14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 5 KASIM 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK 7emek@cumhuriyet.com.tr ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI EYLEM YAPTI GENÇ AVUKATLAR HAK ARIYORLAR Çağrõ merkezi çalõşanlarõ ‘Çağrõ Merkezi Ödülleri’nin dağõtõldõğõ fuarõn yapõldõğõ Lütfi Kõrdar’da eylem yaptõ. Çağrõ Mer- kezi Çalõşanlarõ Derneği yaptõğõ açõkla- mada, krize rağmen sektörün büyümesi açõklamalarõnõn sömürünün artmasõ an- lamõna geldiğini vurguladõ. Çalõşanlar görüşlerini “Kâr güdüsünün körleştirdiği organizasyonda ödül kriterleri arasõnda; çalõşanlara hakaret etmeme, iş yükünü bahane ederek çalõşanlarõn molalarõnõ kõsmama, cep harçlõğõ değil insanca ya- şayacak bir ücret verme gibi kriterler bu- lunmuyor” sözleriyle diye getirdiler. GÖRÜŞ ATİLLA ÖZSEVER Sendika Yasası’nda Pazarlık Oyunu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, sendikalar ve toplusözleşme kanunlarında değişiklik öngören yasa taslaklarını taraflara gönderdi. Sendikalar Kanunu’nun ilk taslağında üyelik aidatlarının kaynakta kesilmesi anlamına gelen check-off sisteminin kaldırılması öngörülüyordu. Sendikaların tepkisi üzerine ikinci kez gönderilen taslakta bundan vazgeçildiği ve eski sisteme dönüldüğü belirtiliyor. Öte yandan taslakta, sendikacıların milletvekili ya da yerel yönetici seçilmeleri halinde sendikadaki görevlerinin sona ermesiyle ilgili hüküm geçerliliğini koruyor. Sendika-siyaset ilişkisi açısından işçi örgütünün gücünü arkasına alıp parlamentoda etkin bir konumda olma yasağı sürüyor. 1980 öncesinde böyle bir yasak yoktu. İşsiz kalınması halinde en fazla bir yıl süreyle sendika üyeliği devam ediyor. Bu yeni bir hüküm ancak sürenin bir yıl sınırlandırılması uygun değil. Hollanda ve Belçika gibi ülkelerde çalışanların işsiz kalması halinde sendikaya üyelikleri sürekli kılınıyor. Bu durumda sendikalar işsizlerin çıkarlarını da koruyorlar. Keza emeklik halinde sendika üyeliği yine düşüyor. Oysa İtalya’da sendika üyelerinin nerdeyse üçte biri emekli. Dolayısıyla işsizin ve emeklinin sendikası ile bağı sürüyor ve hakları korunuyor. Toplu İş Sözleşmesi Kanunu Taslağı’nda da, yüzde 10’luk işkolu barajı yüzde 1’e inmesine rağmen yüzde 50 artı 1’lik işyeri barajı duruyor. Bir işyerinde işverenlerin kurduracağı “sarı sendikalar”, işyeri barajını (işçilerin yarısından bir fazlasını) aşsa bile yüzde 1’lik işkolu barajını geçemeyeceğinden toplusözleşme yapamayacak ancak o işyerinde işkolu barajını geçen diğer sendikaların yetki almasını, yani yüzde 50 artı 1’lik sayıyı bulmasını önleyebilecektir. Böylece o işyerinde toplu sözleşme yapılamayacak, sistem kilitlenecektir. Öte yandan işkolu düzeyinde grev yasakları kaldırılmasına rağmen bu kez yargı yoluyla grevlerin yasaklanması, devam edenlerin de durdurulması gündeme gelecektir. Taslakta “kamu düzeni”, “iyi niyet kurallarına aykırı tarzda toplum zararına olma” gibi soyut ifadelerle grevlerin mahkeme kararıyla yasaklanmasına ve durdurulmasına olanak tanınmaktadır. Yine taslakta dayanışma grevi, genel grev gibi eylemler yasak kapsamında bulunuyor. Ayrıca taslakta işi yavaşlatma, verimi düşürme gibi eylemler de ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) komite kararlarına aykırı olarak yasadışı grev kapsamında ele alınıyor. İkinci kez sendikalara gönderilen taslakta check-off’un eskisi gibi kalması sağlanarak bu kez diğer olumsuzlukları ve yasakları kabule zorlayabilirler. Yani bir çeşit pazarlık söz konusu olabilir. Sonuçta sendikalara derler ki, “Ya yasanın bu halini kabul edin ya da TBMM’de önceki dönemden kalan yasayı benimseyin”. Halen Meclis gündeminde olan yasada, Ekonomik ve Sosyal Konsey’e üye olmayan konfederasyon ya da 80 bin üyesi bulunmayan konfederasyona üye sendika toplusözleşme yapamıyor. Hadi bakalım sendikalar ne yapacak? Yard. Doç. Dr, Maltepe Üniversitesi atillaozsever@ttmail.com KESK’TEN GREVE ÇAĞRI KESK’e bağlõ sendikalar ile DİSK, TMMOB, TTB ve çeşitli sivil toplum ör- gütleri SSGSS’ye karşõ 25 Kasõm’da ya- põlacak eylem için çeşitli illerde basõn açõklamasõ yaptõlar. “Herkese Ücretsiz, Katkõ Paysõz, Nitelikli Sağlõk Hizmeti” yazõlõ pankart açan grup, “Sağlõkta dö- nüşüm ölümdür” ve “25 Kasõm’da Grevdeyiz” sloganlarõ attõ. Kamu Emek- çileri Sendikalarõ Konfederasyon (KESK) Genel Başkanõ Sami Evren, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlõk Si- gortasõ (SSGSS) Yasasõ’nõn yürürlükten kaldõrõlmasõ gerektiğini belirtti. Avukatlõk mesleğinin piyasalaştõrõlmasõ- na karşõ çõkan genç avukatlar, haklarõ için ortak mücadele yürütme kararõ aldõ. Ta- leplerini Ankara’ya taşõyan avukatlar, pat- ron avukat-işçi avukat ayrõmõna dikkat çe- kiyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’den bir araya gelen stajyer ve genç avukatlar, dü- zenledikleri forumda aldõklarõ karar doğ- rultusunda 1 Kasõm’da Ankara’da idi. Avukatlõk sõnavõnõn kaldõrõlmasõnõ ve ça- lõşma koşullarõnõn düzeltilmesini isteyen genç avukatlar, haklarõ için ortak müca- dele etmeyi sürdürecek. Ç alõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ’nõn taraflara gön- derdiği ilk taslak, özellikle aidat meselesini yeniden dü- zenlemeye götürecek “check off” maddesinin kaldõrõlmasõ sendika- larõn gündemine bomba gibi düşm- üştü. Gelen tepkiler üzerine bakanlõk, ikinci kez gönderdiği taslakta bu maddeyi yeniden koydu. Ancak, bel- li iyileştirmelerin de görüldüğü yeni taslak tam bir mehter marşõ gibi, ya- ni bir ileri, iki geri... Zira işin özüne ilişkin düzenlemeler yapõlmõş gibi gösterilerek olduğu gibi korunmuş gö- rünüyor. Yeni taslakta yapõlmõş gibi görünenleri ve itirazlarõ şöyle özet- lemek mümkün:  Daha önce yargõ içtihadõ ile uy- gulama alanõ bulan grup toplu iş söz- leşmesinin, kanunda tanõmlanan uy- gulama alanõ genişletildi.  Öteden beri yargõyõ sürekli meş gul eden işletme toplusözleşmesinin uygulandõğõ bir işyerinin başka bir iş- verene devri durumunda, birden faz- la toplu iş sözleşmesinin ortaya çõk- masõ halinde hangi sözleşmenin uy- gulanacağõ hususuyla ilgili sorun or- tadan kaldõrõlacak şekilde yeniden düzenlendi.  Türkiye’yi sürekli ILO günde- mine taşõyan işkolu barajõ yeniden düzenlenerek işkolu sayõsõ 17’ye düşürüldü. İşkolu düzeyinde söz- leşme yapma ilkesi korundu, ancak işkolu barajõ yüzde10’dan yüzde 1’e düşürüldü.  Ayrõca işyeri düzeyindeki yarõ- dan fazla üye olma ilkesi korunmak- la beraber birden fazla sendikanõn toplu iş sözleşmesine taraf olmasõ il- kesi getirildi.  Toplu iş sözleşmesinde yetki, müzakere süreci ve arabuluculuk saf- halarõ korunmakla beraber sadeleşti- rilerek yeniden düzenlendi.  Daha önce üç yöntemle gerçek- leşen olağan arabuluculuk safhasõ teke indirgendi ve zorunlu hale getirildi.  Kanuni grev ve lokavt anaya- sadaki düzenlenen biçimiyle ka- nuna taşõndõ, ancak grevin yasak ol- duğu işler ve işyerleri ile geçici ya- saklar ve grev ertelemeleri kaldõrõldõ. Hangi hallerde grevin sürekli veya geçici yasaklanacağõ hususu yargõ denetimine bõrakõldõ.  Grev yasaklarõ ve ertelemeler yargõya bõrakõlõrken kamu düzeni ve kamu sağlõğõ ölçüsü getirildi.  Toplu iş sözleşmesinden kimin, ne zaman yararlanabileceği yeniden düzenlendi. Kapsam dõşõ personel ve muvazaalõ iş alan alt işveren işçileri- nin de toplu iş sözleşmesinden yarar- lanma hakkõ güvence altõna alõndõ. Can alıcı noktalar aynı Taslağõn gerekçesinde yapõlan de- ğişiklikler olumlu olarak değerlendi- rilmesine rağmen ülkemiz endüstri iliş- kilerinin, toplusözleşme ve grev hak- kõnõn önündeki en büyük engel olan, anayasadaki düzenleme ve tanõmlarõn aynen kanuna alõndõğõ ifade edilerek büyük bir çelişki sergiliyor.  Yapõlan değişiklikler, Türki- ye’deki toplusözleşme düzenini ol- duğu gibi koruyor. Bu sistemden kaynaklanan uzun süren yetki uyuş- mazlõklarõ, en ufak bir hatada yet- kinin düşmesine yol açan ağõr yet- ki prosedürü, zorunlu arabulucu- luk, grev engelleri ve yasaklarõ; iş ya- vaşlatma, hak grevi, uyarõ grevi, da- yanõşma grevi, siyasi grev ve genel grev yasağõ gibi tõkanõklõklar yeni ka- nunda da varlõğõnõ koruyor.  İşkolu barajõnõn yüzde 10’dan yüzde 1’e düşürülmesi ve işyeri – iş- letme barajõnõn yüzde 50 artõ 1 olarak korunmasõ yine ILO’nun sözleşmele- rine ve organ kararlarõna aykõrõ. Zira, toplusözleşmede çift kriteri - çifte baraj ve yüksek işyeri barajlarõ ILO or- ganlarõnõn birçok kararõnda sert bir şe- kilde eleştiriliyor. İkinci kez taraflara gönderilen taslakta, işkolu barajõ iniyor ama tamamen kalkmõyor. Grev yasağõ ve erteleme kõsmi olarak korunuyor, karar yargõya bõrakõlõyor. İşletme barajõ aynen korunuyor; yüzde 50 artõ 1. Genç-Sen Beyazõt’a çağõrdõ “Barõnamõyoruz, Ulaşamõyoruz, Okuyamõyoruz. YÖK’e Karşõ Yürüyoruz” diyerek YÖK’ü protesto et- mek isteyen Gençsen üyeleri sorunla- rõnõ anlatmak için kendilerine destek verecekleri 6 Ka- sõm’da saat 13.30’da Beyazõt Meydanõ’na çağõrõyor. Açõklama- da, “YÖK düzenine karşõ yürüttüğümüz kararlõ mücadelede eylem alanõnda omuz omuza olabilmeyi önemli buluyor ve alana davet ediyoruz” denildi. Çapa’da iş bõrakmabaşladõ Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçile- ri Sendikasõ Aksaray Şubesi, döner sermeye paylarõnõn adil dağõtõlmasõ ta- lebiyle İstanbul Üniversitesi Çapa Tõp Fakültesi’nde üç gün iş bõrakacak. Sağlõk emekçileri, döner sermeye adaletsizliğine karşõ eylemlerine 4-6 Kasõm günlerinde, sabah 08.00 ile 10.00 arasõnda iş bõrakarak devam edecek. SES İşyeri Temsilcisi Şeref Ay- dõn, üniversite hastanelerinin tümün- de döner sermaye adaletsizliğinin yaşandõğõna dikkat çekti. Kõbrõs’ta grevin intikamõ alõndõ Kõbrõs’ta 28 Ekim’de yapõlan grevin ardõndan, polis 19 sendikacõ hak- kõnda soruşturma başlattõ. Sendikalar, yaptõklarõ basõn açõklamasõnda “Baskõ- lara karşõ direneceğiz” dedi. Kuzey Kõb- rõs Türk kesiminde, 27 sendikanõn yaptõ- ğõ grev ve meclis ve elçilik önünde ger- çekleştirdiği mitingle ilgili sendika tem- silcilerine “polisi darp ve polise muka- vemet” iddialarõyla soruşturma açõldõ. Polis Genel Müdürlüğü’ne çağrõlan sen- dikacõlar, kitlesel bir şekilde ifade ver- meye gitti. 19 kişi, ifade verirken, kala- balõk bir kitlede de Polis Genel Müdür- lüğü önünde baskõlarõ protesto etti. Düzce’de işten çõkarõlan Nema işçisi direnişte Sendikalõ olduklarõ için işten çõkarõlan Ne- ma Makine Tekstil’in 32 işçisi direnişe geçti. Düzce’de yüzde 90 Al- man Viessmann Kom- bi ortaklõ Nema Maki- ne Şirketi’nde çalõşan 32 işçi, sendikalaştõklarõ için işten atõldõ. İşçiler, şirketin Müdürü Os- man Taner Nakipoğ- lu’nun, işçilere sendi- kalarõndan istifa etme- leri yönünde baskõ yap- tõğõnõ bildirdi. Olayõn duyulmasõ üzerine ilçe kaymakamõ ve belediye başkanõ, direnişe geçen işçileri dinleyerek şirketin mü- dürüyle gö-rüştü. Na- kipoğlu yapõlan görüş- mede, kaymakam ve belediye başkanõna “Sendikayla veya sen- dikaya üye işçilerle her- hangi bir görüşme yap- masõnõn ve sendikayõ tanõmasõnõn mümkün olmadõğõnõ, sendika üyesi olan işçileri işye- rinde çalõştõrmayacağõ- nõ ve bunun bir müca- dele olduğunu ve işve- ren olarak bu konuda sonuna kadar mücade- le edeceğini, sonucun- da yasal olarak ne ceza çõkõyorsa ödeyecekle- rini ama sendikayla an- laşmayacaklarõnõ” söy- ledi. Nakipoğlu’nun açõklamalarõnõn ardõn- dan Birleşik Metal-İş Sendikasõ direnişteki işçiler adõna basõn açõk- lamasõ yaparak, mü- dürün suç işlediğini belirtti. Birleşik Me- tal-İş açõklamasõnda, Alman Viessmann Kombi şirketi ve or- taklarõnõn uluslararasõ sözleşmeleri ihlal etti- ğine değinerek işten çõkarõlan işçilere sahip çõkacaklarõnõ ve yasal girişimlerde de bulu- nacaklarõnõ söyledi. Toplusözleşme hayal oldu L iman-İş Sendikasõ’nõn yaptõğõ bir araştõrma, 20 yõlda toplusözleşmeden yararlanan işçi sayõsõnõn dörtte bire düştüğünü ortaya koydu. 20 yõl önce toplu iş sözleşmesinden yararlanan işçilerin oranõ, genel olarak ücretli çalõşanlarõn yüzde 22’ini oluştururken bugün bu oran yüzde 5 civarõnda bulunuyor. Liman-İş Sendikasõ Uzmanõ Onur Bakır, “Türkiye’de İşgücünün Dönüşümü, Temel Sorunlar ve Örgütlenme: Darboğaz Nasıl Aşılmalı?” başlõklõ çalõşmasõnda, son 20 yõlda çalõşanlarõn sendikaya üye olma ve toplusözleşmeden yararlanma hakkõnda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Çalõşmada, 1980’lerin sonundan itibaren özelleştirmeler, neoliberal politikalar ve “sendikasızlaştırma” uygulamalarõ nedeniyle sendikalõ çalõşan sayõsõ gerilerken toplam işçi sayõsõnõn arttõğõ, sonuç olarak da sendikalaşma oranõnõn radikal biçimde düştüğü ifade edildi. Çalõşmada, 20 yõllõk dönemde yaşanan bu gelişmelerin nedenleri şöyle sõralandõ: * En temel neden neoliberal dönüşüm ve 12 Eylül’den sonra yaşama geçirilen sendikasõzlaştõrma politikasõ. * Esnek çalõşma uygulamalarõ, işsizlik, çocuk emeğinin yaygõn kullanõmõ, taşeronlaştõrma ve üretim zincirlerinin parçalanmasõ. * Özelleştirmeler, kamuda resen emeklilik uygulamalarõ, kamuda işçi istihdamõna konulan sõnõrlar. * Ulusal mevzuatõn kayõt dõşõ istihdam edilenlerin sendikalaşma hakkõnõ tanõmamasõ, dört işçiden birini kapsam dõşõ bõrakõyor. * Kamu çalõşanlarõnõn grev ve toplu sözleşme hakkõnõ kullananamamasõ. * İşçilerin sendikalaşmasõna ilişkin yasal düzenlemeler, sendikalaşmayõ kolaylaştõrmak yerine zorlaştõrõyor. Yasal mevzuat, uluslararasõ standartlardan uzak. * İşsizliğin ve işten atõlmalarõn artmasõna karşõn etkin sendikal hareketin olmamasõ. * Sendikalar, süreci tersine çevirecek politikalara sahip değil. Sendikalarõn yapõsal sorunlarõ, başlõ başõna bir engel. İkinci taslakta ‘check off’a dönüldü, ama grev yasağõndan zorunlu arabulucuya pek çok madde varlõğõnõ koruyor Yasa,mehtermarşõgibi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Hasta- nelerde, sağlõk ocaklarõnda, kan mer- kezlerinde ve sosyal hizmet kurumlarõn- da çalõşan taşeron işçilerin iş güvence- si ve kadro hakkõ için Çukurova Üniver- sitesi Balcalõ Hastanesi’nde yapõlan ey- lemde, “Sağlõkta taşeron olmaz, sağlõk ku- rumlarõnda taşeronluk yasaklansõn” de- nildi. DİSK’e bağlõ Dev-Sağlõk İş Sendi- kasõ’na üye çalõşanlar ile taşeron işçile- rin katõldõğõ eylemde konuşan Ali Ekber Tokmaz, çalõşanlarõn kadrolu, iş güven- celi, insanca yaşanabilir bir ücretten başka bir talepleri olmadõğõnõ belirtti. ‘Sağlõktataşeron yasaklansõn’ Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Genel Başkanı Murat Akkaya ile meslek odalarının yöneticileri, sorunlarının dikkate alınması istemiyle Sağlık Bakanlığı önünde basın açıklaması yaparak siyah çelenk bırak- tı. Murat Akkaya, yurt genelinde 33 meslek odasının başkan ve yöneti- cileriyle birlikte dün, diş hekimlerinin sorunlarını ve taleplerini dile getirmek amacıyla, TDB önünden Güvenpark’a ardından da Sağlık Bakanlığı’na yürüyerek, ayrı ayrı basın açıklaması yaptı. TDB Genel Başkanı Akkaya, Güvenpark’ta yaptığı açıklamada, ağız ve diş sağlığı hizmetlerine daha uygun koşullarda ulaşılabilmesi için projeler hazır- ladıklarını belirtti. Akkaya, “Asgari muayene ve tedavi ücret tarifesi- ni 2007’den bu yana onaylamayarak, diş hekimlerinin emeklerinin ça- lınmasına neden göz yumdunuz?” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Diş hekimlerinden protesto
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear