26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 KASIM 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sağlık meslek örgütleri, bakanlığın hazırladığı yasa tasarısının geri çekilmesini istedi 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA ‘Hastaneler ticarethane olacak’ AKP’NİN EĞİTİM PLANINA TEPKİ SİBEL BAHÇETEPE Türk Ordusuna Karşı İttifak Dün İlhan Selçuk altını çizdi, ‘Ordu hedefe dönüştürüldü’ diyerek... Türk Silahlı Kuvvetleri’ne aynı anda çullanan iç ve dış güçleri sıraladı: PKK terörcüleri.. PKK yandaşları.. Barzani.. Talabani.. Diyaspora Ermenileri.. Diyaspora ve Kıbrıs Rumları, Yunanlılar.. AB’nin çeşitli sözcüleri.. Mandacı entellerimiz.. Askerin başına çuval geçiren Amerikalı.. Şeriatçıdinciİslamcımürteci medya ile politikacıları.. Türk ordusunun karşısındaki ittifak bu... Ve bu ittifakın, sistemli, bilinçli, planlı bir şekilde Türk askerine vurduğu darbelerin ardı arkası kesilmiyor. ??? Yıllardır teröre karşı mücadele eden ordu, şu anda içeride terörle sıcak çatışma içinde. Belki Kuzey Irak’a bir sınır ötesi operasyon yapacak. Elleri tetikte. Tam bu sırada Avrupa Birliği, Türkiye İlerleme Raporu’nda en büyük bölümü Tük ordusuna ayırıyor ve bakınız neler söylüyor: “Ordunun belirgin bir şekilde siyaseti etkileme girişimleri sürüyor. Ordu üzerindeki sivil kontrolün artırılması ve askeri harcamaların denetlenmesi konusunda ilerleme sağlanamadı.” Sadece kısa bir alıntı yaptım, daha neler var neler... Bunlara şu cevabı vermek mümkün: ‘Teröre verdiğiniz destek sayesinde Türkiye’nin askeri harcamaları artıyor, belki daha artacak.’ Ama onların derdi sadece askeri harcamalar değil ki... Rapordan bir alıntı daha yapalım: ‘Vatandaşlar yasalar önünde eşittir yaklaşımı, Türkiye’nin kimliklerini korumalarına olanak tanımak amacıyla bazı vatandaşlarına etnik köken, din ya da dil temelinde özel haklar sağlanmasına engel olmamalı.’ Şimdi de aynı gün açıklanan DTP Demokratik Toplum Kongresi sonuç bildirisinden bir bölüm alalım: “Bayrak ve resmi dil tüm Türkiye ulusu için geçerli olmakla birlikte her bölge özerk birimi kendi renkleri ve sembolleriyle demokratik özyönetimini oluşturur...” ‘İlerleme’ raporunun büyük bir bölümünü Türk ordusuna kıskaç harekâtına ayıran AB ile DTP nasıl da el ele ilerliyorlar, değil mi? ??? Ordunun, özellikle sınır ötesi operasyon için siyasal karar istemesi ve tezkerenin çıkarılmasından sonra, içerde orduya karşı iki yönlü bir tezgâh kuruldu. Özellikle bazı gazete köşelerinde... Birincisi, iktidara akıl: ‘Kuzey Irak’a operasyona izin verme. İzin verirsen, askerin ağırlığı artar, iktidarın tehlikeye girer.’ İkincisi, orduya gözdağı: ‘Kuzey Irak’a girme, başarısız olursun.’ (Dilek ve temennilerinin bu olduğuna da kuşku yok.) Bizim de tarihten bildiğimiz iki gerçek var: Bu ittifak, bu saldırılar arttıkça Türk Silahlı Kuvvetleri çelikleşiyor. Ve, millet ordusunun arkasında toplanıyor. ??? BİR SORU: Bush yönetimi, Kuzey IrakTürkiye sınırına U2 casus uçakları göndermiş. Söylendiğine göre terör örgütü ile ilgili bilgileri Türkiye’ye vereceklermiş. Emin misiniz? Tersi olmasın?.. ‘Yükseköğretim dine ve sermayeye teslim edilecek’ ZEYNEP ŞAHİN ANKARA AKP’nin, yükseköğretimde yapmak istediği değişikliklerin, üniversitelerin “tarikatlara, yabancı sermayeye teslim edilmesi”ne yol açacağı vurgulandı. Özel üniversite açılması için düzenleme yapmaya hazırlanan hükümet, kılık kıyafet serbestisiyle, istenen ideoloji doğrultusunda faaliyet yürütecek yükseköğretim kurumlarına yasal kimlik kazandıracak. Hükümetin 2008’deki eğitim hedefleri arasında, yükseköğretim alanında yapılacak birçok önemli değişiklik yer alıyor. Bu değişiklikler arasında, “Vakıf üniversitelerinin yükseköğretimdeki payının artırılması, vakıf üniversitelerine sağlanan teşvikler kapsamında arsa tahsisinin kolaylaştırılması ve mali desteklerin artırılması ile özel üniversite kurulmasına olanak sağlayacak gerekli mevzuat değişikliğinin yapılması” da bulunuyor. AKP’nin kurduğu üniversitelerin ise yetersiz ödenek nedeniyle “tabela üniversitesi” olmaktan öteye gidemediği vurgulanıyor. Devlet üniversitelerinin tüm bu sıkıntılarını görmezden gelen hükümetin, vakıf üniversitelerinin sayısının artırılması, arazi teşviki ve mali destek sağlanması konusunda harekete geçecek olması, “eğitimin piyasaya teslim edilmesinin en büyük adımı” olarak görülüyor. Asiye Eliçin’e vakfın ilk başkanı Köy Enstitülü Ali Yılmaz tarafından plaket sunuldu. Köy Enstitüleri yeni adresinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı, 2005 yılından beri sürdürdüğü imeceyle Ankara’da kendine ait bir çalışma evi kurdu. İmeceye en büyük katkıyı, Emin Türk Eliçin Sanat ve Kültür Vakfı Başkanı, Çifteler Köy Enstitüsü usta öğreticisi Asiye Eliçin yaptı. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı’nın, “Mithatpaşa Caddesi, No: 62”de satın aldığı ve 2 yıllık bir imecenin ürünü olan genel merkezinin açılışına, Abdullah Özkucur, Ali İhsan Güvenç, Talip Halise Apaydın, Perihan Güler, Mustafa Aydoğan başta olmak üzere pek çok Köy Enstitülü katıldı. Ayrıca Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının avukatı Halit Çelenk ile eşi Şekibe Çelenk, vakfın önceki başkanları İlhan Alkan, Zeliha Kanalıcı, yönetim kurulu üyeleri, imeceye en büyük bağışı yapan Eliçin Ailesi, Mahmut Adem, Atilla Aşut, Niyazi Altunya, Mehmet Ali Şengül ile EğitimSen, EğitDer, KESK, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ankara Şubesi, Atatürkçü Düşünce Derneği, CHP Ankara il ve Çankaya ilçe örgütü de açılışta yer aldı. ‘Yozlaştırılıp kapatıldı’ Vakıf Başkanı Erdal Atıcı, Köy Enstitülerinin 1946 1954 arasında yozlaştırılıp kapatıldığını ve böylesi önemli bir deneyimin yarım kaldığını belirtti. Atıcı, “Bu deneyim, enstitülerin mensup ve mezunlarınca altmış yıldır dünyaya tanıtıldı. Ancak özgün süreci yaşayanlar giderek azalıyor. İşte vakfımız, insanlık tarihine bu deneyimin bilgi ve belgelerini derleyerek tanıtmak, bugünün ve geleceğin eğitim politikalarına ışık tutmak amacıyla 1994 yılında kuruldu. Mekân sorunumuz da bugün dostların katkılarıyla çözüldü” dedi. Atıcı, zengin olmadığı halde Köy Enstitülerine duyduğu güven ve özlemle vakfın genel merkezi olan dairenin alınmasına büyük katkı sunan Asiye Eliçin’e teşekkür ederken, Eliçin’e vakfın ilk başkanı Köy Enstitülü Ali Yılmaz tarafından plaket sunuldu. 1971’de Anayasa Mahkemesi’nce kapatıldı Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) yetkililerinden alınan bilgiye göre, özel üniversiteler, 1971’de Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı. Bu üniversitelere açılış izninin verilmesi için anayasa değişikliği yapılması gerekiyor. Asıl amacı kâr elde etmek olan özel üniversiteler, bütçelerini kendileri tahsis ediyor. EğitimSen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, bugün vakıf üniversitesi olarak faaliyet yürüten birçok kurumun kâr elde etme amacıyla eğitimöğretime devam etmesi açısından aslında özel üniversiteler gibi olduğunu belirterek, “Sadece yasal olarak özel üniversite değiller” dedi. Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile sağlık meslek odaları, “Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkında Yasa Tasarısı”nın “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın devamı olduğunu belirtti. Tasarı ile kamu hastanelerinin hizmet esaslı toplumsal işlevi yerine, kâr esaslı işletme anlayışının geleceğine dikkat çeken meslek odaları, yasa tasarısının bir an önce geri çekilmesi gerektiğini ifade ettiler. Mart 2007 tarihinde Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan yasa tasarısına göre hastanelerin yönetim yapısı tümüyle değişecek. Tasarıya göre hastanelerin yönetim kurulu valilik, yerel yönetim, il özel idaresi, ticaret odası temsilcilerinden oluşacak ve başında bir genel sekreter bulunacak. Birlikler halinde örgütlenecek olan kamu hastaneleri tümüyle kendi gelirleri ile ayakta duran kurumlar olmaya zorlanacaklar. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, “Tasarı kabul edilirse hastaneler artık kendi yağıyla kavrulan birer işletme haline dönüştürülecek” dedi. Tasarıda hastanelerin kalite ve verimliliklerine göre A sınıfından E sınıfına kadar beş sınıfa ayrılacağına dikkat çeken Gürsoy, bu maddeyi ise “AB grubu verimli hastaneler, DE düşük kaliteli hastaneler olacak. Yeterli kârı gösteremeyen hastaneler de kapatılacak” şeklinde yorumladı. SES Genel Başkanı Köksal Aydın, “sağlıkta yıkım programı”nın tüm hızıyla devam ettiğini vurgulayarak, tasarıyla kamu hastanelerinin ticari müesseseler haline geleceğini dile getirdi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan ise tasarıdaki hastanede çalışanların sözleşmeli çalışan statüsüne getirilmek istendiği noktasına dikkat çekerek “Kamu hastanelerinde çalışan sağlık çalışanları sözleşmeli eleman olacak ve mesleki güvenceleri kalmayacak. Bu, anayasadaki kamu hizmetleri kamu çalışanlarıyla yürütülür maddesine de ters” dedi. Yılbaşı ikramiyesi 25 milyon YTL ? ANKARA (AA) Milli Piyango’nun yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiye 25 milyon YTL olarak belirlendi. Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü İhya Balak’ın verdiği bilgiye göre, 2005 ve 2006 yıllarının yılbaşı özel çekilişlerinde 20 milyon YTL olan büyük ikramiyede bu yıl 5 milyon YTL artış yapıldı. Yılbaşı özel çekilişinde, 25 milyon YTL dışındaki diğer büyük ikramiyeler de 1 adet 5 milyon YTL ve 1 adet 1 milyon YTL olarak tespit edildi. hikmet.bila@ntv.com.tr ÖLÜMÜNÜN 8. YILDÖNÜMÜ Kurtböke anılıyor İstanbul Haber Servisi Gazetemizin eski Genel Yayın Yönetmeni, eski Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Oktay Kurtböke, ölümünün 8. yıldönümünde bugün saat 12.30’da Zincirlikuyu’da mezarı başında düzenlenecek törenle anılacak. 1936 yılında İstanbul’da doğan Oktay Kurtböke, 1 Kasım 1999’da yaşamını yitirdi. İstanbul İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdikten sonra gazeteciliğe 1959 yılında Ankara’da Yenigün gazetesinde başlayan Kurtböke, 1967 yılında Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başladı. 1972 yılından 1981 yılına dek Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevinde bulunan Kurtböke, iki dönem TGS Genel Başkanlığı yaptı ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yönetim kurullarında da görev aldı. YÖK: Denklik vermeyeceğiz ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK, Alfred Üniversitesi İstanbul Eğitim Yerleşkesi’nden alınacak belgeleri tanımayacaklarını ve buranın diplomalarına denklik vermeyeceklerini bildirdi. YÖK’ten dün yazılı bir açıklama yapılarak, New York Alfred Üniversitesi İstanbul Eğitim Yerleşkesi’nin yasadışı faaliyet yürüttüğüne dikkat çekildi. YÖK’ün konuyla ilgili İstanbul Valiliği’ne başvuru yaptığı, Cumhuriyet Savcılığı kanalıyla da suç duyurusunda bulunduğu anımsatılarak, buna karşın halkın yanıltıldığı ve haksız kazanç sağlandığı vurgulandı. ‘Asıl amaç Wolfgang’ı öldürmekti’ ? MALATYA (Cumhuriyet) Malatya’da 18 Nisan’da Zirve Yayıncılık’ta 3 Hıristiyanın vahşice öldürülmesiyle ilgili iddianamede “terör örgütü kurmak”la suçlanan sanık Emre Günaydın’ın “misyonerlerin PKK’yle bağlantıları vardı” ifadelerine de yer verildi. Sanıklardan Hamit Çeker de Günaydın’ın asıl amacının İzmit’te yaşayan Wolfgang adlı birini öldürmek olduğunu söyledi. Özel hayatın gizliliği davası ? İstanbul Haber Servisi Bankacı Şehnaz Yüksel, avukatı aracılığıyla, şifresini değiştirdiği ve dilekçeyle uyarıda bulunduğu halde cep telefonu dökümlerini boşandığı eşine veren GSM şirketi hakkında, “özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetini ihlal ettiği’’ gerekçesiyle, 30 bin YTL manevi tazminat davası açtı. Yüksel’in avukatı tarafından Beyoğlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen dava dilekçesinde, eski eşinin telefon kayıtlarına ulaşmasının, Şehnaz Yüksel ile onu arayan ve aranan numara sahipleri için de tehdit oluşturduğu belirtildi. CUMHURİYET 03 CMYK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear