14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 EKİM 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MUZIK Halk Sazları Orkestrası ağlamayı senfoni orkestrasıyla buluştu- ran konserler, Erzincan 'da halk müzi- ğinde çoksesliliğin de halk çalgılanyla sağlana- bileceği düşüncesine yol açmış. Curadan diva- na, bağlama ailesinden sazlar ve çeşitliçalış tek- niklerini bir araya getirdiği "Bağlama Orkest- rası " bu yıl halk müziğinde yapılan en öttemli çalışmalardan biri oldu. Erzincan, sonraki aşa- mada, Anadolu halk çalgılarının kullanıldığı "Anadolu Halk Sazları Orkestrası" kurmayı ha- yal ediyor: "Kentte yaşayıp Âşık Veysel gibi, Muharrem Ertaş gibi türkü söylemeyiz. Yani halkın yarattı- ğı müzik kentleşmeyle birlikteya bozularakya da gelişerek değişecek. Gelişme, ancak halkın bize verdiğiipuçlannı doğru değerlendirip büyüterek olabilir. Ya/an zamanda kaybettiğimiz Ramazan Güngör, üç teüi curasıyla birçok ses çıkanyor. Bu, sazıngenişliği, kapasitesi, büyüklüğüyle U- gilibirsey. Bu konulardayoğunlaşarakorkestra- lar kurup müzjğimizi bozmadan geliştirebiliriz. Bağlamayı alıp evrenseüik adına bir Batı ezgisi- niçalmak, bana tehlikelıgeliyor. Kentte büyüyüp bağlama çalmak isteyen gençleri köklerinden uzaklasûnr. MüziğimiziyeninesUedoğru taşuna- mızgerekiyor." Müziğinyetenek, aşkw emekolmadmyapûamayacağmısöyleymErw düşüAnadoluHalkSarfan Orkestrası ParmaklanntellerledansıHATİCETUNCER Erdal Erzincan'ın halk müziğinde ustalaşma- sını yıne kendi sözlen açıklıyor: "Aşk, emek ve yetenek™" Halk müziğinde sürekli yeni bir ça- lışma ıçindedir, öğrenciler yetiştirir, konserler verir. Dinleyiciler, parmaklann tellerdeki dansın- dan çıkan ezgilere kapılıp gıder. Erzincan, çocukluğunun geçuğı Erzurum'un Aş- kale ılçesinın Sos ya da Dallı köyünde bağlamay- la tanışmadan önceki dönemini anımsamıyor. 4- 5 yaşlannda bağlamaya "heves" etmeye başla- mış.. babasının kırar dıye vermediği dıvan sazı- nı gizli gizli alıp çalmaya çalışırmış. Hatta bir süpürgeyi temizleyip "Bu benim sa- znn" diye duvara asmış, ilk sazmı dayısı hedıye etmiş Istanbul'a geldiklerinde babası, Erzin- can'ın müzık eğıtımı görmesıni çok istemiş: "Belki kendi içinde kalan bir şeydi. 'Kaval ıste- dim, babam almadı" diye hep anlaürdı. 1985 y> lında 14 yaşındayken Arif Sağ Müzik Okulu'na başladım." İLK ALBÜM TÖRE Ortaöğrenıminin ardından Istanbul Teknik Üni- versitesi Temel Bılımler Bölümü'nde eğıtım gö- ren Erzincan, bitirme tezini bağlamada parmak vurma tekniği konusunda hazırladı. Ilk albümü "Töre"yı 1994 yılında, ikinci albümü "Garip w i ise 1996 yılında çıkardı: "îlk aJbümümü, 'Bu- gün yapacağım çalışma, on yıl sonra yapacağı- ma ters olmamalı' anlayışryla yapüm. Geriye dö- nüp baküğunda anlayış olarak ters gebniyor araa müakal anlamda, okumalarda acemilikler var- dL Töre'de 'Bu adam nıye türkü söylüyor, sade- ce saz çalsa yeter' diye eleştiriler atnuşüm. Ga- rip'te aynı insanlar olumlu yorumlar yaptüar. İkinci albümde obua, çello kuDanmıştım, sonra o enstrümanlardan vazgeçtim. Şu anki halk miizi- ği anla>Tşımın temeDeri ikinci albümden sonra ohıştu diyebifirim." TüRKÜLER SEVDAMIZ "Gurbet Yollan" da, Erzincan'ın bağlamada- ki gelışiminin hıssedildiği bir albüm oldu. "Ana- dolu" albümünü ise enstrümantal eserlerden ha- zırlamayı tercih ettı: "Gurbet Yoüan'nda Ali Ek- ber Çiçek'te algıladiğım yalmbğı yakalamaya ça- bştun. Hem yahn çalacaksınız henı dinleyiciyi et- kileyeceksiniz. Çiçek'i çocukluğumdan beri din- Hyordum ama o yahn özeCiğini keşfetmem son- radan oldu. Belki o döneme göre abarülı bir dü- şüş oldu, insanlar garipsedi, sonra kabullendiler. Zaten benim albümlerim hep böyle olmuştur. Enstrümantal Anadolu albümüm için de bir din- leyicim, 'Çok kötü bir albüm yapmışsın. Kasetı teybe koydum, rakıyı da yanıma aldım. 5 dakika çaldım ses gelmedı, kaçırdım diye ikı kere dınledim ama yine ses gelmedi' dedi. Ama- cım bağlamamn zenguiüğini ortaya koymakü. Üç yıl önce çıkardığun Al Mendıldeld o türkü be- nim çocukluğumdan beri duyduğum bir maniy- dL Çok acı veren samimi sözleri başka bir ezgiy- le söylenîp halay çekünordu. Sözlere uygun ken- di içimden geldiği gibi ezgi yapüm. Gurbet Yolla- n'nda başlatnğım yahnhğı Âl MendiTde bağjama- nın zenginüğh le birieştirmek istedim." Erzincan 5 solo albümünün yanı sıra ilki 1997'de yayımlanan "Türküler Sevdamız" dizisinde yer aldı. İsmail Özden ve Toiga Sağ'la başlattıklan ortak çalışmanın ikincisini 2001'de Ydmaz Çe- ttk ve Tolga Sağ'la hazırladılar. Geçen günlerde yayımlanan "Türküler Sevdanuz-3"te Erzincan, ;{ MUKADDES AKGÜRGEN MUKA'YA MEKTUP Seninle bir ömür boyu, Lades tutuştuk galiba. Gündüz gece, her zaman, Her yerde, Sen varsın daima aklımızda. SEVENLERİN Yılmaz Çelik ve Tolga Sağ'a Muharrem Temiz de katıldı: "İsmail Özden ve Tolga birlikte hep ça- hp söylerdik. İsmail Hoca, albüme dönüştürme flkrini söylemişti. Samimiyetle, birükte müzik yapmak istedik. Anadolu da da âşıklar bir araya gelir, çahp söylerier. Bu geleneği devam ettirmek istedik. İ çüncüsünde ise tamamen Alevi müziği yaptık. Maraş, Malat>a, Erzincan, Tokat, Ur- fa'dan derienmiş de>işler, semahlar, duazlan ta- mamen otantikbir anlavışla sunup arşrv niteüğin- de bir albüm yapnıaya çahşnk." SAC VE EROL PARLAKLA Albüm çalışmalannın yanı sıra bağlamada el- le çalma teknikleriyle ilgili araştırmalar yapan Er- zincan, Ramazan Güngör, NesimiÇimen gibi us- talann teknıklerinı ınceledi. Maraş çevresindekı Alevi dedelerinin çahşmalannı kaydetti. Erzin- can, Arif Sağ ve Erol Paıiak elle çalma konusun- da, birlikte iki yıl boyunca günde 7-8 saate va- ran yoğun bir çalışma gerçekleştirdiler. Bu çalışmalann sonunda Erzincan, Sağ ve Par- lak üçlüsünün 1996 yılında Köln Filarmoni Or- kestrası eşliğinde çaldıklan "Bağlama Konçer- tosu" kayıtlan da albüm olarak yayımlandı: "O süreç bağlama\ a çok şey kazandırdı. Benim mü- zikal bakışıma da çok olumlu yön verdi Bağla- madakiçoksesli öğeferi daha rahatgörebfldim. Bağ- lama orkestrası fıkrinin oluşmasının temelkri bu çahşmalarda aüldı. Eskiden bir albümün bağla- ma kayıtlan bir günde bitiyordu, şimdi bir hafta sürüyor. Çünkü bağlamanın çok değişik renkle- ri ortava çıktı. Tek enstrüman gibi değil arûk, hepsi a>n bir renk olan beş alü enstrüman gibi düşünülmeye başlandı." ELLE ÇALMA-SELPE Erzıncan'ı şelpe tekniğıyle sahnede izlemek, görsel bir şölendir aynı zamanda. Şelpe teknıği- nın yemden kullanılmasının önemıni öğrenmek istedik: "Bağlamanın özüne dönüyoruz. Kent kültüründen önce Anadolu insanı sazı elle çahyor- du, tezeneyie tanışmamıştL Tezene\1eyeni tanışan sanatçüar şelpe havasıyla çalma\ a çaİışülar. Aşık Veysel'in eünde tezenesi \ardn" ama çahnası şel- pe ifadesidir. Arif Sağ, Nida Tüfekçi. Ali Ekber Çıçek gibi sanatçüann katkılanyla tezene kuDa- nımı doğru bir noktaya gelmiş. Elle çalmada be- nim şahsi görüşüm. telin tele değmeshie arada bir aracnun olnıası farklı bir şey. Ben ennıle vıırdu- ğum zaman ayn bir haz aİr>orum. Çoksesli ünı- lar elle çalarken çıkı\or, sazm kapasitesini teknik olarak iki kat arttmyorsunuz. Parmak \Tirma tekniğini kullanarak çaldığunız zaman be>in iki- ye bölünüyor. Pi> ano gibi, sağ el başka, sol el baş- ka bir şey çahyor." Yetenek, aşkve emek Erzincan, çeşitli pro- jelerle ugraşırken so- lo albüm çalışmalannı sü- reklı ertelemek durumun- da kalıyor. Geçen yıl tranlı kemençe sanatçısı Kayhan Kalhor'la birlikte verdiği konserler, birbirinin dilini bilmeyen iki sanatçının mü- ziğin dilıyle yakaladıklan müthiş uyumun ifadesi ol- du. Çalışmalan sırasında tercümana gerek duymayan ikı müzısyenın ortak çalış- malanndan hazırlanan al- büm yakında piyasaya çı- kacak. Arif Sağ'la birlikte hazırladıklan bağlama me- todu kıtabını, sürekli yeni baştan yazıklan ıçın 4 yıl- dır tamamlayamıyorlar. Ay- nca Maltepe'de kendi adı- nı taşıyan müzık okulunda 2001 yılından ben gençle- ri yetiştiriyor: "20 yaşundan beri ders \eri\orum. Ashnda ders ve- rirken öğrenirsiniz. Oğren- cide gördüğünüz hatayı ken- dinizin de \apogmi farkeder- siniz, üstüne gidersiniz. B0- diginizi aktarmazsanız, bey- ni boşalüp yerine bir şey ko- vamasacaönızainanıvonım. Aktardıktan sonra daha çok cahşmaihtiyaa du\ u\ orum. lyi çaldığımla övünmem, ama emeğimle övünebili- rim. Bu bir aşk meselesi. Aşıkolan insan sevdiğini 24 saat düşünür. Benim için de müzik böyle bir şey. Gece yatarken kalkıp saz çaldı- ğun çok olmuştur. Zaten başka tûrlü günde 10-15 sa- at çahşmak ısürap olur. Bu işin üç yönü var Yetenek, aşk ve emek. tçinden biri olma- dığı zaman olmuyor." Erzıncan'uı eşi Mercan Erzincan da halk müziğine tutkun bır sanatçı. Bugün- lerde küçük AB'yle ilgilen- diği için sahne çalışmala- nna ara vermış: "Ama an- nelik ağn" basögı için müzi- ğe aravenfi. Okuldan arka- daşız zaten. Gece yataktan kalkıp saz çalmamı anla\a- biüyor." 'Bu albümde insanlann ruhunu, aklını ve düşüncelerini beslemeye çalıştım' Rahnd Saltuk'tan 6 Elde Hüzün Kaldı' Bağlamasıyla seslendirdiği halk türkülen ve politik eserleriyle 70'lı yıllarda müzığin unutulmaz ismı Rahmi Saftuk'un yeni albümü "Elde Hüzün Kakü" Saltuk Plak tarafindan yayımlandı. Rahmı Saltuk, iki yılda hazırladığı ve kendi çalıp söylediği albümünde, halk türküleri ve bestelerin yanı sıra 1984 yılında Marmaris Festivali'nde söylediği. yargılanmasına neden olan "Tann Baba"yla yasaklı günlerini anımsatıyor. Saltuk yeni albümünde "Çanakkale İçinde Aynah Çarşı" \ e "Ankara'nın Taşuıa Bak" adlı çok sevilen, içinde yaşanılan günlen anlatan geleneksel ezgilere yer venyor. HEPSİ BİRER ANI ( Albümdeki her eser Saltuk ıçın ayn am ve değer taşıyor. Karacaoğlan'ın şiirinden Tahsin İncirci 'nin bestelediği "Gamlanma Gönül Gamlanma"yı. 1973'te "Bebek" filmınin çekimi için gıttiğı Cezayır'de tanıştığı, ülkesınden sürgün edilmiş Latın Amerikalı bir devrimciyle birlikte söylemişler. "Gönül Çalamazsın Aşkın Sazmı" ilk kez Sıvas"ta katledılen Hasret Gültekin'den dinledıği bir deyiş. Saltuk, Aşık AH İzzet' in "Bir Allah'ı Tanrvahm" eserinin dünyaya ve farklı ınanışlara geniş bir açıdan bakmayı kolaylaştıracağını düşünüyor. Saltuk, parasal sıkıntılar ve 'iyi niyetli acemiükleri" nedeniyle geciktiğini söylediği "Elde Hüzün Kaldı" albümünü şöyle anlatıyor: "Bu albümümde insanlann hem ruhunu, hem akbru, hem de düşüncelerini besleme\e çalıştım. İnsanlara onlan dört bir vana yolculuğa çıkaracak bir bilet verebiİmeyi diledim. Hepimizin ruhunda Karacaoğlan'dan Mevlana'ya, Hayyam'a uzanan bü" ozanlar antolojisi yabyor." Elektrogita- nn önemli isnnlerinden Serdar Öz- top, sözleri dekendisine ait olan 4 eserdevokal denemesya- pıyor. Serdar Öztop'tan albüm Mutluluğun Gözyaşları Elektrogitann önemli isimlerinden Serdar Öztop, yeni albümü "Mutiuluğun Gözyaşlann nda ilk kez şarkılannı seslendirerek sürpriz yaptı. Geçen yıllarda Bulutsuzhık Öztemi ve HalukLevent'le çalışan Öztop 2002 yılında "Sükût" adlı enstrümantal rock gitar albümü çıkarmıştı. Albümdeki 10 parçada Öztop'a Türkiye'nin tanınmış basçı ve davulcu dostlan eşlık ediyor. Öztop, albümde Cengiz BaysaL Burak Gürpmar, Tarkan Gözübüyük, Kerem Tüzün, Demirhan Baylan, Mehmet Akatay gibi usta müzisyenleri bir araya getirmiş. Grup Yorum'daki tartışma Kahraman vazgeçti Müzısyen Metin Kahraman Grup Yorum'un bazı şarkılannın MESAM'da kendi adına kaydedihnesı talebinden vazgeçtiğini açıkladı. Metin Kahraman, kardeşi Kemal Kahraman'la birlikte yaptıklan yazılı açıklamada, şarkılann adına kaydedilmesi dışında hiçbir talebi olmamasına karşın ağır suçlamalarla karşılaştıklannı ifade ettiler. Kahraman kardeşler açıklamalannda, toplumsal sorunlara hiçbir zaman duyarsız kalmadıklannı, er Coşkun Kırandinın serbest bırakılması kampanyasından Munzur Aydınlar Platformu'na kadar çeşitli etkınliklerde yer aldıklanm, müzik çalışmalannda da Anadolu'da kaybolan kültürlere üişkin araştırmalar yaptıklannı anlatrılar. Tuncelili kardeş müzisyenler, "Biz kendi vkdanlanmızda çözdük, herkesi kendi vicdanlanyla baş başa bu^kr-oruz" dediler. Grup Yorum üyeleri, daha önce yaptıklan açıklamada, "Srynhp Gelen", "Cemo" gibi ünlü şarkılann, kendi üzerine kaydedilmesi talebinde bulunan Metin Kahraman'ı, grubun ortak ürettiği eserleri sahiplenmeye kalkıştığı gerekçesiyle ağır bir dille suçlamıştı. NAZIM HİKMET Taha Toros INAZIM HİOIET Taha Toros ~ • ''" * Bilînmeyen belgeler ve lıilgiler. * Geçmiçlfrinin .-<>> ağaçları. * Aile ve akraba çevresi. * Bıırsa hapishauesinde dokıunacı. * Şikayet dilekçeleri - Vali Haşinı lşcan'la gergiulik. * Miifettiş tahkikatı. 24. tstanbul Kitap Fııarı. Tüyap Beylikdüzü 3. Saloıı. Stancl no: 301
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear