25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 MART 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Iki savcıya meslekten ihraç • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), iki cumhuriyet savcısının meslekten ihracına karar verdi. HSYK, Adana Cumhuriyet Savcısı Semih Üreten ile halen Gölköy Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan cski Yapraklı Hâkimi Hakkı Nazsız'ı Hâkimler ve Savcılar Kanunu'na göre meslekten ihraç etti. Üreten ile Nazsız bu karara itiraz etti. ttirazı bir üst kurul olarak 12 kişiden oluşan Itirazlan tnceleme Kurulu görüştü. Kurul, Üreten ve Nazsız'ın itirazını reddetti. TGS, EFJ'ye üye oldu • İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Avrupa Gazeteciler Federasyonu'na (EFJ) üye oldu. TGS'den yapılan yazılı açıklamada, 27-28 Kasım 2004'te gerçeklcştirilen TGS Genel Kurulu'nda, EFJ'ye üyelik için başvuru yapılmasının kararlaştınldığı anımsatıldı. Açıklamada, başvuruyu bu ayki yönetim kurulu toplantısında değerlendiren EFJ'nin, TGS'nin üyelik talebini kabul ettiği kaydedildi. Avrupa'da 30'dan fazla ülkede çalışan yaklaşık 280 bin gazeteciyi temsil eden EFJ, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa lşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) tarafından Avrupa'daki gazetecilerin temsilcisi olarak kabul ediliyor. Infaz memupu alınacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlığı taşra kadrolarında çalışmak üzere 964 infaz ve koruma memuru, 21 aşçı ve 20 kaloriferci alınacak. Alınan bilgiye göre, başvurular21 Mart2005 Pazartcsi günü başlayıp 1 Nisan 2005 Cuma günü mesai saati bitiminde sona erecek. Yapılacak sözlü sınav ve mülakat sonucuna göre açıktan atama yapılacak. Başvurularda 10-11 Temmuz2004 tarihlerinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS), lisans mezunları için KPSSP3, ön lisans mezunları için KPSSP93, ortaöğretim mezunları için KPSSP94 puan türünden 70 ve daha yukan puan almış olma şartı aranacak. 'Müdürünü dövdii' iddiası • AKSARAY(AA)- Aksaray İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü'nde bir memurun, gece bekçiliğine getirilmesi nedeniyle personel şube müdürünü dövdüğü iddia edildi. Edinilen bilgiye göre, memur kadrosuyla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde görev yapan Arife A, yeni yapılan görev dağılımı sonucu gece bekçiliğine getirildi. İddialara göre, görevinı beğenmeyen Arife A'nın, Personel Şube Müdürü Hanıdi Turan'a önce yumruk attığı sonra da boynundan tutarak başını masaya ve duvara vurduğu öne sürüldü. Düzeltme ve öziir • Gazetemizin 9 Mart 2005 tarihli sayısında CHP istanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ'la yapılan röportajın "Meclis'ten Ingiltere'ye Mektup" başlıklı bölümünde, Elekdağ'ın 'Mavi Kitap'ın "birpropaganda malzemesi olduğu" yönündeki sözleri yanlışlıkla, "bir propaganda malzemesi olmadığı" şeklinde yer almıştır. Düzeltir, özür dileriz. Eğitim-Sen, 100 pilot okulda uygulanan ilköğretim müfredatmı değerlendirdi: 'Devşirme, sağvegeri'ANKARA(CumhuriyetBü- rosu) - Eğitim-Sen Genel Baş- kanı Alaaddin Dinçer, yeni il- köğretim müfredatının, 198O'lı yıllardan bu yana uygulanan neoliberal eğitim politikaları- nın geldiği noktanın "acı bir göstergesi" olduğunu söyledi. Dinçer, "Böylesi devşirme, sağ ve geri bir programlaeğitim so- runlarıçözülemez" dedi. Çeşit- li sivil toplum kesimlerinin fark- lı görüş, öneri ve değerlerinin temel alındığı yeni bir müfre- dat hazırlanması gerektiğini vurgulayan Dinçer, müfreda- tın "yaradıüş teorisine" değil, "evrim teorisine" dayanması gerektiğini kaydetti. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bu eğitim-öğre- • Yeni müfredatm sağ, liberal ve muhafazakâr kesimin ürünü olarak ortaya çıktığmı anlatan Eğitim-Sen Genel Başkanı Dinçer, "Küreselleşmeci neoliberal mantığa dayanan yeni müfredat, ülkcdcki çeşitliliği ve zcnginliği içermemektedir" dedi. Dinçer, müfredatın yaradılış teorisine göre değil evrim teorisine göre şekillendirilmesi gerektiğini belirtti. tim yılında 100 pilot okulda uygulanan yeni ilköğretim müf- redatını değerlendirdi. Yeni müfredat programının, Newton eleştirisi üzerinden, Kuantum felsefesi temelinde kurulduğunu anımsatan Din- çer, Kuantum fiziğine göre hiç- bir şeyin kesin olmadığını kay- detti. Dinçer, bakanlığın bu dü- şünceyle bir bilme ve bilgi ti- pi yöntemi olarak dine yer aç- ma kaygısı güttüğünü savun- du. Yeni müfredatın tüm katı- lımcı, eşit ve çoğulcu savlan- na karşın sağ, liberal ve muha- fazakâr kesimin ürünü olarak ortaya çıktığını anlatan Dinçer, "KüreseUeşmeci neoliberal man- tığa dayanan yeni müfredat, ül- kedeki çeşitliliği ve zenginliği içermemektedir. Piyasanm ilı- tiyaçlarına yanıt vermeye çalı- şan, neoliberal birey modelini esas alan bireyci değeıieri öne çıkarmaktadır" dedi. Müfredatın, daha çok fizik- sel donanımı, eğitim materyal- leri, öğretmen kadrosu ve ye- terliliği genelin üzerinde olan okullar için hazırlanmış izle- nimi verdiğini dile getiren Din- çer, oysa ülkenin birçok köy ve kasabasındaki okullann temel gereksinimlerden bile yoksun olduğunu söyledi. Yeni ilköğretim müfredatı- nın, "geneli" değil, "özelT esas aldığını belirten Dinçer, müf- redatın kadın-erkek eşitliğine, farklı kültür ve dillerin varlığı- na ve ezilenlerin gereksinimle- rine de "kör kaldığmı" vurgu- ladı."Yeni ilköğretim müfreda- tı,teknolojikfetişizmi güçlendi- recektir" diyen Dinçer, uygu- lanan eğitim sisteminin çocuk- lan eğitmek yerine yalnızca ya- pılacak sınavlara hazırladığını söyledi. Dinçer şunlan kaydetti: "Ye- ni ilköğretim müfredan, 1980'li yıllardan beri uygulanan neoli- beral eğitim politikalannın gel- diği noktanın çok acı bir göster- gesidir. Böylesi devşirme, sağ ve geri bir programla eğitim so- runları çözülemez. Çözüm, çe- şitli toplumsal kesimlerin fark- lı görüş,öneri ve değerlerinin te- mel alındığı yeni bir müfreda- tin hazırlannıasındadır. Bu nok- tada yapılması gerekenler, eği- tim siteminde göstermelik dü- zenlemeleryapnıak değil; kök- lü ve radikal değişiklikler ya- parak sistemin temel sorunlan için çözümler üretmektir." SUÇ UNSURU BULUNAMAMIŞ Bakan Çelik'ten 'Gülen okulları' savunması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Fethullah Gülen grubu ve bu grupla ilgili ışık evleri ile buralarda okutulduğu söylenen nur risalelerinde herhangi bir suç unsuru bulunmadığını bildirdi. Bakan Çelik, İstanbul Bağımsız Milletvekili Enıin Şirin'in soru önergesini yanıtladı. Özel Öğretim Kurumları Yasası çerçevesinde çalışan bütün özel okul ve dershanelerin ilköğretim ve bakanlık müfettişlerince • Milletvekili Emin Şirin'in soru önergesini yanıtlayan Hüseyin Çelik, 'ışık evleri, nur risaleleri, Fethullah Gülen cemaati' konularında müfettişlerce yapılan incelemelerde suç unsuru bulunamadığını bildirdi. denetlendiğini anımsatan Çelik, "Soru önergesinde belirtilen 'ışık evleri, nur risaleleri, Fethullah Gülen cemaati' konulannda şikâyete bağlı olarak müfettişlerce incelemeler- soruşturmalar yapılmış ancak itham edilenler hakkında sübuta eren herhangi bir suç unsuru tespit edilememiştir" dedi. Son üç yıllık süre içerisinde bakanlığa bağlı tüm özel öğrenci yurtlan ile 853 özel dershanenin de denetlendiğini kaydeden Çelik, "Yapılan denetimler sonucu soru önergesindeki konularda inceleme-soruşturmayı gerektirecek herhangi bir durum tespit edilmemiştir. Diğer taraftan kanunlarm öngördüğü şartlan taşımayan kişilerin kamu kuruın ve kuruluşlannda görev yapmasımn nıümkün olmadığı bilinmektedir" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART BÜTÜN y/\ZARLARI,ÇİZERLERI UyARr/ORUM...KİMSE BU SINIRIN DIŞINA ÇIKMASIN ! BİR ABDULHAMIT KAFASI !. musakart@yahoo.com Türkiye 'nin 'hlam Özel Sektörünün Geliştirilmesi Kurumu 'na üyeliği komisyonda kabul edildi LslaıııisermayeyeAKP onayıANKARA(CumhuriyetBü- rosu)-Türkiye'nin sadece "İs- lanıi esaslara göre faaliyet gös- teren şirketleri" destekleyen "İslam Özel Sektörünün Geliş- tirilmesi Kurumu"na üyeliği- ni öngören sözleşme, CHP'li- lerin itirazlarına karşın AKP oylanyla TBMM Dışişleri Ko- misyonu'nda kabul edildi. CHP'li komisyon üyeleri, kre- di veren kurum ile şirketler ara- sındaki ihtilafların "şeri hü- kümlere" göre çözüleceğini öngören düzenlemenin anaya- sanın "laiklikveeşitlik" ilkesi- ne, AB kriterlerine aykın oldu- • CHP'lilerin "laiklik ve eşitlik ilkesine aykın" olduğu gerekçesiyle muhalefet şerhi koyduğu düzenleme, sadece "Islami esaslara göre ticaret yapan" şirketlere ekonomik destek verecek Islam Özel Sektörünün Geliştirilmesi Kurumu'na Türkiye'nin üyeliğini öngörüyor. Kredi alan kuruluş ile kurum arasında ihtilaf çıktığında ise çözümün "şeri hükümlere" göre yapılacağı hükme bağlanıyor. ğunu belirterek muhalefet şer- hi koydular. Geçen kasım ayında TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyo- nu'ndatartışmalarla geçen "Is- lam Özel Sektörünün Geliştiril- mesi Kurumu'nu Kuran An- laşmanm Uygıın Bulunduğu- na Dair Yasa Tasarısı" dün TBMM Dışişleri Komisyo- nu'nda basına kapalı oturum- da görüşüldü. Türkiye tarafın- dan 1 Eylül 2003 tarihinde im- zalanan anlaşma,İslamKalkın- ma Bankası bünyesinde 2000 yılında kurulan ve merkezi Su- udi Arabistan'm Cidde kentin- de bulunan kuruma Türkiye'nin üyeliğini öngörüyor. Anlaşma- da kurumun amacı, "lslam ku- rallanna uygun, İslam Kalkın- ma Bankası'nın faaliyetierine ilave olarak mal ve hizmet üre- ten özelteşebbüslerin kurulma- sını, büyümesini ve moderni- zasyonunu teşvikederek üye ül- kelerin ekonomik kalkuımast- nı sağlamak" şeklinde ifade ediliyor. lslam Özel Sektörünün Geliştirilmesi Kurumu'nun, MAHKEMENİN BULUNDUĞU İL DIŞINDAKİTANIK 'CANLIYAYINDA' DİNLENECEK 1 Nisanyönetmelikleri hızlandırıldı İLHAN TAŞCI ANKARA- Başbakanlık'taki güvenlik zirvesinin ardından 1 Nisan'a kadar yü- rürlüğe girmesi benimsenen Ceza Muha- kemesi Yasası ile ilgili yönetmeliklerin ha- zırlığına hız verildi. Çalışmalan süren yönetmeliklere göre, yargılamanın yapıl- dığı mahkemenin bulunduğu ilin dışında- ki bir tanık veya bilirkişi, duruşma sıra- sında görüntülü ve sesli olarak salonda din- lenebilecek. Bu teknik donanımın nasıl ku- rulacağı yönetmelikJe belirlenecek. Dü- zenlemelerden bazılan şöyle: Bilirkişilcr listeden seçilecek: 11 lerdekı adli yargı adalet komisyonlan her yıl ha- zırlayacaklan liste ile bilirkişileri belirle- yecek. Savcı ve hâkimler, belirlenen bu listedeki bilirkişilerden seçebilecekler. Kan hâkinı kararıyla alınacak: Şüphe- li veya sanığın bedeninin tıbbi muayene- si, vücudundan kan, cinsel salgı, saç, tü- kürük ve tırnak gibi örnekler, ancak sav- cı ya da hâkim karanyla alınabilecek. Gözalonınincelikleri: Gözaltına alınan kişinin hangi görevlinin sorumluluğuna bırakılacağı, sağlıkkontrolünün nasıl ya- pılacağı, yakalama işleminde uygulana- cak kurallar tek tek ortaya konulacak. Canlıyayındayargılama: Yargılamala- nn bürokratik yazışmalar nedeniyle uzun sürmesi nedeniyle "canlıyayında" yargı- lama yöntemi geliştirilecek. "faaliyet prensiplerini" düzen- leyen hükümler arasında, "3 kişilik tslam Hukuki Komite- si'nin tslamagöre uygun bulma- dığı yatınm kategorisine giren faaliyetieri gerçekleştirmeyece- ği" belirtiliyor. Tasannın en can alıcı noktalanndan birini de ku- rumun kredi verdiği şirketler- le "ihtilafa" düşmesi durumun- da, çözümde "şeriathükümle- rinin" esas alınması oluşturu- yor. Vatan hainliği tartışması Komisyonda CHP'li Haffl Ak- yüz, sahipleri Musevi olan Alar- ko ve Profilo şirketlerini örnek vererek "Kurum bunlara da kredi verecek mi" diye sordu. AKP'liler ise "Onlann bu kre- diye ihtiyacıolmaz" diyerek kar- şı çıktılar. AKP'li üyeler ve Dı- şişleri bürokratlan, Türkiye'nin sözleşmenin "şeri hükümlere" ilişkin maddelerine "çekince" koyduğunu belirterek amaçla- nanın Türkiye'ye sermaye akı- şını sağlamak olduğunu ileri sürdüler. AKP'li Ramazan Top- rak, "Türkiye'ye sermaye giri- şini engellemek vatan hainliği- dir" deyince, CHP'li bazı üye- ler de "Asıl vatan hainliği laik Türkiye Cumhuriyeti ilkeleri- ne karşı anlaşmalara onay ver- mektir" diye tepki gösterdiler. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Anzak Koyu... Gelibolu Yarımadası, yaşadığımız coğrafyada ta- rihe tanıklık eden bir yerleşim birimi... 1915 yılında yaşanan savaşların salt Türkiye tarihinde değil, dünya tarihinde de önemli birye- ri vardır... Mavinin yeşille kucaklaştığı bir doğa cennetidir oralar... Hele bu mevsim doğa yavaş yavaş uyanmaya başlar. Renk renk kır çiçekleri, zeytin ağaçları- nın çoğaldığı yamaçlara ayrı bir güzellik katar... Yaşamın vazgeçilmeztadı Gelibolu'dan Çanak- kale'ye dek uzanır, Kaz Dağı (Ida) eteklerinden Ed- remit Körfezi'ne iner... Gelibolu Ulusal Milli Parkı ya da Gelibolu Barış Parkı yok edilmek isteniyor... 1973 yılında "Milli Park" kapsamına alınan, 1981 'de master planı yapılan Gelibolu Yarımada- sı'nda neler oluyor? Son aylarda yol açmak için işbitiricilik mantığıy- la, bütüncül biranlayışaaykırı parçalı uygulamala- ra gidilmiş bu tarihi alanda... Troya Ida Plarformu Başkanı Muzaffer Bayrak- tar, "Tarih ve doğa yok ediliyor" deyip ekliyor: "Doksan yıl önce kanla sulanan topraklar, kep- çelerieyüklenip Anzak Koyu'nda deniz kıyısına dö- külüyor." Çanakkale'de demokratik kitle örgütleri ayakta!.. Seslerini duyurmak istiyorlar!.. Anzak Koyu'nda dağ kazılıyor... Bir kutsal alan, tarihin bilge öğreticiliği, doğanın güzelliği yok edilmek üzere... Yol çalışması nedeniyle Anzak Koyu veHainTe- pe yakınlarındaki genişletme çalışmalarını kim dur- duracak?.. ••• Tarikatların şemsiyesi altındaki AKP iktidarı ya- kın tarihimizin kanla sulanmış, tarihe tanıklık et- miştopraklarını, ogüzelim Gelibolu Ulusal Parkı'nı gözden çıkarmış... Bana gönderilen açıklamada onlarca demokra- tik kitle örgütünün adı bulunuyor... Saim Yavuz'dan M. Zafer Doğan'a, Muhittin Kırlı'dan HacerTekin'e dek onlarca kişi, kurum ve kuruluş çığlık çığlığa: "Bizlere destek verin!" 1998 yılında düşünce projesi gerçekleştirilen, 2003 yılı sonunda uzun devreli gelişme planı onay- lanan, 2004 yılından bugüne dek alt planlama ve yöntem çalışmaları süren Gelibolu Yarımadası'na sahip çıkalım... Ege'den Akdeniz'e dek o güzel kıyılarımız, koy- larımız, büklerimiz yok edildi... Hazine ve orman alanları yağmalandı!.. Tüm bunlar olurken hep sustuk, tepki gösterme- dik... O güzel Kaz Dağı'na, Bergama'ya, Kaçkar- lar'a, Eşme'ye, Tunceli'ye yabancı altın avcıları yer- leşti... Ovalarımızda ürün üretemez olduk, doğayı kir- lettik... Şimdi de Gelibolu Yarımadası elden gidiyor, ta- rih ve doğa yok ediliyor... Gri bir gökyüzü altında, soğuk mart sabahını içime çekiyorum. Mavilerin içinde ilkyazın yavaş ya- vaş sürgün verdiği Gelibolu Yarımadası'nı düşü- nüyorum... 1994 yılında Gelibolu Yarımadası'nın önemli bir bölümü yanmıştı... Doğa yok olmuştu o yıl Gelibolu'da... Topraklarımız bütüncül olarak neden kullanıl- maz? Neden hoyratız, neden binlerce yıllık tarihi- mizi yaşatmak yerine yok ediyoruz? ••• Biga Yarımadası'nı da "altın avcıları" kuşatmış... Allianoi ören yeri de (Bergama) Yortanlı Bara- jı'nın suları altında kalacak yakında.. 1800 yıllık bir yerleşim birimi olan Allianoi, Anado- lu mozaiğinin en güzel parçalarından birisiydi... Antik çağın termal tedavi merkezini de ortadan kaldıracağız hep birlikte... O topraklar ki Prehistorik dönemden başlayarak Helenistik, Roma, Bizans, Osmanlı ve günü- müze dek 1800 yıllık tarih ve kültür değerlerimizin simgesidir... Bizans dönemindeki metal, cam, seramik atöl- yelerinin kalıntıları var hâlâ buralarda... Ege'nin Zeugması olan Allianoi yitip gidecek tıp- kı Anzak Koyu gibi... Insanlığın ortak mirasını yok ederken hiç yüreği- mizsızlamayacak... hikmet.cetinkaya(/cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 çetlnkaya'nın yaıı dlzlsl Divriğililerden gazetemize destek ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Divriğili yurttaşlar, yazarımız Hikmet Çetinkaya'nın Fethullah Gülen'le ilgi- li yazı dizisinin yayını- nın durdurulmasının ar- dından gazetemizin An- kara Bürosu'na destek ziyaretinde bulundular. Divriğilileri temsilen Muharrcm Diktaş, Ha- san Polat, Haydar Ka- rakoç, MahmutToy, Sü- leyman Gökçe, Bektaş Enginor, Yakup Kara- han, Cafer Zaman, Ta- cinı Büyükimdat, A. Ab- bas Karaca, Süleyman Kanbur dün gazetemi- zin Ankara Bürosu'nu ziyaret etti. Mahmut Toy, yayının Fethullah Gü- len'in kişilik haklarına saldın gerekçesiyle dur- durulduğunu, ancak ya- yımlanan bölümlerde saldırı niteliği taşıyan bir unsur bulunmadığı- nı söyledi. Toy, "Eğer sonraki bölümlerde sal- dırı varsa bunu da ya- yımlanmadan kimse gö- remez" dedi. Muharrem Diktaş, Cumhuriyet'in Gülen'le ilgili bilinme- yenleri ortaya çıkarma- sının bazı kesimleri ra- hatsız ettiğini belirtir- ken Hasan Polat, "'Ben insanım' diyen herkesin bu duruma tepki göster- mesi gerekir" dedi. Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Bal- bay da, yurttaşlardan ge- len desteğin gazeteyi gu- rurlandırdığını söyledi. Yazı dizisinde Fethullah Gülen'in sağ kolu Nuret- tin Veren'in sözleri dışın- da bir yorunıa girilme- diğini anlatan Balbay, "Umutsuzluk yalnızlık- tan doğar, biz yalnız de- ğüiz" dedi. >*
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear