Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 2008 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Eğri Oturup Doğru Konuşalım Daha önce de belirtmeye çalışmıştım. Eski- lerin bir sözü var, “bir deli bir kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış” derler. Bizde de, bir kı- sım insanlar delinin kuyuya taş atmasına ben- zer bir girişim başlattılar, Aziz Bey’in de dedi- ği gibi, akıllısı bol bir toplum olmadığımızdan bü- tün deliler azdı. Yine ayyuka çıkan tepkiler, yine karşılıklı suçlamalar, yine aydın sıfatını neredeyse te- kellerine almış olanların karşıt düşüncedekile- ri küçümsemeleri birbirini izledi. Tartışmalar ve toz duman arasında sıfatlar, suçlamalar havada uçuşup, durdu. Ülkemizde hamakat bir nakise (eksiklik) sa- yılmadığından, kimse işin ahmaklık yanı üzerinde durmadı. Bu ortamda saçmalıkların birbirlerini izleme- leri doğaldı; nitekim öyle oldu da... CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman Cum- hurbaşkanı Abdullah Gül’ü kökenini açıklamaya çağırırken, Sayın Gül’ün ailesinde, Ermeniler ol- duğunu ileri sürdü. Arıtman Cumhurbaşkanı’nın son özür dilekçesi karşısında verdiği tepkiyi ye- tersiz bulmuş ve “kökeni dolayısıyla!” böyle dav- randığına hükmetmiş, bu durumda “Ben sora- rım ‘Ermeni misin?’” diye eklemiş. Canan Arıtman’ı şiddetle kınıyorum. Tabii bu arada şanslıymış ki, soruyu, başka yere yö- neltmemiş. Yoksa biri çıkıp ona aynen şu tok cevabı verebilirdi: - Sana ne hatun, sen kim oluyorsun da, ba- na bunu soruyorsun? Ermeni olsam ne ola- cak?... Bir gazeteci yazar dostum var. Yıllardır bir kı- sım meczupların zırvalarıyla, internette “Türki- ye’nin ünlü Sabetayistleri” listelerinde yer alıyor. Bir gün laf arasında, eski Osmanlı ailelerine da- yandığını bildiğim dostuma, biri sordu: - Bunu niye yalanlamıyorsun? - Neden yalanlayayım ki?.. Sabetayist olmak ayıp mı? Böyle bir yalanlama da ırkçılık olmaz mı? Canan Hanım, onun gibi birine değil de, Cum- hurbaşkanı’na yönelttiği için sorusunu, yanıtı- nı da aldı, Sayın Gül ailesinin Müslüman Türk olduğunu açıkladı. Tabii doğrusu Arıtman’ın tavrı beni ne kadar tiksindirdiyse, Cumhurbaşkanı’nın tavrı da o ka- dar irkiltti. Irk esasına dayanmayan bir ulusun devleti olan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı, Ermeni ol- madığını söyleyecek yerde, daha başka uygun bir yanıt bularak, dünyaya karşı bizi yüceltirdi, tabii eğer, o Cumhurbaşkanı başı olduğu Cum- huriyet’in bütün ilkelerini içselleştirmiş olsaydı. Ama Gül öyle yapmadı, Ermenilik hakaretmiş gibi bir de tazminat davası açtı. Bütün bunları düşünürken birden aklıma geldi. Sayın Gül, geçmişte, surlarında belgesel çekimi için sahte Bizans bayrağı görünce etrafı birbirine katan insanların kenti Kayseri’den seçilmiş bir politikacıydı ve Çankaya’ya da, “ilk defa bir Müslüman Cumhurbaşkanımız oluyor” diyerek çıkarılmıştı. Aleviye tahammül göstermeyen, Alevi kom- şunun gönderdiği eti yemeyip atan, uzun saç- lı er kişiye katlanamayan, tırnağı boyalı kadının okuduğu Kuran’ın kabul edilmeyeceğini söy- leyen bir toplumda, Abdullah Gül’den, Ermeni olmadığı açıklaması yapmamasını beklemek abesti. Her ikisi de seçilmiş olan Arıtman ile Gül’ün hareketlerini münferit davranışlar olarak görmek yanlıştır. Onlar bu toplumun seçilmiş kişileri ola- rak, toplumsal egemen eğilimleri dikkate ala- rak, hareket etmektedirler. Yoksa, Canan Arıtman kızdığında karşısın- dakine “Sen Ermeni misin?” diye hakaret eden bir toplumun seçilmişi olmasaydı, böyle bir çı- kış yapar mıydı?Abdullah Gül, çoğunluğu Er- meniliği bir ayıp olarak gören bir toplumun tem- silcisi olmasaydı, “Ermeni değilim” anlamına ge- len bir açıklama yapmak zorunluluğunu hisse- der miydi? Eğri oturup doğru konuşalım, Arıtman’ın da, Gül’ün de tavırları, münferit davranış değil, ha- lis muhlis Made in Turkey patentli ürünlerdir. Ben, Atatürk’ten buraya nasıl geldiğimizi sor- guluyor ve bu durumdan fena halde utanıyorum. Ne dersiniz toplumun çoğu da utanıyor mu? asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com Ağar 9 Şubat’ta yargılanacak ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Mehmet Ağar, Susurluk davasõ kapsamõnda, “cürüm iş- lemek için silahlõ teşek- kül oluşturmak” suçun- dan, Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yargõlanacak. Duruşma- nõn, 9 Şubat 2009’da ya- põlmasõnõ kararlaştõran mahkeme, Ağar’a gön- derilen çağrõ kâğõdõna “mazeretsiz duruşmaya gelmediği takdirde zorla getirileceği şerhinin ya- zõlmasõnõ” kararlaştõrdõ. ‘Maraş’la yüzleşmeliyiz’ İZMİR (Cumhuri- yet Ege Bürosu) - Tari- hi Kemeraltõ Çarşõsõ giri- şinde bir araya gelen KESK İzmir Şubeler Platformu ve TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu üyeleri, Türk toplumunun 30 yõl önce yaşanan Maraş katliamõ- nõ unutmamasõ gerekti- ğini vurguladõ. Açõkla- mada, “Aynõ oyunlarõn tezgâhlanmamasõ için bu katliam tarihiyle yüzleş- meliyiz” dediler. Gül’den Noel kutlaması ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, Hõristiyan yurttaş- larõn Noel Bayramõ’nõ “en samimi duygularla” kutladõğõnõ ifade etti. Gül, mesajõnda “Köken- leri, inançlarõ veya fikir- leri ne olursa olsun tüm vatandaşlarõn milletin eşit ve şerefli üyesi ol- duğunu” belirtti. MHP’nin Adana adayı Durak ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - MHP, AKP’den istifa eden Adana Büyükşehir Bele- diye Başkanõ Aytaç Du- rak’la anlaştõ. Daha önce ANAP ve DYP saflarõn- da da siyaset yapan Du- rak, pazartesi günü dü- zenlenecek törenle MHP’ye katõlacak. Ferhat Gerçek’in davası başlıyor İstanbul Haber Ser- visi - Sol içerikli bir der- gi dağõtõmõ sõrasõnda 7 Aralõk 2007’de polis kurşununun sõrtõna isa- bet etmesiyle yürüme yeteneğini kaybeden Ferhat Gerçek’in davasõ yarõn 09.30’da Bakõrköy 9. Asliye Ceza Mahke- mesi’nde görülecek. Helsinki Zirvesi komite- si üyesi bir grup ve Uluslararasõ Af Örgütü temsilcilerinin gözlemci olarak katõlacağõ davada Çağdaş Hukukçular Der- neği üyesi 30 avukat Gerçek’i savunacak. TBB Başkanõ, şaibeli seçmen kütüklerinin seçimin meşruiyetine zarar vereceğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçmen sayõsõndaki 6 milyonluk artõş, seçmen kay- dõrõlmasõ ve kişilerin yaşama- dõklarõ adreslerde kayõtlarõnõn çõkmasõ gibi tartõşmalara ilişkin Yüksek Seçim Kurulu sorun ol- madõğõnõ açõklamasõna karşõn kamuoyunda tartõşma sürüyor. Hukukçular, Yargõtay Onur- sal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sa- bih Kanadoğlu’nun seçmen kütüklerinin iptal edilebilece- ği görüşüne de destek veriyor. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanõ Özdemir Özok, parti liderlerinin ve güç odaklarõnõn egemen olduğu bir yapõda seçimlerin olabildiğin- ce saydam ve yargõ deneti- minde yapõlmasõnõn zorunlu olduğuna işaret ederek, “Aksi takdirde seçimler meşruiye- tini yitirir. Yapılan tartış- maların sonu gelmez” dedi. Yaşananlarõ kaygõyla izledik- lerini belirten Özok, yapõlan se- çimlerin hakkaniyete uygun, herkesin hak ettiğince oyunu alabildiği sağlõklõ bir seçimin yapõlacağõ hukuki zeminin oluşturulmasõ gerektiğini vur- guladõ. TBB Başkanõ Özok, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Ciddi defolu demokrasi- nin hastalıklarını ortaya koy- mak gerekiyor. Sandık de- mokrasisinin egemen olduğu, birçok sorunun halkın des- teğiyle yardımıyla çözülmesi gereken Türkiye’de seçim yasaları objektiflik ve du- yarlılıkla düzenlenmelidir. Belediye başkanlığı seçimin- deki gibi trajikomik olayların yaşanmadığı, kuralların iş- lediği bir Türkiye özlüyo- ruz. Daha seçim yapılmadan tartışmalar ortadayken bunu inatla sürdürmek, kimi ke- simlerin kuşkularını aydın- latmadan, ben yaptım oldu dayatması yakışmaz.” YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu da, YSK kararlarõnõn yargõ denetimi dõ- şõnda olduğunu anõmsatarak, “Ancak YSK’nin Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Mü- dürlüğü ile imzalamış olduğu protokol iki tarafı olan içeri- ği itibarıyla tüm Türkiye’yi kapsayan düzenleyici işlem niteliğindedir” dedi. Emina- ğaoğlu, benzer bir olayda YARSAV’õn açtõğõ Adalet Ba- kanlõğõ Personel Genel Mü- dürlüğü’nün imzaladõğõ pro- tokolün de bu kapsamda görü- lerek, Danõştay tarafõndan in- celendiğini bildirdi. Eminağaoğlu, genel müdür- lük boyutuyla söz konusu işle- min bir hukuk devletinde yar- gõ denetimi dõşõnda tutulacağõ- nõn söylenemeyeceğini vurgu- layarak, şunlarõ söyledi: “Bu işlem ve protokol yar- gı denetimine tabidir. Proto- kol yargı denetimine tabi tu- tulduğunda protokolün da- yanağı olan yasa hükümleri- nin anayasaya uygun olup ol- madığı ilgili yargı organınca değerlendirilecek ve anaya- saya aykırılık iddiası ciddi bulunursa Anayasa Mahke- mesi’ne taşınması büyük ola- sılıktır. Yüksek Mahkeme aynı yasadaki mektupla oy vermenin seçim güvenliğini zedeleyeceği gerekçesiyle oy- birliğiyle iptaline karar ver- mişti. Seçimlerin yargı göze- tim ve denetimi altında ya- pılması, oy verme işlemleri- nin denetimi kadar seçmen kütüğünün oluşturulması ya- ni seçmenlerin belirlenmesi sürecini de kapsamaktadır. Bu nedenle seçmen kütüğü- nün seçmenler yönünden tar- tışma içermemesi gereken konular kapsamındadır.” Seçmen kütükleri için iptal davası ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - İşçi Partisi (İP), Yargõtay Onursal Cumhuriyet Başsavcõsõ Sabih Kanadoğlu’nun te- zinden yola çõkarak ana- yasa ve yasalara aykõrõ olarak düzenlendiğini be- lirttiği seçmen kütükleri- nin iptali istemiyle Da- nõştay’da dava açtõ. DSP Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli de adrese da- yalõ nüfus kayõt sistemiy- le hazõrlanan seçmen kü- tüklerinin iptali için bugün dava açacaklarõnõ bildirdi. Danõştay önünde basõn açõklamasõ yapan İP Genel Başkan Yardõmcõsõ Ha- san Basri Özbey, Türki- ye’de “demokrasi oyu- nu” sergilendiğini belirt- ti. YSK’nin kütüklerin dü- zenlenmesi görev ve yet- kisinin anayasa ve yasa- lara aykõrõ şekilde yürüt- meye devredildiğini anla- tan Özbey, seçmen kü- tüklerinin iptal edilmesi gerektiğini söyledi. Güncelleme yapılsın “Seçmen kütükleri ip- tal edildiğinde, seçim takviminin etkilenmesi- nin söz konusu olmadı- ğını” belirten Özbey, hal- koylamasõnda kullanõlan seçmen kütüklerinin gün- celleştirilerek 29 Mart 2009’daki yerel seçimler- de kullanõlmasõnõ önerdi. Özbey, konuşmasõnõn ar- dõndan dava dilekçesini Danõştay Başkanlõğõ’na sundu. Dava dilekçesin- de, 298 sayõlõ Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seç- men Kütükleri Hakkõnda Yasa’nõn bazõ hükümle- rinin anayasaya aykõrõlõ- ğõnõn belirlenerek Ana- yasa Mahkemesi’nde ya- sanõn iptali için dava açõl- masõ ve YSK ile Nüfus ve Vatandaşlõk İşleri Ge- nel Müdürlüğü arasõnda imzalanan 5 Eylül 2008 tarihli protokolün yürüt- mesinin durdurulmasõ ve iptali istendi. DSP Eskişehir Millet- vekili İçli de TBMM’de düzenlediği basõn toplan- tõsõnda, YSK’nin yaptõğõ açõklamada, daha önce kendilerinin dile getirdik- leri pek çok hatayõ kabul ettiğini söyledi. Pek çok si- yasi parti ve hukukçunun kendisinin görüşüne ka- tõlmasõndan memnun ol- duğunu belirten İçli, seç- men kütüklerinin iptali için hazõrladõğõ dava di- lekçesini bugün Danõş- tay’a vereceğini bildirdi. Türkiye Barolar Birliği Başkanõ Özok, seçmen kütüklerine ilişkin iddialarõn aydõnlatõlmasõ gerektiğini söyledi. Özok, “Seçim yapõlmadan, tartõşmalar ortadayken bunu inatla sürdürmek, ben yaptõm oldu dayatmasõ yakõşmaz” dedi. YARSAV Başkanõ Eminağaoğlu da, konunun Anayasa Mahkemesi’ne taşõnma olasõlõğõnõn yüksek olduğuna dikkat çekti. İP’in ardõndan DSP Milletvekili İçli de adrese dayalõ nüfus kayõt sistemiyle hazõrlanan seçmen kütüklerinin iptali için bugün dava açacaklarõnõ bildirdi. İP, DANIŞTAY’A BAŞVURDU ‘Su sayaçları için alınan peşin para hukuk dışı’ Gökçek’e bir fren daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 11. İdare Mah- kemesi, borcu nedeniyle sökülen mekanik su sayaçlarõ yerine kartlõ sayaç takõlmasõna ve karşõlõğõnda 300 YTL bedel alõn- masõna ilişkin ASKİ Yönetim Kurulu’nun 18 Mayõs 2005 ta- rih ve 219 sayõlõ kararõnõn ilgili bendinin yürütmesini durdur- du. Edinilen bilgiye göre, Mustafa Tanşi’nin abonesi olduğu su sayacõ, geçen yõl borcu nedeniyle söküldü. Borcunu ödeyen Tanşi’ye, ASKİ yetkilileri, 300 YTL ek ödeme yapmasõ karşõ- lõğõnda eski mekanik su sayacõ yerine kartlõ su sayacõ takõlaca- ğõnõ bildirdi. Tanşi de avukatõ Emre Baturay Altınok aracõlõ- ğõyla dava açtõ. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararõnda ASKİ’nin uygulamasõnõn hukuka aykõrõ olduğu vurgulanarak “Kamu hizmetinin sunumu peşin ödemeye bağlanarak, kamu hizmeti anlayışına uymayan, ticari niteliği ağır ba- san yeni bir ilişki biçimi oluşturulmak istendiği görülmek- tedir” denildi. Altõnok, yürütmeyi durdurma kararõnõn ön ödemeli tüm hizmetler açõsõndan emsal teşkil ettiğini söyledi. İzmirlilerin yüzde 44’ü ‘başarılı’ buluyor Kocaoğlu’na destek İstanbul Haber Servisi - İzmirlilerin yüzde 44’ü, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu’nu başarõ- lõ buluyor. SONAR Araştõrma Şirketi’nin yüz yüze görüşme yöntemini kullandõğõ “İzmir Büyükşehir Siyasi Eğilimler ve Belediye Hizmetleri Araştırması Aralık-2008” anketi 1820 kişinin katõlõmõyla gerçekleştirildi. Katõlõmcõlara yöneltilen “Genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” sorusuna, ka- tõlõmcõlarõn yüzde 58.7’si CHP, yüzde 17.94’ü ise AKP yanõtõ- nõ verdi. Ankete göre Balçova, Bayraklõ, Bornova, Karşõyaka, Narlõdere’nin öncelikli sorununun “su”, Çiğli, Karabağlar ve Buca’nõn ise öncelikli sorununun “ulaşım” olduğu ortaya çõk- tõ. Kocaoğlu’nu, katõlõmcõlarõn yüzde 44.4’ü “Başarılı”, yüz- de 28.2 “Başarısız”, yüzde 9,8’i “Kısmen başarılı” bulurken, yüzde 17.6 ise “Fikrim yok” yanõtõnõ verdi. “Kocaoğlu’nun aday olmaması halinde, Büyükşehir belediye başkan adayı kim olmalı” sorusuna verilen yanõtlarda Mehmet Ali Susam, Hüseyin Aslan ve Hakan Tartan adlarõ öne çõktõ. ‘İddialar aydõnlatõlmalõ’