Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 ŞUBAT 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
J\^ |J J_j J U J \ kultur(« cumhuriyet.com.tr 15
Gülgün Başarır'ın, Ahmet Haşim'in ünlü şiirini anımsatan sergisi Galeri Artisan'da
Merdivenlerin sonundaki gizemKAYA ÖZSEZGİN
Yapının iç mekânını oluşturan katlar ara-
sında ya da dış mekânla yapının içini ilişki-
lendiren geçiş güzergâhlannda karşımızaçı-
kan merdivenler, bızim onlara yüklediğimiz
işlevsel anlamın ötesinde, salt birer mimari
öğe olarak dcğil, kcndi başlarına taş, mermer
ya da ahşap malzemeyle kurgulanmış "nes-
ne" elemanları olarak, ne ifade ederler bizim
gözümüzde? Üzcrinc basılarak geçilmiş ba-
samaklar, onca insanı taşımış ve şu kadar za-
manı yaşamış olmanın sessiz tamkhğında,
nasıl bir süylcmi yansıtırlar? Zamanın akıp
geçen sürecinde, kımi kez bize olanaksız gi-
bi görünen aşmmalar, merdiven basamakla-
rının doğasından mı kaynaklanır, yoksa bize
öylc göründüklcri için mi onların yol açlığı
bu algınm sanalhğina inanırız?
Işiıı temelinde, belki de Heidegger'in sö-
zünii ettiği bir "dünya" ve "yeryüzü" kar-
şıtlığının izlerini aramak gerekecektir. Ona
göre bu iki kavram varlık açısından farkhy-
dı; dünya, bir "açıklığın" ifadesi olduğuhal-
de, yeryüzü, sürckli olarak kcndini kapatan,
gizleyen, hiçbir şeye zorlanılmamış bir orta-
ya çıkıştı. Hakikatin varlığıyla ilgili bilgile-
rimiz, hcp sınırlı kaldığına göre, bi/.im algı-
ladığımız şeyler, görünen dünyaya ilişkin
olanlardır. Sanat yapıtma konu olan nesneler
ise, o yapıt aracılığıyla kurgulanmış olan bir
yeryüzü tablosu sunar bize. Olagan vc sira-
dan nesneler, yapıtlarda bize olduklarından
farklı göründüklerine göre, o nesneler, sanat
yapıtı olma sürecine girdikleri andan itibaren,
yeryüzü kımlığı içınde karşımıza çıkmış
olurlar.
Clzlenml; ayrıntılar
Gülgün Başarır'ın resimlerinde yer alan
yıllanmış, köhne merdivenler daha ilk anda,
bizim gözümüzde merdiven nesneleri olduk-
ları izlenimini bile yaratmazlar. Günlük ya-
şamın kirini ve pasını üzerlerinde, bir yaşan-
mışlık tortusunu gizlcmcksizin açığa vuran
basamaklar, ustaca kurgulanmış bir yanılsa-
ma karşısında bulunduğumuz kuşkusunu bi-
le yaratabilirler. Ama gene de onlar, grinin
Gr
iderek derinlikten uzak, benzer ya da yakin espri şemalarının
çevresinde gezinen resimlerle sık sık karşılaştığımız şu sıralarda, Gülgün
Başarır'ın geliştirdiği kişisel yaklaşım, nesne ressamlığı konusunda, iç ve
dış gözlem odaklarını buluşturmaya yönelik çabanın önemine dikkat
çekmiş oluyor.
tonlanna bulanmış, neredeyse gözlerden gız-
lenmiş ayrıntılar düzeyinde ufacık kızıl leke-
lerle de çok belirsiz biçimde dengelenmiş gö-
rünümleriyle, merdiven olmasalar da "mer-
diven resimleri"dirler. Bir nesnenin kendi-
siyle resminin "aynı" olmaması, bilinen bir
sanat kuralı olsa da Başarır'ın resimlerinde,
bu kuralın tersine çalıştığı da gözlemlenebi-
liyor: Resimler, kendi içlerinde konumlandı-
nlmış yapılanyla, merdivenin kendisinden
başka bir şey değiller. Her basamağında
adınılanmızı yeniledığımız bu taş çıkıntılar,
mimarlığa özgü yapısallıklanyla, merdiven
ayaklarıdır. Sanatçısı bizi yanıltmıyor, ama
bu konuda, resim tarihinin içinden akıp ge-
len deneyımin birikimıyle konuşmaktan hoş-
lanıyor ve görsel bilgilerimizi bir kez daha
gözden geçirerek onun resimlerine bakma-
mız gerektiği konusunda bizi uyarmaktan da
geri kalmıyor. Örneğin, Schwitters'in
1920'li yıllarda başladığı, sonraki yıllarda da
yeniden gerçekleştirdiği ünlü "Merzbau'Ma-
rı gibi, sıradan nesnelerden bir katedral inşa
ediyor sanki o da. Sessizlik, dinginlik ve me-
lankoli, gerçekte olmayan ve kurgulanmış ol-
duğu izlenimini veren bu merdiven tema'sı-
na, farklı bir içerik yüklüyor.
Yaşam ve gerçekllk
Şu da söylenebılir: üörünürde merdiven
imgesinden yola çıkıldığı halde, bu imgenin
taşıyabileceği içerikten oldukça farklı birbe-
lâgat ("rhetorique") ıle bezeli yeni bir üst-
içerik, Gülgün Başanr'ın resımlerinı yeni-
den anlamlandırmış oluyor.
lzleyicinin sezmekte zorlanacağı bir algı
modeli, burada ızleyiciye sunulmakta ve on-
dan, bu resımlere, böyle bır algının varlığını
hesaba katarak bakınası istenmektedir. Bu
tür bir sunum, resme izley ici etkinliği açısın-
dan yaklaşılarak, yaşam ve gcrçeklikle koşut-
luklar kurulması yolunda öneriler getiriyor
aynı zamanda. Şairin, merdiven imgesiyle
yaşam arasında kurduğu anlamsal ilişkiyi bu-
rada anımsamakta yarar var. Simgeciliğin bu
ilişkiden ürettıği anlam ölçeğinde olmasa bi-
le, Gülgün Başarır'ın merdivenleri, birbirin-
den farklı cepheleri içeren görünümleriyle,
içsel bir bakışı davet etmekte ve böylece, iz-
leyiciyı bellek tabanma inmeye zorlamakta-
dır.
Giderek derinlikten uzak, benzer ya da ya-
kın espri şemalarının çevresinde gezinen re-
simlerle sık sık karşılaştığımız şu sıralarda,
Gülgün Başarır'ın geliştirdiği kişisel yakla-
şım, nesne ressamlığı konusunda, iç ve dış
gözlem odaklannı buluşturmaya yönelik ça-
banın önemıne dikkat çekmiş oluyor. Duruk
olanın gerisindeki anlamı kurcalamak biçi-
minde de tanımlanması mümkün olan bu ça-
ba, biçimciliği tek çözüm olarak görenlerin
yanilgısına da parmak basmış olmuyor mu?
(Sergi, 5 Şubat 'a kadar görülebilir. Müfı-
de Küley Sok. -PoyrazcıkSok.-, 32/1, Nişan-
taşı, Tel.:0212 247 90 81)
ÎŞTÎSAN'DAN BlLDİRİ:
'Hukuk dışı
uygulamalar
yapılıyor'
Kültür Servisi - îs-
tanbul Büyükşehir Be-
lediyesı Şehır Tiyatro-
ları'mn Sanat Teknik
Müdürü Volkan Sağı-
rosmanoğlu'nun Yö-
netim Kurulu üycliği-
ne herhangi bır gerek-
çe gösterilmeksizin
son verilmesi ŞehirTi-
yatrolan sanatçılannın
tepkısıne yol açtı.
tstanbul Şehir Tiyat-
rosu Sanatçıları Der-
neği(lŞTİSAN)konu-
ya ilişkin yaptığı açık-
lamada, Volkan Sağı-
rosınanoğlu'nun göre-
vine bu biçimde son
verilmesıni "Şehir Ti-
yatrosu sanatçılan-
nın iradesini hiçe
sayma girişimi" ola-
rak yorumiadı.
'91 yıllık sanat
kurumu'
2002-2003 ve 2003-
2004 tıyatro sezonla-
rında yönetim kurulu
üyeliği yapmış olan
Sağırosmanoğlu'nun
2004-2005 ve 2005-
2006 liyatro sczonları
için rekor sayıda sa-
natçı oyuyla yeniden
Yyönetim kurulu üye-
liğine seçildiğinin al-
tını çızen İŞTİSAN
üyelcri "Hukuk dışı
uygulamalarla birisi
ya da birileri, 91 yıl-
lık devasa bir sanat
kuruıııuııu, yuvamızı
karıştırmaya çalışı-
yor" deyişini kullanı-
yor.
Şehir Tiyatrolan
Yönetmeliği'nın yö-
netim kurulunu tanım-
layan 10. maddcsinin
'e' bendindeki, "Kad-
rolıı sanatkârlar ken-
di aralarındaıı iki
üye seçerler" cümlesi
anımsatılan bildiride,
"Bir başka tcamül
dışı uygulama ise
Müdür Vekili tara-
fından, 28 Ocak'ta
tebliğ edilen bu 'aykı-
n' görcvdcn almayı
müteakip, 31 Ocak
tarihinde seçimli bir
genel kurul toplama
yu/iMiıııı çıkaı lıhnış
olması; Genel Kurul
toplama yetkisini ha-
iz yönetim kurıı-
lunun bir bakıına by-
pass edilmesidir" de-
niyor.
Tereddütlü'
ÎŞTÎSAN üycleri,
ayrıca, Şehır Tiyatro-
su sanatçılannın oyla-
rıyla seçtiği bir yöne-
tim kurulu üyesini,
"tereddütlü" ve "ta-
mamcn istişari" mü-
talaalarla görevden al-
maya çalışmanın, ti-
yatronun en üst organı
olan yönetim kuruluna
yapılmış en ağır haka-
ret olduğunu belirte-
rek şöyle devam edi-
yor: "Unutulmasın,
tiyatroyu tiyatrocu-
lar gerçekleştirir ve
tiyatroyu yönetmek
tiyatrocuların işidir.
Bu evrensel ilkeyle
çatışmayı deneyen
tüm meslck dışı un-
surlar, bünyemize
hasar vermenin öte-
sinde bir kazanım
edinemcmişlerdir,
bundan böyle de ede-
meyeceklerdir. İstan-
bul Şehir Tiyatrosu
sanatçıları, iradeleri-
nin arkasında dıır-
maktadır vc siyasi
yahut mali herhangi
bir başka iradenin,
91 yıllık onurlu gele-
neğimiz üzerinde ta-
hakküm kurmasına
izin vermeyecektir."
'7-17 Uluslararası Karikatür Yanşması'na başvurular başladı
Haydiçocuklar, karikatürçizmeye!
Kültür Servisi - 23 Nısan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı'nı uluslararası dü-
zeyde kutlamak ve dünya ço-
cuklarıyla paylaşmak adına
düzenlenen '7-17 Ulusla-
rarası Karikatür Yarışma-
sı' na başvurular başladı.
Dünya çocuklarına açık
7-17 yaşları arasında-
kı tüm dünya çocuklan-
na açık olan yarışmanın
konusu serbest. Karika-
türler A4 ya da A 3 bo-
yutlarında her tür kâ-
ğıda istenen teknikle,
siyah-beyaz, renkli
olarak çizilebilir. Bil-
gisayar ortamında ta-
sarlanmış karikatür-
ler CD ROM'a kay-
dedilmiş olarak pos-
tayla ya da JPEG
formatında 300 dpi
çözünürlükte inter-
net üzerinden gön-
derilebılır. Karika-
türcüler en çok üç
karikatürle yarışmaya katıla-
bilirler. Yanşmacılann, kari-
katürlerinin arkasında ad-so-
yadlarını, doğum tarihlerini,
okullarını, adreslerinı belirt-
meleri gerekiyor.
Kazananlara, bir büyük
ödül (1000 YTL), dört başan
ödülü (500 YTL), plaket ve
diplomalar verilecek. Ayrıca
karikatürlerı sergi lenmeye
değer görülen tüm karikatür-
cülere diplomalar gönderile-
cek. Seçici kurul, bir yabancı
karikatürcü, dört Türk karika-
türcü, bır TRT temsılcisi, bir
Karikalür Vakfı temsilcishv
denoluşuyor. Yarışma sonuç-
ları 10 Nisan 2005 tarihinde
duyurulacak.
Yarışmada ödül alan kari-
katürcüler 22-24 Nisan tarih-
leri arasında Istanbul'a davet
edilecek ve 27. TRT Ulusla-
rarası 23 Nisan Çocuk Şenli-
ği etkinliklerine konuk ola-
cak.
20 Mart son gün
Karikatürleri katalogda yer
alan karikatürcülere 7-17
Uluslararası Karikatür Yarış-
ması kataloğu, katılım belge-
siyle birlikte gönderilecek.
Gönderılen karikatürler geri
gönderilmeyecek ve basım
yayım hakkı 7-17 Uluslara-
rası Karikatür Yarışması'nın
olacaktır. Yarışmaciların ka-
rikatürlerini 20 Mart 2005 ta-
rihinde kadar '7-17 Karika-
tür Yanşması - PK: 364 Yeni-
şehir 06443 Ankara adresine
ya da internet üzerinden 7n-
fo@7-l 7.org 'elektronik pos-
ta adresine göndermeleri ge-
rekiyor.
Şenlik genç film yönetmenlerine çıkış olanağı veriyor
Sundance Festivaü ödiilleri belirlendi
• Bağımsız filmlerin yarıştığı
Sundance Film Fcstivali'ndc başlıca
ödüllcri "Forty Shadcs of Blue",
"Why Wc Fight", "The Hero",
"Shape of the Moon", "The
Liberace of Baghdad", "Hustle and
Flow", "Murderball", "Brother",
"Shake Hands With the Devil: The
Journey of Romeo Dallaire", "The
Squid and the Whale" ve "Me and
You and Everyone We Know" adlı
filmler paylaştı.
NEW YORK (AA) - ABD'nin Utah eya-
letınin Park Cıty kentınde düzenlenen 'Sun-
dance Film Festivali'nde ödüller sahıpleri-
ni buldu. Ünlü Amerıkalı aktör Robert Red-
ford'un çabalarıyla başlayan, fazla tanınma-
yan yönetmenlerin f'ilmlerini tanıtnıa şansı
bulduğu festival, farklı fikirlerin dile getiril-
diği bir platform işlevi de görüyor.
Konulu ve belgesel filmler
Bağımsız filmlerin yarıştığı Sundance
Film Festivali'nde Büyük Jüri Ödülü'ne
'Amerikan drama filmi' dalında, Ameri-
ka'ya göç etmek için yaşını büyüterek bir
adamla evlenen Rus kadının, kendisine ba-
kışındaki değişikliğin konu edınildiği
'Forty Shades of Blue' (Mavinin Kırk Göl-
gesi) filmi layık görüldü. 'Belgesel' dalın-
daki Büyük Jürı Ödülü ise Eugene Jarec-
ki'nin yönettiği, ABD'nin askeri sanayısı-
nin ayakta kalabilmek için sürekli savaşla-
ra ihtiyaç duyduğu konusunun işlendiği sa-
vaş karşıtı 'Why We Fight' (Niçin Savaşı-
yoruz) filmine verıldı.
Dünya filmleri klasmanında drama da-
lındaki en büyük ödül 2002 yılında sona
eren Angola iç savaşından sonra hayatları-
nı normale döndürmeye çalışan insanlann
hikâyesini anlatan 'The Hero'ya (Kahra-
man) verilırken, Müslüman Endonezya'da
yaşayan üç Hıristiyan ailenin topluma
uyum çabalannı konu alan Hollanda yapı-
mı 'Shape of the Moon' da (Ay'ın Şekli)
aynı klasmanda belgesel dalında ödül aldı.
Jüri özel ödülü ise şiddetin kol gezdiği gü-
nümüz Irak'ında piyanist Samir Peter ve
ailesinin verdiği yaşam mücadelesıni konu
alan 'The Liberace of Baghdad' ısımlı
belgesele verildi.
Filminyönetmeni Sean McAUister, Sun-
dance Film Festivali'nde aldığı bu ödülü I-
rak'ta ölen Iraklı ve Amerikalılara ithaf et-
ti. Jün ödüllerinin yanı sıra ka/andığı po-
pülariteye göre izleyıcı ödüllennin de da-
ğıtıldığı festivalde bir muhabbet tellalının
orta yaş krizini konu alan rapmüziği filmi
'Hustle and Flow' drama dalında ödüle la-
yık görülürken, tekerlekli sandalyeleriyle
Amerikan futbolu oynayanlan konu alan
'Murderball' isimli belgesel de izleyici
ödülünü almaya hak kazandı.
İzleyicl odullerl
Dünya filmleri klasmanında ise Afganis-
tan'daki BM misyonunda görev yapan karde-
şinin kaybolmasıylahayatı değişenbiradamın
konu edildiği Danimarka yapımı 'Brother'
(Kardeş) isimli film drama dalında izleyici
ödülünü alırken, Ruanda'da 1994 yılında soy-
kınm yaşandığı sırada BM banş gücünü ko-
muta eden yetkiliyı konu alan Kanada yapı-
mı Shake Hands With the Devil: The Jo-
urney of Romeo Dallaire' (Şeytanla El Sı-
kışma: Romeo Dallaire'nin Yolculuğu) isim-
li belgesel de izleyiciler tarafından ödüle la-
yık bulundu. Sundance Film Festivali'nde ye-
ni yetenekler dalindaki ödüller ise drama da-
lında 'The Squid and the Whale' (Mürek-
kep Balığı ve Balina) isimli filmiyle Noah
Baumbach'a, 'Me and You and Everyone
Wc Knovv' (Ben, Sen ve Tanıdığımız Herkes)
isimli filmiyle de belgesel dalında Mirunda
July'ye verildi.
Duuara Kanşı' filmine ödül
• MADRİD (AA) - Türk kökenli Alman
yönetmen Fatih Akın'ın "Duvara Karşı" adlı
filmi ödülleri toplamaya devam ediyor.
Almanya'da yaşayan bir Türk kızının bir
gence âşık olarak evden kaçmasının konu
edildiği film, lspanya'nın Oscarlan olarak
kabul edilen Goya Ödülleri'ne "ün iyi Avrupa
filmi" dalında değer görüldü. Başkent
Madrid'de önceki akşanı dağıtılan ödüllerde,
en iyi film ödülü ise Alejandro Amenabar'ın
"Mar adentro" adlı yapıtına verildi. Daha
önce Venedik ile Altın Küre'de ödülleri
toplayan "Mar adentro", aralarında en iyi en
iyi erkek ve kadın oyuncu ödüllerinin de
bulunduğu 13 dalda ödül aldı.
600 bin fotoğrafı var...
• KONYA (AA) - Konya'da 76 yaşında bir
fotoğrafçının arşivinde, 1926 yılından bu yana
çekilen 600 bin fotoğraf yer alıyor. 1929 doğumlu
Abdullah Nevzat Ektem'in fotoğrafçılık
macerası, 1934 yılında, 5 yaşındayken Konya'da
fotoğrafçılık yapan babasıyla karanhk odaya
girmesiyle başladı. Konya'nın ünlü
fotoğrafçılanndan olan babası Mehmet Hamdi
Ektem'den mesleğin tüm inceliklerini öğrenen ve
fotoğraflann düzenli olarak arşivlenmesi
geleneğini ısrarla sürdüren Abdullah Nevzat
Ektem, halen Türkiye'nin en büyük kişisel
fotoğraf arşivlerinden birinin sahibi. Ektem,
arşivinin ağırlıklı olarak Konya'nın tarihi ve
dogal güzellikleri, Cumhuriyet Bayranu ve
Mevlana Haftası etkinliklerini yansıtan
fotoğraflardan oluştuğunu söyledi.
Ray Charles Gramnıy'de anılacak
• LONDRA (BBC) - Geçen hazıranda 73
yaşında ölen ünlü şarkıcı Ray Charles,
önümüzdeki ay yapılacak olan Grammy ödül
Töreni'nde düzenlenecek özel bir konserle
anılacak. Konserde, daha önce Grammy'yle
ödüllendirilmiş Bonnie Raitt ve Billy Preston
sahneye çıkacak. Charles, ölümünden sonra
'Genius Love Company' adlı son albümüyle
ödüle de yedi dalda aday gösterildi.
Bulgar fotoğrafçının objektifînüen
• SOFYA (AA) - Bulgaristan'ın genç fotoğraf
sanatçılarından Kameliya Atanasova'nın Ağn
Dağı'nda çektiği fotoğraflann yer aldığı
'Anadolu'nun Karlı Devi Ağn Dağı' adlı sergi,
başkent Sofya'daki Ulusal Kültür Merkezi'ndc
açıldı. Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği ile
Çanakkale Üniversitesi'nin desteğinde, Türk ve
Bulgar dağcılarla birlikte Ağn Dağı'nın
doruğuna tırmanan Atanasova'nın objektifiyle
saptadığı görüntüler, Ağn Dağı'nın görkemli
güzelliğini bir kez daha ortaya koyuyor. Açılışa
katılan Sorya Büyükelçisi Haydar Berk de ortak
etkinliklerin ülkeler arasında işbirliği ve
dostlugun gelişmesine büyük katkı sağladığını,
bu tür etkinliklerin artacağına inandığını belirtti.
Hayalet semt' Tarlabaşı
• Kültür Servisi - Sanat tarihçisi Nermin
Saybaşılı, Tarlabaşı bağlamında kent içinde başka
bir kentin var olması olgusunu, 'Normalizasyon /
Makulleştirme Programı 2' çerçevesinde
Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi'nde
bugün 18.00'detartışacak. Saybaşılı,
gerçekleştireceği 'Bu Bir Savaştır' başlıklı
konferansında, kent merkezinin göbeğindeki
'hayalet-semt' Tarlabaşı bağlamında, yerin ve
öznelliklerin üretimini ele alacak. Saybaşılı,
Tarlabaşf nı, "Istanbul'daki bu bastırılmış semt,
Giorgio Agamben'in sözcükleriyle söyleyecek
olursak 'yerinden edilmiş bir bölge'dir. Başka bir
deyişle, kent içinde 'zaptedici' bir işlev üstlenen
kesin bir coğrafyadır. Tarlabaşı'nın öyküsü, onun
kayboluşu, yaşanmış geçmişin yitişi, hayaletsi
yurttaşhk ve kentsel eşıtsizlik üzerinedir"
sözleriyle tanımlayacak. Saybaşılı konuşmasında
ayrıca, yalnızca Türkiye'deİci kentler, kasabalar
ya da köylerle değil, aynı zamanda yabancı kent
ve kasabalarla da çok geniş bır ılişkiler ağı kuran
bir yerin, neden hem çok uzak hem de çok yakın
görüldüğünü, ya da öyle düşünüldüğünü
tartışmaya açacak. (0212) 233 22 33)
BUCUN
• İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
19.00'da 'Can Okan Piyano Resitali'
(0 212 292 06 55)
M CEMAL REŞtT REY KONSER
SALONU'nda saat 20.00'de Dans
Tıyatrosu'nun 'Çıplak Hamlet' adlı oyunu.
(0 212 232 98 30)