02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 NİSAN 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER IMF, Bahar Toplantıları’na sunulacak raporda Türkiye’nin en büyük riskini saptadı: Çanlar cari açık için çalıyor ? Rapora göre, ‘‘Ekonominin önündeki ana risk, yüksek cari açıktır. Cari açık, yüksek petrol fiyatları, kısmen geniş küresel likidite, artan sermaye akımlarının etkisi ve YTL ’deki reel değerlenme nedeniyle 2005 yılında da kötüleşmeye devam etti.’’ Ekonomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF) da cari açığın giderek bozulduğunu ve Türkiye’nin önündeki en büyük risk olduğunu ilan etti. Washington’da Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın hafta sonunda ortaklaşa düzenleyeceği yıllık Bahar Toplantıları öncesinde IMF’nin yayımladığı Beyaz Zenciler Haberlere bakılırsa Merkez Bankası Başkanlığı’na Durmuş Yılmaz’ın atanması herkesi rahatlattı. Banka geçmişi, hem eski başkana hem de hükümete yakınlığı, bu işin kazasız belasız atlatılması kadar olumlu karşılandı. Eşinin, aile bireylerinin başı örtülü, kendisinin muhafazakâr olarak tanınıyor olması bu kez artı hanesine yazıldı. Hatta Cumhurbaşkanı’ndan veto gelmemesi bile, kriterin türban olmaması üzerinden olumlu yorumlara yol açtı. Gerçi piyasa uzmanları, yorumcular, Merkez Bankası’nın hükümet karşısında bundan sonra ne kadar bağımsız kalabileceği üzerinden karne alacağının altını dikkatli sözcüklerle çizmeyi unutmadılar. Banka politikalarının değişmeyeceği ile hükümetle iyi ilişkiler.. ilk sözlerinin olumlu ancak zor bir denge olduğunu anımsattılar. Dahası özerk tüm kurumlarda, Erdoğan hükümeti atamaları ile oluşan yönetim kurullarında, hükümete bağımlılık konusunda bozulan dengenin bir bütün olarak iyi bir şey olmadığını anlattılar. Yine de genelde, olumlu karşılama var... Durmuş Yılmaz ailesinin özeli ile ilgili değil, ama genelin bir parçası olarak şimdilik kapanmış gibi görünen, ‘‘türbanlı eş’’ tartışmasını gündeme getirmem, pişmiş aşa su katmak gibi bir durum olacak biliyorum... Cumhurbaşkanı için türbanın tek kriter olmaması iyi bir şey sayılıyor da, Erdoğan hükümeti, Başbakan Erdoğan için vazgeçilmez bir kriter olarak türbanlı eş koşulunun geçerli olması neden kötü bir şey olarak sorgulanmıyor? ‘‘Merkez Bankası Başkanlığı için uzmanlık kriterleri uygun, eşi türbansız kimse bulunamadı mı’’ diye bir soru yöneltmiyorum. Yanıtı çok daha vahim bir ayrımcılığı yansıtan, çok daha genel bir soruyla, ‘‘Erdoğan hükümeti en kritik görevlerden en sıradanlarına inen tüm atamaları, görevlendirmelerinde, eşi türbansız olan, işe uygun uzman, kadro bulamıyorlar mı?’’ diyorum. Hani Başbakan Erdoğan, kararnamesini Köşk’e bile göndermediği ilk vekil ataması polemiği üzerinden bir türban tartışması yapıp kamuoyunun karşısına çıkmıştı ya.. Türban ayrımcılığı yapıldığını, eşi türbanlıların zenci muamelesi gördüğünü söylemişti ya.. Birçok köşe yazarı da, gerçeğin böylesine tersyüz edilmesine isyan edip ayrımcılığın Erdoğan hükümeti icraatlarında türbanlılardan yana yapıldığını anlatmaya çalışmışlardı ya... ??? O zaman da bu köşeden yönelttiğim bir soru ve öneriyi daha net yinelemek istiyorum: Her gün seçim anketleri yaptıran hükümetimiz, iktidarından bu yana en üst derecelerden en alt kamu görevlendirmelerine tüm atamaların bir dökümünü yapıp, eşlerinin türbanlı olması üzerinden bir istatistiği açıklayabilir mi? Eşlerin yüzde 50’si türbansız çıksa (yani yarı yarıya fitim) özür dilemeye dünden razıyım. Hele de kritik görevler, üst kademelerdeki kadrolaşmada, eşi türbansız olan ya yok gibi ya da parmakla sayılacak kadar az. Hani türbansızları dışlamak, ayrıcalıklı göstermek üzere moda bir söylemle beyaz diyorlar ya.. Türbansızlar bu ülkenin beyazları ise, Erdoğan hükümeti iktidarında bu ülkenin beyaz zencileri oldular bile. Yaşamın her alanında, baskı altında, daralan bir çemberin içine alınmaktalar... Nüfusun çoğunluğuna, yaşadıkları mahallelere inin bir bakalım. Anadolu köylü kadınının tülbenti, kasaba, kentin yüzyıllardır kullanılan başörtüsü kaldı mı? Türban patlarken daha da hızlı patlayan yoksulluğun yanında, siyasal İslamcıların kurallarına bağlı çarşaflı örtünme biçimleri. Çevrenize bir bakın, yıllardır başı açık dolaşmış ya da başörtüsü kullanmış olanlar tümü birden nasıl da türbanlı ya da kara çarşaflı oldular? On binler, yüz binler, milyonlar birden, birkaç yılda hidayete erip özgür iradeleri ile kapandılar öyle mi? Buradan Cumhuriyet’in ‘‘Tehlikenin farkında mısınız?’’reklamına çok farklı nedenlerle takmış aydınlarımıza bir kez daha seslenmek istiyorum. Sözüm Cumhuriyeti, laikliği önemsemeyenlere, savunmayanlara değil elbet. Savunduklarını düşünüp bizi tehdidi abartmakla suçlayanlara. Laik Cumhuriyetin Meclis çoğunluğunu seçim sistemi sayesinde yakalamış AKP hükümeti iktidara gelirken geçmişinden, siyasal İslamdan sıyrıldığını, rejimi, demokrasiyi tanıdığını göstermek üzere vitrinde kadını kullanmıştı. Aslında stratejik olarak Meclis’e türbanlıyı ilk aşamada sokamayacağı gerçeğini de gözeterek.. Bunun sonucu gerek Meclis’te gerekse yerel yönetimde vitrinde epeyce türbansız AKP’li kadın var. Ama ne hikmetse partinin erkekler kadrolaşmasında eşler şaşmaz kural olarak büyük çoğunluk türbanlı. Takıyye için kullanılmış, AKP içinde bir yerlere dışardan devşirilmiş türbansız kadınlar başta, bu ülkenin beyaz zencileri konumunda, giderek boyutları artan tehdit altındaki kadınlarımız hâlâ susacaklar mı?.. soner?cumhuriyet.com.tr İ N C E L E M E H E Y E T İ T Ü R K İ Y E ’ D E N AY R I L D I sal reformlar, ekonominin dayanıklılığını arttırmada kilit rol oynayacak. M ali Sektörün Yeniden Değerlendirilmesi Programı (FSAP) çalışmaları kapsamında, iki hafta önce Ankara’ya gelen Dünya Bankası ve IMF’den mali sektör uzmanları, çalışmalarını ta mamlayarak Türkiye’den ayrıldı. Türkiye’ye gelen heyette, Charles Enoch başkanlığındaki IMF heyeti ile James Hanson başkanlığındaki Dünya Bankası heyeti, FSAP konusunda Ankara ve İstanbul’da incele melerde bulunarak bir değerlendirme raporu hazırladılar. Dünya Bankası ve IMF üyesi ülkelerin mali sektörlerinin tüm yönleriyle ele alınarak değerlendirildiği FSAP çalışmaları, 1999 yılından bu yana yürütülüyor. kiye’ye artan sermaye girişi, kısmen ülkede iyileşen temel göstergelerden, kısmen de küresel likidite fazlalığından kaynaklanıyor. Emeklilik yasasının geçirilmesi, sosyal güvenlik gelirlerinin güçlendirilmesi, gelir vergisi reformu ve banka denetimlerinin daha da iyileştirilmesini öngören yapı Ekonomik tahminler IMF, hükümetin yüzde 5 olarak hedeflediği 2006 yılı GSMH büyüme hızı için yüzde 6’lık bir tahminde bulundu. 2007 yılında ise yüzde 5 oranında bir büyüme sağlanacağını öngördü. Ancak IMF hükümetin azalmasını öngördügü cari işlemler açığının ise büyümesini sürdüreceğini tahmin etti. IMF 2005 yılında 6.3’ü olan cari işlemler açığının GSYİH’ye oranının 2006 yılında yüzde 6.5’e kadar yükseleceğini, ancak 2007 yılında ise yüzde 6.1’e gerileyeceğini öngördü. ‘‘Dünyanın Ekonomik Görünümü’’ raporunda, Türkiye’nin cari açığı, ekonominin önündeki ‘‘ana risk’’ olarak gösterildi. Raporda ayrıca, hükümetin yüzde 5 olarak planladığı 2006 yılı büyüme hızının yüzde 6 olarak gerçekleşeceği öngörüsüne yer verildi. IMF Raporu’nun Türki ye’ye ilişkin bölümünde özetle şu noktalar vurgulanıyor: 2005’te devam eden olağanüstü büyüme oranının, 2006’da yumuşayarak yüzde 6 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Ekonominin önündeki ana risk, yüksek cari açıktır. Cari açık, yüksek petrol fiyatları, kısmen geniş küresel likidite, artan sermaye akımlarının etkisi ve YTL ’deki reel değerlenme nedeniyle 2005 yılında da kötüleşmeye devam etti. Beklenenin tersine Türkiye’de büyüme, giderek artan ölçüde iç talebe ve özellikle yatırıma dayalı olarak gelişiyor. Türk Lirası da reel olarak gittikçe değer kazanıyor. Tür Garanti Bankası Genel Müdürü Özen, yeni alımlar hedeflediklerini söyledi ‘Kamu bankalarıyla ilgiliyiz’ Renault Trucks International Başkanı Eric Labat. Renault Trucks yatırıma geliyor Ekonomi Servisi Renault Trucks, tamamen yenilenen araç gamıyla, merkezinin bulunduğu Fransa’nın Lyon kentinde gövde gösterisi yaptı. 12 Nisan’daki lansman sırasında soruları yanıtlayan Renault Trucks International Başkanı Eric Labat, Türkiye’de uzun zamandır planladıkları yatırım için son aşamaya geldiklerini açıkladı. Labat, ‘‘Daha önce Türkiye’de yatırım yapıp yapmayacağımızı tartışıyorduk. Artık tartışmıyoruz. Artık Türkiye’de, nasıl bir yatırım yapacağımızı konuşuyoruz. Türkiye’deki yatırımımız bir ağır vasıta üretimi olacak. Üretimimizin üçte ikisini yurtdışına ihraç etmeyi planlıyoruz. Projeyi 2008 yılında hayata geçirmeyi planlıyoruz’’ diye konuştu. Renault Trucks’ın tanıttığı, 450 ve 500 beygir gücünde motorları bulunan Euro4Euro5 araçlar ekim ayından itibaren Türkiye’de de satışa sunulacak. ? Ergun Özen, kamu bankalarının kesinlikle ilgi alanlarına girdiğini vurgulayarak, GE ile güçlendiklerini ve yeni banka alımlarıyla büyüyeceklerini söyledi. Ekonomi Servisi Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, kamu bankalarının ilgi alanlarına girdiğini söyleyerek ‘‘Kamudaki yüzde 40’lık pay önümüzdeki 5 yıla damgasını vuracak’’ dedi. Ergun Özen, Garanti Bankası’nın 2005 yılını değerlendirdiği ve 2006 planlarını açıkladığı bir basın toplantısı düzenledi. Özen, ‘‘Kamular kesinlikle ilgi alanımıza giriyor. Buralarda stratejik satış olanakları olacak mı, ona bakmak lazım’’ dedi. Özen, bankanın yüzde 25.5’inin sahibi olan General Electric’le ‘Ferit Bey’in bankacılık aşkı kolay geçmez’ rgun Özen, GE’nin ortaklığına ilişkin satış sözleşmesinde bahsedilen 10 yıllık süre konusunda da şu anda yapılan anlaşmanın tamamen eşit ortaklık üzerine olduğunu, herhangi bir satınalma ya da satma opsiyonunun söz konusu olmadığını belirtti. Özen, ‘‘Ferit Bey’in bankacılık sektörüne olan aşkı kolay geçecek bir şey değil. Bunu Ferit Bey’e sorsanız, ‘Ne zamana kadar bankacılık yapacaksınız’, cevabı net ‘Sonsuza kadar’ der. Doğuş, bankacılık sektöründen çıkmak istemiyor. Bu sektörde büyümek istiyor’’ dedi. E Ergun Özen (GE) güçlendiklerini ve banka satın alma yoluyla büyemeyi hedeflediklerini söyledi. Garanti Bankası’nın uzmanlıklarını GE tecrübesiyle birleştireceklerini belirten Özen, GE’nin özellikle mortgage, taşıt, tüketici kredileriyle sigorta ürünleri, KOBİ kredileri, le asing, makine ekipman finansmanı konularındaki tecrübesinden yararlanacaklarını vurguladı. Bölgesel genişleme fırsatlarını takip ettiklerini, Ukrayna ve Romanya’ya öncelik vereceklerini belirten Özen, Romanya’da hâlâ devam eden kurumsal ve dış ticaret finansmanı faaliyetlerine bireysel bankacılık operasyonlarını da ekleyeceklerini belirtti. Satın alma yöntemiyle büyüme stratejisi üzerinde çalıştıklarını ifade eden Özen, ‘‘Her zaman bu fırsatları kollayacağız. Ancak gerek iç, gerek dış piyasada şu anda baktığımız, görüştüğümüz bir banka yok’’ dedi. Özen, ‘‘Bu işlemi Doğuş ya da GE ile birlikte mi yapacaksınız’’ sorusuna, ‘‘GE bizim eşit ortağımız. Doğuş’suz da, GE’siz de imkânsız. Bu 2006 olur, 2007 olur, bakacağız’’ diye konuştu. Özen, yabancıların payına ilişkin de ‘‘Sektörde yabancıların payını önümüzdeki 35 yılda yüzde 50’lerde görüyorum. Ben bunun hızlı olacağını düşünüyorum, ama bu biraz da makro ekonomiyle ilintili’’ dedi. Özen, Merkez Bankası Başkanlığı’na Durmuş Yılmaz’ın atanmasıyla ilgili bir soruyu ise ‘‘Atama rahatlattı, onaylama rahatlattı, isim rahatlattı. Çünkü Durmuş Bey, benim gibi bankacıların 1520 yıldır tanıdığı bir isim’’ diye yanıtladı. Yılmaz’ın ardından banka meclisine ve PPK’ye yeni atamalar yapılacak Merkez’de yönetim şekilleniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Durmuş Yılmaz, atanmasına ilişkin kararnamenin Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından önceki gün resmen görevine başlarken, bankada yeni görev dağılımı yapılması bekleniyor. 1 Mayıs 2003’te bankanın ana hissedarı Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu bakanlık tarafından Banka Meclisi’ne atanan Yılmaz, banka meclisi tarafından da yasa gereği bankanın faiz politikasını belirlemekle sorumlu Para Politikası Kurulu’nda (PPK) görev yapacak Banka Meclisi temsilcisi olarak seçilmişti. Yılmaz, şimdi Merkez Bankası Başkanı sıfatıyla her iki kurulda da doğal üye olarak görev yapacağı için Banka Meclisi’ne ve PPK’ye yeni atamalar yapılması gerekebilecek. Kontak kapattıran düzenlemeye iptal İzmir Limanı’nda özelleştirmeye vize ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 13. Dairesi, İzmir Limanı’nın özelleştirilmesine ilişkin ihale ilanının yürütmesinin durdurulması istemini reddetti. Danıştay 13. Dairesi, İdari Yargılama Usul Yasası’ndaki koşulların gerçekleşmediğine işaret ederek yürütmenin durdurulması talebini oybirliğiyle geri çevirdi. Davacı Limanİş Sendikası karara itiraz ederse, istemi Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu karara bağlayacak. Danıştay 13. Dairesi, dava konusu ihale ilanının iptali istemini ise daha sonra görüşecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 10. Dairesi, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin, yetki belgesi almak için istenen banka teminat şartlarıyla ilgili hükmünü iptal etti. Dairenin gerekçesinde, ‘‘Yönetmelikte öngörülen miktarlarda sermayesi olanların, 4925 sayılı yasa hükmü çerçevesinde mali yeterliliğe sahip olduklarının kabulü gerekmekte olup, sermaye şartı dışında, ek şart olarak ilgililerden ne sebeple alındığı ve ne şekilde kullanılacağı da belirtilmeden kati ve süresiz banka teminat mektubu istenilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır’’ denildi. İRAN ENDİŞESİ İLE PETROL ZİRVEDE Dünyanın dördüncü büyük petrol ihracatçısı olan İran’ın nükleer amaçları konusunda Batı ile şiddetlenen anlaşmazlığının, arzın kesilmesine yol açabileceği endişeleri nedeniyle ABD petrol fiyatları, 71.60 dolarlık rekorun altında tutunuyor. Londra Brent ham petrolü ise Nijerya’da üretimin dörtte bir oranında azalmasının Avrupa pazarlarını ABD’den daha fazla daraltacağı endişeleri yüzünden, sürekli rekor kırarak çıktığı 72.37 doların altına pek düşmüyor. SIVAS’A ‘YAPAY DAMAR’ FABRİKASI Sıvas Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Osman Yıldırım, Türkiye’nin ilk lens fabrikasının kurulu olduğu Sıvas’ta (yandaki resim) yine bir ‘‘ilk’’ olan yapay damar ve stent fabrikasının da 1 aya kadar üretime geçeceğini bildirdi. Yıldırım, ‘‘Teşvik Yasası’ndan sonra 26 fabrikamız üretime geçti. 41’i de inşaat halinde. Bu arada Amerika’da yapay damar ve stentüreten bir hemşerimizin aynı lisansla kurduğu Türkiye’nin bu daldaki ilk fabrikası 1 aya kadar üretime geçecek’’ dedi. CUMHURİYET 13 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear