26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL 2007 PERŞEMBE 14 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB Y PB B B B B Y 25 27 25 26 27 29 31 30 21 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y B Y PB PB B 24 22 26 24 25 22 25 29 32 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B A B B B PB PB 33 30 33 35 30 33 29 26 27 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara’nın kuzeydoğusu ve Karadeniz ile Çankırı, Eskişehir ve Ankara’nın kuzey çevreleri aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey ve iç kesimlerinde 2 ila 4 derece azalacak. Diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB PB B 14 15 15 21 20 19 20 19 20 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB B PB PB PB B B PB 19 22 29 19 20 21 25 27 22 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y B B A B A B A A 14 34 21 36 29 31 26 31 32 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada leyeceği bir konuyu uzata uzata, en az iki yüz cümleye yayan anlatımıyla hükümetin yeni anayasa üzerindeki derin düşüncelerini açıklarken… ...yeni anayasanın geniş katılımlı tartışmalardan sonra son şeklini alacağını söyledi. Bu görüş, yalnız hükümetin değil, AKP Genel Merkezi’nin de bakış açısını özetliyor. AKP ile Prof. Özbudun, ortaya çıkan anayasa taslağını iktidar partisinin ısmarlamadığını öne sürüyor. Demek ki; Özbudun ve kurduğu komisyon, AKP iktidara tekrar tek başına gelir gelmez bir anayasa değişikliğini tezgâha koyacağını müthiş bir önsezi ve öngörüşle çook önceden saptayarak kolları sıvamış… Çook takdire şayan bir çabayla RTE’nin yıllardır öne sürdüğü anayasal düzenlemeleri esas alarak taslağa geçirmiş! Günlerce o denli özveriyle çalışmışlar ki, herhalde örneğin çeşitli masraflara ve ola ki çabalarına karşı AKP’den beş kuruş almadan, Soros’tan yardım görmeden, ulus aşkına gönüllü hizmette bulunmuşlar. Son duruma göre, Prof. Özbudun ve “hocaları” AKP’den başlarında Mir Mehmet Bey, 11 hukukçu milletvekili Abant’ta anayasa taslağına “son biçimini” vermek için üç günlüğüne “kampa” giriyor. ??? Abant kampında her gün sabah üç, öğleden sonra beş saat birlikte çalışacak olsalar… üç günde toplam 24 saatte anayasa taslağına son biçimini vermiş olacaklar. Müthiş bir sürat. Guinness rekorlar kitabına girecek süratte hazırlanan bir anayasa! Postmodern bir hızla hazırlanan anayasa taslağı, Çiçek Cemil’in söylediğine göre ne kadar adı bilinen kurum, dernek, sivil toplum örgütü, parti varsa her birinin irdelemelerine sunulacak… Buralardan alınacak görüşler AKP’nin kurduğu komisyonlarda yeniden değerlendirilip fakat AKP kimliğini bozmadan yeni anayasaya aktarılacak.. ve.. TBMM’ye gelecek. Meclis’te ne olacak? Hiçbir şey olmayacak! Evet, tartışmalar olacak… MHP, zaten AKP’ye havale. 13 milletvekilli DSP, ayrı bir parti olduğunu kanıtlamanın peşinde. CHP yalnız başına savaşım vermek zorunda. Son söz, 340 milletvekilli AKP çoğunluğunda olduktan sonra muhalefet topyekun savaşım verse ne yazar? Üstüne üstlük AKP çoğunluğu parlamento dışı katkılara kulak verdiği iddiasıyla kabul ettiği anayasayı referanduma götürüyor. Sonuçta AKP anayasası halkın onayından geçen bir anayasa kimliği alıyor. ??? Yeni anayasa ile ilgili çalışmalar tek cephede, AKP cephesinde ilerlerken, bir yanda da 1982 Anayasası’nın önemli maddelerini, örneğin 11’inciyi beş yıllığına halkın cumhurbaşkanı seçmesini, milletvekili seçimlerinin 4 yıla indirilmesini içeren anayasa değişikliği referanduma sunuluyor. Oysa 11’inci, MHP sayesinde TBMM’de seçildi, Çankaya’ya çıktı; yurtiçi, yurtdışı gezilere başladı. Hanımefendileri Köşk’te yedi yıllık değişiklikler yapmak için uğraşı veriyor. Mevcut anayasanın öngördüğü doğrultuda TBMM’nin seçtiği bir cumhurbaşkanı, referandum sonucu 11’inciyi halkın seçmesini emreden yeni bir anayasa? Kargaşayı yaratan yine AKP. AKP, seçilen 11’incinin yedi yıl görev yapacağını ilan edip referanduma giden anayasada daha sonraki, 12’nci cumhurbaşkanını halkın seçmesini öneren bir değişikliği TBMM’nin yeni dönemi açılır açılmaz gündeme getirseydi, bugünkü tartışmalara gerek kalmayacaktı. Fakat AKP, geçen dönemde yarattığı kargaşayı bugüne de taşıdı ve (RTE) bu konuda sessiz kaldı, gereken girişimde bulunmadı. Ne yapmak istiyor, hesaplıyor, planlıyor. Hiç kimse bilmiyor. ??? Oysa, her çevrede bir kuşku ve bir soru; bu sessizliğin altında yeni bir hinoğluhinlik mi yatıyor? Kuşku yok, RTE ile 11’incinin aralarında bu konu görüşüldü, karara bağlandı. Şimdilik saklıyorlar. Örneğin referandumdan sonra 11’inci istifa eder, 12’nci cumhurbaşkanı adayı olur, yine seçilir. Beş yıl sonra ikinci kez seçilme olanağını yakalar. Ya da 11’inci altı ay Çankaya hevesini almış, tarihe 11’inci cumhurbaşkanı olarak adını yazdırır ve 12’nci cumhurbaşkanlığını bir başkasına bırakır ama… Ya Çankaya’dan indikten sonra?.. Hükümette yok, Meclis Başkanlığı dolu, milletvekili de değil! Son olasılık, zayıf olasılık. Ne ki, AKP’nin söylediği gibi, referandum paketinde 11’inciyi halkın seçmesiyle ilgili 19. madde TBMM 11’nciyi seçtiği için “keemlenyekun” (yok hükmünde) bir madde olursa… Bugün Çankaya’da gönül rahatlığıyla oturduğu izlenimi veren 11’incinin durumu ve konumu sürekli tartışma konusu olmayacak mı? 11’inci tek başına iktidara dayamış sırtını… Bugünkü, yarınki tartışmalar? Ne gam! Seçim bitti, yeşil kart gitti ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY amacı taşıyan “yeşil kart” uygulamasını da “seçim yatırımı” olarak kullanmaktan kaçınmadı. CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu’nun 60. hükümetin programının görüşmelerinde de gündeme getirdiği uygulamaya göre seçimlerden önce bol keseden dağıtılan ve toplam sayısı 14 milyonu bulan yeşil kartların yaklaşık üçte biri seçimlerden sonra iptal edildi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun hükümet programının görüşmelerinde yönelttiği “5 milyon yeşil kart seçimlerden sonra iptal edildi mi” sorusuna ise yanıt vermekten kaçındı. kartlarını “vize ettirmeleri” isteniyor. Kartlarını vize ettiremeyenlerin ise tümüyle kartları iptal ediliyor. Seçime kadar yeşil kart verildi Sağlık Bakanlığı’nın uygulama tarihinde yaptığı değişiklik dikkat çekiyor. Bakanlık vizeyi önce 30 Mayıs’ta uygulamayı planlamışken, daha sonra 22 Ağustos’a erteledi. Erken seçim kararının alındığı 4 Mayıs’tan sonra 17 Mayıs’ta yeni bir genelge yayımlayan Sağlık Bakanlığı, otomatik vize uygulamasının 22 Ağustos’a ertelendiğini duyurdu. Böylece, ekonomik durumu değişen, bilgileri yanlış ya da sahte olan yeşil kart sahiplerine de seçimlerden önce dokunulmaması sağlanırken, seçim tarihine kadar da yeni yeşil kart verilmesine devam edildi. CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, bu uygulamanın AKP hükümetinin yoksulluğu nasıl sömürdüğünü ortaya koyduğunu söyledi. Seçimlerin Genel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa’nın 152. maddesinin “Her kim kendisine veya başkasına oy veya tercih işareti verilmesi veya verilmemesi için bir veya birkaç seçmene menfaat, sair kıymetler teklif vaat eder veya verir, yahut resmi, umumi vazifeler veya hususi hizmet ve menfaatlar vaat veya temin ederse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır” hükmünü anımsatan Kılıçdaroğlu, AKP’nin bu maddeye göre açıkça suç işlediğini belirterek savcıları harekete geçmeye çağırdı. Kılıçdaroğlu: Soruşturma açılmalı Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi: “Bu, yoksulluğun siyasallaştırılarak sömürülmesidir, o nedenle savcıları göreve davet ediyoruz. Bu,Türkiye’de seçimlerin daha adil bir ortamda yapılması için kaçınılmaz bir zorunluluktur. AKP’nin yoksulluğu nasıl sömürdüğünü bu tablo çok net ortaya koymaktadır. Bu 5 milyon insan hastalanıp yarın hastaneye gittiklerinde ‘Sizin yeşil kartınız iptal edildi’ diyecekler. Bu insanlar hangi gerekçeyle iptal edildiğini bilemeyecek.Ya verilirken ya iptal edilirken hata oldu denecek. O nedenle bu kartları dağıtanlar tümüyle sorumludur ve dağıtanlar hakkında soruşturma açılmalıdır. Üstelik 5 milyon değil, 1 kartta bile usulsüzlük yapıldıysa soruşturma açılmalıdır. Bu uygulama, tüyü bitmemiş yetimin hakkını AKP hükümetinin siyasal amaçlı kullanması demektir.” 5.3 milyon yeşil kart iptal oldu Sağlık Bakanlığı verilerine göre 31 Ağustos itibarıyla 14 milyon 30 bin 969 yeşil karttan 5 milyon 347 bin 554’ü iptal edilirken, aktif yeşil kartlı sayısı 8 milyon 683 bin 337’ye düştü. Bakanlık iptallere gerekçe olarak 22 Ağustos’ta uygulamaya konulan “otomatik vize sistemi”ni gösteriyor. Buna göre yurttaşların internetten sisteme girerek, yeşil kart hizmetinden yararlanmak için adres, durum değişikliklerini güncellemeleri ya da yeşil karta muhtaçlık durumunu belgeleyerek, MUTABAKAT MUHTIRASI El Maliki boyun eğdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak Başbakanı Nuri el Maliki, 7 Ağustos tarihinde Türkiye’de imza attığı ve iki ülke arasında bir terörle mücadele anlaşması imzalanmasını öngören mutabakat muhtırasına karşın, Kürt grupların şantajına boyun eğince AnkaraBağdat arasındaki işbirliği zemini de tehlikeye girdi. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin yaptığı ve El Maliki’nin imzaladığı mutabakat muhtırasının geçerli olmadığını dile getirdiği açıklaması, bir taraftan Irak Başbakanı’nın Kürt grupların şantajına boyun eğdiğini, diğer taraftan da Zebari’nin, genel politika itibarıyla Barzani çizgisinin çok dışında görünmek istemediğini ortaya koydu. Aslında, Zebari’nin önceki gün yaptığı açıklamadan önce, 7 Ağustos’ta El Maliki ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı muhtırada vurgulandığı şekliyle Irak İçişleri Bakanı El Zubeydi’nin 15 gün sonra, yani 22 Ağustos tarihinde Ankara’ya gelerek, terörle mücadele anlaşmasının hazırlıklarını bitirmesi gerekiyordu. Ancak, söz konusu tarihin üzerinden üç haftadan fazla bir zaman geçmesine karşın El Zubeydi, Türkiye’ye gelemedi. İşçi ölümleriyle gündeme gelen Tuzla Tersanesi’nde incelemelerde bulunan CHP’li vekiller, ölümleri TBMM’ye taşıyacaklarını söylediler. (Fotoğraflar: BURAK ALİÇAVUŞOĞLU) ‘Ölümlerin takipçisiyiz’ İstanbul Haber Servisi Son günlerde işçi ölümleriyle gündeme gelen Tuzla Tersanesi’nde incelemelerde bulunan CHP milletvekilleri, işçilerin sorunlarıyla ilgili rapor hazırlayacaklarını belirterek konuyu Meclis’e taşıyacaklarını söyledi. Milletvekillerinin incelemesi sırasında tersane önüne gelen Tersane İşçileri Birliği Derneği (TİBDER) üyesi bir grup işçi, tersanelerdeki “iş cinayetlerini” protesto etti. Ardı ardına meydana gelen işçi ölümleri ile gündeme gelen Tuzla Tersanesi’ni dün ziyaret ederek incelemelerde bulunan CHP İstanbul milletvekilleri Bayram Meral, Nur Serter, Şinazi Öktem, Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat, Mersin Milletvikili Ali Rıza Öztürk, tersanelerde güvenlik önlemlerinin artırılması, işçilere iş güvenliği konusunda eğitim verilmesi durumunda yaşanan iş kazalarında azalma yaşanacağını söylediler. Selah Tersanesi’nde işçilerin sorunlarını dinleyen eski Türkİş Genel Başkanı Bayram Meral ölümlerin nedeninin taşeronlaşma olduğunu söyledi. Milletvekilerinin incelemelerini bitirdikleri sırada Selah tersanesi önüne gelen TİBDER üyesi bir grup işçi ise milletvekilerinin yanlış yönlendirildiğini, iş kazalarının tamir gemilerinde olduğunu, gezdikleri yerlerde genelde iş kazası yaşanmadığını söyledi. Burada işçilerin sorunlarını dinleyen Nur Serter, ölümleri Meclis’e taşıyarak bu olayların üstünün kapatılmasının önüne geçeceklerini söyledi. TİBDER adına açıklamada bulunan Zeynel Nihadioğlu da “İşçiler iş güvenliği için gerekli olan bütün malzemeleri kendileri alıyor. Zaten 20 milyon günlükle çalışan işçiler buna nasıl ödeme yapsınlar? Patronlar da böylece işçileri suçluyor” dedi. dığı şu durumdur: 1970’li yıllardan 80’e sağ ve sol örgütlere aynı kanaldan silah gidiyordu! Bu gerçeğin altını çizip, çelişkiler sıralamasına geçelim... Türkiye, 20. yüzyıldan 21.’ye yeryüzünde ne tür terör yaşandıysa, hepsini tattı! Kutuplaşmalardan küreselleşmeye dünya politikalarının bize yansıyan yanı bu... 12 Eylül öncesindeki ideolojik terör, 5 bin gencin kıyılmasına neden oldu. 12 Eylül’ün sonrasındaki baskı ortamı ise iki kuşağın tamamen silikleşmesini ve ucu bugünkü iktidara kadar uzanan siyasal dağılmayı beraberinde getirdi. Tümüyle budanan sol, yeni kadrolar yetiştirmekte zorlandı. Yine 12 Eylül öncesi dönemin yaratılmak istenen bir başka çelişkisi ise AleviSünni çatışması idi. Türkiye’nin genel sağduyusu bu tür ateşlemeleri kendi içinde küllendirdi. ??? 13 Eylül 1980 günü bıçak gibi kesilen terör ortamından sonra Türkiye, 70’li yıllarda filizlenen Ermeni terör örgütü ASALA adı ile çok sık karşılaşmaya başladı. Onlarca diplomatımız şehit edildi. Türkiye, bir örgüt tarafından sistematik biçimde en çok diplomatı katledilen ülke rekorunu ne yazık ki elinde bulunduruyor. 1984’ten itibaren ise Türkiye, günümüzde de sancılarını çektiği PKK terörünü yaşamaya başladı. O günlerde küçümsenen, “bu kış belini kırıyoruz”, “35 çapulcu” diye tanımlanan örgüt giderek uluslararası bir ağ haline geldi. Bugün, ABD’li askerlerin PKK ile Kandil’de sık sık görüştüğü haberleri artık İngiliz basınının da haber yaptığı bir gerçek. TürkKürt çelişkisinin çatışmaya, devamında da ülke çapında etkili olacak bir olumsuzluğa neden olması için gerekli her şey yapıldı. Tıpkı 12 Eylül öncesinde olduğu gibi sonrasındaki çelişkiler de Türkiye’yi tümüyle ayrıştıramadı. Klasik söylemle, Türk halkı bu oyuna gelmedi. Türkiye’nin içinde çelişki derinleştirilemeyince Irak üzerinden yine küresel güçlerin desteğinde denemeler dikkati çekiyor. Sonuç olarak Türkiye’de Balkanlaşma yaratacak bir TürkKürt çatışması yaratılamadı. Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halka, Türk denir” tanımı etnik bir ayrımı değil, üniter bir devlet yapısını ifade ediyor. ??? Endişemiz o ki; bütün bunlardan sonra sırada yeni bir deneme denemesi var: Laikantilaik... Türkiye’nin, yönü Batı’ya dönük bir çağdaşlaşma projesi değil de, Ortadoğu’ya örnek olacak bir ılımlı İslam ülkesi olmasını isteyenlerin başını çektiği yeni bir proje ile karşı karşıyayız. Laikliği çoktan seçmeli yapıp içini boşaltmak, ardından da “ötekine” karşı katı ve acımasız grupların yeşermesine zemin hazırlayacak çalışmalar yapmak iktidarın başlıca işlerinden biri. AKP’nin sipariş üzerine hazırlattığı anayasa taslağının ruhu da buna son derece elverişli. İktidarın bakışını iyi bilen ve dikkatle izleyen hukukçular, anayasa taslağındaki laikliğe ve yargıya ilişkin maddelerin ucunun şu noktaya kadar varabileceğini söylüyorlar: Halifelik... Bugün için “yok canım”, “daha neler” türünden tepkiler gösterilebilir. Sadece Malezya’daki gidişi dikkatli irdelemek bile fikir verici olabilir. Türkiye, önüne konmak istenen laikantilaik çelişkisini de aşmayı başaracaktır. Buna inancımız tam. Tek endişemiz şu: Neye mal olur? ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Uygulanması önemli’ Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman da Türkiye’nin Irak ile temaslarında muhatabının merkezi hükümet olduğunu vurgulayarak iki ülke arasında imzalanan mutabakat muhtırasındaki hususların hayata geçirilmesini beklediklerini dile getirdi. Haftalık basın toplantısında konuşan Bilman, “Bizim için bu muhtırada yer alan unsurların hayata geçirilmesi önem taşımaktadır” dedi. Bilman, Türkiye’nin Irak’taki bütün gruplarla görüşmekte olduğunu, bu konuda herhangi bir sıkıntıları bulunmadığını kaydetti. Mimarlar Odası’nı hedef alarak ‘Adımı ağzına alırsan boğazına takılırım’dedi TMYK toplandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kurtuluş’taki kapalı otoparkta bulunan bomba yüklü minibüs dün toplanan Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’nda (TMYK) da gündeme geldi. TMYK dün Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek başkanlığında Başbakanlık’ta toplandı. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından yapılan açıklamada şöyle dendi: “Toplantıda, terörün ne zaman, nerede ve hangi şartlarda ortaya çıkacağının bilinmemesi gerçeğinden hareketle, sürekli olarak teyakkuz halinde bulunulması gereği vurgulanmıştır. Toplantının daha önceden gündeminde olmamakla birlikte, 11 Eylül 2007 günü Ankara’da güvenlik kuvvetlerimizin üstün gayret ve dikkati neticesinde ele geçirilen patlayıcı ile ilgili değerlendirmeler de yapılmış ve halkımızın huzur ve güvenini kastedebilecek benzer teşebbüslere karşı alınabilecek önlemler üzerinde durulmuştur.” Tamince’den tehditkâr üslup GÜRSU KUNT 1. KOŞU: F: Taşkın Baba (5), P: İnaltı (2), PP: Balakbey (1), S: Küçük Arife (7). 2. KOŞU: F: Binbay (2), P: Tekin Çavuş (5), PP: Kayamehmet (4), S: Sedamkaya (8). 3. KOŞU: F: Catch Me (1), P: Santa Maria (3), PP: Norma (2), S: Dastar (4). 4. KOŞU: F: Olive Lady (8), P: John Carew (1), PP: Elite Girl (7), S: Barbarkızı (6). 5. KOŞU: F: Kiminoğlu (8), P: Ezhat (3), PP: Kutlu Er (2), S: Süzülen (7). 6. KOŞU: F: Rahimesultan (3), P: Bahtıgür (2), PP: Başerbey (6), S: Cenker (7). 7. KOŞU: F: Luçika (2), P: Frontier (6), PP: Turkish Dance (3), S: Tamada (4). 8. KOŞU: F: Ayvaz Gelini (7), P: Yardımcı Fato (11), PP: Kano (3), S: DağALTILI GANYAN şimşeği (1). 9. KOŞU: F: Özenkız 8 8 3 2 7 13 11 12 (13), P: My Partner 1 3 2 (12), PP: Golden Li 7 2 1 fe (1), S: Viva Las Ve 6 7 7 gas (7). 2 6 ANTALYA Antalya’da tartışmalı 100. Yıl Spor Kompleksi ihalesini alan Fettah Tamince, düzenlediği basın toplantısında, hem sivil toplum örgütlerine hem de gazetecilere yönelik tehditkâr bir üslup kullandı. Mimarlar Odası’na “Sen benim adımı ağzına alamazsın. Adımı ağzına alırsan, önce git ağzını yıka. Ben senin boğazına takılırım” diye çıkışan Tamince, aleyhinde çıkan haberleri gerekçe göstererek basın toplantısına katılan gazetecileri de azarladı. Tamince, Antalya’daki tartışmalı yatırımları için de “Ben insanların ayağının altını, elinin üstünü öperek yatırım yapıyorum. Gücüm var, ilişkilerim var” dedi. 100. Yıl Spor Kompleksi ihalesine 11 kişi teklif verdi, ancak ihaleye sadece Tamince’ye ait Sembol İnşaat katıldı. 30 bin kişilik stat ve 10 bin kişilik spor salonu ihalesini kat karşılığı alan Tamince, burada rezidanslar, dev gökdelenler yükseltebilecek. İhale tartışma yaratırken Tamince dün kendisine ait olan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ailece tatilini geçirdiği 7 yıldızlı Rixos Premium Otel’de basın toplantısı düzenledi. İlk olarak Mimarlar Odası’nı hedef alan Tamince şöyle konuştu: “Fettah Tamince’nin adını ağzına alıyorsa, önce ağzını yıkasın. Ben Antalya’ya yatırım yapıyorum. Ben şimdiye kadar sustuysam, edebimden sustum. Benim için ona yakın, buna yakın diyorlar. Senin kişiliğin varsa, becerin varsa sen de yakın olursun. Meclis üyesi olmak için kaç takla attığını biliyoruz. Benim adımı ağzına alma, boğazına takılırım.” Tamince, daha sonra da basında çıkan haberleri yine aynı üslupla eleştirerek gazetecilere yüklendi. Tamince, gazetecilere hitaben, “‘Çek elini Antalya’dan’ diye yazmışlar. Ben Antalya’dan elimi çekersem,Antalya ciddi sarsıntı geçirir. Kaç kişiye ekmek verdiğimi biliyor musun? Sen kimsin de çek elini diye yazıyorsun” dedi. Tamince, bu sözlerinin ardından bir gazetecinin tepkisi üzerine medyadan özür diledi. ‘Dava açacağız’ CHP İl Başkanı Ömer Melli, kat karşılığı yapılan ihalede, Tamince’ye verilen 40 bin metrekarelik ticari alanı eleştirdi. Melli, “Yeraltında kaç kat olacağı, yer üstüne kaç kat çıkacağı belli değil.” dedi. MHP İl Başkanı Mustafa Akar da “100.Yıl” ihalesinin iptali için dava açacaklarını belirtti. 1. KOŞU: F: Sungurbey (1), P: Canlar (3), PP: Beymail (4), S: Erozan (5). 2. KOŞU: F: Damlapınar (5), P: Ceylantay (4), PP: Mahire (8), S: Çınarbey (1). 3. KOŞU: F: Tül Prenses (4), P: Torpilli (3), PP: Miss Begüm (2), S: Melek Su (7). 4. KOŞU: F: Demethanım (6), P: Esmanur (9), PP: Günebakan (11), S: Körfez Sultanı (12). 5. KOŞU: F: Karabacak (6), P: Selenay (10), PP: Arsol (5), S: Marengo (1). 6. KOŞU: F: Aycan (3), P: Menşure (2), PP: Kayayıldız (5), S: Yaşmin Sultan (6). 7. KOŞU: F: Üstünhan (3), P: Assolist (4), PP: Alşimşek (7), S: Günal (5). ALTILI GANYAN 8. KOŞU: F: Özden Sul4 6 6 3 3 3 tan (3), P: Popcorn (5), 3 9 10 2 5 PP: uick Lady (6), S: Ar2 5 5 6 tem (1). 7 6 1 CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear