Catalog

13 EYLÜL 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yıkımı engellemek isteyen göstericilerle polislerin çatışmasında dört kişi yaralandı, araçlar yakıldı 3 MEDYA NOTU EMRE KONGAR Tuzla’da savaş gibi yıkım ? Şifa ve Mimar Sinan mahallelerinde, yıkımı engellemek isteyen göstericilere, polis ekipleri biber gazı ve panzerlerle müdahale etti. 7 kaçak binanın yıkımının yapıldığı bölgede, gaz ve polis kurşunu nedeniyle yaralanan 4 kişi hastaneye kaldırıldı. İstanbul Haber Servisi Tuzla’da Şifa ve Mimar Sinan mahallelerinde evlerinin yıkılmasını engellemek isteyen göstericilerle çevik kuvvet polisleri çatıştı. Cadde ve sokaklara barikat kurarak, yıkımı engellemek isteyen göstericilere, polis ekipleri biber gazı ve panzerlerle müdahale etti. 7 kaçak binanın yıkımının yapıldığı bölgede, gaz ve polis kurşunu nedeniyle yaralanan 4 kişi Kartal Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı, çok sayıda gösterici de gözaltına alındı. İlçedeki 100’ün üzerindeki kaçak binanının da önümüzdeki günlerde yıkılması bekleniyor. verdi. Yangınlar itfaiye ekipleri tarafından söndürülürken, göstericiler, bazı binaların da camlarını kırdı, bazı araçlara da zarar verdi. Göstericilere, panzer eşliğinde ve gaz sıkarak müdahale eden polis, gruptan bazı kişileri gözaltına alırken, diğerleri ara sokaklara dağılarak kaçtı. Dağılan göstericiler içinden tekrar toplanan bazı kişiler, polisin müdahalesi sonucu tamamen dağıldı. Yıkımların tamamlanamadığı olayların kısmen yatıştırılmasının ardından güvenlik güçleri, yıkım ekipleri, itfaiye ve sağlık ekiplerinin Şifa Mahallesi’ndeki Şehit Fadıl Şişman Polis Merkezi önünde toplandı. Bu sırada tekrar toplanan göstericiler Emiroğlu Caddesi üzerinde ateş yakarak barikat kurdu. Tuzla Belediye Başkanı Mehmet Demirci, Şifa Mahallesi’nde, son birkaç ayda 100150 tane kaçak bina yapıldığını söyledi. Bu arada göstericiler arasında polisle çatışan kişilerle ilgili cumhuriyet savcılığı ve emniyet ekipleri tarafından soruşturma başlatıldığı bildirildi. Dinci Oligarşi Medyayı Yeniden Yapılandırırken Sevgili okurlarım, Türkiye’de medya üç büyük grubun ve dinci sermayenin denetiminde. Birinci ve en büyük grup Doğan Grubu. Medyadaki payı yüzde 40 dolayında ve yükseliyor. Kanal D, Star TV ve CNN TÜRK başta olmak kaydıyla on bir televizyon kanalı ve D Smart adında bir dijital platformu var. Hürriyet, Milliyet, Vatan, Posta ve Radikal Fanatik başta olarak dokuz gazete sahibi. Tempo ile birlikte 42 dergisi ve radyoları var. Türkiye’deki iki dağıtım şirketinden biri onun. Doğan Kitap yayınevi ve D&R mağazaları da onun. Almanya’nın en büyük medya kuruluşlarından olan Axel Springer’in şirketi ile ortak. İkinci büyük grup, Ciner Grubu idi. “İdi” diyorum çünkü iktidar, bu grubun medyasına, hayli tartışmalı ve mahkemelik olan bir hukuki kararla el koydu. Dolayısıyla geçici olarak Sabah Grubu diye adlandırılıyor. TMSF tarafından satışa çıkarıldı. Medyadaki payı yüzde 25 dolayında ve geriliyor. ATV ve Kanal 1 olarak iki televizyon kanalı var. Sabah, Takvim, Yeni Asır ve Foto Maç gazetelerinin sahibi. Aktüel başta olmak üzere 30’dan fazla dergisi var. Türkiye’nin ikinci gazete ve dergi dağıtım şirketi de onun. Üçüncü büyük grup, Karamehmet Grubu. Medyadaki payı yüzde 15 dolayında. Show TV ve Sky TÜRK olarak iki televizyon kanalı var. Akşam, Tercüman ve Güneş gazetelerinin sahibi. Ayrıca dergileri, radyoları ve Digitürk adında abonesi bir milyonu aşmış olan bir de dijital platformu var. Bu grupların dışında, dördüncü bir grup olarak düşünülebilecek olan dinci sermayenin sahip olduğu sayısız televizyon kanalı, radyo, gazete ve dergi var. Tabii bir de çalışanların kurduğu vakıf aracılığıyla bağımsızlığını sürdüren gazeteniz Cumhuriyet, güçlenerek etkinliğini sürdürüyor. Medyadaki asıl kavga, reklam pastası üzerinden yapılıyor. Televizyon kanalları zaten çok pahalı işletmeler. Gazetelerinse satış gelirleri Cumhuriyet dışında üretim maliyetlerini bile karşılamıyor. Buradaki en önemli sorun, dinci gazetelerin bir bölümünün elden bedava dağıtılmasına karşın, dağıtım şirketlerine dağıtım komisyonlarını ödeyerek, resmi satışları çok yüksek göstermeleri. Çünkü reklam verenler, reklamlarını esas olarak satış sayılarına göre belirliyor. Tabii bütün bu grupların medya dışında sahip oldukları şirketler örneğin, Doğan Grubu’nun PO’su, ve Karamehmet Grubu’nun Türkcell’i önemli reklam verenler arasında. Şimdi medyadaki büyük kavga, dinci basının haksız rekabete dayalı şişirilmiş satış rakamlarıyla medya pastasından hak etmediği bir payı istemesi ve ayrıca rakip medya kuruluşlarının birbirlerine verdikleri reklamlar üzerinden sürüyor. Dinci basından Doğan Grubu’na yöneltilen saldırıların altında da, Karamehmet Grubu ile Sabah Grubu ile Doğan Grubu arasındaki kavganın gerisinde de bu çatışma yatıyor. Bütün bu toz duman arasında, iktidar, Türkiye’nin ikinci büyük medya kuruluşu olan Ciner Grubu’na el koyduktan sonra bu grubun gazete ve televizyonlarını kendi adamlarıyla doldurdu. Üstelik bu el koyma ve medyayı iktidarın emrinde kullanma operasyonu seçimlerden önce yapıldı; bir Demokrasi ayıbı olarak tarihe geçti. Dinci medya ise zaten bir gazete hariç, tümüyle iktidarı destekliyor. Büyük sermayenin, yani yukardaki üç grubun denetiminde olan medya ise, bu grupların öteki ticari faaliyetleri dolayısıyla iktidardan tamamıyla bağımsız değil. Şimdi Sabah Grubu’nun satışında, iktidarın kendi yandaşı iç ve dış sermaye gruplarına destek verdiği haberleri manşetlere kadar çıktı. Böylece, Türkiye’deki sermayeyi zaten tehdit etmekte olan iktidarın, Dinci Oligarşi’yi medyaya da egemen kılma operasyonu tüm hızıyla sürüyor. ekongar@cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org DEVA 2.7 MİLYON YTL ÖDEYECEK Zehirli variller için rekor ceza Barikat kurarak yıkımı engellemek isteyen göstericiler, bazı binaların camlarını kırarken araçlara da zarar verdi. (Fotoğraf: BURAK ALİÇAVUŞOĞLU) BAKIRKÖY’DE YAPIMINA BAŞLANDI 5 yıldızlı otel gibi yaşamevi İstanbul Haber Servisi Bakırköy Belediyesi ve Bakyaşam Bakırköy Yaşamevi Yaptırma ve Yaşatma Derneği işbirliğiyle yapılacak olan Bakırköy Yaşamevi’nin temeli önceki gün atıldı. Yeşilköy’de yapımına başlanan projenin temel atma törenine katılan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, yaşamevinin 97 normal odası, 13 suit odası, sağlık merkezi, spor salonu ve kuaför gibi pek çok imkânı içinde barındırdığına değinerek, projenin Türkiye’nin en modern yaşamevlerinden biri olacağına inandıklarını dile getirdi. Erzen, “Projenin Ocak 2009’da bitmesini planlıyoruz. Yaklaşık 8 milyon YTL maliyete sahip yaşamevi için tüm hayırseverlerin yardımlarını bekliyoruz. Bakırköy Yaşamevi başta Bakırköy’ün olmak üzere, tüm Türkiye’nin yüz akı olacaktır” dedi. Tuzla Belediyesi’nce, dün sabah saatlerinde yıkım için bölgeye gelen belediye ekipleri, güvenlik güçlerinin desteğiyle bazı kaçak binaların yıkımını kısmen yaparken, bu sırada toplanan bir grup, yıkımı engellemeye çalıştı. Yıkım ekiplerine taş atan göstericiler, bir baraka ile bir itfaiye aracı ve Necmi Demet’e ait kamyonu da ateşe A RAÇLAR YAKILDI TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde Deva İlaç Fabrikası’nın bahçesine gömülü olarak bulunan 72 deforme olmuş varilin zehirli atık olduğu belirlendi. TÜBİTAK ekiplerinin dün sabah Tekirdağ Çevre ve Orman Müdürlüğü’ne verdiği rapor doğrultusunda fabrikaya, zehirli atıkları bahçelerine gömdükleri gerekçesiyle 2 milyon 700 bin YTL idari para cezası kesildi. Bir ihbarı değerlendiren Çerkezköy polisi 30 Temmuz 2007 tarihinde Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Deva İlaç Fabrikası’na savcılık izniyle baskın düzenlemiş ve bu baskın sonrası fabrika sahası içinde toprak altına gömülmüş 72 deforme olmuş varil bulmuştu. Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan’ın talimatı ile bölgeye çağrılan TÜBİTAK ekiplerinin bulunan varillerden numune alarak yaptığı araştırmalarda, varillerde insan sağlığını tehdit edecek boyutta zehirli atık olduğu tespit edildi. Bunun üzerine toplanan İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ekipleri kabahatin kirlilik boyutu, türü, işlenme şekli, fiili işleyenlerin nitelikleri ve kast unsurunun varlığı gibi gerekçelerle 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 2/v maddesi uyarınca 900 bin YTL idari para cezası verilmesine, aynı yasanın 20’nci maddesinin ikinci paragrafı uyarınca, fiilin bir işletme tarafından işlendiği göz önüne alınıp idari para cezasını 3 kat artırarak 2 milyon 700 bin YTL idari para cezası verilmesine karar verdi. Üç işçinin cesedine ulaşıldı ? İstanbul Haber Servisi Büyükçekmece’de, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne (İSKİ) ait kolektöre temizlik amacıyla giren ve akıntıya kapılarak kaybolduğu bildirilen 3 işçinin cesedine ulaşıldı. İSKİ’den yapılan açıklamada, kanal robotları yardımı ile ulaşılan işçilerin ölüm nedeninin belirlenmesi için cesetlerin otopsi için adli tıbba kaldırıldığı bildirildi. İSKİ ölüm nedeninin belirlenmesinin ardından ilgililer hakkında yasal yollara başvurulacağını belirtti. 8 kişinin cinayet zanlısı yakalandı ? AFYONKARAHİSAR (AA) Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesine bağlı Karacaören beldesinde av tüfeğiyle 8 kişinin öldürülmesi olayının zanlısı Ömer Taşçı yakalandı. Afyonkarahisar İl Jandarma Komutanı J. Kd. Albay Memduh Akoğlu’nun yönettiği operasyonlar sonucu yakalanan 8 kişinin katil zanlısı Ömer Taşçı, Şuhut İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürülerek gözaltına alındı. Ömer Taşçı’nın nerede ve ne şekilde yakalandığı konusunda bir açıklama yapılmadı. Zanlı, Jandarma’daki ifadesinin ardından mahkemeye sevk edilecek. 13 YILLIK EŞİNİ ÖLDÜRDÜ Isınmaya Türk kızı umudu ? SELÇUK (AA) Fen lisesi ikinci sınıf öğrencisinin küresel ısınmaya çare bulmaya yönelik hazırladığı proje, TÜBİTAK’ın düzenlediği yarışmalarda birincilik alırken İsveç’te düzenlenen uluslararası toplantıda da ilgiyle karşılandı. Isparta Süleyman Demirel Fen Lisesi 2. sınıf öğrencisi olan Kevser Uz, “Çevre Dostu Zeolit ile Oluşturulan Yeni Bir Sıcak Su Kaynağı’’ başlıklı projesi 17. Dünya Su Haftası yarışında, İsveç Prensesi Victoria’dan, “2007 Stockholm Juniar Water Prize Diplomal2007 Stockholm Gençler Su Ödülü Diploması’’nı aldı. 20 yerinden bıçakladı kimse müdahale etmedi ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’da Mikail Dişyapar adlı yurttaş, kendisini aldattığından şüphelendiği eşini, sıkıştırdığı bir mağazada 20 yerinden bıçakladı. Olay sonrası ticari taksiyle kaçmaya çalışan zanlı yakalanırken, Özge Dişyapar hastanede yaşamını yitirdi. TRT Caddesi üzerinde önceki akşam meydana gelen olayda, işsiz olduğu öğrenilen Mikail Dişyapar, bir barda çalışan 13 yıllık eşi Özge Dişyapar’ı kovalamaya başladı. Bir çocuk annesi kadın, cadde üzerinde bir bebek giyim mağazasına sığınıp, “Ne olur beni kurtarın” diye bağırdı. Mikail Dişyapar, yakaladığı eşini saçından sürükleyip mağaza önüne çıkardı. Belinden çıkardığı bıçağı gösteren ve engel olmak isteyenlere, “Kimse karışmasın” diye bağıran Dişyapar, eşini “Bu bir namus meselesi” diyerek tam 20 yerinden bıçakladı. Daha sonra Mikail Dişyapar, çevredekilerin şaşkın bakışları arasında üzerinden çıkardığı tişörte kanlı bıçağı sarıp yaya olarak kaçtı. Ara sokaklardan bir taksiye binen Mikail Dişyapar, ihbar üzerine kaçmaya çalıştığı ticari takside suç aleti bıçakla yakalandı. Ağır yaralı olarak hastanaye kaldırılan kadın ise kurtarılamadı. CUMHURİYET 03 CMYK