23 Kasım 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2008 PERŞEMBE 6 HABERLER PERŞEMBE ORHAN BURSALI Görünen Köy... Veya Buzdağının Ucu... Gazeteci ve bilim adamı kılığındaki Fethullah- çılar ve AKP’ciler, “Böyle araştırma mı olur?.. Araş- tırma uzayda yapılmış.. gerçekleri tahrif etmişler.. toplumda ötekileştirme yok, huzur arayan toplum var.. bu ne biçim ilim?..” diyor. Liberalizm ve sos- yal demokratlıktan Zaman gazetesi yazarlığına ve Fethullah destekçiliğine “terfi” edenler doğal ola- rak da “Neden Kemalizmin tutuculuğu araştırıl- mamış?..” derler! Tabii ki kendini “yükselen değer”lere, iktidara ve paraya dayadın mı, “maddi şartlara göre” ye- niden biçimlenen bakış açın konuşturur seni... Efendim, iki yıl kadar önce, ülkede muhafaza- kârlaşmayı araştıran ve örneğin türban takanla- rın sayısının düştüğünü ileri süren Prof. Dr. Bin- naz Toprak ve arkadaşları, bu defa değişik bir yöntemle “Türkiye’de Farklı Olmak: Din ve Mu- hafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler” konulu bir araştırma yaptı. Daha çok sosyal demokrat ke- sime bakmışlar... 12 Anadolu kentinde 401 kişiyle yüz yüze görüşmüşler... Epey dehşet verici bir manzara ile karşılaşmışlar... Öyle ki AKP, Fethullahçı ve diğer dinci merke- zi ve yerel iktidarların, 6 yıl boyunca bütün ülke- ye dayattıkları “ötekileştirme”nin örnekleriyle kar- şılaşmışlar... Üstelik bazen şiddete dayalı baskıyla sürdürülen bir ötekileştirme... Kimlere mi: Kadınlar, Kürtler, Aleviler, küpeli müpeli üniversite öğren- cileri, Çingeneler... Şüphesiz ki: İçki içenler, laik olarak bilinen ve tanınanlar.. tabii ki de Müslüman olmayanlar... Bir dışlama, bir aşağılama ki sorma gitsin! Bugüne kadarki muhafazakâr “laik” iktidarlar za- manında asla yaşanmayan, yeni türde, yani saf dinci, saf İslami bir toplum-ülke yaratılıyor, 6 yıl- dır! Hijyenik, yeni türde dinci pro-faşist... Özgürlüklerin tüm altyapısını adım adım yok eden... İnsan temel haklarının, düşünce çeşitliliğinin ga- rantisi, toplumsal altyapıyı hem de ağır bir şekil- de tahrip eden yeni bir “sivil” iktidar yapılanma- sı... Bu köşede yayımlanan eski yazılarıma baktım; en az 3 yıldır, AKP’nin kendisi dışındakileri nasıl “ötekileştirdiği” ve buradan ancak dinci-faşist bir ülke ortaya çıkabileceği konusunda onlarca ya- zı çıktı karşıma! AKP’nin bir liberal parti olmadı- ğını ve olamayacağını, bir süre sonra da Türkçü- milliyetçi cephaneliğe sarılacağını da yazmışız. İktidarın niteliği, gücün karakteri, AKP’nin ülkede hemen her şeyi ele geçirme politikası.. bütün bun- ları gösteriyordu... Görmek isteyenler görüyor... Görmek istemeyenlere ise hiçbir şeyi göstere- mezsiniz! Binnaz Toprak’ın Ayşe Buğra, Şevket Pamuk ve liberal, demokrat ve sağcı-Fethullahçı kanat- tan köşe yazarlarıyla yaptığı ve araştırmanın so- nuçlarını açıkladığı özel toplantıdaki konuşmala- rı, Milliyet’ten Ece Temelkuran ve Kadri Gürsel’in yazılarından izledik. Prof. Şevket Pamuk, bilgilerin sayısallaştırılmasını eksik bulmuş ve araştırmayı geçerli bulmadığını söylemiş. Pamuk yanılıyor! Çok farklı araştırma yöntemleri var. Bu da onlardan, belki de en önem- lilerinden: Bu bir saha, daha doğrusu bir “yüzey araştırması”dır... Ayşe Buğra haklı: Bilim salt sa- yı saymak değil! (Ş. Alpay’a da iyi bir Popper’ci- lik dersi vermiş!) Arkeologlar yüzey araştırmasını bilir. Eski kül- türlerin izlerini araştırmak için geniş sahaları ta- rar, bazı belirtiler ararlar.. Bir tarihi taş, höyük, tü- mülüs, kalıntı, çanak çömlek parçası vb.. Bütün bu işaretler kendilerine, içinde bulundukları “sa- ha” hakkında bilgi-fikir verir. Bunlar, “buzdağının” işaretleridir... Sonra bulduklarını eşeler, kazma- ya başlarlar.. derken karşılarına müthiş bir “uy- garlık” çıkar! Binnaz Toprak ve arkadaşları, “saha araştır- masında” buzdağıyla karşılaştılar! Hemen her kentte belirli işaretler, karşılarına bir “ortak desen- örüntü” çıkarmış. Toprak, hiç araştırmadıkları hal- de her yerde Fetocu örgütlenme ile karşılaştıkla- rını; pek çok yerde, ötekileştirilenlerin CHP’den başka sığınacakları bir yeri olmadığını belirtiyor.. Sonuca bakın: Bu tablo ile “Türkiye’nin ne Avrupa Birliği’ne üyeliğinin gerçekleşmesi, ne de özgür- lükçü bir demokrasiye sahip olması mümkün”. AKP’ci “aydın” takımı, acaba utanır mı? Yoksa bu araştırmaya mı saldırır?! obursali@cumhuriyet.com.tr Kampanyaya tepkiler artarak devam ediyor İstanbul Haber Servisi - 1915 Ermeni teh- ciri sõrasõnda Ermenilerin soykõrõma uğradõkla- rõ öne sürülerek başlatõlan “Ermenilerden Özür Diliyoruz” kampanyasõna sivil toplum örgütlerinden ve akademik dünyadan eleştiriler artarak sürüyor. İstanbul Üniversitesi (İÜ), Ye- ditepe Üniversitesi, USTKB ve Yeniden Kuva- yi Milliye Hareketi kampanyayõ eleştirdi. İÜ Senatosu aldõğõ kararla kampanyayõ kay- gõyla izlediklerini açõkladõ. İÜ Senatosu, 1915 olaylarõnõn gerekçe gösterilerek yürütülen kampanyanõn, “aydın sorumluluğuyla bağ- daşmadığını” vurguladõğõ açõklamasõnda, şu görüşlere yer verdi: “Sorunu duygusal bir ze- mine çekip tarihi verilerden uzaklaşarak çö- züm olanaklarını güçleştirmek ve kışkırtıcı bir yaklaşımla toplumda huzursuzluk çıkar- mak, ‘düşünce özgürlüğü’ kapsamında de- ğerlendirilemez. Kampanyanın art niyetli bir biçimde örgütlendiği ve gerçekte Ermeni yurttaşlarımızın duyarlılıkları üzerinden yürütülen yersiz, gereksiz ve anlamsız bir girişim olduğunu kabul etmek gerekir.” Yeditepe Üniversitesi de öğretim üyesi 27 akademisyenin imzaladõğõ bildiriyle kampan- yaya tepki gösterdi. Açõklamada, “Ortak acı- ların paylaşılması mutlaka özür dilemeyi gerektirmediği gibi, özür dilememek de fela- ketin reddi anlamına gelmez” denildi. Akademisyenler, yakõn zamanda yaşamõnõ yitiren emekli Büyükelçi Gündüz Aktan’õn, 1915’te iki ulus arasõnda yaşanan üzücü olay- larõn, Birleşmiş Milletler’in (BM) “soykırım” tanõmõna girmediği yönündeki uluslararasõ ta- rih tezini anõmsatttõ. Açõklamaya imza atan isimler şöyle: Prof. Dr. Bozkurt Güvenç, Prof. Dr. Feroz Ahmad, Prof. Dr. Haluk Kabaali- oğlu, Prof. Dr. Akile Gürsoy, Prof. Dr. Erhan Adal, Prof. Dr. Rayegan Kender, Prof. Dr. Vecdi Aral, Prof. Dr. Aydın Zevkliler, Prof. Dr. Nuray Ekşi, Prof. Dr. Ali Rıza Oklur, Prof. Dr. Yener Ünver, Prof. Dr. Ali Cem Bu- dak, Doç. Dr. Nurcan İpek, Yard. Doç. Dr. Deniz Tansi, Yrd. Doç. Dr. Necla Güney, Yard. Doç. Dr. Ali Kemal Yıldız, Yard. Doç. Dr. Altunay Kışlalı, Öğr. Gör. İhsan Demir- kıran, Araş. Gör. Mehmet Şua, Araş. Gör. Mehtap Civir Engin, Araş. Gör. Nuri Erdem, Araş. Gör. Semin Töner Şen, Araş. Gör. Onur Özcan, Araş. Gör. Efe Dırenisa, Araş. Gör. Ömer Bağcı, Araş. Gör. Mehmet Akif Akbaş, Araş. Gör. U. Yiğit Parmaksız. Yeniden Kuvayõ Milliye Hareketi Derneği Genel Başkanõ Hakkı Sevim de, özür kampan- yasõnõn perde arkasõnda dõş güçlerin Türkiye karşõtõ faaliyetleri olduğunu belirtti. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarõ Birliği ve Yurtsever Hareket üyesi aydõnlar da yaptõklarõ yazõlõ açõklamada, Türkiye’nin “Sözde Erme- ni soykırımı” suçlamasõ ile bütün Batõ dünya- sõnõn hedefi haline getirildiğine dikkat çekti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanõ Turan Eser, Kültür ve Turizm Ba- kanõ Ertuğrul Günay’õn önceki gün Alevi Enstitüsü’nün açõlõşõ sõrasõnda Alevi yurttaş- lardan dilediği özrü, “yerel seçim yatırımı” olarak değerlendirdi. Bakan Günay’õn özür dilemesi Alevi yurt- taşlarca samimi bulunmadõ. Eski ABF Genel Başkanõ Turan Eser, Günay’õn açõlõş sõrasõn- da yaptõğõ konuşmada Alevi yurttaşlardan di- lediği özrü, “yerel seçim yatırımı” olarak değerlendirdi. Eser, şunlarõ söyledi: “Ertuğrul Günay, yerel seçimler öncesi yatırım yapmaya çalışıyor. Politik bir ya- tırım bu. Biz hükümetin bir yetkilisinden değil, hükümetin kendisinden, bizzat dev- letten özür bekliyoruz. Bu iş daha fazla uzatılmadan, iş sulandırılmadan Madı- mak Oteli müze haline dönüştürülmelidir. Türk insanının da bu müzeyi görerek, ka- ranlık geçmişi ile yüzleşmesi gerekir. ” HBVAKV Genel Başkanõ Ercan Geçmez ise Günay’õn dilediği özrü, “tarihi” olarak nitelendirdi. ALEVİLER SAMİMİ BULMADI ‘Günay’õn özrü seçim yatõrõmõ’ İstanbul Üniversitesi Senatosu “Ermenilerden Özür Diliyoruz” kampanyasõnõ kaygõyla izlediklerini açõklayarak kampanyanõn aydõn sorumluluğuyla bağdaşmadõğõnõ bildirdi. ÜNİVERSİTELER ELEŞTİRDİ MELTEM YILMAZ Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararasõ İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Binnaz Toprak, üç gazeteci ile birlikte yaptõklarõ araştõrmaya yönelik eleştirileri; “Geçmişte araştırmalarımı öven İslami kesimin, şimdi yermesine çok şaşırdım. Türkiye’de herke- sin yaşadığı mahalle baskısını ben de yaşıyorum” sözleriyle yanõtladõ. Yoğun tartõşmalara yol açan “Türkiye’de Farklı Olmak- Din Muhafazakârlık Eksenin- de Ötekileştirilenler” başlõklõ ra- porun ardõndan sorularõmõzõ ya- nõtlayan Toprak, araştõrmanõn bilimsel olmadõğõ yönünde ken- disine yöneltilen eleştirilerin ta- mamen temelsiz olduğunu be- lirterek, raporda kullanõlan “de- rinlemesine mülakat yönte- mi”nin sosyal bilimlerde sõkça başvurulan ve bilimsel çevreler- ce en çok kabul edilen metotlar- dan biri olduğunu, AB ülkele- rinde öngörülen denek sayõsõnõn 90 olmasõna karşõn kendilerinin 401 kişiyle görüştüğünü anlattõ. Türkiye’de korkunç bir kam- plaşma yaşandõğõnõ ve yapõlan her araştõrmanõn sert eleştirilere maruz kaldõğõnõ belirten Toprak, “Biz bu araştırmaya Aralık 2007’de başladık ki o dönem AKP’ye açılan kapatma davası gündemde değildi. Davayı et- kileyeceği gerekçesiyle raporu geri çekmemize karşın rapo- run siyasi amaçlara hizmet et- tiği iddia ediliyor” dedi. Toprak, araştõrmanõn Anka- ra, İzmir, İstanbul gibi büyük kentlerin “gelişmiş” mahallele- rinde yapõlmasõ durumunda da aynõ sonuçlarla karşõlaşõlacağõnõ düşündüğünü belirterek, özel- likle Anadolu’da içkili mekân- larõn şehir dõşõna taşõnmasõna ilişkin hukuki gerekçeler göste- rilmesini mantõklõ bulmadõğõnõ, amacõn içki içenleri ötekileştir- mek olduğunu, dileyenin Ana- dolu’yu gezerek gerçekleri gö- rebileceğini kaydetti. Toprak ay- rõca, Anadolu’nun muhafazakâr kimliğinin yeni bir yapõ olmadõ- ğõnõ ancak içki yasağõ, kadro- laşma, Ramazan baskõsõ, cuma namazõna katõlma zorunluluğu gibi olgularõn son yõllarda yer- leştiğini belirtti. İstanbul Haber Servisi - Vatan gazetesi yazarlarõndan Mehmet Tezkan da dünkü köşe yazõsõnda AKP iktida- rõna yakõnlõğõyla bilinen Ye- ni Şafak gazetesinin 5 Ni- san’da yayõmlanan anketin de AKP iktidarõ döneminde laik yaşam tarzõna yönelik ciddi bir baskõ olduğunu or- taya koyduğuna dikkat çek- ti. Ankette, “AKP hüküme- ti döneminde yaşam tarzına müdahale edilip edilmediği” sorusuna, yüzde 6.1 oranõn- da “Evet, müdahale edili- yor” yanõtõ verildiğini, AKP’nin benimsediği dinci yaşam tarzõnõn halka daya- tõldõğõ ortaya çõkan ankette, “Yaşam tarzına müdaha- lenin” ise “Sosyal yaşantı kısıtlandı, toplum muhafa- zakârlaştı, çevremden ka- panmamı istediler, fikir ba- zında baskı arttı, türban takmayanlara farklı bakıl- maya başlandı” başlõkla- rõyla tanõmlandõğõnõ belirten Tezkan, “Yeni Şafak gaze- tesi dahi AKP iktidarıyla birlikte toplumun yüzde 6.1’inin baskı altında ol- duğunu yazıyorsa, gerçek oran birkaç kat fazladır” yo- rumunu köşesine taşõdõ. Kasıtlı soruşturmaya durdurma İLHAN TAŞCI ANKARA - Danõştay, Sağlõk Bakanõ Re- cep Akdağ’õn başmüfettiş Atılay Ergüven hakkõnda sahte sağlõk raporu kullandõğõ gerekçesiyle soruşturulmasõ için verdiği izni kaldõrdõ. Böylece Ergüven’in başmü- fettişlikten alõnarak Polatlõ Sağlõk Grup Başkanlõğõ’na atanmasõnõn dayanağõ ortadan kalkmõş oldu. Danõştay, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn başmüfettiş hakkõnda “yanlı soruşturma” yürüttüğünü verdiği kararla ortaya koydu. Olay şöyle ge- lişti: Sağlõk Başmüfettişi Atõlay Ergüven ra- hatsõzlanmasõ üzerine Ankara Eğitim Has- tanesi’ne başvurdu. Yapõlan tetkiklerin ar- dõndan 14 gün rapor verilen Ergüven’in is- tirahat raporu Teftiş Kurulu Başkanõ tara- fõndan “kuşkulu” bulunarak kabul edilmedi. Yeniden muayene olmasõ için Ergüven ha- kem hastane olan Ankara NumuneHasta- nesi’ne gönderildi. Burada da 14 günlük is- tirahat raporunun uygun olduğuna karar ve- rildi. Ancak Teftiş Kurulu Başkanõ Mu- hammet Gedik’in hakem hastanenin ra- porunu da kuşkulu görmesi üzerine yeniden Numune Hastanesi’ne başvurulmasõnõ iste- di. Ergüven ise “ciddiyetten uzak ve şah- sını rencideye yönelik bu isteme uyma- yacağını” resmi yazõ ile bildirdi. Ergüven için bu kez de İstanbul Haseki Hastane- si’nden görüş soruldu. Art arda soruşturmalar Bu gelişmeler üzerine de Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’õn verdiği onayla başmüfet- tiş Ergüven ve raporu veren doktor Salih Ce- sur ile hakem olarak muayene eden Doç. Dr. Hürrem Bodur haklarõnda soruşturma açõl- dõ. Yürütülen soruşturmada değişik müfet- tişlerce birden fazla rapor düzenlenirken, hiç- birisinde Ergüven’in suç işlediği yönünde be- lirleme yer almadõ. Teftiş Kurulu Başkanlõ- ğõ’nca yeniden müfettiş görevlendirmesi sonucunda düzenlenen raporda ise “sahte ra- por” kullandõğõ savõyla Ergüven’in yargõ- lanmasõ için soruşturma izni verildi. Ergü- ven bunun üzerine başmüfettişlikten alõna- rak Polatlõ Sağlõk Grup Başkanlõğõ’na ayni- yat saymanõ olarak atandõ. Atõlay Ergüven, hakkõndaki soruşturma izninin kaldõrõlmasõ istemiyle Danõştay’a dava açtõ. Danõştay 1. Dairesi, Sağlõk Bakanõ Akdağ’õn Atõlay Er- güven’in sahtecilik suçundan soruşturul- masõ için verdiği izni kaldõrdõ. Aynõ zamanda Devlet Denetim Elemanlarõ Derneği (DE- NETDE) Genel Başkanlõğõ’nõ da yürüten Atõ- lay Ergüven, son dönemde yolsuzluklarõn art- tõğõ yönünde verdiği demeç sonrasõnda art ar- da soruşturma geçirmişti. ‘YENİ ŞAFAK DİNCİ BASKIYI KABUL ETMİŞTİ’ Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Siyaset Bilimci Prof. Dr. Fuat Keyman, Anadolu’da son dönem- lerde ekonomik ağõrlõklõ bir deği- şim sürecinin yaşandõğõnõ ancak bu değişimin kültüre yansõyamadõğõnõ belirterek “Anadolu’da, başını Anadolu kaplanlarının çektiği ekonomik değişim, farklılıklarla bir arada yaşama kültürünü be- raberinde getiremedi. Ekonomik değişimle kültürel yaşam paralel gidemedi. Araştırmaların büyükşehirlerde yapılması durumunda da benzer sonuçların çıkacağını düşünüyo- rum. Bu anlamda araştırmanın ek- sik dahi kaldığı yönler var. Ancak Türkiye’deki mahalle baskısının toplumun kültürel hoşgörüsüzlü- ğünden değil, hoşgörüyü üretecek kurum, siyasi partiler ile liderleri- nin işlevsizliğinden kaynaklandığı- nı düşünüyorum. Bu konuda AKP’nin rolü büyük” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM Genel Kuru- lu’nda, Maliye Bakanlõğõ’nõn bütçesinin görüşmeleri sõrasõnda DTP’li Gülten Kışanak’õn AKP’li Siirt, Bitlis ve Bingöl be- lediyelerinde yolsuzluk yapõldõ- ğõ iddiasõ tartõşmalara neden ol- du. Kõşanak, AKP’nin “dur- mak yok yola devam” sloga- nõnõn “durmak yok, yolsuzlu- ğa devam” anlamõna geldiğinin halk tarafõndan çok iyi bilindiğini söyledi. Kõşanak’õn AKP’li Siirt, Bin- göl, Bitlis belediyelerinde yol- suzluk yapõldõğõna ilişkin id- dialarõ tartõşmalara neden ol- du. AKP’li milletvekillerinin, “DTP’li belediyelerde yolsuz- luk yok mu?” diye tepki gös- termesi üzerine Kõşanak, “DTP’li belediyelerle ilgili bu iddiaların binde biri kadar olsaydı, hepsi cezaevlerinde olacaktı” karşõlõğõnõ verdi. AKP’nin yolsuzluk iddialarõna kulak tõkadõğõnõ, soruşturma iz- ni vermediğini urgulayan Kõşa- nak, Şaban Dişli’nin milletve- killiğinden de istifa etmesi ge- rektiğini söyledi. Söz alan AKP Grup Başkan- vekili Mustafa Elitaş, “İspat edilmemiş iddialarla, TBMM kürsüsünde burada olmayan insanlar hakkında iftira at- mayı yanlış buluyorum” dedi. DTP’li Kõşanak AKP’li Siirt, Bitlis ve Bingöl belediyelerinde yolsuzluk yapõldõğõnõ iddia etti Yolsuzluk tartışması Danõştay 1. Dairesi, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn başmüfettiş Atõlay Ergüven hakkõnda ‘yanlõ soruşturma’ yürüttüğünü verdiği kararla ortaya koydu İstanbul Haber Servisi - CNN Türk ek- ranlarõnda “Lezzet Durakları” adlõ prog- ramõ hazõrlayõp sunan gaze- teci- yazar Mehmet Yaşin, Türkiye’nin birçok ilinde alkol yasağõ ile karşõlaştõğõnõ be- lirtti. Kayseri, Urfa, Konya, Er- zurum, Rize, Trabzon, Balõ- kesir, Kahramanmaraş, Ga- ziantep, Adana, Çorum’da iç- ki içebilmek için şehirlerin dõ- şõna çõktõğõnõ anlatan Yaşin, “Kayseri’de içki içebilmek için dağın tepesine tırmanır- ken, Urfa’daki otellerin al- kolden tamamen “temizlen- diğine” şahit oldum. Hükümet baskıyı yasalarla değil, aba altından sopa göstererek yapıyor” diye konuştu. YAŞİN: İÇKİ İÇEBİLMEK İÇİN DAĞA ÇIKTIM’ Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği Başkanõ Prof. Dr. Türkan Saylan araştõr- ma sonuçlarõnõn Türki- ye’nin son 20 yõlda yaşadõ- ğõ büyük değişimi gözler önüne serdiğini belirtti. Saylan özetle şu görüşlere yer verdi: “Bana kalırsa böyle bir araştırma geç bile kaldı. Bugün Türki- ye’de, Atatürk’ü küçük düşürmeyi ya da belli bir etnik gruba saldırmayı hedefleyen çalışmalar tak- dir toplarken Prof. Top- rak’ın araştırmasının bu kadar saldırıya uğraması, İslami kesimin ne kadar hoşgörüsüz ol- duğunun da kanıtıdır aynı zamanda.” SAYLAN: 20 YILDIR YAŞANAN DEĞİŞİMİ ORTAYA KOYDU PROF. DR. KEYMAN: AKP’NİN ROLÜ BÜYÜK Prof. Toprak, geçmişteki araştõrmalarõnõ öven İslami kesimin şimdi yermesine şaşõrdõğõnõ söyledi ‘Gidin baskıyı görün’(Fotoğraf:AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear