25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 ŞUBAT 2005 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA SOYLEŞİ Türk Metal Sendikası ve Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu Başkanı Mustafa Özbek: Tiiridye'nm ilk sonmuAKP • "Atatürkçülüğü, laik demokratik cumhuriyeti, ölümüne ne pahasına olursa olsun savunmak zorundayız" diyen Mustafa Özbek şöyle konuştu: "Çıkış mutlaka demokrasiyle, adına demokrasi dediğimiz bu sistemle sağlanmalı. Çözüm yeri parlamentodur. Hükiiimetler oraya saygı duymak zorundadır. Parlamentolar sorumluluklarını bilmek durumundadır. Ama parlamentoda Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili bir tartışma olmuyor. Tayyip Erdoğan'ın aklına ne gelirse yasalaşıyor." MUSTAFA BALBAY ANKARA-Türk Metal Sendikası ve Ulus- lararası Avrasya Metal işçileri Federasyonu Ge- nel Başkanı Mustafa özbek, AKP'nin iç ve dış politikalannı eleştirerek "Türkiye'debirinciso- run siyasi iktidann konumudur. Sorun olan odur. Siyasi iktidar sorun olduğu için pek çok kouuda gerçekler kanıuoyııııa yansımamakta- dır" dedi. TBMM'de Türkiye'nin sorunlannın tartışılamadığına işaret eden Özbek, "Tayyip Er- doğan'ın aldına ne gelirseyasalaşıyor" dıye ko- nuştu. Özbek, CHP Genel Başkanı DcnizBay- kal'ın bir alternatif yaratmak zorunda olduğu- nu da vurguladı. Mustafa Özbek, iç ve dış gelişmeleri Cum- huriyet'e değerlendirdi. Özbek'eyönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: - Türkiye'deki sendikal yapıyı, çalışma yaşa- nunı nasıl değerjendiriyorsunuz ? MUSTAFA ÖZBEK - Türkiye'de sivil top- lum örgütleri arasmda sendikalar çok cılız kal- dı. Sendikalan ne hükümet dikkate alıyor ne ka- muoyu. TÜSlAD ve TOBB'nin hükümet nez- dinde ağırhğı var. Hükümet onlarla çalışıyor. Amabu tarafta demokratikkitle örgütü olan sen- dikalarla ilgilenmiyor. Dolayısıyla açık konuş- mak gerekirse sendikacılıkbize göre dibe vur- du. Toplumsal muhalefetin sesiyiz. Toplumun sesiyiz, ama bu sesi çıkaran sendikacı yok. * S E N D İ K A LİDERLERİ YENİDEN BİRLİKTE HAREKET ETMEÜ' - Eskiden böyle değildi... ÖZBEK - Ankara'da hükümet vardır, TBMM vardır ve Türk-tş vardır diyen rahmetli SeyfiDe- mirsoy'un bu sözünü yeniden hayatiyete geçi- recek bir sendikal hareketı nasıl ortaya koyabi- liriz? Bunu koyabilmenin yolu Türk- tş ve bağ- h sendikalann yönetim kurullannın ciddi bir şe- kilde Türk sendikacıhğım bir konsültasyona yatırmasından geçiyor. - Siz bu konsültasyondan nasıl bir sonuç ön- görüyorsunuz? ÖZBEK - Bu konsültasyondan çıkacak ne- ticelere göre sendika liderleri önüne bakmalı ve birlikte hareket etme alışkanlığını yeniden ka- zanmalıdırlar. Yoksa bana değmeyen yılan bin yaşasınla bir yere vanlmaz. Zaten, yılan oldu şimdi ejderha, hepimizi yiyiyor. Herkes kann- ca kararınca gücünü ortaya koyacak. Tepkimi- zi meydanlarda ortaya koyacağız. Hükümetle- re sözümüzü dinleteceğiz. Demokrasi dört ayak- lıdır. Işçisiyle, işvereniyle, siyasetiyle, devletiy- le... Siyasi parti ben çoğunluğu sağladım, ben her şeyi yaparım, diyor. Buna karşı direnecek güç de yok. Direnecek kim? Sendikalardır. -SendikalarözeDeştiımetartışmalanndagün- denıe gelmeye başladı... ÖZBEK - Evet ama, yetersiz. Bir çıkış ya- pınca sonuç almamız lazım. Kardeşim, sen bu kadar özelleştirme yaptın, şu an 20 bini aşkın işçi işsiz kaldı. Peki bu 20 bin işsiz kalan işçi- nin kaçına biz yeni istihdam mahalli yarattık? Özelleştirmeden gelen dolarlarlayeni istihdam alanlan yaratıldı mı? Yok. Peki bunu niye sor- muyoruz? Niye sorulmuyor? Sendikacılık ha- reketi bunu soracak. Kim? Bu Türk-lş. Kim? Diğer konfederasyonlar. "İKTİDAR SENDİKALARI YOK SAYIYOR 1 - tktidar genel anlanıda dikensiz bir gül bah- çesi istiyor. Bu bahçede de sendikalara yer yok, öyledegumi? ÖZBEK - İktidar sendikalara yok gözüyle ba- kıyor bence. Hatta yok sayıyor. Onun gördüğu TUSİAD ve TOBB. tşveren kuruluşlan güçlü. Bu tarafta işçi kuruluşlannın yahut Türk-Iş'in diğer konfederasyonlann sesini dinlediği yok. Konfederasyonun biri, Hak-îş, hükümete yakı- mm diyor. Bir diğeri sustu. DlSK kan kaybe- diyor, Türk-Iş'te de bir atalet var. Bu ataleti na- sıl atabiliriz? Bu uyuşukluğu nasıl atabilir Türk- îş? Bunu görüşüyoruz biz arkadaşlarla. - Şu anda en büyüktoplumsalsorunlann ba- şmda işsizlikgeliyor. Bu durum sendikacıüğı da etkiliyor. Bu sorunun çözümü için bir umut gö- rüyor musunuz? OZBEK - Türkiye'de 10 milyonun üzerinde işsiz var. Budayüzdel3-14'ünüzerinde bir iş- Iktidarın sendikaları yok saydığını ileri süren Mustafa Özbek, "TÜSİAD ve TOBB'u görüyorlar" diyor. (Fotoğraflar: KORAY AVCI) sizlik demek. 10 milyon işsize hükümetin iş bulmayla ilgili hiçbir gayretini göremiyorum. - Açıkçası bu tür temel konularda hükümet hiç görünmüyor. Nanki sorumlu o değümiş gi- bi. Ne dersiniz? ÖZBEK - Dogru. Türkiye bir kuşatma altın- da, ortada hükümet yok. En kritik günlerde Meclis Başkanı Italya'da, Başbakan Davos'ta, Dışişleri Bakanı Polonya'da, şimdi yıne bir sü- rü şeyler oluyor, Amerikalılar gelip gidiyor. Bizden ne istediler, biz ne söz verdik, bilen yok. - Küreselleşme dalgası karşısında Türkiye'yi hangi tchditler bekliyor? ÖZBEK -21. yüzyıla girerken küreselleşme, yeni dünya düzeni adı altında çok güzel mesaj- lar verildi. Ama gerçekler öyle değil. Özelliİc- le Türkiye açısından. Amerika'nm etrafimızda- ki ülkelerle ilgili tutumu, bizi tekrar tekrar dü- şünceye sevk etmeli. Küreselleşme emperya- lizmin ta kendisidir. "SlRA TÜRKİYE'DE" - Bu konuyu biraz açar nusınız? ÖZBEK - Amerika Iran'ı vurursa Türkiye şimdiden savunma hatlannı çizmelidir. Ben Amerika'nın ve Avrupa'nın Türkiye'ye iyi bak- tığı kanaatinde değilim. Dünyayı tek merkez- den idare etmeye hazırlanan bir Amerika'nın büyük Ortadoğu politikasında lsrail, jandarma rolünü üstlenmiş. Kuzey Irak'ta bir Kürt dev- leti kurduracaklar... Türkiye bir ateş çemberi içe- risinde bana göre. Biz TBMM ile, hükümeti- mizle, sivil toplum örgütlerimizle, askerimiz- le, ordumuzla oturup ne yapmahyız, sorusuna cevap aramahyız. Böyle bir tehlike var, bunu görmemekkörlüktür. Bu ateş çemberinı bizı yö- netenler göremiyorsa kördür, yazıklar olsun de- rim. ABD tran'ı vurduğu an, sıra Türkiye'de- dir. O zaman Türkiye'yi hiçbir ulusal refleksi olmayan bir ülke haline getirmek isteyecekler- dir. Buna hazır olmalıyız. ' E L E Ş T İ R İ N C E CEPHE ALİYORLAR' - AKP seçim sisteminin de verdiği firsatlarla yüzde 35 oy alıp Meclis'te yüzde 65'lik çoğun- İuk elde ettL Hükümet çizdiğiniz tablonun ne- resinde? ÖZBEK - Bizim demokrasimizin, AKP'nin iktidar anlayışının şeyhlik idaresiyle bir farkı yok. Demokrasi paylaşmadır, bölüşmedir, da- yamşmadır. Kurumların bir araya gelerek oluş- turduğu bir sistemdir. Ama şimdi kalk hükünıe- ti eleştir, sen niye eleştiriyorsun diyorlar bana. Peki adı demokrasiyse ben eleştireceğim kar- deşim. Eleştirince Mustafa Özbek olarak, Türk Metal olarak, bize cephe alıyorlar. - Ne yapıyorlar? ÖZBEK - Çeşitli baskılar oluyor. Niye eleş- tiriyorsun? Çeşitlı yerlerden diyorlar; hükümet işte sizden rahatsız? Haksız bir tarafımız varsa onu söylesinler, haklıysak bu onlara yardımdır. Bak arkadaş, hatalarınız bunlar, bunlar düzel- sin, diyoruz. -Heriktidar,konuşan TürkiyediyegeHyor, sıı- san Türkiye istiyor. AKP de mi öyle? ÖZBEK - Suskun toplum istiyorlar. Ara sı- ra da yokluyorlar; başörtüsünü getiriyorlar, la- ikliğe ters şeyler getiriyorlar. Sert tepki görür- se duraklıyorlar. Sivil toplumun gücü yok. - Yani STK'lere suskun toplum örgütleri di- yrbilir ıniyiz? ÖZBEK-Tabii... - Bunun devamı olarak medya ne durumda? ÖZBEK- Türkiye'de medya diyebileceğimız birkurum görmüyorum. Holdingleşmiş... Pet- rol şırketleriyle, bankalanyla, ticari şirketleriy- le, gazetesiyle, televizyonuyla bir holding ba- sını var Türkiye'de. Bu holding medyası siya- si iktidarla işbirliği halinde... Birkaç gazete var, Cumhuriyet gazetesi gibi, o kadar. - İç sorunlarla dış sorunlar iç içe gjriyor. Gü- venlik konusu, AlîD'nia hedefleri, Kıbns, işsiz- lik... Sizce Türkiye'nin en önemli sorunu ne? ÖZBEK - Türkiye'nin gerçck sorunlannı sayarken Türkiye'de birincı sorun siyasi ıktıda- nn konumudur. Sorun olan odur. Siyasi iktidar sorun olduğu için pek çok konuda gerçekler ka- muoyuna yansımamaktadır. tşte Kıbns... Türkiye'nin namus meselesidir. Bu yönde TBMM kararlan vardır. Ama hükü- metin uyguladığı politikaya bakıyonız, Ana- dolu'dan çok Rum'u dinliyor. Hükümetin Kıb- ns politikası, üç tarafı denizlerle çevrili Türki- ye'yi denize ayak değdiremez hale getırecek. Kıbns'tan sonra Yunanistan'ın Ege'deki istek- leri gündeme gelecek. İşte Kerkük... Atatürk'ün dış politikası izlen- se böyle mi olurdu? Yakın zamana kadar Sılo- pi kaymakamından randevu aldığı zaman bay- ram eden Talabani ile Barzani, bugün bizinı baş- bakanımıza rest çekiyor, hükümete rest çekiyor. Yeri gelince bölgemizin en güçlü devletiyiz, diyoruz. En güçlü devletin izlediği politika bu mu? Bunlar çelik çomak oynuyor. - Dış konulann başuıda AB de var. Orada da saklambaç mı oynuyoruz? ÖZBEK - Amerika, Avrupa, hepsi aynı ka- bın çocuklan... Türkiye üzerinde büyük oyun- lar oynanıyor. Kıbrıs, Kerkük, bunların uç nok- talan, buralar teker teker düştükten sonra ge- lecek iş anaya, Anadolu'ya gelecek. Türkiye ne zaman AB ya da Aınerika ile yakın iliş- ki içine girdiyse başına büyük dertler alıyor. AB, Türkiye'nin gerçek sorunlannı çözüme kavuşturmasını engelleyen, gelişmesi, iler lemesi, büyümesi önüne kurulmuş bir tu- zaktan farksızdır. Baykal alternatif ohnah -Ana nıuhalefeti nereye oturtuyorsunuz? CHP beklentileri ne ölçüde karşıhyor? MUSTAFA ÖZBEK - CHP ger- çekten kurum olarak, yapı ola- rak laik demokratik cumhuri- yet rejimimizin mutlaka mu- hafaza edilmesi lazım gelen birpartisi. CHP'nin ortadan kaldırılması veya CHP'nin değişik ellere geçmesi, reji- mın tamamen çökmesi de- mektir. - Orada da iç tartışmalar du- rulmuyor... ÖZBEK -Şimdi zannediyorum Bay- kal aklını başına aldı. Efendim medya CHP'yi vermiyor diyor... Veren verir, vermeyen vermez. Sen muhalefetini yap, geri tarafı kamuoyuna ait... Şimdi inanıyorum ki gerçekten birmuhalefet partisi hüviyetiyle CHP ve onun değerli genel başkanı Sayın Baykal halka haykıracaktır. Mey- danlara çıkacaktır ve halk onun etrafında kenetlenecektir. Bunu yapmaya mecbur. CHP genel başkanlan meydana çıkacak ve hal- kın derdini haykıracak. Benim halkım bu vaziyette ey iktidar, siz niye dışarda geziyorsunuz, diyecek. Mil- yonlar meydanlara toplanacak. Hükü- met belkı o zaman ayağını yere ba- sacak. Eğer CHP böyle bir mu- halefet yapar meydanlara çı- kar, halkın sıkıntılannı akta- nr, halkla iç içe olur, tabana iner, işçisiyle köylüsüyle es- nafıyla çiftçisiyle beraber bir mücadeleyi başlatırsa inanı- yorum ki, Türkiye peşınden yürüyecektir. lnsanlar o kadar bunalmıştır, insanlar o kadar bed- bindir, insanlar o kadar aç ve sefil- dir, ama alternatif yok diyor. - CHP alternatif olabilir mi? ÖZBEK - Bu alternatifi CHP Genel Başka- nı yaratmak mecburiyetindedir. Ya bu alternatifi yaratacak ya partinin başından gıdecek. Mıllet alternatif bekliyor. Alterna- tif de şu an CHP'dir. Köklü bir partidir, güçlü bir partidır, ancak konuşan, meydanlara çıkan, halkın sorunlannı dertlerini ıstırap- lannı dile getiren bir genel başkan gerekli. Şu anda genel başkan Baykal'sa bunu yapmahdır. VERİYORUM' - Türk MetaTde de yıUardu* genel başkansınız. Başmda bulunduğunuz kurumların gücü nedir? MUSTAFA ÖZBEK - Türk-Metal'in 270 bin üyesi var. Türkiye'nin en güçlü sendikasıyız. Ama bu oturduğumuz yerden olmuyor. Ben her yıl en az bir kez hemen hemen bütün işçilerin elini sıkanm. Yıllann getirdiği tecrübeyle gözünün içine bakar ne dediğini anlanm. Abartmadan söylüyorum, işçiyle nefes alıp veriyorum. Onlara sağladığımız sosyal haklar gerçekten Türkiye ölçeklerine göre çok iyi düzeyde. Işçilerimin Ankara'ya gelince yatacak yeri var, tedavi olacağı hastanesi var. Hemen her örgütlü olduğumuz yerde düğün salonu var. Her şeyi onlarla paylaşıyorum. Yapacaklanmızı yapamayacaklanmızı açık açık söylüyorum. Masaya yumruk vurma sendikacıhğı bitti. Bunun yerine karşıhklı, onurlu bir uzlaşma sendikacıhğı var. Işyeri yaşayacak, büyüyecek ki, işçi de payını büyütsün. Bizim sendikacılık anlayışımız şu; üretmek, kazanmak, kazandırmak. 21. yüzyılın koşullan bunu gerektiriyor. Eğitime de ayn bir önem venyoruz. Tam 27 bin işçimizi sendikacılık konusunda P O R T R E 1940yıhnda Kınkkale'de doğdu. Çalıştığı yıllarda sırasıyla işyeri sendika temsilciliği ve yönetim kurulu üyeliği yapan Özbek, 1971 yıhnda o zamanki adıyla Kırıkkale Metal-Iş Sendikası 'nın ikinci başkanltğına seçilerek profesyonel anlamda sendikacılığa başladı. 1972 yıhnda Kırıkkale Metal-tş Sendikası Başkanlığı'na seçildL Türkiye Metal-ls Federasyonu 'nun "Türk Metal Sendikası" olarak yeni adıyla sendikal literatüre geçmesinden sonra, 8-9 Kasım 1975 tarihinde yapılan ikinci genel kurulıında genel başkanhğa seçildL 13 Şubat 1994 tarihinde kurulan Uluslararası Avrasya Metal tşçileri Federasyonu 'nun oluşumunda büyük emeği geçen Mustafa Özhek, 19 ülkenin üye olduğu ve Türkiye'nin uluslararası anlamda genel baskanlık düzeyinde temsil edildiği bu kuruluşun genel başkanhğım da halen yürütüyor. Mustafa Özbek 'in "Yeni Ufuklar" adlı bir kitabı var. Mustafa Özbek, evli ve 6 çocuk babasu 75 mılyonluk bir Türkiye'yi bünyesine al- mak ıstemıyor Avrupa. Avrupa'nın gündeme ge- tirdiği isteklerin, uyguladığı politikaların Tür- kiye'yi parçalamaya götürebileceğini unutma- mak ve dikkatli olmak gcrekiyor. Ama hükü- metin bu tür kaygılan yok. Bu hükümet sanki bir görevlendirilmişlik havasında. AB ile yatıp AB ile kalkıyorlar ama katedilen bir mesafe de yok. Bizim AB'ye karşı çizgilerimizin olması lazım. Şunu şunu yapıyorsanız biz size üye olu- ruz, yoksa olmayacağız, demek lazım. - Ekonomi IMF'ye, dış politika AB-ABD'ye teslim... Reçete gibi bir tarifbcklemiyoruz ama, siz çıkışı nerede görüyorsunuz? ÖZBEK - Çıkış mutlaka demokrasiyle, adı- na demokrasi dediğimiz bu sistemle sağlanma- lı. Çözüm yeri parlamentodur. Hükümetler ora- ya saygı duymak zorundadır. Parlamentolar so- rumluluklarını bilmek durumundadır. Amapar- lamentoda Türkiye'nin sorunlanyla ilgili bir tartışma olmuyor. Tayyip Erdoğan'ın aklına ne gelirse yasalaşıyor. -ParlamentoErdoğan'ın siyasibürosu gibi bir şeymi? ÖZBEK - Maalesef evet. Erdoğan ne derse o tıkır tıkır oluyor. Ama bu nereye kadar gide- cek? Yann Kıbns konusunda, Kerkük konu- sunda taviz verilirse, parlamento darmadağınık hale gelirse... Bu durum toplumu da etkisı al- tına alırsa... Böyle bir Türkiye, savunma me- kanizmalarını zora sokar. 'MoLLAREJİMİ' -ÖzellildeAmerUialılarTürkiye'densözeder- ken sık sık ılınılı tslam tanunını kullanıyorlar. Bu yaklaşım vc Türkiye'nin laik değerleri ko- nusunda ne düşünüyorsunuz? ÖZBEK - Ben bunu 1.5,2 yıldır dile getiri- yorum. Tayyip Erdoğan hükümeti iktidara gel- dikten bu tarafa ey halkım, ey yüce Türk mıl- leti, aklımzı başınıza alın, bunlann Türkiye'yi götürmek istediği nokta molla rejimidir, diye bağınyorum. Eğer becerebilirlerse bunlann gö- türmek istediği şey molla rejimidir. Zaten ce- maat cemaat bölünmüş Türkiye. Cemaat baş- kanlan var, aynı lran'daki mollalar gibi. Bizi ayakta tutan nokta, laik demokratik cum- huriyettir ve onun sistemleridir, kriterleridir, kurumlandır, yani Atatürkçülüktür. Sen Atatürk- çülüğü, benim ışığımı elimden alırsan, benim lambamı elimden alırsan ben gecede, karanlık- ta kalmış gibi oluyorum. Onun için biz Atatürkçülüğü, laik demokra- tik cumhuriyeti, ölümüne ne pahasına olursa ol- sun savunmak mecburiyetindeyiz. Her şeye karşın laik demokratik cumhuriyet. Kurtuluşu- muz odur. - Dünyaya açıhrken elimizdekileri yitirmeye- liııı diyorsunuz... ÖZBEK - Evet, Avrupa'yı da bırakmaya- lım, bekleyelim ama elimizi de bağlamayalım, esas nokta Avrasya olsun. 21. yüzyılın ekono- mik kalbi Avrasya coğrafyası diyor tüm dünya ilim ve bilim adamlan. Türkiye, Rusya ile otu- rup bir Avrasya ekonomik birliğini kurmah. O birliğe Rusya ile Türkiye başta imza atacak ve arkasından Türk cumhuriyetleri, Çin katılmak suretiyle Avrasya ülkeleriyle müşterek bir Av- rasya ekonomik birliğini geliştirecek. Gidin Kazakistan'a, hertarafında Almangörürsünüz. Her şeyi yapıyorlar. Türkiye yok Türk cumhu- riyetlerinde, ama Avrupa'nın her ülkesi var. eğitimden geçirdik. - Siz aynı zamanda Uluslararası Avrasya Metal işçüeriFederasyonu'nun başındasınız... ÖZBEK - Evet, o kuruma çok sayıda ülkeden 85 sendika üye. 21 milyon üyemiz var Avrasya coğrafyasında. 30 bin Avrasyah sendikacıyı Ankara'da eğittik. Hem yurtiçi eğitim hem yurtdışı eğitim. 8 Mart nedeniyle önümüzdeki dönemde Türkiye'de, Rusya'da, Ukrayna'da, Arnavutluk'ta, Makedonya'da, Bulgaristan'da, Romanya'da, Ermenistan'da, daha pek çok ülkede kadın işçiler kurultayımız var.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear