26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2007 SALI 18 SPOR Kavga ortamında kalan Türk sporunda yüzümüzü ilkokullu minik atlet güldürdü H A L T E R Hilal örnek olsun TMOK Başkanı Bayatlı ve Hilal Coşkuner. Spor Servisi Futbolda hemen hemen her hafta şiddet olayları ile karşılaşıyoruz. Daha ligin ilk haftasında Trabzon’da oynanan maçta taraftar sahaya girdi, Bursa deplasmanına giden G.Saray seyirci otobüsü taşlandı, yöneticiler yine keskin açıklamalar yaptı... Kimi “Ligden çekiliriz” derken bir ulusal futbolcu da tribünlere elkol hareketi yaptı. İşte tüm bu olumsuzlukların gölgesinde 12 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi Hilal Coşkuner, 2006 Dünya Fair Play Baron Coubertin Büyük Ödülü’nün sahibi oldu. Sporun gerçek anlamını gözler önüne seren bu minik atlet, kavganın dövüşün ortasında kalan Türk sporuna örnek olmalı. Dünya Fair Play Konseyi’nin (CIFP) Paris’te yaptığı toplantıda, 2006 Dünya Fair Play Ödülleri’ni kazanan sporcular belirlendi. TMOK Fair Play Konseyi Nurcan’a bronz tesellisi CHİANG MAİ (Ajanslar) Tayland’ın Chiang Mai kentinde düzenlenen 76. Erkekler ve 19. Bayanlar Dünya Halter Şampiyonası’nın ilk gününde, bayanlar 48 kiloda podyuma çıkan Nurcan Taylan, koparmadaki 85 kiloluk derecesiyle bronz madalya kazandı.48 kilodaki diğer Türk haltercisi Sibel Özkan ise koparmada 2. hakkında kaldırdığı 84 kiloyla bu kategoride 4. sırada yer aldı. ? Türkiye Fair Play Ödülü’nü alan Hilal Coşkuner, 2006 Dünya Fair Play Baron De Coubertin Büyük Ödülü’nün de sahibi oldu. Hilal, bir atletizm yarışında bitiş noktasına birinci sırada ulaşacağı yerde ayağı kayıp düşen arkadaşına yardım etmek için geri dönmüş, ilk 3 sırayı rakiplerine bırakmıştı. Başkanı Erdoğan Arıpınar’ın da katıldığı toplantıda, dünyanın dört bir yanından ödüller için aday gösterilen sporcuların dosyalarını inceleyen konseyin, 12 yaşındaki Trabzonlu ilköğretim öğrencisi Hilal Çoşkuner’e oy birliği ile Fair Play dünyasının en büyük ödülü olduğu bildirilen, Modern Olimpiyat Oyunları’nın kurucusu Baron Pierre De Coubertin’in adını taşıyan ödülü vermeye kararlaştırdı. Hilal Coşkuner, geçen yıl Trabzon’da Okullararası Kros Birinciliği’nde altın madalyaya koşarken, gerideki rakibinin sakatlanıp yere düşmesi üzerine finişe değil arkadaşına yardıma koşmuş, kürsüye çıkamamış ancak bu davranışının ardından Trabzon Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve bir gazeteden ödül almıştı. TMOK Fair Play Konseyi tarafından da kendisine 2006 yılı “Davranış Dalı”nda büyük ödül verilen Coşkuner, Dünya Fair Play Konseyi’ne aday olarak sunulmuştu. Hilal, TMOK Fair Play Konseyi’nin ödülünü aldıktan sonra yaptığı açıklamada, “Arkadaşım, madalyadan değerli” demişti. Paris’ten dönen CIFP Konsey Üyesi Erdoğan Arıpınar, yaptığı açıklamada, konseyin bu kararı oy birliğiyle ve alkışlarla verdiğini belirterek “Bu, Türkiye’nin dünyada Fair Play davranışıyla tanıtılması bakımından gurur verici bir olay. Türkiye 1983 yılında ilk CIFP Coubertin Büyük Ödülü’nü İsmet Karababa ile kazanmıştı. 24 yıl sonra yeniden aynı mutluluğu yaşıyoruz” dedi. Dünya Fair Play Ödül Töreni’nin 78 Aralık’ta Paris’teki UNESCO merkezinde büyük bir resepsiyonla yapılacak. Bu arada Dünya Fair Play Konseyi’nin iş adamı Gazanfer Bilge’ye de “Özel Onur Ödülü” verilmesini kararlaştırdığı kaydedildi. TRABZONSPOR FIFA, Ersen için savunma istedi ÖMER GÜNER TRABZON FIFA, Ersen Martin’in transferinden dolayı Trabzonspor Kulübü’nden savunma istedi. FIFA, İspanyol Futbol Federasyonu aracılığıyla Huelva’nın kendisine yaptığı başvuru üzerine Türkiye Futbol Federasyonu’ndan Ersen Martin’in uluslararası transfer sertifikasının düzenlenmesi ya da düzenlenmeme nedeninin 21 Eylül’e kadar bildirilmesini talep etti. Öte yandan UEFA Hüseyin Avni Aker Stadı’nda oynanan Galati İntertoto Kupası maçında yaşananlar nedeniyle Trabzonspor’a 15 bin İsviçre Frangı para cezası verdi. Brezilyalılar hâkimiyeti ele alırken idmanlardaki vurdumduymazlık kötü gidişin nedeni F.Bahçe’de ipin ucu kaçtı HİLMİ TÜRKAY Fenerbahçe’nin hali içler acısı... Zico’yu anlayan birisi varsa eğer ortaya çıksın... Takımın 5 maçta sadece 5 golü var, sıralamadaki yeride 8.’lik. Onca harcanılan avroların karşılığı bu mu olmalı? Durum hiç de parlak değil. İstanbul Belediye, G.Birliği Oftaş ve son olarak Ç.Rize maçlarında kaybedilen puanlarla gönderilmesi söz konusu olan Brezilyalı teknik adamın son şansı Şampiyonlar Ligi... Taraftar artık Türkiye’deki başarılardan bıkmış, varsa yoksa Avrupa. Yıllardır özlemi çekilen bu yerde başarı beklemek en doğal hakları. Ama gel gelelim hemen hemen her maçta ortaya konulan kötü futbol taraftarın tribünlerden çekilmesine neden oluyor. Ligde son oynanan Rize maçı buna örnek olarak gösterilebilir. GÜNÜN İÇİNDEN UEFA Yönetim Kurulu, 2627 Eylül’de İstanbul’da toplanacak. Konyaspor Başkanı Ahmet Şan, G.Saray maçındaki hakem hatasına değinerek, “Federasyon seçimlerinde Haluk Ulusoy’a oy vermedik diye kurban mı seçildik” dedi. Eskişehirsporlu Sergen Yalçın, Tümer Metin için “Gerçek Beşiktaşlı olmayan Tümer’in F.Bahçe’ye transferi normaldi’’ dedi. K.Erciyes UEFA Kupası’ndaki A.Madrid maçı için İspanya’ya 140 kişilik kafileyle gidecek. A.Madrid’de Thiago Motta sakatlandı. Azerbaycan’da başlayan Dünya Güreş Şampiyonası’nda grekoromende Şeref Eroğlu, Haşim Baykara ve Bünyamin Emik elendi. G.Birliği teknik direktörü Fuat Çapa istifa etti. Kulübe yakın kaynaklardan ise Çapa’nın istifaya zorlandığı öğrenildi. Nihat Kahveci Mallorca’ya attığı gol için “Bu gol, gelecek için bana güven verdi’’ dedi. F.Bahçe’nin eski futbolcusu Basri Dirimlili, ölümünün 10. yılında kabri başında anıldı. Orduspor teknik direktörü Suat Kaya, yeni başarıların kendilerini beklediğini söyledi. Basketbol hazırlık maçı/Beşiktaş Cola TurkaAris: 8184. TFF 1. Lig/G.Antep B.Giresun: 21. Denizli Başkanı Ali İpek, futbolcularına sert çıkarak, “Herkes aklını başına alsın” dedi. Şampiyonlar Ligi’nde bugün 21.45/PortoLiverpool, ChelseaRosenborg, SchalkeValencia, R.MadridW.Bremen, OlympiakosLazio, MilanBenfica, S.DonetskCeltic. Bursa’da 6545616 kombinesini bilenler 11.942,87’şer YTL kazandı. GÜNÜN PROGRAMI FUTBOL/(Şampiyonlar Ligi Veledrom/21.45) MarsilyaBeşiktaş. TV’DE SPOR / Star Tv/21.45 MarsilyaBeşiktaş, (01.00bant) PortoLiverpool. 20 YILIN EN KÖTÜSÜ GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU 100. yaşını şampiyonlukla taçlandıran F.Bahçe, 200708 sezonunundaki ilk 5 haftada son 20 yılın en kötü başlangıcını yaptı. Zico yönetimindeki 2. sezonunu geçiren Sarı Lacivertliler, ligde 5 haftada sadece 8 puan toplayabildi. Ç. Rize karşısında kaybedilen 2 puanın ardından sıralamada 8.’liğe kadar gerileyen son şampiyon, Brezilyalı çalıştırıcıyla geçtiğimiz sezon 5 maçta 12 puan toplamıştı. 200203 sezonunda dönemin teknik direktörü Lorant’la ligin ilk 5 maçında 8 puan alabilen Sarı Lacivertliler, 5 yıl sonra bu kez Zico yönetiminde benzer bir grafik çiziyor. Tümer forma giyecek. Forvette de KezmanAlex ikilisi görev yapacak. Öte yandan İnter maçı için UEFA’nın teknik ekibi Şükrü Saracoğlu Stadı’nda çalışmalarına başladı. İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi (İDO) İnter maçı için Bakırköy’den Kadıköy’e saat 19.35 ve 20.25’te iki ek sefer düzenleyecek. Bu arada dünyaca ünlü şarkıcı Beyonce Knowles’ın F.Bahçe’nin 100. yıl etkinlikleri çerçevesinde Şükrü Saracoğlu Stadı’nda 24 ekimde bir konser vereceği açıklandı. Zico yeterli olamıyor Takımda günden güne Brezilyalı futbolcu sayısının artmasıyla birlikte ‘yabancılar’ hâkimiyeti ele almış gibi görünüyorlar. İşte bu Brezilyalılar özellikle idmanlarda kendi bildiğini okuyarak hareket etmeye çalışıyorlar. Anlayacağınız Zico’yu fazla takmıyorlar, bir de idmanların genelinde laubalilik söz konusu. Yaklaşık 5 aydır futbol sahalarından uzak kalan Appiah’a kimse “Neden oynamıyorsun” diye sormazken Ganalı çalışma sırasında yöneticilerden birkaçının karşısına geçerek deyim yerindeyse şaklabanlık yapıyor. Nerede kaldı ciddiyet? Bu saygısızlık değilse nedir? “Gittim, gideceğim” diyerek yönetimi oyalayan, sonra da kalmak istediğini söyleyip ardından sakatlığını öne süren, 5 aydır da takımdan uzak kalan bu Ganalı’dan bir şeyler beklemek imkansız. Hani İnter maçında oynayacaktı, hani sakatlığı geçmişti? Adam idmanlara dahi çıkmıyor, böyle bir vurdumduymazlık olmaz. Herkes kendi bildiğince hareket ediyor, kimi koşar gibi yapıp koşmuyor, kimi “Dişim ağrıyor” deyip idmana çıkmıyor, kimi başka telden çalıyor, birileri birilerinin başında yumurta kırıyor. Samandıra sanki eğlence yeri. İşte Zico da yaşanılan her şeye seyirci kalıyor, hiçbir ağırlığı yok, daha doğrusu bir şeyler söylemek istese de kendisini dinleyen yok. Böyle olunca da sonuç ortada. İdmanlar son derece laçka. Zico’yu hiçe sayanlar sahaya çıktıklarında tel tel dökülüyorlar, ne koşuyorlar ne de mücadele ediyorlar. İnter maçına sabıkalı hakem F.Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ndeki İnter maçını yönetecek Luis Medina Cantalejo daha önce Türkiye’nin İsviçre’yle İstanbul’da oynayacağı mücadelenin hakemi olarak belirlenmiş ancak daha sonra farklı bir atama yapılmıştı. Cantalejo ayrıca Sarı Lacivertlilerin 2 sezon önce Schalke’yle yaptığı karşılaşmada da Luciano ve Aurelio’ya kırmızı kart göstermişti. Zico sistemi değiştiriyor Zico’nun Şampiyonlar Ligi’ndeki İnter maçında yeniden tek forvetli sisteme döneceği öğrenildi. Brezilyalı çalıştırıcı savunmada Önder, Lugano, Edu ve Roberto Carlos’a görev verecek. Orta sahada ise Deivid, Aurelio, Deniz ve Roberto Carlos Appiah Yanlış üstüne yanlış İşte takımın durumu ortada. Özellikle gol bölgelerinde büyük sorun yaşanıyor. Bu işin Kezman ve Deivid ile olmayacağı günler, hatta aylar öncesinden belliydi. Dünya kulübü olma yolundaki F.Bahçe, 5 maçta 5 gol atıp 5 gol yer mi? Semih neden halen kulübede? Kezman’a veya Deivid’e tanınan şans bu gence tanınsa ne kaybedilirdi? Uğur Boral nereye kayboldu, Vederson ne zaman oynayacak, İlhan Parlak ve Yasin kulübede oturtulmak için mi alındılar? Yanlış üzerine yanlışlar... Büyük sükseyle alınan Roberto Carlos da kısa zamanda diğerlerine benzedi, Real’deki Carlos’dan eser yok. Takımı sırtlayan bir kişi var, o da Mehmet Aurelio. İkiüç kişilik oynuyor; forma aşkı, forma hırsı buna denir. Keşke diğerleri de onun gibi olmaya gayret gösterebilseler. Soruyorum; F.Bahçe takımında koşan, mücadele eden kaç tane futbolcu var, söyler misiniz? Rize maçında Ali Bilgin’e, Selçuk’a bu kadar tahammül edilir mi? Zico’nun oyunu okuyamama gibi bir eksikliği de söz konusu. Şu günlerde bir taktik meselesi çıkardı ortaya bakalım sonu nasıl bitecek. Bir maç 3412, diğer maç 352, şimdi de İnter için 4411. Her şey bir tarafa F.Bahçe’de işler yolunda gitmiyor. Yönetim ve taraftarlar huzursuz. Ortam gergin. Çarşamba gecesi çok zor geçeceğe benziyor. Umarız bizim için iyi bir başlangıç olur. Yoksa Zico yandı... Avrupa’nın golcüsü G.Saray DENİZ ÜLKÜTEKİN G.Saray, aldığı başarılı sonuçlarla Avrupa’nın önde gelen ligleri arasındaki en golcü takım olmayı başardı. Yeni sezona gençleşen bir kadroyla giren ve 5 lig maçında toplam 14 gol atan Sarı Kırmızılılar Bayern Münih, Lyon, Feyenoord gibi Avrupa’nın dev kulüplerini geride bıraktı. 5 karşılaşmada maç başına 2.8 gol ortalamasına ulaşan Cim Bom, böylece Avrupa futbolunda zirveye oturmuş oldu. G.Saray’ın geride bıraktığı ekipler arasında 7 maçta 14 gol atarak 2 gol ortalaması tutturan Fransız Lyon ve 5 karşılaşmada 12 golle 2.5 gol ortalamasında kalan Bayern Münih yer alıyor. G.Saray’ın Avrupa’daki bu performansının yanı sıra Türkiye’deki ezeli rakiplerine de fark attığı göze çarpıyor. Sarı Kırmızılılar, 5. hafta sonunda 4 gol atan Beşiktaş’ı ve 5 kez ağları sarsan F.Bahçe’ye de üç kat fark yaptı. Beşiktaş ve F.Bahçe’nin attığı toplam gol sayısı bile G.Saray’ın gerisinde kaldı. G.Saray ayrıca 12 averajla ligin bu alandaki lideri olmayı da başardı. Cim Bom evinde oynadığı 3 maçta da gol yemeyerek savunma hattında ne kadar başarılı olduğunu ispatladı. PERDE ARKASI TUĞRUL YENİDOĞAN NONDA: DAHA İYİ OLACAĞIM Spor Servisi Konyaspor maçında 2 gol atarak G.Saray camiasına kalitesini ispatlayan Nonda, “Türkiye’ye gelmeden önce, G.Saray’ın durumu hakkında derinlemesine bir bilgim yoktu. Yaptığımız görüşmede hedeflerini anlattılar ve hedeflerini gerçekçi bulduğum için G.Saray’a gelmeye karar verdim” dedi. Lig Tv’ye konuşan Nonda, “Geçmişte dizimden ağır bir sakatlık geçirdim ve bunun için hakkımda çok şey söylendi. Kötü niyetli insanlarla karşı karşıyaysanız bunu önlemenin yolu yok. Onlar bire üç katarak çok ağır bir tablo varmış gibi göstermek istediler. Geçen yıldan beri fiziksel gelişim olarak çok ciddi ilerlemeler kaydettim. Şu anda ise kendimi 34 yıl önceki kadar zinde hissediyorum ve yakında eski bilinen Nonda’ya dönmüş olacağım” diye konuştu. Çekilemezler! Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören Ankaraspor maçı sonrası sert çıktı: “Hem hakem camiası, hem de federasyon dikkatli olsun ve ayağını denk alsın. Aleyhimize oyunlar sürerse bu takımı sahaya çıkarmayız.’’ Benzer bir açıklama geçen sezon Fenerbahçe’den gelmişti. Beşiktaş’ a karşı kaybedilen yarı final sonrası asbaşkan Şekip Mosturoğlu: “Lig’den çekilme konusuyla ilgili 100 binin üzerinde faks aldık. Bu konuyu da ciddi bir şekilde düşüneceğiz ve kararımızı önümüzdeki hafta açıklayacağız’’ demişti. Oldum olası şu “sahaya çıkmayız, ligden çekiliriz’’ açıklamalarına ifrit olurum. “Yağmayacaksan da gürle!’’ deyimi, bu açıklamalar üzerine icat olunmuş sanki. Sponsorlarla yaptığın anlaşmalar, havuz gelirlerin, iddaa payının vs. derken kulübünü ayakta tutan gelirlerin ortalama yüzde 70’i bu kaynaklardan gelecek ve buna rağmen kulübünü ligden çekeceksin. Sözleşme falan takmayıp, locakombine sattığın taraftarı yok sayıp, sahneden çekileceksin. Niyeymiş? “Hakem fena halde hakkını yemiş!’’ Hadi canım sende… Bu konuda hatırladığım sadece 2 olay var. İlkinde, 198081 sezonunda Beşiktaş’tan yedikleri 3. gole ofsayt diye itiraz eden Mersinidmanyurdu takımı maçın 75. dakikasında sahadan çekilmişti. Ne oldu? Hükmen mağlup sayıldılar, bir de 3 puanları silindi. O sezon bir daha çıkmamak üzere ligden düştüler. İkinci olay da, Trabzon’da Ali Şen’in Fenerbahçe’yi sahadan çektiği meşhur kupa maçı. Hani Otto Baric’in sırtına isabet eden mercimek büyüklüğünde taşla yüzükoyun yere serildiği ve Altın Portakal’a aday gösterildiği maç. Ne oldu? Koskoca Fenerbahçe bir sonraki sezon kupa maçlarına alınmadı. Türkiye Kupası’nın sonu falan da olmadı. Unutmadan; bu sezon Fortis Türkiye Kupası maçlarında Fenerbahçe PAF takımıyla mücadele edecek. Ligden çekilmeyi düşündüklerini açıklarken, bunu da eklemişlerdi. 36 saatte gönderilmiş 100 bin fax mesajı dikkate alınmayacak değil ya. Göreceğiz… Merak ediyorum, elle oynama gerekçesiyle sayılmayan gol Ankaraspor maçının 90+4. dakikasında değil de, örneğin Marsilya maçının uzatmalarında olsa ne olacak? Başkan Demirören, “UEFA dikkatli olsun ve ayağını denk alsın. Aleyhimize oyunlar sürerse bu takımı şampiyonlar liginden çekeriz’’ diyebilecek mi? Diyemeyecekse, bu “sahaya çıkarmam’’ tehdidi sadece ülke sınırları dahilinde mi geçerli? 100 seneyi devirmiş camiaları temsil edenlerden hâlâ “ligden çekiliriz’’ tehditleri duyuyor olmak ne üzücü. Hani söylediklerine bir nebze olsun kendileri inansa bir şey demeyeceğim. Çekilemezler. Paşa paşa oturup, sonraki haftalar benzer bir hakem hatasıyla puan almayı beklerler. Hiç çekilmezler. Hem de fena halde çekilmezler. Çekilmiyorlar da… G Ö R Ü Ş Ülkemizde, özellikle de büyük kulüplerimiz, futbolda eski yıllarından çok uzakta. Böyle olunca ulusal takımımız da aynı oluyor. Oysa Türkiye her açıdan bir değişim içinde. Nüfus 75 milyon... Futbol, gerilemesine karşın insanlarımızda bir tutku halinde. İşsizlik, açlık futbol kadar ilgilendirmiyor insanları. Nerede ise futbol, adeta bir din haline geldi! Futbolla yatıp futbolla kalkıyoruz. Bütün bunlara rağmen bu kolay oyunda neden Avrupalılar gibi olamıyoruz? Onlara adeta özenti halinde oluyoruz. Oysa onlar da insan bizler de... Ama bizim bir farkımız var. Yürüyenkoşan ahlak diye tanımlanan sporu adeta harcıyoruz. Ne kadar üzücü... Savaş haline getirmişiz sporu... Teşkilat, kulüplerimiz, taraftarlarımız devamlı bir “kavga” içinde. Daha doğrusu, bir kan davası san / H A L İ T D E R İ N G Ö R eposta: derenar@hotmail.com www.halitderingor.net mize gelmişti. Çok iyi takımdı. Bu ekibe karşı oynadım. Gol de attım. Bu takımın içinde Sheceltan diye bir futbolcu vardı. Çok güzel çalım atıyordu. Ülke olarak ona hayran kalmıştık. Bizim kuşak futbolcuları hâlâ ondan bahseder. Bir İngiltere Super Lig karşılaşmasında, Sheceltan, santraya yakın yerlerde topu alır ve harika çalımlarla kale içine kadar gelir. Ama topu gol yapamaz. Çizgi üzerinde basar. Elini de “ayna” şekline sokar ve saçlarını tarıyormuş bir pozisyona girer. İşte, bu ve buna benzer şımarıklıklar nedeniyle İngiltere Federasyonu, ona ulusal formayı bir daha giydirmez. Federasyonun bu hareketi, spor kamuoyu tarafından da haklı görülür. İşte bu nedenlerle İngiltere bir futbol ekolü olmuş. Bizler ise hâlâ Habamam Sınıfı gibiyiz. Hababam Sınıfı sanatçıları alınmasın. ki. Anlışanlı spor medyamız bütün bunların körükleyicisi. Reyting uğruna... İşte bu nedenlerle bir türlü Avrupalılara ayak uyduramıyoruz. Alaturkalıkta devam ediyoruz. TürkiyeMalta maçını hep beraber izledik. Nereden baksanız nüfusu 900 bin. Nerede ise bizim yüzde birimiz kadar. Ama futbola bizden daha iyi oynuyorlar. Ancak asıl üzülecek taraf, bizimle gırgır geçiyorlar. Hakan Şükür’e top şişirmekten başka bir beceriniz yok, diyorlar. Belki de onların bütçesi kadar transfere para harcayan ülkemiz için bu sözler ne kadar üzücü. Malta maçında berabere kaldık. Medya Fatih Terim ve yönetimini haklı olarak eleştirdi. Fatih adeta çılgına döndü. Medyaya kinlendi. Ama Macar maçından sonra sanki medya Futbolda Hababam Sınıfıyız karşısında bir meydan savaşı kazanma psikolojisine girdi. Dengesiz sözler söyledi. Ya Emre’ye ne demeli? Kendini bu noktalara getiren medyaya kolunu şaklattı! Tabii, imamcemaat meselesi. Bu çocuk tam anlamıyla Türk futbolunda belki de dünya futbolunda bulunması güç bir fenomen. Henüz 26 yaşında... Neredeyse buna yakın futbolda dosyası var. Gazetemiz bunları teker teker açıkladı. Bu çocuğun doğru yola girmesi pek olası değil. Beklemek de doğru olmaz. Hani bir atasözü var ya: “Huylu huyundan vazgeçmez. Huy canın altındadır.” Ne yazık ki hâlâ Emre’yi savunanlar var. Bir anımı anlatmak istiyorum. Futbol oynadığımız yıllarda, İngiltere Ligi’nden Sunderland takımı ülke CUMHURİYET 18 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear