25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 MART2005CUMA CUMHURİYET SAYFA SAGLIK SSK'lilerin serbest eczanelerden ilaç alımı uygulamasıyla yıllık ilaç harcaması iki katına çıkacak Tasarrufdeğil ekyükgetirdi ŞULEKÖKTURK Tıp Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Altınok SSK'lilerin serbest eczanelerden ilaç alması uy- gulamasının ardından SSK'nin 2 milyar dolar olan yıllık ilaç harcamasının iki katına çıkacağını be- lirterek tüm kurumlann ilaç harcaması dikkate alındığında, Türkiye'nin ilaç harcamasının 10 mil- yar dolar olacağını bildirildi. SSK'lilerin serbest eczanelerden ilaç alımı uy- gulamasını da kapsayan kamu ilaç alımı proto- kolü ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Türk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Mehmet Domaç'ın 300 trilyon lira ile 1 katrilyon arasında kamusal tasarruf sağ- lanacağını ileri sürdüğünü anımsatan Altınok, "Oysa kigerçeklerfarkh. Bu uygulama ile SSK'nin 2 milyar dolar olan ilaç harcaması en iyimser tahminle 2 katına çıkacak. Yeşil Kart faktörü de göz öniiııe alındığında Türkiye'nin 7 milyar do- lar olan harcaması en iyinıser senaryoya göre 10 • Tıp Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Altınok SSK'lilerin serbest eczanelerden ilaç alımı uygulamasmın devlete 300 trilyon ile 1 katrilyon lira arasında kamusal tasarruf sağlayacağının yanlış olduğunu söyledi. Altınok, "Yeni uygulamayla Türkiye'nin 7 milyar dolar olan ilaç harcaması en iyimser senaryoya göre 10 milyar dolara çıkacak. Bu farkı kim ödeyecek?" dedi. milyardolarolacak, her geçen yıl Tiirkiyeilaç har- caması daha da artacak. Bu larkın bedelini kim ödeyecek?" dedi. SSK'de tasfiye edilen ilaç re- jiminde SSK'nin ilacı üzerinden yüzde 80-90'la- ra varan iskontolarla alabildiğini dile getiren Al- tınok, "SSK'nin skanılal ihalesinde adı geçen Ne- oRocormon aıllı biyotekilaç 0 iskonto ile 230 mil- yon liraya aluurken aynı tarihte Emekli Sandığı bu ilacı 330 milyon liraya alıyordu, bu bile SSK ilaç alımının ne denli avantajh olduğunu gösteri- yor" dedi. SSK'lilerin serbest eczanelerden ilaç alımı- nın "gümüştepsi içinde sunulduğunu" ifade eden Altınok, bu kurumlann firmalardan aldığı is- kontonun çok az olduğunu gerekli pazarlığın yapılmadığını vurguladı. ÇÖZÜM BİRİNCİ BASAMAKTA Genel Sekreter AliRızaÜçerde, SSK'nin kap- sadığı 38 milyon nüfusun, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın kapsadığı 19 milyon nüfusun 2 ka- tı olduğuna işaret ederek "Buna karşın SSK'nin yıllık ilaç harcanıası 2 milyar dolar, Bağ-Kur'un ve Emekli Sandığı'nın ilaç harcaması ise 1.9 mil- yar dolar, böyle mucizevi denklem, bu model ne- den tasfiye edildi" dedi. SSK'de kuyruk çilesi- nin çözümünün, geliştırilmeyen birinci basamak sağlık hizmetlerinin gelıştirilmesi ve eczacı açı- ğının kapatılması olduğuna dikkati çeken Üçer, aksine hekim ve hemşire sayısının azaltıldığını Ankara, lzmir ve İstanbul'da bazı dispanserle- rin çeşitli bahanelerle kapatıldığını anımsattı. Türk ilaç pazarının dünyanın en hızlı büyüyen ikinci pazarı olduğunu da vurgulayan Üçer, şöy- le devam etti: "Türkiye'de ilaç harcamaları 2002 yıhnda iire- ticifiyatlanyla 3 milyar dolar iken 2003 yılıııda yüzde 40'hk büyümeyle 4.2 milyar dolara yük- seldi. Türkiye ilaç pazarının yüzde 60'ına yakuıı ulus ötesi şirketlerin kontrolü altında. İhracatı- nıı/ın ithalatı karşılama oranı yalnızca yüzde 9, ilaç ticaret açığımız yıllık 2 milyar dolar, ilaç ve diğer eczacıhk urünleri ithalatımız da 2.5 milyar dolarken böyle bir tablo karşısında AKP hükümetinin ıılusal ilaç politikası yok." D E Ğ E R İ 4 TRİLYON LİRA Yurttaşın bulamadığı ilaçlar depoda ABİDİN YAĞMUR MERSİN-SSK hastane- lerinin Sağlık Bakanlığı'na devrıne ilişkin yasanın yü- rürlüğe girmesinin ardm- dan, SSK Mersin Hastane- si'ne ait eczaneler de kapa- tıldı. Uaç alımları için ser- best eczanelere yönlendi- rilen on binlerce SSK'li aradıkları ilaçlan bulmak- ta güçlük çekerken 4 tril- yon değerindeki ilaç, ya- tan lıastalara verilmek üze- re depolarakaldınldı. llaç- ların bır bölümünün Er- demli Devlet Hastanesi'ne gönderilmesi için Mersin Valiliği'nin talimat verdi- ği öğrenildi. Piyasada az bulunan İlaçlar Sağlık Bakanlığı'na dev- redilen ve ismi Toros Dev- let Hastanesi olarak değiş- tirilen SSK Mersin Hasta- nesi'nin eczane hizmetle- rini durdurmasuıın ardın- dan hastaneye ait ilaçlar depolara kaldırıldı. Yeni düzenlemeler gereği, sa- dece yatakta tedavi gören hastalara ilaç hizmeti vere- cek olan SSK'nin depola- ra kaldırdığı ilacın piyasa değerinin 4 trilyon lirayı bulduğu ileri sürüldü. Depolarda bekletilen ilaçlann arasında, piyasa- da az bulunan ya da ser- best eczanelerin SSK'li- lere satmak istemediği ilaçlann da bulunduğunu belirten bir yetkıli, "Ya- takta tedavi gören hasta- larm ihtiyaç duyduğu ilaç miktarı, depolarda bekle- tilen ilaçlann yanında de- vede kulak kahr"dedi. Öte yandan, SSK döne- minden kalan ve Mersin Toros Devlet Hastanesi'nin elinde bulunan ilaç fazla- lığı Mersin Valiliği'ni de harekete geçırdı. Toros Devlet Hastanesi Başhe- kimliği'ne bir yazı yazan Mersin Valiliği'nin, depo- da bekletilen ilaçlardan bir kısmının Erdemli Devlet Hastanesi'ne gönderilme- sini istediği öğrenildi. Mersin'de SSK'li hasta- ların serbest eczanelerden ilaç almak konusundaki sı- kmtıları da sürüyor. SSK'li- ler bazı eczanelerin kendi- lerine ilaç satmadığını ıd- dia ederken Mersin Tabip Odası Başkanı Mustafa Ni- hat Kuruloğlu, Sağlık Ba- kanlığı tarafindan yayımla- nan ve eczanelerin uymak zorunda olduğu Bütçe Uy- gulama Talimatı'nda prob- lem olduğunu söyledi. Talimat gereği, ilaçlann pratisyen hekimlerin ya- zabileceği, uzman hekim- lerin yazabileceği ve ra- porla verilebılecek ilaçlar şeklinde aynldığını anlatan Kuruloğlu şöyle konuştu: "Pratisyen hekim, talimat- ta uzman hekim tarafin- dan verilmesi öngörülen ilacıyazdığı takdirde, ecza- ne hastaya bu ilacı vernıi- yor. Aynı sekilde tatimat- ta raporla verilmesi öngö- rülen bir ilacı uzman veya pratisyen hekim yazmışsa hasta o ilacı eczaneden ala- mıyor." Eczacılar Odası Başkanı Çağatay Çakar ise hastaların ilaç sıkıntı- suıın eczanelerden kaynak- lanmadığını vurgulayarak "Eczane bana ilaç vermi- yor, diyen hasta varsa gel- sin ben vereyim" dedi. I ıp Kurumu Başkanı Dr. Mehmet Altınok SSK'lilerin serbest eczanelerden ilaç alımının "gümüş tepsi içinde sunulduğunu" söyledi. Tıp Haftası'nda Türkiye'nin sağlık sistemi masaya yatırılacak 'Bu yd da lıayal kınklıgf • " 14 Mart Tıp Haftası"nda ülkenin sağlık sorunlan, hekim özlük hakları ve çözüm yollan, sağhğın herkesin ulaşabileceği, ekonomik ve sürdürülebilir bir sistem olması için neler yapılabileceği tartışılacak. TTB Genel Başkanı Füsun Sayek, AKP hükümetinin uygulamalarıyla sağlık hizmetlerine ulaşmada uçurumun daha da derinleştiğini söyledi. tstanbul Haber Servisi - "Tıp Haftası", Türkiye'nin toplumsal bir sorunu haline ge- len sağlık sistemi ile hekim özlük hakları ve çözüm yollarının tartışılacağı bir hafta ola- cak. Türk Tabipleri Birliği (TTB) bu hafta içinde de, piyasa kurallannın egemen kılın- maya çahşıldığı sağlık sisteminiıı, herkesin kolay ulaşılabileceğı, ekonomik ve sürdürü- lebilir bir sistem haline getırilebilmesi için yapılabilecekJen irdeleyecek. fstanbul'da, Istanbul Tabip Odası'nca dü- zenlenen etkinlikler 14 Mart Pazartesi günü Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 14 Mart Amfısi'nde 09.30'da gerçekleştirilecek açı- lışla başlayacak. Hafta boyunca devam ede- cek etkinlıklerde "Tıp eğirimi anabilim dal- lannın bugünü, yarını ve işlevleri", "Sağhk çahşanlarındatükenmişliksendromu'', "Tıp- ta yeni tedaviler ve etik boyutlan" gibi çok sayıda sorun ele alınacak. Çeşitli hastane zi- yaretlerinin de gerçekleştırileceği etkinlik- ler kapsamında hekımler aynca, klasik Türk müziğinde hekim bestekârlarkonseri, "Dok- torlar ve Sağhk" resim yanşması sergisi, Carmına Burana Balesi, Taksim îlkyardım Hastanesi Klasik Türk Müziği Korosu Kon- seri, 14 Mart Tıp Bayramı Briç Turnuvası ve Marmara Üniversitesı'nde ağaç dıkimı gibi sosyal etkinliklere de katılacaklar. UÇURUM DERİNLEŞİYOR Hafta ile ilgili gazetemıze değerlendirme- lerde bulunan TTB Genel Başkanı Prof. Dr. Füsun Sayek, tıp haftasının Türkiye'deki sağ- lık ortamı ile tıp eğıtiminin tartışıldığı bir haf- taya dönüşeceğinı söyledi. Tıp eğıtiminin bugün en büyük sorununun tıp fakülteleri- nin sayısının artması olduğunu ifede eden Sa- yek, sayı artışının yetiştirilen hekımın nite- liğini etkılediğini söyledi. Sağhğın altyapı, ışsızlik, yoksulluk gibi sorunlardan etkilen- diğini vurgulayan Sayek, "Hükümetin sağ- hk alanında ııygııladığı 'Sağlıkta Dönüşüm Programı', aile hekimliği pilot uygulaması ve gündeme gelecek olan Genel Sağlık Sigorta- sı, sağhğı olumsuz etkileyecek uygulamalar. 2005 yılı da sağlık açısından bir hayal kırık- hğı niteliğinde" dedi. Türkiye'de tıbbın çok gelişmiş bir düzey- de olduğunu söyleyen Sayek, "Bizim arzu- muz bu gelişmişükten herkesin eşitbir biçim- de yararlanması. Ancak, hükümetin bu uy- gulamalarıyla uçurum daha da derinleşi- yor" diye konuştu. Türkiye'de Tıp Haftası- 'nın bu sorunların tartışılacağı bır hafta ola- cağını açıklayan Sayek, şöyle devam ettı: "Umann tarüşmalar daha somutbir karar- lılıkla bir şeyleri değiştirmeye yönelikbir adı- nıa dönüşür." Istanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy da, sağhğın sadece Türki- ye'de değil, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerde boyutlan giderek büyüyen bır top- lum sorunu haline geldığını belırterek 14 Mart Tıp Bayramı'nın ızleyen günlenn ülkenin sağ- lık sorunlarının, hekim özlük haklannın ve çözüm yollarının, sağhğın herkesin ulaşa- bileceği, ekonomik ve sürdürülebilir bir sis- tem olması için ncler yapılabileceğınin tar- tışıldığı günler olacağını söyledi. HASTA SAYISI İKİ KATINA ÇIKTI Sıtma dünyada hızla yayılıyor Dış Haberler Servisi - Sıtma hastahğının dünyada hızla yayıldığı, hasta sayısının iki kat arttığı bildirildi. Ingil- tere'deki Oxford Universıtesi'nden bir araştırma ekibi, 2002 yıhnda 500 milyondan fazla insanın sıtmaya ya- kalandığınuı belirlendiğini, bunun Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) tahmınlerinın iki katı olduğunu bil- dirdi. Ekibin yaptığı araştırma sıtma vakalannın 3'te 2'sinin Af- rika'da görüldüğünü ve hastaların çoğunluğunu 5 yaş altındaki ço- cuklann oluşturduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, toplam 2.2 milyar insanın sıtma riskiyle yaşadığım belirttiler. Afrika dışındaki bölgelerde ise hasta sayısının yüzde 200 oranında arttığı kaydedildı. WH0,2010 yılına ka- dar sıtma kaynakh ölümleri yüzde 50 azaltmayı hedef- liyor. Ancak, sıtma mikrobunun ilaçlara karşı direnç kazanması bu hedefe ulaşılmasını güçleştiriyor. HER YIL 17 MİLYON Kİ$İ ÖLÜYOR Kadınlarda kalp hastalıkları artıyor tstanbul Haber Servisi - Kadınlarda koroner kalp damar hastahkJannın görülme sıklığı son yıllarda hızla artıyor. Kalp damar hastalıkları nedeniyle her yıl 17 milyon kişı ya- şamrnı yitiriyor. "KadınlardaKardiyolojikRisklerveTamam- layıcı Hormon Tedavileri" konulu panelde konuşan Memo- rial Hastanesi Kalp Cenahisi Bölüm Başkanı Prof. Bingül Sönmez, kadınlarda kalp damar hastalıklarının görühne sık- lığının arttığını vurguladı. Türk Kalp Vakfı başkanı Hayati Babaoğlu da her yıl 17 milyon kişinin bu nedenle yaşamı- nı yitirdiğinı belirterek bunun 8.6 milyonunu kadın- I laruı oluşturduğunu söyledi. Istanbul Tıp Fakülte- si Kadın Doğum Anabıhm Dalı Öğretim Üyesi Prof. Hasan Serdaroğlu ise menopoz dönemınde 1 kalp damar hastalıklannın arttığını dıle getirdi. ts- 1 tanbul Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Zehra Buğra, kalp damar hastahklanndan korunmak için sigaranın bı- rakıhnasını, egzersız yapılmasını ve bes- lenmeye dikkat edilmesini önerdi. DÜNYA KADINLAR CÜNÜ'NDE TARTIŞILDI Meme kanserinde erken teşhis önemli tstanbul Haber Servisi - Dünyada her 8-10 kadından bi- nnde görülen meme kanseri, Novartis Onkoloji'nin "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" nedeniyle düzenle- diği panelde masaya yatırıldı. Lütfi Kırdar Ulusla- rarası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen pa- nelde konuşan {Ü C'errahpaşa Tıp Fakültesi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, ne kadar erken dönemde taııı konu- lursa, hastahğın tedavi ve şifa şansının o ka- dar arttığını söyledi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahı Anabıhm Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Müslüma- noğlu da cerrahi tedavinın meme kanseri için en yaygın tedavi yöntemı olduğunu ifade ederek 1. ve 2. evrelerdekı meme kanserinde sadece memedekı kitlenin alındığı veya me- menin koltukaltı lenf bezlerıyle alındığı amelıyatlann radyoterapı eşliğinde eşıt kur- tarma oranlarrna sahip olduğunu anlattı. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Dış Politikada Curcuna Birleşmiş Milletler üyesi devletlerin önemli bir bölümü, öteki başka üye devleti tanımıyor. Ama bu tanımama, BM çatısı altında toplana- rak sorunlan tartışmaya engel de olmuyor. Benzer ilişkiler başka uluslararası toplantılar- da da kendisini gösteriyor. Aralarında mesa- feli de olsalar, o iki devlet aynı masa etrafında oturuyor. El sıkışılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın, Finlandiya Cum- hurbaşkanı'nın konuğu olarak bu ülkeye ya- pacağı gezi sırasında onuruna verilecek yeme- ğe Helsinki'deki Güney Kıbrıs Büyükelçisi'nin de çağrılmış olması, Sezer'in gezisini iptali ile sonuçlanmış. Dün bazı gazetelerde bu iptal ile ilgili haberler de vardı. Söz konusu yemeğin çağrılılar listesinde Güney Kıbrıs temsilcisinin de bulunmasına Sezer itiraz etmiş. Türkiye Cumhuriyeti'nin tanımadığı bir diplomatın o yemekte bulunmaması gerektiği hatırlatılmış. Ev sahipleri bu hatırlatma karşısında anlayış göstermemiş ve Büyükelçi Bayan Loria Mar- kides'in davetli olmasında ısrar etmişler. Sonuçta pazartesi günü başlaması prog- ramlaştırılmış olan ziyaretten Cumhurbaşka- nımız vazgeçmiş. Beklenmedik bir kriz İki ülke arasındaki ilişkileri cumhurbaşkan- ları düzeyinde bir daha gözden geçirme fırsa- tı böylece beklenmedik bir krize dönüşmüş oluyor. O krizin AB'nin öteki ülkelerinde de, özel- likle Brüksel'de de ilgi ile izleneceği, Anka- ra'ya karşı kaşların çatılacağı beklenebilir. Öncelikle söyleyeyim. Sezer'in bu konuda- ki tutumu doğrudur. Yerindedir. Türkiye Cum- hurbaşkanı, onuruna verilecek bir resmi yemek- te bulunması ya da bulunmamasını istediği öteki davetliler için söz sahibi olma hakkını ta- şımalıdır. Ancak benzer bir durum Finlandiya Cumhurbaşkanı açısından da geçerli sayılabi- lir. Cumhurbaşkanları birbirleri ile olan yazış- malarını elbette ülkelerinin dışişleri bakanları aracılığıylayaparlar. Başkan Hanonen, kendi ülkesinde akredite olan Güney Kıbrıs Büyükel- çisi'ni o yemeğe muhtemelen öteki AB elçile- ri ile birlikte davet ederken Ankara'daki hükü- metin takıyye yöntemi ile de olsa Güney Kıb- rıs'la bugunlerde Gümrük Birliği anlaşmasını imzalayarak öyle ya da böyle tanıma yoluna gitmek durumunda kalacağını da biliyor, izli- yor. AKP iktidarının şaşkın bakışları arasında AB ile ilişkiler öylesine hızlı bir trafik geliştiri- yor ki, belki de Sezer'in Finlandiya gezisi ger- çekleşmiş olsaydı, diyelim ki Cumhurbaşka- nımız Helsinki'den ayrılacağı 16 Mart günü Er- doğan-Gül ikilisinin Güney Kıbrıs'ı tanımış ol- duğumuzu müjdeleyen demeçleri Sezer'e de ulaştırılmış olacaktı! Kişiliksiz bir politikanın ceremesidir, Finlan- diya gezisinin başlama tarihine üç gün kala ip- tal edildiğinin açıklanmış olması. Sayın Cum- hurbaşkanı vakarlı ve dik duruşu ile kendi üs- tüne düşeni yapıyor. Ya hükümet? Hükümetin, devletin dış politikasının belir- lenmesinde, değiştirilmesinde kendi özgür ira- desi var mı? Varsa o irade ne güne kadar ge- çerlidir? Değişme gerektiği anda ulusal karar meka- nizması kimdir? Kimlerdir? Egemenlik hakkı- nı sorumluluk olarak omuzlamış olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, mesela Kıbrıs ile ilgili ka- rarlarından vaz mı geçmiştir? Geçti ise hangi birleşimde kaç oy ile alınmıştır o değişiklikler? Biz de, dünya âlem başkaları da biliyor. Tayyip kaptanın gemisi, rotasız, pusulasız açık bir denizde Brüksel'den gelen telsiz me- sajlarına göre bata çıka ilerlemeye çalışıyor. O batış çıkışın sarsıntısından mideleri bulan- dığı için safra çıkarmak zorunda olanlar Kasım- paşalının teknesini birer birer terk ediyor. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit(" e-kolay.net GAZÎ YAŞARGÎL GÜNLERÎ Ameliyat canlı yayımlanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil, kendi adına düzenlenen eğitim günlerine katılmak için Türkiye'ye geldi. tt 3. Prof. Dr. Gazi Yaşargil Günleri" adı altında gerçekleştirilecek etkinlik 3 gün sürecek. Yaşargil her gün bir hastayı ameliyat edecek. Ameliyatlar canlı olarak konferans salonuna yansıtılacak. Bayındır Hastanesi'nde kendi adına düzenlenen eğitim günlerine katılmak üzere Türkiye'ye gelen Yaşargil, ilk önce 9 yaşındaki bir erkek çocuğunu ameliyat edecek. Yaşargil, çocuğun beyninin ortasındaki tümörü, kendi geliştirdiği bir teknikle beyin dokusuna zarar vermeden çıkaracak. Ameliyathaneden canlı olarak konferans salonuna yansıtılan operasyonu, eğitime katılan 150 doktor da izleyebilecek. Prof.Dr Yaşargil, ameliyatın ardından doktorlara operasyonla ilgili teknik açıklamalar yapacak. Prof.Dr.Yaşargil'in ameliyat hemşiresi olan eşi Dianne Yaşargil de, "ameliyat hemşireliği" konusunda, değişik eğitim hastanelerinden seçilmiş 10 hemşireye eğitim semineri vetecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear