22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 2005 SALI 8 Istanbul HABERLERİN DEVAMI TURKİYE Edirne B 31 Sinop B 25 Adana B 35 PB 31 Samsun B 25 Kocaelı B 30 Trabzon PB 25 Çanakkaie B 29 Giresun Izmir B 34 Ankara PB 26 B 31 Manisa B 38 Eskişehir B 32 Aydın B 38 Konya B 32 Denızlı B 38 Sıvas B 28 Zonguldak B 25 Antalya B 35 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van B B B B B B B 33 41 42 39 39 37 27 £ 2 3 Parçalı bulutlu Yurdun kuzeydoğu kesımlerı ıle frakya parçalı bulutlu, Doğu Anadolu'nun kuzey- doğusu ıle Artvın çev- relen sağanak ve gok gunjltülü sağanak ya- ğışlı, dığer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığın- da onemlı bır değışık- nk olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B PB B B B PB PB Y 3Ü 27 29 26 23 26 26 26 Münih Y 25 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y B Y Y -< PB B 21 22 35 20 23 27 26 34 Y 19 Şâm Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB B B PB B Y Y A 21 40 29 40 32 36 19 36 A 41 v BJIL.HU ^ Çok bulutlu p Yagmurlu \juti Kartı Sulu kar . Gök gunjltülü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada açıklamalar Türkiye ile Amerika arasında işbirli- ğinden söz ediyor, ama stratejik ortaklığa değin- miyorlar bile. Dışışleri Bakanı Abdullah Gül, AB ile müzakere- lerin çerçevesini saptayan belgenin açıklanmasın- öan hemen sonra, bu belge ile 17 Aralık'taki lider- ler zırvesinde alınan kararların birbirine ters düş- mediğini, hatta çakıştığını söyledi. Oysa, 17 Aralık kararlarında Kıbrıs adı verilerek sorunun çözümünden söz edilmiyordu. Buna kar- şın son belgede sorundan söz açılırken Kıbrıs adı veriliyor. Taze örnek ıse ekonomik işlerden sonjmlu Baş- bakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in RTE'ye ters düşmesi. Şener'e göre yabancı sermayeye yasal sı- nır getirilmesi gerekiyor. Başbakan ise yabancı ser- maye gelsin de nasıl gelirse gelsin anlayışıyla sınır mınır tanımıyor. Medyada yabancı sermaye payını yüzde 25'le sı- nırlayan yasayı "maalesef" diyor: "Ben yurtdışın- dayken arkadaşlar Meclis'ten geçirmişler. Yanlış yaptılar ve ben çok kızdım." Neye çoook kızmış acaba? Arkadaşlannın med- yada yabancı sermayeye kısıtlama getiren bir ya- sayı Meclis'ten geçirmesine mi; yoksa gıyabında böyle bır girişimi gerçekleştirmeierine mi? • • • Uyutma stratejileriyle çoğu konuyu, sorunu göz- lerden kaçırmakta hayli başarıhlar. Çankaya yolunda engel olmaktan çıkarmak için Emine Hanım'ın türban değil başörtüsü kullandığı- nı söyleyerek büyük annelerimizin hatta annelerimi- zin başörtüsü ile türbanı aynı düzeye getirmesi de stratejik uyutmaya örnek. Türban, türban diye tartışmalar uzayıp giderken Emine Hanım'ın 35 derece sıcakta vücudunu baş- tan aşağıya ayak başparmağına kadar kapayan gi- yinme biçimi Çankaya'da yakışık alır mı diye soran yok, konuşan yok. Belki bu suskunluğun bir nedeni vardır; türbanı başörtüsü diye yutturma çabalarını halkın iradesi- ne bağlayan RTE'ye hak verenler de bulunabilir. Anayasanın bir kerecik delinmesini mazur gören kafa ile, vakıf ve özel üniversitelerde türbanın ser- best bırakılmasını isteyen kafa arasında fark görme- yenlere de şu günlerde rastlamamız da olası. • • • Gelelım muhalefete: CHP lıderı Baykal, geçen- lerde Cumhuriyet'in kazanımlarını tehlikeye atabi- lecek sorumsuz gidış karşısında halkımızı "memle- ketin kaderine el koymaya" çağırdı ve fakat, hafta sonu demecinde Türkiye'nin huzura ve istikrara ge- reksindiğini söyleyerek "ana muhalefetin seçim ta- lebiyle ülkede bir siyasal gerilim yaratmanın peşin- de olamayacağım" açıkladı. Halkımız ülkenin kaderine nasıl el koyabilir? Tek yolu seçim, değil mi? Baykal'a göre hem evet hem hayır! Zira, bir hafta önce Cumhuriyet'in kazanımlannı tehlikeye atabilecek sorumsuz gidiş karşısında, (üs- telik tek yolun seçim olduğunu bilerek) halkımızı ül- ke kaderine el koymaya çağıracaksın... Bir hafta sonra Türkiye'nin istikrara ve huzura gereksindiği- ni gerekçe yaparak seçimi siyasal gerilim yaratma diyetanımlayacaksın. Bu tutuma ne perhiz ne lahana turşusu demez- ler mi? AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK Aşkın büyülü gücü • Baştarafı Arka Sayfada den olmasın, korkak erkeklerie melankolik kadınlara da adıyorum. Kitabı çevirmeye devam ediyomm, ildn- ci sayfada aşkın, güllerin, yaseminlerin. ve lotus çiçe- ğinin vatanı Hindistan'da 12. yüzyılda yazılmış bir metin geliyor: "Soluğu, karanfıl bahan katümış mis kokulu bal gi- bi: Ağzı, olgun bir mango kadar leziz. Tenini öpmek. bir nilüfere dokunmak sanki. Göbek çukuru, türlü baharatı gizliyor. Ardında ne gibi zevkler yattığını, dil bilir ama söyiemez ki." Ana metinlere yaklaşmak için kitabın yapraklannı çe- virmeye devam ediyorum, ve birden akJıma Hındistan'ın Varanasi kentı geliyor ve orada yaşadığım bır sabah vak- ti, gün yeni ışıyor, ben Ganj Nehri'nin üstünde birkayık- tayım. Binlerce insan nehrın içinde, yıkanıp günlük iba- detıni yapıyor. Ve gene bınlerce lotus çiçeği, ortasında bır mum, usul usul koskoca nehri kaplıyor. Vay canına, durum iyi değil ya iyı, yaşımı başırru unutarak usul usul zona öncesi hayatıma avdet etmeye başladım. Bu Isabel Allende pek yaman, sankı ıçimden geçenleri okuyor, sö- zü tam yerine oturtuyor. Gınşten başlıyor döktürmeye: "EUi yaş. akşamın son saatleri gibidir, güneş batmış. insan ister istemez yansıyan ışığa doğru dönmüştür. Oysa benim günbatirnımda, o alacakaranlık beni gii- naha itiyor, belki de bu yüzden ben, ellinci yaşımda, yiyecekJer ve erotizmle olan ilişkilerimi düşünüyomm, tenin beni en çok kışkırtan zayıf yanları. ne yazık ki, en çok denediğim şeyler değil." Durum anlaşıldı sanınm, şöyle aklı başında bir roman niye getirmemişim ki? Ne yapalım hayat, her zaman ro- manlardan, filmlerden daha sahici bir şey. Isabel Allen- de kadar cesur olmak da. Helal olsun. devam ediyor: "Tendürdiyotun keskin kokusu, benim aklıma yara- ları ya da ameliyatları değil, denizkestanelerini geti- rir; bani duyulann gizemine ilk girişimle kaçınılmaz bir biçimde ilişkisi olan şu garip deniz yarafıklarını. Bir balıkçının kaba eli ağzımın içine bir deniz kesta- nesi eti koyduğunda, sekiz yaşındaydım. Ne zaman Şi- li'ye gitsem. denizden yeni çıkarılmış denizkestanele- rinin tadına bir kez daha bakmak için sahile gitmenin bir yolunu ararım: her defasmda da bir erkekle o ilk gizli baluşmam sırasında hissermiş olduğum, korku ve bflyülenme karışımı duygu kaplar içimi. Denizkesta- neleri, o balıkçının şakır şakır deniz sulan akan o kap- kara torbası, cinsel duyulara ilk uyanışımın ayrümaz bir parçasıdır benim için. Hayatımdaki erkelderi hep böyle anımsarım -övünüjor gibi gözükmek istemem. çünkü sayıları fazla değil- kimilerini tenlerinin doku- suyla. kimilerini öpücüklerinin tadıyla, giysilerinin kokusu ya da fısıltılarının tınısıyla: ama hemen hepsi de, özel bir besin maddesiyle ilgilidir." Yo, o kadar uzun değil. yenmi epeyce aştım, ayrıca herkes benim gibi tatilde değil. milletin işi gücü var. Dün- yayı kurtaracağız ya. isilozgenturk '• superonliue. com Atatürk resmini sildiler Öğrencilereşeriat içerikliçizgi roman dağıtılmasıyla gündemegelen Hasan Âli YücelLisesi'nde verilen karnelerdeAtatürk siluetinin yer almaması tepkiçekti ALİAYAROĞLU ZONGULDAK - Zongul- dak'ta öğrencilere şeriat içerikli çizgi roman dağıtılmasıyla gün- deme gelen Hasan Âli Yücel Li- sesi'nde bu kez de "sahte kar- ne" skandalı ortaya çıktı. Yıl so- nunda dağıtılan karnelerdeki Ata- türk siluetinin silindiği belirlendi. Hasan Âli Yücel Lisesi'nde 18 Mart Çanakkaie Şehitleri Hafta- sı dolayısıyla öğrencilere özet çı- karmalan için www.mehmetaki- fersoy.com sitesinde yer alan, Atatürk'e ve devrimlere haka- ret yağdınlan çizgi romanın da- ğıtılması büyük tartışmalara y- ol açmıştı. Zonguldak Valisi Ya- vuz Erkmen söz konusu internet sitesinin yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunurken bu çizgi romanı dağıtan öğretmenle- rin de uyanlmasına karar veril- mişti Bu tartışmalar henüz bit- Hasan Ali Yücel Lisesi bir kez daha Atatürk karşıthğıyla gündeme geldi. 2004-2005 öğretim yüının sonunda dağıtılan karnelerde Atatürk resminin olmadığı belirlendi. V - " ' „_- — - - S . ". *• 2*™"" "*"* { *'- l .• :"' y - : -lSgs '; • : - ^ i m memişken Hasan Âli Yücel Lise- si bir kez daha Atatürk karşıtlı- ğıyla gündeme geldi. 2004-2005 öğretim yılının ikinci döneminin sonunda dağıtılan karnelerde Atatürk resminin olmadığı belir- lendi. Birçok veli, ilk dönemki karnelerde Atatürk resmi varken ikincisinde olmamasına tepki göstererek Milli Eğitim Müdür- lüğü'ne başvurdu. Il Milli Eği- tim Müdürü Harun Girgin, so- ruşturma başlattıklannı belirte- rek "Soruşturmayı U genelinde genişkftik. Yanlış yapan sonu- ca katlanacaktır" dedi. Vali Erkmen de, soruşturmayı yakın- dan takip edeceğini vurgulayarak "Öğrencilerle iigili bazı basılı evrakların basım ve dağıtımı 27.07.1983 tarihli 18117 sayüı Resmi Gazete'de 2866 numa- ralı kanunla düzenlenmiştir. Bu yapılan yasalara aykarıdır" diye konuştu. ADD Zonguldak Şube Başka- nı Erol Sanal da, okulun yöne- ticilerinin laiklik ilkesine karşı tutumlannın daha net olarak gö- rüldüğünü ifade ederek şunlan söyledi. "Karnelerde Ata- tûrk'ün resmine bile tahammül edemeyen, bu konuda cezai sü- reci dahi göze alan bir yönetim ve eğitim kadrosunun milli eği- timde yeri yoktur. Bu okulu- nıuzda bugüne değin yaşanan- lar ve son Örnek laikliğe karşı açılan savaşın Zonguldak'a yansıması olarak düşünülmek- tedir. Belli ki, bu kadrolar da- ha yukarılardan bu yönde des- tek görmektedir. Yoksa soruş- turma geçiren bir okul yöneti- mi bu tür yeni girişimi göze ala- mazdı. Sorumluların görevden aünmasını bekliyoruz." Filistin'de insan haklan ihlallerine dikkat çekmek anıaoyla Fransa'dan yola çıkan 11 araç- uk 'Filistin Kervanı', Kapıkule Sınır Kapısı'nda kalabalik bir grup tarafından karşılandı. 4 FiIistin Kervanı' TürkiyeMe HİLAL KÖSE EDtRNE - Filistin'deki insan haklan ih- lallerine dikkat çekmek için Avrupa'daki in- san haklan örgütlerinin katılımıyla oluşturu- lan ve Fransa'nın Strasbourg kentinden 5 Temmuz'da yola çıkan "Filistin Kervanı", Kapıkule SınırKapısı'ndanTürkiye'yegirdi. Filistin Kervam'nı oluşturan 11 araç. dün saat 16.00 sıralannda Kapıkule Sınır Kapı- sı'ndan Türkiye'ye girdi. Konvoyda bulunan Italyan Dr. Riko Covanni Karuzo, amaçla- nrun, Filistin'deki dramın durması olduğunu söyledi. Filistin'e banş için gittiklerini belir- ten Karuzo, "Filistin'deki gözyaşımn din- mesini istiyoruz. Buradaki çocuklar artık acı çekmesinler. Geçtiğimiz ülkelerde bü- yük destek gördük. Türkiye'de de aynı des- teği alacağımızı unıuyorum. Yolumuz, Fi- listin'e ulaşana kadar devam edeeeğiz" de- di. Kom'oydaki bir başka katılımcı da Türki- ye'ye 11 araçla girdiklerini, Bulgaristan'da bulunan 1 otobüs ve 9 otomobilin de Türki- ye'ye geleceğini belirtti. Filistin Kervam'nı, Türk tarafında ellerinde Filistin bayraklany- la bir grup karşıladı. Filistin Ken'am, Türki- ye'den geçerek Suriye ve Ürdün güzergâhın- dan Kudüs'e varmayı hedefliyor. ÇEŞME'DE HAYAT NORMAL Kulaçlarteröre inatatdtyor HAKANDtRİK ÇEŞME - Çeşme saldın şokunu ça- buk atlattı. Tatilciler, olayın üzerinden henüz iki gün geçmiş olmasına karşın "hiçbir şey olmamış gibi" plajlarda gü- neşlenmeye, ilçenin mavi sulannda se- rinlemeye devam etti. Önceki gün bombalı saldınya hedef olan Çeşme'de dün kulaçlar "teröre i- nat" atıldı. Çoğunluğu yerli olan turist- lerde saldınnın herhangi bir etkisi görül- medi. Çeşme Belediye Başkanı FaikTü- tüncüoğlu'nun ısrarla vurguladığı gibi "hayat normal seyrinde" devam etti. Patlamanın yalnızca Çeşme'ye değil Tür- kiye'ye yönelik olduğunu dile getiren Tü- tüncüoğlu, olayın gündemde tutulmama- sı gerektiğini, bunun turizme zarar vere- ceğini belirtti. Çeşme Turistik Otelciler ve Işletmeciler Birliği Başkanı Veysi Ön- cel de, patlamanın turizmi olumsuz etki- lemeyeceğini, bu tür olaylann dünyanm her yerinde meydana gelebileceğini be- lirtti.Tur iptallerinin söz konusu olmadı- ğrnı belirten Öncel, Çeşme'nin güvenli bir turizm ilçesi olduğunu söyledi. Öncel, en büyük tesellilerinin can kaybı olma- ması olduğunu belirterek "Çeşme par- layan yıldızıyla bu sezona damgasım vuracaktır" dedi. Öte yandan, Çeşme'de önceki gün ya- pılan bombalı saldınyı Kürdistan Özgür- lük Şahinleri (TAK) adh örgüt üstlendi. İstanbul Emniyeti, olası terör eylemlerine karşı sıkı güvenlik önlemleri aldı Metro ve tramvayda K-9 köpekleri tstanbul Haber Servisi - îs- tanbul Emniyet Müdürü Cela- lettin Cerrah, terör eylemlerini önlemeye yönelik olarak, metro ve tramvay istasyonlannda sivil polislerin yanı sıra patlayıcı madde konusunda eğitimli kö- peklerle resmi polislerin görev- îendirildiğini söyledi. Ingiltere 'de meydana gelen te- rör saldınlannın ardından îstan- buî polisüıin alarma geçtiğini belirten Cerrah, "Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü bünyesinde kurulan özel ekiplerle arttın- lan güvenlik önlemleri, özellik- le metro ve tramvaylarla istas- yonlannda uygulamaya konul- du" dedi. Istanbul'da MOBESE merke- zinden koordinasyonu sağlanan ve değişik semtlerle noktalarda bulunan 550 kamera sayısının kısa sürede arttınlacağrnı anla- tan Cerrah, "Kameralar suçlu- yu tespit eder, biz de yakalarız. Londra da bombalama olayla- nnın gerçekleştirildiği yerleri de kapsayan 25 bin kamerayla kontrol altında tutuluyor. Bu kameralardan elde edüecek görüntülerin tespitiyle sanık- lara mutlaka uJaşılacaktır" di- ye konuştu. Olası bir saldınya karşı tüm önlemleri aldıklanndan yurttaş- lann kuşku duymaması gerekti- ğini belirten Cerrah, alınan ön- lemleri şöyle sıraladı: "Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü bün- yesinde kurulan özel ekiplerle kent güvenliği sağlanacak. Metro ve tramvaylarda görev- lendirilen sivil ekipler araçlar- da gezici görev yapacak. Çalış- malarda, patlayıcı konusunda eğitim alnuş K-9 köpekleri kullamlacak. tstasyon girişle- rinde yolcuların çanta ve pa- ketleri, özel güvenlik görevli- lerince metal dedektörlerle in- celenecek." ERZURUMDA TERÖR'ALARMI ERZURlllVl /TliNCELİ (Cumhuriyet) - Erzurum'da emniyet birimleri, 4 militanın ka- mu kurumlanna saldm hazırlığmda olduğu ihban üzerine kentte sıkı güvenlik önlemleri aldı. Erzurum'da önceki gün akşam saat 20.00"den itibaren kentin 4 ayn giriş noktasın- da denetim ve kontroller arttınldı. Ekipler tüm araçlan tek tek aradı. Erzurum-Agn ve Erzurum-Bingöl karayollannda da kontrolleri sıklaştıran ekipler, özellikle kamu binalannın çevresindeki güvenlik önlemlerini en üst sevi- yeye çıkardı. Tunceli'nin Hozat ilçesinde ise önceki gün kaymakamlık önünde nöbet tutan polislere yönelik saldınyı MKP militanlannın gerçekleştirdiğini öne süren emniyet, düzen- lediği operasyonda 1 'i kaduı 5 kişiyi gözaltı- na aldı. Baskınlar sırasında da 3 kişi gözaltı- na alınırken, saldınyı PKK de üstlendi. Erdoğan ve Orgeneral Özkök. Şehitcenazesine üst düzey katdım Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde askeri aracın karayoluna döşenen mayına çarp- ması SODUCU şehit olan Piyade Çavuş En- der Alper'in (22) cenazesi Cebeci Askeri Şehitliği'nde toprağa verildi. Piyade Ça- vuş Alper için Kocatepe Camisi'nde dü- zenlenen törene, ailesi, yakınlan, TBMM Başkanı Büient Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Özkök, bazı bakanlar, Hava Kuvvetle- ri Komutanı Orgeneral tbrahim Fırtına, Deniz Kuvvetleri Komutanı Orarniral Öz- den Örnek ve çok sayıda silahlı kuvvetler mensubu katıldı. Şehidin annesinin, "117 gün daha dayanamadın mi Alper Çavu- şum? Bana kim bakacak?" sözleri törene katılanları duygulandırdı. (Fotoğraf: AA) GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada - Herkes tartışır, fikirlerini açıklar, son sözün söy- leneceği tek yer vandır; o da TBMM'dir. - Meclis halkın temsil edildiği tek yerdir. - Bu ülkenin kaderi için son sözü Meclis söyler. - Meclis yasama iradesini kimseyle paylaşmaz. - Kim olursaolsun, neredeolursaolsun, görevden alınabilmeli, gerekirse hakkında Meclis soruşturma- sı açılabilmeli. Bu değerlendirmelere bir bütün olarak bakılıp tar- tışılabilir. Ancak Arınç'ın bu sözlerin önüne-arkası- na koyduğu yaklaşımlarla birlikte bakıldığında aklı- mıza ilk şu tanım geliyor: Parlamenter dikta! Arınç, Türkiye'yi özgürlüklerden yana olanlar-ol- mayanlar diye ayırdığına, kendisini özgürtükçü ka- natta saydığına göre, sanırım bizim düşünce özgür- lüğümüze saygı duyar, bu değerlendirmemizi hoş- görü ile karşılar! • • • Arınç'ın siyasal çizgisinin izleyicileri Meclis'te par- tisel olarak güçsüz oldukları günlerde öteki partile- rin içinde kendi çizgilerine yakın kişilerle ortak hare- ket ederlerdi. O günlerde buna şu ad takılmıştı: Kutsal ittifak! ANAP, DYP, MHP içinden bu görüşe yakın olan- lar örneğin Kuran kursuyla iigili ne gelirse gelsin he- men birleşirlerdi. Güçleri biraz daha artınca bu kez istemlerini tek başlarına dile getırip şu siyaseti izlediler: - Evet biz Meclis'te çoğunluk değiliz ama, bu Mec- lis halkın istemlerine kulak tıkayamaz. Halk bunu is- tiyor! Bugün tek başlarına iktidara gelince izlenen yön- tem bir doz daha gelişti ve yukarıda aktardığımız sözlere dönüştü. • • • Arınç, bütün sözlerinin arkasında durduğu için önümüzdeki günlerde de benzer görüşlerini yinele- yecektir. Biz de konuyu başka yönleriyle ele alınz. Ancak madem ki Meclis'ten büyük güç yok, Annç'ın şu sorularımızı yanıtlamasını dileyelim: - Meclis'ten büyük güç yoksa, Kıbns'la iigili kara- rı da Meclis verecek demektir. Bu karar neden Mec- lis'e gelmiyor? - Toplumun kaderiyle iigili son sözü Meclis söyle- yecekse, Telekom, ERDEMİR gibi Türkiye açısından stratejik önem taşıyan kurumlann satılıp satılmama- sına da yüce Meclis'in karar vermesi gerekmez mi? - IMF, istediğim yasalar geçmeden gözden geçir- meyi bitmiş saymam, bankacılık ve sosyal güven- likle iigili yasalar öncelikli, dedi. Hükümet buna uya- cağını ilan etti. Bu anlamda TBMM, IMF'nin onay makamı mı? - Meclis herkes hakkında soruştuıma yapma yet- kisine sahip olacaksa, acaba çoğunluğu AKP'li do- kunulmazlık zırhı içindeki milletvekilleri için bir yön- tem düşünülüyor mu? Yoksa, Meclis herkese doku- nur, Meclis'e kimse dokunamaz gibi anlatılması zor bir ilke mi geçerli? - Bir başka seçimde Meclis'te bir başka tablo oluştuğunda, başka bir dünya göruşünü yansıtan yasalar gündeme geldiğinde yine, "Meclis'ten bü- yük güç yoktur" mu diyeceksiniz yoksa, "Halkşunu istiyor, Meclis buna uysun" mu diyeceksiniz? - 2-3 Temmuz'da çıkan yasaların maddeleri ko- nuşulmadı, sadece oylandı. Meclis'in son sözü oy vermek midir? ankcumfr; cumhuriyet.com.tr KAYA: YILDIRMA POLİTİKASI BES'e 'anadiV somşturması İSTANBUL (ANKA) - Kamu Emekçileri Sendi- kası'na (KESK) bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES), tüzüğünden dolayı soruşturmalık oldu. Basın Savcılığı, BES'in tüzüğünde yer alan "Dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve meslek farkı gözetmeksizin bü- tün üyeleri arasında amaçları doğrultusunda birlik ve dayanışmayı, üyelerinin kültürlerini geliştirmeyi, anadillerini kullanmayı amaçlar" ifadesi nedeniyle sendikanın Merkez Yürütme Kurulu üyeleri hakkında hazırlık soruşturması başlattı. Tüzükte yer alan "Anadilde eğitim hak- kını savunur" ifadesi nedeniyle 2001 'de sendika hakkında soruşturma başlatılmış, BES'in 1 'inci Kongresi'nde, söz konusu madde değiştirilmişti. Dönemin Basın Savcılığı'mn soruşturmaya gerek olmadığına karar verihnesine rağmen 4 yıl sonra Eğitim-Sen hakkındaki kapatma karannuı ardın- dan bu sendika hakkında da hazu"lık soruşturması başlatıldı. BES Başkanı Büient Kaya, soruştur- mayı demokrasi mücadelesi veren KESK'e yöne- lik yıldırma politikası şeklinde değerlendirdı. AB de 'üımlı'dedi • Baştarafı 1. Sayfada Fini, görüşmeden sonraki açıklamasında, "Avru- pa'nın, uluslararası terorizm tehdidiyle karşı karşıya olduğu sırada ılımü bir Müslüman ül- keyle diyaloğu bulunmasında yararı olabilece- ği için Türkiye'ye ulaşmak özellikle önemli" şeklinde konuştu. Türkiye'ye 13-14 Temmuz'da yapacağı ziyarette Fini, Türkiye'nin AB'ye üyelik görüşmeleriyle ve bugüne kadar bulunduklan gi- rişimlerle iigili olarak Italya açısından bir deği- şiklik ohnadığrnı teyit edeceğini kaydetti. Alman- ya Dışişleri Bakanı Fischer de Fransa ve Hollan- da'nın AB Anayasası'nı haUcoylamalannda red- detmesinden sonra Avrupa'nın, genişlemeye ve bütünleşmeye yönelik çabalarında kendisini dur- dunnasına izin vermemesi gerektiğini söyledi. Pasomu ve M.Ü. Hukuk Fakültesi öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. FATMA ÖZENERDOĞAN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear