Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2005 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Y 15
Y 12
Kocaeli Y 12
Çanakkale Y 12
Izmir Y 18
Manisa Y 14
Aydın Y 17
Denizli Y 15
Zonguldak PB 14 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
PB
Y
Y
PB
S
14
17
15
14
13
11
13
11
Adana PB 19
Y 16 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Silrt
Hakkâri
Van
PB
B
B
B
B
PB
PB
19
14
16
13
13
14
4
-4
Bütün bölgelerimiz-
parçalı ve çok bulutlu
Batı Karadenız'in iç ke-
sımlerı, Marmara, Ege,
Batı Akdeniz'in ıç ke-
sımleri, Iç Anadolu'nun
kuzeybatısı yaflışlı ge-
çecek. Yağışlaryagmur
ve sağanak şeklinde
olacak. Yurdun iç ve
doğu kesimlerlnde sis
görülecek Hava sıcaklı-
ğında önemli bir deği-
şıklık olmayacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo Berlin K 0 Moskova PB -8
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
PB
K
Y
PB
PB
PB
B
K
11
-3
l
3
2
3
0
I
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Zürih
PB
PB
PB
Y
K
PB
Y
PB
4
8
2
7
7
12
16
0
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Şam
PB
B
Y
PB
B
PB
Y
PB
14
-7
3ö
11
9
0
25
18
Parçalı bulutlu Sislı Bulutlu , Çok bulutlu Yagmurlu Karlı Gök gürültülü
GUNCEL CUINEYT AKCAYUUEk
• Baştarafı 1. Sayfada
ele ahnmasına öncülük etmeye çalışıyorlar.
17 Aralık'ta tarih alındıktan sonra hükümetin
sergilediği performans düşüklüğü eleştirilerin bi-
rinci kaynağı. Hükümet üyelik görüşmelerini yü-
rütecek başmüzakereciyle heyeti birtürlü sapta-
yamadı. Bu yöndeki yoğun eleştiriler karşısında
nihayet atamaların 7 Mart'ta açıklanacağını Baş-
bakan bir TV söyleşisinde duyurmak zorunda kal-
dı.
Karma Parlamento Komisyonu'nun son top-
lantılarına CHP 4, buna karşın Devlet Bakanı
Mehmet Aydın'ın yanı sıra AKP 8 milletvekiliyle
katıldı.
Fakat iki gün süren toplantılarda (Strasbo-
urg'dan yansıyan haberlere göre) AKP'Iİ milletve-
killerinin sesi duyulmadı. Türkiye'ye yönelik sal-
dırılara AKP'lilerden karşı çıkış izlenmedi.
KPK'dekigörüşmelerdeAKP'lilerintutumu hü-
kümetin 17 Aralık'tan önceki performansını yitir-
diğine ilişkin eleştirileri güçlendiriyor.
• • •
Bu durum örneklerle kanıtlanıyor:
Komisyonda ilk gün Avrupalı parlamenterlerin
sadece din özgürlüğü konusunu gündeme getir-
melerine iki CHP'Iİ milletvekili; Onur Öymen'le
Kemal Derviş karşı çıkıyor.
KPK'nin AB kanadı başkan yardımcısı Jacqu-
esToubon'un Ermeni soykırımı konusundaki sert
çıkışını bir CHP'li, Şükrü Elekdağ göğüslüyor.
Rum parlamenter Marios Matsakis'in Bakan
Mehmet Aydın'a, "Siz 20. yüzyılda 3 ayrı soykı-
nm yapmış olan bir ülkeyi temsil ediyorsunuz. ön-
ce Ermenileh, sonra Ftumlan, sonra da Kürtleri
katlettiniz" diyen saldırısına tepki yine bir CHP'li-
den, Şükrü Elekdağ'dan geliyor.
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, nüfus cüzdan-
larındaki din ibaresiylezorunlu din dersleri konu-
sundaki eleştirilere verdiği yanıtta özet olarak;
"Sokakta ölürsem Müslüman olduğum bilinsin...
Türkiye'de din ve ahlak kültürü öğretiliyor" de-
mekle yetiniyor.
Ikinci gün Ermeni soykırımının yanı sıra, Sevr'i
kabul etmemizi isteyen küstahlık gündemde. Bu
saldırılara yine dört CHP'li milletvekili karşı çıkı-
yor.
Giderek güçlenen bu saldırılar karşısında -ora-
da da burada da- AKP'nin ağır topları susuyor.
• • •
Yaptinm gücü olmadığı için AP bünyesindeki
gelişmelere önem vermemek, AB ile müzakere-
lerde örneğin Ermeni soykırımı sorunu ile ilgili
baskılara hazırlanmamak anlamına geliyor. KP-
K'nin genişlemeden sorumlu müdürü Pierre Mi-
rel, müzakeretakvimine "Türkiye'nin tarihiyleba-
rışmasıgerektiğini" ifade eden (tabii soykırım ko-
nusunda bizi uzlaşmaya zorlayan) bir paragraf
ekleneceğini söylüyor.
Biz hâlâ Ermeni soykırımını tarihçilere bırak-
mayı önereduralım. Siyasal kulisler aleyhimize iş-
liyor.
Ermeni soykırımı AB'nin başlıca konusu olma-
ya aday.
MGKImk'la
'diyalog'dedi
ANKARA (Cıımhu-
riyet Bürosu) - Mılli Gü-
venlik Kunılıı (MGK) şu-
bat ayı toplantısında ağır-
lıklı olarak Irak ve Kıbns
konuları ele alındı.
MGK, seçimler sonrasın-
da Irak'ta olıışan yeni yö-
netimle ve halkın tüm ke-
simlerıyle Türkiye'nin
yakın diyalog içinde ola-
cağını belirtirken, ülke-
deki tüm kesimlerin de
yönetime katılması gere-
ği üzerinde durdu. Kurul,
KKTC'deki seçinılerin
Türk kesimindeki de-
mokrasiyi gösterdiğini
dile getirdi.
Şubat ayı MGK toplan-
tısı Cumhurbaşkanı Ah-
nıct Necdet Sc/er baş-
kanlığında Çankaya Köş-
kü'nde gerçekleştirildi.
Toplantıya, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan,
Gcnelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilmi Özkök,
kuvvet komutanları ve
kurulun ilgili diğerüyele-
ri katıldı.
Toplantıda öncelikle
Türkiye'nin çevresındeki
gelişmeler ele alındı.
Toplantının ardından
açıklanan bildiride ise
Irak'taki sıyasi süreç ve
anayasa yazım çalışma-
lannın halkın tüm kesim-
lerinin katılımıyla sürdü-
rülmesinin önemi vurgu-
landı. Bildiride, "Siyasi
sürecin başarısı, kalıcı
barış ve istikrar sağlan-
ması ile halkın tüm ke-
siınleriyle Türkiye'nin
yakın diyalog ve işbirli-
ği içinde olmasının öne-
mi üzerinde durulmuş-
tur" dendi.
KKTC'de yapılan par-
lamento seçimlerinin de
değerlcndirildiği toplan-
tıda, ııisan ayında yapıla-
cakcumhurbaşkanlığı se-
çimlerinin ardından baş-
layacak yeni süreç deger-
lendirildi. Bildiride KK-
TC ile ilgili şu görüşler
dile getirildi:
"KKTC'de yapılan
erken gencl scçimlerin
değerlendirilmesi yapıl-
nıi!}, parlamenter yapı-
ya sahip bir devlet ol-
manın gereklerini yeri-
ne getiren ve demokra-
tik kuralları eksîksi/ iş-
leten bir halkın var
olduğunun diinya ka-
munyu önünde tescil
edilmesindeki memnu-
niyet dile getirilmiştir.
Kıhrıs'ta adil ve kalıcı
bir çözüme ulaşılnıası
için KKTC'ye uygula-
nan kısıtlanıalann kal-
dırılmasına yönelik va-
atlerin yerine gctirilme-
siııiıı önemi vc BM Ge-
nel Sekrcteri'nin iyi ni-
yet nıisyonu çerçevcsin-
de çözünıe yönelik giri-
şinılcrin Türkiye tara-
fından dcsteklenmeye
dcvanı cdileccği vurgu-
lanmıştır."
MGK toplantısında ay-
rıca, ulusal savunma sana-
yisi ile ilgili gelişmeler de
değerlendirildi. Yerli sa-
vunma sanayisinin gelişti-
rilmesi için üzerinde dıı-
rulan önlemler masaya
yatırılırken, bildiride şu
ifadelereyerverildi: "Sa-
vunma sanayimizde ula-
şılan düzeyin TSK'nin
modernizasyon gerek-
sinmelerini karşılama
durumu ile yeterli bir
ulusal savunma sanayi-
inin geliştirilmesine yö-
nelik önlemler üzerinde
kapsamlı bir değerlen-
dirme yapılmıştır."
Rubin: Yeşil sermayenin desteklediğiAKP yi medya sorgulamaktan çeHniyor
Totemkin Cumhuriyeti mi?'• Baştarafı 1. Sayfada
mali kaynakları şeffaf olmayan
iç ve dış kaynaklı îslamcı serma-
yeden elde ettigini yazdı. "Yeşil
scrmaye"nin laik sisteme zarar
vereceğine işaret eden Rubin,
AKP'nin iktidara geldiğı günden
bu yana, devletin bütçesi ile kar-
şılanamayacak ölçüde adımlar
attığını, bunun arkasında da ls-
lamcı şırketlerden ve Suudi Ara-
bistan gibi ülkelerden gelen pa-
ranın olabileceğini kaydetti.
Özellikle 11 Eylül saldısının ar-
dından ABD bankalarındaki pa-
ralarını çeken Suudi şirketlerinin
Türkiye'ye yatırım yapmış olabi-
leceğini yazan Rubin, AKP'nin
iktidarında İslamcı şırketlerın
yükselişe geçtiğine işaret etti.
Rubin, AKP iktidannın yeşil ser-
maye ile bağlantılarının ülkenin
iç ve dış politikasını şekillendir-
mede etkili olduğunu da belirtti.
Yazar, Türk kaynaklara daya-
narak "Suudi Arabistan ve Ma-
lezya'dan Türkiye'nin İsrail
politikasını şekillendirmek
amacıyla AKP'ye ıııasa altın-
dan yardım gönderildiğini"
ilen südü.
Türkiye'de AKP iktidanndan
çekinenlerin sayısının az olmadı-
ğını belirten Rubin, birçok işada-
mının ve medyanın AKP'yi sor-
gulamaktan çekindiğini dile ge-
tirdi.
Rubin, "Bundan 10 yıl önce
Türkler derin devletin etkileri-
ni tartışıyordu. Bugün hem
POTEMKİN PANTOMİMİ NEDİR?
Rubin, "Potemkin Cumhuriyeti?" baş-
lıklı bölümde Potemkin bentezmesinde bu-
lundu.
Tarihe "Potemkin köyü pantomimi" ola-
rak geçen olay şöyle: Rusya'nın 1787'de Kı-
rım'ı işgalinin ardından bölgede Rus çariçe-
si Katherina için bir tur düzenleniyor. Turu
düzenleyen Prens Grigori Aleksandroviç
Potemkin, bölgedeki yıkımı ve halkın peri-
şanlıgını çariçenın gözlerinden saklamak için
yıkılıp harabeye dönmüş evlerin yüzlerine
"düzgün görünüşlü ev" dekorlan yerleşti-
rilmesi emrini vermişti.
Sokaktaki fakir ve perişan köylülerin yen-
ne de "mutlu köylüleri oynayan aktörler"
geçirildi. Aynı oyun, çariçenin geçtiği her
köyde tekrarlanıyordu. Tarihe mal olan bu
"nıaskelenıe oyunu" "Potemkin köyleri
pantomimi" benzetmesi adıyla daha sonra
kişiler ya da hükümetler tarafından "bazı
gerçekleri gizlemek, üzerini örtmek" için
kullanıldı. Deyim, Batı'da gerçekleri yansıt-
mayan uygulamalar ve demeçler için kulla-
nılır hale geldi.
kahvehanelerdeki sohbetlerde
hem de Meclis'te Türk yetkili-
ler arasında yeşil sermayeden
ve AKP'nin kapalılığından ye-
ni tehdit olarak bahsediliyor.
Para, uzun dönemli değişiklik-
leri yapmayı sağlayacak kısa
dönemli popülariteyi satın alı-
yor. Ve bu açık Suudi etkisiııin
altında bu değişikliklcr,büyük
ihtimallc Türkiye'nin laik ya-
pısını daha da yıpratacak" di-
ye yazdı.
Kaygı verici ilişki
Yazar, Erdoğan ve başdanış-
manı Zapsu ilişkisini THırgut
Özal ve kardeşi Korkut Özal'ın
ilişkisine benzeterek Zapsu'nun
New York Times'a verdiği bir de-
meçte, "Erdoğan üınıbdır, şeri-
atçı değildir" demesine karşın
Zapsu'nun bazı ilişkilerinin, "i-
nanç ve çıkarlarının farklı yer-
lerde olduğunu gösterdiğine"
ileri sürdü. Hürriyet gazetesinde
27 Ekim 2001'de yayımlanan,
Zapsu'nun Yasin Kadı ile iş or-
taklığına ilişkin habere degen ya-
zar, Kadı'nın El Kaide ile bağ-
lantılarından dolayı ABD Mali-
ye Bakanhğı tarafından hesapla-
rının dondurulduguna işaret etti.
Rubin şunlan kaydetti: "Bir baş-
bakan tabii ki danışmanın ha-
talı kararlarından dolayı suç-
lanamaz. Ancak uluslararası
teroriznıle mücadelc kapsa-
nııııda bir danışman ile terör
finansörü arasındaki ilişki
Amerika'da kaygı uyandırı-
yor."
Rubin makalesinde, "Was-
hington ile Ankara arasındaki
özel ilişkinin zarar gördüğü,
ancak Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ile Dışişlcri Bakanı
Abdullah Gül'ün kamuoyunda-
ki ABD karşıtlığı konusunda
çaba harcamadığı" görüşüne y-
er verdi.
Potemkin benzetmesi
Makalesinde Türkiye'deki is-
tatistiklerin de göstermelik ol-
duğunu savunan Rubin, resmi
açıklamalardan aynntılara ulaş-
manın mümkün olmadığını be-
lirtti. 2004'te lstanbul'da yapılan
NATO doruğu, İKÖ'nün başına
birTürk'ün seçilmesi ve enflas-
yonun düşürülmesi gibi birçok
konununAKP hükümeti tarafın-
dan kullanıldığına dikkat çeken
Rubin, ancak bazı Türk aydınla-
rının bu durumu sorguladıkları-
nı ve "Potemkin" hikâyesine
göndermede bulunduklarını
anımsattı.
Marmara Vakfi 'nın
Suriye ziyareti
Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araş-
tırmalar Vakfı, Suriye'yi ziyarct cderek
Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Milli Meclis
Başkanı Mahmoud Al-Abrach, Başbakan
Mohamed Naji Otri, Yüksek Eğitim Bakanı
Dr. Hani Murtada ve First Lady Esma Esad
ile görüştü. Vakfııı Hcyet Başkanı Dr. Akkan
Suver, Cumhurbaşkanı Esad'ın bölgede
meydana gelen çatışmaları barışçıl yollarla
çözümleyebilmenin bölgesel güvenlik açısın-
dan taşıdığı öncme dikkat çektiğini belirtti.
Yapılan görüşmelerde Esma Esad, Marma-
ra Vakfı'nın kadınlarla ilgili yapacağı top-
lantılara destek vereceğini söyledi. Baş-
bakan Naci Otri de Suriye'nin 8. Avrasya
Ekonomi Zirvesi'ne katılacağım belirtti.
G U N D E M MIJSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Suyfada
mada bozmuş görünüyor.
SEKA'ya ilişkin kimi gerçekleri sıralayalım...
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, önce kuru-
mun ciddi bir değerinin kalmadığını açıkladı. Una-
kıtan SEKA'yı babalar gibi kapatacaktı. Ona gö-
re SEKA işletmesi bir hurdaydı, bunu her an is-
pat edebilirdi, Halep ordaysa arşın burdaydı.
Fabrikanın bir hurda yığını olmadığı anlaşılın-
ca Unakıtan hiçbir şey olmamış gibi yeni bir açık-
lamayaptı:
- SEKA işletmesinin bazı ünitelerini satacağız.
Bunu alanlar üretim yapabilecek.
Madem işletmenin üniteleri üretim yapacak du-
rumda, neden satıyorsunuz?
SEKA'nın makineleri 35 yıllık. Geçen zaman di-
liminde yenileme çalışması yapılsaydı, bambaş-
ka olurdu. Bunu geçelim. Tartışmanın değişik
noktalara gitmemesi için isim vermeyelim ama,
Istanbul çevresindeki kimi kâğıt fabrikalarının tek-
nolojileri de aynı ömre sahip. Onlar tıkır tıkır üre-
timlerini yapıyorlar, SEKA'nın kapatılması için ise
her şey yapılıyor.
Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun
2003 yılı raporu da bunu doğruluyor.
Rapora göre, örneğin 8 numaralı makine 10
milyon dolarlık bir yatırımla üretime devam ede-
bilecek durumda.
Zaten asıl sorun da burada. AKP hükümeti ve
geçmiş 20 yılın hükümetleri ne yazık ki Türkiye
Cumhuriyeti'nin kaderiyle özdeş kurumlara tek-
nolojik yatırım yapmadı, yapamadı ya da yaptır-
madı.
• • •
Başta da vurguladığımız gibi SEKA Izmit Işlet-
mesi'ndeki işçilerin direnişi hükümetin planlarını
bozdu. Bir zafer gibi anlatabilecekleri durum şim-
di bir kedinin ayağına dolanan yumak gibi etraf-
larında geziniyor.
Işçiler 30 Ocak'tan bu yana eylemlerini sürdü-
rüyorlar, bugüne dek bir hükümet temsilcisi on-
ları muhatap alıp, dertlerini dinlemeyi düşünme-
di.
Belki de her şeyi bildikleri için bunu yapmadı-
lar. Ya da cesaretleri yok.
özelleştirmeyi bir dönüşüm planı olarak uygu-
layan ülkelerin önemli bir dilimi bunu gerçekleş-
tirirken ilk plana şunu koydular:
özelleştirme kapsamındaki işletmelerde çalı-
şan işçileri ve toplumu ikna etmek!
örneğin Ingiltere'de sadece bunun için halkla
ilişkiler şirketleri kuruldu. Kendilerince doğruları
anlattılar.
Bizim hükümet ne yapıyor?
Aracı kullanarak işçileri tehdit ediyor. Son öne-
ri Başbakan'la görüşen Türk-lş Genel Başkanı
aracılığıyla iletildi.
Hükümet işçilere şu mesajı göndermiş:
- Mart başına kadar dokunmayacağız.
Sonra? Sonrasına karışmayız!
Sümerbank'lar kefen bezine kaldı.
Şeker fabrikaları eridi.
Kâğıt fabrikalarına da baştaki 'k' harfini kaldı-
rıp atmak düşüyor.
SEKA işçilerinin direnişi bu anlamda derin bir
içerik kazanıyor. Olay sadece bir işyerinin yaşa-
tılmasından, insanların işsiz kalmamasından iba-
ret değil.
ankcumfa cumhuriyet.com.tr
Terör laikliğe zorluyor
MEHMET FARAÇ
SİLOPİ/HABUR - irak'ta yapılan ge-
nel seçimlerin ardından ülkede rejimin
hangi statüye oturtulacağı tüm dünyaca
dikkatle izleniyor. Şiiler bir şeriat devleti
düşü kurarken, cuıııhurbaşkanlığı maka-
mına oturmak isteyen Kürdistan Yurtse-
verler Birliği (KYB) lideri Celal Talaba-
ni laik bir rejim vaat ediyor.
Talabani'nin laiklikte ısrar etmesınde,
ABD'nin baskısı, şenatçı örgütlerın KY-
B'ye yönetttiğı saldınlar ve El Kaıde mer-
kezlı direnışın büyük payı bulunuyor. Sı-
nırda ıkıncı bir iran istemeyen Türkiye ise
Talabani'ye sıcak bakmak zorunda kalı-
yor.
Kürtleı, ABD destekli devlet çabalannın
yoğunlaşması nedeniyle Iran güdümünde
bir Şii rejiminden uzak durmaya çalışıyor.
Talabani'nin The Times gazetesine yaptı-
ğı açıklamasındakı, "En önemli şartımız
laiklik, İslami bir yönetimi asla kabul
etmeyiz" sözlerinin ardında bölgedeki
aşın dinci grupların yaıattığı kaos da ya-
tıyor. Bir zamanlar Kuzey Irak'ın en etki-
li dinci grubu olarak bilinen "Bı Zotnevi-
ye İslami" (tslami Hareket), Şeyh Os-
man'ın (Osman Abdülaziz) ölümünün
ardından eski gücüne döncmiyor.
Bu örgütten kopan gruplardan birini 2-
3 bin civannda silahlı mılıtanı bıılunan En-
sar El tslam oluşturuyor. Talabani güçle-
rinin islamcı gruplan dağıtmaya çalışma-
sı üzerine 2001 yılının ortalarında "Mol-
la Krekar" diye bilinen Necmcddin Fa-
raj Ahmed tarafından kurulan örgüt, KY-
B'yi yok etmeyi düşjüyor.
ABD, 2001'den itibarcn yüzlerce peş-
mergeyi kurşuna dizen Ensarcılan Afga-
nistan'daki Talıbancılarla işbirliği yapmak-
la suçluyor. Bu eylemlerin ardından Mol-
la Krekar'in "İslanı söz konusu olduğun-
da, dcmokrasi bir şayiadan ibarettir"
demesi Ensarcılan hem ABD'nin hem de
Kürtlerin hedef yapmasına yetiyor. Ensar-
cıların 8 Şubat 2003 'te öldürdüğü peşmer-
geler arasında Talabani'nin önemli komu-
tanlanndan General Şevket Haci Maşir
ve üst düzey yetkililer de bulunuyor.
KYB ile Ensar El lslam arasında bugün
büyük çatışmalar yaşanmıyor. Bunda şüp-
hesiz Talabani'nin 2002'de KDP ile "te-
rorizme karşı ortak mücadele"karan al-
ması da etken sayılıyor. Ancak peşmerge-
lerin aslında ABD'nin desteğiyle şeriatçı
tehditten kurtulduklan bıliniyor. ABD'nin
Irak'a girer girmez İran sınırındaki Ensar
kamplannı yerle bir etmesi göz ardı edil-
miyor. Molla Krekar'in adamları bugün I-
rak direnişinde boy gösteriyor, peşmerge-
lerin korkulu rüyası olmaya çalışıyor.
Türkiye sınırındaki Barzan ve Hacüm-
ıan kasabalarında Mesud Barzani'nin
amca çocuklarından Ethem Barzani'nin
denetimindeki "Hizbullahi Şoreşger -
Devrimci Hizbullah", Erbil çevresinde-
ki 70 kadar köyde ise "Kürdistan Muha-
fazakârlar Partisi"nin binlerce silahlı
üyesi faaliyet gösteriyor.
Talabani'nin laik duyarlılığında sadece
bu örgütlerin tehdidi bulunmuyor. KYB
liderini son aylarda peşmergeleri hunhar-
ca katleden El Kaide gruplan da ürkütü-
yor. Son dönemde yüzlerce peşmergeyi
ABD ile işbirliği yaptıklan için öldüren El
Kaide militanlan, Irak direnişinı kuzeye
yaymaya çalışıyor. Talabani'nin laiklik
vurgusunun ardında dinci tehdidin yanı sı-
ra ABD'nin hedef tahtasma oturtmaya ça-
lıştığı iran örneği de duruyor. ABD'nin is-
temleri bir tarafa, sadece bu gerçekler bi-
le Kürtlerin Trak'ta neden laikligi öne çı-
kardığını anlatmaya yetiyor. Türkiye'ye
ise tran-PKK-şeriat kıskacmda Talaba-
ni'yi desteklemek kalıyor.
Talabani: îslam devletinin
cumhurbaşkanı olmam
AYHAN ŞİMŞEK
ANKARA - irak'ta geçış dö-
neminde cumhurbaşkanı olma-
sı beklenen Celal Talabani,
kendisini ziyaret eden Büyükel-
çi Osman Korutürk'e, "Tür-
kiye'nin demokratik ve laik
sistemi bizim için örnek. An-
cak Şiilerin gücü nedeniyle I-
rak'ta laikliğin kabul cdilmc-
si hayal" dedi. Irak Kürdistan
YurtseverlerBirliği'nin (IKYB)
yeni Irak'ın bir tslam devleti ol-
maması gerektiğini savunduğu-
nu vurgulayan Talabani, "Ben,
her ne pahasına olursa olsun
cumhurbaşkanı olacak deği-
liın. Eğer Irak bir İslanı dev-
leti olacaksa ben burada cum-
hurbaşkanı olmam" diye ko-
nuştu.
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan'ın yazılı mesajını ilet-
mek için Kuzey irak'ta IKYB li-
deri Celal Talabani ile görüşen
Türkiye'nin Irak Özel Temsilci-
si Büyükelçi Osman Korutürk,
Ankara'ya önemli mesajlarla
döndü. Talabani'nin görüşmcde,
Irak'ın geleceği ve Türkiye ile
ilişkiler konusunda şunlan dile
getırdığı öğrenildi:
• Biz Irak'm bölünnıesini is-
temiyoruz. İçinde olduğumuz
süreç, Irak'ınyenidenbirleşme-
sini getirecek bir süreçtir. Kürt-
ler de böylece tüm irak'ta söz
sahibi olacak. Bağımsızlığı ger-
çekçi bulmuyoruz. Bu taleple-
rin zamanla yumuşayacağını
düşünüyoruz. Cumhurbaşkanı
olursam Iraklı kimliğım öne çı-
kacak. Ben önce Iraklı, sonra
Kürt olacağım.
I Kerkük'ün statüsünü, Ker-
kük'te yaşayanların belirleme-
sini istiyoruz. Bizim düşüncc-
miz Kerkük'te Brüksel modelı
nin geçerli olmasıdır. Buranın
Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne
katılıp katılmayacağına sonra
karar veı iliı. Bu konuda oldubit-
ti içinde olmayız, sosyal muta-
bakat arayacagız.
• Irak topraklannı, Türki-
ye'ye karşı herhangi bir terör ör-
gütünün kııllanmasına iziıı ver-
meyız. PKK ile mücadele ede-
cegiz.
Korutürk'ten uyarı
Büyükelçi Korutürk ise gö-
rüşmede Ankara'nın değerlen-
dirmelerini aktarırken Irak'ın
toprak bütünlüğünün Türkiye
için yaşamsal önem taşıdığını
vurguladı. Korutürk, "Irak'ın
bütünlüğü konusunda yalnız
biz değil, tüm bölge ülkelcri
hassas. Aksi bir davranışa ka-
yıtsız kalmayacağız" dedi. Bü-
yükelçi Korutürk şu mesajları
verdi:
• Türkiye'nin Kerkük'te hak
iddiası yok. Basın aracılığıyla
konuşulmasından rahatsızız.
Söyleyecek sözünüz varsa bura-
da söyleyin. Kerkük, yalnızca I-
rak'ın içişi değildir. Kerkük'te-
kı dengelerin korumııası gerek-
tiğıne inanıyoruz. Kerkük'ün
özel statüsünün korunmasını is-
tiyoruz.
• Kürdistan Bölgesel Yöne-
timi'nin şu anda bir statüsü var.
Bunu korumak istemenizi anlı-
yoruz. Ancak yayılmacı bir yak-
laşım kabul edilemez. Bugün
geldiğıniz noktaya Türkiye'nin
katkısıyla geldiğinizi unutma-
yın.
• Irak'ın bütün kalması, bi-
zim için stratejik öneme sahip.
Bölünme olduğu takdirde Orta-
doğu'nun dcngcleri bozulur.
Türk heyeti, görüşme sırasın-
da, Talabani'nin seçimlenn ar-
dından Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın gönderdiği mektu-
bun yanıtını da ıletti.
Talabani'ııinmektubunda, ye-
ni dönemde Türkiye ile işbirliği-
ni daha da geliştirmeyi hedefle-
dikleıini ve yanlış anlaşılmaları
gidermek istediklerini ifade et-
tiği öğrenildi. Erdoğan'ın yanı-
lında ise Irak'ın demokratik bir
yapıya kavuşmasının önemine
işaret edilerek Türkiye'nin 1-
rak'a verdiği desteğın süreceği
kaydedildi. Bu arada kaynaklar,
İrak'ta yeni hükümetin kurul-
masınnı ardından, Türkiye'nin
Musul Başkonsolosluğu'nun
açılmasınm gündemde olduğu-
nu belirttiler.