28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Onların Hepsi Takip Altındalar Beyefendi Türkiye’de derin olaylara öylesine sığ nedenler bulunur ki, şaşıp kalırsınız bu garip ülkenin onul- maz şaşkınlığına. Adının neden öyle olduğunu anlamaya bile im- kân olmayan, bilgeliğe güneşten daha uzak du- ran Bilge köyünde olanları, köy koruculuğu sis- temine bağlayan yüzeysellikte; hamakatın ya- nı sıra yoksula, geri kalmışa yaranmaya çalışan leş gibi ayak kokulu popülizmle el ele vermiş, tıraş losyonlu ya da Chanel parfümlü eli kalem tutanların payını görmemek mümkün mü? Köy koruculuğu olmadan önce, bu vahşet, bu gerilik, bu şiddet tutkusu, bu töre yok muydu? Şu anda, korucunun olmadığı yerdeki insan- lar başka bir düzeydeler mi? Yok efendim, bunlara silahı devlet vermiş. Dev- letin bunlara silah vermediği ahvalde, sanki bun- lar kendileri silah bulamıyorlarmış gibi... Hadi efendim sen de! Bu aşiret gerçeğini, o düzenin ürünü olduğu için görmemekte direnen, Kürt şoveni politika- cı (partisini söylemeye gerek var mı?) “Bu, dev- letin yürüttüğü, inkâr ve imha politikasının so- nucudur” derken, olayın gerçek nedenlerinin üs- tünü örterek, cinayete suç ortaklığı yapıyor.. tıp- kı köy koruculuğunu olayın nedeni olarak gös- teren İçişleri Bakanı gibi... Evet hepimiz katiliz, hepimiz suçluyuz. Cina- yete iştirak etmeyenlerimiz, katil olanlar karşı- sında etkisiz kalmış olmanın sorumlusudurlar. Onlar da, edepsiz buyurgan haksızların ege- menliği altında edilgen haklılar olmaktan suçlular. Herkesin katil olduğu bir toplumda, tehlike her yerdedir. Devlet, kan davasına karşı, katiller ile potansiyel katilleri göçe zorluyor. Maktul ile ka- tilin birbirine karıştığı bir ortamda, hangisine ya- kın olduğu bilinmeyen, ama o kafayı taşıdığı ke- sin olanlar, göçürülüyorlar ve böylelikle o kafa yurdun dört bir yanına dağıtılıyor potansiyel teh- like olarak... Ölenler ile öldürenleri bilerek, isteyerek, on- dan çıkar sağlayarak bu halde bırakanların da, onların düdüğünü çalanların da ağıt yakmaya hakları yok. İnsanların geriliklerini ortadan kaldıracak ola- nakları sağlamayıp, sonra geriliğe ağıt yakmak, günü geldiğinde övgü düzmek ile ne demokrasi olur, ne bağımsızlık, ne de kalkınma... Sistem; aşireti, dinsel bağnazlığı, avantacılı- ğı, yağmacılığı, lüpçülüğü, yalakalığı teşvik et- tikten sonra geriliğin, cahilliğin, lüpçülüğün, ta- lanın, yalanın, cinayetin üzerine oturuyor kaçı- nılmaz olarak. Ve kendi ürünü gibi olmayanı bastırmaya, yıl- dırmaya, yok etmeye yönelik çarkları işletiyor sis- tem. Bugün yakılan ağıtlara, yoksulluğa övgülere, ölüme sövgülere kanmayın; bunların hepsi, geriliği yücelten sistemin timsah gözyaşlarıdır. Bu olayda katil var, masum yok. Ölenler ile öl- dürenler arasında da, özde bir fark da yok. Bu katliamlar sürecek.. sistemin aydınlığı getirmek, karanlığı yenmek isteyenlere yaptığı baskı ve zulüm de... Cehaleti yenmek, insanları okutmak, aydın- latmak isteyenler; aşiret düzeniyle kol kola ge- zen tarikat düzeni ve onun, sistemin adalet me- kanizması içindeki piyonları tarafından takip edi- liyorlar, dinleniyorlar, sorgulanıyorlar, aranıyor- lar, gözaltına alınıyor, tutuklanıyorlar.. Hıristiyanlık propagandası yapmak, PKK’ye burs vermekle suçlanıyorlar... Bu ortamda Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan sanki bütün bunlar olmuyormuş gibi bu- yuruyor: “Bu olay vesilesiyle bir kez daha bölgedeki üni- versitelerimizi, medya kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, eğitim kurumlarını, kanaat önderle- rini göreve davet ediyorum. Bu olayların uzun ve orta vadede tekrar yaşanmaması için herkes top- lumsal sorumluluğunu yerine getirmelidir.” Bu yalaka düzeninde kimse de çıkıp bu ada- mın yüzüne karşı açık açık şunu haykırmıyor: - Toplumsal sorumluluğunu yerine getirmeye çalışanların hepsi ya takibat altında, ya soruş- turmada, ya içerde, ya da öldürülmüş.. mezar- dalar beyefendi!.. asirmen@cumhuriyet.com.tr Anayasa Mahkemesi Başkanvekili’nin telefonunun hedef kişi olarak dinlenmediğini ileri sürdüler Savcõlar: Tesadüfen dinledikHaber Merkezi - “Ergenekon” soruşturmasõnõ yürüten özel yetki- li cumhuriyet savcõlarõ, kendisine ait telefon görüşmelerini yetkileri ol- madõğõ halde dinlettikleri gerekçe- siyle haklarõnda suç duyurusunda bulunan Anayasa Mahkemesi Baş- kanvekili Osman Paksüt’ün “hedef kişi” olarak değil “tesadüfi şekilde” dinlendiğini savundular. Savcõlar, dün konuyla ilgili Ana- dolu Ajansõ’na (AA) yaptõklarõ açõk- lamada, Paksüt’ün, kendisi adõna ka- yõtlõ telefonlarõnõn dinlenmediği kaydetti. “Ergenekon” soruştur- masõ kapsamõnda telefonlarõ dinle- nen şüpheli kadõn gazeteci ile bir be- lediyeye ait şirket telefonuyla gö- rüşmesi tespit edilen Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt’ün görüşmelerinin kayõt altõna alõndõğõ ve bu görüş- melerde suç unsuru tespit edilmesi nedeniyle Ferda Paksüt’ün kendisine ait telefonunun da dinlenmesine başlandõğõ kaydedildi. Bu arada Osman Paksüt’ün de eşi- ne tahsis edilen şirket telefonuyla görüşmeler yaptõğõ ve dinlenen te- lefonda görüşmelerinin tesadüfen kayõt altõna alõndõğõ öne sürüldü. Söz konusu bu görüşmelerde Osman Paksüt’ün de AKP’nin kapatõlma- sõna ilişkin “suç teşkil edebile- cek” bazõ konularda konuştuğu ve bu yüzden görüşme tutanaklarõnõn da Anayasa Mahkemesi’ne gönde- rildiği kaydedildi. Ayrõca, Paksüt ai- lesinin ev telefonlarõnõn dinlenme- diği ve görüşmelerinin kayõt altõna alõnmadõğõ ifade edildi. Anayasa Mahkemesi Başkanve- kili Osman Paksüt, konuyla ilgili bir televizyon kanalõna yaptõğõ açõk- lamada, ikinci iddianamenin ekle- rinde yer alan telefon dinleme tu- tanaklarõnõ delil göstermiş ve ken- disinin “hedef isim” olarak usulsüz vaziyette dinlenildiğini ifade et- mişti. Savcõlarõn ikinci iddianamenin hazõrlanmasõndan bir süre sonra sa- nõk avukatlarõna dağõttõğõ 248 kla- sörde oluşan eklerin 99. klasöründe Osman Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt’te ait “iletişim tespit tutanaklarına” yer veriliyor. Tutanaklarõn çoğunda “HEDEF ŞAHIS: FERDA PAK- SÜT” görünürken, Osman Paksüt’ün konuşmalarõnõn da bulunduğu iki tutanakta “HEDEF ŞAHIS: FER- DA PAKSÜT/OSMAN PAKSÜT” olarak gösteriliyor. ERGENEKON Erdoğan ‘savcılıktan’ vazgeçti ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Daha önce birçok kez Erge- nekon soruşturmasõnõn savcõsõ ol- duğunu belirten Başbakan Tayyip Erdoğan, dün “Ben devam eden yargı sürecinin hiçbir tarafında değilim. Bu davanın ne sağında, ne solunda, ne altında, ne de üs- tündeyim” açõklamasõnõ yaptõ. Erdoğan, dün Ankara Anakent Belediye Başkanlõğõ’nõn yeni hizmet binasõnõn açõlõş töreninde yaptõğõ ko- nuşmada, Ergenekon davasõyla ilgili açõklamalarda bulundu. İsim ver- meden CHP lideri Deniz Bay- kal’õ eleştiren Erdoğan, şunlarõ söy- ledi: “Bakınız, bazı parti liderle- ri bütün uyarılarımıza, ricaları- mıza rağmen, devam etmekte olan bir yargı süreciyle ilgili hem siyaseti, hem yargıyı tahrik eden, hem de tahkir eden yaklaşımı sürdürüyorlar. Ben bu tahrikle- re, bu gerilim politikasına asla prim vermedim, asla prim ver- meyeceğim..” Birilerinin bu dava- nõn önünde takoz olmak için elinden geleni yaptõğõnõ belirten Erdoğan, “Birileri, Türkiye’nin aydınlan- masının, karanlık ilişkilerin or- taya çıkmasının önünde, hukuk dışı örgütlenmelerin açığa çık- masının önünde bariyer olmaya devam ediyor” diye konuştu. ‘Savcısıyım’ demişti... Erdoğan, Temmuz 2008’de par- tisinin grup toplantõsõnda yaptõğõ ko- nuşmada, Ergenekon davasõnõn savcõsõ olduğunu ifade etmişti. Da- ha sonra da benzer görüşleri dile ge- tiren Erdoğan, Baykal’õ illegal ya- põlanmalarõn avukatlõğõna soyun- makla suçlarken “Bize de savcılık görevini sağ olsun yine onlar ve- riyorlar. Bu da güzel bir şey. Ni- ye? Savcı millet adına oradadır. Eğer bu anlamda savcılıksa, evet savcıyım” demişti. ERDOĞAN TALİMAT VERDİ Anayasa paketi küçülüyor Başbakan Erdoğan’õn talimatõ üzerine, Cumhurbaşkanõ Gül’ün görev süresinin de dahil olduğu bazõ maddeler paketten çõkarõlacak. Bu kararda görev süresi konusunda yaşanan tartõşmalardan rahatsõz olan Gül’ün etkili olduğu belirtiliyor. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn ana- yasa paketinin maddele- rini fazla bulmasõ üzerine AKP kurmaylarõ, bazõ maddeleri yeniden tartõ- şõyor. Anayasa Mahke- mesi’nin yapõsõ, siyasi partilerin kapatõlmasõnõn zorlaştõrõlmasõ ve kamu denetçiliğine ilişkin mad- delerin pakette kesin ka- lacağõ, ancak Cumhur- başkanõ Abdullah Gül’ün görev süresiyle ilgili mad- denin ise paketten çõkarõ- labileceği dile getiriliyor. Yaklaşõk 20 maddelik bir anayasa değişikliği pa- keti taslağõ hazõrlayan AKP kurmaylarõ, Erdo- ğan’õn madde sayõsõnõ faz- la bulmasõ nedeniyle 10 maddelik paket için yeni- den çalõşmalara başladõ. Pakette, Anayasa Mah- kemesi’nin yapõsõnõn de- ğiştirilmesi, üye sayõsõ- nõn 21’e çõkarõlarak üye- lerin bir bölümünün TBMM tarafõndan seçil- mesi, mahkemeye birey- sel başvuru yolunun açõl- masõ, siyasi partilerin ka- patõlmasõnõn zorlaştõrõl- masõ ve Venedik kriterle- rinin esas alõnmasõyla ka- mu denetçiliğine ilişkin düzenlemelerin kesin yer alacağõ belirtiliyor. An- cak diğer maddelerin ne olacağõ üzerindeki çalõş- malarõn ise bir süre daha devam edeceği kaydedi- liyor. Pakette, Cumhurbaşka- nõ Abdullah Gül’ün görev süresiyle ilgili tartõşmala- rõn sonlandõrõlmasõ için geçici madde konulma- sõna ilişkin tartõşmalar ise sürüyor. AKP kulislerin- de, Gül’ün kendisinin gö- rev süresi üzerindeki tar- tõşmalardan rahatsõz ol- duğu, bu nedenle pakette bu yönde bir düzenleme yer almasõnõ istemediği belirtiliyor. Ancak taslağõ hazõrlayan komisyonda yer alan bazõ üyeler, bu konuda farklõ görüşler ol- duğunu, tartõşmanõn biti- rilebilmesi için mutlaka bir düzenleme yapõlmasõ gerektiğini, bu konuda muhalefet partileriyle uz- laşma yoluna gidilebile- ceğini kaydettiler. Gül, Türk’le Çankaya Köşkü’nde bir saat süren bir görüşme yaptı. (Fotoğraf: AA) Gül’den Ahmet Türk’e ‘terörü dışlayın’ telkini ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, muhalefet partilerinin lideriyle yaptõğõ görüşmeler kap- samõnda dün de DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk’ü kabul etti. Köşk kaynaklarõndan verilen bilgiye göre Gül, yaklaşõk bir saat görüştüğü Türk’e, “Terör olduğu sürece demokrasinin kök- leşmesi zorlaşır. Bu yüzden terörü kesin bir dille dışlamak lazım” dedi. Sorunlarõn çözümünün demokrasiyle mümkün olacağõ- nõ kaydeden Gül, “Türkiye’de demokrasi standardı yükseldikçe Kürt sorunu dahil tüm sorunlar otomatik olarak sorun ol- maktan çıkar. Hep beraber buna odak- lanmamız lazım. Ancak terör olduğu sü- rece demokrasinin kökleşmesi zorlaşır. Bu yüzden terörü kesinlikle dışlamak la- zım. Siz belli bölgenin değil, Türkiye’nin partisisiniz ve Türkiye milletvekilisiniz. TBMM’de sadece bir soruna odaklan- mak yerine, ülkenin bütün sorunlarıyla ilgilenmeli ve çözümüne katkıda bulun- malısınız” görüşünü iletti. DTP Genel Başkanõ Türk ise Kürt sorunu- nun çözümünün kültürel ve kimliksel hakla- rõn tanõnmasõndan, silahlarõn susmasõndan geçtiğini belirtti. PKK’nin ilan ettiği çatõş- masõzlõk ortamõnõn fõrsata dönüştürülmesi görüşünü Gül’e de aktaran Ahmet Türk, Mardin katliamõna da dikkat çekerek koru- culuk sisteminin yeniden gözden geçirilme- sini istedi. Görüşmeden sonra gazetecilerin sorularõnõ yanõtlayan Ahmet Türk, son günlerde yaşa- nan çeşitli olaylara ilişkin düşüncelerini ifa- de ettiklerini belirtti. Mardin’deki katliam üzerinde de çok farklõ boyutlarõyla durduk- larõnõ anlatan Türk, “Aslında bu bir namus cinayeti değil, bir töre cinayeti değil, ta- mamen bir vahşet” diye konuştu. Katliam- da köye, araziye sahip olma, birlikte yaşa- madan sõkõntõ duyulan noktalarda o aileyi tamamen bertaraf etmeye yönelik canice, vahşice bir mantõğõn ifadesinin görüldüğünü belirten Ahmet Türk, katliamõ yapanlarõn da nişana davetli olduğunu anõmsattõ. Koruculuk sistemini eleştiren Türk şu gö- rüşleri dile getirdi: “Eğer devletin silahları olmasaydı, bu koruculara, bu silahlar ve- rilmeseydi, böyle bir vahşet yaşanmaya- caktı. Biz zaten başından beri şunu söyle- dik: Koruculuk sistemi farklı bir dönemi getirecek, insanları birbirine düşürecek.” Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, ikinci iddianamenin eklerinde yer alan telefon dinleme tutanaklarõnõ delil olarak göstermiş ve kendisinin “hedef isim” olarak usulsüz vaziyette dinlenildiğini ifade etmişti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear