26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 25 NİSAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 İstanbul Haber Servisi - Aralarõn- da Yaşar Kemal, Genco Erkal, Tarık Akan, Müjde Ar, Zülfü Livaneli, Edip Akbayram’õn da bulunduğu çok sayõda tanõnmõş sanatçõ, yazar, öğretim üyesi, gazeteci, avukat ve siyasetçi, or- tak bir bildiriye imza atarak AKP ikti- darõ ve İstanbul Valiliği’ne “Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs kutlamalarına açın” çağrõsõ yaptõ. 114 aydõnõn imzaladõğõ bildiride şöy- le denildi: “1976’dan bu yana 1 Ma- yıs’la özdeşleşmiş olan Taksim Mey- danı’nın işçilerin ve emekçilerin da- yanışma günlerine açılmasını iste- mek bir ‘inatlaşma’ değil, bir hak ta- lebidir. 1 Mayıs’ın Taksim’de kut- lanması ve emeğin 30 yıldır yasaklı tu- tulduğu meydanına kavuşması, şu güç günlerde çok ihtiyacımız olan barış ve uzlaşma anlayışına doğru bir adım olacaktır.” Bildiride imzasõ bulunan isimlerden bazõlarõ şöyle: Yaşar Kemal (Yazar), Genco Erkal (Sanatçõ), Tarık Akan (Sanatçõ), Zeynep Tanbay (Sanatçõ), Zülfü Livaneli (Sanatçõ-Yazar), Müj- de Ar (Sanatçõ), Ayten Akbayram (Sa- natçõ), Berna Yeşilyurt (Sanatçõ), Bil- ge Contepe (Yeşiller Eş Bşk.), Bilgesu Erenus (Yazar), Burhan Şenatalar (Öğretim Üyesi), Deniz Koçak (Sa- natçõ), Edip Akbayram (Sanatçõ), Er- can Karakaş (SODEV), Aslı Tolun (Öğretim Üyesi), Erol Katırcıoğlu (Öğretim Üyesi), Erol Kızılelma (SO- DEV), Eşber Yağmurdereli (Avukat), Fuat Keyman (Öğretim Üyesi), Gen- çay Gürsoy (Öğretim Üyesi), Metin Bakkalcı (TİHV), Miyase İlknur (Ga- zeteci), Mustafa Sütlaş (Öğretim Üye- si), Nejat Yavaşoğulları (Sanatçõ), Öz- demir Aktan (Öğretim Üyesi), Reis Çe- lik (Yönetmen), Sermet Koç (Öğretim Üyesi), Suavi (Sanatçõ) Şahika Yüksel (Öğretim Üyesi), Tarık Günersel (PEN Türkiye Bşk.), Turgut Kazan (Avukat), Yaşar Seyman (Sendikacõ-Yazar). Aydın ve sanatçılardan ‘Taksim’i açın’ istemi DİSK ve KESK, Taksim’de õsrar ederken, Türk-İş 1 Mayõs’õ Kadõköy’de kutlayacaklarõnõ açõkladõ Türk-İş Kadõköy’e razõ oldu 3 ŞÜPHELİ İÇİN TUTUKLAMA İSTEMİ Kazılarda yeni silahlar bulundu İstanbul Haber Servisi - İSTEK Vakfõ’na ait ikinci derecede askeri bölge olduğu belirtilen Beykoz ilçesine bağlõ Poyrazköy’deki arazide ya- põlan kazõlarõn dördüncü gününde çok sayõda mü- himmat bulundu. Soruşturma kapsamõnda gözal- tõna alõnan 1’i emekli 3 subay, tutuklama istemiy- le nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Üç Ergenekon savcõsõnõn nezaretinde sürdürü- len, Poyrazköy Keçilik Mevkisi’ndeki ormanlõk alanda yapõlan kazõ çalõşmalarõnõn 4. gününde yi- ne mühimmata ulaşõldõ. Hassas dedektörlerle be- lirlenen ve iş makineleriyle kazõlan 4 ayrõ nokta- da, 1500 adet M16 piyade tüfeği mermisi, 500 adet 9 mm. çapõnda tabanca mermisi, 5 bomba tuzağõ, 11 lav silahõ, 10 el bombasõ, 23 işaret fişe- ği, 13 sis bombasõ, 55 mm’lik ateşleme fitili ve 4 adet el bombasõ fünyesi bulundu. Akşam saatle- rinde ara verilen kazõlara bugün devam edileceği bildirildi. Bu arada kazõ çalõşmalarõnõ görüntüle- mek için izinsiz olarak ormanlõk alana giren 8 ba- sõn mensubu, SAT komandolarõ tarafõndan fark edilerek durduruldu. Basõn mensuplarõ, SAT ko- mandolarõ tarafõndan kimliklerine el konulduktan sonra bölgeden çõkarõldõ. Kazõlarla ilgili gözaltõna alõnan emekli Yarbay Levent Bektaş ve 2 muazzaf subay dün adliyeye sevk edildi. Beşiktaş’taki Merkez Komutanlõ- ğõ’nda tutulan 2 muazzaf subay yoğun güvenlik önlemleri altõnda Beşiktaş’taki İstanbul Adliye- si’ne getirildi. Burada soruşturmayõ yürüten cum- huriyet savcõlarõ tarafõndan sorgulanan 3 şüpheli “terör örgütü üyeliği” suçlamasõyla nöbetçi 10. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi (İÜ) Onkoloji Enstitüsü’nde tedavi gören Prof. Dr. Türkan Saylan’a ziyaretçi yasağõ sürüyor. İÜ Kardiyoloji Enstitüsü Yoğun Bakõm Servisi’nde tedavi gören Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn ise sağlõk durumunun iyiye gittiği ancak yaşadõğõ stresten dolayõ ritim bozukluğu yaşadõğõ ifade edildi. Saylan, öğrenci kayõtlarõnõn bulunduğu CD’lerin kendilerine veril- mediği için öğrencilerin burslarõnõn hâlâ verileme- diğini söyledi. Saylan ve Haberal’õ dün CHP İs- tanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Kadõköy Belediye Başkanõ Selami Öztürk, Gazetemiz ya- zarõ Prof. Dr. Coşkun Özdemir ziyaret etti. CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Sacit Yıldız ise Ha- beral’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. ÇYDD yöneticileri, internet sitelerinde bulunan “Atatürkçü Düşünce Derneği’nin 17 Mayıs’ta Ankara Sıhhiye Meydanı’nda düzenleyeceği Cumhuriyet mitingine ÇYDD katılmayacak” yazõsõ ile ilgili açõklama yaptõ. Dernek yöneticileri, siteden, yanlõş anlaşõlmalardan dolayõ yazõyõ kal- dõrdõklarõnõ ifade ederek “Biz şu an öğrencileri- mizin burs paraları ile ilgileniyoruz. ADD’nin mitingine katılmayacağız demedik. Bizi düzen- leme kurulunda gösteriyorlar, bunu engellemek için sitemizde böyle bir yazı yayımladık. Avu- katlarımız ne yapmamız gerektiğini söyleyecek. Ama biz katılırsak destekçi olarak katılacağız. Kararımızı salı günü açıklayacağız” dediler. ÇYDD’YE DESTEK KONSERİ Türkiye Çağdaş Yaşamõ Destekleme Vakfõ, ÇYDD’nin projelerini desteklemek amacõyla 2 Mayõs Cumartesi günü Harbiye Lütfü Kõrdar Kongre ve Sergi Sarayõ’nda konser düzenleyecek. Konserde dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say ve ar- kadaşlarõ ücret almadan sahne alacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõçlar ve Savcõlar Birliği (YAR- SAV) Başkanõ Ömer Faruk Emi- nağaoğlu, özel yaşam olgularõnõn id- dianame ya da soruşturma dosyalarõ- na yansõtõlmasõnõ eleştirerek insan haklarõ ihlallerinin olağanüstü dö- nemlerdeki boyutlarõ da geçtiğini be- lirtti. Eminağaoğlu, “Ülkemizde sı- kıyönetimlerde bile bu gibi uygu- lamalara tanık olunmamıştır” dedi. Eminağaoğlu yaptõğõ yazõlõ açõkla- mada, yargõ organlarõnõn temel hak ve özgürlüklerin, hukukun üstünlüğü- nün, hukuk düzeninin, dolayõsõyla demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi olduğunu kaydetti. Bu- günlerde yargõ organlarõnõ ilgilendiren süreçlerde insan haklarõ ihlallerinin olağanüstü dönemlerdeki boyutlarak ulaşarak geçtiğini ifade eden Emina- ğaoğlu, bunun en önemli nedeninin yargõç güvencesinin günümüzde or- tadan kaldõrõlmõş olmasõ olduğunu kaydetti. Yargõç güvencesinin yalnõzca ana- yasa ve yasalarla değil, uygulamada- ki iş ve işlemlerle de etkin olarak ge- çerliliğinin sağlanmasõ gerektiğini belirten Eminağaoğlu, bunun her düz- lemde ve her koşulda varlõğõnõn gö- zetilmesi gerektiğini vurguladõ. Emi- nağaoğlu, şunlarõ dile getirdi: “Önce İstanbul’da başlayan son- ra Diyarbakır’da devam eden ve ‘kamuoyunda tepki yaratmamak için dayanõlan gerekçelerden hareketle’ gi- derek kurallaşma tehlikesi beliren uygulamalarla, tek bir ilden ülke- nin her yeri, tek merkezden hükü- mete karşı güvencesiz polislerin çalışmaları temelinde soruşturu- lur olmuş, savcılıklar yetki alanla- rının dışında işlemler yapmaya, hatta savcılar kendi yetki alanları dışındaki yerlere giderek ifadeler bi- le almaya başlamışlardır.” Söz ko- nusu uygulamalarõn, ancak Sõkõyö- netim Yasasõ’nõn 13. maddesi uyarõnca sõkõyönetim dönemlerinde görülebi- leceğini kaydeden Eminağaoğlu, Tür- kiye’deki sõkõyönetimlerde bile bu gi- bi uygulamaya tanõk olunmadõğõnõ be- lirtti. Eminağaoğlu, savcõlarõn sõkõyöne- tim savcõlarõ gibi değil, Cumhuriyet savcõlarõ gibi hareket etmesi gerekti- ğini belirterek “Aksi durumun mev- cut düzende polis devleti uygula- malarını öne çıkaracağı bilinmeli- dir” dedi. Türkiye’de soruşturulma- yacak kişi ya da olayõn olmadõğõnõ kaydeden Eminağaoğlu, her işlemin tabi olduğu hukuk kurallarõ bulundu- ğunu ve tüm işlemlerde de bu hukuk kullarõnõn gözetilerek yürütülmesi gerektiğine işaret etti. ‘BEBEK DAVASI, KÖPEK DAVASI’ Eminağaoğlu, şunlarõ kaydetti: “Ancak giderek soruşturma kap- samındaki kişi veya konuların da dışına çıkılarak, özel yaşam içindeki olgular, sosyal ilişkiler veya ko- nuşmalar, iddianamelere veya so- ruşturma dosyalarına alınmak ve basına da yansıtılmak suretiyle, kişilerin onurları, saygınlıkları, ki- şilikleri kamuoyu önünde zedelenip, bu şekilde kamuoyu önündeki ku- ralsız medya yargılamalarıyla ki- şilerin saygınlıkları ortadan kaldı- rılmaya, böylece yaratılan önyar- gılara dayandırılmak istenen yar- gılamalara yönelinmiş, bu duruma sessizliğin gerekçesi olarak ise ‘yar- gõ sürecine saygõ’ kuralı gösterilir ol- muştur. Kamuoyunda çok bilinen ‘bebek davasõ, köpek davasõ’ benze- ri ve hatta onları da aşan işlemler de yine bu süreçte medyada önem- li boyutta yer bulmaya başlamıştır.” İstanbul Haber Servisi - 1 Mayõs kutla- malarõnõn hangi meydanda yapõlacağõ tar- tõşmasõ sendikalarõ yine böldü. DİSK ve KESK, 1 Mayõs kutlamalarõnõ Taksim Mey- danõ’nda yapacağõnõ açõklarken Türk-İş ise Kadõköy’de kutlama yapacağõnõ duyurdu. Türkiye İşçi Sendikalarõ Konfederasyonu (Türk-İş) temsilcileri dün Cağaloğlu’ndaki İstanbul Valiliği’ne gelerek 1 Mayõs kutla- malarõ hakkõnda İstanbul Valisi Muammer Güler ile görüştü. Görüşmenin ardõndan ga- zetecilere açõklama yapan Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, valiliğe 20 Nisan 2009 tarihinde 1 Mayõs’õn Tak- sim’de kutlanmasõ için tüm sivil toplum ku- ruluşlarõ ile birlikte yaptõklarõ başvurunun red- dedildiğini belirtti. Büyükkucak, “Tüm ıs- rarlarımıza karşın maalesef bu ret ceva- bını aldık. Bugün 1 Mayıs’ta Kadıköy Meydanı’nda olacağımıza dair valiliğe dilekçe verdik” dedi. 1 Mayõs’õn Taksim’de kutlanõlmasõna izin verilmemesinin, 1 Mayõs’õn resmi tatil ilan edilmesi sevincine gölge düşürdüğünü ifa- de eden Büyükkucak, “Türk-İş, valiliğin ret kararının 1 Mayıs’ın Emek ve Dayanışma Bayramı ilan edildiği bugünlerde yasak- sız bir Türkiye adına kaygı ile karşıla- mıştır” diye konuştu. Türkiye Devrimci İşçi Sendikalarõ Kon- federasyonu (DİSK) Başkanlar Kurulu’nca yapõlan yazõlõ açõklamada, Taksim dõşõnda hiçbir yerde 1 Mayõs kutlamasõnõn yapõl- mayacağõ açõklanarak başta Türk-İş olmak üzere, diğer emek örgütlerine ve emekçile- re 1 Mayõs’õn kitlesel, emek coşkusu, ortak kurallar çerçevesinde Taksim’de kutlanma- sõ çağrõsõ yaptõ. Başkanlar Kurulu bildirisinde 1 Mayõs’õn “Emek ve Dayanışma Bayra- mı” olarak resmi tatil edildiği anõmsatõlarak “1 Mayıs’ın, TBMM’de bayram ve resmi tatil olarak kabul edilmesi ‘100 yõllõk’ bir umut ve mücadelenin bir sonucudur. Bu mücadelenin hukuki zemine ulaşmasında büyük bir kilometre taşı olan 1 Mayıs 1977’de kaybettiklerimizi anarken bu katliamın açığa çıkarılması için mücade- lemizi sürdürmeye kararlıyız. Fali meç- huller araştırılmadan, sonuçlandırılmadan demokratikleşmeden söz edilemez” denildi. DİSK’e bağlõ Sinema Emekçileri Sendika- sõ (Sine-Sen) Genel Başkanõ Yusuf Çetin ise sinema emekçileri olarak 1 Mayõs’õ Tak- sim’de kutlayacaklarõnõ belirtti. Öğrenci Kolektifleri üyeleri de Taksim Meydanõ’nõn emekçilere kapatõlamayacağõnõ söyledi. HAK-İŞ KARANFİL VE ÇELENK BIRAKMAK İÇİN BAŞVURDU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hak-İş, 1 Mayıs’ta merkez yöneticileri, şube başkanları ve işyeri temsilcileriyle işçilerden oluşan bir grupla Taksim’e çıkmak için İstanbul Va- liliği’ne başvurdu. Hak-İş’ten yapılan yazılı açıklamada, “Valiliğin izin vermesi duru- munda, grup Kazancı Yokuşu’na karanfiller bırakacak, ardından da Taksim anıtına çe- lenk koyacaktır. Genel Başkanımız Salim Uslu’nun konuşmasını takiben 1 Mayıs bildi- risi okunacak ve Hak-İş’in Taksim’deki 1 Mayıs gösterisi sona erecektir” denildi. ‘Kararımızı salı günü açıklayacağız’ ÇYDD’DEN MİTİNG AÇIKLAMASI EREĞLİ (Cumhuriyet) - Zonguldak’õn CHP’li Ereğli Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramõ kutlamalarõ çerçevesinde önce- ki gece düzenlediği halk konserinde Sanatçõ Edip Akbayram sahne aldõ. Akbayram, ilk şarkõsõnõn ardõndan Ergenekon soruşturmasõnõn 12’nci dalga- sõnõ eleştirdi. Akbayram, “70 yaşını geçmesine rağmen yıllarca çağdaş eğitimin öncüsü olan ve üstüne üstlük çok hasta olan ÇYDD Genel Baş- kanı Türkan Saylan ve üniversitelerimizin değer- li rektörlerine yapılan bu saygısızlık karşısında ben ülkemin sanatçısı olarak ülkem adına utanç duyuyorum” diye konuştu. Hukukçular, Ergenekon soruşturmasõ sõrasõnda yaşanan ihlalleri madde madde sõraladõ ‘Hukuk devleti’ çağrısıHaber Merkezi - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanõ Özdemir Özok ile 53 ilin baro başkanõ ve akademis- yenler “Hukuk devletinin yaşama ge- çirildiği, hukuk güvencesinin sağlan- dığı bir Türkiye için” bildiri yayõmla- dõ. “Hukuk Devleti İçin” başlõğõyla ya- põlan duyuruda kaygõlarõnõ kamuoyuy- la paylaşan hukukçular, “Bir soruş- turma, toplumu sürekli tedirgin ede- cek, bireyleri endişeye sürükleyecek yaygınlık, genişlik ve süreklilikte ya- pılamaz” uyarõsõnda bulundu. Hukuk- çular ve akademisyenler, “Ceza yargı- laması kurallarına uyulmaması suç- tur. Kurallara uymayan kamu gö- revlileri hakkında ilgili makamların derhal harekete geçerek adli ve ida- ri soruşturma başlatması gereklidir. Hukuk devleti başka türlü koruna- maz. Yargıya güven başka türlü sağ- lanamaz” çağrõsõ yaptõ. 50 MADDELİK DUYURU Hukukçular ve akademisyenler,, “Herkes için vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklerin teminatı ve geleceği- mizin güvencesi olan hukuk devleti- nin güçlendirilmesine yardımcı olmak amacıyla” 50 maddelik bir duyuru ka- leme aldõ. “Unutulmamalıdır ki so- ruşturma ve kovuşturma, anayasa- mızda ve yasalarımızda yer alan ki- şiden kişiye değiştirilemeyecek, em- redeci kurallara tabidir” tespitini ya- pan baro başkanlarõ bildirilerinde, “suç- suzluk karinesine, adil yargılanma hakkına, bireylerin savunma hakkı- na, avukatların soruşturma dosyası- nı inceleme hakkına, susma hakkına” dikkat çektiler. “Çağdaş ceza yargılamasında sa- nıktan delile gidilemez. Bu yanlış uy- gulama 1992 reformu ile ortadan kaldırılmıştır. Bunun yeniden yara- tılmasını bir hukuk devletinde kabul etmek mümkün değildir. Önce ‘olağan bir şüpheli’ bulup, sonra onun aleyhine delil arayan uygulama bir hukuk devletinde olamaz” uyarõsõ yapan du- yuruda, “gizli tanık beyanı, adil yar- gılanmayı etkileyecek şekilde kulla- nılamaz. Gizli tanığın beyanına yal- nızca yan delil olarak başvurulabi- lir”diyerek Ergenekon operasyonuyla kamuoyunun gündemine gelen hukuk- suzluklarõ madde madde sõraladõ. ‘SOMUT DELİL GÖSTERİLMELİ’ Açõklamalar özetle şöyle: ? Suçlama, suçlanan kişiye, mutla- ka somut deliller gösterilerek açık- lanmalıdır. ? Suç örgütü kurucusu, üyesi, yöne- ticisi veya yardõmcõsõ olduğu iddia edi- len kişilerin hangi davranõşlarõ nedeniyle örgütle ilişkilendirildiği somut deliller gösterilerek ortaya konulmalõdõr. ? Kişilerin ifade özgürlüğü çerçe- vesinde yaptıkları açıklamalar, yaz- dıkları yazılar, yönelttikleri siyasi veya bilimsel eleştiriler, bir suç ör- gütünün kurucusu, üyesi ya da yö- neticisi olduklarının delili olarak ile- ri sürülemez. ? Kişinin, ifade vermek için yaka- lanmasõ ve gözaltõna alõnmasõ hukuka ay- kõrõdõr. Kõsa sürede bitirilebilecek iş- lemler üç veya dört güne yayõlarak, ki- şinin son gün, son saatte, uykusuz, yor- gun ve aç bir şekilde ifadesini almak kö- tü muameledir. ? Arama kararõnda, aramayõ gerekti- ren bütün somut gerekçelerin, delilleriyle birlikte ortaya konulmasõ hukuk devle- tinde kişilerin özel hayatõnõn korunma- sõnõn vazgeçilmez ilkesidir. Dolayõsõy- la ne arandõğõ bilinmeksizin ve arama ka- rarõnda açık ve somut olarak belirtil- meksizin bir şey bulunabileceği varsa- yım ve umuduyla arama yapılamaz. Bunun aksine davranõşlar aramayõ hu- kuka aykõrõ kõlar. Bu yolla elde edilmiş deliller de hukuka aykõrõ elde edilmiş olur ve yargõlamada kullanõlamaz. ? Tutuklama, ceza yaptõrõmõ gibi uy- gulanamaz ve tutukluluk süreleri uzatõ- larak infaza dönüştürülemez. ? Yargõtay kararlarõnca da ortaya ko- nulduğu üzere telefon dinleme tuta- naklarõ maddi delillerle desteklenmedi- ği sürece delil olarak kabul edilemez. EMİNAĞAOĞLU’NDAN SIKIYÖNETİM BENZETMESİ YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu. Müjde Ar Genco Erkal Tarık Akan Yaşar Kemal AKBAYRAM: UTANÇ DUYUYORUM (Fotoğraf:AA) Poyrazköy’deki arazide yapõlan kazõlarda 2 bin mermi, 11 lav silahõ, 5 bomba tuzağõ, 10 el bombasõ, 23 işaret fişeği, 13 sis bombasõ, ateş- leme fitilleri ve el bombasõ fünyeleri bulundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear