Ankara Hukuk Fakültesi’nde aynı dönemlerde öğrenci iken ta- nıdığını belirterek, TBMM başkanlığına kadar yükselmiş olan Cindoruk’u, verdiği karar için “Merhaba” diye selamlarken, Vatan’da Okay Gö- nensin’in, olayı bir “hırsı piri” olarak yorumlama- sı kamuoyumuzda, özellikle 12 Eylül’den sonra yerleşmiş olan bir “görüş”ü yeniden tartışma ko- nusu haline getiriyor. Toplumun bütün atardamarlarını kesen askeri darbe; eski politikacıları 80 öncesinin başlıca so- rumlusu olarak suçlarken, siyaset sahnesinin ka- pılarını da denetim altına aldı. Dahası o sahnede görev almayı düşünen geleceğin aktörlerini, po- litika ile uğraşmayı “tu kaka” olarak belleten öğ- retilerle yetiştiren yöntemlere önem verdi. Lider sultalı dönem.. O yöntemler merkez sol ve merkez sağ kaynaklı görüşlerin önünü seçim yasalarına baraj engel- leri yerleştirerek kesmekle yetinmedi. Lider sul- talarını, siyaseti yönetmenin doğal ve vazgeçil- mezleri olarak öğretip uygulattı. Partilerin iç yö- netimlerinde olduğu gibi ülkeyi yönetecek kad- rolarının oluşmasında da “tek adam”ların irade- lerini egemen kıldı. 2009 yılında demokratikleşme ve sivilleşme gi- bi son derecede çekici ama aslında aldatıcı pa- ketlere sarılarak sunulmaya hazırlanan anayasa değişiklikleri önerisine bakınız: “Çoğunluk partisinin üye ağırlığını taşıyacak bir Anayasa Mahkemesi. O mahkemede yargılan- ması başsavcı tarafından istenilen parti için par- lamentodan izin alınması koşulu... .... Bu tür hazırlıkları desteklemek için şartlan- dırılmış emir kullarından oluşan yandaş medya. Parlamentoda o hazırlıkları yasalaştıracak görüş- me koşullarını düzenlemek amacıyla yeni içtüzük hazırlıkları...” Cindoruk gibi feleğin her türlü çarkından geç- miş, ununu eleyip eleğini duvara asmış, helal pa- ra sahibi bir ünlü eski politikacının, “Merkez si- yasetinde gençlere ihtiyaç var. Bu gençlerden bi- ri de benim” açıklaması ile yeniden aktif politika- ya dönüş girişiminin altında yatan gerçek nede- ni araştırıp kamuoyunun desteğini istemek yeri- ne; yolunu kesmeye kalkışmak için bu acele kır- mızı kart gösteriminin kime ne yararı olur ki? Cindoruk, genç kuşaklardan beklediğinin özel- likle merkez siyasette yaşama geçtiğini görmüş olsaydı, o yolculuğa yeniden çıkmayı göze alır mıydı? Oktay Ekşi’nin de yazdığı gibi elini taşın altına sokmak istediği şey “iktidar adayı bir par- ti değil; bir zamanlar öyle olan bir partinin en- kazıdır”. DP’nin 12 Eylül öncesi devamı olan Adalet Par- tisi’nin kan damarlarını kesen darbenin yol ver- diği yeni siyaset anlayışının yetiştirdiği “lider”le- rin, o arada Tansu Çiller’lerin, Mehmet Ağar’la- rın bugünkü hastalıklı duruma getirdikleri o mer- kez partisi, yeniden hayata dönebilirse, bu du- rumdan öncelikle siyaset dünyamız ve demok- rasimiz kazançlı çıkmış olur. Eskişehirli bir başka deneyimli politikacımız Yılmaz Büyükerşen, ömrünün son döneminde Bülent Ecevit’in ısrarla yaptığı önerileri anlaşıl- mayan bir inatla direnerek geri çevirmiş olma- saydı; DSP bugünkü hazin durumuna sürüklen- memiş olacaktı. ...Ve politikamızda iki dürüst, birikimli Eskişe- hirli Ankara’da sahne alacaklardı. Büyükerşen’in göze alamadığını denemek is- teyen Cindoruk’u bu nedenle de desteklemeliyiz. Onun başarısı, merkez ve merkez sağı haksız bir şekilde temsil iddiasına kalkan bugünkü ikti- dar için de önemli bir ders olacaktır. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Mardin Valisi Hasan Duruer’in ‘Kõzlar ayrõ okullarda okusun’ açõklamasõ tepki çekti Aşiret düzenini savunduANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mardin’de 44 kişinin öldürüldüğü tö- re vahşetinin ardõndan sosyolog ve eği- timcilerden bölgede çağdaş yaşamõn yerleştirilmesine ilişkin çağrõlar ya- põlõrken, Mardin Valisi Hasan Du- ruer’in aşiret düzenini savunan açõk- lamalarõ tepki çekti. Mardin’de 44 kişinin katledildiği tö- re vahşetinin ardõndan bölgedeki aşi- ret düzeni ve feodal yapõnõn yerine çağdaş yaşamõn yerleştirilmesinin önemine işaret edilirken Mardin Va- lisi Hasan Duruer’den töreyi savunan bir açõklama geldi. Vali Duruer, önceki akşam katõldõğõ bir televizyon prog- ramõnda 44 kişinin öldürülmesinin eğitimsizlikten kaynaklandõğõnõ be- lirterek, bölgede hâkim olan töre an- layõşõna uygun bir istekte bulundu. Du- ruer, “Yörenin inançları gereği, kız çocuklarının ayrı okullarda oku- masının faydalı olacağını düşünü- yorum. Erkeklerle aynı okullarda okumaları istenmiyor. Bu çocukla- rı eve mahkûm etmemek için, çok sayıda kız okullarına, yurtlarına ih- tiyacımız olacaktır” diye konuştu. Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel Adıbelli, feodal yapõda şeyhlerin ve şõhlarõn öne çõkmasõ ve eğitimsizliğin hâkim olmasõ nedeniyle bölgede çağ- dõşõ bir anlayõşõn hâkim olduğunu kaydetti. Vali Duruer’in açõklamala- rõnõ eleştiren Adõbelli, “Kim yetiş- tirdi? Fethullah. Kim atadı? AKP hükümeti... Zaten devletin valisi gibi davranmıyorlar. AKP’nin il başkanı gibi davranıyorlar. Şimdi de imam gibi davranmış. Müftü bi- le bunu demiyor” diye konuştu. Tür- kiye’de eğitim birliği ve laik eğitim sis- teminin bulunduğunu belirten Adõbelli, valinin bölgedeki insanlarõn sosyal ya- şamõnõ daha ileri götürmesi ve eğitim yuvalarõ açmasõ gerekirken tam tersi bir anlayõşta hareket ettiğini kaydetti. Adõbelli, şunlarõ dile getirdi: “Hükü- met, olayı bir adli vaka olmanın öte- sinde değerlendirmeli, sosyal, eko- nomik, psikolojik açılardan en önemlisi de eğitim açısından ele al- malı ve gerekli tedavi yöntemlerini ortaya koymalıdır.” Kõz çocuklarõnõn ayrõ okullarda okutulmasõnõ isteyen Duruer’i eleştiren Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel Adõbelli, “Kim yetiştirdi? Fethullah. Kim atadõ? AKP hükümeti... Zaten devletin valisi gibi davranmõyorlar. AKP’nin il başkanõ gibi davranõyorlar. Şimdi de imam gibi davranmõş. Müftü bile bunu demiyor” diye konuştu. TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş, Mardin’de katliam yapõlan köyde yap- tõklarõ inceleme sonuçlarõnõ anlatõrken “Ne törenin ne de korucu sisteminin arkasına saklanmasın- lar, baş sorumlu iktidar. Yarım saat insanlar kat- lediliyor, yaralılara bakılıp kafalarına kurşun sı- kılıyor; 5 dakika mesafedeki karakol kılını kı- pırdatmıyor” dedi. Ateş, “aydınların telefonlarını dinleyen, ne- feslerini takip eden iktidarın bölgedeki vur- dumduymazlığı” konusunda Meclis araştõrma önergesi verebileceklerini söyledi. CHP Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Yõlmaz Ateş başkanlõğõnda, CHP Ge- nel Sekreter Yardõmcõsõ Mesut Değer, Adõyaman Milletvekili Şevket Köse ve eski Mardin milletvekili Mahmut Duyan’dan oluşan heyet Mardin’e gide- rek incelemeler yaptõ. Yõlmaz Ateş, izlenimlerini şöyle anlattõ: “Köyde insanlara, olay nasıl olmuş, diye sorduğunuz za- man kimse konuşmuyor. Acaba devlet yetkili- lerini ya da illegal örgütü üzecek bir söz çıkar mı ağzımızdan diye korkuyorlar. Valiler AKP’nin il başkanı gibi davranıyor. Olayın husumet, rant, koruculuk sistemi boyutları var. Bu katli- amda devletin koruculara verdiği silahlar kul- lanıldıysa facia, eğer kaçak silahlar kullanıldıy- sa, devletin güvenlik gücü statüsünde olan biri- lerinin kaçak silah kullanması daha da vahim... Böyle hassas, sıcak çatışmanın olduğu bir bölgede devletin hiçbir güvenlik sistemi yok. 5 dakika me- safede karakol var, yarım saat sürüyor çatışma. Aydınların, bilim adamlarının telefonlarını din- leyen, nefeslerini takip eden iktidar nasıl bu ka- dar vurdumduymaz olabilir? Nerede istihbarat?” CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Ateş, “Köyden göçler başlamış. Şimdi gittikleri yerde de bu in- sanların işi, aşı, evi yok. Orada da sorun olma- ya devam edecek. 70 çocuk kimsesiz kaldı. Va- li, kız okulları ayrı olsun diyor. Bu sözler dehşet verici. Facia noktasına bu zihniyet getirdi Tür- kiye’yi” dedi. Yõlmaz Ateş “töre” değerlendir- melerinin “iktidarın sorumluluğunu perdele- me” anlayõşõndan kaynaklandõğõnõ kaydetti ‘Aksaklıklar gözden geçirilebilir’ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, dün Çek Cumhuri- yeti’nin başkenti Prag’a gitmeden önce sorularõ yanõtladõ. Gül, Mardin’de 44 kişinin korucularõn si- lahlarõyla öldürüldüğü- nün anõmsatõlmasõ üzeri- ne şunlarõ söyledi: “Mar- din’deki olay çok üzücü. Tamamen cehaletle ilgili bir iş. Bunun giderilmesi için en önemli konu eği- timdir. Aksaklõklarõ varsa gözden geçirilebilir.” ‘Eğitim şart ancak yetersiz’ ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Mar- din’de yaşanan katliamõ değerlendiren Başbakan Tayyip Erdoğan, olayõ “insanlõk dõşõ bir vahşet” olarak nitelendirdi. Erdo- ğan, töre vahşetiyle ilgili olarak “Eğitim şart ancak yeterli değil. Tabii ki for- mel (örgün) eğitim bir yere kadar çok önemli, ancak belli bir sõnõrdan sonra yetersiz kaldõğõnõ hepimiz görüyoruz” dedi. Kokulu kalem ve silgiye yasak ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - TBMM’de, Uçucu Mad- delerin Zararlarõndan İn- san Sağlõğõnõn Korunma- sõna Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştõ. DTP milletvekili Sevahir Bayõndõr, çocuk işçi ça- lõştõranlara verilen ceza- nõn ağõrlaştõrõlmasõnõ iste- di. Yasa gereği çocuklara yapõştõrõcõ, kokulu kalem, defter, silgi gibi bağõmlõ- lõğa yol açabilecek kõrta- siye malzemelerini satan- lar 1 yõla kadar hapisle cezalandõrõlacak. Hâkim davadan çekildi İZMİR (Cumhuri- yet Ege Bürosu) - İz- mir’de, uyarõya karşõn durmadõğõ gerekçesiyle polisin açtõğõ ateş sonucu yaşamõnõ yitiren Baran Tursun’un babasõ Meh- met, annesi Berrin, kar- deşi Şelale ve amcasõ Sü- leyman Tursun’un, “yar- gõ görevini yapanõ etkile- mek ve görevlileri tehdit” suçlamasõyla yargõlan- dõklarõ mahkemenin hâ- kimi davadan çekildi. Şi- kâyetçi polislerin avukatõ Tolga Yurdakul, hâkimin çekilme isteminin yerin- de görülmesi durumunda yeni bir hâkimin görev- lendirileceğini söyledi. ‘Kötü muamele incelensin’ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DTP, top- lumsal olaylarda güven- lik güçlerinin müdahalesi sõrasõnda yaşanan şiddet- le ilgili Meclis araştõrma- sõ açõlmasõnõ istedi. Mec- lis’e sunulan önergede Hakkâri’de bir çocuğun özel tim görevlisi tarafõn- dan dipçikle kafasõna vu- rulmasõ örnek gösterile- rek güvenlik güçlerinin açtõğõ ateşte öldükleri id- dia edilen çocuklarõn isimleri sõralandõ. İnşaat alanında kemik çıktı DOĞUBEYAZIT (AA) - Ağrõ’nõn Doğu- beyazõt ilçesinde yaşa- yan Ahmet Alkan, arsa- sõna ev yaptõrmak için inşaat temeli attõrõrken kemikler çõkmasõ üzerine durumu yetkililere bil- dirdi. Savcõ ve olay yeri inceleme ekipleri inşaatõ durdurarak kemikleri in- celemek için aldõ. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Yardõmcõsõ Ce- mil Çiçek, Mardin’deki kõyõmõn ardõndan koruculuk sistemi ile il- gili tartõşmalarõ değerlendirirken konuya çok yönlü bakmak ge- rektiğini belirterek “Islahı ge- rekiyorsa ıslah edilebilir, kal- dırılması gerekiyorsa kaldırı- labilir, o ayrı konu” dedi. Çiçek, Anakent Belediyesi’nin yeni hizmet binasõnõn açõlõş töre- ninin ardõndan gazetecilerin so- rularõnõ yanõtladõ. Mardin’deki saldõrõdan sonra koruculuk siste- minin tartõşõldõğõnõ belirten bir gazetecinin, sorusu üzerine Çiçek, şunlarõ söyledi: “Sistem içerisinde zaman za- man yanlış yapanlar olabilir. Bugün de bu tartışma gün- demde. Konuyu böyle ayaküs- tü, hemen bir olayın arkasından değerlendirmek yerine, çok yönlü değerlendirmekte fayda var. Aksi takdirde birçok insa- nı da zan altında bırakmış olu- ruz. Bunların hepsini aynı ke- feye koyarak bir tartışmanın içi- ne çekmek ne kadar doğru olur? Islahı gerekiyorsa ıslah edilebilir, kaldırılması gereki- yorsa kaldırılabilir, o ayrı konu. Ama değerlendirmeleri hemen tepkisel olarak yapmak bazı sakıncaları geçmişte de bera- berinde getirdi.” CHP: Katliamõn baş sorumlusu iktidar Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek “Korucularõn tümünü aynõ kefeye koyamayõz” dedi ‘Islah da edilir, kaldırılır da’ Olayõ Meclis’e taşõyacaklarõnõ belirten Ateş: AKP ne törenin ne de korucu sisteminin arkasõna saklansõn ‘BARIŞTIRAN ADAM’ SAİT ŞANLI ‘Bölgede 59 dava daha var’ MEHMET PİŞKİN DİYARBAKIR - Diyarbakõr’da pek çok kan davasõnõ ve husumeti çözdüğü için “Barıştıran Adam” olarak bilinen Kasaplar Odasõ Başkanõ Sa- it Şanlı, bölgede Bilge köyündeki aileler arasõn- daki husumet gibi 59 tane davanõn daha bulun- duğunu, bunlarõn çözümlenmemesi durumunda benzer felaketlerin yaşanabileceği uyarõsõnda bulundu. Şanlõ, 44 kişinin öldürüldüğü katliamla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Olayõ şiddetle kõnadõğõnõ belirten Şanlõ, yüzlerce kan da- vasõ gördüğünü ancak böylesi bir olayla ilk de- fa karşõlaştõğõnõ söyledi. Olayõ “soykırım” ola- rak nitelendiren Şanlõ, koruculuk sistemindeki ak- saklõklara işaret etti. Bölgede Bilge köyündeki ai- leler arasõndaki husumete benzer 59 davanõn da- ha varlõğõna dikkat çeken Şanlõ, sorunun çözümü için her köyde bir komite kurulmasõnõ önerdi. Şan- lõ sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen yaz temmuz ayında da bölgenin kanaat önderleri ile 6 sa- atlik bir toplantı yaptık. Bölgedeki olayların çoğunun arazi yüzünden olduğu tespitinde bu- lunduk ve her köyde bu tür sorunlarla ilgile- nen birilerinin bulunması için karar kıldık. An- cak rahatsızlığım nedeniyle bunu tam olarak hayata geçiremedik. Her köyde bir komite ku- rulacak. Bunlar köylerde resmi nikâhsız ev- liliklere, birden çok eş getirmeye, berdele ve benzeri durumlara izin vermeyecekler. Kızlar rızaları olmadan evlendirilmeyecekler.” MAHMUT ORAL / MEHMET PİŞKİN DİYARBAKIR - Mardin’in Mazõ- dağõ ilçesine bağlõ Bilge köyünde 44 kişinin yaşamõnõ yitirmesine neden olan katliamla ilgili yeni iddialar ortaya atõldõ. Olayõn ardõndan tutuklananlar ise iddialarõ kabul etmedi. Olayõn nedenleriyle ilgili her geçen gün yeni bir iddia ortaya atõldõ. Bir id- diaya göre olayõn nedeni “yasak aşk.” Bir tanõğõn yetkililere verdiği bilgiye göre, saldõrõda yaşamõnõ yitiren aileden bir kişi, katliam emrini verdiği öne sü- rülen “Şeyh Mehmet” lakaplõ Meh- met Çelebi’nin eşiyle iki yõl boyunca yasak aşk yaşadõ. İlişkiyi öğrenen Mehmet Çelebi, yakõnlarõnõ toplayarak, akrabalarõ olan diğer ailenin katledil- mesine karar verdi. Bir diğer iddia ise korucularõn esrar rantõnõ paylaşamadõğõ yönünde. Yak- laşõk 30 yõl önce Bilge köyüne yerle- şen Çelebi ailesi 1987 yõlõnda koru- culuğun uygulamaya geçmesiyle bi- likte bu sistemi Mardin’de ilk kabul edenler arasõnda yer aldõ. Bunun üze- rine birbirleriyle birinci dere- ceden akraba olan Çelebi aile- si çevre köylerde yaşayanlara baskõ yaparak, buralardaki or- manlõk alanlarõ diledikleri gi- bi kesip satmaya ve çevre köy- lüleri arazilerinde zorla çalõş- tõrmaya başladõ. Baskõlara da- yanamayan Bilge köyündeki arazilerin asõl sahipleri olan Süryani ve Ermeni kökenli yurttaşlarõn da buradan göç etmesi sonucu araziler Hazine malõ oldu. Fakat araziler üzerindeki hak iddialarõ nedeniyle Çelebi ailesi ikiye bölündü. 40 dönüm araziye sahip olan köyde yapõlan esrar ekimi de birbirle- riye akraba olan korucular arasõnda rant kavgasõnõ ortaya çõkardõ. Geçtiğimiz aylarda köyde “kadastro” çalõşmasõ yapõlõnca köy muhtarõ Hamit Çele- bi’nin arazilerin büyük çoğunluğunu kendi üzerine yapmasõ da fitili ateşle- di ve katliamõn emrini verdiği iddia edi- len Şeyh Mehmet lakaplõ Mehmet Çelebi’nin talimatõyla olay gerçek- leştirildi. Mehmet Çelebi ise ifadesinde olay gecesi evinde olduğunu belirterek, “Si- lah sesleri 21.30 sıralarında yatsı namazı kıldığım esnada geldi. Dışa- rı çıktığımda Abdulvahapoğlu Sait Çelebi’yi gördüm. Sait bana terö- ristlerin köyü bastığını söyledi. Ben de havaya yaklaşık 10 el ateş ettim. Ömer, Mehmet Sait, Abdulhakim, Sü- leyman ve ben duvar dibine mevzi- lendik. Bu sırada havadan mermiler yağıyordu. Ölü ve yaralıları Abdur- rahman Çelebi, Ali Çelebi ve Cemil Çe- lebi’nin pikabına taşıdık. Üzerime atı- lı suçları kabul etmiyorum” dedi. Mehmet Şirin Çelebi de ifadesinde, olayõn işlendiği gün saat 19.30 sõrala- rõnda keçi gütmekten döndüğünü söy- ledi. Silah seslerini duymadõğõnõ an- latan Çelebi, “Niye beni olay yerin- de gördüklerini söylediklerini anla- madım” diye konuştu. Abdulhakim Çelebi de olay akşamõ Ömer Çelebi’nin evinde yemek ye- diklerini ve bu sõrada 3-4 el ateş edil- diğini duyduklarõnõ belirtti. Dõşarõya koştuğunu ve köyü teröristlerin bas- tõğõnõ sandõğõnõ ifade eden Çelebi, şöyle konuştu: “Teröristlerin geldi- ği tarafa doğru bir şarjör boşalttım. Bizim hemen yanımızdakilerle su deposunun olduğu yere gittik ve mevzilendik. Su deposunun önünde bölük komutanını aradık. Daha sonra Ayhan başçavuş panzerle ge- lerek bize olay yerini sordu. Ömer Çelebi panzerin üzerine binerek bize yol gösterdi. Biz Mehmet Sait ve Sülayman Çelebi’yle mevzide kaldık. Son olarak Ahmet üsteğmen gelerek bizleri toparladı ve götürdü. Bu nedenle üzeri- me atılı suçu kabul etmiyo- rum.” Ömer Çelebi de silah seslerini duyunca hemen 156’yõ aradõğõnõ ve suçlama- larõ kabul etmediğini ifade etti. Mehmet Sait Çelebi ve Süleyman Çelebi de iddiala- rõ yalanlarken Emin Çelebi 5 yõl koruculuk yaptõktan son- ra istifa ettiğini, olaylara ka- rõşmadõğõnõ savundu. Katliamõ üstlenmediler DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - İnsan Haklarõ Derneği (İHD) Diyarbakõr Şube Başkanõ Muharrem Erbey, 1985 ve 2006 yõllarõ arasõnda 5 bin 139 koru- cunun suç işlediğine dikkat çe- kerek sistemin gözden geçiril- mesinin şart olduğunu söyledi. Ayrõca İHD Diyarbakõr Şubesi, Diyarbakõr Barosu ve Tabip Oda- sõ tarafõndan Bilge köyünde 44 ki- şinin öldüğü katliamõn araştõrõl- masõ amacõyla bir heyet oluştu- ruldu. Köyde ilk incelemelerini yapan heyet adõna açõklama yapan Baro Başkan Yardõmcõsõ Esat Aktaş, İçişleri Bakanlõğõ’nõn ko- nu ile ilgili dosyayõ kapattõğõnõ be- lirterek “Köydeki görüşmelerde olayın rant mı, namus mu, yok- sa kan davası yüzünden mi iş- lendiğini sorduk. Bütün soru- lara ‘hayõr’ cevabını verdiler. Olay basına yansıdığı gibi değil. Arkasında başka işler var” di- ye konuştu. İHD: 5 BİN 139 KORUCU SUÇ İŞLEDİ Mardin’deki katliamı gerçekleştirenlerin yakınları Bilge köyünü terk etti. 12 aile eşyalarını kamyonlara yükleyerek köyden ayrılırken suskunluklarını korudular. Kamyon kasasındaki ‘Anlamı kalmadı’ yazısı dikkat çekti. (AA) Saldõrõyla ilgili yeni iddialar ortaya atõldõ. Tutuklananlar suçlamayõ kabul etmedi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear