18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 KASIM 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 13 Yunanistan’ı sevindiren adım ABD, BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni onaylama yolunda ilk adımı attı. Yunanistan, 25 yıldır Ege sorununda “tarafsız” kalan ABD’nin sözleşmeyi onaylamasıyla bu tutumunu değiştirmek zorunda kalacağını düşünüyor ELÇİN POYRAZLAR BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Dereyi Geçinceye Kadar ‘Cumhuriyetçilik Oynamak’... Her yerde birlik olalım çağrıları yapılıyor. Çok doğru; ancak sadece bu söylev yetmez; kime karşı ve nasıl birlik olunacağının da netleştirilmesi gerekiyor. Kime karşı birlik olacağız? Tehdit nereden geliyor? Düşman kim? PKK mi? PKK’nin arkasındaki Kürdistan projesi mi? Onun arkasındaki ABD ve AB mi? Evet tehdit burada. O zaman saldırıya karşı birlik olalım derken kafamızı netleştirmemiz gerekiyor. Arkalarında ABD ve AB’nin bulunduğunu görmemezlikten gelirsek kendi kendimizi aldatırız. Hele “ABD’den, PKK’ye karşı yardım istemek” eğer aptallık değilse teslimiyeti saklamaktan başka bir anlam taşımaz. Bu girişimlerin arkasındaki “yeni sömürgeciliği” görüp buna karşı birleşmek gerekir. İçerdeki tehlike dışardan daha da büyük; dinciler işgale başlamışlar; bölücülerle bazen örtülü bazen de işbirliği içindeler. Büyük sermayenin bir bölümü bu koalisyona destek veriyor. Nedeni, “Washington ve Brüksel’in penceresinden Türkiye’ye bakmak zorunda olmaları”. Evet birleşelim, tek yumruk olalım; “altımızı içerde ve dışarda oyanları” açık olarak görelim; kafamızı karıştırmayalım. Öndeki maşalar yerine onları kullananları belirleyerek savaşımızı sürdürelim. WASHINGTON ABD bugüne kadar taraf olmayı reddettiği Birleşmiş Milletler (BM) Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni onaylama yolunda ilk adımı attı. ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nde önceki gün yapılan oturumda Deniz Hukuku Sözleşmesi 4’e karşı 17 oyla kabul edildi. Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin ABD tarafından kabul edilmesi, Yunanistan’ın Ege Denizi karasularına yönelik taleplerini yeniden gündeme getir me tehlikesi taşıyor. Bu belgeye dayanarak Ege’deki karasularını 12 mile çıkarmayı hedefleyen Yunanistan, 25 yıldır Ege sorununda “tarafsız” kalan ABD’nin sözleşmeyi onaylamasının ardından bu tutumunu değiştirmek durumunda kalacağı görüşünde.ABD’nin sözleşmeye katılımının Türkiye için herhangi bir bağlayıcılığı bulunmadığını ifade eden uzmanlar bu gelişmenin Ege sorununa yönelik tartışmalarda yalnızca psikolojik etkisi olacağını öne sürdüler. ABD Başkanı George Bush, Kuzey Kutbu’nda Rusya ile yaşanan gerginliğin ardından Senato’ya söz konusu sözleşmeyi onaylama çağrısında bulunmuştu. Komite Başkanı Demokrat Partili Senatör Joseph Biden’ın gündeme getirdiği sözleşmenin Senato Genel Kurulu’nda iki hafta içinde oylanması bekleniyor. Biden önceki günkü oturumda ABD’nin bu sözleşme ile askeri, ekonomik ve çevre konularındaki çıkarlarını gözeteceğini söyledi. Petrol, doğalgaz ve maden rezervleri bulunduğuna inanılan Kuzey Kutbu’ndaki dev arazi üzerinde Rus ya’nın yanı sıra ABD, Kanada ve Danimarka hak iddia ediyor. 1982’de hazırlanan ve 155 ülkenin imzaladığı BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne Türkiye, Suriye, İran, Libya, Venezüella, Ekvador, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Çad taraf değil. Ege’deki anlaşmazlık Yunanistan, sözleşmeye dayanarak ulusal karasuları sınırını daha önce Türkiye ile karşılıklılık esasına göre belirlenen 6 milden 12 mile genişlet me hakkına sahip olduğunu ve bu hakkı zamanı geldiğinde kullanacağını savunuyor. Türkiye ise sözleşme hükmünün 12 mil genişliği bir “üst sınır” olarak kabul ettiğine ve karasuları belirleme hakkının uluslararası niteliğine dikkat çekiyor. Uluslararası Adalet Divanı’nın konunun uluslararası hukuku ilgilendireceği yönünde Türkiye’nin tutumunu destekleyen kararı bulunuyor. Türkiye, Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkarma kararını casus belli (savaş nedeni) olarak görüyor. Ege’de faciayı MURAT İLEM Yunan uçakları Türk F16’larını taciz etti kırmızı hat önledi za yaptı. Pilotun “acil durum” çağrısı üzerine Yunan uçakları uzak uçuşa geçerken, iki ülke arasındaki kırmızı hat çalıştırıldı. Eşkişehir ile Yunanistan’ın hava üslerinden Larissa arasında bulunan direkt hattı Çelişkiler, çelişkiler... İçerde herkes “birlik çağrısı” yapıyor; şeriatçısı, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları da birleşelim diyorlar. “Amerika dostumdur, ılımlı İslam iyidir” diyenler de Cumhuriyet, Atatürkçülük çağrıları ile bütünleşmekten söz ediyorlar. AB’ye Türkiye’yi bağlayıp arka bahçe yaptıran zihniyet de, birlik olalım diyor. Üstelik Cumhuriyet’ten ve Atatürk’ten söz ederek. Burada bir sahtecilik, bir takıyye var. “Ben Türküm” demekten çekinenler Atatürkçü görünme, dev bayraklar asma telaşı içindeler. Bir yandan sosyal devlet, Türkiye’nin üniter yapısı ve laiklik fiilen terk ediliyor; türban, resmi bir üniforma gibi, “yandaşlığın simgesi haline getiriliyor”; bu çevreler sahtecilik yaparak Cumhuriyet için birleşelim diyorlar. İslamcı (ve dinci) bir devlet yapısını sinsi sinsi kurarken sahte Cumhuriyet ve Atatürkçülük gösterileri sergiliyorlar. Bu çevrelerin inandırıcı olmaları için en baştan, “Biz ABD ve AB’nin Türkiye üzerindeki sömürgeci politikalarına karşıyız; laik ve sosyal bir devlet istiyoruz; bu yolda savaşacağız” demeleri gerekir. Oysa, “işbirlikçilik yaparken Atatürkçülüğe sığınıyorlar”... Dereyi geçinceye kadar, “Cumhuriyetçilik oynamak istiyorlar”; halkı kandırıyorlar. ATİNA Ege üzerinde uçarken arıza yapan Türk uçağının, iki ülke arasında bulunan acil telefon hattının devreye girmesi ile dönebildiği ortaya çıktı. Yunan basınında yer alan habere göre 16 Ekim otoru arızalanan Türk günü Türk Hava KuvvetF16 uçağı, Eskişehirleri’ne ait üç F16 uçağı rutin eğitim uçuşları çer Larissa arasındaki kırmızı çevesinde Ege üzerine hattın devreye girmesiyle, çıktı. Uluslararası hava düşmeden geri dönebildi. sahasında uçan Türk uçaklarını engellemek iste kullanan askeri yetkililer, yen Yunan Hava Kuvvetle uçağın güvenli olarak geri ri’ne ait uçaklar Türk uçak döndürülmesi konusunda ları ile it dalaşına girdiler. anlaşmaya vardılar. YunaMeis Adası yakınların nistan hava sahasını arızada Yunan uçakları tarafın lı Türk uçağına açtı. dan taciz edilen Türk uçakKısıtlı manevra imkânlarından birinin motoru arı ları ile dönüş yoluna geçen M Türk F16 uçağına hemTürk uçakları hem de Yunan savaş uçakları eşlik ettiler. Yunanistan’a ait Karphatos ve Aagathonisi adaları üzerinden geçirilen Türk uçağı güvenli olarak Türk hava sahasına girdi ve en yakın alana indirildi. Elefteros Tüpos gazetesi aynı gün 18 Türk uçağının 13 kez Yunan hava sahasını ihlal ettiklerini ileri sürerek tüm Türk uçaklarının püskürtüldüğünü iddia etti.Yunanistan fiili egemenlik hakkı yaratmak amacıyla Ege’ye çıkan tüm Türk savaş uçaklarından uçuş planı istiyor. Başta Türkiye ve ABD olmak üzere hiçbir ülke Yunanistan’ın bu istemini kabul etmiyor. Berşeba’yı 90 yıl sonra yine aldılar! Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetindeki Berşeba kentinde 90 yıl önce yapılan savaşta yer alan Avustralyalıların aileleri anma etkinliği düzenledi. Bugünkü İsrail sınırları içindeki kent, 1. Dünya Savaşı devam ederken, 31 Ekim 1917 günü İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda askerleri tarafından işgal edilmişti. Berşeba’daki anma etkinliğinde, at sırtındaki Avustralyalılar, kentin süvariler tarafından ele geçirilişinin temsilini gerçekleştirdi. (Fotoğraflar: AFP / AP) En önemlisi, nasıl birleşeceğiz? Tehditlere ve düşmana karşı birleşmek örgütlü olur. Siyasi, iktisadi, kültürel ve askeri boyutlarıyla örgütlü bir biçimde hareket etmek kaçınılmazdır. Bugün TSK hariç birçok örgütte ulusal ve sınıfsal olarak zaaf yaşanmaktadır. Bu bozulmanın ortaya çıkmasına neden olan başlıca faktörler şunlar: Şeriatçı yapılanma doğrultusunda tarikatların ve cemaatlerin buraya sızmış olmaları. Bölücülerin dış destekle, sisteme kısmen sokulmaları. Bazı büyük sermaye odaklarının “kendi kaderlerini Batı sömürgeciliği ile bütünleştirmeleri sonucu”, sisteme gayri milli bir kimlikte katılmaları. Bu faktörler Meclis’te, siyasal partilerde, işçi sendikalarında, meslek odalarında, her türlü sivil toplum örgütünde kendini göstererek, “ulusal birleşmeleri engellemektedir”. Başta siyasal partiler olmak üzere kurumlar ve örgütlerde dincilerin, bölücülerin ve dış odakların yarattığı “sömürgeci kirliliğin temizlenmesi gerekiyor”. Son PKK terör olaylarında olduğu gibi sömürgecilerin saldırılarını artırmaları, bu kurumlarda “ulusalcı yeni yapılanmayı tetiklemeye başladı”. Bunun sürdürülmesi gerekiyor. Türkiye Avrupa Vakfı’nın Onur Kurulu Başkanı Ülkemizin ve halkımızın çağdaşlaşma mücadelesinin kararlı savunucularından Bilim, politika ve yaşamın her alanında ilkeli tutumları, alçakgönüllü, dürüst ve örnek kişiliğiyle Gönüllerimizde taht kurmuş olan bilim emekçisi Güzel insan ERDAL İNÖNÜ’yü kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Öneri ve uyarılarıyla Vakfımızın düşünce oluşumuna ve Ülkemizin çağdaşlaşma mücadelesine Değerli katkılarıyla her zaman anacağımız değerli dostumuzu sevgi ile uğurluyoruz. YÖNETİM KURULU Ulusal örgütlenme tek çözüm UNUTMAYACAĞIZ Büyük devlet adamı, dünyaca ünlü bilim adamı ve bilge insan Sayın ERDAL İNÖNÜ’yü kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Ulusumuzun Başı Sağ Olsun. AKSARAY eski SHP yöneticileri adına: Memiş Akın, Doğan Koşar, Hasan Sert, Ramazan Koçak DEĞERLİ BİLİM VE SİYASET ADAMI, PARTİMİZİN ONURSAL GENEL BAŞKANI SEVGİLİ ERDAL İNÖNÜ’nün ARAMIZDAN AYRILMASI BİZLERİ DERİNDEN ÜZMÜŞTÜR. SİYASİ HAYATA GETİRMİŞ OLDUĞU, İLKELİ, DÜRÜST VE HOŞGÖRÜLÜLÜK ANLAYIŞINI REHBER KABUL EDEREK YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ. SOSYAL DEMOKRATLARIN ve TÜRKİYE’NİN BAŞI SAĞ OLSUN. VEFAT Bilim ve Siyaset Hayatımızın Seçkin Lideri, Sosyal Demokrat Düşüncenin Bilgi Önderi Sayın ERDAL İNÖNÜ’yü kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.Ulusumuzun Başı Sağ Olsun. Hasan Bülent Türközen SHP İSTANBUL İL ÖRGÜTÜ Ayvalık Belediyesi Adına Ayvalık Belediye Başkanı Ulusal örgütlenmeyi (ve dokuyu) Meclis’e, siyasal partilere, sivil toplum örgütlerine taşıdığımız ölçüde Türkiye’nin dış ilişkelerinde yeni denge politikalarına gitme olanakları yaratılacaktır. Ulusal doku ve örgütlenmenin çok hızlı bir biçimde hazırlanıp uygulanması gerekiyor. Çünkü “karşıdevrimciler” son birkaç yıldır çok yol aldılar. Birleşmek demek, “Türkiye’de fiilen yürütülmekte olan karşıdevrime karşı” örgütlü bir mücadele başlatmak anlamına gelir. Yeni kurumlar oluşturarak; Mevcutları, “ulusalcı bir kimliğe sokarak”; Halen mücadele eden ulusalcı kurumları birleştirerek karşıdevrimin önünü kesmek zorundayız; Türkiye içten içe kaynıyor; zeminde basınç giderek yükseliyor. Askeri, sivili bu işin böyle gitmeyeceğini nihayet anlamaya başladı. Evet insanlar günlük yaşamlarında, geçim kavgası derdinde; kimi de eğlencede. Ama zemin artık fokurduyor. Dipteki basıncın yönü belli oluyor artık. Büyük çoğunluk şeriata, bölünmeye ve sömürülmeye karşı kendini savunmaya hazırlanıyor. Yıllar yılı yalan yazan kimi medya bile çark etmeye başladı. Sömürgecilere ve onların içimizdeki işbirlikçilerine karşı halkın tepkisi netleşiyor. Sokaktaki insan PKK’nin arkasında ABD’nin bulunduğunu artık biliyor; işbirlikçi şeriatçıların dini istismar ederek Türkiye’yi Hıristiyanlara pazarladığını daha net görüyor. Serbest ve açık piyasanın halka değil tekellere yaradığını yaşayarak anlıyor. Halk bayrakla, Atatürk’le, “sosyal devlete ve Türkiye’nin bütünlüğüne sarılıyor”; sözde demokrasi yerine özde demokrasi istiyor. Birleşmeye hazır ortam var, bunu örgütlenerek değerlendirelim, “karşıdevrimi” yıkıp geçelim... Çünkü biz büyük çoğunluğuz; uygarlığı ve gerçek demokrasiyi biz temsil ediyoruz. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear