Catalog

CMYB C M Y B 25 ARALIK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EMEK [email protected] DESA’DA ATILANLAR DÖNÜYOR Desa Deri’de sendikal örgütlenme çalõşmalarõna katõldõklarõ ya da sendikalõ olduklarõ için işten atõlan işçilerden dördü işe döndü. Fabrikada, Türk- İş’e bağlõ Deri-İş sendikal örgütlenme başlatmõş, çalõşmalarõn hemen ardõndan da işten atõlmalar olmuştu. Bir yandan fabrika önünde eylem ve kampanyalar devam ederken, üyelerin açtõğõ geri iade davalarõ sonuçlanmaya başladõ. Desa’nõn Sefaköy fabrikasõ önünde 175 gündür direnen Emine Arslan ve Düzce fabrikasõ önünde 240 gündür direnen; Mustafa Soğan, Hakan Evlioğlu, Meltem Sine, Levent Akdoğan’õn bugün görülen duruşmalarõnda mahkeme sendikal nedenle işten çõkarõldõğõna karar vererek işe iade kararõ verdi. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Seçim Dedik de... SABAH’A GREV KARARI ASILDI ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Gazeteciler Sendikasõ (TGS), TMSF’ye geçtikten sonra AKP’ye yakõnlõğõyla bilinen Çalõk Grubu’na satõlan Sabah gazete- sinin Adana Temsilciliği’ne grev kararõnõ astõ. Toplu sözleşme gö- rüşmelerinde anlaşma sağlana- mamasõ nedeniyle İstanbul ve An- kara’dan sonra Sabah gazetesinin Adana Temsilciliği’ne de grev kararõ dün asõldõ. Sabah Temsil- ciliği önüne gelen TGS ve Çuku- rova Gazeteciler Cemiyeti üyele- ri, “Sendika hakkõmõz söke söke alõrõz”, “Yaşasõn örgütlü müca- delemiz” ve “Sendikal haklara saygõ istiyoruz” sloganlarõ attõ. METAL’DE TOPLUSÖZLEŞME Birleşik Metal-İş Sendikasõ ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasõ (MESS) arasõnda 30 işyeri için sürdürülen grup toplu iş sözleşmesi imzalandõ. Sendika ile MESS arasõnda 30 işyeri için sürdürülen 2008-2010 dönemi metal iş kolu grup toplu iş sözleşme görüşmeleri anlaşma ile sonuçlandõ. Anlaşma ile sendika üyesi işçilerin saat ücretlerine birinci yõl ilk 6 ay için yüzde 4 artõ 0,19 YTL zam yapõldõ. Yan ve sosyal ödemelerin sözleşmenin birinci yõlõ için yüzde 15 artõrõlacak. İkinci yõl ise TÜİK Tüketici Fiyatlarõ Endeksi (genel endeks) artõş oranõ kadar uygulanacak. Çelebi’ye göre işten atõlmalarda ekonomik durgunluk kadar sendikaya karşõ olan tahammülsüzlük de rol oynuyor DİSK’e bağlõ Birleşik Metal- İş’in örgütlü olduğu Ümraniye’de faaliyet gösteren Sinter Metal’de iş- çilerin eylemi sürüyor. Sendika- lardan ve sivil toplum örgütlerin- den destek yağan eylemle ilgili Cumhuriyet’in sorularõnõ yanõtlayan DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Türkiye’de işten atõlma- larda kriz kadar, işverenin sendi- kaya karşõ olan tahammülsüzlü- ğünün de etkin bir rol oynadõğõnõ dile getiriyor. Sinter’de sendikanõn örgütlen- dikten sonra 38 kişinin verimsizlik gerekçesiyle işten atõldõğõnõ hatõr- latan Çelebi, hemen ertesi gün 350 işçinin daha atõldõğõnõ belirterek, krizin bir günde gelmiş olamaya- cağõnõ savunuyor. “Üstelik işçilere ne tazminat ne ücret yasal hiçbir hakları verilmiş değil. Bir bant çalışıyor, onunla kazanıp ödeye- cekmiş. Tam bir kuralsızlık ör- neği. Üstelik bir tek bu işyerin- de de olmuyor bunlar. Tekstilde de benzer durumlar var. İşten atılanlar bildirilmediği için işçi arkadaşlar işsizlik parası da ala- mıyor” diyen Çelebi, işçinin ta- mamen işverenin insafõna bõrakõl- dõğõndan şikâyetçi. TÜİK ESAS ALINSIN Asgari ücret 740YTLolmalõ Kõsa bir süre önce Kõzõlay’da sürüldüler işten atõldõlar şimdi de Kadõköy’de... Sağlıkta sendika korkusuKadõköy Belediyesi’nin sağlõk kurumlarõnda çalõşan bazõ işçile- rin, “sendikalı” olduklarõ gerekçe- siyle işten atõldõğõ öne sürülerek, iş- çilerin geri alõnmasõ istendi. Hasanpaşa Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’ndeki Kadõköy Belediyesi Sağlõk Polikliniği önünde toplanan, DİSK’e bağlõ Devrimci Sağlõk İş- çileri Sendikasõ (Dev-Sağlõk-İş) ve KESK’e bağlõ Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasõ (SES) üyeleriyle, İstanbul Tabip Odasõ, İs- tanbul Dişhekimleri Odasõ ve İs- tanbul Eczacõ Odasõ üyesi bir grup, belediye binasõ önüne kadar yürüdü. Eylem sonrasõ Cumhuriyet’in so- rularõnõ yanõtlayan Dev-Sağlõk İş Ge- nel Başkanõ Dr. Arzu Çerkezoğ- lu’nun verdiği bilgiye göre, sendi- ka yüzde 99.9’u Kadõköy Beledi- yesi’ne ait Kasdaş şirketinde ağus- tosta örgütlenme çalõşmalarõna baş- lõyor. Bir süre sonra yaklaşõk 45 ça- lõşandan 38’i sendikaya üye oluyor. İlk hareket diş sağlõğõ birimlerinde yaşanõyor. Toplantõyõ yapan he- kimler işten atõlõyor. Daha sonra diğer sağlõk birimle- rinde de hareket başlõyor. Gelişme- ler üzerine Kadõköy Belediye Baş- kanõ Selami Öztürk ile konuşulu- yor. Öztürk, örgütlenmenin son de- rece doğal ve yasal bir haklarõ ol- duğunu anlatõyor Çerkezoğlu’na. Ancak, 4 Aralõk’taki görüşmeden bir gün sonra üç sağlõkcõ işten atõlõyor. Üstelik, biri kõsa bir süre önce terfi ettirilen eğitim koordinatörü. Kendilerine durumun küçülmeden kaynaklandõğõ söyleniyor ama Çer- kezoğlu, asõl gerekçenin sendikal ne- denler olduğunu dile getiriyor. Şimdi sağlõk çalõşanlarõ atõlan arkadaşlarõnõn işe iadeleri için eylem yapõ- yor, dava açõyor, ka- muoyundan destek bekliyor. Çalõşanlar da süre de azaldõ DİSK ve Hak-İş, kimi eleştirileri- ne rağmen, asgari ücretin tespitinde Türkiye İstatistik Kurumu’nun be- lirlediği miktarõn baz alõnmasõnda õs- rar eden Türk-İş’e destek verdi. DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, Asgari Ücret Tespit Ko- misyonunda temsil sorunu olduğu- nu savunarak, görüşmeler öncesin- de en azõndan kendi görüşlerinin alõnmasõ gibi bir tavrõn bile tercih edilmemesinin eksiklik olduğunu söyledi. Çelebi, “Türk-İş’in, TÜ- İK’in yaptığı tespitte diretmesi ve bunun altında bir değerlendir- me durumunda komisyondan çe- kilmesi halinde, belirlenecek asgari ücret meşru olmayacaktır. Bu iş- çinin onayının olmadığı bir tespit haline gelecektir. Bu tavrı önem- siyoruz” dedi. Hak-İş Genel Başkan Yardõmcõsõ Mahmut Arslan da “Mevcut du- rumda işvereni yanına alan hükü- met, istediği değerlendirmeyi yapa- rak asgari ücreti belirliyor” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye’de bu yõlõn üçüncü çeyre- ğinde geçen yõlõn aynõ dönemine kõ- yasla imalat sanayinde, üretimde çalõşanlarõn sayõsõnda yüzde 2,4 ve çalõşõlan saatte ise yüzde 3,3 azalma görüldü. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜ- İK), “İmalat Sanayi Üretimde Çalı- şanlar, Üretimde Çalışılan Saat En- deksi 2008 Yılı 3. Dönem” sonuçla- rõ açõklandõ. Bu yõl üçüncü dönemde, geçen yõlõn aynõ dönemine göre devlet sektöründe üretimde çalõşanlarõn sa- yõsõnda yüzde 7,3, özel sektörde ise yüzde 2,1 azalma görüldü. Söz konu- su dönemde, üretimde çalõşõlan saat sa- yõsõ da bir önceki yõlõn aynõ dönemine göre devlet sektöründe yüzde 5,8, özel sektörde ise yüzde 3,1 azaldõ. Devlet sektöründe imalat sanayinde bu yõlõn üçüncü çeyreğinde, üretimde çalõşan sa- yõsõnda en fazla azalma yüzde 32,1 ile tütün ürünleri imalatõnda görüldü. YÜZDE 7,3 AZALDI TES-İŞ’te Kumlu’yu eleştirenler sendikanõn 250 milyon YTL zarara uğratõldõğõnõ ileri sürdü Kurula yolsuzluk gölgesi düştü Olağanüstü genel kurul öncesi TES-İŞ’te kõlõçlar çekildi, ortalõk toz duman. Yaklaşõk 34 başkan ikiye ay- rõldõ. Türk-İş Genel Başkanlõğõ’nõ da yapan Mustafa Kumlu’nun yeniden başkan olmasõnõ istemeyen 17 baş- kan, Kumlu’nun sendikayõ 250 mil- yon YTL zarara uğrattõğõnõ, bir di- zi yolsuzluğun olduğunu ileri sürdü. TES-İŞ Trabzon Şube Başkanõ Cen- gizhan Gündoğdu, sözcülüğünde, “Kumlu ve genel merkez yönetim kurulu üyelerinin hatalarının, tu- tarsızlıklarının, yetersizliklerinin artık TES-İŞ’in itibarını ayağa dü- şürdüğünü” iddia etti. Mevcut yönetimin 70 bine yakõn sendika üyesini hiçe saydõğõnõ, hak ve menfaatlarõnõ yeterince koruma- dõğõnõ öne süren Gündoğdu, “On yıl- lık genel başkana ‘git’ diyoruz, de- mokratik bir çözüm öneriyoruz. Çünkü Başkan Kumlu ve yönetim kurulu objektif kıstaslara göre sendikamızı, 250 milyon YTL zarara uğrat- mışlardır” dedi. Gündoğdu, Ankara Akay Hastanesi, Aydõn Didim tes- isleri, Mersin Oteli, Ankara Enerji Oteli, Balõkesir Akçay tesisleri ve da- ha birçok yatõrõm ve harcamada, sendikanõn son 2 yõlda en iyimser he- sapla 250 milyon YTL’ye yakõn kayba uğradõğõnõ ileri sürdü. Hepsi yalan Türk-İş Konfederasyonu ve Tes- İş Sendikasõ Genel Başkanõ Musta- fa Kumlu, hakkõndaki iddialarla il- gili, “Sendikanın zarara uğratıldığı ve parasının çarçur edildiğine iliş- kin iddiaların tümü yalandır. Mal varlığıma ilişkin yazılanlar ve bi- çilen değer de gerçeği yansıtma- maktadır, abartılıdır” dedi. Konuyla ilgili sorularõ yanõtlayan Kumlu, Tes-İş’in olağanüstü genel kurul sürecine birlik ve bütünlük içinde girmesi için çaba sarf ettiği- ni anlattõ. Kendilerini “muhalefet” olarak tanõmlayan şube başkanlarõ- nõn, aday olup, güvenilirliklerini sandõkta sõnamak yerine, genel ku- rul sürecini “pazarlık” alanõ haline getirdiklerini savunan Kumlu, “Yö- netim Kurulu’nun iki üyesinin ‘yapõlanlara dayanamadõklarõ için is- tifa ettiği’ yönündeki iddialar da yalandır. Yapılan her işlemden so- rumlu olduklarını başkanlar ku- rulu toplantılarımızda açıklamış- lardır. İki üyemiz sadece kişisel ne- denlerle istifa etmiştir ve görü- şülmesi durumunda bu gerçeği kendileri de ifade edecektir” dedi. Haber Merkezi - Sosyoloji Mezunlarõ Derne- ği (SOMDER), sosyologlarõn sorunlarõnõ ve ta- leplerini duyurmak için 27 Aralõk 2008’de An- kara Milli Müdafaa Caddesi, YKM önünde sa- at 12.30’da basõn açõklamasõ yapacak. Dernek Başkanõ Ünal Özen konu ile ilgili ola- rak yaptõğõ yazõlõ açõklamada, bugüne değin eği- tim, sağlõk, hukuk ve sosyal hizmet alanlarõn- da sosyoloji biliminden faydalanmaksõzõn hiz- met üretilmesinin pek çok eksiklik yarattõğõ- nõ belirtti. Türkiye’deki sosyoloji bölümleri- nin her yõl yaklaşõk 3000 mezun verdiğini be- lirten Özen, “Akademik unvanlar alarak yo- la devam eden bir azınlığın yanında, sos- yoloji mezunlarının çoğu mesleki eğitimle- rinden uzak alanlara yönelmek zorunda ka- lıyor. İstihdam yetersizliği nedeniyle sos- yologları kimi zaman pazarlamacı kimi zaman anketör olarak görebiliyoruz. Özel sektörde çoğu kez yakın meslek dallarında ucuz işgücü olarak yer alıyoruz” dedi. Bazõ başkanlar Kumlu’nun sendikanõn itibarõnõ zedelediğini belirtirken, iddialarõ yanõtlayan Mustafa Kumlu, “ileri sürülenler yalan, yeniden adayõm, yeniden kazanacağõm” dedi. Eylemle ilgili bir açıklama yapan Genel-İş Sendikası Yönetim Kurulu, açıklamada, işçile- rin işten atılmasını “sosyal cinayet” olarak tanımladı. Açıklamada, iş- yerinde çalışan 500 işçinin, sendikaya üye olma hakkını kullanarak Birleşik Me- tal-İş Sendika- sı’nda örgüt- lendikleri için iş- ten atıldıkları be- lirtildi. Türkiye’nin geleceğini önemli ölçüde etkileyecek iki seçim gündemde. Biri 29 Mart 2009’da yapılacak yerel yönetimler se- çimi. Öbürü de sürmekte olan rektörlük seçimleri. Yerel yönetim seçimlerinin, seçmen kütüklerinde- ki yanlışlıklar yüzünden şaibeli duruma düşeceği, hem konunun uzmanları hem de muhalefetteki siyasi partiler tarafından gündeme getirildi. Anayasaya ve yasalara göre seçmen kütüklerini ha- zırlama görevi Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK). An- cak YSK’den yapılan açıklamaya göre (23.12.2008 ge- cesi) kurul doğrudan kütüklerin hazırlanması görevi- ni yerine getirememiş. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ndeki bilgiler, si- yasal iktidarın yönetimindeki bürokratlar tarafından YSK’ye aktarılmış. YSK’deki Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü, an- cak bundan sonra devreye girmiş. Kendisine iletilen listelerde yer alan seçmenlere ait bilgilerle kütükleri oluşturmuş. Bunlara da 29 Mart 2009’da 18 yaşını bitirecek yurttaşları eklemiş. Tabii bir değişiklik daha yapmış, seçmen kütükle- rini adrese göre değil de soyadlarına göre oluşturmuş. Dikkatle incelenmezse, aynı adreste biri hayali iki ailenin yaşamakta ve hayali apartman dairelerinde çok sayıda seçmenin kayıtlı olduğunu saptamak zor. Sa- nırım AKP’li olmayan mahalle muhtarlarının çabası ol- masa ortaya çıkarılması da olanaksızlaşacaktı. YSK’nin son açıklamasından, itirazlara ilişkin eski kararının da değiştirilmiş olduğunu öğreniyoruz. Eski karara göre, ilk askıya çıkarılma sırasında iti- razda bulunanlar, ikinci askı sırasında adlarının ek- lenmemiş olması nedeniyle itiraz edebileceklerdi. Yeni açıklamayla ikinci askı sırasında her seçme- nin ve siyasal partilerin itiraz hakları bulunduğu be- lirtilmiş oluyor. Şaibeli durumdaki kütüklerin iptali için İşçi Partisi (İP) yargıya başvurmuş durumda. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de başvuracağını açıkladı. YSK eliyle yargı denetimi altında yapılması gereken seçim işlemlerinin denetimine idari yargı da katılmış oluyor. Bakalım, katmerli yargı denetimindeki ilk seçimi na- sıl gerçekleştireceğiz? Üniversitelerdeki rektörlük seçimine, İstanbul Üni- versitesi (İÜ) de eklendi. Öğretim üyelerinin oyları ile ilk sırayı Prof. Dr. Ali Ak- yüz aldı. Ancak Yüksek Öğretim Kurulu, Cumhurbaşka- nı’na sunulacak üç kişilik listede ilk sıraya Prof. Dr. Yu- nus Söylet’i koydu. Söylet’in özelliklerinden biri de Başbakan Erdoğan’ın aile doktoru olmasıydı. Yandaş medya, Cumhurbaşkanı Gül’ü Söylet’in atanması için yönlendirmeye çalışıyor. Gerekçe olarak da önceki Cumhurbaşkanı Sezer’in uygulamalarını gösteriyor. Ama Sezer’in kendisine ya- kın olma koşulunu değil Cumhuriyetin değiştirilemez niteliklerini dikkate aldığını göz ardı ediyor. Cumhurbaşkanı Gül, daha önce rektör atanması görevinden şikâyetçi olmuş, üniversitelerin atamayı kendi içlerinde gerçekleştirmeleri görüşünü açıklamıştı. “İÜ ile ilgili atamada öğretim üyelerinin oyları mı yok- sa siyasal yakınlık mı söz konusu olacak” sorusuna ya- nıt bekliyoruz. [email protected]ğlõk işkolunda örgütlenmeye çalõşan sağlõk personeli, önce Ardahan’a sürülüyor sonra işten atõlõyor. Ya da 2009 planlarõnda hiçbir değişiklik olmamasõna karşõn küçülme gerekçesiyle işten çõkarõlõyor. K I Z I L A Y ’ D A D A V A L A R Y A R I N Bir süre önce de Kõzõlay’da da benzer durumlar yaşandõğõnõ hatõrlatan Çerkezoğlu, daha önceki furyada atõlan ve sürülenlerin dõşõnda yeni atõlmalar olmadõğõnõ anlatõyor. Önce Ardahan, Şanlõurfa ve benzeri illere sürülen ve gitmedikleri için atõlan sağlõk çalõşanlarõnõn davalarõ cuma günü başlõyor. Sendika her iki işyerinde de işten atõlanlarõn işe iade edilmesini talep ediyor. Sosyologlargörev tanõmõ istiyor İkramiyeye güvence Son bir hafta içinde yalnõz İstanbul’da 7 bine yakõn işçinin işten atõldõğõnõ ve bunlarõn sendikalõ, dolayõsõyla kayõtlõ olduğunu anlatan Çelebi, bunun sõrf krizle açõklanamayacağõnõ dile getiriyor. TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülen, Türk Borçlar Kanunu’nda yapõlan düzenlemeyle; iş- verenin özel ve belli günlerde çalõşana ödediği ikramiye yasal güvenceye kavuşturuldu. Hizmet sözleşmesi ikramiyenin verildiği dönemden önce sona ermişse, ikramiyenin çalõştõğõ süreye yansõyan bölümü de ödenebilecek. İşverenin, iş- çilerin cinsel tacize uğramalarõnõ önleme yü- kümlülüğünü düzenleyen maddeye psikolojik tacizi önlemeyi de eklendi. İşveren, işyerin- de işçilerin psikolojik tacize uğramalarõnõ önlemekle de yükümlü olacak. Kriz bir günde mi geldi?