25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 MART2005CUMA 14 UJ\ kultur(tticumhuriyet.com.tr Kâmil Masaracı'nm 50 yapıtmın yer aldığı sergi 19 Mart'a kadar ÎYMMO'da görülebilir 'Hadise'sikendiolankarikatürlerCİHAN DEMİRCİ Bilenler bilir, epik tiyatronun ba- bası BertoltBrecht'in artık beynime kazıdığım, sanki bizim ülkemiz için söylenmiş bir sözü var, diyor ki Brecht: "Mizahınolmadığıyerdeya- şatnakçok zor, her şeyin mi/alıa dö- nüştüğü bir yerde yaşamaksa ola- naksızdır!.." Işte insana "Breh Breh" hatta "Brecht Brecht" dedirtecek bir söz. Anlayacağınız bız Türkler, her şeyin mizaha dönüştüğü, bu yaşan- ması olanaksız coğrafyada yaşama- yı hâlâ başarıyoruz, acaba gerçek- ten başarabiliyor muyuz, orası epey- ce panel götürür tabii ki... Her şeyin mizaha dönüştüğü bir coğrafyada, mizah öyle yüzeysel ba- kanların yıllardır sandığı ve sıkça söylediği gibi "kolay" bir iş değil- dir. Tam tersine en zor iştir. Çünkü hayatın kendisi mizahın önüne geç- miş, mizahın yolunu kesmiş, kısa yoldan söylersek "Hayat ınizahı gasp etmiştir" bu ülkede!.. Absürd esprl gücü Hayatın mizahı gasp ettiğı bu top- raklar zaman zaman karikatürün gücünü ve etkisini bellek yetersiz- liği nedeniyle unutuyor, her şeyi unuttuğu gibi, ama bu güç bir şe- kilde mutlaka hatırlatılıyor er ya da geç. Karikatürün gücüyle birlıkte bi- ze gücü kadar, keyfini de yaşatan bir ustanın, Kâmil Masaracı'nın ka- rikatür sergisi geçen 4 Mart'ta açıl- dı. Sade ve yalın çizgileriyle, kari- katürde çizginın ve özellıkle de esp- rinin, daha da minimal bir bakışla 'absürd espri'nin altını sıkça çizen bir ustadır Kâmil Masaracı. Cumhuriyet okurlarının yakın- dan tanıdığı ve çizgilerini yıllardır gazete sayfalannda takip ettiği Kâmil Masaracı'nın Beyoğlu'ndaki tstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası (İYMM0) Sanat Galerisi'nde açtığı "Karikatürlü Hadiseler" ad- lı 55 karikatürden oluşan sergisi, karikatür sergi lerinde hep görmeyi arzu ettiğımiz ama ne yazık ki, pek sık karşımıza çıkmayan sayıda ke- yifli bir kalabalıkla açıldı. Bu gü- zel kalabalığın içersinde kalabalık olnıayan tek şey, Kâmil Masara- cı'nın üzerindeki fazlalıklan çoktan atmış, yalın çizgileriydi. çizgilerdeki sadelik Masaracı'nın en önemli özelli- ği, çizgilerındekı aşın sadeleştir- me, bu sadelik izleyıciyi-okuru çok kısa süre içersinde karikatürün ıçine çekebilmeyi sağlıyor ki, bu da karikatürde olması gereken önemli bir özellık kanımca. Masa- racı, karikatürlerinde sözünü gerek- sız bir çizgi karmaşası yaratma- dan adeta 'pat' diye söylüyor. Ka- rikatür gibi hızlı algılanması gere- ken enerj ik bir sanata uygun bu- va- ziyet bu. Eğer benim gibi onu yıl- lardır yakından tanıyanlardansa- nız, bu pat diye söyleyişin, Masa- racı 'nın karakteriyle de örtüştü- ğünü bilirsiniz. En kasvetli anınız- da bile ortamdaki gergin havayı dağıtacak kadar çocuksu ve cin bir yapıya sahip olan Kâmil Masara- cı'nın mizahçılara özgü 'firlama' zekâsı karikatürlerının esprilerine de sıkça yansıyor. Absürd esprinin güzel örneklerıyle buluşturuyor bu ince mizahçı zekâsı bizı. Kül- tür sayfasında Kültür-Çizik başlı- ğıyla çizdiği üç kareli strıplerın de bu sergıde yer aldığını söyleyelım. Siz bakmayın sergisinin adının "Karikatürlü Hadiseler" olması- na, onun karikatürlerinin hadise yaratmak, olay çıkarmak gibi bir derdi yoktur pek. Kâmil Masara- cı'nın karikatürleri adama öyle büsbüyük laflar söylemez, günde- min ve güncelliğin tehlikeli sula- rından uzakta atmışhr genellikle de- mirini. Karikatürdeki gündemi ken- di yaratanlardandıro. Hayatın gö- zünden kaçmış ya da hayatın gö- züne kaçmış ince aynntılann, ab- sürd diyalogların peşindedir daha çok. Zamanı kıymetlidir onun çiz- gilerinin, okuru yormaz, insanı anında güldüren ve başka bir yere geçiş izni veren, güldürmesını bi- len karikatürler yapar. Atttftll Masaracı 'nın karikatürleri adama öyle büsbüyük laflar söylemez, gündemin ve güncelliğin tehlikeli sularından uzakta atmıştır genellikle demirini. Karikatürdeki gündemi kendi yaratanlardandır o. Hayatın gözünden kaçmış ya da hayatın gözüne kaçmış ince aynntılann, absürd diyalogların peşindedir daha çok. Zamanı kıymetlidir onun çizgilerinin, okuru yormaz, insanı anında güldüren ve başka bir yere geçiş izni veren, güldürmesini bilen karikatürleryapar. lYMMO'nun karikatür sergisi- ne pek de yakışan, o geniş salonun- dan ayrılırken aklımda Kâmil ar- kadaşımın özellikle çok sevdiğim bir karıkatürü vardı. (Karikatür sergilerinin daracık alanlara sıkış- masınaçizergönlüm yıllardır üzül- düğü için bu durumu özellikle be- lırtmek istedim.) Ehndeki sopay- la duvar dibinde kafasına vuraca- ğı kurbanını bekleyen adamın, ikin- cı karede hemen yanına bir başka elı sopalının daha eklendiği o ha- rika karikatür... İstıklal Cadde- sı'nin bitmek bılmez kalabalığına kanşırken, ülkede kurban bekleyen elı sopalı sayısının son dönemde ne denli patlama yaptığını düşün- dürdü bu karikatür bir kez daha bana. Ama asıl patlamanın 'kur- ban' sayısında olduğunu da asla ve asla unutmadan devam ettim o ka- labalığın içınde temkinli bir şekil- de yürümeye... (Tel.0216 251 60 90) cihandemirci@yahoo.com 2005 yılı ödül töreni değerli yazann doğum yıldönümü olan 16 Şubat 2006'da Memet Fuat ÖdüllerVnde değişiklik Kültür Servisi -19 Aralık 2002'de yitirdiğimız Memet Fuat'ın anısına düzenlenen "Eleştiri/lnceleme, Deneme, Yayıncılık Ödülleri"nin kazananlara sunuluş günü değiştirildi. Cevat Çapan, Eray Canberk, Konur Ertop, Nurdan Gürbilek, Uğur Kökden, Hasan Kuruyazıcı ve Yurdanur Salman'dan oluşan seçici kurul, ödülün bundan böyle Memet Fuat'ın doğum yıldönümü olan 16 Şubat'ta verilmesini kararlaştırdı. Bu karar doğrultusunda 2005 yılı ödüllerinın sunuluş töreni 16 Şubat 2006'da yapılacak. Yaşamı boyunca denemelerı, eleştirileri, inceleme ve araştırmalannın yanı sıra yayımladığı dergiler ve yönettiği yayınevlerindeki özenli, titiz, seçici yayıncılığıyla örnek bir edebiyat adamı olan Memet Fuat'ın anısını yaşatmak için düzenlenen ödüller, 'Eleştiri/İnceleme', 'Deneme' ve 'Yayıncılık' dallarında veriliyor. 'Eleştiri/İnceleme' ve 'Deneme' ödüllenne başvurmak ıçın (bandrolü alınmış) kıtap olarak basılmış yapıtın 8 nüshasının Memet Fuat Ödülleri Sekreterlıği'ne gönderilmesı gerekiyor. Basılı yapıtlann yanı sıra lisans, lısansüstü ve doktora tezlerı de ödüle katılabiliyor. 2005 yılı için 1 Ekim 2004 - 31 Aralık 2005 tarihleri arasında yayımlanan yapıtlar ve yayıncılık ç.alışmaları aday olabilecek. 'Yayıncılık Odülü'ne ise 2005 yılı içınde venlmış örnek bir yayıncılık verımıyle aday olabilecek: Kusursuz bir düzeltmeyle yayımlanmış bir yapıt, örnek bir editörlük çalışması, özgün bir kıtap ya da kıtap dizisi, bütün çalışmalarıyla örnek gösterilebilecek bir yayınevı etkınlığı, yepyeni bir tasanm, örnek bir yararlıhk, Türk edebiyatına katkı sayılabılecek bir çevirı, vb. gıbı. Yayıncılık ödülüne tüzel kişıler de aday olabılır. Ödül için adaylar kendileri başvurabilecekleri gibi başka kişiler, kurum ve kuruluşlar da aday gösterebilir. Bütün dallarda başvuru süresı her yılın 10 Ocak tarihınde sona eriyor. 2005 yılından başlayarak, 16 Şubat günleri açıklanacak olan 'Memet Fuat Ödülleri' arasında yer alan 'Eleştiri/İnceleme' ve 'Deneme' ödülleri bu yıl için 5 biner YTL olarak belirlendi. ' Yayıncılık Ödülü'nü kazanan çalışma ise bir heykelcikle değerlendırilecek. (Memet Fuat Ödülleri Sekreterliği/ 0216 42H 3H H9 / 0212 2HH 62 63) KÜLTÜR • SANAT |011I|]MH7l WIM VVENDERSFILM! BERLİN ÜZERİNDE GÖKYÜZÜ, SIRLAR OTELİ VE BUENA VISTA SOCIAL CLUB'IN YÖNETMENİNDEN 2004 VENEDİK FİLM FESTİVALİ UNESCO ÖDÜLLÜ ALTINASLANADAYI BOLLUK ÜLKESİLANDOFPLENTY Büyük ustayı '90 yaşında' anma etkinlikleri 14,15 ve 16 Mart'ta yapılacak Hakkm Taner dosüarı\la buhışuyor rfilm www.rfllm.nat BEYOĞLU ALKAZAR (293 24 66) 12.00 -14.15 -16.30 • 19.00 - 21.15 Kültür Servisi - Edebiyatımı- zın ve tiyatromuzun büyük us- tası Haldun Taner' in 90. doğum yıldönümü Istanbul'da, Taner'in dostları ve çeşitli sanat kuruluş- larının işbirlığı ile kutlanıyor. PPR'nin koordinasyonunu üst- lendiği etkinlik programının katılımcıları arasında Istanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan, Uluslararası PEN Türkiye Merkezi, Türkiye Ya- zarlar Sendikası, Bılgı Yayıne- vi ve Beşiktaş Beledıyesı yer alı- yor. Öğrertcileri sahnede 14 Mart Pazartesi saat 20'de, 'Haldun Taner 90 Yaşında' baş- lığı altında lstanbul Büyükşehir Belediyesi Harbiye Muhsın Er- tuğrul Sahnesi'nde düzenlenecek anma gecesine Haldun Taner Kabare'den bir bölümle Ferhan Şensoy ve Rasinı Özte- kin, Taner'in 'Gözlerimi Kapanm Vazifemi Yapanm' oyunundan bölümlerle İBŞT sa- natçıları HikmetKörmükçü ve NaşitOzcan, 'Keşanlı Ali Destanı'ndan bölümlerle Zeli- ha Berksoy, Suna Pekuysal ve Gülriz Süru- ıVSersemKocanınKurnazKarısf oyunun- dan bir bölümle Savaş Dinçel, Devekuşu Kabare sanatçılan Metin Akpınaı;Zeki Alas- ya, Ahmet Gülhan, Bilge Şen ve Haldun Haldun Taner (1915-1986)tiyatromuzaunutulmaz yapıtlar kazandırdı. Taner'in bir öyküsüyle Genco Erkal katıla- cak. Cüneyt Türel'ın sunucu olarak görev alacağı gecenin kurgusu Vecdi Sayar, sah- ne tasanmı Metin Deniz, müzik tasarımı Se- lim Atakan'ın imzasını taşıyor. Etkinlikle- rin afişi ise Karamustafa tasarıma aıt. Etkinliklerin ikinci günü olan 15 Mart Sah saat 15.00'te MarmaraÜnıversıtesi'nin Acıbadem kampusundaki MÜ Güzel Sa- natlar Fakültesi Konferans Salonu'nda 'Hal- dun Taner'in Edebiyatçı »Kimliği' başhklı bir panel düzenlenecek. Cen- giz Bektaş'ın yöneteceği pa- nele Füsun Akatk, Zeki Coş- kun, Konur Ertop, Mustafa Miyasoğlu ve MehmetZaman Saçlıoğlu katılıyor. Etklnlikler ücretslz Taner'in doğum günü olan 16 Mart Çarşamba saat 17'de Ortaköy'dekı Afife Jale Sah- nesi'nde 'Tiyatrocu Dostlan Haldun Taner'le Buluşuyor' başhklı etkinlik gerçekleşe- cek. Taner'in eşı DemetTa- ner'in 'Insan Yönüile Haldun Taner' başhklı sunuşunun ar- dından Zeliha Berksoy, Ay- şın Candan, Emre Eldem, Zehra İpşiroğlu, Zeynep Oral vc Ayşegül Yüksel konuşa- caklar. Beşiktaş Belediye- si'nın düzenlediği bir kokteylle sona ere- cek olan etkinliklerin tümü ücretsiz ancak 14 Mart akşamı Harbiye Şehir Tiyatro- su'ndaki etkinliğı izlemek için yer numa- rası almak gerekiyor. Haldun Taner'in 90. doğum yıldönü- mü nedeniyle Devlet Tiyatrolan, yazann 'Gözlerimi Kapanm Vazifemi Yapanm' ve 'Ay Işığında Şamata' oyunlarını sergi- liyor. Bilgi Yayınevı de yazann tüm ya- pıtlannı yeniden yayımlıyor. YAZI ODASI SELİM İLERİ 'Beyiminliyatro Menakı' (2) Ahmet Mithat Efendi, roman ve hikâye açısın- dan, handiyse tek başına birkaç kuşağı besler. Son- raki edebiyat adamlarının anılarına göz atın, hepsi de yeniyetmeliklennde Efendi'nin eseriyle beslendikleri- ni saygıyla arıar. Efendi, yeni yazarlara, yeni sanatçılara imkân tanı- mayı da görev edinmiştir. Bir gün basımevine on yedi yaşlannda, çelimsiz, çe- kingen, azıcık hanım evladı azıcık sinirli bir delikanlı gelir. Koltuğunun altında dosya. Ahmet Mithat dosyadaki Şık romanını okur, beğe- nir. Ne var ki o çelimsiz gencin, o hanım evladının bun- ca olgun bir kısa roman yazabileceğinden adamakıl- lı işkillidir. Zaman zaman tepen öfkesine kapılarak, adı Hü- seyin Rahmi olan genci sorguya çeker, dahası iyice azarlar: Kim yazdı bu güzel romanı, sen kimin eme- ğıni çalıp çırptın?!. Genç Hüseyin Rahmi'nin gözlerinden ansızın yaş- lar dökülür. Bu kez üzülmek sırası, hikâye ve romanın ilköğret- menine gelmiştir. Artık ne yapacağını, nasıl gönül ala- cağını şaşınr; Şık'ı apartopartefrikaeder. Hüseyin Rah- mi'yi de yeni romanlar kaleme getirmeye yönlendirir. Oğluna şöyle diyor Ahmet Mithat Efendi: "Oğlum! Yalnız bir şeyi öğrenmeli, fakat mükem- mel olarak! Yahut her şeyi öğrenmeli, bittabi nâkıs (eksik) olarak! Osmanlılığımızın bugünkü haline nis- petle şu iki şıktan bence ikincisi geçerlidir. Ben sa- na onu tavsiye ederim. Fakat bundan sonra birinci- si geçerli olacaktır. Sen de evladına onu tavsiye ey- le!" Dünyanın ulaşabildiği ufkun gerisinde kalmamak ar- zusu, yazarımızı, büyük bir öğrenme ve öğrendiğini iletme, paylaşma çabasına sürüklemiştir. Ekonomi Politik bile kaleme alır. Evet, hepsi biraz eksik, "nâkıs" çalışmalardır. öte yandan, Efendi, Hüseyin Rahmi'nin 'artı'ya yol ala- cağının da bilincindedir. Namık Kemal kocakarı masalı dediği geleneksel anlatıdan tedirginlik duyuyordu. Gelgelelim Intibah'ın başlangıcındaki Çamlıca tasvirı geleneksel şiirin de- rin izleriyle donanmıştı ve pek de etkileyici değildi. Intibah'ın ilk sayfalarıyla Araba Sevdası'nın Çamlı- ca'sını yan yana okuyun; Recaizade Mahmut Ek- rem'in 'roman sanatı'ru nasıl kıskıvrak yakaladığına tanıklık edersiniz... Ahmet Mithat Efendi kocakarı masalından tedirgin- lik duymamıştır. Masalı, meddah hikâyesini, ortaoyu- nunu romancılığı ve romancılığımız için miras, gele- nek kabul etmiş. Batı romanından da korkmamış. Hatta, Batı romanından uyarlamaların yol açıcı olabi- leceğini ileri sürmüş. Onun, araştırmacılar ve edebiyat tarihçileri açısın- dan -bence- çok yanlış anlaşılan önerilerinden biri, bu uyarlama meselesidir. Donkişot'u, Montekristo'yu Türk okurunun sevebileceği şekilde, uyarlama metin- lerle okutmak isteği, hep "Osmanlılığın bugünkü ha- line" yol aldırmak içindir. Gerek meddah hikâyesi, gerekse Karagöz, ortaoyu- nu çok geçmeden Hüseyin Rahmi'de artık üsluba dönüşür, romana yedirilir, kişiselleşir. örnekse, Billur Kalp'in bazı çok güldürücü sahneleri Karagöz'ü çağ- rıştırır. Ama Hüseyin Rahmi'nin o kadar kişisel söyle- mi ve bakış açısıyla. Aynı şekilde Batı romanı, Batı romanının teknik özellikleri, Halid Ziya'da bütünüyle yerlileşmiş, özüm- senmiş; Efendi'nin vaktiyletalep ettiğı, önerdiği 'uyar- lama'ya da gerek kalmamıştır. Eksiler birbiriyle çarpımlar oluşturarak artılara dö- nüşmektedir. Birtür evrımcilik. Ama olumlu sonuçla- rı yadsınamaz. Öneriler: Kıtap I Hatıralarım, Yorgo L. Zarifi, Karin Skotini- yadis'/n çevirisı, Literatür Yayınları, 2005). (Bizanslı- lığında diretmiş Yorgo L Zarifi'nin belki tek taraflı, ama olağanüstü güzel anıları.) MOPPİS Engel öldii • LONDRA (BBC) - Yonetmen ve fotoğrafçı Morris Engel, 86 yaşında öldü. 195O'lı yıllarda bağımsız sinema anlayışıyla önde gelen ısımler arasına giren Engel, 1953 yapımı 'Little Fugitıve'le ün kazanmıştı. 'Little Fugitive', özel tasarlanan, elde taşınan bir kamerayla çekilmış, Hollyvvood yapımlarmın aksine, özellikle gerçekçı olması için çalışılmış, o dönem için bu oldukça şaşırtıcı bir anlatım olarak seyirci karşısına çıkmıştı. Kariyerinın zirvesindeyken kendisine Hollyvvood'da çalışmamasının nedeni sorulduğunda, sinema anlayışına uymadığı açıklamasını getirmişti. K Ü L T Ü R İ Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear