17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2007 PERŞEMBE 6 HABERLER CHP lideri birlik özleminin solda yer alan kadroları toparlamayı sağlaması gerektiğini söyledi PERŞEMBE ORHAN BURSALI Baykal’ dan birleşme çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, “DSP ile birleşirsek sadece DSP ile değil aynı zamanda Ecevit ile birleşmiş olacağız” dedi. Baykal, önceki gün Kanal 1’de katıldığı programda soruları yanıtladı. Solda birleşme ve ittifak konularına da değinen Baykal, “Geldiğimiz noktada birlik özleminin fevkalade ciddi olduğu gözüküyor. Bu birlik özlemini solda yer alan kadroları Emek Düşmanı İktidar AKP’nin İçişleri Bakanlığı ile valilik ve emniyet, İstanbul’un merkezinde yıllar sonra büyük bir meydan muharebesini gerçekleştirdi, 12 milyonluk kentte hayatı felce uğratmakta büyük bir beceriklilik gösterdi. Bakanlığın İstanbul’da her “önemli” konuda yolları kapatarak yaşamın canına okuma alışkanlığını ve günümüzde ancak ilkellikle, beceriksizlikle ve korku yönetimiyle anlatılabilecek “görev” anlayışını bir yana bırakalım... İktidarın emek düşmanlığı üzerinde duralım: AKP Taksim’i DİSK’e yasakladı ve “iç düşman”ın muhtemel girişimlerine karşı da, Taksim’e çıkabilecek bütün ana arterleri, taa birkaç kilometre uzaklıktan kesti! Taksim’de bu yıl 1 Mayıs’ın özel anlamı vardı: 30 yıl önce, 12 Eylül darbesinin hazırlık provokasyonlarının en büyüğü sahneye konuyor ve 36 kişi öldürülüyordu! Mercan, annesinin karnında, alanın tam ortasında üstünden geçenlere rağmen hayatta kalmıştı; ben de kürsüye çok yakın yüksek bir noktada, alandaki dehşeti yaşıyordum! Taksim ve Kazancı Yokuşu’nun, katliamının anılmak istenmesine, AKP ve İçişleri zerre kadar empati göstermeyip üstelik faşizan bir kâbus yarattılar! AKP , ekonomi politikalarıyla emek düşmanı karakterini zaten çoktan göstermişti. En az 23 milyon köylüyü yurdundan, işinden, evinden etti, işsiz güçsüz kentlere yığdı ve emek üzerinde işsizlik baskısı uyguladı. İşsizler kitlesi kentlerde terör estiriyor! Hırsızlık, kapkaççılık, mafyanın hizmetine girerek hayatını sürdürebilen veya sefalet içinde sürünen kaç milyon yurttaş yarattı AKP? Ve örgütsüz emekçiler topluluğu? Sermaye emeğin üzerindeki bu sosyal ve ekonomik baskıdan memnun. Çalışanlar yıllardır enflasyonun hep altında zamlarla yetinmek zorunda bırakılıyor. Basın dünyası dahil. Bu sosyal dram AKP’yi ilgilendirmiyor. ??? AKP, uluslararası piyasalara uyumunu temel alan IMF’nin rotasında ekonomiyi götürüyor! Türkiye, dünyanın en yüksek faizini ödeyerek içeride tutabildiği yabancı sermayenin giriş ve çıkışına bağımlı. Ekonomi, ancak para ve mal ithalatıyla büyümekte. AKP ve iş dünyası “Aman yaprak kımıldamasın, yoksa kriz çıkar” korkusuyla yaşıyor ve kriz sopasını da muhalefete sallıyor. Patronlar, AKP iktidarından memnun. Büyük çoğunluğu, CHP’den neredeyse nefret ediyor; muhtemel CHP iktidarı en büyük korkuları! AKP’nin tek başına iktidar olamayacağını görünce AKP DYP (ANAVATAN) koalisyonunu hazırlıyorlar, “ehvenişer iyi” olarak! Türkiye’nin zenginleşmesinden ve şirket değerlerinin artmasından kimse şikâyetçi olamaz! Bu, ülkemizin yararınadır. 200 milyara ulaşan dış ticaret hacmi de iyidir ve büyük bir dinamizmi yansıtıyor! Ancak bu durum, AKP’nin “özel ekonomi politikaları” sayesinde gerçekleşmiş değil. Bunun kaynağı veya nedeni, dış piyasalarda trilyon dolarlarla ifade edilen, yatırılacak sektör, alan, bölge, ülke arayan, tarihte görülmemiş büyüklükteki “serbest sermaye”. İşin Türkiye açısından acıklı yanı, bu sermayenin aktığı ülkelerdeki büyümenin Türkiye’ye kıyasla çok daha fazla olması; üstüne üstlük, bu ülkelerin cari fazla vermesi veya çok az açık vermesi! Hiçbiri de ülkemizin “tefeci faizi” yüksekliğindeki rüşveti vermiyor! İkinci nokta, bu “olumlu” dünya konjonktürünün AKP’nin iktidarı boyunca sürmesidir! Büyük patronlar, bu dünya konjonktüründeki bozulma olasılığına karşı, ülkeyi daha sağlam bir yapıya kavuşturmak ve etkilenmeyi minimal düzeylere indirmek için AKP’nin tek çivi çakmadığını görmüyor mu? Görüyor, ama patronların gözleri, geçici dönemin kârlılığı ile bağlanmış durumda. Asrı saadet dönemine girdiklerini düşünüyorlar! ??? AKP, ekonomiyi dışa karşı savunmasız bırakarak, aynı zamanda emeği, çalışanın geleceğini, umudunu, geçimini de büyük tehlikeye atıyor! Üstüne üstlük, polis copu ve biber gazı olarak, çalışanın ve örgütlerinin üzerine yağıyor! AKP’leşen “demokrat” ve “solcu”lara hayırlı olsun! ? “DSP’de bir Ecevit havası, bir Ecevit kimliği vardır. DSP ile birleşirsek sadece DSP ile değil aynı zamanda Ecevit ile birleşmiş olacağız” diyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, sosyal demokrasiyi ayrı tutmanın sorumluluğunu taşımayacaklarını belirterek nihai, kalıcı bir birleşme istediklerini vurguladı. Baykal, “Seçime yönelik bir siyasi pazarlık konusu olarak işbirliğini değil, iyi günde kötü günde birleşmek istiyoruz” diye konuştu. toparlama açısından da sağlamamız gerekiyor” dedi. DSP’nin Bülent Ecevit’in partisi olduğunu, Ecevit’in de Türkiye’de sol hareketin saygıdeğer kişiliklerinden biri olduğunu vurgulayan Baykal, “DSP de bir Ecevit havası, bir Ecevit kimliği vardır. Ve o kimlik bizim sol hareketimizin ortak bir kimliğidir. DSP ile birleşirsek sadece DSP ile değil, aynı zamanda Ecevit ile birleşmiş olacağız. CHP ve Ecevit’i el ele verdirmiş olacağız. Bunu sağlayacağız. Böyle bir bütünleşmeyi gerçekleştirirsek, bizim Bilim Kültür Sanat Platformumuz var. Onu bir Ecevit platformu haline getirmek var. Ecevit salonlarını partimizde açmak var. Ecevit kitaplıklarını, ödüllerini dağıtmak var. Ecevit bizim sol hareketimizin sahip çıkacağımız önemli bir parçasıdır. Hiç tartışma götürmez. Gönül istiyor ki bunu DSP ile birlikte yapalım” dedi. ‘Olacaksa tam olacağız’ DSP’nin son seçimlerde yüzde 1 oy aldığını ancak, bunun önemli olmadığını belirten Baykal, partinin kurumsal olarak saygıdeğer bir kimliği bulunduğunu vurguladı. “Bu kimlikte vatana ihanet yok, hırsızlık yolsuzluk yok, sola ihanet yok. DSP’ye oy verenler bu memleketin dürüst, namuslu, emeğiyle geçinen mütevazı insanları. DSP’nin tabanı. Ben bu AVRUPA VE ABD MEMNUN tabanla bütünleşmek isterim” diyen Baykal, bütünleşmenin aynı çatı altında bir araya gelmek olduğunu söyledi. Bunun için iki partinin kurultaylarını toplayarak birleşme kararı alabileceğini ifade eden Baykal, “Olacaksa tam olacağız, inandırıcı olacağız. Tam bir kimlik etrafında bir araya geleceğiz. Arkadaşlarımız düşünsünler. Evet biz bunu yapabiliriz desinler, biz gerekeni yapmaya hazırız” dedi. Baykal, “Ya diyecekler ki kapatın CHP’yi biz de DSP’yi kapatalım, yeni bir parti kuralım. Ya da diyeceğiz ki CHP tarihi kökü itibarıyla ve Ecevit’in başbakan olduğu parti yönü olarak hem Atatürk’ün kurduğu parti olarak hem yüzde 20 oyu ile CHP varken onun için bize düşen görev hep beraber olmak, derlerse büyük mutluluk duyacağımızı, önümüzdeki seçimlere birlikte girebileceğimizi söyleyebiliriz. Birleşme bu. İçlerine sindiriyorlarsa üstümüze düşeni yaparız. Meydan ne diyor? Birleşin diyor. Eğer biz çatal olacağız, ayrı duracağız, bizim içimizden bir grup milletvekilimizi parlamentoya sokun derlerse iyi niyetli bir birleşme talebi olarak algılamamız mümkün değil.” dedi. Rehn: Taraflar mahkeme kararına uymalı Dış Haberler Servisi Avrupa Birliği (AB), Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak Anayasa Mahkemesi’nin aldığı karara tüm tarafların uyması çağrısında bulundu, ABD yönetimi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın genel seçim tarihinin erkene alınması çağrısını olumlu karşılarken Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, “Türk demokrasisi ve onun anayasal süreçlerine tam destek verdiklerini” söyledi. Brüksel muhabirimiz Elçin Poyrazlar’ın bildirdiğine göre, AB Komisyonu Genişleme Komiseri Olli Rehn, Türkiye’de seçim duyurusunu memnuniyetle karşıladığını belirterek Anayasa Mahkemesi kararının not edildiğini söyledi. Rehn’in yaptığı yazılı açıklamada “Bu karar öncesinde talihsiz olaylardan bağımsız olarak tüm taraflar mahkemenin yasal kararına uymalıdır. Devlet kurumlarına saygı siyasi istikrar için esastır” denildi. Komisyon’un Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinin demokratik bir biçimde ve müdahale olmaksızın gerçekleştirilmesini beklediğinin iletildiği açıklamada AB’nin erken seçimleri memnuniyetle karşıladığı ifade edildi. tarihinin erkene alınması çağrısı, Washington yönetiminde olumlu yankı buldu. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya’dan sorumlu üst düzey yetkilisi Matt Bryza, Erdoğan’ın erken seçim çağrısının, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin anlaşmazlığın, Türkiye’nin demokratik ilkeleri ve anayasal süreçleri çerçevesinde çözümlenebileceği anlamına geldiğini söyledi. NTV’nin sorularını yanıtlayan Bryza, “Türkiye’nin siyasi geleceğinin, bu demokratik ilkeler ve anayasal süreçler çerçevesinde belirlenmesi kritik önem taşıyor” dedi. Ortak simge Ecevit Baykal, dün grup toplantısında yaptığı konuşmada da Bülent Ecevit’in DSP ve CHP’nin ortak simgesi olduğunu vurgularken, “Hem CHP’de, hem DSP’de başbakanlık yapmıştır. Kader ortaklığı yaptık, gençlik umutlarımızı birlikte yaşadık, 12 Mart muhtırası karşısında birlikte gözyaşı döktük. CHP, Atatürk’ün kurduğu parti olarak kapatılamaz bir parti olduğunu 12 Eylül sonrasında kanıtlamıştır. Türkiye’nin alternatif siyasi iktidarıdır. Ecevit kimliğiyle, DSP ve CHP kimliğinin bütünleşmesinin önünde hiçbir engelin olmaması gerektiğine inanıyoruz” dedi. Ankara Tandoğan’da başlayıp İstanbul Çağlayan’da devam eden mitingler tüm yurda yayılıyor. ‘Bütünleşmek istiyoruz’ Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “DSP ile birlikte Ecevit’le de bütünleşmek ve onu gelecek kuşaklara büyük bir lider olarak aktarmak istiyoruz. Ecevit’in büstüyle, adına konulacak ödüllerle, yarışmalarla, CHP’nin Bilim Kültür Sanat Platformu’yla Ecevit adının buluşmasını sağlamaya ihtiyaç vardır. Olay DSP’nin son seçimde aldığı yüzde 1 oyla ilgili değildir, var olduğu söylenen büyük parayla ilgili değildir. O parada gözümüz yok, o parayı arkadaşlarımız bir vakıfta toplasınlar, yönetiminde sadece onlar bulunsun. Ama biz sosyal demokrasiyi ayrı tutmanın sorumluluğunu taşımak istemiyoruz. Ecevit’le, DSP ile bütünleşmek istiyoruz. Birleşiyor gibi yapıp daha sonra kavga etmek için mevzilenmeyi istemiyoruz, nihai, kalıcı bir birleşme istiyoruz. Seçime yönelik bir siyasi pazarlık konusu olarak işbirliğini değil, iyi günde kötü günde birleşmek istiyoruz.” Yurttaşlar, Çanakkale, Manisa ve Almanya’da buluşacak Mitingler yaygınlaşıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tandoğan’da başlayan “Cumhuriyet Mitingleri” yurtiçinde ve yurtdışında yayılıyor. Bu hafta sonu Çanakkale ve Manisa’da düzenlenecek mitinglerin yanı sıra Almanya’da da Cumhuriyet Mitingi yapılacak.Gelecek hafta sonu ise İzmir’de miting gerçekleştirilmesi hazırlığı yürütülüyor. Yurttaşların Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile alanlara döküldüğü mitinglere her gün bir yenisi ekleniyor. Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarına, başta Ege kentleri olmak üzere birçok ilden miting düzenlenmesi için talep iletildiği belirtilirken, Ankara ve İstanbul’un ardından Türkiye’nin 3. büyük ili İzmir’in de geniş katılımlı bir mitinge ev sahipliği yapması için hazırlık yürütülüyor. İzmir mitinginin gelecek hafta sonu düzenlenmesi isteniyor. Cumhuriyet Mitingleri kapsamında, yurttaşlar 5 Mayıs Cumartesi günü Çanakkale ve Manisa’da alanlarda olacak. ADD şubeleri öncülüğündeki her iki mitinge de pek çok sivil toplum örgütü ile aydınlar destek veriyor. rumayacak mısınız?” çağrısına uyan gurbetçi yurttaşlar alanlara çıkacak. Duisburg’daki Burgplatz Meydanı’nda yapılacak miting, saat 15.00’te başlayacak. Aynı gün saat 14.30’da ise Frankfurt Marriott Otel’de Cumhuriyet Hafta ile Avrupa Türk Gazeteciler Birliği’nin düzenlediği “Cumhuriyet Paneli” yapılacak. Panelin konuşmacıları, Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Başkanı Dursun Atılgan, Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu Başkanı Ahmet İyidirli, Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Hessen Şubesi Başkanı Yücel Tuna ile gazetemiz yazarı Hikmet Çetinkaya olacak. ‘İç işlere karışmam’ ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack ise Washington Post gazetesinde, “Türkiye’de demokrasi krizi” başlığıyla yayımlanan yazıya ilişkin bir soruya “Türk demokratik kurumları ve Türk halkının, Türk demokrasisini korumak ve ilerletmeye mukabil olduğuna güveniyoruz” yanıtını verdi. Gazetedeki yorumda, Türkiye’de “laikliğin yumuşatılmasına” ilişkin ifadeler hatırlatılarak ABD yönetiminin bu konudaki tutumunun sorulmasına karşılık McCormack, Türkiye’deki iç politika tartışmalarına girmeyeceğini söyledi. Almanya’da miting 5 Mayıs Cumartesi günü Almanya’nın iki kentinde de iki ayrı etkinlik yapılacak. “Ey gençler! Mustafa Kemal’in size emanet ettiği Cumhuriyeti ve onun değerlerini ko ‘AB ile aynı görüşteyiz’ İngiltere Başbakanı Tony Blair Türkiye’deki gelişmeleri çok yakından izlediğini belirtti. “Geçen aralıkta Erdoğan’ı ziyaret ettiğimde gördüğüm gibi Türkiye güçlü bir demokrasidir” diyen Blair şunları söyledi: “Siyasi süreçte yer alanların Türkiye’nin demokrasi ilkelerine göre ve anayasaya uyarak hareket etmesi gerekliliktir.” ABD Dişişleri Bakanı Rice da “AB’nin Türkiye’de ordunun Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin tartışmalara müdahale etmemesini istediğini” belirterek bu konuda Avrupalılarla aynı görüş paylaşıp paylaşmadıkları sorusununa, “ABD, Türk demokrasisi ve onun anayasal süreçlerine tam destek veriyor. Bu da seçim, seçim sistemi ve seçim sisteminin sonuçları ile anayasal sürecin sonuçlarının uygulanması gerektiği anlamına geliyor. ABD, AB ile benzer tutum içindedir” yanıtın verdi. Erdoğan’ın, genel seçim obursali?cumhuriyet.com.tr. Dış basın erken seçime doğru giden Türkiye’nin belirsiz bir döneme girdiğini iddia etti İNÖNÜ’DEN SOMUT ÖNERİ ‘CHP’nin önerisi geç kaldı’ Dış Haberler Servisi Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk tur oylamasını anayasaya aykırı bularak iptal etmesi ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın seçimleri erkene alma çağrısı dış basında Türkiye’nin belirsiz bir döneme girdiği yorumlarının yanı sıra “Mahkeme İslamcı adayı durdurdu” ve “erken seçim türban ve laiklik savaşına sahne olacak” şeklinde değerlendirildi. İspanyol El Pais, “laiklerin oy vereceği kimse yok. Laik sol, tarihi lideri Ecevit’in ölümünden bu yana yetim” ifadesini kullandı. Yazıda “Ankara ve İstanbul’da gösteri yapan yüz binlerce vatandaşın bir sorunu var: Laik muhalefet, AKP’ye karşı yaklaşan seçime zayıf ve bölünmüş durumda gidecek. Anketler, AKP’nin kendisine 2002 yılında büyük bir parlamenter çoğunluğunu veren yüzde 36’lık oyu koruyabileceğini, aşabileceğini bile gösteriyor” denildi. Solun bölünerek zayıfladığını kaydeden gazete, CHP lideri De Muhalefet ortak aday belirlemeli İstanbul Haber Servisi Eski SHP Onursal Başkanı Prof. Erdal İnönü, CHP çatısı altında genel seçime gidilmesi tartışmalarına ilişkin “seçmenin işini kolaylaştırmak için ortak aday belirlenmesi” gerektiğini söyledi. Ortak aday etrafında uzlaşan siyasi partilerin seçim sürecinde birbirine destek olması gerektiğini belirten İnönü, “Soldaki partilerin ne yapacağını bilmiyorum. Ancak önümüzdeki seçimde başarı sağlayacak bir yol bulmaları gerekiyor. Bunun için ortak aday belirlenirse yeterli bir sonuç sağlanır” diye konuştu. Seçimde başarı sağlanabilmesinin tek yolunun bu olduğunu belirten İnönü, şunları söyledi: “Seçimin bitiminde herkes yine kendi partisine dönebilir ama seçime kesin kazanılacak bir şekilde girmenin yolunun bulunması gerekir. Mümkündür, isterlerse yaparlar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, erken seçime gitme kararını kurtuluş gibi söylüyor. Bunun doğru olmadığını göstermek de muhalefet partilerinin görevi.” İnönü, siyasi gündemle ilgili bugün Ankara Dil Tarih Fakültesi’nde katılacağı bir toplantıda açıklamada bulunacağını da kaydetti. ? İspanyol El Pais, “Laiklerin oy vereceği kimse yok. Laik sol, tarihi lideri Ecevit’in ölümünden bu yana yetim” ifadesini kullanırken Yunan gazeteleri erken seçimin “türban ve laiklik” savaşına sahne olacağını yazdı. Daily Telegraph gazetesi, Anayasa Mahkemesi’nin kararının hükümet için bir yenilgi olduğunu belirtti. niz Baykal’ın “birleşme çağrısı”nın geç geldiğini belirtti. El Mundo gazetesi de Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi sistemini değiştirmek için elinden geleni yapacağını söylediğini belirtti. dildi. Gazeteler, ancak sonuçta alınan erken seçim kararının Türkiye’nin geleceğine ışık tutacağının altını çizdiler. İngiliz Independent gazetesi, erken seçimin orduyla hükümet arasındaki sürtüşmeyi engelleyebileceği yorumunda bulundu. Financial Times ise “Erdoğan’ın erken seçim çağrısı, kökleri siyasi İslamda olan hükümetiyle ülkede başını ordunun çektiği laiklik hareketi arasındaki meşruiyet mücadelesini seçmenlerin gözü önünde vermek için gereken ortamı sağlıyor” diye yazdı. Daily Telegraph gazetesi, Anayasa Mahkemesi’nin kararının hükümet için bir yenilgi olduğunu belirtirken Guardian, kararın doğruluğunun birçok kişi ta ‘Siyasi perspektif belirsiz’ Atina muhabirimiz Murat İlem’in bildirdiğine göre, Yunan gazetelerinin çoğunda erken seçimin “türban ve laiklik” savaşına sahne olacağı belirtildi. Konu ile ilgili yapılan haber ya da yorumlarda Erdoğan’ın Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanlığı’na aday göstermesi, hemen ardından askerin çok sert karşı çıkışının siyasi perspektifin belirsiz hale gelmesinde önemli rol oynadığı kayde rafından sorgulanacağını kaydetti. İngiliz BBC de, Anayasa Mahkemesi kararına ilişkin olarak “Mahkeme, resmen bağımsız ancak vardığı kararı vermesi için yoğun bir baskı altında idi. Bu da Türkiye’yi daha fazla bölecek gibi” değerlendirmesini yaptı. Fransız Le Monde ise, “İstanbul’da 1 Mayıs’a şiddet alevi damgasını vurdu” derken bu olayların, Türkiye’nin İslamcı hareketten çıkan hükümet ile laik muhalefet arasında siyasi bir krize girdiği bir döneme rastlandığına dikkat çekti. Frankfurt muhabirimiz Osman Çutsay’ın bildirdiğine göre, Türkiye’deki gelişmeler Alman medyasının ilk gündem maddeleri arasındaki yerini dün de korudu. Der Spiegel’e ait haber sitesinde, “Erdoğan’ın partisi devlet krizini anayasayı değiştirerek çözmek istiyor” başlığı altında verilen ayrıntılarda, bir İslamcının devletin en üst makamına seçilme olasılığıyla başlayan çatışmanın Türkiye’yi derinden böldüğü belirtildi. CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear