28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Sağlõk-Sen, Genetiği Değiş- tirilmiş Organizmalõ (GDO) ürünle- rin ticaretini düzenleyen Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ Yönetmeliği’nin iptali ve yürütmesinin durdurulmasõ istemiyle Danõştay’da dava açtõ. Sağlõk-Sen üyeleri dün sabah sa- atlerinde ellerinde pankartlar ile hor- monlu sebze ve meyveler bulunduğu halde Danõştay önünde toplandõ. Üyeler adõna açõklama yapan Türk Sağlõk-Sen Genel Başkanõ Önder Kahveci, GDO’lu gõdalarõn “Soğu- ğa dayanıklı olması için domatese balık geni yerleştirilmesi” gibi tu- haflõklarõ içinde barõndõran ürünler ol- duğunu belirtti. Kahveci, yönetme- likte, “GDO’suz ürünlerin etike- tinde ürünün GDO’suz olduğuna dair ifadeler bulunamaz” ifadesinin de yer aldõğõnõ anõmsatarak, böylelikle insanlarõn ne yediğini bilme hakkõnõn ellerinden alõndõğõnõ belirtti. ‘BAKANLIK YANILTIYOR’ Ziraat Mühendisleri Odasõ (ZMO) Başkanõ Gökhan Günaydın da, Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ’nõn GDO ürünlerin ticaretini düzenleyen yönetmeliğin iptali için dava aça- caklarõnõ belirterek şunlarõ söyledi: “Çünkü, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı müthiş bir kamuoyu ya- nıltma çabası içinde. ‘Biz bu ürün- leri yasakladõk’ diyor ama gerçek tam tersi. 2002’de iktidara geldi- ler. Türkiye’ye 2009’a kadar yıl- da en az 3 milyon ton genetiği de- ğiştirilmiş mısır ve soya girdi. Bu ülkeye giren 20 milyon tondan fazla genetiği değiştirilmiş mısır ve soyadan bu hükümet sorum- ludur. Hâlâ ulusal biyogüvenlik yasası yok. Geri çektiler. Bu ya- sa olmadan bu işin ticaretini dü- zenlemeye çalışıyorlar. GDO’la- rı bu yönetmelikle yasaklamadı- lar. Uygulamayla da yasaklama- ları mümkün değil. Çünkü güm- rüklerde laboratuvarı yok. Şu anda bile giren GDO’ların anali- zi yapılmıyor.” CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI GDO Üzerine Fırtına Türkiye’de genetiği değiştirilmiş ürünlerin (GDO) ülkeye sokulmaması için daha çok politik ve ideolojik amaçlı bir kampanya sürdürülüyor. Savundukları tezlere bakıyorum, bilimsel olarak ele gelir fazla bir tarafı yok. Daha çok “gelecek endişeleri” içeriyor! Toplum bu konuda içinde yanlışların oldukça büyük bir yüzde tuttuğu “bilgi” bombardımanı altında. Biraz önce bir televizyonda halk arasında yapılan kısa söyleşileri dinledim. Herkes yediğinden şüpheli! Bir cehalet ki dizboyu! Tarım Bakanlığı da bir yönetmelik yayımladı ki evlere şenlik! “Bebeklere yok” diye övünüyorlar, oysa AB yönetmeliğinde böyle bir şart yok. Yönetmeliğe göre, yem bile ithal edilemeyecek! Tavuk ve yumurta üretimi zora girebilir ve fiyatlar tepe yapabilir! GDO’lar konusundaki “bilgi kirliliği” üzerine birkaç yazı yazacağım. Bu amaçla işe İngilizlerin saygın haftalık bilim dergisi New Scientist’in 31 Ekim 09 tarihli sayısında, hem editörün köşesinde hem de ilginç haberinde yazılanları özetleyerek ve bazı bilgileri de ekleyerek size başlayacağım. Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergimizin yarınki sayısında da “GDO’lar üzerine fırtına, doğrular ve yanlışlar” başlıklı bir söyleşiyi anımsatırım. Soya fasulyesi, Omega-3 yağ asidi üretmek üzere genetik olarak değiştirildi. ABD’nin ilaç ve gıda dairesi (FDA- ilaç ve gıdaların satışına izin veren resmi kuruluş) bir açıklama yaptı: Genetik soya fasulyesinde üretilen Omega-3 yağı zararsızdır. Bu demektir ki, gıda şirketleri soyanın ürettiği yağı kendi ürünleri içine katabilecek. Örneğin margarinlerin içine!.. Bu farklı nitelikli tarımsal bitkiler üretme aşamasından, doğrudan sağlık alanına bir geçiş anlamına geliyor. Bu ürünü Monsanto üretti. Monsanto, dünya çapında genetiği değiştirilmiş, bitki zararlılarına karşı dayanıklılık kazandırılmış mısır ve soya fasulyesini üreten ve bunların tohumlarını da bütün dünyaya satan şirket. Bu tekelci konumuyla da tepki çekiyor. Monsanto bu alanda yaptığı araştırmalara yüz milyonlarca dolar harcayarak öncü konuma geçti! Omega-3 yağı üreten ürün genetiği değiştirilmiş bitkiler içinde bir ilk. Artık insana “sağlıklı ürünler” sunma devri başladı! Bu, biyoteknoloji araştırmacılarının 20 yıl önceki düşleri arasındaydı! Şimdi hızla gerçekleşme noktasına gelindi. Bir bitkinin Omega-3 yağı üretmesinin anlamı üzerinde duralım: Dünyaca tanınan Harvard Üniversite Tıp Fakültesi’nden bilimcilerin bu yıl başlarında gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Omega-3 yağ asidini yeterince yemeyenlerde ortaya çıkan hastalıklar ABD’de altınca büyük ölüm nedeni. Bu alanda yapılan 97 araştırmanın sonuçlarını değerlendiren araştırmacılara göre, Omega-3’ün, yüksek kolesterolü düşürmek için alınan statinler kadar önemli. Kalp krizlerini yüzde 26, ani kardiyak ölümlerini ise yüzde 44 oranında engelliyor. Omega-3 en çok balıklarda var. Bu yağın bitkilerce üretilmesinin sağlanmasıyla, Omega-3 yağı elde etmek amacıyla balık avlanması bitecek, balıklar üzerinde avlanma yükü azalacak. Balıklar sadece eti yenmek üzere avlanacak. Monsanto, balıkyağı üretimi konusunda yalnız değil. Dünyaca tanınmış iki şirket daha BASF ve DuPont da bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. BASF, Omega-3 içeren kanola bitkisi geliştirdi. DuPont ise Omega-3 içeren ilk bitkisini gelecek yıl çıkartacak. GDO’lar geniş ölçekte 10 yılı aşkın bir süredir yetiştiriliyor. New Scientist dergisi diyor ki: Bu süre içinde, ilk başlarda öne sürülen “büyük çevresel felaketler” gerçekleşmedi. Aynı şekilde, bunları yiyenlerin de bir sağlık problemi ile karşılaştığı görülmedi. Kimsenin bu ürünlerden öldüğü de görülmedi. İlk nesil GDO’lar, 1996- 2007 döneminde pestisiz (bitki zararlılarına karşı kimyasal ilaç) kullanımı yüzde 8.8 azaldı. Ayrıca GDO tohumlarının ekildiği toprakların ekimden önce traktörlerle kazılarak havalandırılması da gerekmiyor. Bu yolla, elde edilen enerji tasarrufu, 2007’de 6.3 milyon arabanın trafikten çıkartılmasına eşdeğerde. Yarınki CBT’ye bakınız, biz de arada sırada bu konuda kirletilmiş değil, bilimsel bilgileri aktarmayı sürdüreceğiz... obursali@cumhuriyet.com.tr Sağlõk örgütleri, Erdoğan’õn ‘Aşõ olmayacağõm’ açõklamasõnõn aşõ kampanyasõnõ olumsuz etkileyeceğini belirtti Aşõya olan güven sarsõldõ MAHMUT LICALI ANKARA - Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’õn do- muz gribi aşõsõ olmayacağõnõ açõklamasõnõn aşõlama kam- panyasõnõ olumsuz etkilemesi bekleniyor. Sağlõk örgütleri, aşõya duyulan güvenin sarsõl- dõğõnõ ve kafa karõşõklõğõnõn art- tõğõnõ belirtiyor. Başbakan Erdoğan’õn önce- ki gün Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’õ azarlayarak domuz gribi aşõsõ olmayõ düşünmedi- ğini belirtmesinin yankõlarõ sü- rüyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nden yapõlan yazõlõ açõklamada, aşõ- lama konusunda Sağlõk Ba- kanlõğõ’na yönelik ciddi bir güvensizliğin hâkim olduğu belirtildi. Açõklamada, aşõla- mayla ilgili güven sorununun Başbakan’õn aşõ olmayacağõnõ açõklamasõyla ulaştõğõ noktanõn telafisinin mümkün olmadõğõ vurgulanarak “Sağlık Baka- nı’nın kamuoyunu ikna et- mek için basın önünde aşı ol- duğu sırada Başbakan’ın aşı olmayacağını açıklaması ta- lihsizlik olarak adlandırıla- maz. Bir bütün olarak, tu- tarlı, sürekli ve güven veren politikalar uygulaması gere- ken yönetsel erkin kendi için- de bile, ikna edici olamayışı basiretsizliktir ve kaygı ve- ricidir. Böylesi bir durumda bu erkin bir Ulusal Pande- miyi yönetme konusunda ne kadar yeterli olabileceği çok tartışmalıdır” denildi. ‘TEREDDÜTLERARTTI’ Tõp Kurumu Genel Sekreteri Dr. Ali Rıza Üçer, 25 ile 65 yaş arasõndaki erişkinlerin domuz gribine karşõ risk grubunda ol- madõğõ için Erdoğan’õn aşõ ol- masõna gerek olmadõğõna işaret etti. Üçer, “Başbakan’ın bu çı- kışının aşı konusunda tered- dütü yoğunlaştırdığı açık. İn- sanların bu konuda kafala- rında ciddi tereddütler vardı, şimdi bu tereddütler daha da arttı” diye konuştu. Aşõya olan güvenin sarsõlmõş olduğunu kaydeden Üçer, risk gruplarõnõn aşõlanmasõ gerektiğini bildirdi. Halk Sağlõğõ Uzmanlarõ Der- neği (HASUDER) Başkanõ Prof. Dr. Hilal Özcebe, Erdoğan’õn neden aşõ olmayacağõnõ açõkla- madan bu tarzda konuşmasõnõn insanlarõn aşõ olup olmamayla il- gili kararlarõnõ etkileyebileceği- ni ifade etti. Özcebe, risk gru- bunda olan insanlarõn da aşõya karşõ olumsuz yaklaşmasõna ne- den olabileceğini ifade etti. Top- lumda lider konumda olan kişi- lerin topluma örnek olacak dav- ranõşlar sergilemesi gerektiğini dile getiren Özcebe, “Bana ku- laktan gelen haberler ‘O ol- muyorsa biz de olmayõz.’ Beni bile kişisel olarak pek çok ar- kadaşım aradı” dedi. Ulusal Hekim Birliği (UHB) Yürütme Kurulu Başkanõ Prof. Dr. Recep Akdur, Erdoğan’õn açõklamasõnõn aşõlama kam- panyasõnõ olumsuz etkileye- ceğini söyledi. Akdur, buna karşõn Başbakan’õn davranõşõ- nõn çok yerinde ve zamanõnda olduğunu ifade ederek “Bu- radan şu anlaşılıyor ki: Baş- bakan’ın danışmanları sağlık bakanlığı danışmanlarından hem bilgi, hem de akıl anla- mında daha üstün. Tartış- malı bir aşıyı özellikle risk grupları dışındaki insanlara yapmak ve risk gruplarını yanlış yorumlamak açısın- dan çok olumsuz bir mecra- da seyrediyordu. Başbakan bu mecrayı doğru yere çek- miştir” diye konuştu. Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES) Genel Başkanõ Bedriye Yor- gun, “Başbakan’ın kabine- sindeki Sağlık Bakanı aşı yaptırmayı engelleyenler hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklamıştı. Başbakan’ın böyle bir açık- lama yapmasından kaynak- lı ne yapılacak?” dedi. ‘KAFALAR KARIŞTI’ SES Ankara Şube Başkanõ İb- rahim Kara da sağlõk çalõşan- larõnõn kafalarõnõn tekrar karõş- tõğõnõ ve özellikle risk gruplarõ- nõn da aşõ olma konusunda te- reddütle yaklaşmasõnõn düşün- dürücü olduğunu belirtti. Kara, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn süreci yö- netemediğini belirterek “Ölüm- ler artıyor. Her hastaneden ölüm haberi geliyor ama giz- liyorlar” diye konuştu. TÜREY KÖSE ANKARA - CHP tartõşma yaratan GDO yönetmeliğinin iptali için yargõya başvurmaya hazõrlanõrken; Bilim, Yöne- tim, Kültür Platformu tara- fõndan hazõrlanan GDO rapo- runda “Biyogüvenlik yasası çıkarılmalı ve biyo-terorizme karşı eylem planı hazırlan- malıdır” deniliyor. CHP grubunda Muğla Mil- letvekili Gürol Ergin baş- kanlõğõnda bir komisyon oluş- turuldu. Bu komisyonun ça- lõşmasõnõ tamamlamasõnõn ar- dõndan yönetmeliğin iptali için Danõştay’da dava açõlmasõ bek- leniyor. CHP Ankara Millet- vekili Nesrin Baytok, GDO’larla ilgili hazõrladõkla- rõ raporu geçen ay Parti Mec- lisi’ne sunduklarõnõ bildirdi. Bu raporda “Türkiye’ye ge- tirildiği tahmin edilen GDO’lu tohumların hiçbir denetime tabi tutulmadan ekilerek ürüne dönüştürül- düğü yönünde önemli bulgu ve kaygılar bulunmaktadır. Yapılan çalışmalarda; do- mates ve patates tohumunda GDO olduğu gösterilmiş, mı- sır ve soya tohumunda da GDO varlığına dair bulgular elde edilmiştir. Türkiye’nin mısır ithalatında büyük GDO’lu mısır üreticisi ülke- ler olan ABD ve Arjantin’in payı yüzde 70’lere ulaşmıştır. Soya çok büyük oranda GDO’lu soya üreticisi ülke- ler olan ABD, Arjantin ve Brezilya’dan ithal edilmek- tedir” deniliyor. “Türkiye gı- da emperyalizminin tutsağı haline getirilmektedir” uya- rõsõnda bulunan CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, soru önergesinde konuyu TBMM gündemine taşõdõ. Türk Sağlõk-Sen, GDO yönetmeliğinin iptali ve yürütmesinin durdurulmasõ için Danõştay’a dava açtõ Tehlikeli yönetmelik yargıda ‘Biyogüvenlik yasası çıkarılmalı’ CHP’NİNGDORAPORU ESKİ SAĞLIK BAKANI DURMUŞ ‘Başbakan sorumluluktan kurtulamaz’ AYŞE SAYIN ANKARA - Eski Sağlõk Bakanõ ve MHP Kõrõkkale Milletvekili Osman Durmuş, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn domuz gribi aşõsõ olmayacağõnõ ve aşõnõn zorunlu tutulamayacağõnõ açõklayarak “siyasi ve idari sorumlu- luktan kurtulamayacağını” söyledi. Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’õn, do- muz gribi aşõsõna karşõ çõktõğõ için “Domuz gribinden ölümlerden so- rumlu olacağını” ifade ettiği Durmuş, aşõnõn sağlõk çalõşanlarõna uygulanma- sõndan sonra birçok yerden yan “anaf- laktik şok” haberleri geldiğini, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn yalanlamalarõnõn inandõ- rõcõ olmadõğõnõ ifade etti. Aşõnõn bu tür yan etkisi nedeniyle öldürücü olabile- ceği gibi, virüsün “mutasyonuna” da neden olabileceğini belirten Durmuş, bunun nedenini şöyle açõkladõ: “2004 yı- lında İtalya’da çıkan kuş gribi nedeniyle, Dünya Sağlık Örgütü, ‘tavuklarõ aşõlamayõn’ dedi. Buna rağmen İtalya aşılıyordu. Şim- di domuz gribi aşısını üreten Novartis firması, aşıları İtalya’da üretmiş. Dolayısıyla İtalya’nın tavuk yumur- taları, daha önce kuş gribi antijeni ile karşılaşmış yumurtalar. Mutas- yon dediğimiz hadise de iki antije- nin tekrar karşılaşması hadisesiyle oluyor. Öldürücü bir mutasyona se- bep olabilir bu aşı veya tam tersi de olabilir. Yani bizim aşılarımız, mu- tasyona yol açma uyarısı almış İtal- yan yumurtalarından elde ediliyor ve bu hiç sorgulanmıyor.” İsveç’te 5 kişinin domuz gribi aşõsõ olduktan sonra yan etkileri nedeniyle öldüğü haberleri geldiğini belirten Durmuş, Erdoğan’õn da bu yan etkiler- le ilgili bilgilendirildikten sonra, aşõ olmaktan vazgeçmiş olabileceğini söyledi. Erdoğan’õn “Siyasi sorumlu- luk taşıyamayız” diyerek, sorumlu- luktan kurtulamayacağõnõ belirten Durmuş, daha önce bazõ AKP millet- vekillerinin bu projenin “Başba- kan’ın sorumluluğunda yürüdüğü” açõklamasõ yaptõğõna işaret etti. Kedide domuz gribi çıktı DES MOINES (AA) - ABD’nin Iowa eyaletin- de bir kedide domuz gribi tespit edildi. Iowa Eyalet Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde te- davi edilen 13 yaşõndaki kedinin iyileşmekte ol- duğu belirtildi. Dr. Brett Sponseller, kediyle aynõ evde olan üç kişiden ikisinde, kedi hastalanma- dan önce grip benzeri semptomlar görüldüğünü söyledi. Sponseller, insanlardan evcil hayvanlara grip geçmesinin bilinen bir durum olduğunu an- cak ilk kez bir kedide domuz gribi tespit edildi- ğini belirtti. Virüsün kedinin yanõ sõra iki dağ ge- linciğinde de saptandõğõnõ kaydedildi. AKP’lilerden GDO savunması ANKARA / ADANA (Cumhuriyet) - Tarõm ve Köyişleri Bakanõ Mehmet Mehdi Eker, Ge- netiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) yö- netmeliği tartõşmalarõ konusunda basõn toplan- tõsõ düzenleyerek yönetmeliğe dönük iddialara ilişkin olarak, “Milletin kafasõnõ karõştõrmaya, her yediğinden, içtiğinden soğutmaya kimse- nin hakkõ yoktur” dedi. Eker; insan, hayvan ve çevre sağlõğõ açõsõndan yönetmelikle getirilen hükümlerin AB’den daha ileride olduğunu id- dia etti. Tarõm ve Köyişleri Komisyonu Baş- kanõ Vahit Kirişçi de, “İnsanlara, ‘Domateste GDO var, salatalõkta, muzda, ette GDO var’ deniliyor. İnsanlara haksõzlõk yapõlõyor” dedi. Y A Ş A M I N I Y İ T İ R E N L E R İ N S A Y I S I 1 5 ’ E Y Ü K S E L D İ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tür- kiye’de dün 4 kişinin daha domuz gribi nedeniyle yaşamını yitirmesiyle hastalık- tan ölenlerin sayısı 15’e yükseldi. Hayatını kaybedenlerin arasında yalnızca 3 kişinin 55 yaşının üstünde olması domuz gribinin erişkin ve çocuklar için de tehlikeli oldu- ğunu ortaya koyuyor. Sağlık Bakanlı- ğı’ndan yapılan açıklamaya göre domuz gribinden dün 4 kişi daha yaşamını yitirdi. Hayatını kaybeden kişilerin çeşitli illerde tedavileri sürdürülen hastalar olduğu be- lirtilirken bu kişilerin 24 ve 31 yaşlarında 2 kadın ile 55 yaşında bir erkek ile 5 yaşın- da bir erkek çocuğu olduğu kaydedildi. Bakanlık, panik yaşanmaması için hayatı- nı kaybedenlerin hangi illerden olduğunun artık açıklanmayacağını bildirdi. Domuz gribinden bir günde 4 ölü BAKAN GÜNAY DA AŞI OLMAYACAK İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn domuz gi- ribi aşõsõ olmayaca- ğõnõ açõklamasõnõn ardõndan Kültür ve Turizm Bakanõ Er- tuğrul Günay da domuz gribi aşõsõ olmayacağõnõ bil- dirdi. TÜYAP’taki kitap fuarõnda ga- zetecilerin sorularõ- nõ yanõtlayan Ba- kan Günay, “Do- muz gribi aşõsõ ola- cak mõsõnõz” sorusu üzerine, “Hayõr. Temizlik daha önemli. Temiz ol- maya çalõşõyorum. İnşallah aşõya gerek kalmaz” dedi. İstanbul Tabip Odası (İTO), DİSK Dev Sağlık-İş, KESK Şubeler Platformu, domuz gribine ilişkin güven bunalımının aşılması ve acil durum planı ya- pılması istemiyle yürüyüş gerçekleştirdi. Ayasofya Müzesi önünde top- lanan İTO, DİSK ve KESK üyeleri, “2 yanlış 1 doğru etmez, hangi Recep doğru söylüyor”, “Domuz gribi de yoksulları seviyor”, “Mik- roplar hastalandırır; yoksulluk, yoksunluk kötü yönetim öldürür”, “Aç- lık, yokluk, yoksunluk için de aşınız var mı?” yazılı dövizler taşıya- rak İstanbul Valiliği önüne yürüdü. (ŞULE KÖKTÜRK) Sağlıkçılar yürüdü İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Suudi Arabistan’a gidecek hacı adaylarına, domuz gribi aşısı yapıldı. Hacı adayları Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali gidiş katın- da açılan “Hac H1N1 Aşı Odası” yazılı aşı merkezine gelerek aşı oldu. Havalimanına iki bin doz aşı gönderilirken 10 sağ- lık personeli de vardiyalı olarak görev yapacak. (Fotoğraf: AA) Hacı adayları aşılandı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear