Catalog

SAYFA CUMHURİYET 2 MAYIS 2007 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y PB PB PB PB Y 18 21 18 19 23 24 26 24 17 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y PB Y B 17 17 18 18 19 19 21 18 25 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB PB PB Y 25 23 23 25 22 24 11 12 13 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey kesimleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeyi, Doğu Anadolu’nun kuzeyi ile Kütahya çevreleri aralıklı sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde 2 ila 4 derece azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo A 18 Helsinki Y 15 Stockholm B 12 Londra B 20 Amsterdam A 21 Brüksel B 21 Paris PB 21 Bonn B 20 Münih PB 21 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B Y B B PB Y PB Y 20 18 15 16 18 20 20 20 24 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB A Y A PB B Y PB PB 11 30 18 31 18 21 17 37 32 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada rıyor. Kesin bir çözüm öne sürülmüyor. Sürülmüyor değil, sürülemiyor. 367 reddedilirse, örneğin erken veya zamanında genel seçimden önce Çankaya’yı mutlaka ele geçirmeyi kafasına koyan RTE’nin; Abdullah Gül’ü üçüncü turda cumhurbaşkanı seçtireceğine kesin gözle bakabiliriz. ??? AKP iktidarının artık görmezden gelemediği toplumsal tepkilerin içeride ve dışarıdaki yankıları, RTE’yi ya seçim ya gerginliğin daha da tırmanması şıklarından birini yeğlemek zorunda bırakıyor. Tandoğan mitingini alkışlayan ama temel amacını yeterince değerlendirmeyen ABD ve AB medyası, Çağlayan’daki toplumsal depremden sonra Türkiye’de İslama bağlı iktidara karşı halkın laik rejim koruma ve kollama görevini üstlendiğini kabul etti. Üstelik Türkiye’de laisizmin tehdit altında olduğunu görmek zorunda kaldı. Bugüne kadar Batı medyası AKP’nin laik Türkiye üzerindeki oyunlarını önemsemedi. Fakat iki büyük miting Batı medyasının gözünü açtı. Guardian gibi, The Times gibi, Independent gibi sayılı gazeteleri “Köşk’te imamlara hayır İslamcı Cumhurbaşkanı’na kırmızı kart Milyonlardan İslam devleti protestosu” başlıklarını atmaya yüz binler, milyonlar zorladı. RTE ve dar kadrosu, Bülent Arınç gibi fanatik İslamcılar laik Cumhuriyet depremlerinin hangi anlama geldiğinin ayırdında mı acaba? Yoksa hâlâ Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirdikten sonra dilediği zaman erken seçime giderek gerginliği yatıştıracağını mı hesaplıyor? ??? Toplumsal gelişmeler ortada. Çeşitli senaryolar mantıksal değerlendirmeler diye piyasaya sürülürken CHP lideri Deniz Baykal’ın, Anayasa Mahkemesi’nin cumhurbaşkanı seçimi oylamasına 367 milletvekilinin katılımının zorunlu olmadığı yönünde bir karar vermesi durumunda; bunun “…Türkiye’yi çok tehlikeli bir çatışmaya sürükleyeceğini” savunan açıklamaları neden yadsınıyor? Baykal’ın konuşmasını dikkatle okumak gerekiyor. Öncelikle Anayasa Mahkemesi’nin 367 milletvekili bulunmadan cumhurbaşkanı seçilemeyeceği yönünde vereceği kararın Türkiye’yi rahatlatacağını söylüyor. Zira, RTE’nin akıl almaz partisel ve kişisel bencil davranışlarından sonra ortaya çıkan toplumsal tepkiyi erken seçimle gelecek parlamentonun cumhurbaşkanı seçmesi olasılığı ile yatıştırabileceğinin, böylece “anlık krizin denetim altına alınabileceğinin, Türkiye’yi ‘belli bir rahatlamaya’ götüreceğinin” altını çiziyor. Bu birinci aşama. Fakat krizin tamamen yatışmasına Yüksek Mahkeme’nin alacağı olumlu karar da yeterli olmayabilir. 367’yi onaylayan bir karar ile Cumhurbaşkanlığı seçim süreci tamamlanacaktır ama; kriz ancak Türkiye erken seçimle tabii İslamcı ve laik Türkiye karşıtı AKP’nin tek başına iktidarından kurtulunca sona ermiş olacaktır. Bu da ikinci aşama. AKP, Anayasa Mahkemesi’nin 367 başvurusunu geri çevirmesinden sonra bildiği yolda yürümeye karar verir, Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirmekte veya krizin tek ilacı “derhal” erken seçim kararı almamakta direnirse… Baykal’ın söylediği olasılık gündeme gelebilir. Bu da olası üçüncü aşama. Görünen köy kılavuz istemez; o zaman son iki görkemli mitingin ardı arkası kesilmeyecek, toplumsal gerginlik giderek artacak, laiklerantilaikler arasında Türkiye “çok tehlikeli” çatışmalara sürüklenecektir. Baykal’ın anımsatmak istediği bu olasılık göz ardı edilebilir mi? Ne yazık ki şu sıralarda RTE kafası, iktidarın “çatışmacı anlayışını” sürdürme arayışı içinde görünüyor. Karayalçın, Prof. Türkan Saylan ve Prof. Necla Arat’a birliktelik sürecinin hakemi olma çağrısı yaptı ‘Çağlayan’a kulak tıkanmasın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, milyonlarca yurttaşın meydanlarda dile getirdiği “birleşin” çağrısının ortada kalmaması için Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. Necla Arat ve arkadaşlarına “Birliktelik sürecinin hakemi olun, bu süreci yönetin ya da denetleyin” diye çağrıda bulundu. 1429 Nisan eylemlerinden sonra bütünleşme beklentileri yeniden yüksek sesle dile getirilmeye başlanırken Karayalçın dün partisinin MYK toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, “Bu kritik eşikten demokrasimizi kesintiye uğratmaksızın ve Cumhuriyetimizin temel değerlerine ilişkin tehdit algılamasını ortadan kaldırarak çıkabilmemiz için Türkiye’nin sosyal demokratlarına tarihi bir görev ve sorumluluk düşmektedir. Sosyal demokratlar 2007 seçimlerinde bir partinin çatısı altında güç birliği yaparak ortak bir hükümet ? 1429 Nisan eylemlerinden sonra bütünleşme beklentileri yeniden yüksek sesle dile getirilmeye başlanırken SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, dün partisinin MYK toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, “Sosyaldemokratlar 2007 seçimlerine bir partinin çatısı altında güç birliği yaparak ortak bir hükümet programı hazırlayarak girmelidir” dedi. TBMM Başkanvekili Ali Dinçer için başsağlığı amacıyla CHP’yi ziyaret eden Karayalçın’a, Baykal’ın “Partinizi kapatın, bize katılın” mesajı verdiği belirtildi. programı hazırlayarak ve kesin bir biçimde iktidar olmayı hedefleyerek girmelidir” dedi. bana dedi ki, ben de ona dedim ki’ sözleri arasında kolaylıkla kimvurduya gidecek bir nitelik taşıması gibi nedenlerle uygun görürlerse Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. Necla Arat ve arkadaşlarını yeni bir tarih sayfası yazmak üzere ivedi olarak göreve çağırıyorum. SHP’nin kurumsal olarak, benim de bireysel olarak, birlikteliğin sol partiler arasında olması istemi dışında hiçbir koşulumuz bulunmamaktadır. Gerçi bu kez birliktelik için kimsenin özveride bulunması gerekmiyor. Şimdi gerekli olan, yalnızca birlikteliğin zorunluluğunu görebilmek, algılayabilmektir. Ancak bundan iki yıl önce solda birlik için Dışişleri Bakanlığı’nı, Başbakan Yardımcılığı’nı ve SHP Genel Başkanlığı’nı bırakmış birisi olarak bugünün koşullarında da sergilenmesi gereken özveriden asla kaçınmayacağımı belirtmek isterim. Birlikteliğin sol partiler ve 10 Aralık Hareketi gibi sol siyasal oluşumlar arasında yapılması önerisinin bir dayatma değil, bugünün koşullarının, Cumhuriyetin temel değerlerinin savunulmasında sol düşünceyi öne çıkarmasından kaynaklandığı bilinmelidir. Ayrıca çatısı sol düşünceyle çatılmış bir birliktelik içinde, ‘Koşulumuz bulunmuyor’ Çağlayan’da toplanan yüz binlerin “birleşin” çağrılarına kulak tıkanmaması, bu kez sonuca gidilmesi için Prof. Saylan, Prof. Arat ve arkadaşlarına seslenen Karayalçın, şu öneriyi dile getirdi: “Sorumluluk hiç kuşkusuz siyasi partilerin genel başkanlarındadır. Ancak geçmiş yıllarda yaşananlardan edindiğimiz deneyimler, birliktelik için çok gecikilmiş olunması ve sürecin gittikçe daralması, konunun ‘o geçmişte merkez sağda bulunmuş değerli siyasetçilerin yer almaması için hiçbir neden olamaz.” Prof. Saylan, Prof. Arat ve arkadaşlarının çok önemli bir tarihsel görev üstlenerek yüz binlerce yurttaşı bir araya getirdiğine dikkat çeken Karayalçın, “Bu iki değerli bilim insanımızın ve arkadaşlarının öngörecekleri herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda yapılacak görüşmeye ya da herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda düzenlenecek toplantıya katılmaya hazırız” açıklamasını yaptı. ‘Çatı’da anlaşma yok Karayalçın dün, bir süre önce yaşamını yitiren TBMM Başkanvekili Ali Dinçer için başsağlığı dilemek amacıyla CHP lideri Deniz Baykal’ı ziyaret etti. Ziyarette bütünleşme konusunda tarafların yaklaşımlarında herhangi bir değişiklik olmadığı, Baykal’ın “partinizi kapatın, bize katılın” mesajı verdiği öğrenildi. CHP’YE ZİYARET Genç Parti’den işbirliği önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genç Parti (GP) Genel Başkan Yardımcısı Emin Şirin, dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı ziyaret ederek işbirliği önerdi. Şirin, görüşmeden sonra soruları yanıtlarken “Genel seçimlere yönelik işbirliği olanaklarını gerçekleştirmek için temaslarda bulunuyoruz. Baykal’ı da bu amaçla ziyaret ettim. Görüşme oldukça yapıcı geçti” dedi. Şirin, bir soru üzerine, “Her iki tarafta da çok ciddi bir işbirliği yapma arzusu var. Türkiye’nin bugünkü durumu bizim parti kimliğimizi kaybetmemek kaydıyla, CHP’nin listelerinden seçime girmemizi gerektiriyorsa, biz bu fedakârlığı göstermeye hazır olabiliriz” diye konuştu. CHP yöneticileri ise Baykal’ın, merkez sağ ve solda, liberal partiler de dahil, işbirliği önerisine bir cevap geldiğini söyledi. Liberal bir partiden gelen olumlu cevabın değerlendirileceğini ifade eden CHP yöneticileri, iyi niyetli olarak, seçimde bir arada olma arzusunun görüldüğünü belirtti. Öte yandan GP Genel Başkanı Cem Uzan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i ziyaret etti. 2 asker yaralandı ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır’daki 7. Kolordu Komutanlığı’nda görevli 2 asker, dün Lice ilçesi kırsal alanında görev uçuşu yapmak üzere Hava Grup Komutanlığı’na ait “Kobra” tipi saldırı helikopteriyle havalandı. Ancak helikopter, teknik bir arıza nedeniyle merkeze bağlı Karpuztepe köyü yakınlarındaki bir araziye inmek zorunda kaldı. İniş sırasında helikopterde hasar meydana gelirken 2 uçuş personeli de yaralandı. Derik’te çatışma ? Haber Merkezi Mardin’nin Derik ilçesinde, güvenlik güçlerinin bir eve düzenlediği operasyonda, terör örgütü üyesi olduğu ileri sürülen bir kişi çıkan çatışmada öldürüldü. Çatışmada, 1 uzun namlulu silah ve el bombası ele geçirildiği bildirildi. Ölen kişinin Dargeçit’in DTP’li belediye başkanı Süleyman Anık’ın oğlu Haysem Anık olabileceği belirtildi. Sezer ‘Yalçınkaya’ dedi Cumhuriyet mitingleri devam edecek Tandoğan ve Çağlayan mitinglerinin ardından İzmir’deki sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar da Cumhuriyete sahip çıkmak için girişimlerde bulunuyor. 13 Mayıs’ta Kordonboyu’ndaki Gündoğdu Alanı’nda buluşmak amacıyla sivil toplum kuruluşları harekete geçti. Özellikle kadınların hazırlık komitesinde yer almasının amaçlandığı mitingin kesin programının önümüzdeki günlerde belirginleşeceği vurgulanıyor. Manisa ve Çanakkale’de de yurttaşlar 5 Mayıs’ta alanlarda buluşacak. Avrasya zirvesi toplanıyor İstanbul’un ev sahipliğinde üç gün sürecek toplantıda 30’u aşkın ülkenin temsilcileri, bölge ve dünya ekonomisinin geleceğini masaya yatıracak İstanbul Haber Servisi Marmara Grubu Vakfı’nın büyük prestij toplantısında 30’u aşkın ülke yan yana gelecek ve Avrasya’nın kalbi İstanbul’da atacak. İstanbul’da 234 Mayıs 2007 günleri gerçekleşecek 10. Avrasya Ekonomi Zirvesi öncesinde Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver ile konuştuk. Sivil toplumun büyük bir başarısı olarak nitelediği Avrasya Ekonomi Zirveleri ile ilgili Dr. Akkan Suver’le konuşmamız şöyle gelişti: 10. Avrasya Ekonomi Zirvesi öncesinde Avrasya Ekonomisi hakkında neler söylemek istersiniz? Bir mukayese yaparak, Avrasya’yı Uzakdoğu ile birlikte değerlendirebilir misiniz? Suver Dünya ekonomisinde yıllardır devam eden normale dönüş beklentisi henüz gerçekleşmedi. Aksine, belirgin dengesizlikler hâlâ dünya gündemini işgal ediyor. Herkesin aklında dünya ekonomisinin dinamosu olarak Çin ve Hindistan yer tutuyor. Japon ekonomisi durgunluğunu koruyor. Avrupa ise istikrarını koruyor ama büyüyemiyor. Gelişen dünyanın en önemli 2. ekonomi merkezi olan Avrupa ve onun lokomotifi olan Almanya ciddi şekilde yorgun. ABD’nin yüzde 5’e tekabül eden ödemeler dengesi açığı dünya devletlerinin tasarruflarını emiyor. Dolayısıyla kısa vadede kötü şeylerin olabileceğini söyleyen ekonomistlerin sayısı çoğalıyor. Belirtilen gelişmeler arasında dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer almaya devam eden ülkeler arasında Güney Afrika, Brezilya, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye dikkat çekiyor. Bu ekonomilerin enerji boyutunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Güvenli enerji hatlarının oluşturulması için yürütülen çabalar tek kutuplu küreselleşmenin yerine çok kutuplu bir dengenin oluşmasına yöneliyor. Bu bağlamda gerek Asya’da, gerek Avrupa’da başlatılan enerji ulaşım projelerine paralel olarak bölgemizde BakuTiflisCeyhan hattı yeni bir seçenek oluşturulmuş bulunuyor. Karadeniz, Kafkasya, Ege, Akdeniz ve Ortadoğu eksenlerinde ortaya çıkan yeni denklemler dikkate alındığında bölgede yeni ve farklı politikaların ya da farklı diplomatik açılımların yaşanması uzak bir olasılık değil. BARO BAŞKANLARI ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya’yı seçti. Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nda 12 Nisan’da yapılan seçimlerde 7 aday yarışmıştı. Bu adaylardan ilk 5 sırada yer alanların isimleri, Cumhurbaşkanı Sezer’e bildirilmişti. 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker 146, 2. Ceza Dairesi Başkanı Nedim Baran ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya 95’er, 7. Ceza Dairesi Başkanı Turan Demirtaş 94 ve 5. Ceza Dairesi Başkanı Hayrettin Cevheroğlu 77 oy almıştı. ‘AKP yargıya hesap vermeli’ ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) İzmir, Balıkesir, Muğla, Aydın, Denizli, Antalya, Manisa ve Zonguldak baro başkanları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın anayasanın 68. maddesi uyarınca AKP hakkında inceleme başlatmasına ilişkin başvurularını yineledi. Türkiye Barolar Birliği’nin eski binasında basın toplantısı düzenleyen baro başkanları adına açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, 11. Cumhurbaşkanı adayı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül hakkında düzenlenmiş fezleke bulunduğunu bildirdi. “AKP’nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın parasal kaynaklarının paravan şirketler aracılığıyla aktarılarak kurulduğu yönünde çok ciddi kanıtlar olduğunu” iddia eden Erdemir, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na şubat ayında AKP’nin anayasanın 68. maddesi uyarınca incelenmeye alınması yönünde yaptıkları başvuruyu yinelediklerini söyledi. Erdemir, gerek laiklik karşıtı uygulamaları gerekse ülke bütünlüğü ve bağımsızlığına yönelik olumsuz uygulamaları nedeniyle kapatılan partilerin AKP’nin yanında “sütten çıkmış ak kaşık” olduğunu ileri sürerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, başvurularına yanıt vermede ağır davrandığını da savundu. Türkiye’yi Aydın temsil edecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye, Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenecek genişletilmiş Irak toplantısında, Devlet Bakanı Mehmet Aydın başkanlığındaki heyetle temsil edilecek. Diplomatik kaynaklar, 34 Mayıs’ta yapılacak toplantıya Türkiye’nin, Aydın’ın başkanlığındaki heyetle katılacağını bildirdiler. Irak’a komşu ülkeler, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ve G8 ülkeleri dışişleri bakanlarının katılacağı toplantıda, Irak’ta istikrarın nasıl sağlanabileceği masaya yatırılacak. DKP davası sonuçlanıyor ? STRASBOURG (ANKA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), kapatılan Demokratik Kitle Partisi ve eski başkanı Şerafettin Elçi’nin partinin kapatılmasına ilişkin şikâyetleri üzerine açılan davayı karara bağladı. AİHM davayı perşembe günü açıklayacak. Başvuru sahipleri, partinin kapatılmasının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin düşünce, ifade, toplantı ve örgütlenme özgürlükleri ile serbest seçim hakkı gibi birçok maddesinin ihlal edildiğini savunuyor. AİHM, şimdiye kadar Türkiye’deki kapatılan partilere ilişkin davalarda farklı kararlar verdi. Örneğin mahkeme, TBKP, SP ve ÖZDEP davalarında Türkiye aleyhinde karar verirken Refah Partisi davasında Türkiye’yi haklı bulmuştu. RUSYA İMZALARSA TÜRMEN’İN GÖREV SÜRESİ UZAYACAK AKP’ye 14. Protokol golü BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA AKP hükümetinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yeniden aday göstermediği Türk yargıç Rıza Türmen’in görevini sürdürme olasılığı ortaya çıktı. Türmen’in görevinde kalıp kalmaması, Rusya Federasyonu’nun, AİHM’nin daha etkin olmasını amaçlayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek 14. Protokol’ü imzalama kararına kaldı. Rusya 14. Protokol’e imza atarsa Türmen’in görev süresi otomatik olarak 3 yıl daha uzayacak. 14. Protokol’ün 21 maddesi, protokolün yürürlüğe girdiği tarihte halen AİHM’de görev yapan yargıçların görev sürelerinin 9 yıla çıkarılmasını düzenlerken Moskova yönetiminin bu konuda ikna edilmesi için girişimler de hızlandı. AİHM Başkanı JeanPaul Costa, gelecek günlerde Moskova’ya giderek Rus hükümetinin protokolü onaylamasını hızlandırmak için lobi yapacak. CUMHURİYET 08 K