17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 MAYIS 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 4.5 yıl hapsi istenen ÖİB Başkanı Metin Kilci ve ekibini başka davalar da bekliyor 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Özelleştirmede hesaplaşma dönemi MURAT KIŞLALI Türkiye Seçime Gidiyor Şimdilik kesinleşen, herkesin birleştiği tek gerçek bu. Hangi koşullarda, hangi önceliklere ilişkin ise AKP, Erdoğan yönetiminin gönlündeki aslana göre başlattığı girişim ile, gelişmelerin dayatmış olduğu anayasal erken seçim koşulları arasında dağlar kadar fark var... AKP, Başbakan Erdoğan yakalamış oldukları Meclis sayısal çoğunluğu ile devletin bütün kalelerini ele geçirme, elbette Çankaya’yı da fethetme planlarında dur durak bilmediler. Atatürk’ün devrimleri ile kurumlaştırılmış, Laik Cumhuriyeti sivil bir darbe ile ele geçirmek, ılımlı siyasal İslam olarak tanımladıkları yaşam düzenlerini dayatma olarak toplumsal yaşamımızda geçerli kılmak üzere, adım adım ilerlediler. Devlet kalelerini bir bir fethetmeyi sürdürdüler. Aklın yolu olan, Cumhurbaşkanlığı için uzlaşma, olmazsa kutuplaşma yaratmadan seçime gitme şansına da kapıları kapattılar. Erdoğan’ın padişah havasında, anayasal düzeni, demokrasiyi yoka sayarak, kamuoyu, kitlelerle alay ederek cumhurbaşkanını belirleme hakkını kafasının içinde son güne kadar saklı tutması; tek yumurta ikizini cumhurbaşkanı adayı çıkarması, ılımlı İslam mimarları, parti kurucuları, üçübiarada olarak Meclis Başkanı ile birlikte kilit noktalarda saf tutmaları, bardağı taşıran damla oldu. Hem kendilerini hem de dünyayı şaşırtan, iki büyük halk muhtırası ile yüz yüze geldiler. Üstüne askerlerden gelen muhtıra izlenimi veren uyarı da eklenince, zamanında dudak büktükleri 367 koşulu, Anayasa Mahkemesi’nin yaptıkları oylamayı geçersiz kılan kararı, geri dönüş için can simidi oldu. ??? Başbakan Erdoğan, artık anayasal bir zorunluluk haline gelmiş erken seçim kararını aldıklarını açıkladı. Acelesi vardı, çünkü kararı iktidar olarak almazlarsa, turlar sonunda anayasal düzenin gereğini Cumhurbaşkanı almak zorunda kalacaktı. Ne var ki AKP’nin erken seçim kararında, Gül’ün adaylıktan çekilmesi, turlara son verilmesi yok. Nasrettin Hoca’nın “ya tutarsa” sözü ile gölün suyuna yoğurt mayası çalması örneği turlar devam edecek. Yetmedi, çoğunluk iktidarından yıllardır siyasal, toplumsal uzlaşma ile yapabilecekleri ama yapmadıkları anayasa değişiklikleri uyduruk, iğreti bir paket halinde gündeme gelecek. 12 Eylül Anayasası’nda, tüm siyasal partiler, sivil toplum örgütleri, uzman ve kamuoyunun birleştiği anlamlı, insan hakları, demokrasi, özgürlükler için “sözde değil özde” açılım getirecek bir sivil anayasa değişikliği umuduna kapılar kapatılıyor. ANAP’ın atak, vitrini çok seven liderinin de gönlünü çelen, bir oldubitti içeriğinde anayasal sistemi altüst edecek, bir yanını düzeltirken birçok yanını, sistemi bozacak anayasal değişiklik paketi pazarlanıyor. Kişisel kanımı sorarsanız, inisiyatifi elinde tuttuğu görüntüsünün ön plana alındığı, bir yandan da santaj havasında, “Alın size seçim, ikisi için birden halk iradesi”söylemi için seçilmiş bir çerçeve, siyasi taktik. ??? Bir hafta içinde yaşanan hızlı gelişmelerle başımız döndü. Nelerin ne boyutta geliştiğini, kesinlik kazandığını tam algılayamıyoruz. Aslını ararsak şimdilik kesinleşmiş, dönüşü olmayan tek gerçek, zorunlu erken seçim. Onun da tarihi kesin değil. Anayasa, cumhurbaşkanının seçimi koşulları, hatta erken seçim koşulları üzerine dahi ortada bir çerçeve yok. Başbakan Erdoğan’ın vitrine oynama ustası kurdu olarak, kendi iradeleri ile belirledikleri seçim koşullarının geçerli olacağı izlenimi vermesine bakmayın. Sözünü ettikleri anayasal değişiklik paketi için ANAP ile yeterli oy toplamlarının olmasının bile fazlaca anlamı yok. Son dakika atağında AKP’den çıkabilecek büyük çatlak bir yana, yürürlükteki anayasal düzen, hukukla çelişkiler, sayısız engel ortaya çıkaracak. Hoş, ne kadar kararlı, ciddi oldukları bile belirsiz. Başbakan Erdoğan dün grup konuşmasında serinkanlı görünmek için çok çaba göstermiş olsa da, ağzından kaçırdığı argo, frensiz çıkışları ile yine bir dizi pot kırdı. Halkın muhtıralarına, bağlantılı gazetemize duyduğu öfkeyi kustu. Bir kez daha ne kadar demokrat(!), anayasal hukuk düzenine, laikliğe ne kadar saygılı(!) olduğunu sergiledi. Bu ülkenin bireylerinin, ılımlısı da olsa siyasal İslam düzeninin toplumsal yaşamda dayatılmasından, bu doğrultudaki rejim, laiklik, cumhuriyet karşıtı sivil iktidar darbesinden duydukları kaygıyı, özgür iradeleri ile, en demokratik, en uygar biçimde ortaya koymalarından ders almaya niyetli olmadığını ortaya koydu. Tandoğan muhtırasının ardından yaptıkları üzere, santajla “Biz istersek daha büyüğünü yapar, daha büyük kalabalıklar toplarız” santajı ile yanıt verdi. Bir önceki yazımda da altını çizmiştim. Hiç kuşkum yok, aşiret, tarikat, siyasal İslamcı örgütlenmeler sarmalında çok daha büyük kalabalıklar, gerçek bindirilmiş kıtalar oluşturabilirler. Ama yapmazlar, yapamazlar. Çünkü iktidarlarının korumasında, yolu açmasında, sadece ılımlısı ile değil, her türü ile siyasal İslamın, en radikaline kadar uzanan bir halkada, ülkemizde nasıl palazlandığının, nasıl bir tehdit oluşturduğunun dışavurumu olur. ABD, AB’nin BOP, Türkiye’yi arka bahçe yapma hesaplarında kullanmayı yeğledikleri ılımlı İslam kimliği, maskesi de çok fena düşebilir.. AKP ne yapıp edip seçimlere rejimle uyum sağlamış, değişim yaşamış, gelenekçiliberal kimlik görüntüsünde gitmek zorundadır... [email protected] ?Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci ve yönetimini, geri alması gereken kamu kuruluşlarını almak için harekete geçmediği ve kamu zararına yol açtığı için yeni davalar bekliyor. Bu bile kendi başına çok önemli” dedi. Candoğan duruşmaların temmuzda başlayacağını anımsatarak “Müdahale talebinde bulunacağız. İlk duruşmaya biz de katılacağız. Davadaki asıl hedef bunun siyasi sorumluluğunu ortaya koymak. O da ortaya çıkarsa, siyasi sorumluluğa dönük yeni bir süreç başlayabilir. Bununla beraber bu dava, benzer süreçleri ? Özelleştirme ile ilgili bir ihaleden dolayı ilk defa kamu davası açıldığına dikkat çeken Petrol İş Sendikası’nın avukatı Candoğan, “Bu dava, benzer süreçleri izleyen diğer özelleştirmeler için de bir yol açabilir” yorumunu yaptı. alınmasını istedi. ÖİB yönetimi tapu iptal davası açtığı gerekçesiyle, kuruluşu geri almak için harekete geçmiyor. Seydişehir Eti Alüminyum: Kuruluş, Oymapınar Hidroelektrik Santralı da eklenerek Başbakan Erdoğan’ın yakın arkadaşı Rizeli müteahhit Mehmet Cengiz’e satıldı. Danıştay yürütmeyi durdurdu. ÖİB kararı uygulamadı. Üstelik iptalden sonra so ANKARA Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, Başkan Yardımcısı Osman Demirci ve Sermaye Piyasaları Daire Başkanı Şükrü Doğan hakkında Tüpraş’ın yüzde 14.76’sının satışıyla ilgili 4.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılması, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) yönetiminin yargısal sıkıntılardan kaynaklanan benzer uygulamalarını da gündeme getirdi. Davanın açılmasına dönük suç duyurusunu yapan Petrol İş Sendikası’nın avukatı Gökhan Candoğan, “Özelleştirme ile ilgili bir ihaleden dolayı ilk defa kamu davası açıldı. izleyen diğer özelleştirmeler için de bir yol açabilir” dedi. Sıkıntılı özelleştirmeler SEKA Balıkesir: 51 milyon dolarlık piyasa değerine sahip kuruluş, hükümete yakın Yeni Şafak gazetesinin sahibi Albayrak Grubu’na 1.1 milyon dolara satıldı. Danıştay, satışı esastan iptal etti ve kuruluşun kamuya geri nuçlandırılan özelleştirmede, Murgul işletmesi de yine Cengiz’e verildi. İptale ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunuldu ancak henüz karar çıkmadı. Limanlar: ÖİB, Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin önceki dönemlerden kalan Giresun, Hopa, Rize, Tekirdağ, Antalya, Ordu ve Sinop limanlarının ihalelerinin iptaline ilişkin kesinleşmiş yargı kararlarını uygulamamakta direniyor. Tekel Alkollü İçkiler: Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, Kilci’nin kuruluşu, kamuya olan borcunu silerek özelleştirdiğini tespit etti. Mahkeme 307 milyon YTL ’lik borcun sıfırlandığını tespit etti. Süreç devam ediyor. VISA “PAY WAVE” YASED bu yıl 2006’daki 20 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım girişi bekliyor Yabancı havayı bozmadı ? Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı Tahir Uysal, “Belirsizlik bitmiştir. Demokrasi işliyor, tedirgin olacak durum yok” dedi. ‘Satmanın da bir sonu var’ 2006’da 20 milyar dolarlık doğrudan yatırım girişinin olumlu olduğunu belirten Uysal, yakın gelecek için projeksiyonlarını şöyle ifade etti: “Son beş yılda doğrudan yabancı yatırım girişlerine bakıldığında en fazla payı yüzde 39.8 ile finans yüzde 35.7 ile de ulaştırma ve haberleşme sektörü aldı. Birleşme ve satın almalar yoluyla yabancı sermayenin gelişi bir noktaya kadar devam eder. Sonra bir daralma beklentisi oluşabilir. Satılacak varlıkların da bir sonu var. Sıkı rakiplerimiz var onları iyi izlemeli, stratejimizi oturtmalıyız. 20062010 yılları arasında yıllık ortalama 12 milyar dolar, 20112015 yılları arasında da yıllık ortalama 15 milyar dolarlık bir doğrudan yabancı yatırım projeksiyonu yaptık, ancak 20062010 yılları döneminde doğrudan yabancı yatırımların GSYH’ye oranında bir yavaşlama bekliyoruz ve bu oran ortalama yüzde 3 düzeyinde olacak.” ‘En hızlı kart’ Türkiye’de Ekonomi Servisi “En hızlı ödeme kartı” olarak bilinen, “Visa payWave” teknolojisinin Türkiye’deki ilk uygulaması VisaDenizBank işbirliğiyle Sea&Miles Visa platformunda gerçekleştiriliyor. İşlem süresini yarım saniyenin altına indiren Visa payWave teknolojisinden Sea&Miles Visa kartı sahipleri yararlanabilecek. İstanbul’da düzenlenen toplantıda konuşan Visa Europe Türkiye Genel Müdürü Berna Ülman, Visa’nın küçük alışverişlerde nakite alternatif oluşturma stratejisi ile 35 YTL ’nin altındaki alışverişlerde öncelikle bekleme ve bozuk para derdinin ortadan kalkacağını söyledi. Ekonomi Servisi Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Tahir Uysal, 2007 yılındaki gelişmelerle bu yıl yabancı yatırımların 2006 yılını geride bırakacağını düşündüklerini belirterek “Gelinen nokta güzel, seviniyoruz ama daha iyisini yapmak istiyoruz’’ dedi. Uysal, “Demokrasi işliyor. Mali açıdan Türkiye iyi durumda. Bu çok önemli. Süreç belirlilik kazandı” görüşünü aktardı. Uysal, YASED’in yeni dönem hedeflerinin paylaşıldığı tespitleri ve öngörülerini şöyle aktardı: 2006’da küresel doğrudan yabancı yatırım akışları 1.2 trilyon dolara ulaştı. Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım girişi yıllar boyunca düşük seviyelerde kaldı, 2006’da 20 milyar doları geçti. Bu yılın ilk iki ayında ise 7 milyar 252 milyon dolarlık bir giriş oldu. 2007’de 20 milyar doları geçer. Türkiye en fazla yatırım yapan ülkelerin güvendiği yerler arasında 29’dan 13.’üncülüğe yükseldi. Doğrudan yabancı yatırımların GSYİH’ye oranının 20062010 yılları için ortalama yüzde 3 olması bekleniyor. Yabancı yatırım stoku yaklaşık 70 milyar dolara ulaştı. Yabancı sermaye istikrar ve güven ortamı açısından tek parti iktidarını tercih edebilir, ancak uyumlu ve ortak hedefte anlaşmış bir koalisyon hükümeti de olumlu karşılanabilir. MEDYA HOLDİNG TMSF’den Sabah Grubu’na atama Ekonomi Servisi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) el koyduğu, Medya Holding, Sabah Yayıncılık ve Sabah Pazarlama’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Mehmet Akif Yasin, Başkan Yardımcılığı’na ise Fahrettin Özyapar getirildi. Medya Holding, Sabah Yayıncılık ve Sabah Pazarlama’dan İMKB’ye gönderilen açıklamada, söz konusu üç firmanın da anasözleşmesine bağlı kalınmadan, yönetim kurulu üyeliklerine Yusuf Adıgüzel, Taner Yalçın, Turan Korkmaz, Ali Göçer ve Tahsin Kaplan’ın denetim kurulu üyeliklerine Güçlü Şirin, Reyhan Şenel, Hüsnü Birinci ve Saffet Özbalcı’nın atandığı belirtildi. YALÇINDAĞ ARADA KALDI İTO’da düzenlenen 10. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde yer bulamayarak arada kalan TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, referandum konusundaki sorulara “Bir şey söylemek için çok erken. Çok yeni bir gelişme” diye konuştu. TÜSİAD eski Başkanı Ömer Sabancı’nın seçimlerin zamanında yapılması yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Yalçındağ, fiili durumun her şeyi değiştirdiğini kaydetti. Zirveye Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ve İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Muharrem Keçeli de katıldı. SABİHA GÖKÇEN İş dünyası erken seçimden memnun 10. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin gündemini son günlerdeki siyasi gelişmeler oluşturdu Ekonomi Sevrisi Anayasa Mahkemesi’nin kararı sonrasında erken seçim kararı alınması iş dünyası tarafından olumlu karşılandı. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, erken seçimin daha önce de söyledikleri bir konu olduğunu belirterek “Türkiye’nin önü açılmıştır diye düşünüyorum. Tüm taraflar da hemfikir. Hayırlısı olsun” dedi. İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) düzenlenen 10. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin gündemini son günlerdeki siyasi gelişmeler ve alınan erken seçim kararı oluşturdu. İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, belirsizliklerin ekonomiyi olumsuz etkileyebileceğini ısrarla ifade ettiklerini, bu anlamda da erken seçim kararının sevindirici olduğunu dile getirdi. Küçük, bu kararın, toplumda oluşan gerilimin giderilmesi ve toplumun rahatlatılması açısından da önemli olduğunu vurgulayarak “Neticede gönül arzu ederdi ki hükümet bu kararı Anayasa Mahkemesi kararından önce alabilseydi. Belki daha da anlamlı olurdu. Ama geldiğimiz noktada da Türkiye’nin elde ettiği siyasi ve ekonomik istikrarın korunması adına çok önemli bir çıkış yolu olarak görüyoruz” diye konuştu. Soruları yanıtlayan Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, belirsizliğin ülkeye zarar getireceğini belirterek erken seçim kararının yerinde bir karar olduğunu ifade etti. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu da yaptığı yazılı açıklamada girilen seçim sürecinin krizin büyümesini önleyeceğini vurguladı. Kapasite büyüyor Ekonomi Servisi Önce askeri amaçlı kullanılan, daha sonra sivil kullanıma açılan İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’nda yeni dış hatlar terminalinin kapasitesi artırılıyor. İstanbul’da ikinci önemli hava taşımacılığı merkezi Sabiha Gökçen Havaalanı’na inşa edilecek yeni dış hatlar terminal binası ve bütün bölümleri, “yapişletdevret” modeline göre inşa edilecek. İhale, 2 Temmuz 2007 tarihinde gerçekleştirilecek. A K K E V, FA K Ü LT E İ N Ş A E D İ Y O R Atatürk’ün 1938 yılında hizmete açtığı Suniipek Fabrikası, Asım Kocabıyık Kültür Eğitim Vakfı (AKKEV) tarafından eğitim yerleşkesine dönüştürülüyor. Geçen yıl Gemlik Asım Kocabıyık Meslek Yüksekokulu’nu tamamlayan AKKEV, şimdi de aynı yerleşkede Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni inşa edecek. Bu konudaki protokol AKKEV ve Uludağ Üniversitesi arasında imzalandı. Buna göre, AKKEV biri eğitim, diğeri idari amaçlı iki binanın inşaat çalışmalarını tamamlayarak 2008 yılında Uludağ Üniversitesi’ne teslim edecek. TÜRK TRAKTÖRÜNÜN BAŞARISI İlk yerli tasarım Türk traktörü olan “Armatrac”ın, geçen ay başlayan ihracatının başarıyla sürdüğü bildirildi. Erkunt Tarım Makineleri Genel Müdürü Zeynep Erkunt Armağan, Tarım Fuarı için geldiği Mersin’de yaptığı açıklamada, ihracat konusunda ilk görüşmelerin geçen yıl, ilk yurtdışı satışlarının ise ocak ayında başladığını söyledi. Mart ayında ise ilk sevkıyatı Bulgaristan ve Azerbaycan’a yaptıklarını hatırlatan Armağan, nisan ayında ise ihracat portföylerini genişleterek Macaristan’a da ihracat yaptıklarını ve 1.5 ayda 100’ün üzerindeki traktörü dünya tarımının hizmetine sunduklarını belirtti. TSKB’NİN ÖNCELİĞİ ÇEVRE Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) çevre konulu kurumsal sosyal sorumluluk projesi İstanbul’da düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı. Toplumun çevre konusundaki bilgi ve bilinç düzeyini artırmayı hedefleyen “TSKB ile Önceliğimiz Çevre” projesi, birbirini tamamlayan bir dizi etkinlikten oluşuyor. Proje kapsamında, önce projeye destek olacak “Çevre Elçileri” belirlendi, ardından cevreciyiz.com adresinden yayın yapacak zengin içerikli bir çevre portalı hazırlandı. Gazetemiz yazarı Orhan Bursalı da ‘Çevre Elçisi’ oldu. Yaz aylarında “Doğa ile Buluşma Günü”, sonbaharda ise “TSKB ile Önceliğimiz Çevre Konferansı” düzenlenecek. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear