02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2007 PAZARTESİ 6 HABERLER Türkiye’nin Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ülkenin bir bunalımdan geçtiğini söyledi ‘Hükümet süreci yönetemedi’ CUMHURİYETİN KURALI Laiklikten vazgeçmek ülkeyi ufalar Ankara’da yanlışlıklar var diyorsunuz... DEMİREL: Hükümet, güvenlik kuvvetleri bizden yetki istesin, verelim demek yerine Milli Güvenlik Kurulu’na meseleyi getirmek ve orada tedbir istemek durumundadır. Güvenlik kuvvetlerinin, hükümet bize yetki verirse biz görevimizi yaparız demesi karşısında, peki siz niye yetki istiyorsunuz, neyi yaparsınız diye hükümetin sorması lazım. Bu talepler, yapıldığı zaman karşısında sessiz kalınacak olaylar değildir. ABD’nin bu gelişmelere soğuk baktığı söyleniyor, katılıyor musunuz? DEMİREL: Benim meseleye bakış tarzım şudur: Aslında Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir ve hükümeti de bu bağımsız kurumlarından birisidir. Türkiye kendi hür iradesiyle hareket eder, ülkenin menfaatları neyse ona karar verir. Ben Amerika’nın Türkiye’deki siyasi iktidara destek verip vermediğini de hiç düşünmedim. Bugün de düşünmüyorum. Türk halkı bugüne kadar seçimle getirdiği hükümetleri, kendi iradesiyle getirmiştir. Bence bunda araştırılacak birşey varsa, bu ölçüde araştırmak lazım. Siyasi iktidarın uluslararası alanda Türkiye’nin hassasiyetlerini tam dile getirmediği eğilimi hâkim değil mi? DEMİREL: Türkiye Cumhuriyeti’nin iki tane kuralı var. Bu kurallardan bir tanesi laikliktir. Eğer laiklik olmazsa Türkiye o zaman din esasına göre, mezhep esasına göre, tarikat esasına göre ufalanır. Laiklikten vazgeçmek Türkiye’yi ufalar mı diyorsunuz? DEMİREL: Ufalar. Türkiye’yi içinden çıkılmaz duruma getirir. Ama Türkiye, devletin kuruluşunda din meselesini vatandaşına bırakmıştır. Ve bütün din ve inançlara eşit mesafededir. Din, Allah ile kul arasındaki bir meseledir. İnanç meselesidir ve dini vecibelerin, dini icapların yapılmasını da devlet korur. Yani ibadetlerin yapılmasını, dini itikatlara insanların sahip olmasını devlet korur. Devletin bunlardan kuşkusu, korkusu yoktur. Devlet sadece din kurallarının devlete hâkim kılmaya kalkışılmasından endişe eder. Ve bunu yaptığınız zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni parçalarsınız. Buna müsaade etmez. İkinci kural; etnik yani ırk meselesidir. Irk meselesinin de üstüne çıkmıştır devlet. Büyük Atatürk’ün kurduğu devleti ayakta tutacak iki tane büyük formülü budur. Yani Türkiye’de çeşitli ırklardan gelen insanlar olabilir. Doğaldır. Yalnız millet dediğiniz zaman, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür, Türk vatandaşıdır dendiği yerde bu beraberliği sağlıyorsunuz. Başka türlü, bu beraberliği sağlamanız mümkün değildir. Şimdi, din esasına göre parti kurarsanız ve siyaset yaparsanız ya da ırk esasına göre siyaset yaparsanız parti kurarsanız ki bunları yasaklamıştır Türkiye Cumhuriyeti kanunları siyaseti, siyaset kulvarında değil, ülkenin bölünmez bütünlüğünü zarara sokmak istikametinde yapıyorsunuz demektir. Bu, Türkiye’nin felaketi olur. Meydanlar, Türkiye’nin, halkımızın Cumhuriyetin değerlerini özümsediğini de göstermiyor mu? DEMİREL: Aynı kanaatteyim. Rejimleri halk ayakta tutar. Tabii devletin kurumları da çok önemlidir de ama sadece devletin kurumlarına dayanan, fakat halka dayanmayan bir rejimi ayakta tutamazsınız. Bu anlamda meydanlar görevini yapmıştır. Cumhuriyet’e konuşan Demirel, 22 Temmuz’un Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olduğunu belirterek “Halkımı görevini yapmaya çağırıyorum” dedi. MUSTAFA BALBAY ? ? Her şeyin Tandoğan’da başladığını Demirel, hükümetin yanlışlarının söyleyen Süleyman Demirel, bunalımın nedeni olduğunu “Meydanlar, halkın Cumhuriyetin belirterek “İlk yaptıkları yanlış, değerlerini özümsediğini gösterdi” cumhurbaşkanı bizden olacak ve değerlendirmesini yaptı. biz seçeceğiz, ısrarıdır” diye konuştu. EKONOMİYE BAKIŞ ? ANKARA Türkiye’nin Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, AKP hükümetinin 11. cumhurbaşkanını seçme sürecini yönetemediğini belirterek “Türkiye bir bunalım yaşamıştır ve bu bitmiş değildir. Bunalımın içinden geçmektedir” dedi. Bugüne dek çok partili bütün seçimleri yaşadığını söyleyen Demirel, “22 Temmuz seçimi bunların en önemlisidir. Halkımı görevini yapmaya, sandığa gitmeye ve parçalanmışlığı sona erdirmeye çağırıyorum” diye konuştu. Demirel, laiklikten vazgeçilmesi halinde Türkiye’nin ufalanacağına dikkat çekti ve “Her şey Tandoğan’la başladı. Meydanlar halkın Cumhuriyetin değerlerini özümsediğini gösterdi” değerlendirmesini yaptı. Demirel, ekonomiye bir bütün olarak bakıldığında durumun iyi olmadığını, Türkiye’nin soyulduğunu söyledi. Demirel’in Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle: Türkiye bir seçim ortamına girdi. Sizce süreç nasıl seyrediyor? DEMİREL: Evvela şöyle bakmak lazım meseleye; nisan ayı içerisindeki gelişmeler normal olaylar değildir, Türkiye bir bunalım yaşamıştır ve bu bunalım henüz sona ermiş değildir. Şimdi, nasıl normal olaylar değildir; 16 Mayıs 2007 tarihinde Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı seçilmiş, yerine oturmuş olmalıydı. Olabildi mi, olamadı. Herhalde bu Türkiye’nin başarısı sayılmaz. Pekiyi, cumhurbaşkanı seçilemedi, siyasi iktidar, seçim zamanında yapılacaktır diye birçok kereler beyanda bulundu, ama seçim kararı almak mecburiyetinde kaldı. 22 Temmuz’da seçim yapılacak. Bunu da normal saymak mümkün değildir. Türkiye’nin içine düştüğü bu bunalımın nedenleri nelerdir? DEMİREL: Bana göre bunun birkaç sebebi vardı. Bir tanesi; siyasi iktidarın yönetim kusuru. Cumhurbaşkanlığı seçimini yönetememişlerdir. İlk yaptıkları yanlış, cumhurbaşkanı bizden olacak, TBMM’den olacak ve biz seçeceğiz, ısrarıdır. Halbuki cumhurbaşkanı bütün Türkiye’nin cumhurbaşkanı olacaktı. Yüzde 26 halk desteği bulunan bir siyasi partinin, hiç olmazsa bugünkü şekliyle cumhurbaşkanı bizden olacaktır şeklindeki iddiası halk tarafından kabul edilmemiştir. Uzlaşma arayabilirler miydi? DEMİREL: Evet... Halkın sıkıştığını, Türkiye’nin sıkıştığını göremediler. Üniversitelerden, yargı organlarından, daha sonra askerden gelen, Cumhurbaşkanı’ndan gelen yansımaları iyi değerlendiremediler ve mesele çıkmaza girdi. Tabii ki bu hoş bir şey de değildir. Pekâlâ bir uzlaşma arayabilirlerdi. Üstelik seçimlerden 4.5 yıl sonra, değil mi? DEMİREL: Gelmek istediğim ikinci mesele, 3 Kasım 2002 seçimleridir. O seçim sakattır. Hukuken, bir gayri meşruluk iddiası yoktur. Nereden sakattır? İstikrarı sadece sayıda, Meclis’in çalışmasında aramak yanlıştır. İstikrarı sokakta aramak lazımdır. 10 milyon 600 bin oyu olan bir siyasi parti iktidar. 360 sandalye var. Yani yüzde 26 Türkiye soyuluyor Ekonomiyi nasıl görüyorsunuz? Durum kötü, rakamlar iyi gibi bir hava var... DEMİREL: Evet, Türkiye’de enflasyon yüzde 10’lar civarına inmiştir. İyi bir şeydir. Ama yüzde 5’e inmesi lazımdı programa göre. Türkiye’de 7’ye yakın kalkınma hızı olmuştur. O da iyi bir şey. Türkiye’nin ihracatı 100 milyar dolara çıkmıştır. Bu da iyi bir şey. Türkiye’ye 2006’da 20 milyar dolar dış yatırım gelmiştir. Bu da iyi bir şey. Bunlar madalyonun bir parçası. Şimdi diğer bir parçasına gelince, olmuş da ne olmuş? İstihdam ve refahta bir rahatlama var mı? Yok. Yani bu durum vatandaşa nasıl intikal etmiş? Dünyada yüzde 20 faiz veren tek ülke Türkiye’dir. Türkiye soyulmaktadır. Ve Türkiye’de 4 sene evelki kur ile bugünkü kur aynı. Halbuki yüzde 3540 enflasyon olmuştur 4 yıl içinde. Nasıl oluyor bu? Yani bu, ekonomi teoremine aykırı bir olay. Böylece siz, kurunuzu düşük tutmak suretiyle ülkenizi bir ithalat cenneti haline getirmişsiniz. Neticede 100 milyar dolarlık ihracat yapıyorsunuz, ama bu ihracatın 70 milyar doları ithalattan geliyor. Sizin ihracatınız aslında 30 milyar dolar. Gerçek ihracat 30 milyar dolar mı? DEMİREL: 100 milyar doların 70 milyar doları zaten ithalat. Otomotiv sanayiinde şöyle diyor adam: Başladığım zaman yüzde 40 içeride yapıyordum, yüzde 60 dışarıdan alıyordum. Şimdi yüzde 12 içeride yapıyorum, yüzde 88 dışarıdan alıyorum. Bu, kurunuzun düşük olmasından. 30 milyar dolar cari açığınız var, 50 milyar dolar da ticaret açığınız var. Borsanızın yüzde 74’ü yabancıların elinde. Geliyor dediğiniz yabancı sermaye, Türkiye’ye banka almaya geliyor veya kurulu tesisler almaya geliyor. Yeni bir istihdam ortaya çıkarmıyor. Ve işin tarafının bu olduğu gibi, Türkiye esnafının büyük sızlanması var. İlk defa olarak kapanan esnaf, açılan esnaftan çok. 2006’da kapanan, açılandan fazla. Bütün olarak bakınca ekonomi kötü diyorsunuz... DEMİREL: Yatırım havası yok. Köylü çok sıkıntılı durumdadır. Bu sene kurak. Orta Anadolu’dan gelen haberler hiç iyi değil. Fevkalede rahatsız oldum bugün. Birçok kimse geldi, dinledim. Birtakım yerlerde ekin biçilecek durumda bile değil. Zaten yüzde 30 tarımda çalışan halkı var, milli gelirden yüzde 10 alıyor. Bu sene yüzde 10 daha aşağı düşecek. Seçimleri değerlendiren Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, “Meydanlardan gelen talep 22 Temmuz’da hangi neticeyi verecek, onu bilemiyorum, şüpheye de düşmek istemiyorum” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) oy. Yüzde 66 sandalye. 14 milyon oy, barajı aşamayan siyasi partilerin oyu iptal edildi. Yani 10 milyonla iktidar oluyorsunuz, 14 milyon iptal olunuyor. Yani usul yanlışı olmasa bile buna hukuk demek mümkün değil. Umarım ki 22 Temmuz seçimleri böyle bir netice çıkarmaz. Çıkacak endişesi içinde misiniz? DEMİREL: Onu bilemem. Seçim seçimdir. Ama böyle bir netice çıkarmaz umarım. Yani hiç olmazsa şu anda bilinmez. Bu seçim Türkiye’de yapılan en zorlu seçim olacaktır. 16 tane seçim yapılmıştır, ben bunların birçoğuna katıldım. Bana göre en zoru budur. Siyasi partiler bu seçime giderken fevkalade dağınık bir durumdaydılar. Yine bu bunalımın meydana getirdiği olaylardan bir tanesi, siyasi partileri, sağ ve sol partileri rum ki, Türk demokrasisini yeniden hayata geçirin. Parçalanmış durumdan kurtarın. Türkiye’nin bir iktidarı olsun, Türkiye’nin bir muhalefeti olsun. Ama verdiğiniz oyların büyük bir kısmı boşa gitmesin. CHP bir çekim merkezi oluyor, Demokrat Parti’yi nasıl görüyorsunuz? DEMİREL: Bugünden hiçbir şey söylemek mümkün değildir. Seçime bir hafta kala bunu söylemek daha kolay olur. Onların söyleyeceği şeyin halk tarafından nasıl karşılanacağına bağlı her şey. Gayrete bağlı. Hiçbiri hazır değil. Siyasi partilerin ortaya koyacakları başarıya bağlı. Meydanları nasıl buldunuz? DEMİREL: Her şey Tandoğan Meydanı’yla başladı. Müthiş buldum. Kürsüsü başka, söylemi başka ama olayın kendisi büyük. Bir AKP’nin bu mücadeledeki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? DEMİREL: Terörle müacadele sadece siyasi iktidar meselesi değildir. Devlet meselesidir ve dünya konjonktürü meselesidir. Bizim karşılaştığımız terör, aslında dünya gündemine girmiş bir terördür. Çeşitli dış ülkelerden destek alır, bu ülkelerin hükümetlerinden demiyorum ama çeşitli dış ülkelerde çeşitli cereyanlar var, çeşitli nüfuz merkezleri var, oradan destek alır ve bilhassa Avrupa bizim karşılaştığımız bu olayı, Avrupa’da bazı mihraklar, hepsi demiyorum, bizim karşılaştığımız bu olayı bir terör olayı değil de bir liberasyon olayı olarak görür. Terörle mücadele bağlamında Irak’a giriş tartışmalarını nasıl yorumluyorsunuz? DEMİREL: Terör tehdittir ve 1984 yılından beri, yani 23 senedir devam eden bir tehdittir. 1999’la 2005 arasında, 2006 arasında bir miktar durgunluk olmuştur, ama 2006 ile beraber yine uç vermiştir. Türkiye, en evvel kendi içinde bu hadiselerin olmasını önlemeye mecburdur, bir. İkincisi, bunun dış irtibatlarını kesmek, bir kere Türkiye’nin en önemli görevidir. Ama kendi içindeki irtibatlarını mutlaka kendi içinde, kendi dağlarında, kendi şehirlerinde meydana gelen hadiseleri önlemek için Türkiye azami gayreti sarf etmek durumundadır. Ve bunda başarılı olmak mecburiyetindedir. Ha, şimdi Irak’ta, evet bunların destek aldığı kesin, Irak’ta meydana gelen durumdan dolayıdır ki Irak’ta bazı şeyler oluyor. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ülkenin veya devletin bir tehdit ile karşı karşıya kalması halinde ne yapılacağını tayin etmiştir. Bu anayasaya göre böyle bir durum ortaya çıktığı zaman, Milli Güvenlik Kurulu toplantıya çağrılır. Milli Güvenlik Kurulu’nun önüne güvenlik makamları gelirler, durum değerlendirmesi yaparlar. Ve Milli Güvenlik Kurulu hükümete tavsiyede bulunur. Hükümet bu tavsiyeleri alır, değerlendirir ve hükümet tarafından alınabilecek kararları alır veya TBMM’ye gider. Yol budur. Demirel, hiçbir şeyin halktan esirgenmemesi gerektiğine vurgu yaptı. birleşmeye mecbur etmesidir. Meydanlardan gelen talep 22 Temmuz’da hangi neticeyi verecek, onu bilemiyorum, şüpheye de düşmek istemiyorum. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri, birer milyon veya milyonu aşan halk toplanmadı. Bu heyecan sandığa nasıl intikal edecek; bu, Türkiye’de ve dünyada merak konusudur. Ben üzerime düşen görev olarak halkımı sandığa çağırıyorum. Çözümü siyasi partilerin birleşmesinin ardından sandıktaki birleşmede mi görüyorsunuz? DEMİREL: Ben halkıma diyomilyon insan bir cam kırılmadan bir meydanda toplanıp dağılıyorsa, kadınlıerkekli bir tek olay, oluyorsa, bir tek provokasyon olmadan oluyorsa bu halkın olgunluğunu gösterir. Bırakın cumhurbaşkanını halk seçsin. Hiçbir şey esirgemeyin bu halktan, esirgemeyin. Ve endişe etmeyin yani onun için, zaten bu 22 Temmuz seçimlerinde halkın Türkiye’nin önünde duran hadiseyi size anlatmaya çalıştığım biçimde sezeceğine ve ona mutlaka bir çare getireceğine inanıyorum. Terör Türkiye’nin ciddi bir sorunu olarak yeniden sahnede. ARTOV A l. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULUN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NUMARASI: 2005/39 TAL Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı Bir borçtan dolayı satılmasına karar verilen taşınmaz ile ipotekli taşınmazın, işbu satış ilanının tapuda adresi bulunmayan ve tebligat yapılamayan ilgililere İ.İ.K’nin 127. maddesi uyarınca tebligat yerine kain olacağı ilan olunur. TAPU KAYDI: Tapuda Tokat ili, Artova ilçesi, İstasyon Mah., Ortaçayır mevkiinde 130 ada, 29 parseldeki 1261,07 m2 miktarlı Akaryakıt Binası ve Açık Yıkama Kanalı ve arsası vasıflı taşınmaz tüm hissenin tamamı borçluya ait olupArtova Tapu Sicil Müdürlüğü’nce 30.11.1977 tarih 337 yevmiye No ile taşınmaza işlenen Petrol Ofisi lehine 25 yıl müddetle intifa hakkı bulunmaktadır. MEVKİİ VE KIYMETLERİ: A Artova İcra Hukuk Mahkemesi Hâkimliği’nin 2006/39 es. 2006/50 karar numarasıyla kesinleşmiş olup, yapılan kıymet takdirinde, bilirkişilerce tespit edilen taşınmaz, ilçe yerleşim alanında olup yolsuelektriktelefon gibi sosyal hizmetlerden yararlanmakta, üzerinde 1 adet kâgir akaryakıt hizmet binası, 1 adet kâgir büfecafewc bulunmakta ve etrafı güneyden gelen yol cephe girişi hariç çevre duvarı ile çevrili olup zemin değeri ve üzerinde bulunan yapılarla bulunduğu mevkii, ilçe merkezine uzaklığı, mevcut kullanım özellikleri, oluşmuş serbest piyasa değeri toplam 28.316,00 YTL tespit edilmiştir. BAyrıca Akaryakıt istasyonunda bulunan makine ve teçhizatlarında bilirkişi incelemesi sonucunda 11adet LPG Dispanseri; 2 A mühendislik imalatı prima 216 tip, 2002 model tek tabancalı pistonlu 25 bar basıncında 5.5 d/dak. debisinde, tip ve sistem onaylıBirim Fiyatı: 6.000.YTL 2 1 adet benzin dispanseri; petposan marka omega topkapı tipinde tek tabancalı, 545 It/dk.debisinde 1,52,5 kg/cm2 işletme basıncında 1999 model Bbt 7954 seri noluBirim Fiyatı: 6.000 YTL 3 1 adet motorin mazot dispanseri; petposan marka omega topkapı tipinde tek tabancalı, 545 It/dk.debisinde 1.52.5 kg/cm2 işletme basıncında 1997 model Bbt 6564 seri noluBirim Fiyatı: 6.000 YTL 41 adet motorin mazot dispanseri: petposan marka omega topkapı tipinde tek tabancalı, 545 It/dk.debisinde 1.52.5 kg/cm2 işletme basıncında 1997 model Bbt 7467 seri noluBirim Fiyatı: 6.000 YTL 51 adet yer altı LPG otogaz tankı; 10 m3 kapasiteli, 2004 model 4 Kw pompa gücünde 17 bar basıncında komple çalışır vaziyetteBirim fiyatı: 15.000.ytl 61 adet yeraltı benzin yakıt tankı; firma beyanına göre 5.000 lt. kapasiteli faal durumdaBirim fiyatı: 3.000 YTL 72 adet yer altı motorin yakıt tankı; firma beyanına göre biri 10.000 lt diğeri 12.000 lt. kapasiteli faal durumdaBirim fiyatı: 2 x 3.000YTL=6.000 YTL 82 adet yangın dolabı; monte edilmiş ve faal durumdatoplam fiyatı: 300,00 YTL olup tüm makine ve teçhizatların toplamı 48.300,00 YTL tespit edilmiştir. Taşınmazın üzerindeki yapılar, kurulu olan akaryakıt istasyonu, içindeki teçhizat ve makinelerle beraber GENEL TOPLAM: 76.616,00 YTL tespit edilmiştir. İMAR DURUMU: Artova Belediye Başkanlığı’nca gelen son cevabi yazıda taşınmazın Belediye İmar Planı dışında olduğu belirtilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI : 1 Satış, Tokat Artova 1. İcra Müdürlüğü’nde; 16.07.2007 Pazartesi günü saat 14.1514.30’da açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ına ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 26.07.2007 Perşembe günü aynı yer ve aynı saatlerde (14.1514.30’da) ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse, gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV, Tellaliye resmi, Damga Vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle, ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faiz ayrıca hükme haciz kalmaksızın dairemizde tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/39 Talimat sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 07.05.2007 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 27787 CUMHURİYET 06 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear