Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2007 CUMA 12 ‘Çadlı çocukların aileleri var’ ? Dış Haberler Servisi BM ve Kızılhaç, 103 çocuğu uçakla Çad dışına çıkarmaya çalışırken yakalanan Fransız yardım görevlilerinin, çocukların yetim olduğu şeklindeki iddiasını yalanladı. BM ve Kızılhaç’ın ortak raporunda, 91 çocuğun, ebeveyn olarak kabul ettikleri en az bir yetişkinin bulunduğu bir evden geldiği kaydedildi. Raporda, 21 kız ve 82 erkek çocuğun çoğunun Çan’ın Sudan sınırındaki köylerden geldiği belirtildi. 103 çocuğu Avrupa’ya götürmeye çalışan 9 Fransız, 7 İspanyol ve 2 Çadlı, geçen hafta çocuk kaçırmak suçundan gözaltına alınmışlardı. DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr Japon hükümeti, Afganistan operasyonuna destek olan gemileri çekmek zorunda kaldı ABD’Lİ DİPLOMATLAR İSYANDA Tokyo’dan terörle savaşa mola Dış Haberler Servisi Muhalefetin yoğun baskısı üzerine Japonya hükümeti, ABD’nin Afganistan’daki askeri operasyonuna destek olarak Hint Okyanusu’nda bulunan iki gemisini geri çekti. ABD’nin Afganistan’a askeri müdahalesinin başladığı 2001 yılından beri bu ülkede savaşan ülkelere Hint Okyanusu’ndaki gemileri aracılığıyla yakıt ikmali sağlayan Japonya’nın bu desteğini düzenleyen yasanın süresi önceki gün doldu. Geçen temmuz ayındaki seçimlerde meclisin bir kanadının kontrolünü ele geçiren ana muhalefetteki Demokrat Parti’nin, yasanın süresinin uzatılmasını engellemesi üzerine, Savunma Bakanı Şigeru İşiba, ? 6 yıldır ABD öncülüğündeki Afganistan müdahalesine ikmal desteği sağlayan Japon gemileri Hint Okyanusu’ndan çekildi. Gemilerin görev süresinin uzatılmasını engelleyen muhalefet, hem Japon hükümetine hem de Amerikan yönetimine darbe vurmuş oldu. Hint Okyanusu’ndaki 2 gemiyi geri çağırmak zorunda kaldı. Muhalefet, Japon anayasasının, ülke dışında askeri eylemleri yasakladığını ve Afganistan’a yönelik askeri müdahalenin BM onayıyla yapılmadığını öne sürerek yasanın süresinin uzatılmasını engellerken, Japonya Başbakanı Yasuo Fukuda, “uluslararası terörle savaşa desteklerini sürdürmek için yeni bir yasayı en kısa zamanda çıkarmaya çalışacaklarını” bildirdi. Fukuda ile ana muhalefet lideri İçiro Ozava’nın bugün bir araya gelmesi bekleniyor. Japon askerleri geçen yıl çekilmişti Japonya geçen 6 yıl içinde, Afganistan operasyonuna katılan gemilere 190 milyon dolar değerinde yakıt ve su vermişti. Aynı yasa kapsamında Irak’ta görevlendirilen 600 kişilik muharip olmayan askeri gücün görev süresi geçen yıl son bulmuş ve askerler ülkelerine dönmüştü. ABD Savunma Bakanlığı, Japon gemilerinin çekilmesinin Hint Okyanusu’ndaki etkinliğini azaltmayacağı açıklamasını yaparken, Tokyo’daki Amerikan Büyükelçisi Thomas Schieffer, “Japon desteğinin sürekli olarak kesilmesinin, uluslararası topluma ve teröristlere çok kötü bir mesaj anlamına geleceğini” vurguladı. ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in önümüzdeki hafta Japonya’ya yapacağı ziyarette ve Japonya Başbakanı Fukuda’nın bu ay ortasında Washington’da ABD Başkanı George Bush ile görüşmesinde bu konunun ana gündem maddesi olması bekleniyor. ‘Bağdat’a gitmek idam hükmü gibi’ ? Diplomatları ikna etmek üzere yapılan toplantıda söz alan Amerikan Dış Hizmetler Birliği Başkanı, düzenledikleri bir ankette, Dışişleri çalışanlarının yalnızca yüzde 12’sinin Rice’a güvendiğinin ortaya çıktığını aktardı. Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanlığı çalışanları, Bağdat Büyükelçiliği’nde zorunlu hizmet uygulamasına geçilmesine isyan etti. Gelecek yıl Irak’ta 250 çalışanını görevlendirme ihtiyacı duyan bakanlık, yeterli başvuru olmayınca, boş kalan 48 kadroya zorunlu atama yapma kararı aldı. Washington Post gazetesi, Dışişleri Bakanlığı İnsan Kaynakları Direktörü Harry Thomas’ın, karara itiraz eden çalışanlarla yaptığı toplantının ayrıntılarını duyurdu. Habere göre, Thomas çalışanlara, Vietnam Savaşı’nın sona ermesinden beri diplomatların zorunlu olarak atanmadıklarını, ancak her çalışanın göreve başlarken dünyanın her yerinde görev yapabileğini kabul ettiğini hatırlattı. ABD askeri yine çocukları öldürdü ? Dış Haberler Servisi Afganistan’ın doğusunda ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri bir eve düzenledikleri baskında 2 çocukla 75 yaşındaki bir adamı öldürdü. Afgan polisine göre, önceki gün geç saatlerde Nangarhar vilayetinin Bati Kot bölgesinde düzenlenen baskında, 75 yaşındaki Afganla 12 yaşındaki bir kız çocuğu ve küçük bir erkek çocuğu öldü, iki sivil de yaralandı. Kilisenin şovuna ceza Naomi Chavez’in konuğu österişli defilelerin yıldızlarından süper model Naomi Campbell, Venezüella’yı ziyaret ederek, halkçı Devlet G Başkanı Hugo Chavez’le birlikte mitinge katıldı. Chavez’in nazikçe elini öperek karşıladığı İngiliz model, kalabalığa “24 saattir buradayım ve Venezüella’da kadınlar ve çocuklar için sosyal programlara yönelik sevgi ve teşvik nedeniyle hayrete düştüm” diye seslendi. Campbell’i “çok özel bir kadın” diye öven Chavez ise konuşmasında, ABD Başkanı George Bush’un politikalarını eleştirerek gelecek yıl yapılacak seçimlerde, bu politikaları sürdürmeyecek birinin seçilmesini diledi. Campbell, bir yayın organı için 3 saati aşkın süre röportaj yaptığı Chavez ile birlikte başkent Caracas’ın yoksul mahallelerini gezerek ülkede uygulanan sosyal programları inceledi. (Fotoğraf: AFP) Dış Haberler Servisi Irak’ta ölen ABD askerinin cenaze törenini eşcinsellere karşı gösteriye çeviren Evangelik Kilisesi, askerin babasına yaklaşık 11 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum edildi. Baltimore’da görülen davada jüri, geçen sene oğlunun cenaze töreni sırasında Westboro Kilisesi üyelerinin eşcinsellere karşı gövde gösterisi yapmasından dolayı ruh sağlığı bozulan Albert Synder’ı kilise aleyhinde açtığı davada haklı buldu. ABD’nin Irak’taki kaybını ülkede eşcinselliğe gösterilen hoşgörüden ötürü “ilahi ceza” olarak gören kilisenin avukatı, cenaze törenlerinin kamuya açık olduğunu ve törenlerde yapılan gösterilerin anayasal güvence altındaki din ve fikir hürriyetini gösterdiğini söyleyerek savunma yaptı. Ancak jüri bu savunmayla tatmin olmadı ve kilise ile gösterilerin liderliğini üstlenen 3 kişiyi, “manevi çöküntüye yol açmak” ve “mahremiyeti ihlal etmekten” Synder’e toplam 10.9 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum etti. BD’nin Irak’taki kaybını ülkede eşcinselliğe gösterilen A hoşgörüden ötürü “ilahi ceza” olarak gören ve geçen yıl Irak’ta ölen bir askerin cenaze töreninde “Ölü askerler için Tanrı’ya şükür” pankartı açan kilise, askerin babasına 11 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum edildi. Güney Korelilere tazminat ? TOKYO (AA) Japonya Yüksek Mahkemesi, 1945’te Hiroşima’ya atılan atom bombasından etkilenen onlarca Güney Koreliye tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti. Yüksek Mahkeme, ABD’nin atom bombası attığı sırada fabrikalarda zorla çalıştırılan ve radyasyondan etkilenen 40 Güney Koreliye hükümetin 48 milyon yen (415 bin 900 dolar) ödemesine ilişkin alt mahkemenin kararını onayladı. Davacılardan bir kısmının, Hiroşima sonrası ölenlerin akrabaları olduğu belirtildi. ‘Zorunlu atama yaparız’ Yeterli sayıda görevli bulamamaları halinde zorunlu atama yapacaklarını kaydeden Thomas, bakanlık çalışanlarının hepsinin bir süre “zor koşulların olduğu” bölgelerde görev yapacağını sözlerine ekledi. Çalışanlar Thomas’a açıkça tepki göstermekten çekinirken, söz alan Amerikan Dış Hizmetler Birliği Başkanı John Naland, düzenledikleri bir ankette, Dışişleri Bakanlığı çalışanlarının yalnızca yüzde 12’sinin Bakan Condoleezza Rice’a güvendiğinin ortaya çıktığını aktardı. 46 yıldır ABD adına diplomatlık yaptığını söyleyen birinin, “Bağdat’a gitmek idama mahkum edilmek gibi bir şey. Dünyanın herhangi bir yerindeki başka bir elçilik şimdiye kadar kapanmış olurdu” sözleri büyük alkış aldı. Washington Post, toplantıdaki konuşmaların ses bandına dayandırdığı haberinde, kalabalıktan tepkilerin yükselmesi üzerine Thomas’ın toplantıyı kısa kestiğini yazdı. Irak’taki 1200 civarındaki Dışişleri çalışanlarından en az 3’ü bu ülkede hayatını kaybetti. de başka alanlara değinmiyor.) 2. ABD, Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini geliştirmesine karşı. 3. “Hiçbir yerden icazet almayan” Türkiye, ABD’ye rağmen Rusya ile ilişkilerini geliştirmiştir. Erdoğan’ın bu açıklaması, aynı zamanda geleceğe yönelik bir mesaj mı? Yani, “Siz böyle davranırsanız, biz Rusya ile daha da yakınlaşırız” anlamına da geliyor mu? Başbakan bunu sadece ABD’ye karşı “bugün kullanılacak bir tehdit” olarak mı kullanıyor? Acaba samimi olarak Rusya ile ilişkilerin (siyasi ilişkiler de dahil) gelişmesini istiyor mu? Yoksa bütün bunlar “Şark kurnazlığı” mı? Göreceğiz... “Yalan Rüzgârı” hâlâ gündemde. Hayatın gerçekleri de öyle... E MEKLİ GENERAL ABIZAID: AIDS’lileri hedef alıyorlar Kilise üyeleri yıllardır, AIDS’ten yaşamını yitirirenlerin cenazelerinin yanı sıra Irak’ta ölen askerlerin cenaze törenlerinde düzenledikleri gösterilerle de dikkat çekiyor. Synder’ın cenaze töreninde de “Ölü askerler için Tanrı’ya şükür” ve “Cehenneme gideceksiniz” yazılı pankartlarla gösteri yapan kilise üyeleri büyük tepki çekmişti. ABD’nin çekilmesi 50 yılı bulabilir Dış Haberler Servisi Emekli General John Abizaid, ABD’nin önümüzdeki 25 ila 50 yıl içinde Ortadoğu’dan çekilmesinin mümkün görünmediğini söyledi. Sorumluluk alanı Ortadoğu’yu da kapsayan ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) başındayken geçen mart ayında emekliye ayrılan Abizaid, Carnegie Mellon Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, Ortadoğu’daki “stratejik durum” nedeniyle Amerikan güçlerinin 2550 yıl daha bölgeden çıkabilmesinin mümkün görünmediğini kaydetti. CENTCOM’un başında en uzun süre kalan kişi olan Lübnan kökenli Abizaid, Amerikan ordusunun askeri yükünü bölgesel güçlere devretmesi gerektiğini, ancak buna rağmen ordunun 2550 yıl içinde çekilemeyeceğini ifade etti. “Sünni ve Şii radikalizmi, Arapİsrail çatışmasının artışı ve dünya ekonomisinin Ortadoğu petrolüne bağımlılığının ABD’yi uzun süre Ortadoğu’da tutacağını” söyleyen Abizaid, “Bunun petrol için yürütülen bir savaş olduğunu söylemiyorum; söylediğim şu ki petrol siyasi güçlerin oynayabileceği saymakla bitmez jeopolitik hareketleri körüklüyor” dedi. Kilisenin rahibi ve ailesi, “Cehenneme gideceksiniz”, “Tanrı sizden nefret ediyor” vb. yazılı pankartlarla cenazelere katılıyor. (Fotoğraf: AP) Dominik’te ‘Noel’ felaketi ? SANTO DOMINGO (AA) Karayibler’i pazar gününden bu yana altını üstüne getiren tropikal “Noel” fırtınasında ölü sayısı 80’e yükseldi. 56 kişinin öldüğü Dominik Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanı Leonel Fernandez çokuluslu mali kuruluşlardan 200 milyon dolar borç istedi. Irak ve Afganistan’da savaşan 430 ABD askeri kendisini öldürdü Yüzlerce asker intihar etti Dış Haberler Servisi ABD’de yapılan bir araştırmada, Irak ve Afganistan savaşlarında görev alan en az 430 askerin intihar ettiği ortaya çıktı. Eski Muharip İşleri Kurumu’nun yaptığı ve halen devam eden araştırmaya göre, Afganistan’da savaşın başladığı 7 Ocak 2001’den 2005 sonuna kadar olan dönemde, ordudan ayrıldıktan sonra intihar eden eski askerlerin sayısı 283’e ulaştı. 147’si savaş bölgesinde öldü ABD Savunma Bakanlığı verileri de, savaşların başlamasından beri Irak ve Afganistan’da 147 askerin ihtihar ettiğini gösteriyor. Böylece, savaş bölgelerinde intihar edenlerle ülkelerine döndükten sonra intihar edenlerin toplam sayısı 430’u buluyor. Resmi kaynaklar, savaşların başından beri Irak’ta 3840, Afganistan’da 387 Amerikan askerinin öldüğüne işaret ediyor. ‘Nataşaları Bitirdik, Almanlar Gelsin!’ lman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı A ve AlmanTürk Parlamenterler Dostluk Grubu Başkan Yardımcısı Claudia Roth zaman zaman Türkiye’de temaslarda bulunuyor. Ve yaptığı açıklamalarla gündem, bazen de “sorun” yaratıyor. Geçen gün öğrendik ki Bayan Roth, TBMM’deki görüşmelerde biraz da “TürkRus ilişkileri”ne değinmiş. Akşam gazetesi köşe yazarı Deniz Güçer şöyle yazıyordu: “Bazı milletvekilleri Roth’a, ‘Türkiye ziyaretiniz nasıl geçiyor?’ diye sordu. Roth gülerek, ‘Oldukça iyi geçiyor. Tüm Karadeniz kıyılarını motosikletle dolaştım. Türklerin, Ruslara olan ilgisini inceledim. Eskiye nazaran ilgi çok azalmış. Karadeniz’de pek fazla Rus göremedim’ dedi. Bu söz üzerine kendisini tutamayan CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, ‘Eee artık Rusları değil Almanları bekliyoruz’ deyince salon bir anda sessizliğe büründü.” Devam edelim: “Mini kriz, Roth da dahil herkesin gülmesiyle son buldu.” (Acaba neye güldüler dersiniz? H.A.) Gel de çık işin içinden! Roth Alman... Karadeniz’de Rus fahişelerle Türklerin “ilişkisine” bakmış... Pek Rus görememiş... Karşısında zaman zaman Türkiye’yi eleştiren bir yabancı kadın milletvekili görmeye dayanamayan ve “erkekçe bir vurgu” ile ortaya çıkmakta sakınca görmeyen Türk milletvekillerinden biri “Rusları bitirdik, Alman kadınlar gelsin” gibisinden bir laf etmiş... Sonra nedense herkes gülmüş... Nasıl ama? Tam TBMM görüşmelerine uygun değil mi bu düzey?.. PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY ivayete göre, dünya televizyonlarının 1973 doğumlu en yaşlı R pembe dizisi “Yalan Rüzgârı”nın çekimleri hâlâ sürüyormuş. Bazı yalanlar böyledir. Girdabına kapıldın mı yıllarca peşinden gidersin. Oyuncular değişse de, başrolde bir Clinton, bir Bush oynasa da, bazı bölümlerini kaçırsan da, her seferinde apayrı yalanlarla seni esir edip ekrana bağlar… Bir dizide konu “Ermeni tasarısı”dır, bir başkasında “PKK yalanları” sergilenir: “Sakın Irak’ı vurmayın!”, “2 Kası’mda çekimleri Türkiye’de yapılacak bölümü bekleyin!”, “Hayır, 5 Kasım’da ABD’de çekilecek bölümde süper final olacak!..” Türkiye, ABD’nin kanlı gölgesinde oturmuş “Yalan Rüzgârı”nın bir sonraki bölümünü bekliyor. Bu arada ölümsüz dizinin mutfağında “Irak’ın bölünmesi” ve “Türkiye’nin parçalanması” senaryoları hazırlığı sürüyor. Kader ağlarını örüyor... ??? ABD, Türkiye’de “PKK yalanları”nı işlerken, dünyaya diziden başka bölümler gösteriyor. Uluslararası barışın temellerini oluşturan anlaşmalardan ya imzasını çekiyor ya da müttefiklerinin de yardımıyla onların içeriğini boşaltıyor. 1972 Antibalistik Füze Anlaşması sizlere ömür! Orta menzilli füzeleri yasaklayan 1987 INF Anlaşması ve 1990’da imzalanan AKKA kadük olmuş durumda. Yakında START1 Anlaşması da tozlu raflara itilebilir... Filmin başrol oyuncusu Bush, dünyayı füze sistemleri ile donatıyor. İran’a saldırmak için “dizinin asi kahramanı” Rusya’ya baskı yapıyor. “Yalan Rüzgârı”ndan dökülen gerginlikler, sınırımızın güneyini kan içinde bıraktıktan sonra doğusunu ve kuzeyini de tehlikeli bir silah deposuna çeviriyor. Türkiye sesini çıkarmıyor. Ne de olsa, dizinin onca bölümünde ABD’nin “yakın müttefiki” rolünde oynamış... Ve bu role öyle alışmış ki, gerçek olabileceğine inanıyor... ??? Parası ve senaristleri açısından ABD’den epeyce yoksul görünen Yalan Rüzgârı ve Rusya Alternatifi (3) En çok hoşumuza giden ettiğimiz insan, kendimize benz aksay@rusya.ru insandır. Montaigne sivil, hem de askeri çevrelerde. Bunlar aynı konudan bahsedince Batı tedirgin olur... ABD ile yaşanan PKKIrak krizi konusunda sürekli açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan, birkaç gün önce Rusya ile ilişkileri Batı’ya karşı tavrın örneği olarak gösterdi. Erdoğan, Rusya’nın bugün Türkiye’ye en fazla turist gönderen ülke olduğuna ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin 25 milyar dolara ulaştığına dikkat çektikten sonra şöyle dedi: “Eğer bir yerlerden icazet alacak olursak, bunları yapmamız mümkün değildi. Çünkü bu ülkelere gittiğimiz zaman ‘Niçin o ülkeye gidiyorsun?’ diye arkadan mektuplar geliyor. Geleceğimizi biz belirleriz. Bu mektupları gönderenlerin amacı, kendi egemenliklerini teyit etmektir.” Demek, Erdoğan Moskova’ya gidince ve Rusya ile anlaşma imzalayınca ABD’den mektuplar yağıyormuş... ??? Açıklamadaki vurguları şöyle özetleyebiliriz: 1. Türkiye’nin Rusya ile ticaret ve turizm alanında güçlü bir ilişkisi var. (Erdoğan, siyaset de için Yalan Rüzgârı dizisinin mutfağında “Irak’ın bölünmesi” ve “Türkiye’nin parçalanması” senaryolarının hazırlığı sürerken Türkiye Batı’yı “Rusya’yla yakınlaşma” tehdidi ile korkutmayı deniyor. Türkiye’de, sanat değeri daha düşük ve kısa ömürlü filmler piyasaya sürülüyor. Bunlardan biri, “Bize iyi davranmazsanız, biz de size sırtımızı döner Rusya (ve İran) ile ilişkileri geliştiririz!” temasını işliyor. Bu senaryoyu dillendirenlerin bir bölümü Rusya’yı ne bilir ne de sever. Bunlar “Şark kurnazıdır”... Bu taktikle Batı’dan taviz koparmayı denerler. Batı, bu kurnazlar kadar aptal değildir. Hemen anlar kimin, ne amaçla konuştuğunu... Ama Türkiye’de Rusya ile yakınlaşmadan yana olanlar da vardır. Hem Paranın Azı ve Çoğu... Çok para insanın ahlakını bozarmış... Az para da insanın moralini bozarmış... Mümkünse bol miktarda orta para kazanmaya çalışalım arkadaşlar. (Bir Rus ekonomi dergisinden.) CUMHURİYET 12 K