02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 MAYIS 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr ‘Avrupa Kültür Başkenti’ hazırlıklarında bile ‘sanat’sal değil, ‘rant’sal yaklaşımlar egemen 15 ODAK NOKTASI AHMET CEMAL İstanbul’a ‘2010’ oyunları KÜLTÜR BAŞKENTİ Mİ; EMLAK PAZARI MI? (1) Kültür başkenti afişlerinde tarihsel kimlik öne çıkarken hazırlık toplantılarına gayrimenkul pazarı da eklendi... (2) Malezyalı mimar Ken Yeang’ın Küçükçekmece için tasarladığı “denizde gökdelen”li proje yasalarımıza aykırı olmasına rağmen İstanbul’un 2010 hedefleri arasında tanıtılıyor... (3) Hemen tüm sanatçılar karşı çıkmasına rağmen AKM’nin yıkılarak büyütülmesi ısrarı “yasa tasarısı”nda da yer aldı... Sevgi Kültürü Üzerine Bir Deneme (1) Kavram, yapısı gereği soyuttur; çünkü sonuçta genellemedir ve altında çeşitli anlamların toplandığı bir çatıdır. Özellikle felsefede, kavramın bu yapısını sonuna kadar koruması da doğaldır. Buna karşılık günlük yaşamla doğrudan ilintili kimi kavramlar vardır ki, her şeyden önce bu ilintiden ötürü söylemde ve uygulamada hemen somuta, başka deyişle, eyleme dönüştürülmesi gerekir; bu gerekliliğin yerine getirilmemesi, o kavramlarda soyutluğun yerini hızla bulanıklığa bırakmasına ve kavramın tüm işlevlerini yitirmesine yol açar. Bunların, ancak uygulamayla tamamlandıklarında varlık kazanabilen kavramlar olduğu da söylenebilir. Sevgi, bu kavramların en başında gelenlerden biridir. Eski yazılarımdan bazılarında, beni ısıtmayan sevgilere sevgi demeye dilimin varmadığını söylemiştim. Sanırım o zamanlar bu söylemle atıfta bulunduğum olgu, sevgi kavramı ile uygulama arasındaki bu yoğun ve olmazsa olmaz ilişkiden başka bir şey değildi. Bir benzetme yapmak istersek eğer, sevgi, tıpkı bir sanat eserinin düşüncede doğması ile biçim kazanarak somutlaşması arasındaki ilişki gibidir; yeterince gösterilmeyen, beraberinde kaçınılmaz biçimde getireceği sorumluluklarla tamamlanmayan bir sevgi, soyut değil, fakat bize kafasında oluşturduğu resimleri sözle anlatmakla yetinen bir ressamın söylediklerinden edineceğimiz izlenimler kadar bulanıktır. Goethe, sevgiyi “insanoğlunun içinde yaşayabileceği tek iklim” diye tanımlamakla, bu kavramı yaşamın odak noktasına yerleştirmenin, dahası, doğrudan yaşamın kendisi kılmanın en çarpıcı örneklerinden birini vermiştir. Çünkü bu tanıma göre sevgi, ancak içinde yaşadığımız iklim kadar somutlaşabildiği, soluduğumuz hava kadar kendini duyurabildiği ölçüde varlık kazanabilen bir kavramdır. Son zamanlarda, gerek sevgi, gerekse – aslında sevginin bir uygulamasından başka bir şey olmayan – yaşadığının ahlâkını savunabilme üzerine yazdığım yazılarla ilgili çok sayıda okur mesajı aldım. Bu mesajların tümünde aynı istek vardı: Benden, bu konular üzerine çok daha sık yazmam isteniyordu. Bu yoğun istek zaman zaman pençesine düştüğüm bir tür çekingenlikten kurtulmamı sağladı. Özellikle toplumsal olayların aşırı ivme kazandığı dönemlerde, bu türden konuları köşemde işlerken kendime: “Acaba ortada bunca toplumsal dalgalanma varken, benim böyle, kimilerince bireysel diye nitelendirilebilecek konulara eğilmem, bir anlamda gündemi kaçırma diye nitelendirilebilir mi” tarzında bir soru yönelttiğim oldu. Fakat böyle bir soru, beni hiçbir zaman bireyi ve toplumu birbirinden yalıtılmış olgular diye görmeye, bu arada topluma ve toplumsala birey ve bireysel karşısında hep ancak dengesizlik diye nitelendirilebilecek bir ağırlık tanımaya sürüklemedi. Şimdi, toplumsal çalkantıların bunalım belirtileriyle karıştığı bir dönemde, bir kez daha sevgiyi ve sevgi kültürünü ele alıyorsam eğer, bunu politik savaşımların ve seçimlerin, başka etkenlerin yanı sıra, küçümsenemeyecek ölçüde sevgi kültürü temelinin gücünden veya zayıflığından da bağımlı olduğuna inandığım için yapıyorum. Kitlelere/halka türlü vaatlerde bulunanların, sağlam bir insan sevgisi kültüründen geçmeden vaatlerinde içten olabileceklerine, iktidara geldikleri zaman da insan adına herhangi bir olumlu eylem gerçekleştirebileceklerine hiçbir zaman inanmadım. Yazar ve şair Ingeborg Bachmann’ın o ünlü: “Faşizm, meydanlarda veya kalabalıklar arasındaki gerilimlerde değil, fakat iki insan arasındaki ilişkide başlar!” sözü doğrultusunda, en yoğun toplumsal faşizmlerin kökeninde hep en yoğun bireysel sevgisizliklerin aranması gerektiğini savundum. Son olarak, özel yaşamlarında sevgiyi ve “seviyorum”u dillerinden düşürmezken, en küçük bir sorumluluk karşısında sevgiyi de, sevildiği söylenenleri de bir çırpıda bırakıp kaçanların, kalabalıklara sevgiden söz etmelerini hep en iğrenç yalanlardan biri saydım. Haftaya, sevgi kültürünün başkaca yansımalarında buluşacağız. [email protected] stanbul’un 2010’da “Avrupa Kültür İ Başkenti” olacağını duyunca, yıl boyunca sürecek sanat etkinliklerini, sergileri, konserleri ve özellikle tarihi çevrelerde gerçekleşecek buluşmaları düşlemiştik... Ne var ki süregelen söylemlere, ilişkilere ve hele TBMM’deki “yasa tasarısı”na baktığımızda, karşımıza çıkan yine rant projeleri; arazi ve emlak spekülasyonu; kısacası “talan”... Uygarlık ve kimlik değerlerimiz için önemli bir fırsat olarak gördüğümüz “2010” için bile “İstanbul’u pazarlama niyeti”nin öne çıktığını görüyoruz. Ülkede “dindar cumhurbaşkanı gerilimi”nin yaşandığı günlerde İstanbul’da da “Gayrimenkul Zirvesi” yapılıyordu. 2527 Nisan’daki zirvenin en çok ilgi çeken oturumu ise “2010 hazırlıkları”ydı. Yerli ve yabancı emlakçilere, kültür başkenti olmanın “anlamı”yla birlikte “çekiciliği” de anlatıldı. 2010 hedefinde yer verilen “kentsel dönüşüm” projelerinin gayrimenkul sektörü açısından “önem”i vurgulandı. Buna karşın, konusu “emlak” olan bir toplantının, “kültür”le ilişkisini asıl kuracak “kimlikli yapılaşma”, “tarihseldoğal peyzajlara saygılı kentleşme” gibi konular ise katılımcıların “ilgi alanı dışında”ydı! Dahası, “5 yıl sonra 300’ü bulacak alışveriş merkezleri” de zirvenin kültür başkenti değerlendirmelerinde yerini aldı. Ancak aynı merkezlerin tarihi çarşılar ve geleneksel pazarlar üzerindeki olumsuz etkileri değil; dev ticaret komplekslerinin “2010’a yetiştirilmesi”(!) konuşuldu. Yeni alışveriş merkezleri yerine İstanbul’un dünya güzeli eski çarşılarını yaşatma anlatıldığı Gayrimenkul Zirvesi’nde deniyor ki: “Kartal’daki 2 milyon kişilik dönüşüm projesi gerçekleştiği takdirde belki 3. köprüyü değil ama 4. köprüyü engelleyebileceğiz...” (Suha Özkan Yapı/ehaberler/10 Mayıs 2007) Anlaşılan 3. köprünün, aslında ulaşımı çözmek yerine, yapişletdevret “rant”ı için dayatıldığını anlatamamışız ki kuzeydeki ormanlık kuşağı “yok etme”ye aday bir “siyasal proje”ye karşı yıllardır süren “direniş”e bile “umutsuz çaba” denebiliyor... 1 EMLAKÇİLERİN İLGİSİ 3 ya yönelik bir “niyet” bile dile gelmemişti... Bütün bunlara, kültür adına “serzeniş”in ise Türk katılımcılardan değil de “yabancı” konuşmacılardan gelmesi ne kadar hazin! Türkiye dışında 12 ülkede bulunan “Cenor Group” adlı büyük mağazalar zincirinin Genel Müdürü Anthony Khoi, yeni alışveriş merkezlerinin yatırım bütçelerinden ayrılacak “yüzde 1’lik bir fon”la bile İstanbul’da en az 500 tarihi binanın restore edilebileceğini anımsattı. Khoi, aslında “bizimkiler”in söylemesi gerekenleri şöyle belirtiyordu: “Bu miras sadece Türkiye’ye değil, hepimizin çocuklarına aittir...” Ne var ki “el oğlu”nun bu haklı uyarısına neden olan “yerli”(!) duyarsızlık, 2010 için tutup, “toprak, hava, su ve ateş” temasının 2 belirlenmesinde de yok mu? Etkinliklerle “ileride” ilişkilendirileceği belirtilen bu “4 element” teması, sayısız dünya kenti için de geçerli değil mi? Asıl, İstanbul’a özgü simgeleri yeğlemeyenler, öyle görünüyor ki “küresel kimliksizleşme”nin yarattığı “özdeğerlerimize yabancılaşma” içindeler. Nitekim Büyükşehir Belediyesi’nin daveti üzerine Irak kökenli İngiliz mimar Zaha Hadid’in Kartal’da tasarladığı “kentsel dönüşüm” ile Malezyalı mimar Ken Yeang’ın Küçükçekmece’de önerdiği “ekolojik park” projeleri de mimarlık dünyamızda sorgulanmasına rağmen, hâlâ “kültür başkenti” hedefleri arasında tanıtılıyor! Kartal tasarımında, İstanbul’un kimliğini “dönüştürmeden” gözetecek bir çağdaşlık beklenirken, sonuç “hüsran”; Küçükçekmece’de ise denizin içinde önerilen otel kulesi hukuka aykırı... Buna rağmen her ikisinin de “övgü”lerle ‘YABANCI’DAN UYARILAR PROJE PAZARI İstanbul’un evrensel özgünlüğünü güçlendirmek yerine kişiliksiz rant projeleri peşinde koşan anlayış, “2010’un yasa tasarısı”nda da gözleniyor. Yasa için başlangıçta öngörülen “sivil”lik, “katılımcı”lık vb. sözler çoktan unutulmuş. Gerekçesinde bile öncelikle gelir seviyesi yüksek turistin gelmesi hedeflendiği açıkça belirtilirken, asıl amacın İstanbul halkıyla kültür ve sanatı buluşturmak olduğu hiç önemsenmiyor... Tasarıya göre, İstanbul’u bu uluslararası buluşmaya hazırlayacak “ajans”ın koordinasyon kurulu, yılda bir kez, yani 2010’a kadar 3 kez toplanmaları yeterli bulunan “bakan”lardan oluşuyor. Çoğunluğu bürokrat olan danışma kurulu, yürütme kurulu, genel koordinatörlük vb. organlarda da “sanatçı”lar hiç olmadığı gibi, kültür, mimarlık, kent tarihi alanlarından da 1 veya 2 kişi ile yetiniliyor... Tasarının “kültür merkezi ve kütüphane” başlıklı 11. maddesiyle, Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılarak daha geniş alanda yenisinin yapılmasını “kanun”laştırmaya niyetlenmek ise tam bir hukuk ve şehircilik skandalı. Binadaki “tescilli kültür varlığı” kaydını açıkça yok sayan bir yasal düzenleme, gerçek hukuk devletinde nasıl akla gelebiliyor? Aynı yerde “daha geniş ve daha büyük” bir yapılaşma için, öncelikle çevresel etütlere dayalı bir kentsel planlamaya değil, “parlamento matematiği”ne başvurmanın da dünyada örneği olmasa gerek. Sözün kısası herkesin tüm dikkatini seçime verdiği şu günlerde, İstanbul’un pazarlanması da “kesintisiz” sürüyor. Üstelik kültür başkenti hazırlıklarına bile bulaştırılarak... ‘SANAT’SIZ KÜLTÜR YASASI ÇATALCA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA SAYI: 2006/658 Talimat Bir borçtan dolayı İpotekli olup satılmasına karar verilen taşınmazın tapu kaydı, nitelikleri, hali hazır durumu ve takdir edilen muhammen bedeli: Tapu Kaydı: Çatalca Tapu Sicil Müdürlüğü’nün yazılarında Çatalca Hadımköy Sıvat mevkiinde kain tarla vasıflı 304,00 m2 miktarlı 2775 parsel sayılı taşınmaz İmar Durumu: Hadımköy İlk Kademe Belediye Başkanlığı’nın 17/11/2006 tarihli yazılarında 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarımız Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda onay aşamasında olup Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü’nün 29/11/2005 tarih ve 11615 sayılı yazısına istinaden Başkanlık Makamınca ilgi planlar onaylanıncaya kadar imar durumu ile ilgili işlemler durdurulmuştur denilmektedir. Hali Hazır Durum: Hadımköy 2775 parsel sayılı taşınmaz belde yerleşik alanı dışında kalmaktadır. Hadımköy Yerleşik alanı merkezine yaklaşık 1000 metre mesafededir. Doğusu imar yolu diğer sınırları şahıs parselleri ile çevrilidir. Tarla vasfındadır. Üzerinde bina, yapılaşma tespit edilmemiştir. Taşınmaz topoğrafık açıdan mekanize tarıma uygundur. Toprak yapısı killitınlı bünyeye sahiptir. Taşınmazın toprak yapısı ve bölgenin iklim koşulları dikkate alındığında üzerinde yörenin hâkim ziraat dalları olan buğday, ayçiçeği, arp, mısır vs. gibi mahsullerin ziraati yapılabilir. Muhammen Bedel: Bilirkişilerce taşınmaza 6.080,00 YTL. değer tespit edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1Gayrimenkulün 1. açık artırması 09/07/2007 günü saat 11.0011.10 arasında Çatalca Adliye Sarayı İcra Müdürlüğünde açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada taşınmaza takdir edilen değerin %60’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklılar varsa alacakları toplamı ayrıca satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmadığı takdirde en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak kaydı ile gayrimenkulün 2’nci açık artırması 19/07/2007 günü yine aynı saatlerde yine Çatalca İcra Müdürlüğü’nde yapılacaktır. Bu açık artırmada takdir edilen değerin %40’ını ve satışı isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklar varsa bu alacaklar toplamını satış ve paylaştırma masraflarını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2Açık artırmaya katılmak isteyenlerin takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi ya da bu miktar kadar milli bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu vermesi gerekmektir satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilir. 3Katma değer vergisi, ihale damga pulu alıcı adına tahakkuk edecek tapu harcı satın alana ait olacaktır. Tellaliye resmi ve birikmiş emlak vergi borçları satış bedelinden ödenir. 4İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (irtifak hakkı sahipleri dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 5Satış bedeli verilen mühlet içinde ödenmediği takdirde İİK’nin 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. Taşınmaz aynı yasa hükmünce yeniden satışa çıkarılarak İİK’nin 192/2 maddesi hükmünce en çok fiyat verene ihale olunur. Var ise iki ihale arasındaki farktan diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden satışın bozulmasına neden olanlar ve kefilleri mesul tutulacak ve bu bedel yasal faizi ile birlikte hükme hacet kalmadan kendilerinden icra dairesince tahsil olunacaktır. 6Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için icra dairesinde açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir nüshası gönderilebilir. 7Satış ilanı ilgililerin tapu kaydında yazılı adreslerine tebliğe gönderilmiş olup adreste tebligat yapılmaması halinde veya adresleri bilinmeyenler içinde iş bu satış ilanının ilanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. 8Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş, içeriğini ve şartlarını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin Çatalca İcra Müdürlüğü’ne başvurmaları ilan olunur. 09/05/2007 Basın: 25080 T.C . UŞAK KADASTRO MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2007/1 Esas KARAR NO: 2007/1 Davacı Uşak Merkez Kalfa Köyünden Bekir Ünal mirasçıları Ayşe Ünal ve arkadaşları tarafından davalılar Sabit Sarmanlar ve Asiye Şarmanlar, Hazine, Orman İdaresi ile Kalfa Köyü Muhtarlığı Tüzelkişiliği aleyhine açılan tespite ve 2/b uygulamasına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda Kalfa Köyü 904 nolu parsel yönünden davanın reddine, Kalfa köyü 253 ada, 14 nolu parselin tamamı 196 hisse kabul edilerek 28’erden 168 hissesi Bekir evlatları Ayşe, Azmi, Zehra, Hüseyin, Mehmet, Fikriye ve Mustafa Ünal adına, 7 hissesi Hüseyin oğlu Mehmet Kelle adına, 3’erden 21 hissesinin Mehmet evlatları Rabiye Gündüz, Şenay Gürbüz, Zümran Manav ile Hüseyin, Serdah, Erdal ve İbrahim Kelle adlarına tespit gibi ve 5.841 M2 yüzölçümlü olarak tapuya tesciline karar verilmiş, kararın davalılar Sabit Sarmanlar ve Asiye Şarmanlar’a tebliğ edilemediğinden adı geçenlere kararın ilanen tebliğine, Tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kararı temyiz etmeleri, temyiz etmedikleri takdirde kararın kesinleşeceği hususu ilanın karar tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. (Basın: 24765) T.C. CEYHAN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2006/2773 E. Ceyhan İcra Müdürlüğü’nün 2006/2773 E. Sayılı dosyasından Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi,evsafı: TAPU DURUMU: Satılmasına karar verilen taşınmazların açık arttırma suretiyle satışı yapılacaktır. İMAR DURUMU: Taşınmazlar imarsızdır. 1 TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: Ceyhan Çakaldere Köyü 68 parsel nolu taşınmaz tarla vasıflıdır. Taşınmazın tamamı 31.850 m2 olup borçlu hissesi 16/80 dir. Killi tınlı yapıya sahip susuz tarım arazisidir.. Borçlunun hissesine düşen parasal karşılığı 9.555,00 YTL 2 TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: Ceyhan Çakaldere Köyü 69 parsel nolu taşınmaz tarla vasıflıdır. Taşınmazın tamamı 39.000 m2 olup borçlu hissesi 16/80 dir. Killi tınlı yapıya sahip susuz tarım arazisidir.. Borçlunun hissesine düşen parasal karşılığı 11.700,00 YTL 3 TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: Ceyhan Çakaldere Köyü 197 parsel nolu taşınmaz tarla vasıflıdır. Taşınmazın tamamı 12.850 m2 olup borçlu hissesi 16/80 dir. Killi tınlı yapıya sahip susuz tarım arazisidir.. Borçlunun hissesine düşen parasal karşılığı 3.855,00 YTL 1 SATIŞ ŞARTLARI: Birinci artırma Birinci Taşınmaz ....10/07/2007 Günü Saat 15.1015:20 İkinci Taşınmaz......10/072007 Günü Saat 15:3015:40 Üçüncü Taşınmaz.....10/07/2007Günü Saat 15:5016:00 Ceyhan Belediyesi Mezat Salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ı ve satış istiyenin alacağına olanı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla taşınmazlar 20/07/2007 günü aynı yer ve aynı saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartı ile en çok arttırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, mevzuatın öngördüğü oranda KDV, Tellaliye, Tapu alım harcı ve masrafları ile tahliye teslim masrafları alıcıya aittir. Taşınmazların aynından doğan vergiler öncelikle satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp da sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcıları ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumlu olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca, hiçbir hükme hacet kalmadan dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncellikle teminat bedelinde alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameye görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/2773 E. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ve kendilerine tebliğ edilmeyen alakadarlara bu ilanın tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. Satış ilanı kendilerine tebliğ edilemeyen ilgililere ilanen tebliğ olunur. 07/05/2007 (İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Yönetmelik No: 27 Basın: 25389 T.C. YALOVA AİLE MAHKEMESİ ESAS NO: 2004/258 KARAR NO:2004/670 Davacı Abdulhadi Yüzüak vekili tarafından davalı Maria Yüzüak aleyhine mahkememizde açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, davalı adına PTT kanalı ile tebligat yapılamamıştır. Davalının açık adresinin davacı tarafça bilinmediği, yapılan tüm araştırmalara rağmen tebligata yarar açık adresinin tespit edilemediği anlaşılmıştır. Davacı Abdulhadi Yüzüak ile davalı Maria’nın Yalova Aile Mahkemesinin 30.12.2004 tarih ve 2004/258 esas2004/670 karar sayılı ilamı ile boşanmalarına ilişkin olarak verilen ilamın tebliği yerine geçerli olmak üzere yayımdan itibaren bir ay içinde temyiz hakkından faydalanabileceği hususu İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. 24/04/2007 (Basın: 24786) T.C . TERME SULH HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2005559 Davacı İçişleri Bakanlığı tarafından davalı Serkan KUYU aleyhine açılan alacak davasının karara çıktığı, davalının adresinin tespit edilip karar tebligatı yapılamadığından ilanen ilamın tebliği gerektiğinden; Karar içeriğinden, davanın kabulü ile, 837,56 YTL alacağın 18.04.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği, işbu kararın ilan tarihinden itibaren temyiz hakkının olduğu, aksi takdirde 8 gün sonra kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur. 04.09.2006 (Basın: 44300) T.C. ISPARTA SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN SAYI: 2004/5132007/175 E.K. Davacı MEHMET REMZİ BAŞKÖYLÜ tarafından, davalılar Sabahat Kamber, Zeliha Aruk ve diğerleri aleyhine mahkememize açılan ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ davasının yapılan açık yargılaması sonunda; İsparta Merkez ilçe, Keçeci Mh., 29L4b pafta, 5696 ada, 1, 2, 3 nolu parsellerin ortaklığının satış suretiyle giderilmesine, mahkememizin 09.02.2007 tarih, 2004/5132007/175 esaskarar sayılı kararı ile davanın KABULÜNE, satış bedeli üzerinden % 09 harç ile 610.20 YTL yargılama giderinin davalılardan hisseleri oranında alınarak davacıya verilmesine, davacının hissesine düşen miktarın kendi üzerine bırakılmasına karar verilmiştir. Isparta Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2004/5132007/175 esaskarar sayılı ortaklığın giderilmesi dava dosyasında, Isparta Merkez ilçe, Keçeci Mahallesi 29L4b pafta, 5696 Ada, 1, 2, 3 parselde kayıtlı taşınmazlarda Seher Aruk varisi olan, Isparta Merkez ilçe, Keçeci Mh., 2311 (Emir) sk. No: 11’de oturan davalı ZELİHA ARUK’a iş bu kararın ilanen tebliğine karar verilmiş olup; bu ilanın gazetede yayımlandığı tarihten itibaren (8) gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı tebliğ olunur. 23.02.2007 (Basın: 14125) T.C. TARSUS SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU DOSYA NO:2007/3 SATIŞ GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTIRMA SATIŞ İLANI Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: MersinTarsus ilçesi, Kösebalcı köyü, 323 parselde 17760M2 Tarla ve zeytinlik vasfında tapuya kayıtlı taşınmaz 100.560,00.YTL’sı bedelle ve açık artırma suretiyle satışı yapılacaktır. Taşınmaz üzerinde ekili bitki örtüsü olarak 32 yaşlarında 241 adet zeytin ağacı, 2 adet Harnup ağacı, 2 adet Kızılçam ve 22 yaşlarında 3 adet kavak ağacı bulunmaktadır. Toprak yapı itibarıyla killitınlı, organik maddece zengin, verimdar, % 15 meyilli kuru tarım arazisidir. Satış Şartları: 1Taşınmazın satışı 26.06.2007 günü saat; 13.3013.40 arası, Tarsus Belediyesi Müzayede Salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 06.07.2007 CUMA günü AYNI YER VE AYNI SAATTE ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale damga resmi, tapu harç ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/3Satış sayılı dosya numarasıyla Memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 04.05.2007 (İc.İf.K.I26) (Basın: 24836) T.C. ÇANAKKALE SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2006/88 Davacı Şahin Zileli vekili Av. M. Adnan Ural tarafından davalılar Vesile Yılmaz ve Murat Aksay aleyhine mahkememizde açılan alacak davasının yapılan açık yargılamasında verilen ara kararı uyarınca, Davalılar adına çıkarılan duruşma gününü bildirir tebligatların bila tebliğ iade edilmesi, ayrıca zabıta marifetiyle yapılan adres tespitinde de adreslerinin tespit edilemediğinden dava dilekçesi ve duruşma gününün davalılara ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla davalıların duruşmanın yapılacağı 11.07.2007 günü saat 09.05’te mahkememizde hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, gelmedikleri veya bir vekille kendilerini temsil ettirmedikleri taktirde yargılamanın yokluklarında yapılarak, karar verileceği hususu dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 25.04.2007 (Basın: 63700) CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear