28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada okudum. İnsanlar bir arada yaşıyor ama, birbirinden kopuk. Genç kuşaklar komşusunu tanımadan büyüyor. Coğrafi sınırların yanında, sosyal, psikolojik bir dizi sınır daha var. Resmi başkentin yanında her farklı kesimin kendi gayri resmi başkenti var. Uluslararası güvencelerle sağlanan barış anlaşmaları, ortak paydaları azalttı. Bunların hiçbiri bana sürpriz gelmedi. Dayton Antlaşması öylesine pamuk ipliğine bağlı dengeler üzerine oturtulmuştu ki, kurulan yapının sağlamlaşması, kalıcılaşması çok zordu. Gelinen noktada ayrımlaşma şu aşamaya varmış: Bosna-Hersek’in içindeki Sırplar kendilerini bu ülkeye ait hissetmiyorlar ama, Sırbistan’a bağlanmaya da soğuk bakan var; ayrı, küçücük de olsa kendi devletlerini istiyorlar. 20. yüzyıl Balkanlar’daki acılarla başlamıştı, yine Balkanlar’daki acılarla noktalandı. 21. yüzyılın ilk 10 yıllık dilimi biterken, Balkanlar yine dilim dilim. Balkan gezisine çıkmadan önce okuduğum kitaplar her şeyi bütün canlılığıyla gözler önüne seriyordu. Adları bile gerçeğin özetiydi. Robert Kaplan, “Balkanlar Kaynayan Kazan” demiş. Catherine Samaray, “Parçalanmış Yugoslavya” diye başlamış, şöyle bir tanım üretmiş: “Balkan Uzayı.” Gerçekten Balkanlar’daki sorunlar da güzellikler de uzay kadar sonsuz. Gezi sonrası notlarıma baktım, yaptığım özet şuydu: “Bal” tadının ve “kan” kokusunun coğrafyası. Al sana Bal-kan-lar! Ayrılıklar öne çıkınca nelerin yaşanabileceğini görmek için yaşayan bir laboratuvar. Rebecca West “Kara Koyun Gri Şahin”i yazarken, şu girişi yapıyor: “Tarihin et ve kanla ne demek istediğini görmek için Yugoslavya’ya gelmek zorundaydım.” Etnik ayrımın klasik tanımlarından biri şu olabilir: İnsanların kendilerini kökenlerine göre ayrılaştırıp bir araya gelmesi, “öteki” ile ilişkisini bu temel üzerine oturtması. Balkanlar’da farklılık bundan da öte. Örneğin Saraybosna’da Boşnakla Hırvat, Sırp’a karşı birlikte, adeta kardeş. Mostar’da ise Boşnak’la Hırvat karşı karşıya kentin kimliğine damga vurma yarışı içinde. İç içelik ve dış dışalık o kadar derin ki, Bosna-Hersek devleti kurulurken, ulusal marşa söz yazılamamıştı. Biri ötekinin dilini kabul etmeyince çareyi ulusal marşı sözsüz ilan etmekte bulmuşlardı. Yukarıdaki satırların her biri ister istemez Türkiye’deki kimi kaygılara da karşılık geliyor. Türkiye Balkanlaşır mı? Kimileri bu soruyu bile “paranoya” olarak değerlendirebilir... Kimileri de, “Her şey ortada, siz daha soru aşamasında mısınız?” diyebilir... Balkanlar’ı, Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu, Saraybosna’dan Bağdat’a görerek tanımaya, öğrenmeye çalışmış bir kişi olarak ben, Anadolu’da bir arada yaşama mayasının kolay kolay bozulamayacağına inanıyorum. Ancak ortak dokunmuş bu kumaşı hoyratça kullanmaya da kimsenin hakkı yok. Bu konuda birinci sorumluluk ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenmiş olanlara düşer. Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” sözünü günlük siyasette kullanmaya girişenlerin önce şunu başarabilmeleri gerekiyor: Millette sulh, Meclis’te sulh! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada halkı yönlendirecek, ikna edecek bir yol yöntem bulabilsin? Ülkede korku çeşitlendi. Dinlenen telefonlar korku imparatorluğu yarattı. Yeni korku imparatorluğunun adı: Aşı! Aşıdan korkuyor, korunmak mı istiyorsunuz? Ellerinizi sık sık yıkayın… Sokağa çıkarken, okulda, çarşıda, fırsat bu fırsattır diye çeşitli firmaların acele piyasaya sürdüğü çeşitli jellerden birini ellerinize sürün, virüsten korunun! Jeller kapış kapış giderken TV’lerde bir haber: Kız çocuğu jeli yüzüne götürmüş; tek gözü kör! Geçende bir toplantıda jelin marifetlerinden söz ediliyordu; kimileri jelin vücudun virüse karşı dayanma gücünü zayıflattığını söylemez mi? Yetkililerden jelin sakıncalarını içeren tek bir uyarı işittiniz mi? Tam bir kargaşa! Bakanlığın açıkladığı risk grubu başka başka mesleklerde, örneğin gazetecilikte değişik biçimde değerlendiriliyor. Örneğin soranlara yanıtım: “Risk grubum RTE’ye muhalefet edenler grubu!” Bugüne kadar bu yanıtın nedenini sorana rastlamadım. Başbakan ailece aşıya karşı olduklarını açıkladı; kimi soruları bu açıklamayla kestirip attı. Fakat açılım üzerine hemen her gün orada burada konuşmalar yapıyor; ne ki halkımızın bu ne mene şeydir diye kafasında kıvrılan soruları yanıtlayamamış olmanın sıkıntısını çekiyor. Onca konuşmanın yetmediğini kavramış olacak ki… 81 ile heyetler gönderiyor. İllere, ilçelere, kasabalara, hatta köylere kadar gidecek AKP’liler. Tanrı misafiri değil, açılım konuğu; çat kapıda! AKP’li anlatıyor açılımı: Köylüye kentliye açılım üniversitelerde Kürt enstitüleri açmak… TV’lerde Kürtçe haberler, şarkılar izletmek… Dağdaki bayırdaki teröristi bir kıvamına getirip eli temiz insana dönüştürmek.. terör örgütünden değil, devletten kaçarak Irak’taki Mahmur Kampı’nda toplanan.. pek çoğu PKK’ye yataklık eden on iki bini geri getirmek vs... Mahmur’dan altı bin kişinin geleceğini İçişleri Bakanı Beşir Atalay; Moskova’da açıkladı. Yurda dönüşlerinde izdiham yaşanacak mı? Hayır! Devlet sınırda özel bir kapı açacak… Bürolara, seyyar yargıçlar, savcılar.. herhalde Hazine’den de bir kişi. Yanında para dolu kocaman bir bavul… Geldin mi, geldin. Al sana üç milyar, güle güle harca! Hükümetin başka bir sıkıntısı var: Mahmur Kürtlerini karşılamak için davullu zurnalı, PKK bayraklı, Öcalan posterli karşılama törenleri nasıl önlenecek? Sınırlarımız içinde yurda buyur etmeyelim. Eeee! Ne yapalım? Kürt vatandaş sınır aşıp Irak’a geçemeyeceğine göre… Mahmur Kürtlerini komşu topraklarında özel bürolarda karşılayalım! Ülkemizi yönetenlerin yürekleri geniş mi geniş. Ya gelenler karşılamayı, ilgiyi yetersiz bulursa? Devlet on binlerce insanın katlinden sorumlu baş teröriste İmralı’da beş milyon harcayarak yeni bir tutukevi inşa etti. Yalnız kalmasın diye kafa dengi terörden hükümlü yoldaşlar getirdi yanına. Kardeşi, ziyaret ettiği Öcalan’ın yeni düzenlemeyi beğenmediğini ilan eyledi. Üstelik devleti “kaş yapayım derken göz çıkardı” diye suçlayarak… Yine de kimi örnekler karamsar olmamamızı sağlıyor. Bu gerçeği; iktidarımız sayesinde toplumsal açıdan ne kadar ileride olduğumuzu, örneğin Türkiye’de 220 bin ineğin hayat sigortalı olduğunu içeren haberi okuduğumuz zaman anlıyoruz. Geçenlerde yayımlanan, dünyada “kudretli devlet adamlarının” listesinde RTE’nin olmaması, AKP çevrelerinde hayli söylentiye, yorumlara.. “Ne olacak, gâvur gâvuru kollar” gibi olumsuz yorumlara yol açtı. Fakat dün sabah bir de baktık ki... Gâvurların “Dünyanın en etkili 500 Müslüman” listesinde bizimki beşinci sırada… Listede “Türk vaiz” diye adı geçen (13. sırada) Feto’yu da.. “kardeşi” (28. sırada) Çankaya’daki AKP’liyi de sollamış. Çankaya’dakine haksızlık ediliyor. Ne yani? Dinci, eşi türbanlı bir cumhurbaşkanı diye söz edilerek Çankaya’ya çıkmadı mı? RTE yurdu geziyor, her gün halk arasına karışıyorsa… Çankaya’daki mi daha geri kalıyor? O da Emirgân’da 5 dakika bir kahvede halkla konuşuyor. Fark yok aralarında. TV’lerde, radyolarda sık sık yinelenen bir şarkı: “Bir başkadır benim memleketim!” Çok doğru: Dağdaki katillerin gerilla, terörist başının devlet indinde sözcü.. laik devlet başbakanının dünya listelerinde en etkili beşinci Müslüman olduğu bir ülkedir benim memleketim! ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 22 KASIM 2009 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Kasım Oslo Y 8 Helsinki Y 6 Stockholm B 8 Londra Y 11 AmsterdamB 13 Brüksel Y 12 Paris Y 12 Bonn Y 11 Münih Y 11 Berlin B 14 Budapeşte B 11 Madrid Y 17 Viyana PB 8 Belgrad B 17 Sofya B 20 Roma PB 16 Atina B 21 Zürih Y 15 Moskova K 4 Aşkabat Y 11 Taşkent Y 24 Bakû B 11 Bişkek Y 17 Tiflis PB 5 Kahire B 22 Şam B 20 İstanbul S 13 Edirne PB 14 Kocaeli S 16 Çanakkale PB 18 İzmir B 20 Manisa PB 21 Denizli PB 20 Zonguldak S 15 Sinop PB 15 Samsun B 15 Trabzon Y 13 Giresun Y 14 Ankara S 11 Eskişehir S 12 Konya PB 13 Sıvas B 16 Antalya B 22 Adana B 21 Mersin B 21 Diyarbakır S 15 Şanlıurfa PB 16 Mardin PB 11 Siirt PB 12 Hakkâri B 4 Van B 5 Kars B 4 Ülkemizin kuzey- doğu kesimleri par- çalı çok bulutlu, Do- ğu Karadeniz ile Ar- dahan çevreleri ya- ğışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Ya- ğışlar Doğu Karade- niz kıyılarında yağ- mur ve sağanak, Do- ğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Ardahan çevrelerinde kar şek- linde olacak. Mar- mara ile ülkemizin iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saat- lerinde sis görülecek. İstanbul Haber Servisi - Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarõ Birliği’nin (USTKB) dün gerçekleşen olağan genel kurulunda dö- nem sözcülüğüne ikinci kez Troya Folklor Araştõrmalarõ Derneği Yönetim Kurulu Baş- kanõ Ali İlhan Gülek seçildi. USTKB Olağan Genel Kurulu dün Galata- saray’daki Atillâ İlhan Kültür Merkezi’nde ger- çekleştirildi. Aralarõnda Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), İstanbul Kadõn Kuruluşlarõ Birliği ve TEMA Vakfõ’nõn da bulunduğu USTKB’ye üye 47 kuruluşun temsilcilerinin katõldõğõ genel kurul, İstiklal Marşõ’nõn okun- masõ ve saygõ duruşunda bulunulmasõyla baş- ladõ. Divan seçiminin ardõndan 2009 yõlõ ça- lõşma raporunu sunan Gülek, Cumhuriyetçi ki- şi ve kuruluşlarõn birlik içinde olmasõ gerek- tiğini belirterek,“Son bir yıllık süre içinde Mustafa Kemal’in de dile getirdiği ‘ulusal bir- lik’ çağrısının ne denli önemli olduğunu gör- dük. Tüm yıldırma ve korkutmalara kar- şı katılımcı sayımızı arttırmayı başardık. Korkmadık, yılmadık, yılmayacağız” dedi. Gülek’in ardõndan konuşan Tüm Öğretim Elemanlarõ Derneği (TÜMÖD) Yönetim Ku- rulu Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Akalın, USTKB’nin gücünü Cumhuriyet mitingle- rinden aldõğõnõ belirterek “Ulusal gücümüzü ortaya koymayı sürdürelim” diye konuştu. Konuşmalarõn ardõndan yapõlan oylamada 1 boş oya karşõ 16 kabul oyuyla dönem sözcü- lüğüne yeniden Ali İlhan Gülek seçildi. USTKB yeni dönem yürütme kurulu üye- liklerine ise şu isimler seçildi: “68’liler Bir- liği Vakfı’ndan Merdan Aslan, ADD’den Turgut Ünlü, TÜMÖD’den Cüneyt Akalõn, Çağdaş Eğitim Vakfı’ndan Canan Altõnel, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası’ndan (Eğitim-İş) Erhan Aksoy, İstanbul CU- MOK’tan Saniye Yalçõn, Memleket Sev- dalıları Derneği’nden Önder Manoğlu, Tür- kiye Gençlik Birliği’nden Adnan Türkkan.” ‘Cumhuriyetçiler birlik olmalı’ Dış Haberler Servisi - Azerbaycan Devlet Başkanõ İlham Aliyev, Ermenistan ile Dağlõk Karabağ sorununun çözü- müne ilişkin görüşmelerden somut bir sonuç çõkmamasõ halinde askeri güç kullanabileceklerini açõkladõ. Bugün Er- menistan Cumhurbaşkanõ Serj Sarkisyan Münih’te yapa- cağõ görüşmenin müzakere sürecinde belirleyici bir rol üst- lenmesi gerektiğini belirten Aliyev, “Görüşmeden somut bir sonuç çıkmazsa, çözüm için umutlar tükenecek” de- di. Silah ve mühimmata milyarlar yatırdıklarını belir- ten Aliyev, “Sınırdaki konumumuzu güçlendiriyoruz Bunu yapıyoruz çünkü silahlı mücadele yönetimi hiçbir zaman gündemimizden düşmedi” diye konuştu. Albay Varımlı toprağa verildi İstanbul’da intihar eden, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil’in rütbelerinin geri alındığı davanın mü- dahili emekli Albay Belgütay Varımlı Ankara’da toprağa verildi. Kocate- pe’de Varımlı için düzenlenen cenaze törenine Türk Silahlı Kuvvetleri üst düzey protokolünden kimsenin katıl- madığı gözlendi. Varımlı için dün An- kara Kocatepe Camisi’nde öğlen na- mazının ardından cenaze namazı kılın- dı. Varımlı’nın ailesi, yakınları ve dev- re arkadaşlarının yer aldığı cenazede, Ankara garnizonundan bir grup subay ve astsubay resmi kıyafetleriyle hazır bulundu. Cenaze namazının arından Varımlı’nın tabutu top arabasına ko- narak bir süre taşındı. Varımlı’nın ce- nazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda topra- ğa verildi. (Fotoğraflar: AA) İsrail’den kritik ziyaret TEL AVİV (AA) - İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldõrõlarõndan sonra İsrail’den Tür- kiye’ye bakan düzeyinde ilk resmi ziyaret bugün yapõlacak. İsrail Sanayi Ticaret ve Çalõşma Bakanõ Binyamin Ben Eliezer, beraberinde bir işadamõ heyetiyle bugün öğleden sonra Türkiye’ye gelecek. Türkiye’ye gelmeden önce bir açõklama yapan Eliezer, “Ziyaretimin, İsrail için stratejik önemdeki bir ülke ile ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunacağını umuyorum” dedi. Eliezer, Türkiye’deki temaslarõna pazartesi günü, İstanbul’da iki ülke arasõndaki ekonomik işbirliğinin ve yatõrõm fõrsatlarõnõn değerlendirileceği bir toplantõ ile başlayacak. Eliezer, pazartesi akşamõ Ankara’ya geçerek, Dõşişleri Baka- nõ Ahmet Davutoğlu ile görüşecek. Cumhurbaşkanı Gül kabul edecek Eliezer için, iki ülke arasõndaki Karma Ekonomik Komisyon toplantõlarõnõn eşbaş- kanõ olan Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül de bir akşam yemeği verecek. Bin- yamin Ben Eliezer, salõ günü Ankara’da Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül tarafõndan da kabul edilecek. Libya’da bulunmasõ do- layõsõyla Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’la görüşmesi programda olmayan İsra- illi bakan, ayrõca Tarõm ve Köyişleri Baka- nõ Mehdi Eker, Çevre ve Orman Bakanõ Veysel Eroğlu ile bir araya gelecek. Elie- zer, Ankara’da düzenleyceği basõn toplan- tõsõnõn ardõndan İsrail büyükelçiliğindeki resepsiyona da katõlacak. VEFAT Babıâli’nin duayenlerinden mücellit HAMİT YIKILMAZ’ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Cenazesi 22 Kasım 2009 Pazar günü (bugün), Bahçelievler Hafız Ali Camii’nde öğle namazını müteakip aile kabristanına defnedilecektir. DOSTLARI Umursamaz tavõrAYKUT KÜÇÜKKAYA Özel sektöre son bir yõlda 152 milyon TL gecikme faizi ödeyen Enerji Bakanlõğõ’nõn devletin ala- cağõnda bir hayli umursamaz davrandõğõ ortaya çõktõ. AKP hü- kümetiyle birlikte 2003’te dev- reye giren tarife uyarõnca özel sektöre kesilen “58 milyon TL”lik cezaya 2003’ten bu yana herhangi bir faiz oranõnõn uygu- lanmadõğõ ortaya çõktõ. Bu durum resmi belgelere, “Söz konusu alacaklar bu aşamadan sonra tahsil edilse bile, bu zamana ka- dar işleyen yasal faizlerin, za- manında tahsil edilememesi nedeniyle özel sektörce öden- meme ihtimalinin bulunduğu, diğer taraftan ise, kurumun özel sektöre yapamadığı öde- meler dolayısıyla sürekli faiz ödemek zorunda kaldığı” ifa- desiyle yansõdõ. Cumhuriyet’in ulaştõğõ belge ve raporlara göre süreç özetle şöyle gelişti: ? TEİAŞ (Türkiye Elektrik İle- tim Anonim Şirketi) Teftiş Kurulu Başkanlõğõ’nõn 2005 yõlõ Teftiş Programõ kapsamõnda hazõrlanan raporda, “maksimum enerji alış ve maksimum enerji veriş kap- asitelerini aşan kullanıcılar için, şimdiye kadar uygulanmayan cezai yaptırımların yerine geti- rilmesinin uygun olacağı so- nuç ve kanatine varılmıştır” denildi. Rapor 27 Şubat 2006 ta- rihinde TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafõndan onaylanarak ilgili bi- rimlere talimat verildi. ? Aradan yaklaşõk 2 buçuk yõlllõk bir süre geçti. TEİAŞ İle- tişim Şebekeleri İşletme Bakõm Dairesi Başkanlõğõ (Tarifeler Mü- dürlüğü), geçen yõl; “Sistem Kul- lanım Anlaşmaları’nın 10. mad- desinde belirtilen cezai hü- kümlerden, mevcut altyapı ola- naklarıyla tespit edilmiş olan maksimum enerji alış ve mak- simum enerji veriş kapasitele- rinin aşılmasına ilişkin 2003 yılından 2007 yılının başına ka- dar uygulanmamış olan yaptı- rımların geriye dönük olarak (2003, 2004, 2005 ve 2006 yılla- rı) uygulanabilmesi için kulla- nıcılar adına (özel ve kamu şir- ketleri) ceza faturalarının dü- zenlenerek gönderilmesi konu- sunun talimatlandırılması hu- susunu” genel müdürlük maka- mõna olura sundu. ? Bu talebe 15 Temmuz 2008 tarihinde dönemin TEİAŞ Genel Müdürü İlhami Özşahin tara- fõndan, “Bu uygulamanın EÜAŞ ve TETAŞ’ı da kapsadığı, TE- DAŞ ikili anlaşma yapmadığı için bu uygulamanın dışında kaldığı, EÜAŞ ve TETAŞ’tan tahsilat yapılamadığı, buna rağ- men KDV ödemesi de yapaca- ğımız dikkate alınarak uygula- ma ile ilgili bakanlık görüşü de alalım, uygulama yapalım” no- tuyla olur verilmedi. ? Bu gelişme üzerine 2009 yõ- lõnda hazõrlanan bir başka rapor- da, kesilen ceza tutarlarõnõn halen tahsil edilmediğine dikkat çeki- lerek, “Söz konusu alacaklar bu aşamadan sonra tahsil edilse bi- le, bu zamana kadar işleyen ya- sal faizlerin, zamanında tahsil edilememesi nedeniyle özel sek- törce ödenmeme ihtimalinin bulunduğu, diğer taraftan ise, kurumun özel sektöre yapa- madığı ödemeler dolayısıyla sürekli faiz ödemek zorunda kaldığı” tespiti yapõldõ. Enerji Bakanlõğõ, özel sektöre kesilen 58 milyon TL’lik cezaya faiz uygulamadõ Bakan Eliezer bugün geliyor ‘Çözüm olmazsa askerigüç kullanırız’ USTKB genel kurulunda dönem sözcülüğüne ikinci kez Ali İlhan Gülek seçildi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear