23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12TEMMUZ2005SALI 14 JVLJLiJ. U J \ kultur@cumhuriyet.com.tr TİYATRO DÜNYASINDAN DtKMEN GÜRÜN Avignon Festivalibaşladı59. Avignon Festivali 8 Tem- muz'da başladı. Ağırbaşlıpa- palar kenti üç hafta boyunca cıvıl cıvıl olacak. Sokaklar omuz omuza dolaşan insanlar- la dolup taşacak. Her mey- dandan, her köşeden rengâ- renksesleryükseliyor. Lond- ra'da yaşanan o korkunç pat- lamalar bile bu tempoyu dü- şürmedı. Sankı ınsanlar daha da kamçılanmış gibi Avig- non'un ritmini aynı çizgide sürdürmek istiyor. Terör teh- didıne kımsenin pabuç bırak- mayaniyetiyok... Protestolu açılış 8 Temmuz akşamı saat 22.00'de Papalar Sarayı Avlu- su'nda bır anlamda Arta- ud'nun ızinden giden Belçi- kalı sanatçı Jan Fabre'in "GözyaşlanıunHikâyesi" ad- lı dans - tıyatro - enstalasyon çalışmasıyla gerçekleştirilen açılış, kuşkusuz festivale dam- gasını vuran olaylardan biri olarak anılacak. Üç yıl önce sahne çahşanlan sendikası- nın başlattığı grev, Avignon Festivali'nin son anda iptal edilmesine neden olmuştu. Kabıneye iki yıl önce giren yeni kültür ve iletişım baka- nı Renaud Donnedieu De Vab- res ıse, anlaşılan verdıgi söz- leri tutmakta bıraz yavaş dav- ranıyordu ki o akşam hınca hınç dolu olan Papalar Sara- yı Avlusu'na gelmesiyle bir- likte arka sıralarda oturan bir grup izleyicinin ayağa kalka- rak başlattığı *Bakan dışan" protestosu dalga dalga yayı- İarak bir koroya dönüştü. In- sanlann büyük bir kısmı pro- testoya katıldı, bir kısmı alkış- larla destek verdi... Bakan ye- rinde oturuyor... Protestocu- lar ayakta duruyor ve ısrarla onun mekânı terk etmesini is- tiyorlardı. Ama aşağı yukan 9. Avignon Festivali Belçikalı sanatçı Jan Fable 'nin 'Gözyaşlarının Hikayesi' adlı dans-tiyatro-enstalasyon çalışmasıyla başladı. Ağırbaşlı papalar kenti üç hafta boyunca cıvıl cıvıl olacak. Sokaklar omuz omuza dolaşan insanlarla dolup taşacak. Londra da yaşanan o korkunç patlamalar bile bu tempoyu düşürmedi. Terör tehdidine kimseninpabuç bırakmaya niyetiyok... yanm saate yakın süren bu olayda ne polis müdahalesi, ne ıtış kakış sahneleri ne de el- lennde telsizlerle kendilerini oradan oraya atan ırikıyım ko- rumalann genelde yarattıkla- n karmaşa yaşanmadı. Her şey medeniyet sınırlan ıçinde başladı, geliştı ve sonunda festival yönetmeniyle Jan Fab- re sahneye çıktılar, seyirciye "Siz gösterinizi yapûnız, şim- di bırakın sanatçılar da ken- digösterileriniyapsınlar" dı- yerek insanlan sakinleşhrme- ye çalıştılar. Oyuncular yerle- nnı aldılar ve galıba sahnede atılan çığlıklar ve ağlama ses- leri giderekprotestoculannki- ni bastırdı... Oyun devam et- ti. 'Gözyaşlarının Hlkâyesr Jan Fabre günümüzün sü- reklı olarak bedenle hesapla- şan, bedenimizin denizdeki gelgıtlerin evTensel hareketi- ni ızleyen bir yapı olduğunu söyleyen ve kurgulannı bu- radan yola çıkarak gerçek- leştiren bır sanatçısı. Video, tiyatro, dans, enstalasyon, müzik onun yapıtlannda ıç içe. tletilerinde sert, çarpıçı bir koreograf ve yorumcu. "Gözyaşlarının Hikayesi" de eskimiş bedenlerimizle ilgı- li yeni bir metin olarak ta- nımlanıyor. Binlerce yıllık bir geçmişten bugünlere ulaş- mış ve her seferinde hırpalan- mış, yok olmuş, yeniden doğ- muş bedenlerin öyküsü. Jan Fabre bu metinde bedeni bir su kesesi olarak ele almış; su- yun bu yaşamsal sıvının be- deni koruduğunu belirtirken onun aynı zamanda gökyü- zünden yağmurla düşen ve bizi anndıran sıvı olduğu- nu da vurguluyor. Insan be- denı ona sahip olarak ve onu kaybederek umudu ve umut- suzluğu bir arada taşıyor. In- san bedeninin temel sıvıla- n gözyaşı, ter ve idrar oyu- na da hâkım öğeler olarak öne çıkıyor. Jan Fabre me- tinde "Ben umutsuzluğun şövalyesiyim" derken bir yandan da Diyojen figürüy- le sürekli olarak "birinsan" anyor. Kendini dünya sanat çev- relerine kabul ettirmiş sa- natçılann sürekli aynı gra- fiğı tutturmalan beklenme- meli. Onlann da inişleri çı- kışlan, dalgalanmalan ol- ması doğal. "Ölüm Meleği" ile kusursuz eleştireler alan (îstanbul Festivali'nde uma- nm biz de izleyeceğiz) Jan Fabre bu kez yer yer çok es- tetık sahneler içermesine karşın bir bütün olarak ma- alesef beklenen etkiyi uyan- dırmadı "Gözyaşlannın Hi- kayesi" ile. Belki de soğuk ve rüzgârh bir gecede ger- gin bir ortamda başlaması- nın da payı vardı bu olum- suz sonuçta. Ama sanatçının düşünce- lerini sahneye taşırken bır yerlerde bir kopukluk ya- şandığı kesindi. Son sahne- de ise ruhlan anndırmak için yağdınlan yağmurla birlik- te izleyenler (hele hele ilk sı- ralarda oturanlar) ayağa fır- ladı ve ne Jan Fabre ne de gerçekten mükemmel dans- çılan, oyunculan bekledik- lerı alkışı alamadan Papalar Sarayı boşalmaya başladı. Çoğunluk bu usta sanatçı- nın son yapıtını beğenme- mışti ve bunu açıkça belirt- ti. Ne güzel değıl mi? Baka- lım bundan sonra izlenecek oyunlar nelere gebe... Söy- lentiler, Avignon Festiva- li'nin bir değişimden geç- mekte olduğu yönünde ki bu da doğaldır. Her yönet- men kaçınıhnaz olarak fark- lı kapılar açacaktır iz- leyicilere. KULTUR * SANAT (0213) 393 S9 7» AKBANK ML'UR SANAT MERKEZI SUNAR TEMMUZ Konserleri BESTE TIKNAZ MELIN MOLLA 20.00 SILVIA OCOUGNE 20.00 MEHMET ÖZKANOĞLU 20.00 GOLDENHORN BRASS QUARTET 20.00 BILETU TAM 10,00,-YTL OĞREİ^CI 5.00.-YTL Akbark KJİtûr Satat >/erkez> ist.k al Caa No 1-3-18 Bilgı ıçın > u^l2 252 35 00 01 > *VAV akbanKanat : c r 8ILET SATİŞ NOKTALAR! www bıletıx com Çaörı Verkez > 0216 454 15 55 EtSontıkler ıçm ucrets ı dav«ıyeler Akbartk Kûltür Sanat MH«zı nder tc- n edı tebılır ÇoV Amaç Salon da yer alan korser *itm bale ve opera gosten erı Lasc 0 sc D</D veya Vıdec dan buyuk ekranda sterçoforık • larak sunu maktad r ÇOK Arvaç Salondak gosten e** progra-' başladilrtar yyıra gırh-«m« rcaoljr^r Etknlklcf ge-çckleştın eceğı sa onl^agırrt me* çır da^etıye ueya bıletienn Önceden a r\m\% olmas» şeTkmektedc- Sergi> 24. Günümüz Sanatçıları istanbul Sergisi 18Haziran>28TemmuzO5 AKBANK KULTURI SANATI MERKEZİI MAGASERGlSÎNl DAHA ÖNCE FOTOĞRAFEVİ'NDE AÇMIŞTI 'BisikletAteşi 'ne Almanya'danburs Kültür Servisi - Fotografçı ve yazar hker Maga'nın 20 yıldır üzerinde ça- lıştığı 'Bisiklet' tasansı, Alman devlet bursuna değer göriildü. Maga bu tasa- nsını, Ocak 2005 yüında İstanbul Fo- toğrafevi'nde açtı- ğı 'Bisiklet Ateşi' adlı sergisinde fo- toğrafseverlerin be- ğenisine sunmuştu. Maga, merkezi Bonn'da bulunan ve görsel sanatlar ala- nında önemli tasa- rılara burs veren Kultunverk Bild- Kunst adlı devlet kuruluşundan ala- cağı maddi desteği üzerinde çalıştığı bısıkletler tasarısı- nın yanm kalan Hollanda aşaması için kullanacak. Ma- ga, bu- fotografçı tarafından bisikletler üzerine yapılmış dünyanın en geniş ça- lışması için şunlan söyledi: "Farkına varmadan fotoğraflamaya başladığım, ancakdaha sonra plaoh bir şekflde ça- hşmaya devam ettiğim'bisiklet' i seçmiş olmamın nedeni, çok insani bir araç ol- ması. Bisiklet kadar insan ömrüne ya- >ılan, ayıu zamanda sağiıkh olan, spor yapûran ve bu arada in- sana OVTIII duygusu ya- şatan,bunlanyaparken de hiçbir şekilde 'tüket- meyen' ve çevreye za- rar vermeyen, cinsiyet ve sınıffarkı tanımayan, üstefikinsana Sk\iliann- dan ölüm snıırianna ka- dar eşlik etmeye hazır ikinci bir araç gösteri- lemez. Ama dünya, 19. yüz- yüdan beri kuDanılma- sına rağmen bu insani aracm farkma henüz va- ramadı. Hollanda ise dünyada bisikletin en fazla ve en yaygm bir şe- kflde kuDanıldığı bir ülke. Bisikleti ko- nu alan bir yahşmanm Hollanda üzerin- de durması şart" îlker Maga'nın 'Bi- siklet Ateşi' ekim sonundan itibaren ge- zici sergi olarak Almanya'da izlenime sunulacak. Tarihi Bolşoy Tiyatrosu restore ediliyor Kültür Servisi - Moskova'daki ta- rihi Bolshoi Tiyatrosu restorasyon çahşmalan nedeniyle geçici bir sürey- le kapandı. 1780 yılında açılan Pet- rovski binasının bulunduğu alana ya- pılan bina, 1821 ve 1825 yıllan ara- suıda bugünki halini almıştı. 149 se- nelik bina, son yıllarda ıç ve dış ya- pısındaki yıpranmalarla gündemdey- di. Ön cephesinde çatlaklar oluşan binayı yeniden yapılandırma çalış- malannın yaklaşık 700 milyon dolar tutması bekleniyor. Bu rakam, Rus ga- zeteleri tarafından eleştırilen Krem- lin Sarayı'nın restorasyon maliyeti olan 320 milyon dolann neredeyse iki katı. Çahşmalar otomatik sahnenin ye- nilenmesi, ıç kısmın yeniden cilalan- ması, yeraltı ve yerüstünde yapıla- cak ana inşaatlan içeriyor. Binanın ön tarannda yer alacak ve yerin altına ya- pılacak bir müzede de 1853 yılında yanan eski tıyatro binasının kalıntı- lan sergilenecek. 700 milyon dolar- hk çalışma, dünyanın en pahalı tiyat- ro restorasyonu olacak. Saint Peters- burg'daki Marlinsky Tiyatrosu'nun ve Londra'nın Royal Opera House'ın yenileme çahşmalannın ise 360 mil- yon dolar, tutacağı tahmin ediliyor. YAZIODASI SELtM tLERİ Ahmet Haşim ve Kentlilik (2) Haşim, Ittihat veTerakki'nin estetikten alımladığı- nı şöyle dile getiriyor: "Bir taraftan, sözde, inkılapçı ve yenilik taraftarı olan Ittihat ve Terakki edebiyatı, diğer taraftan, ruh ve manada garip birmazi hayranlığıyla maluldü: Bu edebiyat 'hal'den nefret eden, 'mazi'ye, hay- ran, 'şehir'den korkan, 'köy'e doğnı kaçan bir ede- biyattı. Çoban türkülerinin şaheserleri yendiği ve tozlu kıyafethanelerden fırlayan, kırmızı şalvarlı hortlakla- nn, tiyatro sahnelerinden taşarak, korkunç birmas- kara alayı halinde, hayata akın ettiğizamanlar, 'mer- kez-i umumi'n/n /// günlerine rastlar." Şehir değil, köy. Şaheser değil, çoban türküsü. Tiyatro değil, kırmızı şalvar. Işin aslı aranırsa, bu estetik anlayış, gelışmeye apaçıkdüşman.lşte, "Karanfıl" şairiyıllarsonravur- gulamaktadır. Gelişemezlik ortasındaki merkez-i umuminin kö- tü günleri gelip çatacaktır. Satt Ittihat ve Terakki de- ğil, büyük bir imparatorluk da göçüp gitmektedir. Bununla biriikte, Ittihat ve Terakki'ye hemen hep olumlu eleştirilerie yaMaşılmıştır. Ahmet Haşim'in müt- hiş saptayımı dikkat çekmemiş. Göstermelik devrim- cilik, düzmece yenilikçilik handiyse bir miras olarak devralınır; her zaman korunur. Şehir edebiyatının "burjuva" edebiyatı sanılması, köycülüğün, kapalı iktisadın ilericilik gibi benimsen- mesi, "korkunç bir maskara alayı "nın hükümranlığı yıllar yılı sürüp gidecektir artık. Gerçekten de sürüp gitmiştir... Bireyci, gerici Ahmet Haşim, Ittihat ve Terakki'nin edebiyata bir köylü kıyafeti düzdüğünü, ağzına da yeşil kamıştan yontulmuş bir düdük verdiğini söylü- yor. Bu yaman alaycılığın yedeğinde, toplumsal haya- tımızın, yenilikçi geçinerek nasıl da çarçabuk gü- lünçleştiğine değiniliyor. Bir yanda edebiyat kamıştan düdüğünü çalmak- ta, bir yanda sivri tımaklan çelik bıçaklar gibi panl pa- nl erkekler, kürkler içindeki, attın renkli yılan gözle- riyle bakan kadınlar 'ça^daç//^/'yansıtmaktadır. Pa- yitahttaki tablo budur. Ahmet Haşim'in birkaç satırda çizdiği tabloyu, Mü- terake döneminin romanlannda sayfalar boyu oku- yabilirsiniz. Hemen aklıma gelenler, elbette Sodom ve Gomore, Sözde Kızlar, Etem izzet Benice'nin hak- kı yenmiş Beş Hasta Var'ı... Siyasayla ilgilenmediği ileri sürülmüş Haşim'in It- tihat ve Terakki'yi enine boyuna yorumlamamış ol- masına üzülmemek elde değil. Kim bilir ne iğneieyi- ci tahlillerie karşılaşacaktık. Yazarlann yazabilecekleri konularda desteksiz ka- larak susmalan, edebiyatımızın yürek yakıcı talihsiz- liklerinden. Fıkra yazarı Ahmet Haşim'in izini sürenler, onun, dönemi Istanbul'u inceden inceye değeriendirdiğini saptayacaklar. Şaşırtıcı bir kentlilik bilinci! Şair, yaşadığı Istanbul'u günden güne yitirdiğini ka- leme getinmiş. Şehir hem siyasanın, hem modalann etkisıyle özelliğini koruyamamakta, usul usul göçmek- te. Şaınn uyanları dikkate alınmamış. Abdülhak Şinasi Hisar, Ahmet Haşim'i anlattığı güzel eserinde, şairi son yıllannda daracık bir hayat içinde yansıtır. Kadıköyü'ndeki bir evin dört duvan arasına sığınılmış. Kentlilik bilincinin yer edememe- si karşısında suskunluk. Hatta, ilgisiz, sıradan, gün- delik konularda senli benli söyleşiler. Herhalde bık- kınlığın, usancın sonucu. Mimariden şiire, yaşama sanatından güzel sanat- lara uygar bir ortamı gereksinmiş Ahmet Haşim, öz- leminden caymış olabilir mı? Ahmet Haşim'in düzyazılannı sık sık okurum. Ba- na imkân tanınsaydı, bu yazılardan bir seçkiyi, ders kitaplan arasına katar; bugün büsbütün yitirdiğimiz kentlilik bilincinı tartışmaya açardım. Öneriler: Kitap/ Yaşanmış Taşra öyküleri, Nedret Gürcan, Dünya Kitapları, 2005. (öyküler mi, birbirinden güzel, anlamlı taşra hayatı anıları mı?..) BSFde karikatür dersleri • Kültür Servisi - Bilim Sanat Felsefe Akademisi'nde (BSF), kankatürcü Ekrem Borazan"ın eğitmenlik yapacağı derslerde karikatür sanatı üzerine uygulamalı ve bilgiye dayalı bir program sunulacak. 25 Temmuz'da başlayacak kursta temel tasarım (çizgi, yön, biçim, ölçü aralık, doku, renk, ton değeri, hareket, ışık-gölge), tasanmın oluşumu (konu seçimi, ana fıkır), zihinde çözüm, çizim (taslak), kontrol, uygulama ve genel bilgi tarihi türleri dersleri verilecek. Yönetmen olarak çok sayıda klip ve belgesele imza atan Borazan'ın karikatür dalında yurtiçinden ve dışından bırçok ödülü bulunuyor. 2004 yıhnda Çin'de yapılan uluslararası Jiaxing Karikatür Yanşması'nda 'ikincilik' ödülü alan Borazan, geçen günlerde yine Çin'de yapılan karikatür yanşmasında ödül almıştı. (0 212 245 93 93/www.bsfakademi.com) Mercan Dede Ispanya'da • Kümır Servisi - Mercan Dede, 11. yılını Türkiye'ye ithaf eden Ispanya'mn en büyük müzik festivali 'La Mar de Musicas' kapsarmnda 15 Temmuz'da bir konser verecek. Sezen Aksu'nun da katıldığı festivalde 15 Temmuz günü Mercan Dede'nin yanı sıra Orient Expressions ve Baba Zula da ayn sahnelerde izleyiciyle buluşacaklar. Festival, tspanya basınının yanı sıra BBC'nin de ıçinde olduğu birçok Avrupa televizyonu tarafından takip ediliyor. Açıkhava resim yanşması • Kültür Servisi - Ümraniye Belediyesi'nin gelenekselleşen ve bu yıl 12'ncisi yapılan Tantavı Kültür Sanat Festivali kapsamında konserler, riyatro oyunlannm yanı sıra bir de 'Ödüllü Açık Hava Resim Yanşması' yapılıyor. 7 Ağustos'a kadar devam edecek olan yanşmaya takım olarak veya bıreysel katılım yapılabiliyor. Malzemelerin Ümraniye Belediyesi'nce sağlandığı yanşmada, yanşmacılardan istenen sadece düşlerini çizmeleri. Yanşmamn sonunda ise birmcıyi 3 bin YTL, ıkinciyı 2 bin YTL, üçüncüyü bin YTL ödül bekliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear