Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Barış, yeryüzünde insanların en güzel isteğidir.
Bu bağlamda, en kötü barış bile en iyi savaştan
daha iyidir. Bu düşüncelerimi mesleğimi özgürce
yapabildiğim günlerde de buna benzer tanımlarla
ifade ettim.
Ancak barış ortamını oluştururken ülkedeki her
şeyin bütünün parçaları olduğunu da unutmamak
gerekiyor. Bu yanı ayrı bir yazı konusu. Hukuksal
yanı herkesin gözü önünde seyretti. Canlı yayında
biz de izledik. Bölgedeki muhabirler, dakikasal
aralıklarla şu bilgileri veriyorlardı:
“Az önce Kandil’den gelen şu kişi yargıç
tarafından serbest bırakıldı. Şimdi şu kişi girdi...”
Az sonra o da serbest bırakılınca yine canlı
yayın...
İşin yasal, hukuksal boyutları bir yana, yargının
hızını izlerken derin düşüncelere dalmamak elde
değildi.
Silivri’de aylarca süren bir işlemin Silopi’de
dakikalar içinde tamamlanması, zaman kavramının
ne kadar göreceli olduğunu bir kez daha gösterdi
bize.
Çok kaba karşılaştırma yapmak gerekirse
Silopi’de yarım dakikada alınan yol, Silivri’de en
erken bir ayda alınıyor.
Deniz Feneri soruşturması da büyük bir gizlilik
içinde devam ediyor. Gizlilik yasa gereği.
Soruşturma aşamasında bu kurala uymak
gerekiyor. Soruşturma kapsamındaki kişilerden
bazıları adliyeye davet edildiler. İfadelerini verdiler
ve evlerine gittiler.
Aynı soruşturma çerçevesinde kimi yerlerde
arama yapıldı. Yine gizlilik kuralı gereği arama
görüntüleri yoktu. Yine yasalara uygun olarak
bilgisayarların kopyaları çıkarıldı. Onlar götürüldü.
İfade verenlerden bazıları gazetecilere şunu
söyledi:
“Susma hakkımızı kullandık.”
Silivri soruşturmalarında susan ya da sorulan
soruyla ilgili ayrıntı bilmediğini söyleyen bir kişi için
savcılar şu yorumu yapıyor:
“Örgütün faaliyetlerini gizlediği görülmüştür.”
Silivri soruşturmalarında el konan bilgisayarların
çoğunun kopyası çıkarılmadan götürülüyor.
Deniz Feneri olayında ifadesi alınacak kişiler tek
tek, çok farklı aralıklarla adliyeye davet ediliyor.
Silivri’de ise toplu dalgalarla ve toplu suçlamalarla
işlemler başlatılıyor.
Deniz Feneri’nde iddianame hazırlamanın çok
özen isteyen bir şey olduğu, iddianameye konması
gerekenlerin dikkatle seçilmesi gerektiği, en yetkili
ağızlardan ifade ediliyor.
Silivri’de, usule uygun olmayan, hukuk dışılığı
açıkça belli delillerle ilgili işlem yapılması, bunların
dosyadan çıkarılması istendiğinde şu yanıt
veriliyor:
“Bu konudaki kararın hüküm sırasında
verilmesine...”
Yukarıda aktardıklarımızın eksiği var, fazlası yok.
Zaten her şey toplumun gözü önünde seyrediyor.
O nedenle yoruma da gerek yok.
Server Tanilli hocamızın geçenlerde yazdığı gibi
bir Alman nasıl “Berlin’de yargıçlar var” özgüveni
içindeyse...
Biz de aynı özgüven içinde olmak istiyoruz:
“Türkiye’de yargıçlar var!”
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
zorlayan Bakan Akdağ; bir açıklamasında bir
kimsenin diğer birini aşı olmamaya kışkırttığını
saptarsa hakkında suç duyurusunda bulunacağını
da söyledi.
Çankaya’daki ile Başbakan’ın aşı olup
olmayacağı sorularını yanıtlarken Bakan; “Benim
önerimle kimseye aşı yapılmıyor, bilimsel
kurullarımızın sıralamasına göre hareket ediyoruz..
yerine göre günde 1000 insanla el sıkışan
siyasetçilerimizin tabii ki daha da dikkatli olması
gerekiyor” dedi.
Bakan’ın sözlerini TV’ler “Cumhurbaşkanı ile
Başbakan’ın da aşı olacağını söyledi” alt yazısıyla
duyurdu. TV haberleri Bakan’ın sözlerini
çarpıtarak yansıttı.
Bu, yaşadığımız dönemde medyanın yürekler
acısı durumuna son bir örnek.
Fakattt.. ikinci şaşırtıcı bir olaya tanık olduk.
Medyanın yansıttığı haberin gerçek yüzü nedir,
ne değildir araştırmayan Başbakan, grup
kürsüsünden bakanına yüklendi.
Bakan Akdağ bir koşu Başbakan’a gitti ve..
sözlerini TV’lerin yanlış yansıttığını söyledi.
Gazetecilere söylediklerini içeren metni gösterdi.
Bu olay medyanın yalanları yazdığını, doğruları
saptırdığını sürekli vurgulayan Başbakan’ın:
TV’de gördüğüne inanarak… Bakan’ın neler
söylediğini araştırmaya gerek görmeden..
çevresinden duyduğuna… Bakan’ın alt yazıda
Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın da aşı olacağını
söylediğine kapılarak sinirlendiğini gösteriyor.
Üçüncü olay daha da şaşırtıcı.
Naklen yayında TV’ler Başbakan’ın Bakan’ı
azarlayan, hatta suçlayan sözlerini yayımladı.
O Bakan ne yaptı? Konuşmayı dinledikten
sonra Başbakan’a gitti; sözlerinin “kendisine
yanlış anlatıldığını” söyledi.
Başbakan’ın suçlamalarını siyaset etiğine uygun
görüyor mu Bakan? Evet, görüyor.
İstifa etmiyor. İstifasını gerektiren bir durum
olmadığını açıklıyor.
Bu olaylar Recebistan demokrasisinde AKP’de
kuralların nasıl işlediğini bir kez daha açıklıyor.
AKP’de Genel Başkan, Başbakan’a karşı
çıkmak kimin haddine?
Haklı olsan da, yersiz yere suçlansan da, çek
sineye koltuğunda otur!
Batı demokrasilerindeki siyasetçileri bağlayan
etik kuralların bizde nasıl işlediğini kanıtlıyor son
olaylar.
İç ve dış olaylarda doğrucu Davut olduğunu
içeriye dışarıya inandırmaya çalışan.. kürsüde
bakanına veryansın eden…
…laikler-laiklik karşıtları, dinciler-dinci
olmayanlar diye halkı zaten ikiye böldüğü
yetmiyormuş gibi.. domuz gribi aşısında da
toplumun ikiye bölünmesini kışkırtan.. hatta son
grup konuşmasıyla bölünmeye ön ayak olan bir
Başbakan ve…
…doğruları Başbakan’a anlattım diye
koltuğundan ayrılmayı düşünmeyen bir Bakan!
Recebistan demokrasisi budur.
Bir başka olay ise RTE’nin gelişen olayları ya
izlemediğini ya da saptırdığını gösteriyor.
Taraflı, yandaş ve yalaka basın, üç gün, Albay
Dursun Çiçek’in ifade vermeye çağrıldığını.. ama
çağrıya karşın savcılığa gelmediğini.. görüldüğü
yerde derdest edileceğini yazdı.
Star’da Uğur Dündar mesleksel kural gereği
Çiçek’in avukatının savcılıktan davetiye
almadıklarını içeren sözlerini aktardı ve sonra…
“İstanbul savcılığına sordum, Çiçek’in
çağrılmadığını söyledi” diye bilgi verdi.
Yandaş, yalaka basın ise bu bilgilere karşın
ertesi günü hayır davet gitti, gelmiyor diye direnen
haberler yayımladı.
Başbakan da savcılığı aratıp Çiçek’in çağrılıp
çağrılamayacağını öğreneceği yerde; yandaş,
yalaka basının yayınlarına kapılan bir davranış
sergiledi.
“Yöneticiler (yani Genelkurmay) tutuculuk içine
girmemeli.. bunları yapanları teslim etmelidir” dedi
ve askerleri Çiçek’i davete karşın savcıya
göndermemekle suçlar duruma düştü.
Tabii medyamız bu gibi ufak tefek olaylardan
saydığı bu olaylara değinme gereğini duymuyor.
ankcum@cumhuriyet.com.tr
İstanbul Y 17
Edirne PB 16
Kocaeli PB 18
Çanakkale PB 17
İzmir PB 21
Manisa PB 20
Aydın PB 22
Denizli PB 19
Zonguldak Y 15
Sinop B 17
Samsun B 20
Trabzon Y 17
Giresun Y 15
Ankara PB 16
Eskişehir PB 14
Konya PB 15
Sıvas Y 11
Antalya PB 24
Adana Y 23
Mersin B 23
Diyarbakır Y 17
Şanlıurfa Y 15
Mardin Y 15
Siirt Y 18
Hakkâri Y 10
Van Y 14
Kars Y 9
Oslo K 2
Helsinki K 3
Stockholm K 6
Londra Y 12
Amsterdam Y 11
Brüksel Y 9
Paris Y 11
Bonn Y 9
Münih Y 8
Berlin PB 11
Budapeşte Y 9
Madrid Y 15
Viyana PB 8
Belgrad Y 12
Sofya PB 17
Roma Y 19
Atina PB 22
Zürih PB 12
Moskova K 1
Aşkabat PB 23
Astana K - 1
Taşkent PB 26
Bakû PB 19
Bişkek Y 19
Tiflis Y 17
Kahire B 25
Şam B 23
Ülke geneli parçalı
ve çok bulutlu, Doğu
Akdeniz, İç Anado-
lu’nun kuzeydoğu-
su, Batı Karadeniz,
Doğu Karadeniz, Do-
ğu Anadolu ve Gü-
neydoğu Anadolu
sağanak yağışlı ge-
çecek. Hava sıcaklı-
ğı tüm yurtta artacak.
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2009 PERŞEMBE
8 HABERLERİN DEVAMI
1. KOŞU: F: Kulubey (3), P: Gaddari (2), PP: Kevser (6), S:
Kurtgözü (4). 2. KOŞU: F: Gambitanõn Kõzõ (6), P: Kõzõl Son-
ya (2), PP: Revan Kõzõ (10), S: Kayra (1). 3. KOŞU: F: Per-
zan (8), P: Kazan Kõzõ (2), PP: Nurhilal (3), S: Feyzagülü (9).
4. KOŞU: F: Sim Rain (5), P: Zatinde (4), PP: Arc Voltage
(8), S: Belissima (9). 5. KOŞU: F: Bal Çiçeği (6), P: Birman
(3), PP: Alidede (1), S: Ferdane
(8). 6. KOŞU: F: Ece Kõz (2), P:
Asikõr (1), PP: Alnadas (3), S: Ro-
yal Çelik (6). 7. KOŞU: F: Mit-
ralyöz (1), P: Kõnalõkaya (5), PP:
Ergökçe (3), S: Serhatõm (10). 8.
KOŞU: F: Göksubeyi (7), P: Si-
pahioğlu (11), PP: Gürhan Abi
(13), S: Aysen (10).
ALTILI GANYAN
8 5 6 2 1 7
2 4 3 1 11
3 8 1 13
9 9
11/7 2
Ailesi, dostlarõ ve Cumhuriyet çalõşanlarõ Nadi’nin mezarõ başõnda buluşuyor
İstanbul Haber Servisi - Yaşamõ
boyunca Atatürk ilkeleri ve Cumhu-
riyet Devrimi’ni rehber alan Cumhu-
riyet Vakfõ Başkanõ, gazetemizin eski
İmtiyaz Sahibi Berin Nadi aramõz-
dan ayrõlõşõnõn 8. yõldönümünde anõ-
lacak.
Berin Nadi için Edirnekapõ Şehitli-
ği’ndeki mezarõ başõnda bugün ailesi,
sevenleri, dostlarõ ve Cumhuriyet ça-
lõşanlarõnõn katõlõmõyla anma töreni
düzenlenecek. Atatürk’ün yakõn ar-
kadaşõ şair Celal Sahir Erozan’õn
kõzõ, Nadir Nadi’nin eşi Berin Nadi,
Nadir Nadi’nin sağlõğõnõn bozulduğu
yõllardan itibaren sorumluluğunu üst-
lendiği Cumhuriyet gazetesinin yaşa-
tõlabilmesi için yõllarca mücadele
verdi. Berin Nadi, 1991’de Nadir Na-
di’nin ölümünden sonra Cumhuriyet
gazetesinin imtiyaz sahibi olarak,
Cumhuriyet Vakfõ’nõ kurdu. Malvar-
lõğõnõ Cumhuriyet gazetesinin bağõm-
sõzlõğõnõ koruyarak sürdürebilmesi
için Cumhuriyet Vakfõ’na bağõşladõ.
Nadir Nadi’nin ölümünden sonra ga-
zetenin iflasa sürüklendiği, yazarlarõ-
nõn uzaklaşmak zorunda kaldõklarõ
dönemde ise Berin Nadi, İlhan Sel-
çuk ile birlikte Cumhuriyet yazarla-
rõnõ gazeteyi ayakta tutacak çalõşma-
lar için direnmeye, bir arada tutma
savaşõnda önemli roller üstlendi.
Berin Nadi’yi anıyoruz
Mitinge büyük destek
Çok sayıdı bilim insanı, siyasetçi, sanatçı ve yazar Alevi Bektaşi Federasyonu’nun
8 Kasım’da Kadıköy Meydanı’nda düzenleyeceği mitinge destek verdiklerini açıkladı
İstanbul Haber Servisi- Alevi örgütle-
rince düzenlenecek olan “Ayrımcılığa
karşı eşit yurttaşlık hakkı” mitingi için
başlatõlan imza kampanyasõna katõlan çok
sayõda aydõn, Alevi mitinge destek vere-
rek, Alevilerin istekleri konusunda hükü-
metin hemen harekete geçmesini istedi.
“Ayrımcılığa karşı 8 Kasım’da Kadı-
köy’deyiz” Destek Kampanyasõ Çalõşma
Grubu’nun 2 Kasõm’da başlattõğõ imza
kampanyasõ dün sona erdi. Kampanyaya,
aralarõnda eski Kültür Bakanõ Ercan Ka-
rakaş, CHP Grup Başkanvekili Kemal
Kılıçdaroğlu, CHP milletvekilleri Ahmet
Ersin, Atilla Kart, Tacidar Seyhan,
ÖDP Genel Başkanõ Alper Taş, yazar
Yaşar Kemal, Nesin Vakfõ Başkanõ Prof.
Ali Nesin, sanatçõlar Edip Akbayram,
Emre Saltık, Müjde Ar, Aynur Haşhaş,
şair Nihat Behram, İstanbul Veteriner
Hekimler Odasõ Başkanõ Prof. Dr. Tahsin
Yeşildere, Eğitim-Sen Başkanõ Zübeyde
Kılıç ile Yol ve Su Tv, Radyo Barõş, Öz-
gür Radyo yöneticilerinin de yer aldõğõ çok
sayõda kurum ve kuruluş katõldõ.
Katõlõmcõlarõn, imza metninde özetle
şu ifadelere yer veriliyor: “Demokratik
hukuk devletinin en önemli kriteri, ya-
salar önünde ve gerçek yaşamda hiç-
bir ayrım olmadan bütün yurttaşların
eşit muamele görmeleridir. Oysa bu-
gün ülkemizde Aleviler eşit muamele
görmüyorlar. Ayrımcılığı ortadan kal-
dırmanın, toplumu yasaklardan ve
eşitsizliklerden arındırmanın yolu ge-
rekli hukuki değişiklikleri yapmaktan
geçiyor. Bu yaklaşıma uygun olarak
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) 8
Kasım’da Kadıköy’de düzenlenen mi-
tingin ana talebi olan ‘Ayrõmcõlõğa Kar-
şõ Eşit Yurttaş Hakkõ’ talebini kendi ta-
lebimiz olarak görüyoruz.”
Büyükelçiye yumurtalı protesto
Rize’de dün AKP’li Belediye Başkanı Halil Bakırcı tarafından “ço-
cuk katili” diye suçlanan İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby
Levy dün de Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Öğrenci Ko-
lektifi üyesi bir grup öğrencinin yumurtalı protestosuna uğradı.
Levy rektör Prof. Dr. İbrahim Özen’i ziyaret etmek için rektör-
lüğün önüne geldiğinde bir grup öğrencinin protestosu ile karşı-
laştı. “Filistin halkı yalnız değildir” sloganı atan öğrenciler, bü-
yükelçinin aracına yumurta fırlattı. Güvenlik görevlileri öğren-
cileri bölgeden uzaklaştırdı. . (Fotoğraflar: AHMET ŞEFİK)
SUİKAST TİMİ İDDİASI
2 teğmen
serbest
bõrakõldõ
İstanbul Haber Servisi -
Emniyete yapõlan uyuşturucu
ihbarõnõn ardõndan temmuz
ayõnda ortaya çõkarõlan ve dö-
nemin Deniz Kuvvetleri Ko-
mutanõ Oramiral Metin Ataç
ve dönemin donanma komu-
tanõ Eşref Uğur Yiğit’e yö-
nelik suikast planõ ile ilgili
olarak 2 teğmen daha gözaltõ-
na alõndõ.
Gözaltõna alõndõktan sonra
Merkez Komutanlõğõ’na getiri-
len teğmenler, sivil plakalõ be-
yaz bir minibüsle Beşiktaş’taki
İstanbul Adliyesi’ne getirildi.
İfadeleri alõnan iki teğmen ser-
best bõrakõldõ. Temmuz ayõnda
yapõlan operasyonda toplam 7
kişi tutuklanmõştõ.
Bir ihbar üzerine İstanbul
ve Kocaeli’nde yapõlan ope-
rasyonda 500 gram TNT kalõ-
bõ ve uyuşturucu madde, evde
yapõlan aramalarda buzdola-
bõnõn arkasõnda bulunan bir
poşette ise suikast planlarõ ele
geçirilmişti. Orgeneral Metin
Ataç ve Orgeneral Eşref Uğur
Yiğit’e yönelik olduğu anlaşõ-
lan suikast planõ ile ilgili göz-
altõna alõnan ve serbest bõrakõ-
lan iki teğmenin yurtdõşõnda
olduğu için bugüne kadar gel-
mediği belirtildi.
Diyarbakır’da katliam
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Di-
yarbakõr’õn Ergani ilçesinde köy korucusu İsma-
il Akyol ile oğlu, damadõ Necmettin Aras’õn
aracõnõ uzun namlulu silahlarla taradõ. Olayda 4
kişi ölürken Necmettin Aras’õn tehdit edildiği
için geçen ay jandarma ve savcõlõğa başvurmasõ-
na karşõn katliamõn önlenemediği ortaya çõktõ.
Ergani girişinde Yolbulan köyü korucularõn-
dan İsmail Akyol ile oğlu Abbas Akyol, Nec-
mettin Aras’õn kullandõğõ otomobili, uzun nam-
lulu silahlarla taradõ. Olayda sürücü Necmettin
Aras ile Süleyman, Şevki ve Zeynep Aras ya-
şamlarõnõ yitirdi. Saldõrõyõ gerçekleştiren korucu-
lar ve olayla ilgileri olabileceği belirtilen 7 kişi
gözaltõna alõndõ. Saldõrõda yaşamõnõ yitiren Nec-
mettin Aras’õn, geçen ay tehdit edildiği gerekçe-
siyle ilçe jandarma komutanlõğõ ile cumhuriyet
savcõlõğõna suç duyurusunda bulunduğu, herhan-
gi bir girişimde bulunulmamasõ üzerine İHD Di-
yarbakõr Şubesi’ne başvurduğu belirtildi.
MUMCU AİLESİ
MÜDAHİL OLDU
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ga-
zetemiz yazarlarõ Uğur Mumcu, Prof.
Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr.
Muammer Aksoy ile Doç. Dr. Bahriye
Üçok’un öldürülmesinin de aralarõnda
bulunduğu birçok saldõrõdan sorumlu tu-
tulan yasadõşõ “Tevhid-Selam Kudüs
Örgütü”ne üye olduğu belirtilen 4 kişi-
nin yargõlandõğõ davaya devam edildi.
Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde
görülen davanõn dünkü duruşmasõna
Uğur Mumcu’nun eşi, TBMM Başkan-
vekili Güldal Mumcu ile çocuklarõ Öz-
ge Mumcu, Özgür Mumcu ve avukat-
larõ Halil Sevinç müdahil olarak katõldõ.
Mahkeme Başkanõ, sanõklarõn yakalana-
madõğõnõ bildirerek duruşmayõ erteledi.
‘AYRIMCILIK’
DAVASI BAŞLADI
PARİS (AA) - Fransa’nõn Lyon kentin-
deki Villeurbanne kasabasõnda, geçen
yõlki yerel seçimlere meclis üyeliği için
aday olan ancak Ermeni diyasporasõnõn
baskõsõ sonucu adaylõktan çekilmeye
zorlanan Sırma Oran Martz’õn açtõğõ
dava başladõ. Prof. Baskın Oran’õn kõzõ
olan Martz, davada yaptõğõ konuşmada
“Nasıl Hrant Dink, bir Türk vatandaşı
olarak Türkiye’de birlikte yaşamayı
savunduysa ben de Fransız vatandaşı
olarak birliktelik içinde Fransa’da
yaşamak istiyorum” dedi. Martz,
adaylõğõnõn engellenmesini sağlayan
Villeurbanne’õn Sosyalist Belediye Baş-
kanõ Jean Paul Bret hakkõnda “ayrım-
cılık” suçlamasõyla dava açmõştõ.
BİR GEMİ DOLUSU SİLAH
İsrail donanması, Akdeniz’de silah yüklü
bir gemiyi ele geçirdiğini duyurdu. Askerle-
rin şilebe çıktıktan sonra gemide, ticari yük
görüntüsü altında, yüzlerce tonluk silah ve
cephane sandığı bulunduğunu belirlediği
açıklandı. Gemide ele geçirilen silahlar ara-
sında tanksavar füzelerinin de bulunduğu
öne sürüldü. İddialara göre silahlar, İran’dan
Hizbullah örgütüne gidiyordu. (AFP)
Validen seçim haberleri
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Mil-
letvekili Turgut Dibek, Yeni Şafak gazetesi
imtiyaz sahibi Ahmet Albayrak ile Bitlis Vali-
si Nurettin Yõlmaz arasõnda yerel seçimlerin
yapõldõğõ günün akşamõ gerçekleşen telefon
konuşmasõyla ilgili iletişim tespit tutanağõnõ
dün akşam TBMM Genel Kurulu’nda okudu.
Buna göre; Albayrak’õn “Ne oldu Bitlis’teki
durum” sorusuna Vali Yõlmaz “Merkezi alõ-
yorlar da bu Tatvan’õ sol parti alõyor. DTP alõ-
yor. Orada Saadet mahvetti ortalõğõ. 500 oy
fark var AKP ile DTP arasõnda. Saadet 5 bine
yakõn oy aldõ” yanõtõnõ veriyor. Yõlmaz, Al-
bayrak’õn “Bitlis’te ne kadar ilerdeyiz” sorusu-
nu ise “Bitlis’te iyiyiz. Bana göre bir sorun
çõkmaz. Bana öyle geliyor” diye yanõtlõyor.
TBMM’de ‘10 Kasım’ atışması
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kürt
açõlõmõ ön görüşmesinin 10 Kasõm’da yapõlacak
olmasõ dün de TBMM’de atõşmalara neden oldu.
Genel kurulda söz alan MHP Grup Başkanvekili
Oktay Vural, “Niye 10 Kasõm, nerenize batõyor,
niye gocunuyorsunuz” derken, AKP Grup Baş-
kanvekili Suat Kõlõç “Bu sözleri fazlasõyla değil,
olduğu gibi iade ediyorum” karşõlõğõnõ verdi.
Dokunulmazlık önerisine ret
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP’nin, “AKBİL davasõ”yla ilgili Başbakan
Tayyip Erdoğan, AKP’li İdris Naim Şahin, Mus-
tafa Açõkalõn ve Mikail Aslan’õn dokunulmazlõk-
larõnõn kaldõrõlmasõnõ içeren dosyanõn gündeme
alõnmasõnõ öngören önerisi AKP’lilerin oylarõyla
reddedildi. CHP’liler, Başbakan’õn yargõlanmasõ
gerektiğini belirtirken, AKP’liler, Yargõtay’õn ko-
nuyla ilgili beraat kararõ verdiği savundular.
Gül, Başbuğ’u kabul etti
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanõ Abdullah Gül, dün Genelkurmay Baş-
kanõ Orgeneral İlker Başbuğ’u kabul etti. Çanka-
ya Köşkü’ndeki kabul 1 saat 15 dakika sürdü.
Hikmet Sami Türk ifade verdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski ba-
kanlardan Hikmet Sami Türk, kendisine yönelik
bombalõ saldõrõ girişimiyle ilgili dava kapsamõnda
Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne “mağdur”
sõfatõyla ifade verdi. Türk’e yönelik saldõrõ girişi-
miyle ilgili, Didem Akman ve Serkan Onur Yõl-
maz adlõ sanõklar hakkõnda, “ağõrlaştõrõlmõş müeb-
bet hapis” cezasõ talebiyle dava açõlmõştõ.
Bağış, Papandreu ile görüşecek
ANKARA(ANKA) - Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn Yunanistan Başbakanõ Yorgo Papan-
dreu’ya diyalog sürecine ivme kazandõrõlmasõ is-
teğini içeren mektup göndermesinin ardõndan
Başmüzakereci Egemen Bağõş bugün Atina’ya gi-
diyor. Bağõş’õn Papandreu ve Dõşişleri Bakan Ve-
kili Dimitris Druças ile görüşeceği açõklandõ.
Rehn: Müzakereler zor aşamada
Dış Haberler Servisi - Avrupa Komisyo-
nu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn,
Türkiye ile AB arasõnda sürdürülen müzakerelerin
zor bir aşamaya girdiğini belirtti. Rehn, Türk li-
manlarõnõn Rumlara açõlmasõna ilişkin protokolün
uygulanmasõnõn acil bir konu olduğunu söyledi.