10 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM2005 ÇARŞAMBA 8 Istanbul HABERLERtN DEVAMI TURKIYE Edime Kocaelı Çanakkale lzmır Manisa Aydın Denizlı PB Y PB PB PB PB PB 16 14 17 19 18 20 14 Y 15 Sinop Y 16 Adana Y 24 Samsun Y 13 14 Trabzon Y 16 Giresun Y 14 Y 10 Eskışehir 8 Konya Sıvas Zonguldak Y 10 Antalya PB 21 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van Y Y Y Y Y Y Y 24 23 18 21 23 17 17 Bırtun bolgelenmız parçalı.yeryerçokbu- lutlu. Marmara'nın do- gusu, Iç Ege, Karade- nız, Iç Anadolu. goller yoresı, Doğu Akdenız ıle Doğu ve Guneydo- ğu Anadolu bolgelen yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı orta ve doğu kesımlerde azalmaya devam eder. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn HB PB PB Y PB PB PB Y b co 16 17 18 19 15 Münıh PB 15 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına HB PB Y PB PB PB Y Y 13 13 20 12 13 11 19 19 PB 14 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre PB B PB B PB B PB B b 29 17 23 17 22 18 25 Y 20 Açık f^\ Parçalı bufutlu Sısl ^ Çok buluttu Yağmuriu Sulu kar i Gok gunjltülu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada kencenin devlete ait bir olgu olmadığını sürekli yineleyen bu ülkenin ayıbıdır: Van Üniversitesi'ni cemaat ve tarikatlardan (ir- tica yuvası olmaktan) arındıran, laik Cumhuriye- te, Atatürk devrimlerine sahip çıkan Rektör Yü- cel Aşkın, -eğer haberler doğruysa- savcılıkta 10 saat ayakta tutularak sorgulandı. Van'da gerekli incelemeieri kendi elemanlarıy- la yaparak yöredeki irticai, hatta bölücülük ha- reketlerinin rektör olayındaki yerini araştıracağı.. ihaleye fesat karıştırma gerekçesindeki garabe- ti ortaya koyacağı yerde.. böyyük birgazete -Mil- liyet-; Van'da yargı baskı altında mı sorusuna ya- nrt aramıyor. Rejimi koruyup kollamak sadece CHP'nin göreviymiş gibi haberi "Rektör Yücel Aşkın'a CHP sahip çıktı" başlığı altında kamuoyu- na sunuyor. Bu akılla gidersek.. çağdaşlık yolunda belki alırız tezkere! ••• Kayıtsızlığı egemen kılacak sanki bir örtü atıl- mış üstümüze. Bu durum, AB ile müzakerelere başlayarak hemen her konuda esenliğe çıkaca- ğımızı sanan bir kafa yapısı oluşturdu çoğu ya- zarda, çizerde. Gelişmelerin getireceği olası tehlikeleri gören- lere zaten medyayer vermiyor... Iktidar mı? Gül- dürmeyin insanı, başarıdan başarıya koştuğu inancıyla kendinden geçmiş. Türkiye Ziraatçılar Derneği'nin açıklamalann- dan esinlenerek; hükümetin enflasyonun tek ha- neli rakamlara düşmesiyle övünmesine karşın.. örneğin kimi yazariann.. işsizliğin ve yoksullu- ğun Türkiye'nin en büyük belası olduğuna değin- diğine tanık oldunuz mu? Türkiye'de 900 bin kişinin uluslararası ölçüle- re göre aç olduğuna, her üç kişiden birinin ye- tersiz beslendiğine, bir milyara yakın insanın sü- rekli açlık tehlikesi altında yaşadığına deginen tek bir yazıya rastladınız mı? Çalıştıklan medya grubu, yazar ve çizerleri ik- tidara uygun biçimde kendine bağlamış; geriye kalan ise bir avuç gazeteci! Bugün dış konularda bu hükümetin AB'ye tes- lim oluşunu somut bilgilerle irdeleyen eski Dışiş- leri Bakanı Ismail Cem; Kıbrıs ve azınlıklar ko- nusunda "geçmişin kazanımlannı kaybettiğimizi" açıklarken 2000 yılında AB'nin Türkiye politika- sını belirleyen Katılım Ortaklığı Belgesi'nde.. "Kıbrıs 'ın AB 'nin Türkiye ile ilişkilerinin gelişimin- de bir 'önkoşul' olmadığını" açıkça belirtiyor... Ne çare, AKP iktidarının 17 Aralık 2002'deki AB zirvesinde "Kıbns'ın 'önkoşul' yapılmasına yeşil ışık yaktığını" söylüyor. CHP adına Onur Oymen bu ve benzeri "ödün- leri" AKP iktidarının AB'ye verdiğini Meclis'te, TV'lerde, basın toplantılannda durmadan yineli- yor. Güncel bir olay: Limanları Rumlara açmamız AB'nin KKTC'ye uygulanan izolasyonlan kaldır- ma beklentimizi gerçeğe dönüştürecek mi aca- ba? Beri yandan bu hükümetin limanları açaca- ğını; AKP'nin dışişleri bakanlarından Yaşar Ya- kış "limanları açmanın dünyanın sonu olmadığı- nı" beyan buyurarak doğrulamadı mı? Iktidar kös dinliyor, övünmekten başka gözü hiçbir şey görmüyor; evet ama uyarıcı çabalara el vermesi, yardımcı olması, ulusal konuları tar- tışarak yürünen yoldaki sakıncalara karşı bu ik- tidan -belki gaflet uykusundan uyanır diye- ge- niş biçimde eleştirmesi gereken holding medya- lan, onlann beslediği tuzu kuru yazarlar, çizerler ne yapıyor?.. Iktidar ile birlikte üç maymunlan oynuyor! MUAMMER GÖZ, GÖZALTINDA TRTGenelMüdür Danışmanı'na yolsuzluk suçlaması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski TRT Televizyon Daire Başkanı, TRT Genel Müdür Danışmanı, .Muammer Göz, dün Ka- çakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şu- besı ekiplen tarafindan gözaltına alındı. Göz, TRT'nin kurum dışına yaptırdığı televizyon dizilerinde rüşvet istemek ve almakla suçlanı- yor. Ankara Kaçakçılık ve Oıganize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri dün akşam saatle- rinde düzenledikleri operasyonla, eski TRT Televizyon Daire Başkanı, TRT Genel Müdür Danışmanı Muammer Göz'ü gözaltına aldı- lar. Göz'ün sorgusu Ankara Kaçakçılık ve Or- ganize Suçlarla Mücadele Şubesi'nde yapıldı. Alınan bilgiye göre Göz, TRT'nin kurum dı- şnıdaki özel şirketlere yaptırdığı dizilerin ya- pımcı fırmalanndan rüşvet istemek ve rüşvet almakla suçlanıyor. TRT tarafindan yaptınlan bazı dizilerden Muammer Göz'ün 160 milyar lira rüşvet aldığı ileri sürüldü. Göz'ün Iz- mir'de bulunan ofisüıde de eşzamanlı arama yapılırken, konuyla ilgili soruşturmanın sür- dürüldüğü ve soruşturma kapsammda yeni gözaltılar olabileceği kaydedildi. Edinilen bil- giye göre, TRT tarafindan 30 bölüm halinde çektirilen ve 500 milyar liraya mal olan "Ne Seninle Ne Sensiz" adlı dizi film nedeniyle de Muammer Göz soruşturma geçirmişti. So- ruşturmaya konu olan dizi filmin sanat yönet- meninin Muammer Göz'ün kızı olduğu belir- lenmişh. Başlatılan bu soruşturmamn ardın- dan Muammer Göz, TRT Televizyon Daire Başkanlığı görevinden alınarak TRT Genel Müdür Danışmanlığı'na getirilmişti. TRT'den yapılan açıklamada, Muammer Göz için 20 Eylül'de idari soruşturma başlatıldığı. aynı gün de konunun Ankara Cumhuriyet Başsavcıltğı'na ıletıldıği bıldınlü. Van'da derin kavgaI Baştarafı 1. Sayfada belirlediği üniversiteye "Medreset-üz Zehra" adını veriyor. Nursi, Van Vahsı Ta- hir Paşa'nın Sultan Abdülhamid'e hita- ben yazdığı referans mektubuyla birlikte 1907'de Istanbul'a gidiyor. Doğu'da kurul- masını istediği ünrversiteyle ilgili bir dilek- çeyi padişahın özel kalem dairesi olan Ma- beyn-i Hümayun'a sunan Nursi ilgi görmü- yor, sonra da akıl hastanesine gönderiliyor. Nursi kimi iddialara göre daha sonralan Van'm Edremit ilçesinde bu ünıversitenin temellerini atıyor, ancak 1. Dünya Savaşı nedeniyle projeyi yürütemiyor. Ata'nın vasiyeti yeıie bir ediliyor Nurcular, şeyhlennın 23 Mart 196O'ta Ur- fa'da ölmesinın ardından yasiyetini unutmu- yor. Talebelen, Büyük Önder Atatürk'ün ölümünün 100. yıldönümü nedeniyle Van'- da bir üniversite kurulması karan üzerine fir- sat yakalıyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin 1982'de kurulmasının ardmdan Nurcular fa- külteleri ağ gıbi sanyor, 12 Eylül iktidannın tarikatlara yönelik hoşgörüsüyle dekanından odacısına kadar örgütlenmeye gidiyor. Bir süre sonra Nurcular kendi aralannda bu eğitim yuvasından Medreset-üz Zehra diye söz etmeye başlıyor, üniversitede Ata- türkçü ve laik kadrolara yaşam hakkı veril- miyor, takkeli müritler fakülte koridorlann- da tespih ve takunyayla dolaşıyor. Aynı dö- nemlerde üniversitenin oruç tutmayan öğ- rencileri sokaklarda öldürülüyor. Bu yapı- lanmayla Atatürk'ün 1 Kasım 1937'detali- mat niteliğindeki, "Doğu bölgesi için Van Gölü sahillerinin en güzel bir yerinde il- koknlu ve nihayet üniversitesi ile modern bir kültür şehri oluşturmak yolunda şim- diden faaliyete geçilmelidir" ıçerikli vasi- yeti de yerle bir ediliyor. Aşkın çomak sokuyor... Ihale usulsüzlüğü ıddialanyla cezaevıne atılan Prof. Aşkın, 1995 'te öğretim görevli- si olarak Ziraat Fakültesi'ne atandığında ta- rikatçı kuşatmayı fark ediyor, Nurculann tekerine çomak sokuyor. Bu dönemde Tıp Fakültesi Dekanı olan Prof. Dursun Oda- baş, şeriatçılann 11 Ekim 1998'de ülke ge- nelinde düzenlediği "fnanca Saygı, Dü- şünceye Özgürlük tçin El Ele Eylemi"ne katıldığı gerekçesiyle 19 öğretim üyesiyle birlikte üniversiteden atıhyor. Ancak Odabaş bir süre sonra dava arka- daşlanyla birlikte mahkeme karanyla geri dönüyor. Prof. Yücel Aşlan ise 1999 ve 2003 yıllannda ikı kez rektör koltuğuna oturun- ca şeriatçı kuşatmayı yarmak için mücade- lesini sürdürüyor, ancak kentteki dinci ke- simi rahatsız ediyor. AKP'nin iktidara gel- mesinin ardından da Aşkın'ın ipi çekiliyor. Dursun OdAaş bugün Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanlığı gö- revinde bulunuyor. Tıp Fakültesi'nin sekre- terliğini ise Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in kardeşi Ramazan Çelik yürütü- yor. Çelik ailesinin mesai arkadaşlan Oda- baş'la ilişkisinin boyutlan bakanın bir ma- kalesinde şöyle dışavuruyor: "Çifte standardı bir kenara bırakma- lıvız. Hukuk ya herkes için vardır veya yoktur. Prof. Dr. Dursun Odabaş ve on ar- kadaşı, üniversitedeki başörtüsü yasağı- na karşı çıktıkları için hem işlerinden atıldılar hem de unvanlan ellerinden alındı. Böyle bir uygulama Tanzanya'da bile var mıdır? Acaba Prof. Dr. Odabaş, sokak köpeklerinin hakkını savunmak için yürüyüş yapsaydı, aynı muameleye maruz kalır nuydı?" Prof. Aşkın'ı demır parmaklıklar arkası- na götüren operasyon her ne kadar ıhale usulsüzlüğüne bağlansa da bunun altında derin bir siyasi kavganın yattığı biliniyor. Aşkın cezaevınde adaletin tecellisini bek- lerken hem geçmişin Tıp Fakültesi'ndeki türban eylemcileri hem de 2 yıldır öğrenci ahnmayan tlahiyat Fakültesi'nin öğretim görevlileri Saidi Nursi'nin vasiyetini yaşat- mak için koltuklannda oturuyor. Doğumu anısına üniversite kurulan Atatürk'ün ke- mikleri bir kez daha sızlatılıyor. V..' tzmir'de büyük şiddetteki bir deprem olmasından tedirginlik duyan kentlilerin bir bölümü önceki geceyi sokakta geçirdi. Ba- zı tzmirliler de yazlık yerleşinı birimlerine gitti. (Fotoğraflar: AA) Deprem fırtınası sürüyorIzmir'de artçı sarsıntılar devam ederken Yunanistan 'da 4.9,6 ve 5.2 büyüklüğünde Uddeprem meydanageldl Elazığ'daki4.2'ükdepremde kamu binalan zarargördü Haber Merkezi - Izmir'deki "deprem nrtınası"nın ardından dün de Yunanistan "da 4.9 ve 6 bü- yüklüğünde ıkı deprem meyda- nageldi. Elazığ'daki 4.2'lik dep- rem ise kamu bınalarını vurdu. Izmir'deki "deprem fırtına- sı" düşük şiddetteki artçı sar- sıntılarla sürerken daha büyük şiddetteki bir depremden tedir- ginlik duyan kentlilenn bir bö- lümü önceki geceyi sokakta ge- çirdi. Kentte dün akşam saatle- rinde de 4.4 büyükJüğünde bir deprem kaydedildi. Izmirlilerin bir bölümü yazlık yerleşim bi- rimlerine yönelirken büyük ço- ğunluk evinde kahnayı tercih et- ti. Öte yandan sırayla 5.7,5.9 ve 5.6 büyüklüğünde meydana ge- len depremlenn "sınır değer- de" olduğu belirtilerek deprem- lerin küçümsenmemesı gerektı- ği vurgulandı. Jeolojı Mühen- disleri Odası Izmir Şubesi, ardı ardına gelen depremleri değer- lendırdıkten sonra basuı toplan- tısı düzenledi. Oda Başkanı Hakkı Batur Demiray, asıl tehlikeli olamn deprem merke- zinin Izmir'e yakınlığı değil, kentm özellikle sahil kesimin- deki zemini olduğunu kaydetti. Urla'dajeolojik açıdan bir "çö- küntü ovası" oluştuğunu dile getiren Demiray, kuzeydoğu-gü- neydoğu hattındaki faylann hare- kete geçtiğini söyledi. Izmir'e çok yakın mesafedeki depremle- rin kentte yaratabileceğı hasan değerlendiren Demiray, şöyle ko- nuştu: "Bunlar küçümsenecek depremler değil. 5.9 büyüklük- ten itibaren İzmir'de hasar ya- ratabilir. îzmir'in zemininden kaynaklanan büyütme tesiri var. Özellikle dolgu, eskiden batakhk olan alanlar, sahile ya- kın kesimlerde 6-6.5 şiddetin- deki bir deprem çok daha bü- yük etki yaratır." Yunanistan, dün ıki ayn dep- remJe sarsıldı. Yunanistan'ın Yanyakentindesaat 14.55'te4.9 olarak kaydedilen depremden yaklaşık 3 saat sonra Ion Denı- zi'ndeki Zakintos adası açıkla- nnda 6.0 ve 5.2 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Depremde can ve mal kaybının olmadığı bildirildi. Elazığ'da, dün sabah saatlerin- de Hıdırbaba köyünün merkez üssü olduğu 4.2 büyüklüğünde- ki depremde ise köydeki ilköğ- retim okulu, okul lojmanı, muh- tarlık buıası ve camıde çatlaklar oluştu. Elazığ'daki sarsıntı Tun- celi'de de hıssedilirken Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakül- tesi Jeoloji Bölümü öğretim üye- sı Prof. Dr. Feyzi Bingöl, depre- min Doğu Anadolu Fay Hattı ile ılgisi ohnadığmı, yerel nitelikli küçük kınklara bağh olarak ge- çekleştiğinı açıkladı. Türkiye, 'temiz ülkeler' sıralamasında 159 ülke arasında 65'inciliğe yükseldi Yolsıızlııkla mücadele gündem dışı tstanbul Haber Servisi - Tür- kiye, 2005 yıhnda "temiz ülke" sıralamasın(3a 159 ülke arasında 65. sırada yer aldı. Toplumsal Saydamhk Hareketi Derneğı Baş- kanı Erciş Kurtuluş, AKP'nin iktidara geldiğinde yolsuzlukla mücadeleye ağırlık verirken son dönemde bu konuyu gündem dı- şına bıraktığına dikkat çekti. Uluslararası Saydamlık Örgü- tü'nün, her yıl tüm dünyada yol- şuzluk algılama seviyesinı ölçtü- ğü araştırmanın sonuçlan, derne- ğin Türkiye kolu Toplumsal Say- damlık Hareketi Derneği'nce açıklandı. 20O4'te 146 ülke ara- sında 77. sırada olan Türkiye'nin "temizlik derecesinin" 2003 te 10 üzerinden 3.1 ıken, 2004'te r VOLSUZLUK LİCİ t/ Geçen yıl derecesi Türki- ye'den iyi olup, bu yıl aynı düzeye ulaştığımız ülkeler arasında Peru, Meksika, Gana ve Panama var. ^ Yolsuzluk algılama endek- sinin hazırlanmasında yaban- cı üst düzey işadamlan, ulus- lararası kuruluşlann uzman- ları, siyaset analistleri, akade- misyenler ve gazeteciler ile Bahreyn, Lübnan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki önemli işadamlannın görüş- leri dikkate aluıdı. • En temiz 10 ülke sırasıyla şöyle: îzlanda, Finlandiya, Yeni Zelanda, Danimarka, Singapur, Isveç, Isviçre, Nor- veç, Avustralya, Avusturya. 3.2'ye, 2005'te ise 3.5'e yüksel- dıği belırtildi. Toplumsal Say- damlık Hareketı Derneği Başka- nı Erciş Kurtuluş, araştırma so- nucunu "Türkiye'nin derece- sinde iyileşme var" diye özetler- ken, yabancılann Türkiye'de yol- suzluğun azaldığını düşündükle- rini söyledi. Kurtuluş, "Ancak bu araştırma, Türk halkının sı- kıntılannı algılamalarını yan- sıtmjyor. Halkımızın vergi da- irelerinde, tapuda, trafikte, imarda, sağlık ve eğitim ku- rumlannda karşılaştığı tablo- lar araştırmada yok. Çünkü halka soru sorulmuyor" dedı. Yolsuzluk ve toplumsal çürii- mede madalyonun bir yüzünü, siyaset-yargı-idare, diğer yüzünü ise işadamlan ve halkın oluştur- duğunu vurgulayan Kurtuluş, "Siyaset ve yargı, temiz toplu- tnu yaratmada önce kendi ya- pısını değiştirmeli Id, idare doğru çizgiye gelebilsin. İşa- damlan ve halk da dürüstlüğü başka bireylerin görevi olarak görmeyi bırakmalı" diye ko- nuştu. Kurtuluş, AKP'nin iktida- ra geldiği ilk aylarda yolsuzluk- • la mücadeleye ağırlık verirken son zamanlarda bu konuyu gün- dem dışına bıraktığını ifade etti. 6AYRI SORUŞTURMA YAPILDI Tüm suçlamaJar için takipsizlik karan verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın 3 ay önce tanhı eser kaçakçıhğıyla başlayan soruş- turmasından sonuç çıkmazken, çete suçlamasıyla tutuklanması dikkat çekti. Aşkın hakkında birçok suçlamadan soruşturma yapılırken bunlann tama- mı takipsizlikle sonuçlandı. Tartışmalar sürerken Aşkın'ın avukatı Teoman Evren'in bürosuna "hırsız" girmesı dikkat çekti. Aşkın hakkında, evine baskın yapılan 14 Tem- muz'dan bugüne kadar geçen 3 aylık dönemde, "resmi evrakta sahtekârlık", "yanlış mal bildi- rimi", "tarihi eser kaçakçılığı", "hukuka aykı- n olarak toplanmış ve kaydedilmiş kişisel veri- ler" ile "görevi körüye kullanma" suçlanndan soruşturma açıldı. Bu dosyalann tamamından ta- kipsizlik karan verildi. Kendisinden önceki rektör dönemınde ihaleye çıkılan 25 mılyon dolarlık tıb- bi cihaz alımı ile ilgili olarakAşkın hakkında, "Çı- kar amaçlı suç örgütü oluşturmak, tehdit ve baskı ile ihaleye fesat kanştırmak" iddiasıyla so- ruşturma yürütüldü. Aşbn bu suçlama kapsamın- da tutuklanarak Van Cezaevi'ne konulmuştu. Van Cumhunyet Başsavcısı Kemal Kaçan uy- gulamada bugüne değin hıç rastlanmamış olması- na karşın Aşkın ile ilgili ve gızli içerikteki soruş- turmayı basın toplantısı düzenleyerek değerlen- dırdi. CHP'li Yaşar Tüzün, Aşkın'ın tutuklanma- sıyla ilgili olarak, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in yanıtlması istemiyle verdiği soru önergesinde "Van Cumhuriyet Savcısı'nın, eündeki bilgile- ri açıklaması. hikuk kuralları çerçevesinde doğru mudur?" dedi. Türkiye Barolar Birüği Başkanı Özdemir Özok ile Aşkın'ın avukatı Te- oman Evren'in bürosuna da önceki gün kimliği be- lırsizliği kişL kişilerce girildiği ve büroda birçok evrakın ortaya saçıldığı anlaşıldı. VEFATveTEŞEKKÜR Ailemizin değerli varlığı Av GAZİAKBAYIR 16.10.2005 tarihinde Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Gerek hastalığı sırasında gerekse vefatı dolayısıyla bizleri yalnız bırakmayan dostianmıza teşekkür ederiz. AİLESÎ İTİRAZ DlLEKÇESl VERJLDI RektörlerAşkın'a sahip çıktyor Yurt Haberleri Servisi - Yüzüncü Yıl Üni- versitesi Rektörü Prof Dr. Yücel Aşkın'ın avu- katlan tutuklamaya ilişkin itiraz dılekçesini mah- kemeye sundu. 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan ve 89 sorudan oluşan itiraz dilekçesinin üç gün içinde yanıtlandınlacağı belirtildi. tnönü, Anadolu ve Dicle üniversitelerinin rektörleri de Aşkın'a sahip çıktı. tnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hil- \ mioğlu yaptığı yazılı açıklamada, Aşkm'ın tu- ! tuklanmasının akademik camiada çok derin üzün- i tü ve kaygı yarattığmı ifade etti. Hilmioğlu, "Bu ! ve benzeri kararların üniversiteler üzerinde siyasi baskı kurmayı amaçlayan iktidarlan ve I anlayışlan cesaretlendireceği gibi yargıyı da : siyasallaştıracağı açıktır" dedi. Anadolu Üni- ; versitesı Rektörü Engin Ataç, Türkiye Cumhuri- j yeti tarihinde ılk kez bir ünı\ ersite rektörünün tu- ' tuklandığuu anımsattı. Aşkın'ı çağdaş, uygar, üni- versitesini uluslararası düzeye getirmek için ça- balayan demokrat, laik bir rektör olarak tanımla- \ yan Ataç, "Üniversitelerimiz, Cumhuriyet ku- rumlandır, demokratik, laik Türkiye Cumhu- riyeti'nin ve yüce Atatürk'ün ilke, devrimleri- ; ne yürekten bağbdır" diye konuştu. Görevde olan bir rektör ile ilgili soruşturma yü- rütme yetkisinin YÖK'e aıt olduğuna dikkat çeken Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fikri Cano- ; ruç da "Bu durum hukukla bağdaşmıyor. So- ruşturma 3 ay önceye dayanıyor. Dolayısıyla CMUKlOO'üncümaddeuyanncadelilleriyok > erme ve gizleme gibi bir gerekçe ile tutuklanma- sı mümkün değil diye düşünüyorum. Bu du- rum kaygımızı arttınyor.Aynca SavınAşkın'ın tutuklanırken götürülme biçimi bizi üzdü."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear