26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 22 KASIM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sesimiz Soluğumuz... Buzda anıları anlatır, üşümüş çiçeklerin türküsü... Aşk mıdır çiçeklenen senin kirpiklerinde? Rüzgârın yeşil estiğini söylesem, yapraklar inanır mı buna bir sonbahar akşamında!.. Aydan bir saçak düşse suların üzerine, martılar havalansa çığlık çığlığa. Senin gözlerinden geçen bir yağmur, bulut olsa! Uzun yolculuklara çıksan, değişken dünyanın üzerinden bir yaprak koparıp saklasan, düşlerinle avunsan bir ikindi vakti. Sussan, gözlerini yumsan, hiç konuşmasan! Acımasız silahlarını çekseler katiller... Sen dirensen! Özgürlüğün resmini çizsen kumlara, başını göğe çevirip uzun uzun baksan! Hapislik günlerini düşünsen! Sevsen, sevilsen! Şafağın seherinde uyanıp yollara koyulsan... Garip bir zamanda yaşama kaygılarını çoğaltsan... Ruhlarımızın yolculuğuna çıktığında bir mor menekşeyi elinde tutsan... Yakıcı parmak uçlarını konuştursan. Zor mudur yaşam senin için, zor mudur mücadele etmek! Yılgınlığa düşmeden, korkmadan! Bir akşamüstü denizlerin bittiği yerde, kayalıkların yanı başında Foçalı balıkçılarla konuşsan, Yorgo Seferis’i anımsasan: “yüzerek bir gün denizin sularında, bir gün bir başka denizin, dokunma duygusundan yoksun, insansız, artık ne bizim, ne sizin olan bu ülkede. ... ..... Biliyorduk ki adalar güzeldi buralarda bir yerde, arayıp durduğumuz - belki biraz aşağıda, ya da biraz yukarıda, belki de çok yakınlarda.” İnsan en çok neyi özler hapishanede? Mavi gökyüzünü, baharda açan çiçekleri, denizleri, kuşları, yıldızları... Bir bulut olsan, sabahın şafağında uyansan, eski albümün sayfalarındaki fotoğraflara baksan... Bir cumartesi sabahı İstanbul’da mavi göğün altında yürürken, Tarabya sırtlarında bir kahveye oturup Boğaz’dan geçen gemileri seyretsen. Bir an düşünüp şu soruyu sorsan: “Mustafa Balbay neden cezaevinde tutuluyor?” Mehmet Y. Yılmaz’ın değindiği gibi, Balbay’ın kaçma tehlikesi de yok. Böyle bir tehlike olsaydı, ilk gözaltına alınıp tutuksuz yargılanmak üzere salıverildiğinde yapardı. Balbay tutuksuz yargılanamaz mı? Tüm kanıtlar toplanmış. Balbay’ın bu kanıtları ortadan kaldırması olanaksız... Bilgisayarına el konuldu, telefonları dinlendi. Dört gün önce Silivri’de Balbay savunmasını yaparken, ben de gazeteden arkadaşlarla birlikte duruşma salonundaydım. Duruşmayı izleyip, yazı yazmak için gazeteye dönerken yol boyunca düşündüm. Okuduğunuz yazıyı kafamda oluşturup notlar aldım. Yaşamın fırtınaları dinmişti... Deniz bir başka denize karışıyordu... Ruhlarımız uzun bir yolculuğa çıkmıştı... Zamanın buluştuğu dönemeçlerde seni, beni, hepimizi bekleyen sevenler vardı... Yorgo Seferis’in, ışıkta üç kırmızı güvercini alın yazımızı çiziyordu. Yeniden açılıyordu göğsündeki yara... Kollarını uzatan bir ırmak gibiydi umutlarımız! Aşklarımız, tutkularımız, öykülerimiz, şiirlerimiz! Çığlıkla dalgalanan rüzgâr, gövdenle birleşen yıldızlar... Bir ağaç gölgesine uzanmak, toprağın çatlağıyla konuşmak... Yaşamı kucaklamak... Güneşlerle yıkanmak doya doya... Sen, sessiz dinlersin isteğin kımıldamasını bir sonbahar ayazında... Derinlikte rüzgâr çanları kırar! Bir öykü başlar bir öykü biter... Gece solar, gün ağarır... Bir sarsıntı duyarsın içinde, yüreğinde bir kıpırtı... Belki ağlarsın tek başına! Ağlarsın! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Almanya’nın Münih kentindeki Neufahrn Al- evi Kültür Merkezi ve Türk Alman Dostluk Federasyonu’nun dü- zenlediği panele katılan CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıç- daroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP Genel Başka- nı Onur Öymen’in sözlerini alkışladığı yönündeki sözlerini de- ğerlendirdi. Kılıçdaroğlu, “Öymen’in düşünceme uygun bölümle- rini alkışladım, alkışlamadığım yerler de var ve Öymen’in o bö- lümünü hiçbirimiz alkışlamadık” dedi. (Fotoğraf: AA) Öymen’i alkışlamadım CHP’li Bihlun Tamaylõgil’den Başbakan Erdoğan’a Sõvas eleştirisi ‘Yakanların gömleğini taşıdı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Bihlun Tamaylıgil, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “sabıka ka- yıtları” ve “kuyruk acısı” nedeniyle CHP’ye saldõrdõğõnõ belirterek, “Bu Başbakan dün Sıvas’ta Madımak ateşe verilir ve canlar yakılırken, sırtında can’ları yakanların ve ya- kanları savunanların gömleğini taşımaktaydı” dedi. Tamaylõgil yazõlõ açõklamasõnda, Başbakan Erdoğan’õn yakõn geç- mişte yõkmak için buldozerle cem- evinin kapõsõna dayanan bir İstanbul Anakent Belediyesi’nin Başkanõ ol- duğunu ifade etti. Erdoğan’õn “sabıka kayıtları” ve “kuyruk acısı” nedeniyle CHP’ye saldõrdõğõnõ kaydeden Tamaylõgil, “Bu Başbakan dün Sıvas’ta Ma- dımak ateşe verilir ve canlar ya- kılırken sırtında can’ları yakan- ların ve yakanları savunanların gömleğini taşımaktaydı. Aynı Er- doğan kısa bir süre öncesine yö- nelik böylesine ağır yükleri ve so- rumlulukları sırtında taşımıyor- muş gibi, başta Aleviler olmak üzere kamuoyunu aldatmaya, kan- dırmaya çalışıyor. Her zaman ol- duğu gibi CHP’ye saldırmayı da ihmal etmiyor” dedi. Tamaylõgil, şöyle devam etti: “AKP Genel Başkanı’nın bu sal- dırganlığı kendisinin ve Alevileri yakanların, yakanlara avukatlık yapanların sabıka kayıtlarının ka- barıklığından kaynaklanmakta- dır. Bu bir kuyruk acısıdır ama hiçbir acı, cemevi buldozerle yı- kılmak istenirken duyulan acı- dan, Madımak’ta canlar diri diri yakılırken, yakanları Erdoğan gi- biler savunurken duyulan acıdan daha büyük olamaz. Terör örgü- tü üyelerini davullarla zurnalarla halaylarla karşılatan Başbakan, şe- hit anasının gırtlağının sıkılarak gözaltına alınmasını haklı bulur- ken şehitlerimize, gazilerimize ne kadar saygısız ve samimiyetsizse, Alevilere yönelik sözde açılımla- rında da o kadar samimiyetsizdir. AKP Genel Başkanı Alevilere de, CHP’ye de laf söylerken ağzını 40 tas su ile yıkamalıdır.”
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear