Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1-2TEMMUZ2005SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK
Kansere yenik düşenNTV Spor Yayınlan Koordinatörü, geniş katılımlı cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı
Spor dünyası Oraık'a aghyorHaberMerkezi-NTV Spor
Yayınlan Koordinatörü Ke-
nan Onuk (51), uzun süredir
mücadele ettiği kansere dün sa-
bah yenik düşerek yaşama ve-
da etti. Kenan Onuk'un cena-
zesi Teşvikiye Camisi'nde kı-
lınan cenaze namazının ardın-
dan toprağa verildi.
Tedavi gördüğü özel hasta-
nede dün yaşamım yitiren
NTV Spor Yayınlan Koordi-
natörü Onuk için ilk tören
NTV'de düzenlendi. Onuk'un
cenazesi, buradaki törenin ar-
dından Teşvikiye Camisi'ne
götürüldü. tkindi vakti kılınan
namazın ardından Onuk'un
cenazesi Zincirlikuyu Mezar-
hğı'na götürülerek toprağa ve-
rildi. Teşvikiye Camisi'ndeki
törene Onuk'un ailesi ve ya-
kınlannın yanı sıra, Istanbul
Valisi Muammer Güler, Be-
ledıye Başkaru Kadir Topbaş,
Kenan Onuk
için ilk tören
ıızun yıüar gö-
revyaptığı
NTV'de düzen-
lendi. Kenan
Onuk için Teşvi-
kiye Camisi'nde
düzenlenen ce-
naze törenine
spor, siyaset ve
medya dünya-
smdan çok sayı-
da isim kaükta.
(Fotoğraf: AA)
Emniyet Müdürü Celalettin
Cerrah, Şişli Belediye Baş-
kanı Mustafa Sangül, CHP
Milletvekili Berhan Şimşek,
UEFA Asbaşkanı Şenes Er-
zik, Türkiye Milli Olimpiyat
Komitesi Başkanı Tbgay Ba-
yath, eski Devlet Bakanı Meb-
met AM Yılmaz, Futbol Fede-
rasyonu Başkan Vekili Şekip
Mosturoğlu, Beşiktaş Kulübü
Başkanı Yıldınm Demirören.
Galatasaray Kulübü Başkanı
Özhan Canaydın ile Fener-
bahçe Kulübü Asbaşkanı Mab-
mut Uslu'nun da aralannda
bulunduğu spor, siyaset ve
medya dünyasından isimler
kaüldı. Törende Onuk'un spor
dünyası ve Türkiye'ye yaptı-
ğı katkılar anlatıldı.
Türk basınının önemli isim-
lerinden biri olan Onuk, 1954
yıhnda tzmir'de doğdu. An-
kara Üniversitesi Siyasal Bil-
giler Fakültesi'ni bitiren Onuk,
gazeteciliğe 1974 yıhnda
TRT'de muhabirolarak başla-
dı.l992'deShowTv, 1993 yı-
hnda da atv'de görev alan
Onuk, 1996'dan bu yana
NTV'de görev yapıyordu. Ev-
li ve bir kız çocuk babası olan
Kenan Onuk, futbol, atlerizm,
buz pateni branşlanndaki uz-
manlığıyla tanınıyordu.
BREZİLYALI MİMAR DE AGUIAR'DAN GECEKONDUU\RA FARKLI BİR YAKLAŞIM:
Gecekondununruhu varÖZLEMALTUNOK
Brezilyalı mimar Dougjas\leira De
Aguiar'ın 22. Dünya Mimarlık Kong-
resi'nde ele aldığı konu, Porto Aleg-
re'nin popüler yapılan haline gelen *fe-
vela"lar, yani gecekondulardı. De
Aguiar, şehircilik anlayışuıın, Brezil-
ya'daki bu yoksul yerleşim alanlany-
la birlıkte yeniden ele alındığını be-
lirtiyor. Politikacılann kaotık buldu-
ğu gecekondu yerleşimlerinin sosyal
konutlardan çok daha "yaşayaı^ruhu
olan yerler" olduğunu söylüyor.
- Favelaları popüler mekânlar hali-
ne getiren sebepler neler?
DE AGUİAR - Favelalann geçmi-
şi 40-50 yıl öncesine dayanıyor. Nü-
fusu 500 bini geçen kentlerde ortaya
çıkan bir yapılanma türü. Ben örnek
olarak Porto Alegre'nin güneyindeki
birbölgeyi seçtim. Kendi kendine ge-
lişen bu yerleşim alanlan, daha önce-
leri kentsel disiplin açısuıdan sorun-
lu bulunsa da bugün ilgi görüyor.
Çünkü zamanla ilginç, hoş yaşam
alanlanna dönüştüler. Sebebi ise bu
kontrol edilemeyen yayıhnanın do-
ğal sonucuydu. Sonuçta insanlar bu
yerleşim mekânlanndakendileriiçin
uygun yaşam ortamlarmı kendileri
behrliyor. Küresel zaferin ilan edildi-
ği bugünlerde kentsel gelişim ya da
şehircilik üzerine pek söz söylenemi-
yor. Oysa şehirciliğin karmaşık bir
gerçekhği var. Favelalar da gelenek-
sel şehirlerin yansıması gibi.
- Konuşmanızda -yeni şehircilik''
kavramından bahsettiniz. Favelalan
bu anlamda alternatif mekânlar ola-
rak mı görüyorsunuz?
DE AGUİAR- Şehircilik, düzenle-
me misyonunubirkenarabıraktı. Bu da
yeni şehirciliği dogurdu. Favelalarbu ba-
kımdan kentsel sağduyuyu oluşturan
unsurlar taşıyorlar. Geleneksel şehir
kavramını sorguladığımızda da favela-
larla benzer pek çok özellik görüyoruz.
- Nedir bu ortak noktalar?
DE AGUİAR-Gerçek kentsel me-
kân ohnanın koşullannı sorgulamak
gerekir. Bunlardan bıri ekonomik ko-
şullardır. Çünkübirkentte aktifbir do-
laşım, alım-satrm, yeni binalann ya-
pımı gibi bir hareketlilik ohnası ge-
rekir. Oysa favelalara alternatif yapı-
lan sosyal konutlann gayrimenkul de-
ğeri düşük. Bu- diğer koşul da sosyal
boyut.
Favelalarda mahalleler arası ilişki,
ahşveriş vardrr, dolayısıyla ekonomik
çeşitlilik de söz konusudur. Aynca
gerçek kentsel çevrelerdeki bu çeşit-
lilik, estetiğe de yansır. Farkhhk ve can-
lılık, estetik deneyimi güçlendirir.
Bu mekânlarda, yaşayan, ruhu olan
bir dünyayla karşılaşırsınız. Bu da
nesneleşmeye alternatif sunar. Ger-
çek kentsel ortamı sağlayan şey, sağ-
duyuda, prank nedenlerde yatar. Çün-
kü sokağı, hayatı odak alır. Kısacası
yıllar önce saklanması, kaldınlması ge-
rekenyerler favelalardı, yerine sosyal
konutlara ağırhk verihrdi. Şimdiyse
halka inme süreci yaşanıyor.
- Favelalann kentie organik bir iüş-
kisi var ıru. yoksa kentten kopuk mu?
DE AGUİAR- Favelalar kentın çev-
resindeler ve kentin avantajlanndan
faydalanıyorlar. Şehirden kopuk de-
ğıl. şehrin içinde gibiler.
- Kentie favelalar arasuıda bir geri-
lim yok mu?
DE AGUİAR - Tam tersi, kentie
ekonomik ve sosyal anlamda aktifbir
ilişki kuruyoriar. Şehrin parçası ol-
duİdan için kentli orta sınıf insamnı
da içlerine çekiyorlar. Çünkü çeşitli-
lik orada daha çok, daha ucuz ahşve-
riş olanaklan var.
NE DEDİLER?
'Onu çok
arayacağız'
Haber Merkezi - NTV Spor Yayın-
lan Koordınatörü Kenan Onuk'un Tür-
kiye için "büyük bir kayıp" olduğu
vurgulandı. Onuk'un meslektaşlan ile
meslek örgütleri, yayımladıklan me-
sajlar ve yaptıklan açıklamalarda, "Ke-
nan Onuk'un yerinin doldurulamaya-
cağuu" belirttiler.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başka-
nı Orhan Erüıç'e başsağlığı telgrafı
çekti. Türkiye
OdalarveBor-
salar Birliği
(TOBB) Baş-
kanı RifatHi-
sarakboğhıda
yaptığı yazılı
açıklamada,
Onuk'un vefa-
hnın, nitelikli
spor yazarhğı
ve yayıncıhğı-
nın seçkin bir
temsilcisinin
kaybı olduğu-
nu ifade etti.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu
Genel Başkanı ve Gazeteciler Cemi-
yeti Başkanı Nazmi Bügin. spor ya-
yıncılığında kalite ve sağduyu kriter-
lerinin öncülerinden biri olan Kenan
Onuk'u kaybetmenin derin üzüntüsü
içinde olduklannı bildirdi.
Türkiye Spor Yazarlan ve Spor Ku-
lübü Derneği (TSYD) Başkanı Onur
Belge de Onuk'un Türkiye için çok
büyük bir kayıp olduğunu söyledi.
Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC)
ve Çağdaş Gazeteciler Demeği (ÇGD)
Bursa Şubesi, yaptıklan açıklamalar-
la Onuk'un ölümü nedeniyle büyük
üzüntü duyduklannı belirttiler.
BGC Başkanı ve Türkiye Gazeteci-
ler Federasyonu 2. Başkanı Nuri Ko-
layh, açıklamasuıda, Onuk'un, insan-
hğı, mesleğine saygısı ve güvenilir ha-
berciliği ile yeni nesillere örnek oldu-
ğunu belirtti. Çağdaş Gazeteciler Der-
neği (ÇGD) Bursa Şubesi Başkanı Öz-
can YazKi da Türkiye'de, bugün 30 ya-
şın üzerindeki hemen herkesin,
Onuk'un TRT'deki atletizm, buz pa-
teni gibi birçok spoı branşında büyük
başanyla gerçekleştirdiği yayıncılığı-
nı annnsayacağına dikkati çekti. Spor
yazarlan Haşmet Babaoğlu ve Doğan
Koktğhı, Onuk'un "gerçek anlamda
spor gazetecisi" olduğunu söyleyerek
kendisıru çok arayacaklannı belirttiler.
Kenan Onuk bir sü-
reden beri kanser
tedavisi görüyordu.
E1NTERNET / MEHMET SUCU mehmet@ cumhuriyet.com.tr
Londra'yı ve dünyayı sarsan metro
saldırısı geçen haftanın en çok konu-
şulan konusuydu. 11 Eylül saldınlarının
ardından El Kaide örgütünün Ispanya
ve Türkiye'de gerçekleştirdiği kitle kı-
yımlannın en büyüğünü Ingilizleryaşa-
dı.
Ingiltere'nin başkenti Londra, terör
vahşeti ile karşı karşıya kalmadan uzun
süre önce Büyük Birader ile tanışmış-
tı. Londra, özeltikle geçen yıllarda ön-
ce kentin belli bir bölümüne sonra da
neredeyse tamamına yakın bölümüne
yerleştirilen güvenlik kameralanyla dün-
ya gündemine kendini taşıyan bir kent.
Bu kameraların olası bir eylemi önce-
den saptamada büyük rol oynayacağı
hem Ingiliz medyasında hem de dün-
ya basınında yer almıştı.
Ancak bir grup aklı evvel (!) bu ka-
meraların sadece orada yaşayan in-
sanların izlenmesine yarayacağı ve ki-
şisel özgürlükleri sınırlamaktan başka
, hiçbir işlevi bulunmayacağı konusun-
da pek de mantığa sığmayan (!) eleş-
Sayın Muhbir Vatandaş veya Büyük Birader
tirilerde bulunmuştu.
Londra'nın dört biryanında bulunan
ve bir kez gördüğü insanın yüzünü bel-
leğine kaydeden bu akıllı polis kame-
raları ne yazık ki 80'e yakın masum in-
sanın yaşamını yitirmesini engelleyeme-
di.
5 bombanın patlatıldığı eytemde her
bomba için bir kişi ve onun lojistik des-
teği için de 7-8 kişinin kullanıldığını var-
sayarsak yaklaşık 40-50 kişilik bir grup
Londra'yı gözetleyen Büyük Birader'in
gözlerinin önünde elini kolunu sallaya
sallaya bu eylemi gerçekleştirdi.
Şimdi Ingiliz polisi hanl harıl görün-
tüleri tarayarak suçlulan bulmaya ça-
lışıyor. Ama ne yazık ki bir sürü insan
canını yrtirdikten sonra...
Çokacı bu deneyim bize Londra'nın
bemen her köşesine kuoılan kameralı
g zetleme sisteminin insanların gizlilik
hüdannı ihlal etmekten başka bir işe ya-
ramadığını gösterdi. Söylendiği gibi
caydıncı bir unsur olamadılar.
Aynı sistem Türkiye'de Istanbul'da
da kullanılıyor. Adı da Mobese. Kentin
değişikyerierinekonulan kameralar24
saat boyunca bizi izliyor. Amaçlan po-
tansiyel suçlu olarak gördüğü hepimizi
gözaltındatutmak. IşinTürkçesi şu: Bü-
yük Birader Istanbul sokaklarında bizi
izliyor. Amacı ise olası suçları önlemek
değil "potansiyel suçlu olarak görülen
tüm yurttaşlan" gözetim altındatutmak.
Istanbul'da 570 tane olan kamera
sayısının bir yılda 4 bine ulaşması he-
defleniyor. Ingiltere'de 3 milyon gözet-
leme kamerası bulunuyor. Bu biraz da
Tom Cruise'un oynadığı Minority Re-
port adlı filmi anımsatıyor. Henüz her-
hangi bir suç işlemeden suç işlemeye
yatkın insanlann tutuklanması konu-
sunu isleyen fılm gösterildiği ülkelerde
geniş'yankı bulmuştu.
ABD Savunma Bakanlığı Penta-
gon'un Amerika'da yaşayan herkesin
hayatı hakkında mümkün olduğunca
çok bilgiyi toplayarak bir araya getir-
mek için çalışmalara başladığı biliniyor.
Pentagon'un topladığı belgeler; dok-
tor kayıtlarından banka hesabı bilgile-
rine, e-posta mesajlarından seyahat
biletlerine, telefon konuşmalarından
dergi aboneliklerine kadar geniş bir yel-
pazeye yayılıyor.
Aslında insanlar "gözetlenebilir" ko-
numda oldukları sürece ortada bir suç-
lu psikolojisi ve coğrafyası olacak. Gö-
zetleyen mantık, gözetlenenin konu-
muna açıklık getirmek gibi bir kaygı ta-
şımaz. O gözetlenendir, gözetlendiği-
ne göre suçludur.
Istanbul'da da http://izleniyo-
ruz.Onyx.com adresinde bir araya ge-
len bir başka grup aklı evvel bu kame-
ra sistemine karşı eylemler düzenliyor.
Haftada bir kez Mobese kameraları-
nın önüne geçen bu gençler polislere
el sallıyor ve çeşitli tiyatral gösteriler ya-
pıyor. Sanınm Mobese sistemini izle-
yen polislere de neşeli anlaryaşatıyor-
lar.
Kendileıine Nobese diyen bu genç-
ler bu haftaki eylemleri sırasında, gös-
teri yaptıklan alanlardaki esnafın tep-
kisi ile karşılaşmışlar. Gençlere karşı
çıkan bölge esnaf\ göstericilere neden
gözetlenmekten rahatsız olduklarını
sormuş. Yanrt ise basit: "Istemiyoruz."
Yine de bu yanıttan tatmin olmayan
bölge esnafı eylemi engellemeye çalış-
mış ve zaman zaman göstericilere mü-
dahale etmiş. Kısacası belki de Trab-
zon'daki insan hakları derneği üyeleri-
ni linç etmeye çalışanlardan pek de
farkları yok. Buradan bakınca Osman-
lı'dan kalma bir alışkanhk karşımıza çı-
kıyor:
"Sayın muhbir vatandaş" varken
Türkiye'de Mobese'ye gerek yok de-
nebilir mi acaba^
DUZYAZI
ORHAN BtRGİT
Kafalar Karışmaz mı?
"Yabancı Sermaye Demeği (YASED) Başkanı Şa-
ban Erdikler, Türk Telekom'u özelleştirmenin yaban-
cı sermaye girişi açısından çok önemli olduğunu be-
lirterek 'Bu, özelleştirmenin yanı sıra yabancı sermaye
girişi bakımından da tarihirekor'dedi". (Yeni Şafak, 11
Temmuz 2005).
Sevinelim mi?
Haberin devamını okursanız, YASED Başkanı'nın se-
vinmemizi istediğini öğrenirsiniz. Başkanın görüşüne
göre, finansmanı dışandan gelecek diye gocunmanın
âlemi yok. Madem global dünyada yaşıyoruz, işadam-
lanmızın başka ülkelerde şirket satın almaları ve şirket
evlilikleri ne kadar makul ise yabancılann da bizim şir-
ketleri almalan o kadar makul kabul edilmelidir.
YASED Başkanı Erdikler, sevinmemizi öğütleyenler-
den.
Başbakan dayabancı sermayeye çok olumlu bakan-
ların başında geliyor. öylece cari açıklarımızın önemli
bir bölümünü yabancı sermaye yatnmlan ile kapat-
mamız için başında bulunduğu hükümetin harcadığı
çabayı yeteıfı görmediğini de bilıyoruz.
önceki gün döndüğü ABD gezisinde çok büyük şir-
ketlerin yöneticilerine Türkiye'de yatınm yapmalan için
dildökmeklekalmadı. Gidişyolunda, medyada yaban-
cı payını yüzde 25'le sınırlayan yasanın parlamentodan
geçirilmesine de "çok kızdığını" uçaktaki gazetecilere
söyledi. Erdoğan, yurtdışındayken arkadaşlannın bu
yüzde 25'liktavanı kendisine danışmadan belirlemele-
rini hata olarak nrteliyor. Hatayı düzetteceklerini de söz-
Ierine ekliyor.
önümüzdeki yasama döneminde AKP'li milletvekil-
leri, medyada yabancı sermaye payının yüzde 25'ten
genel başkanlarının istediği şekilde yüzde 100'e çıka-
nlmasını isteyen yeni bir değişiklik tasansı için kuzu ku-
zu parmak kaldıracaklar mı?
Şener alarm zili çalarsa...
Yoksa, dünkü Milliyet'te Erdoğan hükümetinin eko-
nomik işlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı Abdül-
latif Şener'in çaldığı tehlike ziline mi kulak verecekler?
Şener, gazetenin Ankara bürosundan Ahmet Erhan
Çelik'e yabancı sermayenin gross market, elektrik, üre-
tim-dağrtım, bankacılık, telekom ve iletişim gibi geli-
rin yurtiçinde yaratldığı dört sektörde yoğunlaşma-
sının tehlikeli olduğunu söylüyor. "Yapı değişmezse,
yabancılaryurtiçinde üretilen gelirya da tasarnıfu ala-
rak kendi merkezlerine aktaracaklardır" diyor.
Aktaramazlar mı? Ya da aktarmalılar mı?
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcımızın, Ar-
jantin'de yaşanan ekonomik krizlerin, bu yöntemin iz-
lenmesi sonucunda ortaya çıktığını da söz konusu de-
mecinde belirtmesi dikkat çekiyor. Şener'in dünkü de-
mecini okumayanlar içinden bazılan diyeceklerdir ki:
"Bu ne biçim bakan? Böyle bir tehlike varsa, bunun
haber kaynağı medya mı olmalıdır? Bakan bey, uyan-
sım hükümet platformunda niçin yapmıyor?"
Soruyu Abdüllatif Şener'e yöneltmekte acele etme-
den, Erhan Çelik'in dünkü haberinin son paragrafını ak-
tarayım:
"Şener, bizdeki yabancı sermaye beklentisinin mo-
da şeklinde kavrandığını ifade ederken, 'Ben şimdiden
uyanyorum. Ama bu görüşlere karşı kimse bana ne
evet ne de hayır yanrtını verebiliyor. Yabancı sermaye-
ye yasal sınır gerekiyor. Kimse tehlikenin farkında de-
ğil' dedi."
Başbakan Yardımcısı'nın uyarılan karşısında, ilgili ve
sorumlu kişiler, yani üyesi olduğu hükümetin öteki ba-
kanlan ve bürokratlan ne "hayır" ne de "evet" yanrtını
veremiyorlarsa durum daha da vahim demektir. Bu ko-
nuda demek ki, ilgili ve sorumluların da kafalan tam ka-
nşmıştır. Sade vatandaşın kafasının karışmış olmasının
yabancı sermaye konusunda özellikle ekonomimiz açı-
sından fazla önemi olmadığını düşünebilirsiniz.
Ama kafa karışıklığı, bizi yönetenlerde ise ne yapa-
caâız?
özellikle ya yarın ya da öbür gün ERDEMİR in özel-
leştirilmesi vura kıra gündeme gelecek.
Başbakan satın diye bastıracak. Başbakan Yardım-
cısı "yazıktır" diye endişelerini aktaracak.
Ne dersiniz ey ümmeti Muhammed. Bİ2 şimdi hangi
imama uyacağız?
Imamlardan küçüğü çark ederse?
Gazeteye o demeci veren Başbakan Yardımcısı, be-
nim bu yazıyı yazdığım dün öğle saatlerinde CNN Türk
TV'ye çıkmış, bu kez tam tersi görüşleri savunmuş. "Ya-
bancı sermaye cari denge üzehnde hiçbir olumsuz et-
kiyapmaz" demiş. Bu iki görüşü de savunan, aynı Baş-
bakan Yardımcısı. Sadece o kadar da değil, bilimsel kim-
liğinin önünde maliye alanında doçent doktor yazılı bi-
risi, aynı günde ekonomik açıdan iki ayn demeç vere-
biliyor.
Nedeni, koltuğunu korumak olmalı. Onun da kafası
bu nedenden kanşmış.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgrt<« e-kolay.net
GENÇLtK VE ÖĞRENCİ FESTtVALİ
Emperyaliztn
karşıtları
Venezüella 'da
Istanbul Haber Servi-
a- Dünya gençüği, "kü-
reselsavaşa,ırkçıhğa.cin-
sivet avTimcıhğına. özel-
leştirmelere, küreselkş-
meye, işçi haklanna sal-
dıralara ve doğanın yok
edilmesine karşı" dene-
yimlerini paylaşmak için
7-15 Ağustos tarihleri
arasuıda Venezüella'da
buluşacak.
Dünya Demokratik
Gençlik Federasyonu
CvVTDY) tarafindan dü-
zenlenen "16. Dünya
Gençlik ve Oğrenci Fes-
tivali"ne, 120 ülkeden
20 binin üzerinde anti-
emperyalist genç katıla-
cak. "Emperv"alizme ve
savaşa karşı banş ve da-
yamşma'* ortak çağnsıy-
la örgütlenen festivale
Türkiye'den ilerici, em-
peryalizm karşıtı, banş-
tan yana güçler katıla-
cak. tkinci Dünya Sava-
şı'nın sona ermesinin ar-
dnıdan banş umutlany-
la bir araya gelen genç-
ler 1945 yılının yazında
Londra'da dünya çapuı-
da bir gençlik konferan-
sı düzenlediler. Buradan
doğan Dünya Gençlik
Federasyonu, düzenli
olarak dünya çapında
gençlik festivalleri dü-
zenliyor.
Türkiye'de festivale
katüımı örgütlemek üze-
re Türkiye Komünıst
Partili öğrencilerin çağ-
nsıyla Jose Marti Dost-
luk Demeği, Banş Der-
neği, Üniversite Konsey-
leri ve Nâzım Hikmet
Kültür Merkezi'nüı kat-
kılanyla hazırlık komi-
tesi oluşturuldu. (Bilgi
için: www.genclikfes-
tivalL org. Tel: 0216 414
22 39)