Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
TEVMUZ 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CHP'i Koç'tan
önepge
• ANKARA (ANKA)-
H e r iktıdar
de^işikliğinin ardından
TBMM'de de görülen
polis kadrolannın
değiştınlmesi
uygulanasını merak
e d e n CHP Grup
Başkanvekili Haluk
Koç, TBMM Başkanı
Bülent Annç'ın
yarutlaması istemiyle
s o r u önergesi verdi.
Koç, 19S3 'ten bu yana
TBMM'de
görevlendirilen ve
buradan uzaklaştınlan
polis sayısuun
açıklanmasını istedi.
Koç'un önergesinde,
1983'ten bu yana
22'nci dönem de dahil
olmak iizere TBMM
başkanlan itibanyla, kaç
emniyet mensubunun
Emniyet Genel
Müdürlüğü'ne iade
edildiğini. kaç emniyet
mensubunun da koruma
müdürlüğünde göreve
başlatıldığını sordu.
Sezer'den
zorunlu onay
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer, daha önce
veto ettigi, kaçak Kuran
kurslanndaki
eğitmenlere ceza
indirimi öngören
maddenin de içinde
bulunduğu "Türk
Ceza Yasası'nda
Değişüdik Yapılmasına
Dair Yasa'yı ikinci
kez Meclis'e iade
etme yetkisi
bulunmadığmdan
zorunlu olarak onayladı.
Cumhurbaşkanı Sezer,
daha önce yasaya aykın
eğitim kurumu açanlara
ve çahştıranlara
verilecek cezanın üst
sınınnın indirilmesini
öngören maddeyi veto
etmişti. Yasaya aykın
eğitim kurumlanna
3 aydan 1 yıla kadar
verilecek hapis cezası
paraya da çevrilebilecek.
10. tıındada
sonuç yok
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa Mahkemesi
Başkanlığı için dün
yapılan 10 tur seçimden
de sonuç alınamadı.
Seçimlerde 5 asıl üyeye
oy çıkarken en yüksek
oyu 3 üyeyle Tülay
Tuğcu aldı.
Başkanvekili Haşim
Kılıç ve asıl üyeler
Fulya Kantarcıoğlu,
Ahrnet Akyalçın ve
Mehmet Erten'e 2"şer
oy verildi. Seçimlere
gelecek hafta
belirlenecek bir günde
devam edilecek.
Nisan celbi
kalkıyop
• AiNKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eğitim-öğretimi aksattığı
için askerliğini öğretmen
olarak yapacaklara nisan
ayında celp
gönderilmeyecek. Bu
kişiler askere ağustos
ayında alınacak. Edinilen
bılgiye göre Milli
Savunma Bakanlığı,
Milli Eğitim
Bakanlığı'nın askerliğini
öğretmen olarak
yapacaklar için nisan
celbinin kaldınlması
isteğini olumlu karşıladı.
Yeni uygulamayla
askerliğini öğretmen
olarak yapacaklara
sadece ağustos ayında
celp gönderilecek.
Hükümetin yargıyı siyasallaştırma çabalanna karşı bir uyan da Danıştay'dan geldi:
Cumhuriyetekarşı adımANKARA(Cumhurhet Bü-
rosu)-Danıştay Başkanlar Ku-
rulu, hükümetin Hâkimler ve
Savcılar Yasası'nda değişiklik
yapılmasını öngören tasansı-
nın "reform" niteliğinden uzak
olduğunu belirterek, tasannm
"Cumhuriyetin temel nitetüde-
rine aykuı bir şekilde yargunn
ayasaUaşması yolunun açılma-
suıa neden olabileceğüıi" kay-
detti. Kurul, Hâkimler ve Sav-
cılar Kanunu'nda yapılan de-
ğişikliklerin, "BM, Avrupa
Konseyi ve AB metinleri ile
Anayasa'da yer alan yargı ba-
gımâyfagı ve yargıç güvencesi
için beürlenen normlara uy-
gun olnıadığmT vurguladı.
Hükümetin yargı bağımsız-
lığını zedeleyici adımlanna
karşı Yargıtay Başkanlar Ku-
rulu, Türkiye Barolar Birliği,
Hâkimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu'ndan sonra Danıştay
• Yargıtay Başkanlar Kurulu, Türkiye Barolar Birliği, Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu'ndan sonra Danıştay Başkanlar Kurulu da yargıya yapılacak
atamalann bakanlıkça yapılmasına sert tepki gösterdi. Hükümetin söylediği ile
yaptığının çeliştiğini vurgulayan Danıştay Başkanlar Kurulu, "Hükümet
anayasayı tanımıyor. Yapılan reform değil, siyasallaştırmadır" açıklamasını yaptı.
Başkanlar Kurulu da dün bir
açıklama yaparak, AKP Hükü-
meti'ni "yargıda siyasallaş-
ma" konusunda uyardı. Açık-
lamada, şunlar kaydedildi:
• Hâkimler ve Savcılar Ka-
nunu'nda değişiklik yapılma-
sını öngören tasannm genel
gerekçesinde yapılan açıkla-
malar ile gerçekleştirilen dü-
zenlemeler arasındaki uyum-
suzluk, yapılanm gerçekte re-
form olmadığı kanısını ve
Cumhuriyetin temel nitelikle-
rine aykın bir şekilde yargının
siyasallaşması yolunun açıl-
masına neden olacağı endişe-
sini yaratmaktadır. Hâkimler
ve Savcılar Kanunu'nda yapı-
lan değişikliklerin, BM, A\TU-
pa Konseyi ve AB metinleri ile
anayasamızda yer alan yargı
bağımsızlığı ve yargıç güven-
cesi için belirlenen normlara
uygun olmadığı görüşünde-
yız.
• Bugün, uluslararası kuru-
luşlann temel hedefi, yeryü-
zünde insan haklanna saygılı
ve hukuka bağlı devlet anlayı-
şının uygulamaya konulması
ve yaygınlaştınlması için ça-
ba gösterilmesidir. Devlet fa-
aliyetlerinde, hukuk devleti
anlayışının etkin biçimde ya-
şama geçirilmiş olmasının,
uluslararası kuruluşlara ve ada-
yı olduğumuz AB'ye üyelik
için önkoşul olarak aranması-
nın ve bu kuruluşlarda huku-
ka ve hukuk kurallanna birin-
cil önem verihnesinin nedeni
budur.
• Hukuk devleti anlayışının
uygulamaya konulması ve ya-
şatılması, yasama, yürütme ve
yargı erkleri arasındaki güç
dengesinın sağlanmasma ve
bunlann güvencelerinin de bir-
likte getirilmiş ohnasına bağ-
lıdır. Bunlar arasında en etki-
li güvence, yargı denetimidir
ve yargı denetimi olmaksızın
diğer tüm güvenceler yeter-
sizdir. Yargının siyasi iktidar-
dan ve onun organı olan ida-
reden bağımsızhğı ve yargıç
güvencesi sağlanmadıkça, ger-
çek ve etkin bir yargı deneti-
minden söz edilmesi ve hu-
kuk devleti anlayışının uygu-
lamaya konulması olanakh de-
ğildir. Bu yüzden, yargı ba-
ğımsızlığı ve yargıç güvence-
si. hukuk devleti anlayışının
olmazsa olmaz koşuludur.
• Oysa, objektif ölçütlere
sahip olmayan mülakat yönte-
mi, bu özelliği sebebiyle, anı-
lan metinde önlem alınması
gereği önemle vurgulanan risk-
leri bünyesinde banndırmak-
tadır. Bu riskler arasında, yar-
gıçlann seçiminde, hükümet ile
emrindeki idareye belirleyici
yetki tanmması ve bu yolla,
yargının ve yargıcın siyasi
otoritenin etkisine açık hale
getirilmesi de vardır.
TÜM İZINLER DURDURULDU
Bakanlıktan
hâJdm ve
savcüaragözdağı
ÎLHANTAŞCI
ANKARA- tktidann
yargı bağımsızlığını ze-
deleyici düzenlemeleri-
ne karşı yüksek yargının
sert çıkışlanna, Adalet
Bakanlığı ilginç bir ge-
nelgeyle karşılık verdi.
Bakanlık tüm hâkım ve
savcılann izinlerini dur-
dururken, gerekçe ola-
rak. "Gerçekdışı rapor
alımlarTnı göstermesi
dikkat çekti. Hâkim ve
savcılar, genelgeyi "göz-
dağıolarak" nitelendirdi.
Yargının siyasallaştı-
nldığı tartışmalan sürer-
ken, Adalet Bakanlığı
Personel Genel Müdür-
lüğü de "gözdağı" nite-
liğinde bir genelge ya-
yınladı. Personel Genel
Müdürlüğü çıkışlı genel-
gede, tüm hâkim ve sav-
cılann izinlerinin durdu-
rulduğu duyuruldu. Ge-
nelgede, "Hâkim ve sav-
cılann gerçekdışı rapor-
la görev yerlerinden ay-
nldıklan müşahade edil-
diği", bu nedenle izinle-
rin durdurulduğu ileri sü-
rüldü. Izinlerin durdu-
rulmasına ilişkin genel-
genin, yargı ile hükümet
arasındaki gerginliğin
sürdüğü günlerde yayım-
lanması dikkat çekti.
Personel Genel Mü-
dürlüğü'nce dün yayım-
lanan genelge, hâkim ve
savcılar arasında ciddi
rahatsızhğayol açtı. Ba-
zı hâkim ve savcılar, ge-
nelgenin tam da yargı-
nın hükümeti eleştirdiği
günlere denk gelmesıne
dikkat çektiler. Hâkim
ve savcılar konuyu şöy-
le değerlendirdi:
"Bu, açıkça hâkün ve
savcdara gözdağıdır. Ger-
çekdışı rapor denilmesi
ağu" bir suçlama. Sahte
rapor alan da, raporu
veren de çok ağır suç iş-
lenûş demektir. Hâkim
ve savcüara sahte rapor-
la görev yerlerinden ay-
rıldıklannı söylemek
kabul edilemez. Eğer bu
yönde bir tespit varsa,
bakanhko kişi hakkında
soruştunna açar. Ancak
bütün yargı camiasını
böylesine ağır bir suç-
lamayla kimse suç-
lavamaz."
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
KOOOŞ AFkİKALI
KOOOŞ...Bİ SİLAH
ALANA, Bİ TA5
ÇORBA BEDAVA !..
/
musakart@yahoo.com
CHP'li Özkan: Akaryakıt kaçakçılığında son iki yılın sorumlulan soruşturulsun
6
AKP de sor^ıılaıımalf
• Temizel:
İlgim yok
Maliye Bakanı Ze-
keriya Temizel. ko-
misyon tarafından
kendisine yönelti-
len akaryakıt ka-
çakçılığı suçlama-
lanyla herhangi bir
ilgisi olmadığmı
vurguladı.
ANKARA (CumhuriyetBüro-
su)-TBMM Akaryakıt Kaçakçı-
hğını Araştırma Komisyonu'nun
CHP'li üyesi Ufuk Özkan, ka-
çakçılık konusunda sadece 3 ba-
kanın değil, 1984'ten bu yana gö-
rev yapan tüm siyasilerin sorum-
luluğunun bulunduğunu söyledi.
TBMM Araştırma Komisyo-
nu Başkanı Vahit KBer'in. kaçak-
çılık konusunda sadece eski Ma-
üye Bakanlan Sümer Oral, Zeke-
riya Temizel ile dış ticaretten so-
rumlu eski Devlet Bakanı Tunca
Toskay hakkında soruştunna açıl-
masını istemesi tartışma yarattı.
CHP'li komisyon üyesi Ufuk
Özkan, iktidar ve muhalefet par-
tili üyeler olarak titiz bir çalış-
ma yaptıklannı ve ortaya son
derece önemli ve ciddi bir rapor
çıktığını söyledi. Siyasi sorum-
lular hakkında soruşturma açıl-
ması gerektiği görüşüne katıl-
dığmı belırten Özkan, ancak son
2 yılın kapsam dışı tutulması-
nın yanlış olduğunu ifade etti.
Temizel: İlişkim yok
Eski Maliye Bakanı Zekeriya
Temizel, TBMM Akaryakıt Ka-
çakçılığını Araştırma Komisyo-
nu'nun hakkındaki iddialanyla il-
gili olarak yazılı açıklama yaptı.
Temizel, açıklamasında şunlan
kaydetti:
"Akaryakıt kaçakçıbğı üe hiç-
bir ilişkim yoktur, olamaz da.
TBMM Akaryakıt Kaçakçıhğmı
Araşürma Komisyonu Başkanı
tarafindan.basmtoplanusıfleTür-
kiye'deki akaryakıt kaçakçıhğı-
nm suçhılanndan biri olarak ka-
muoyuna açıklandım. Bu haber
farkh başhkiarla tüm basında yer
aldL Ancak Komisyon Başkanı iş-
lenilen suçun ne olduğunu açıkla-
madı Suç beürtihneden suçhı ilan
ediküm. Bu ana>asa ve Meclis İç-
tüzüğûnün ihlalidir. Bir insanın
onuru üe oynamanm hesabıyasal
voDardan mutlaka sorulacaknr."
8. AVRASYA EKONOMl ZİRVESl
'Çağdaşlık kadınlann
ozgürlugüyle olçulur
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Se-
zer, kadınlann toplumsal yaşama er-
keklerle eşit biçimde katılmalan, eği-
tim olanaklanndan yararlanarak ekono-
mik özgürlüklerini elde etmeleri, gele-
ceğe ilişkin kararlarda söz sahibi ol-
malannın çağdaşhğın vazgeçihnez ko-
şulu olduğunu bildirdi.
8. Avrasya Ekonomı Zınesi'nin son
gününde "ekonomik kalkınma \e kadın
istihdamı" konusu ele alındı. Semra
Sezer, oturuma gönderdiği mesajda ka-
dınlann işgücü piyasasının gereksınim-
lerine uygun, uluslararası rekabetin zo-
runlu kıldığı bilgi, beceri ve nitelikle-
rin kazandınhnasına yönelik eğitim
programlannın uygulamaya konulma-
sı için kadın girişimciliğinin özendiril-
mesinin büyük önem taşıdığını belirt-
ti. Toplanhda konuşan KKTC Cumhur-
başkanı MehmetAKTalafın eşi Oya Ta-
btise çahşanlann sadece yüzde 34'ünün
kadın olduğuna, üst düzey çalışan ka-
dın sayısuun az olduğuna dikkat çekti.
Devlet Bakanı NimetÇubukçu, Türki-
ye genelinde kadın işsizlik oranımn
yüzde 9.7 olduğunu. genç kadın nüfusu
dikkate ahndığında bu oranın yüzde
I8.8'e yükseldiğini bildirdi.
SES'TEN ÖZELLEŞTİRME PROTESTOSU:
Hükümet sağlığı
ticarileştiriyor
tSTANBUL/ANKARA (Cumhuri-
yet) - Sağlık ve Sosyal Hizmet Emek-
çilen Sendıkası (SES), AKP iktidan-
mn Sağlıkta Dönüşüm Programı adı
altmda yaptığı düzenlemeleri ve özel-
leştirme politikalannı protesto etti.
Istanbul'da Taksim flkyardım Has-
tanesi önünde toplanan sendika üye-
leri "Zorunlu değil gönüDu hizmet",
"Yeter artık! Hemşirelik kapısı rant
kapısıdeğü", "Sağhktaticaretolmaz'',
"Sağhk haktır. satüamaz" yazıh dö-
vızlertaşıdı.
u
EkücretdeğU,maaşmıa
zam", "Sözleşmeli değil kadrolu ele-
man" sloganlan atan sendika üyeleri
adma açıklamayı okuyan Günera Po-
lat, "AKP hükümeti, EVIF ve Dünya
Bankası istemleri doğrultusunda sağ-
hğı ve sosyal güvenüği bir hak olmak-
tan çıkanp piyasanm insanna terk et-
mek istemektedir
r>
dedi.
Ankara'da da SES üyesi bir grup,
Dışkapı Ankara Hastanesi Konferans
Salonu önünde toplandı. Slogan atan
gruptakiler, ahcışlarla hükümeti pro-
testo etti. SES Ankara Şubesi Başkam
AdemBulat Sağlık Bakanlığı'na dev-
redilen kuruluşlarda çalışan sağlık
emekçilerim'n yaşadıklannın, "yılan
hikâyesine" döndüğünü söyledi.
POLİTİKA GUMJJGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Alaçatı'da Bir Gece
Yıldızların altında serin bir gece...
Oysa Izmir alev alev yanıyordu...
Güneşin batışını seyrettim yol boyunca. Kara-
burun kavşağını geçip yel değirmenlerine el sal-
ladıktan sonra Alaçatı'ya geldim...
Ne zaman Izmir'e gelsem mutlaka Urla Iskele-
si'nde soluklanır oradan Alaçatı'ya geçerim...
Darsokaklar, mavi badanalı evler... Evlerin bal-
konlannda renk renk çiçekler... Butik oteller, sade
kafeler, Alaçatı'nın dar sokaklan hareketliydi.
Ben Ege'nin ilkbaharını ve sonbahannı seve-
rim. Kırmızı akşam yıldızının uçurtmasını Foça'da
Siren kayalıklannda ararım...
Tam karşımızda Karaburun hüzünlü hüzünlü ba-
kar buna...
Derin gölgelerde zaman tuhaf bir yalnızlıktır...
Hüznü ve aşkı en uysal öğütlerle büyüten lyon-
ya çocuklarının, yaşlılarının, gençlerin bilmediği
bir geceyi içinde saklar. Alacakaranlığın seslerin-
de kara bir umutsuzluk yıldızlı gecelerde uysal
bir duruluğu insanın gözlerınegötürüpsevinçduy-
gularıyla kucaklaştırır...
Alaçatı işte böyle bir geceye başlıyor...
Elçin ve Cenap Türksavaş, Izmir'de Can Yü-
cel Sokak'taki "Miko Cafe"nin Alaçatı ayağını es-
ki bir zeytinyağı imalathanesinde açmışlar...
Taş Otel'in tam karşısında "Miko Cafe"...
Her şey olağanüstü...
Gecenin ilerleyen saatlerinde Yaşar Aksoy'un,
Meriç Köyatası'nın, Güven Bakır'ın kulaklannı çın-
latıyoruz...
Birkaç saatliğine unutuyorum her şeyi...
Yatağan'daki ishal salgınını, Ege'deki pamuk, tü-
tün, incir, üzüm üreticilerinin sorunlannı unutabilir
miyim acaba?
• • •
Biliyorum, Ege'de yaşam eskisi gibi değil. Sık-
mabaşlı genç kızların sayısı özellikle Izmir'de gi-
derek artıyor. Esnaf tedirgin!.. Üretici perişan!..
Türkiye Avrupa Birliği'nin ortak tanm politika-
larına ayak uydurabilecek mi?
Tüm bu sorulan bir kenara koydum o gece ve
Yorgi Koyu'nu düşledim...
Rüzgâria dans edenlerin, yani sörfçülerin deniz
üstündeki mekânı olan Alaçatı sahillerinde yıl-
dızlan seyrettim...
Cenap heyecanlanıyordu, Meriç Köyatası'nın
yeni CD'sini dinlerken...
Bugün akşam, Meriç'in yeni CD'sinin tanıtımı ya-
pılacak Alaçatı Miko'da...
Alaçatı'nın mimari dokusu insana huzur veri-
yor...
Alaçatı taşından yapılan evler kışın sıcak yazın
da serin tutma özelliğine sahip...
Cenap ve Elçin'le karabiber ağaçlannın sıra-
landığı dar sokaklardan geçip mimoza çiçekli ev-
lerin arasına dalıyoruz...
Sakız ağaçlan korosu ve yeldeğirmenleri...
Gözlerimi yumuyorum...
lyonya'nın serin bir yaz akşamında kendi düş-
lerimle baş başayım...
Saat gece yansını çoktan geçti.
Yorgo Seferis'in dizeleri geliyor aklıma:
"Bir güvercin gibi ak/o gizli kıyıda/susadık öğ-
le üzeri/ama tuzluydu sular./Birgüvercin gibi ak/o
gizli kıyıdal susadık öğle üzeriJama tuzluydu su-
lar./San kumlann üstüne/adını yazdık onunjama
bir rüzgâr esti denizden/ve silindiyazılar.I Nasıl bir
ruh, bir yürek,/nasıl bir istek ve tutkuyla yaşadık:/
yanılmışız! Değiştirdik öyle yaşamayı."
Maviden yeni doğmuş bir güzelliğe bakıyorum
uzun uzun...
Karanlık dalgalann sarkacını bilir misiniz?
Bitmez tükenmez ışığında günün çiçekleri bü-
yüyor ellerimizde. Âşıklar akıp gidiyor, günler ge-
çiyor haftalar yaman...
Temmuz hınzır hınzır gülümsüyor bu sabah...
Onat Kutlar'ı anımsıyorum...
"Sevgilim Cezayir bir beyaz duvar/Bir yanı Ak-
deniz öbür yanı nar/Senin nar ağacın benim de-
nizim ve duvar".
• • •
Çocuklann yüzlerinden mimoza çiçekleri. Darso-
kaklar, kırmızı, mavi kapılı evler. Tıpkı Ergin Gün-
çe'nin söylediği gibi:
"Eski bir mandolindi ölümdü anlatılan/Kır kah-
vesinde çocuklarçalahardı/Temmuz örerken evi-
ni sarmaşıkla."
Sabahın ilk ışıklan lyonya'nın sessizliği içinde
çoğalıyor. Gazeteleri alıyorum bakkaldan. Haber-
ler iç açıcı değil!..
Başbakan Erdoğan ne demiş:
"Eşimin başındaki türban değil, başörtüsü..."
Hiçbir gazeteci "Eşinizin başındaki ne türban ne
de başörtüsüdür. Onun adı sıkmabaştır" deme-
miş!..
Venidenyolakoyuluyorum...
Laikliği "sosyal banş" ola-
rak değerlendirenlere bakıyor
veşaşıyorum...
Keyifliydim Alaçatı'da!..
Şimdi ise keyfim kaçtı!..
Terör bu kez Ingiltere'nin
başkenti Londra'yı vurmuştu...
hikmetcetinkaya a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
DYP Genel Başkanı Ağar
'Herkesin tok
olmcı hcıkkı var'
ANKARA (Cumhu-
rivetBürosu)-DYP Ge-
nel Başkanı Mehmet
Ağar, AKP'nin politi-
kalannı eleştirerek
"AKP hükümetinin sos-
yal poütikaları dışlayan
yaklaşımlan nedenrvle
yoksuDuğungklerekart-
ûğmı derin bir kaygıyla
idemekteyiz" dedi.
Ağar, DYP Kadın
Kollan'nca 2 Tem-
muz'da başlatılan "Be-
yaz Bant VoksuUukla
Mücadele Hareketi"ne
ilişkin dün parti genel
merkezi önünde basın
toplanûsı düzenledi. Par-
tililerin ve kendisinin
beyaz kıyafetler giydi-
ği toplantıda konuşan
Ağar, insanlann "tokot-
ma" hakkından uzak-
laştınldığını söyledi.
Ağar, "Yoksuüuğuge-
Kr azhğı, geür yetersizli-
ğiolarakahrsak, aldanı-
nz. YoksuUuk, ekono-
mikw sos>al bo\utuolan
dev bir sorundur* diye
konuştu.