Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C adına İLHAN SELÇUK ? Baştarafı 1. Sayfada SERTAÇ EŞ İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 5.01 Güneş: 6.28 Öğle: 11.55 İkindi: 14.40 Akşam: 17.09 Yatsı: 18.30 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 2 KASIM 2007 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Öyle bir hava estiriyor RTE. Son habere göre, özel uçağına gazeteci yerine askerleri alıyormuş. Bu davranış ne demeye geliyor? Geçmişte izlediğimiz kimi olaylara bakarak; askerleri, üstelik üst düzey komutanların bulunduğu bir heyeti Washington’a götürmesi, orada Türk Genelkurmay’ı ile Pentagon arasında, Kuzey Irak’ta yapılacak “müşterek bir harekâtın” görüşüleceği olasılığını akla getiriyor. Düne değin iki taraftan da böyle bir olasılığı doğrulayan bir işaret alınmadı. Olsa olsa RTE, Amerika’da gerekli gördüğü zaman askerlere danışmayı düşünmüş olabilir. Böyle bir danışma için Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’u Washington’a götürmeye gerek var mıydı? Açar telefonu, istediği saatte Genelkurmay’dan istediği bilgileri alabilir. Öyleyse? Heyete, haberde ve yorumda vefakâr gazetecilerini uçağa almayarak askerlere yer vermesindeki gerçek nedir acaba? Hikmeti hükümettir sorulmaz ama; herhalde RTE, Başkan Bush’a göbeğimizi artık kendi başımıza kestiğimizi içeren politikasını anlatırken, askerler de meslektaşlarına K. Irak’taki olası harekâtla ilgili bilgi verecekler. ??? Üstelik bizimkilerin ABD’den bir şey istemelerine gerek kalmayabilir. Zira ABD, RTE’nin gezisine günler kala dost elini uzattığını kanıtlayacak haberler uçuruyor. Pentagon Sözcüsü Geoff Morrell, K. Irak’ta başarılı olmamızı sağlamaya çalıştıklarını açıklayıverdi. Nasıl mı? Sözcü soruyu yanıtlıyor ve: “Türkiye ya da başka bir ülke tarafından düzenlenecek bir askeri harekâtın başarılı olması için anahtar konu ‘işe yarar’ istihbarattır. Bu yüzden biz de Türkiye’ye bu türde istihbarat toplaması için yardım ediyoruz” diyor. Amerikalı, böylece Kürt dostları kırmıyor, Bağdat hükümetini sollamıyor, istihbarat vererek Türkiye’nin göbeğini kendi kesmesine yardımcı oluyor. Daha ne yapsın ABD, neylesin Başkan Bush! Üstüne üstlük bizim için maddi fedakârlıklarda da bulunuyor. “PKK ile ilgili daha iyi istihbarat toplamak amacıyla geçen hafta TürkIrak sınırına çok sayıda U2 casus uçağı gönderildiğini” söylüyor. U2’ler bizim sınırda uçarken PKK ile ilgili istihbarat mı topluyor, yoksa… Yoksa ne? Yap bakalım şeytanın avukatlığını… Yoksa, U2’ler Irak sınırında Türk askerinin faaliyetini saptayıp önce Barzani’ye, oradan da Kandil Dağı’ndaki PKK karargâhına bildirme görevini mi yapıyor? ??? Son günlerde Kuzey Irak’tan ortamı yumuşatacak, örneğin PKK’nin ikmal yollarını kestiklerine dair haberler… Barzani ile ikiyüzlü Talabani’den, kuşku yok ABD’nin telkini ile gelen dostluk, kardeşlik mesajları… Washington’ın olası tutumuna işaret. Washington’daki resmi ağız, sert giden RTE’ye, Başkan Bush’un “itidal tavsiye edeceğini” açıklarken… Beyaz Saray’a “çok yakın” gayri resmi kaynaklar, “ABD yönetiminin Kuzey Irak’taki PKK konusunda Türkiye’nin talep ettiği somut adımları atmayacağında birleşiyorlar”. Aynı kaynaklara göre, Ankara’yı “tatmin edecek düzeyde hiçbir şey olmayacak. Ancak vaziyeti kurtarmaya yönelik ve göstermelik bazı adımlar atılabilir”. Bu bilgiler ışığında şöyle bir bilmece: “Bir ipte iki cambaz / Hangisi hokkabaz?” ABD’den yine öğüt gelecek Ankara’nın terör örgütü PKK’ye ilişkin acil önlem alınması beklentisine karşılık Washington’ın ‘diplomasiye öncelik verin’mesajını ortaya koyması bekleniyor BAHADIR SELİM DİLEK GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD’ye dört önemli dosya ile giderken, başkent kulislerine sızan bilgiler, görüşmede iki ülke arasında ele alınacak konu başlıklarına ilişkin gündemin örtüşmediğini gösterdi. Türkiye’nin terör örgütüne ilişkin acil ve etkin önlem beklentisine karşılık ABD yönetiminin “diplomasiye öncelik verin” mesajını ortaya koyması güçlü bir olasılık olarak görülüyor. Başkent kulislerine sızan bilgilere göre Erdoğan, Beyaz Saray’da ABD Başkanı George Bush ile görüşmesine Türkiye açısından üç önemli dosya götürecek. ile birlikte Bush’a verecek. İkinci önemli dosyada ise terör örgütünün finans kaynaklarını gösteren bilgiler yer alacak. Bu noktada Erdoğan’ın Kürt lider Mesud Barzani’nin PKK ile birlikte yürüttüğü kara para trafiğini de gündeme getirmesi söz konusu olacak. Üçüncü dosyada ise terör örgütünün Irak içindeki irtibat büroları, siyasi yapılanmaları ve Kürt grupların PKK’ye sağladığı lojistik ve finansal desteğin ayrıntıları yer alacak. Operasyona ilişkin ayrıntılar Erdoğan’ın görüşmede bu dosyaların yanı sıra sınır ötesi operasyona ilişkin ayrıntıları da gündeme getirmesi beklenirken, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’un da bu noktada görüşmelere müdahil olacağı belirtildi. Bu bağlamda çeşitli alternatiflerin gündeme getirilmesi beklenirken, Türk tarafının önerileri arasında “tek taraflı operasyon”, “ortak operasyon”, “üçlü güvenlik harekâtı”,“nokta operasyon”, “belli bölgeye tek taraflı sınırlı zamanlı operasyon”,“ABD askeri güçlerinden oluşan güvenlik kuşağı” yer alacak. PKK’lilerin iade istemi Bu dosyalardan en önemlisi, Türkiye’nin birçok kez Irak tarafının önüne koyduğu “Irak’taki PKK’lilerin listesi” olacak. Erdoğan bu kişilerin iadesinin terörle mücadele açısından önemine vurgu yaptıktan sonra, söz konusu kişilerin koalisyon güçlerinin denetimindeki bölgelerde yürüttüğü faaliyetleri içeren istihbarat bilgilerini de aynı dosya Ancak, Ankara’ya ulaşan son bilgiler, Washington yönetiminin asıl gündeminde bu konu başlıklarının bulunmadığını gösterdi. Bush’un Erdoğan’a, PKK ile mücadelede diplomatik yolların kullanılması gerektiği yönündeki öneriyi yinelemesi, Türkiye’nin Kürt lider Mesud Barzani’yi hiçbir şekilde hedef almaması, sorunun çözümü için bölgesel Kürt yönetimi ile Türkiye arasında diyalog mekanizmasının oluşturulması görüşlerini ortaya koyması bekleniyor. Konuya ilişkin bilgi veren kaynaklar, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Ankara’da ve İstanbul’da yapacağı görüşmelerin, Washington yönetiminin nihai tavrını belirlemesi açısından önemli olduğuna işaret ederlerken, kulislere sızan bilgilere göre ise Rice, Ankara’ya hiçbir somut öneri paketi ile gelmeyecek. Rice’ın Irak’a komşu ülkeler toplantısında, Türkiye, Irak ve ABD arasında yapılacak üçlü görüşmede eski önerilerini yeni makyaj ile sunacağı konuşuluyor. Bu bağlamda, Rice’ın son dönemde devreden çıkmış olan koordinatörlük mekanizmasına işlerlik kazandırılmasını önereceği belirtiliyor. ABD ZİYARETİ Bush’ta Erdoğan sabırsızlığı ELÇİN POYRAZLAR SAYGUN DA ABD’YE GİDİYOR Teröre karşı kararlılık işareti ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye yapacağı ziyarete Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun’un da katılması Türkiye’nin kararlılığının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Askeri çevreler, Ankara’nın artık uygulanabilir ve kabul edilebilir bir karar beklediği, bu amaçla da “güvenlik konularında karar verebilecek yetkili birinin heyete alındığını” dile getiriyorlar. Orgeneral Saygun’un Genelkurmay’ı temsil yetkisi olduğu için güvenlikle ilgili görüşmelere girerek gelecek önerileri reddetme veya kabul etme, görüş belirtme yetkisine sahip olduğuna da dikkat çekiliyor. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Saygun’un Erdoğan’ın ABD ziyaretine eşlik etmesi bu konudaki ilki oluşturuyor. Daha önce başbakanlara bu gezilerinde ve ihtiyaç duyduklarında Genelkurmay “J Başkanları”ndan harekât başkanı eşlik ediyordu. Harekât başkanı aynı zamanda başbakanların askeri danışmanı olarak da kabul ediliyor. Saygun’un bu ziyaretlere katılması “Türkiye’nin özellikle terörle mücadele kapsamında sınır ötesi operasyon ve Kuzey Irak kaynaklı gelişmelerden duyduğu rahatsızlık” konusundaki kararlılığını vurgulamaya yönelik olarak değerlendiriliyor. Bu tür ziyaretlere istenilmesi durumunda Genelkurmay harekât başkanlarının eşlik ettiğine, ancak korgeneral düzeyindeki bu görevlinin başbakanları yalnızca bilgilendirebileceğine dikkat çekiliyor. Saygun’un bu noktada Türk Genelkurmayı’nı temsil yetkisi bulunduğu, özellikle güvenlik konularında öneri getirilmesi ve karar verebileceği vurgulanıyor. Saygun’un heyete dahil edilmesinin, “Türkiye artık terörle mücadele konusunda bir karar bekliyor” mesajını da vermeye yönelik olduğu da dile getiriliyor. Askeri çevreler konuya ilişkin, “Saygun, güvenlik konusunu en üst düzeyde bilen ve yetkili bir kişi. Temsil yetkisi olan bir kişi özellikle seçildi. Diğerleri bilgi verir. Ama 2. Başkan Başbakan’a bilgi vermenin yanı sıra silahlı kuvvetler adına görüşme de yapabilir” değerlendirmesini yapıyor. Ayrıca geçmişte TSK ile iktidar arasında sınır ötesi operasyon konusundaki yaşanan görüş ayrılığının bu ziyaretle giderilmeye çalışıldığına dikkat çekiliyor. Heyete Saygun’un katılmasıyla “Siyasi iktidarla silahlı kuvvetler arasında görüş ayrılığı yok” yaklaşımının yansıtılmaya çalışıldığı belirtiliyor. WASHINGTON ABD Başkanı George Bush, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Washington’da görüşmek için sabırsızlandığını söyledi. Küresel Terörle Mücadele konulu konuşması öncesi basın toplantısı düzenleyen Bush, “Dağlık bölgelerden gelerek Türk askerlerine zarar verenlerin engellenmesine yönelik ortak çalışma gibi önemli bir konuda görüşeceğimiz Başbakan Erdoğan’ı görmek için sabırsızlanıyorum” dedi. Müttefiklerin gerçekleştirmesinin bekleneceği önemli görüşmeler yapacaklarını söyleyen Bush, “Onu (Erdoğan’ı) Oval Ofis’te görmek için sabırsızlanıyorum” dedi. kamuoyu böyle oluştu. Erdoğan ABD’den teröre karşı bir şeyler yapmasını isteyecek ama, ABD’nin de Türkiye’den kimi karşılıklar bekleyeceği konuşuluyor. ABD Dışişleri Bakanı Rice bugün Türkiye’de olacak. Rice’ın vereceği mesaj BushErdoğan görüşmesinin de havasını oluşturabilir. Görünen şu: Yeni bir şey yok! Bugün bölgemizdeki denklemin bir başka boyutunu sütuna yatıralım... Perde gerisinde konuşulan o ki, ABD uzunca bir süredir İran’la ilgili ne yapacağını kesinleştirmeye çalışıyor. Eğer adım atmaya karar verirse, Türkiye’nin tam desteğini almak istiyor. ABD’nin, Türkiye çevresinde tek tek ülke planı yok. Ne var? Bölge planı var... ??? Bölge planının genel adı malum: Büyük Ortadoğu Projesi (BOP). Erdoğan projenin eşbaşkanı olduğunu ilanen duyurdu. ABD’ye aynı zamanda bu unvanla gidiyor. Gündemin birinci halkasında Irak olmasına karşın ABD açısından öncelik daha çok İran görünüyor. Bush yönetiminin İran’a karşı nasıl bir yol izleyeceği henüz netleşmiş değil ama, dikkatimizi çeken İran merkezli gelişmeleri maddeleyelim: 1 ABD ile İran bir bakıma Irak topraklarında savaşıyor. İran, Irak’ın yüzde 60’ını oluşturan Şiilerin büyük bölümüne hâkim. 2 Irak’taki Şiilerin ABD askerinden çok Sünnilere yönelik saldırılar düzenlediği dikkati çekiyor. Şiilere göre, neredeyse Sünniler ABD’den kötü! Bu tohum iyi tutmuş görünüyor! 3 Şiilerin bu tutumu ABD’nin de işine geliyor. Iraklı Iraklıyı kırmış oluyor. 4 Lübnan’daki Hizbullah’tan Arap Yarımadası’nın uçlarındaki Şiilere kadar bölgede geniş bir yelpaze İran’ın kontrolünde. ABD de bu etkinliğe karşı mücadele görüntüsü altında bölgesel ağırlığını artırıyor. 5 İran’da olası rejim değişikliği ve demokratik bir yönetim ABD’nin ne kadar işine gelir? Bush yönetimi çevresi, bu soruya olumsuz yanıt veriyor. 6 ABD’nin bu kararsızlık içinde olduğunu gören İran, kartlarını açık oynuyor, meydan okuyor. ??? Türkiye bu denklemin neresinde olacağına tam karar verebilmiş değil. Tahran’ı karşımıza alır, ABD’den yana hareket edersek ne olur? İran’ın yakın geçmişten bugüne geleneği, komşu ülkelerin teröristleriyle tatlı tatlı oynamak. Böyle bir durumda PKK, İran topraklarında yeni bir hayat sahası bulabilir. Washington’ı karşımıza alır, Tahran’la her türlü işbirliğine girersek ne olur? AKP hükümeti böyle bir şeye giremez. İkisinin ortasında başka bir yol bulunabilir mi? Bulunabilir... Yerine göre AKP arıyor da... Ancak bir türlü denge tutturamıyor. Örneğin, İran Enerji Bakanı Perviz Fettah’ın ekim sonu Ankara’da olması ve kapsamlı bir enerji anlaşması imzalanması bekleniyordu. AKP ne yaptı? 8 Kasım’da Bush’tan sonra gel, dedi... Eminiz ABD de bunu yutmuştur! Ya cesurca bir bölge lideri gibi bu anlaşmayı yap, ya da hiç girme. AKP’nin dış politika yolu şu: Ters yönde hız sınırını aşmış giderken, radara yakalanmamaya çalışan ehliyetsiz bir sürücü! ankcum?cumhuriyet.com.tr 20 araca çarparak durabildi: 1 ölü Çağlayan Kâğıthane Caddesi’nde yokuştan inerken freni patlayan hafriyat yüklü komyonun çarptığı araçta bulunan Nuray Tezcan isimli yurttaş hayatını kaybederken, 11 kişi de yaralandı. Çağlayan Kâğıthane Caddesi’nde Ömer Faruk Oğlak yönetimindeki 34 FAR 75 plakalı hafriyat kamyonunun freni boşaldı. Kontrolden çıkan kamyon, cadde üzerinde seyir halinde bulunan, aralarında öğrenci servisi ve bir kamyonetin bulunduğu 20 araca çarparak yan yattı. Kaza sonrası araç içinde sıkışan Nuray Tecan olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada yaralanan 11 kişi çeşitli hastanelerde tedavi altına alınırken kaza nedeniyle Kâğıthane Caddesi bir süre trafiğe kapatıldı. Kamyon sürücüsü Ömer Faruk Oğlak gözaltına alındı. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) ‘Gerekirse önünde yatarız’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP’li milletvekilleriyle birlikte parlamentoda basın toplantısı düzenleyen DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Atatürk Kültür Merkezi’ni (AKM) yıkmanın “cinayet” olduğunu vurgulayarak “İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması gibi güzel bir olayı yıkıma dönüştürmek, ancak AKP zihniyetinin yapabileceği bir şey’’ dedi. Sezer, AKM’nin yıkılmaması için gerekirse önünde yatacaklarını söyledi. ‘Kaygı duyuyoruz’ ABD’nin Irak’taki kuvvetlerinin “iki numaralı” komutanı Korgeneral Ray Odierno, Pentagon’da düzenlediği brifingde, “Biz PKK’ye, Türk askerlerini serbest bırakması ve açıkladığı ‘ateşkese’ uyması konusunda güçlü şekilde telkinde bulunuyoruz” diye konuştu. Durumdan kaygı duyduklarını ve gerilimi azaltmak için çalıştıklarını belirten Korgeneral Odierno, “EUCOM’un (ABD’nin Avrupa Komutanlığı) da bu konuda ve istihbarat paylaşımında NATO müttefikimiz Türkiye ile yakın şekilde çalıştığını biliyoruz” dedi. Herhangi bir askeri adımın söz konusu olup olmadığının sorulması üzerine Odierno, “Ne yapabileceğimize ilişkin hiçbir yorumda bulunmayacağım. Söyleyeceğim şey şu: Bu konu diplomatik olarak çözülmeli” dedi. Danıştay, Başbakanlık’ın yasağı kaldıran karara itirazını reddetti Sansüre geçit yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Başbakanlık’ın, Hakkâri’deki terör saldırılarıyla ilgili yayın yasağını kaldıran karara yaptığı itirazı reddetti. Kanaltürk televizyonu olarak bilinen Yaşam TV, Hakkâri’nin Dağlıca bölgesinde meydana gelen terörist saldırılarla ilgili yayınların durdurulmasına ilişkin Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek imzalı 23 Ekim 2007 tarihli kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmıştı. Danıştay 13. Dairesi, söz konusu kararın yürütmesini oybirliğiyle durdurmuştu. Davalı Başbakanlık, Danıştay 13. Dairesi’nin kararına itiraz ederek kararının kaldırılmasını istedi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı dün görüştü. Kurul, Başkakanlık’ın itirazını yerinde görmedi ve reddetti. Danıştay 13. Dairesi, dava konusu kararın iptal istemini daha sonra karara bağlayacak. Dairenin yürütmeyi durdurma kararında, “sınırları belli olmayan bu tür yayın durdurmanın yayıncı kuruluşları, yapılacak yayınlarla ilgili olarak bu yasağa uyma konusunda tereddüte düşüreceğinin kuşkusuz” olduğuna işaret edilmişti. 1. KOŞU: F: Moongun (2), P: Turkish Dance (4), PP: İlbeyi (6), S: Utku Bey (7). 2. KOŞU: F: Restles Girl (9), P: My Precious Girl (8), PP: Moromu (7), S: Agoya (1). 3. KOŞU: F: Topuz (3), P: Ankuva (4), PP: Arkada (1), S: Victoria (9). 4. KOŞU: F: Aybeniz (3), P: Badegül (7), PP: Canses (1), S: Diem (2). 5. KOŞU: F: Hücumbot (8), P: Cenker (6), PP: Altınece (7), S: Nefeskesen (4). 6. KOŞU: F: Tılısım (3), P: Serdarhan (6), PP: Mert Melih (4), S: Vurgunay (5). 7. KOŞU: F: Love İn ALTILI GANYAN Dream (2), P: Almelek 8 3 2 5 (3), PP: My Partner 3 3 (6), S: Riconacente (5). 7 6 6 8 8. KOŞU: F: Tatarköy1 4 13 lü (5), P: Korkmazcan 2 5 1 (8), PP: Ümit Burnu (13), S: Şero (1). 9 2 İBRAHİM YILDIZ Aktif politikadan çekildikten sonra güncel gelişmelere ilgisini yitirmeyen Erdal İnönü, hastalığının son anına kadar bilimsel çalışmalara yönelik ilgisini de sürdürdü. Houston’da hastalığın verdiği yorgunluğa aldırış etmeden sürekli okuyordu. Geçen hafta çarşamba günü öğle saatlerinde hastanedeki odasındaydık. Küçük bir odaydı. Sevinç İnönü ile Şule Bucak yanındaydı. Elinde yine kitapları vardı. Sanki bir tatil köyündeymişçesine huzurluydu. Hiçbir tedirginlik, kaygı taşımadan bizi karşıladı. “Sürpriz yaptınız” dedi. Beklemiyordu böyle bir ziyareti. Gerçi, hem Türk konsolosluğu çalışanları hem de tedavi gördüğü hastanede çalışan Türk doktorlar İnönü’yü yalnız bırakmıyor, sık sık ziyaret ediyorlardı.. Tüm bu ziyaretlerden hoşnuttu şüphesiz. O gün öğleden sonra hastaneden çıkacaktı. Kendisine bir site içinde iki odalı bir giriş İnönü’den Birlik Mesajı dairesi tutulmuştu. Akşam yemeğinde buluşmak üzere vedalaştık. Beraber gittiğimiz Hikmet Çetin, Onur Kumbaracıbaşı, Mustafa Sarıgül ve Halit Toraman’la yemeğe giderken yanımızda şarap götürdük. Sarıgül, İnönülerin çok sevdiği Bebek Pastanesi’nden aldığı badem ezmeleri ile mesajlardan oluşan bir zarfı elinde tutuyordu. Birkaç saat önce görüşmemize karşın heyecanlıydık. Aramızda şöyle anlaştık: “Çok fazla yormayacak, yemekten erken kalkacaktık.” Kapıyı Sevinç Hanım açtı. “Ooo.. eliniz dolu gelmişsiniz..” dedi. Beşimiz Erdal Bey’in karşısındaydık. Çok iyi görmüştük. Yüzüne renk gelmişti. Mutluydu. Hepimizi tek tek sorgularcasına konuşturdu. Dinledi. Sevinç İnönü, “Sürekli mesajlar geliyor” diyerek elinde bir tomar mektup ve bilgisayar çıktısı ile geldi. Geçmiş olsun dileklerinden oluşan ilginç, güzel, duygulu mesajları birlikte okuduk. Yemek masasına otururken İnönüler karşılıklı oturdu. Sevinç İnönü, Erdal Bey’e “patron” diyordu. “Bugün patronun günü. Çok mutlu oldu. Bakın yemeklerini yiyor” diyerek sevincini bizimle paylaştı. Hastalığı nedeniyle çok sıvı alması gerekiyordu. Bu nedenle Şule’nin bitmek bilmez “patron için şerefe” direktifiyle kırmızı şarapları içiyorduk. Bir yandan da Erdal Bey’in içtiği portakal suyuna bakıyorduk. Yemeğin sonuna doğru ancak bir bardak içebilmişti. Sohbetin en önemli konusu Türkiye’deki son gelişmelerdi. İki şey dikkatimi çekti. Terür ve eğitim konusunda çok hassastı. Hatta Güneydoğu Bölgesi için daha önce hayata geçirmek istedikleri projenin ne denli önemli olduğunu yineleyerek “O zaman bunlar yapılsa bugün belki bugünlere gelinmezdi” diyerek son gelişmelerle ilgili üzüntüsünü dile getirdi. Eğitim konusunda da Sarıgül’ün okul yenileme çalışmalarına ve okuma yazma kurslarına ilgi gösterdi. Erdal İnönü, klasik bir politikacı olmadığını o akşamki yemekte de gösterdi. Detaydan çok işin özünde durdu. “Birlik ve bütünlük içerisinde olunmalı. Yoksa parçalanmaya gidilir. Bu da kimseye yaramaz” cümlesiyle herkese mesaj veriyordu. Amerika’ya gitmeden önce yine Cumhuriyet’e verdiği söyleşide, solda birlikten yana olduğunun altını çizmişti. Bu konudaki çabaları sevinçle karşılamıştı. Geç olmuştu. İzin istedik. Yarın yine görüşecektik. Yorgunluğuna aldırmadan, “Oturun oturun, gidersiniz...” diyerek biraz daha yanında kalmamızı istedi. CUMHURİYET 08 K