28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Barış, yeryüzünde insanların en güzel isteğidir. Bu bağlamda, en kötü barış bile en iyi savaştan daha iyidir. Bu düşüncelerimi mesleğimi özgürce yapabildiğim günlerde de buna benzer tanımlarla ifade ettim. Ancak barış ortamını oluştururken ülkedeki her şeyin bütünün parçaları olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bu yanı ayrı bir yazı konusu. Hukuksal yanı herkesin gözü önünde seyretti. Canlı yayında biz de izledik. Bölgedeki muhabirler, dakikasal aralıklarla şu bilgileri veriyorlardı: “Az önce Kandil’den gelen şu kişi yargıç tarafından serbest bırakıldı. Şimdi şu kişi girdi...” Az sonra o da serbest bırakılınca yine canlı yayın... İşin yasal, hukuksal boyutları bir yana, yargının hızını izlerken derin düşüncelere dalmamak elde değildi. Silivri’de aylarca süren bir işlemin Silopi’de dakikalar içinde tamamlanması, zaman kavramının ne kadar göreceli olduğunu bir kez daha gösterdi bize. Çok kaba karşılaştırma yapmak gerekirse Silopi’de yarım dakikada alınan yol, Silivri’de en erken bir ayda alınıyor. Deniz Feneri soruşturması da büyük bir gizlilik içinde devam ediyor. Gizlilik yasa gereği. Soruşturma aşamasında bu kurala uymak gerekiyor. Soruşturma kapsamındaki kişilerden bazıları adliyeye davet edildiler. İfadelerini verdiler ve evlerine gittiler. Aynı soruşturma çerçevesinde kimi yerlerde arama yapıldı. Yine gizlilik kuralı gereği arama görüntüleri yoktu. Yine yasalara uygun olarak bilgisayarların kopyaları çıkarıldı. Onlar götürüldü. İfade verenlerden bazıları gazetecilere şunu söyledi: “Susma hakkımızı kullandık.” Silivri soruşturmalarında susan ya da sorulan soruyla ilgili ayrıntı bilmediğini söyleyen bir kişi için savcılar şu yorumu yapıyor: “Örgütün faaliyetlerini gizlediği görülmüştür.” Silivri soruşturmalarında el konan bilgisayarların çoğunun kopyası çıkarılmadan götürülüyor. Deniz Feneri olayında ifadesi alınacak kişiler tek tek, çok farklı aralıklarla adliyeye davet ediliyor. Silivri’de ise toplu dalgalarla ve toplu suçlamalarla işlemler başlatılıyor. Deniz Feneri’nde iddianame hazırlamanın çok özen isteyen bir şey olduğu, iddianameye konması gerekenlerin dikkatle seçilmesi gerektiği, en yetkili ağızlardan ifade ediliyor. Silivri’de, usule uygun olmayan, hukuk dışılığı açıkça belli delillerle ilgili işlem yapılması, bunların dosyadan çıkarılması istendiğinde şu yanıt veriliyor: “Bu konudaki kararın hüküm sırasında verilmesine...” Yukarıda aktardıklarımızın eksiği var, fazlası yok. Zaten her şey toplumun gözü önünde seyrediyor. O nedenle yoruma da gerek yok. Server Tanilli hocamızın geçenlerde yazdığı gibi bir Alman nasıl “Berlin’de yargıçlar var” özgüveni içindeyse... Biz de aynı özgüven içinde olmak istiyoruz: “Türkiye’de yargıçlar var!” GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada zorlayan Bakan Akdağ; bir açıklamasında bir kimsenin diğer birini aşı olmamaya kışkırttığını saptarsa hakkında suç duyurusunda bulunacağını da söyledi. Çankaya’daki ile Başbakan’ın aşı olup olmayacağı sorularını yanıtlarken Bakan; “Benim önerimle kimseye aşı yapılmıyor, bilimsel kurullarımızın sıralamasına göre hareket ediyoruz.. yerine göre günde 1000 insanla el sıkışan siyasetçilerimizin tabii ki daha da dikkatli olması gerekiyor” dedi. Bakan’ın sözlerini TV’ler “Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın da aşı olacağını söyledi” alt yazısıyla duyurdu. TV haberleri Bakan’ın sözlerini çarpıtarak yansıttı. Bu, yaşadığımız dönemde medyanın yürekler acısı durumuna son bir örnek. Fakattt.. ikinci şaşırtıcı bir olaya tanık olduk. Medyanın yansıttığı haberin gerçek yüzü nedir, ne değildir araştırmayan Başbakan, grup kürsüsünden bakanına yüklendi. Bakan Akdağ bir koşu Başbakan’a gitti ve.. sözlerini TV’lerin yanlış yansıttığını söyledi. Gazetecilere söylediklerini içeren metni gösterdi. Bu olay medyanın yalanları yazdığını, doğruları saptırdığını sürekli vurgulayan Başbakan’ın: TV’de gördüğüne inanarak… Bakan’ın neler söylediğini araştırmaya gerek görmeden.. çevresinden duyduğuna… Bakan’ın alt yazıda Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın da aşı olacağını söylediğine kapılarak sinirlendiğini gösteriyor. Üçüncü olay daha da şaşırtıcı. Naklen yayında TV’ler Başbakan’ın Bakan’ı azarlayan, hatta suçlayan sözlerini yayımladı. O Bakan ne yaptı? Konuşmayı dinledikten sonra Başbakan’a gitti; sözlerinin “kendisine yanlış anlatıldığını” söyledi. Başbakan’ın suçlamalarını siyaset etiğine uygun görüyor mu Bakan? Evet, görüyor. İstifa etmiyor. İstifasını gerektiren bir durum olmadığını açıklıyor. Bu olaylar Recebistan demokrasisinde AKP’de kuralların nasıl işlediğini bir kez daha açıklıyor. AKP’de Genel Başkan, Başbakan’a karşı çıkmak kimin haddine? Haklı olsan da, yersiz yere suçlansan da, çek sineye koltuğunda otur! Batı demokrasilerindeki siyasetçileri bağlayan etik kuralların bizde nasıl işlediğini kanıtlıyor son olaylar. İç ve dış olaylarda doğrucu Davut olduğunu içeriye dışarıya inandırmaya çalışan.. kürsüde bakanına veryansın eden… …laikler-laiklik karşıtları, dinciler-dinci olmayanlar diye halkı zaten ikiye böldüğü yetmiyormuş gibi.. domuz gribi aşısında da toplumun ikiye bölünmesini kışkırtan.. hatta son grup konuşmasıyla bölünmeye ön ayak olan bir Başbakan ve… …doğruları Başbakan’a anlattım diye koltuğundan ayrılmayı düşünmeyen bir Bakan! Recebistan demokrasisi budur. Bir başka olay ise RTE’nin gelişen olayları ya izlemediğini ya da saptırdığını gösteriyor. Taraflı, yandaş ve yalaka basın, üç gün, Albay Dursun Çiçek’in ifade vermeye çağrıldığını.. ama çağrıya karşın savcılığa gelmediğini.. görüldüğü yerde derdest edileceğini yazdı. Star’da Uğur Dündar mesleksel kural gereği Çiçek’in avukatının savcılıktan davetiye almadıklarını içeren sözlerini aktardı ve sonra… “İstanbul savcılığına sordum, Çiçek’in çağrılmadığını söyledi” diye bilgi verdi. Yandaş, yalaka basın ise bu bilgilere karşın ertesi günü hayır davet gitti, gelmiyor diye direnen haberler yayımladı. Başbakan da savcılığı aratıp Çiçek’in çağrılıp çağrılamayacağını öğreneceği yerde; yandaş, yalaka basının yayınlarına kapılan bir davranış sergiledi. “Yöneticiler (yani Genelkurmay) tutuculuk içine girmemeli.. bunları yapanları teslim etmelidir” dedi ve askerleri Çiçek’i davete karşın savcıya göndermemekle suçlar duruma düştü. Tabii medyamız bu gibi ufak tefek olaylardan saydığı bu olaylara değinme gereğini duymuyor. ankcum@cumhuriyet.com.tr İstanbul Y 17 Edirne PB 16 Kocaeli PB 18 Çanakkale PB 17 İzmir PB 21 Manisa PB 20 Aydın PB 22 Denizli PB 19 Zonguldak Y 15 Sinop B 17 Samsun B 20 Trabzon Y 17 Giresun Y 15 Ankara PB 16 Eskişehir PB 14 Konya PB 15 Sıvas Y 11 Antalya PB 24 Adana Y 23 Mersin B 23 Diyarbakır Y 17 Şanlıurfa Y 15 Mardin Y 15 Siirt Y 18 Hakkâri Y 10 Van Y 14 Kars Y 9 Oslo K 2 Helsinki K 3 Stockholm K 6 Londra Y 12 Amsterdam Y 11 Brüksel Y 9 Paris Y 11 Bonn Y 9 Münih Y 8 Berlin PB 11 Budapeşte Y 9 Madrid Y 15 Viyana PB 8 Belgrad Y 12 Sofya PB 17 Roma Y 19 Atina PB 22 Zürih PB 12 Moskova K 1 Aşkabat PB 23 Astana K - 1 Taşkent PB 26 Bakû PB 19 Bişkek Y 19 Tiflis Y 17 Kahire B 25 Şam B 23 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Doğu Akdeniz, İç Anado- lu’nun kuzeydoğu- su, Batı Karadeniz, Doğu Karadeniz, Do- ğu Anadolu ve Gü- neydoğu Anadolu sağanak yağışlı ge- çecek. Hava sıcaklı- ğı tüm yurtta artacak. SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2009 PERŞEMBE 8 HABERLERİN DEVAMI 1. KOŞU: F: Kulubey (3), P: Gaddari (2), PP: Kevser (6), S: Kurtgözü (4). 2. KOŞU: F: Gambitanõn Kõzõ (6), P: Kõzõl Son- ya (2), PP: Revan Kõzõ (10), S: Kayra (1). 3. KOŞU: F: Per- zan (8), P: Kazan Kõzõ (2), PP: Nurhilal (3), S: Feyzagülü (9). 4. KOŞU: F: Sim Rain (5), P: Zatinde (4), PP: Arc Voltage (8), S: Belissima (9). 5. KOŞU: F: Bal Çiçeği (6), P: Birman (3), PP: Alidede (1), S: Ferdane (8). 6. KOŞU: F: Ece Kõz (2), P: Asikõr (1), PP: Alnadas (3), S: Ro- yal Çelik (6). 7. KOŞU: F: Mit- ralyöz (1), P: Kõnalõkaya (5), PP: Ergökçe (3), S: Serhatõm (10). 8. KOŞU: F: Göksubeyi (7), P: Si- pahioğlu (11), PP: Gürhan Abi (13), S: Aysen (10). ALTILI GANYAN 8 5 6 2 1 7 2 4 3 1 11 3 8 1 13 9 9 11/7 2 Ailesi, dostlarõ ve Cumhuriyet çalõşanlarõ Nadi’nin mezarõ başõnda buluşuyor İstanbul Haber Servisi - Yaşamõ boyunca Atatürk ilkeleri ve Cumhu- riyet Devrimi’ni rehber alan Cumhu- riyet Vakfõ Başkanõ, gazetemizin eski İmtiyaz Sahibi Berin Nadi aramõz- dan ayrõlõşõnõn 8. yõldönümünde anõ- lacak. Berin Nadi için Edirnekapõ Şehitli- ği’ndeki mezarõ başõnda bugün ailesi, sevenleri, dostlarõ ve Cumhuriyet ça- lõşanlarõnõn katõlõmõyla anma töreni düzenlenecek. Atatürk’ün yakõn ar- kadaşõ şair Celal Sahir Erozan’õn kõzõ, Nadir Nadi’nin eşi Berin Nadi, Nadir Nadi’nin sağlõğõnõn bozulduğu yõllardan itibaren sorumluluğunu üst- lendiği Cumhuriyet gazetesinin yaşa- tõlabilmesi için yõllarca mücadele verdi. Berin Nadi, 1991’de Nadir Na- di’nin ölümünden sonra Cumhuriyet gazetesinin imtiyaz sahibi olarak, Cumhuriyet Vakfõ’nõ kurdu. Malvar- lõğõnõ Cumhuriyet gazetesinin bağõm- sõzlõğõnõ koruyarak sürdürebilmesi için Cumhuriyet Vakfõ’na bağõşladõ. Nadir Nadi’nin ölümünden sonra ga- zetenin iflasa sürüklendiği, yazarlarõ- nõn uzaklaşmak zorunda kaldõklarõ dönemde ise Berin Nadi, İlhan Sel- çuk ile birlikte Cumhuriyet yazarla- rõnõ gazeteyi ayakta tutacak çalõşma- lar için direnmeye, bir arada tutma savaşõnda önemli roller üstlendi. Berin Nadi’yi anıyoruz Mitinge büyük destek Çok sayıdı bilim insanı, siyasetçi, sanatçı ve yazar Alevi Bektaşi Federasyonu’nun 8 Kasım’da Kadıköy Meydanı’nda düzenleyeceği mitinge destek verdiklerini açıkladı İstanbul Haber Servisi- Alevi örgütle- rince düzenlenecek olan “Ayrımcılığa karşı eşit yurttaşlık hakkı” mitingi için başlatõlan imza kampanyasõna katõlan çok sayõda aydõn, Alevi mitinge destek vere- rek, Alevilerin istekleri konusunda hükü- metin hemen harekete geçmesini istedi. “Ayrımcılığa karşı 8 Kasım’da Kadı- köy’deyiz” Destek Kampanyasõ Çalõşma Grubu’nun 2 Kasõm’da başlattõğõ imza kampanyasõ dün sona erdi. Kampanyaya, aralarõnda eski Kültür Bakanõ Ercan Ka- rakaş, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, CHP milletvekilleri Ahmet Ersin, Atilla Kart, Tacidar Seyhan, ÖDP Genel Başkanõ Alper Taş, yazar Yaşar Kemal, Nesin Vakfõ Başkanõ Prof. Ali Nesin, sanatçõlar Edip Akbayram, Emre Saltık, Müjde Ar, Aynur Haşhaş, şair Nihat Behram, İstanbul Veteriner Hekimler Odasõ Başkanõ Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, Eğitim-Sen Başkanõ Zübeyde Kılıç ile Yol ve Su Tv, Radyo Barõş, Öz- gür Radyo yöneticilerinin de yer aldõğõ çok sayõda kurum ve kuruluş katõldõ. Katõlõmcõlarõn, imza metninde özetle şu ifadelere yer veriliyor: “Demokratik hukuk devletinin en önemli kriteri, ya- salar önünde ve gerçek yaşamda hiç- bir ayrım olmadan bütün yurttaşların eşit muamele görmeleridir. Oysa bu- gün ülkemizde Aleviler eşit muamele görmüyorlar. Ayrımcılığı ortadan kal- dırmanın, toplumu yasaklardan ve eşitsizliklerden arındırmanın yolu ge- rekli hukuki değişiklikleri yapmaktan geçiyor. Bu yaklaşıma uygun olarak Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) 8 Kasım’da Kadıköy’de düzenlenen mi- tingin ana talebi olan ‘Ayrõmcõlõğa Kar- şõ Eşit Yurttaş Hakkõ’ talebini kendi ta- lebimiz olarak görüyoruz.” Büyükelçiye yumurtalı protesto Rize’de dün AKP’li Belediye Başkanı Halil Bakırcı tarafından “ço- cuk katili” diye suçlanan İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy dün de Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Öğrenci Ko- lektifi üyesi bir grup öğrencinin yumurtalı protestosuna uğradı. Levy rektör Prof. Dr. İbrahim Özen’i ziyaret etmek için rektör- lüğün önüne geldiğinde bir grup öğrencinin protestosu ile karşı- laştı. “Filistin halkı yalnız değildir” sloganı atan öğrenciler, bü- yükelçinin aracına yumurta fırlattı. Güvenlik görevlileri öğren- cileri bölgeden uzaklaştırdı. . (Fotoğraflar: AHMET ŞEFİK) SUİKAST TİMİ İDDİASI 2 teğmen serbest bõrakõldõ İstanbul Haber Servisi - Emniyete yapõlan uyuşturucu ihbarõnõn ardõndan temmuz ayõnda ortaya çõkarõlan ve dö- nemin Deniz Kuvvetleri Ko- mutanõ Oramiral Metin Ataç ve dönemin donanma komu- tanõ Eşref Uğur Yiğit’e yö- nelik suikast planõ ile ilgili olarak 2 teğmen daha gözaltõ- na alõndõ. Gözaltõna alõndõktan sonra Merkez Komutanlõğõ’na getiri- len teğmenler, sivil plakalõ be- yaz bir minibüsle Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. İfadeleri alõnan iki teğmen ser- best bõrakõldõ. Temmuz ayõnda yapõlan operasyonda toplam 7 kişi tutuklanmõştõ. Bir ihbar üzerine İstanbul ve Kocaeli’nde yapõlan ope- rasyonda 500 gram TNT kalõ- bõ ve uyuşturucu madde, evde yapõlan aramalarda buzdola- bõnõn arkasõnda bulunan bir poşette ise suikast planlarõ ele geçirilmişti. Orgeneral Metin Ataç ve Orgeneral Eşref Uğur Yiğit’e yönelik olduğu anlaşõ- lan suikast planõ ile ilgili göz- altõna alõnan ve serbest bõrakõ- lan iki teğmenin yurtdõşõnda olduğu için bugüne kadar gel- mediği belirtildi. Diyarbakır’da katliam DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Di- yarbakõr’õn Ergani ilçesinde köy korucusu İsma- il Akyol ile oğlu, damadõ Necmettin Aras’õn aracõnõ uzun namlulu silahlarla taradõ. Olayda 4 kişi ölürken Necmettin Aras’õn tehdit edildiği için geçen ay jandarma ve savcõlõğa başvurmasõ- na karşõn katliamõn önlenemediği ortaya çõktõ. Ergani girişinde Yolbulan köyü korucularõn- dan İsmail Akyol ile oğlu Abbas Akyol, Nec- mettin Aras’õn kullandõğõ otomobili, uzun nam- lulu silahlarla taradõ. Olayda sürücü Necmettin Aras ile Süleyman, Şevki ve Zeynep Aras ya- şamlarõnõ yitirdi. Saldõrõyõ gerçekleştiren korucu- lar ve olayla ilgileri olabileceği belirtilen 7 kişi gözaltõna alõndõ. Saldõrõda yaşamõnõ yitiren Nec- mettin Aras’õn, geçen ay tehdit edildiği gerekçe- siyle ilçe jandarma komutanlõğõ ile cumhuriyet savcõlõğõna suç duyurusunda bulunduğu, herhan- gi bir girişimde bulunulmamasõ üzerine İHD Di- yarbakõr Şubesi’ne başvurduğu belirtildi. MUMCU AİLESİ MÜDAHİL OLDU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ga- zetemiz yazarlarõ Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ile Doç. Dr. Bahriye Üçok’un öldürülmesinin de aralarõnda bulunduğu birçok saldõrõdan sorumlu tu- tulan yasadõşõ “Tevhid-Selam Kudüs Örgütü”ne üye olduğu belirtilen 4 kişi- nin yargõlandõğõ davaya devam edildi. Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen davanõn dünkü duruşmasõna Uğur Mumcu’nun eşi, TBMM Başkan- vekili Güldal Mumcu ile çocuklarõ Öz- ge Mumcu, Özgür Mumcu ve avukat- larõ Halil Sevinç müdahil olarak katõldõ. Mahkeme Başkanõ, sanõklarõn yakalana- madõğõnõ bildirerek duruşmayõ erteledi. ‘AYRIMCILIK’ DAVASI BAŞLADI PARİS (AA) - Fransa’nõn Lyon kentin- deki Villeurbanne kasabasõnda, geçen yõlki yerel seçimlere meclis üyeliği için aday olan ancak Ermeni diyasporasõnõn baskõsõ sonucu adaylõktan çekilmeye zorlanan Sırma Oran Martz’õn açtõğõ dava başladõ. Prof. Baskın Oran’õn kõzõ olan Martz, davada yaptõğõ konuşmada “Nasıl Hrant Dink, bir Türk vatandaşı olarak Türkiye’de birlikte yaşamayı savunduysa ben de Fransız vatandaşı olarak birliktelik içinde Fransa’da yaşamak istiyorum” dedi. Martz, adaylõğõnõn engellenmesini sağlayan Villeurbanne’õn Sosyalist Belediye Baş- kanõ Jean Paul Bret hakkõnda “ayrım- cılık” suçlamasõyla dava açmõştõ. BİR GEMİ DOLUSU SİLAH İsrail donanması, Akdeniz’de silah yüklü bir gemiyi ele geçirdiğini duyurdu. Askerle- rin şilebe çıktıktan sonra gemide, ticari yük görüntüsü altında, yüzlerce tonluk silah ve cephane sandığı bulunduğunu belirlediği açıklandı. Gemide ele geçirilen silahlar ara- sında tanksavar füzelerinin de bulunduğu öne sürüldü. İddialara göre silahlar, İran’dan Hizbullah örgütüne gidiyordu. (AFP) Validen seçim haberleri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Mil- letvekili Turgut Dibek, Yeni Şafak gazetesi imtiyaz sahibi Ahmet Albayrak ile Bitlis Vali- si Nurettin Yõlmaz arasõnda yerel seçimlerin yapõldõğõ günün akşamõ gerçekleşen telefon konuşmasõyla ilgili iletişim tespit tutanağõnõ dün akşam TBMM Genel Kurulu’nda okudu. Buna göre; Albayrak’õn “Ne oldu Bitlis’teki durum” sorusuna Vali Yõlmaz “Merkezi alõ- yorlar da bu Tatvan’õ sol parti alõyor. DTP alõ- yor. Orada Saadet mahvetti ortalõğõ. 500 oy fark var AKP ile DTP arasõnda. Saadet 5 bine yakõn oy aldõ” yanõtõnõ veriyor. Yõlmaz, Al- bayrak’õn “Bitlis’te ne kadar ilerdeyiz” sorusu- nu ise “Bitlis’te iyiyiz. Bana göre bir sorun çõkmaz. Bana öyle geliyor” diye yanõtlõyor. TBMM’de ‘10 Kasım’ atışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kürt açõlõmõ ön görüşmesinin 10 Kasõm’da yapõlacak olmasõ dün de TBMM’de atõşmalara neden oldu. Genel kurulda söz alan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Niye 10 Kasõm, nerenize batõyor, niye gocunuyorsunuz” derken, AKP Grup Baş- kanvekili Suat Kõlõç “Bu sözleri fazlasõyla değil, olduğu gibi iade ediyorum” karşõlõğõnõ verdi. Dokunulmazlık önerisine ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’nin, “AKBİL davasõ”yla ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan, AKP’li İdris Naim Şahin, Mus- tafa Açõkalõn ve Mikail Aslan’õn dokunulmazlõk- larõnõn kaldõrõlmasõnõ içeren dosyanõn gündeme alõnmasõnõ öngören önerisi AKP’lilerin oylarõyla reddedildi. CHP’liler, Başbakan’õn yargõlanmasõ gerektiğini belirtirken, AKP’liler, Yargõtay’õn ko- nuyla ilgili beraat kararõ verdiği savundular. Gül, Başbuğ’u kabul etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, dün Genelkurmay Baş- kanõ Orgeneral İlker Başbuğ’u kabul etti. Çanka- ya Köşkü’ndeki kabul 1 saat 15 dakika sürdü. Hikmet Sami Türk ifade verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski ba- kanlardan Hikmet Sami Türk, kendisine yönelik bombalõ saldõrõ girişimiyle ilgili dava kapsamõnda Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne “mağdur” sõfatõyla ifade verdi. Türk’e yönelik saldõrõ girişi- miyle ilgili, Didem Akman ve Serkan Onur Yõl- maz adlõ sanõklar hakkõnda, “ağõrlaştõrõlmõş müeb- bet hapis” cezasõ talebiyle dava açõlmõştõ. Bağış, Papandreu ile görüşecek ANKARA(ANKA) - Başbakan Tayyip Er- doğan’õn Yunanistan Başbakanõ Yorgo Papan- dreu’ya diyalog sürecine ivme kazandõrõlmasõ is- teğini içeren mektup göndermesinin ardõndan Başmüzakereci Egemen Bağõş bugün Atina’ya gi- diyor. Bağõş’õn Papandreu ve Dõşişleri Bakan Ve- kili Dimitris Druças ile görüşeceği açõklandõ. Rehn: Müzakereler zor aşamada Dış Haberler Servisi - Avrupa Komisyo- nu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye ile AB arasõnda sürdürülen müzakerelerin zor bir aşamaya girdiğini belirtti. Rehn, Türk li- manlarõnõn Rumlara açõlmasõna ilişkin protokolün uygulanmasõnõn acil bir konu olduğunu söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear