Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2005 PERŞEMBE
HABERLER
İzmit SEKA'da çalışanlar Başbakan ve Maliye Bakanı'nın açıklamalanna tepki gösterdi
İşçidenhükümeteisyanİZMİT / ANKARA (Cumhuriyet) -
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve
Başbakan Recep Tayyip £rdoğan'ın
izmit SEKA Işletmesi'nin ekonomik
önırünü tamamladığı için îzmit Bü-
yükşehir Belediyesi'ne devredilece-
ği açıklaması tepki çekti. Selüloz-lş
Sendikası Genel Başkanı Ergiıı Alşan,
"5 ıııilyun ılolaı Iık v;ılır ıml:ı bu fabri-
ka ayağa kalkar. Mevcut haliyle yüzde
70 kapasiteye çıkanlsın bu tabrikanın
zaranndan kinısc bahsedemez" dedi.
Ankara 9. tdare Mahkemesi, Özel-
leştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) İz-
mit SEKA Fabrikası'nın kapatılması-
na ilişkin karaıınınyürütmesini durdur-
du ve kurumun 5 gün içinde savunma
vermesini istedi. OYK'ye tanınan sü-
renin dolduğu gün, Maliye Bakaııı Ke-
CHP'Ll SEFA SÎRMEN:
'Pepe
namus
sozunu
tutsun9
A1NKARA (Cumhuriyet Biürosu) -
CHP Kocaeli Milletvekili Sefa
Sirmen, Izmit Büyükşehir
Belediye Başkanhğı döneminde
SEKA'nın kapatılmasına imza
verdiği yönündeki haberleri
yalanladı. SEKA'nın Ford'a tahsis
edilen arazisinin sahilde olan
bölümünün yeşil alan olarak
belediyeye devrine onay verdiğini,
bunun kapatma anlamına
gelmediğini belirten Sirmen,
geçmişte "SEKA namusumuzdur,
kapattfamaz" diyen Çevre ve
Ornıan Bakanı Osman Pepe'yi
namus sözüne sahip çıkmaya
çağırdı. CHP Kocaeli Milletvekili
Sefa Sirmen, TBMM'de bir basın
toplantısı düzenleyerek tzmit
Büyükşehir Belediye Başkanlıgı
döneminde SEKA'nın
kapatılmasına onay verdiği
yönünde bir televizyon kanalının
verdiği haberleri yalanladı.
Dönemin Başbakanı Mesut
Ydmaz'ın onayıyla SEKA'nın
Ford'a tahsis edilen arazisinin
sahil şeridinin, yeşil alan yapımı
için Büyükşehir Belediyesi'ne
devrine onay verdiğini kaydeden
Sirmen, bunun fabrikanın
kapatılmasını istediği şeklinde
yorumlanamayacağını ifade etti.
Iscilerle beraber
Kendisinin yılbaşında, 8 Ocak
mitingınde, Kurban Bayramı'nda
SEKA işçileriyle beraber
olduğunu anımsalan Sirmen,
hiçbir zaman SEKA'nın
kapatılması yönünde bir düşüncesi
olmadığını belirtti. SEKA'nın
temelinin, Cumhuriyet'in
kurucusu Atatürk'ün emriylc 2.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü
tarafından atıldığına işaret eden
Sirmen, bu anlamda tarihi eser
niteliği de taşıdığını ve korunması
gerektığını vurguladı. Sirmen,
SEKA'nın 8-9 milyon dolar gibi az
bir yatınmla, kârlı bir kuruluş
haline gelebileceğine de dikkat
çekerek fabrikanın kapatılmaması
için elinden geleni yapacağını
söyledi. CHP'Ii Sefa Sirmen, bir
zamanlar "SEKA bizinı
namusumuzdur, kapaülamaz"
diyen Çevre ve Orman Bakam
Osman Pepe'yi de namus
sözüne sahip çıkmaya çağırdı.
• Selüloz-îş Sendikası Genel Başkanı Ergin Alşan, SEKA
işletmesinin ekonomik önırünü tamamladığı yönündeki iddialann
gerçeği yansıtmadığım vurguladı. Alşan, kesin mahkeme
karanna kadar eylemlerine devam edeceklerini açıkladı.
mal Unakıtan, Özelleştirme
ldaresi Başkanlığı'nda düzen-
lediği basın toplantısmda, SE-
KA Izmit îşletmesi 'nin ekonomik öm-
rünü tamamladığını, bu nedenle Izmit
Büyükşehir Belediyesi'ne devredecek-
lerini açıkladı.
Başbakan Hrdoğan da dün Anka-
ra'nın Temelli beldesinde Ankara Sa-
nayi Odası tarafından yapılacak Ikin-
ci Organize Sanayi Bölgesi'nin (OSB)
temel atma töreninde SEKA'nın duru-
muna değindi. tşletmenin sürekli za-
rarettiğini savunan Erdoğan, şöyleko-
nuştu: "İzmitSEKAsureklitrilyoıüar-
ca zarar ediyor. Başhklar atılıyor,' 13u-
rası kime peşkeş çekildi' diye. Bizinı
verdiğimiz yer tzmit Büyükşehir Bele-
diyesLRantamaçh kullanılmaınakkay-
dıyla buraya verdik. Bıırayı Londra'da-
ld HydeParkgibi yapacaksınız,halkis-
tifade etsin. İzmit SEKA'yı Izmit hal-
kına peşkeş çekiyonız.'"
Unakıtan ve Erdoğan açıklamalan-
na Selüloz-lş Sendikası Genel Başka-
nı Ergın Alşan tepki gösterdi. Alşan Ba-
kan Unakıtan'ın makinelerin ekonomik
ömrünü tamamladığını belirtmesine
karşın özel sektöre satılacağını açıkla-
dığına dikkat çekerek şuıılan söyledi:
"Ekonomik ömrünü tamamlayan
makineyi hiç kimse satuı almaz. Ba-
kan makinelerden birinin 70 yıllık di
ğerinin45 yıllık olduğunu söyledi. Kar-
ton piyasasımn yüzde 70'ine hâkim
olan Kartonsan'ın makinesinden biri
Liman-İş Sendikası'nda örgütlü işçiler özelleştirme karşıtı eylem yaptı. (l'otoğraf: ABİDİN YAGMUR)
Limanlan sattırmayacaklar
MERSİN / SAMSUIN (Cumhuriyet) - Özelleştirme
Yüksek Kurulu'nun TCDD'ye aıt limanlann
özelleştirme kapsamına alınmasına işçilerin
tepkisi sürüyor. Özelleştirme İdaresi Başkanlıgı,
Mersin Limanı'na inceleme heyeti gönderirken
Liman-tş Sendikası'nda örgütlü yaklaşık 300 işçi
Mersin Liman Müdürlüğü önünde bir araya
gelerek özelleştirme çalışmalarım protesto ettiler.
Limanlann stratejik önemine karşın
özelleştirilmeye çalışıldığını belirten Liman-İş
Mersin Şube Başkanı Recep Özbey şöyle konuştu:
"Kâr eden limanlann satümasıyla TCDD'nin de
taslîye süreci başlat ılacak. Limanlarıımzı
sattırmayacağız. Gerekirse çoluk çocuk
limanlarınuzdan ayrümayacağız. A Kl" iktidan
2005 yılını iımanlan satma yılı' ilan etti. Biz de
2005 yılını mücadele ve direniş yılı ilan ediyoruz.
Yargıdan yedikleri onca tokada rağmen
özelleştirme girişimlerinden vazgeçmeyenlere karşı
linıaıılarınıı/ı koruyaeagız."
"Limanlaıııııızı Çetelere lcslinı Etmeyecegiz
w
yazılı bir pankart taşıyan liman işçıleri daha sonra
sloganlarla Liman A Kapısı'na kadar yürüdüler.
Samsun'da da, Liman Işletme Müdürlüğü önünde
toplanan işçiler özelleştirme karanna tepki
gösterdiler. Liman-Iş Sendikası Samsun Şube
Başkanı Haydar Özcan, burada yaptığı
açıklamada, Samsun'da kâr eden kamu
kurumlarının birer birer özelleştirildigine
dikkat çekti. Özcan, "Samsun giderek bir emekli
şehrine dünüşmektedir. Bundan en çok da
esnallarunız etkileniyor. Samsun hnlkıııın bu
özeücştirmcnin durdurulması için bize destek
vermesini istiyoruz" dedi.
59yaşında. Makineninyaşh olnıası eko-
nomikömriinütamamladığıanlanuna
gebnez. Yatırunı yaparsanız çalışmaya
devam eder. Bundan önce eskidenilen
makinelerden biri Adana'da, diğeriAn-
kara'da üretime devam ediyor."
Alşan, kesin mahkeme kararı açık-
lanana kadar eylemlerine devam ede-
ceklerini vurguladı.
işık kapama eyleml
Kendilerini fabrikaya kapatan işçi-
ler de her akşam saat 21 .OO'de ışık ka-
patma eylemı yapıyor. İzmit halkına da
eyleme destek venneleri çağnsında
bulunan işçiler, saat 21.00'i gösterdi-
ginde fabrikanın projektörleri ve kulenin
ışıklannı yakıp söndürüyorlar.
BELGÜZAR AİLESI
Gözaltında
ölüme
ikincisuç
duyurusuIstanbul Haber Servisi -
Gözaltında ölü bulunan Gökhan
Belgüzar'ın ailesi, Bakırköy
Cumhuriyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulunarak
çocuklannın ölümünden sorumlu
olanların bir an önce bulunmasını
istedi. Aile, olayı AİHM'ye
götüreceğini açıkladı.
Gasp olaylarına karıştığı iddiasıyla
gözaltında tutulduğu Bakırköy îlçe
Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro
Amirliği'nin nezarethanesindc ölü
bulunan Gökhan Belgüzar'ın ailesi
çocuklarının işkence ile
öldürüldüğünü ileri sürüyor.
Sorumluların bir an önce
cezalandınlmasını isteyen
Belgüzar Ailesi, Bakırköy
Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu.
Kendini nczarethanenin kapısına
asarak intihar ettiği açıklanan
Gökhan Belgüzar'ın ölümünün
ardında çelişkilerin olduğunu ıfade
eden aile, gerçekler ortaya çıkana
kadar olayın peşini
bırakmayacaİclannı söyledi.
Adll Tıp raporu beklenlvor
10 gün önce gözaltuıa alınarak
Bakırköy Osmanrye Polis
Merkezi'nde tutulan Gökhan
Belgüzar'ın, kendüıi
nezarethanedeki 88 sanimetre
yüksekliğe asarak intihar ettiği
açıklanmıştı. tstanbul Barosu'nun
da önceki gün suç duyurusunda
bulunduğu şüpheli ölümün
aydınlanması için, Adli Tıp
Kurumu'nun hazırlayacagı
aynntıh rapor bekleniyor.
Kemal Unakıtan: Devletin sosyal güvenlik kuruluşlarma katkı yapması gerek
Maliye Bakanrndan itirafANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Maliye Bakanı
Kemal Unakıtan, devletin
sosyal güvenlik
kurumlarına katkı
yapacağını söyledi.
Unakıtan, "lster devletin
katkı payı deyin, ister katkı
payı demeyin, ne derseniz
deyin. Bu konuda
düzenlenmesi gereken
hususlar ve alınması
gereken tedbirler söz
konusu" dedi. Unakıtan,
Hesap Uzmanlan Vakfı
tarafından düzenlenen
"Sosyal Güvenlik
Kurumlaruun Kaynak
Şorunları ve Çözüm
Önerileri" konıılu
sempozyuma kahldı.
'Tamamı açık değil'
Unakıtan, sempozyumdan
aynln"ken gazetecilerin
soruları üzerine 2004
yılında sosyal güvenlik
kuruluşlannın I9katrilyon
lira cıvannda açık verdiğini,
bunun dün açıklanan bütçe
rakamları içinde
görülebileceğini ifade etti.
Bakan Unakıtan,
sempozyumda yaptığı
konuşmada da, sosyal
güvenlik açıklarının
Türkiye'nin en önemli bir
iki konusundan bin
olduğunu vurguladı. Sosyal
güvenlik açıklarının bir
kısmının devletin iştirak
etmesi gereken primlerden
oluştuğuna dikkat çeken
Unakıtan, şöyle devam etti:
"Bunlann tamamına açık
şeklinde bakmamak gerekir.
Diğer ülkelere de baküğımız
zaman devletin, kendisine
düşen katkı payını ödeınesi
lazım. 10-15 sene önce
alınan karariar bugün bize
nasıl olumsuz yansıyorsa
bugün biziın aldığımı/
kararlara da 10-15 sene
sonra olunılu ya da olumsuz
denecek. 2005 yılında sosyal
güvenlik harcamalannın
bütçeden aldığı pay yüzde
27'den yüzde 31'e
yükselecek. Bunun yetetii
olmadığını biliyoruz ama
devlet olarak
yapabileccğinıizin azamisini
yapıyoruz."
Hesap Uzmanlan Kurulu
Başkanı Mahmut Viıral ise
sempozyumda yaptığı
konuşmada, sosyal güvenlik
sisteminin en temel
sorununun kayıt dışılık
olduğunu belirtti. Vııral,
sosyal güvenlik sistemi için
acilen önlem alınması
gerektiğine de dikkat çekti.
Toplusözleşme için eylem
DİYARBAKIR/İSTANBUL (Cumhuriyet) -
KESK'e bağlı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim
Hizmctleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-
Sen) üyeleri, kamu emekçilerinın toplusözleş-
me yapma haklannın engellendiği gerekçesiy-
le Istanbul ile Diyarbakır Büyükşehir Beledi-
yesi önünde gösteri yaptı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde
bir araya gelen Tüm Bel-Sen üyeleri ile bele-
diye çalışanları adına konuşan Edip Yaşar, Içiş-
leri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı'nın kamu
emekçisinin haklannı gasp etmek istediğıni be-
lirtti. Yaşar Danıştay'a başvurarak yürütmenin
durdurulmasını isteyeceklerini söyledi.
Saraçhane'deki Istanbul Büyükşehir Beledi-
yesi önünde toplanan Tüm Bel-Sen üyesi grup
ıse "Sadakadeğil, toplusözleşme" ve "Toplusöz-
leşme hakkunız, grcv silahımız" sloganlan attı.
KESK Genel Başkanı Sami Evren son 10 yıl-
dır toplusözleşmelerde emekçilerin lehine sos-
yal ve malı haklar kazanıldığını anlatarak hü-
kümetin, belediye başkanlanna baskı yaparak
yapılan toplusözleşmeleri tek taraflı feshctme-
leri talimatı verdiğini öne sürdü.
Tüm Bel-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Ayyıl-
dız da "Scııdikanıızııı toplusözleşme yapma hak-
kı vardır ve bu hakkımızı kullanmak istiyomz'"
diye konuştu.
, • « « * ; " •
1
. , " -
* .
—i"
lil
.;
l_yı
â
•
İl'j
11 i
'.;
Â
L
m
teun
m
•
J
m
OİİİBİİÎ
.' ;•• •: p r. n f; p n
ti
T-FT~J.:;: ; • — •
j
Tüm Bel-Sen üyeleri hükümctin belediye başkanlanna baskı yapnğını savundu. (SERKAN YTLDIZ)
PERŞEMBE
ORIIAJN BURSAU
Doğal Seçilim ve CHP-2
Doğada bütün canlıların tabi olduğu Doğal Seçilim
veya Doğal Ayıkla-n-ma(Natural Selektion) yasası, aca-
ba, toplumsal sistemlerde de "çalışıyor" mu?
Doğada canlılar için bu yasa a) "çevre koşullarına
uyum" yeteneği ve b) buna uygun genetik değişinim
(mutasyon) geçirme ve uygun genetik donanıma sa-
hip olma parametrelerine göre işler. Çevreye uyum-
lu bir genetik yapıya sahip olmayan veya eksik do-
nanımlı canlıların yaşama şansları ya yok veya çok
az.
örneğin iklim koşullarında çok önemli ani değişik-
likleryaşansa, birbuzul veyaaşırı sıcaklarçağınagir-
sek canlıların çok büyük bir kısmı dökülecektir. Bel-
ki önce, bünyeleri zayıflamış "yaşlılar" gidecektir.
(Önceki yaz aşırı sıcaklardan 10-15 bin Avrupalı yaş-
lı erken ölmüştü!). Arkasından, genetik yapılan bu
yeni "olağanüstü" koşullara uygun olmayan bütün
canlılar...
Insanlar ve diğer canlılar o kadar farklı genetik ya-
pılara sahipler ki, bir kısmının uyum sağlama ve ya-
şamda kalma şansları var.
Ama, örneğin yaşamın en önemli unsuru olan ok-
sijen atmosferden yok olursa, yeryüzü canlılara ar-
tık ev sahipliği yapma özelliğini kaybeder. Oksijen aza-
lırsa, bazı canlıların genetik yapılan, bu az oksijenle
yaşamlarını sürdürebilir.. ama nesilleri devam edermi
şüphelidir.
Bunlar, doğanın yeni koşullarıyla canlıların gene-
tik yapılan arasındaki ilişkileri içeren süreçlerdir. Do-
ğal Seçilim olgusu az çok böyle çalışır..
•••
Şimdi gelelim yazının başındaki soruya: Bu doğal
ayıklama "toplumsal sistemlerde" çalışıyor mu?
Eğer "çalışıyorsa" hangi koşul ve yasalara göre? Bi-
yolojinin veya sosyal biyolojinin bu sorulara yanıtla-
rını doğrusu fazla bilmiyorum. Araştırmam gerek..
Ama bence "çalışıyor"..
Yaşamda kalmanın önemli bir özelliği, canlıların
nesillerini devam ettirme yeteneğidir. Bu amaçla her
canlı türü, genlerini çocukları aracılığıyla ortak "gen
havuzuna" aktararak katkıda bulunur. Bu yeteneği
olmayan canlılar "genetik"lerini yeni nesillerle sürdü-
remez ve "elenir". Bu gen havuzunda yer alamaya-
rak elenmek de, "Doğal Seçilim"e tabi olmaktır.
Şimdi bazı örnekler: Gece karanlıkta birden oto-
mobil önüne kendini atan bir genç, varsayalım ki ölür.
Evlenmemiştir, dolayısıyla genlerini sürdüremeye-
cektir ve bir tür "doğal ayıklanma "ya tabi olmuştur..
Tsunamide de yüz bin kişinin yine genlerini akta-
ramadan öldüğünü varsayalım. Bunlar da biyolojik
olarak "doğalayıklanma"ya uğrar.
Kışın soba zehirlenmelerinden yüzlerce kişi ölür..
Mantar zehirlenmelerinden de. Bilinçsizce ilaç kuh
lananlar arasında da ölümler olur.. Aşılanmadıkları
için ölen yüzlerce çocuk vardır. Sigaradan erken yaş-
ta kanser olup ölenler...
Bunların hepsi "doğal ayıklanma" kurbanları sayı-
labilir.. Çünkü genlerini aktaramazlar..
Fakat dikkat edin, toplumsal hayattaki bütün bu
ve benzer yok oluşların tabi oldukları ortak bir neden
vardır: Bilgisizlik, bilinçsîzlik nedeniyle "hayatta
kalma"yı başaramamak..
Bu örnekler arasında "riskleri bilerek ölmek" yok-
tur. Örneğin uçak, otobüs kazası, başına saksı düş-
mek gibi beklenmedik kazalar başka bir kategori ko-
nusudur.
Tsunamiden ölenler bilgi ve önlem eksikliği kurba-
nıdır. Çoğu depremzede de öyle.. Soba ve mantar
zehirlenmeleri, aşı eksikliği kurbanları vb..
•••
O halde şu varsayımı ileri sürebiliriz:
"Toplumsal sistemde doğal seçilim yasası, bilim-
sel bilgi sistemi ile paralel çalışır. Bilimsel bilgiyi reh-
ber almayan ve buna uygun davranmayanların ha-
yatta kalma şansları, bilimsel bilgi şemsiyesi altında
hayatlarını sürdüren bireylere göre daha azdır".
Bunlar, genlerini aktaramayarak toplumsal sistem-
de doğal seçilim yasasının erken kurbanları olurlar..
Bu toplumsal doğal seçilimde "değişen çevre
koşulu", insanın ürettiği bilgideki değişikliklerdir.
Bilimin, bilimsel bilginin, doğal seçilimde toplum-
ları ve bireyi basarılı kılmadaki belirleyici önemini gö-
rüyor muyuz? Işte, doğayı sürekli anlamaya çalışa-
rak bilimsel bilgi üretmek insanlığın gelecekte varo-
luşu için büyük önem taşıyor.
Çünkü bilim, insan-doğa ilişkisini başka biraşa-
maya yükseltmiştir.
• ••
O halde ikinci varsayımı da öne sürebilirim:
"Insanoğlu, bilim ve teknoloji aracı ile Doğal Se-
çilim 7 etkileme ve ona müdahale etme olanağıni da
elegeçirdi. Bu müdahaleyi, varoluşudesteklervegen
havuzunu zenginleştirir biçimde kullandığı sürece,
doğal seçilimi olumlu yönde, insanlığın varoluşu yö-
nünde etkiler".
O halde bilgiyi içselleştiremeyen ve buna uygun
davranamayan veyaşam sistemleri kuramayan top-
lum, kurum ve bireylerin, toplumsal ve biyolojik va-
roluş şansları azalır.
Peki CHP bunun neresinde?
obursali(" cumhuriyet.com.tr
Yazıîşleri memuru oldu
Müzeyesağlık
görevlisiatandı
Haber Merkezi - Bod-
rum Devlet Hastanesi
Müdür Yardımcısı Ayser
Özbulut (39), anestezi
teknısyeni olarak görev
yapmak istemeyince
Bodrum Sualtı Arkeolo-
ji Müzesi'ne tayin edildi.
Calıştığı hastanede
anestezi teknisyeni ola-
rak görevlendirilen, an-
cak yönetici olduğu için
görey değişikliği iste-
yen Özbulut, Bodrum
Sualtı Arkeoloji Müze-
si'ne yazıişleri memu-
ru olarak atandı. Özbu-
lut, "Hastanede son iki
yıl müdür yardımcıbğı
görevindeyken kadrom
verilmedi. Yeniden anes-
teziteknisyeni olarak gö-
revlendirildim. İdaredc
görevistedim,verilmedi.
Bu yüzden kurum de-
ğlştirmck zorunda kal-
dım" dedi.
Bodrum Devlet Has-
tanesi Başhekimi Op.
Dr. Oğuz Şalıin de ata-
manın kurumlar arasın-
daki "takdir olduğunu"
belirlcrek "Müdür yar-
dımcısı kadrosu gelme-
yince Özbulut'lan asıl
görevine dönmesini iste-
dik. I'crsonel sıkınlısı ol-
duğu için orada daha ya-
rarlıolacağuıa iııanıyor-
dıık. Ancak kendisi ter-
cihini başka yönde kul-
landı" diye konuştu.