10 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2005 ÇARŞAMBA 10 [email protected] Latin Ametika i&ayibler'de neo-libşral ekonom^politikalar boîp halklanı^isyanıyla sona yaklaştı Bugün Amerika kıtasının 'güneyinde' kalan ülkelerin çoğunda kendisini farklı biçimlerde dışa vuran bir toplumsal dinamizm gözleniyor. Toplumun en yoksul kesimlerinin içinde yer aldığı muhalif kalkışmalar halkın istemlerini karşılamayan iktidarlan uzaklaştınyor. Yoksullar yeni bir program ve onu uygulayacak tutarlı bir yönetim bulmaya çalışıyor. GAMZE ERBtL / MİNE ESEN Latin Amerika ve Karayibler'deki ülkelerin büyük birbölümünde, 20 yıldır "mucize" ola- rak sunulan kapitalizmin neo-liberal model- leri sorgulanıyor. Farklı ülkelerde farklı bi- çimlerde ortaya çıksa da Meksika'dan Şili'ye, Ekvador'dan Arjantin'e uzanan bir coğrafya- nın yoksullan, bu mucizenin sonuçlanna dö- nük tepkileriyle çoğu ABD'ye bağlı siyasi güçlerin iktidarlaruu zayıflatmayı başardılar. Kapitalizmin neo-liberal "mudzesi"ne ilk tepkiler, 1990'lardaPeru'nun, Meksika'nınbu mucizenin yok saydığı yerli halklanndan gel- di. Peru'daki Aydınlık Yol çıkışı gözlerin kıta- ya çevrilmesine neden olurken Meksika yerli- lerinin NAFTA'ya (Kuzey Amerika Serbest Ti- caret Anlaşması) karşı başlattığı ayaklanma bir başka ilgi odağı oldu. Zapatista Ulusal Kurtu- luş Ordusu'nun (EZLN) neo-liberalizmin so- nuçlanru netbirbiçimde sorgulayan tutumunun, bu politıkalann sonuçlanndan yetennce zarar görmüş diğer ülke halklan için bir retoriğin ötesuıde anlam ifade etmeye başlaması ise son yıllarda yaşanan gelişmelerle ortaya çıktı. Peru 2000'lerin başında "yerli" kökenli bir lidere sahip olurken ayru dönemde Arjantin ve Şili gibi ülkelerde yine neo-liberal politi- kalann sonuçlanna duyulan tepki, "SOP lider- anyortestolara dönüşürken hükümetin her politik adunı sokakta sorgulanır oldu. 2003 Ekim'inde gösterilerde yaşanan ölüm- lerin 80'i aşmasıyla birlikte Losada iktida- n ömrünü doldurmuş oldu. Onun yerine görevi devralan yardımcısı Caıios Mesa da uygulamak zorunda olduğu polıtıka- larla, halk hareketi arasında sıkışınca benzer eylemlerle karşı karşıya kaldı. Mesa'nuı bu yılın mart ayında kabul edilmeyen istifası 3 aylık bir çıkış- sızlığuı sonucunda Kongre tarafın- dan da onaylandı. Ancak bu süreç- te eylemlerin taleplerinde ciddi bir farklılaşma olmuştu: Daha önce yabancı şirketler ta- rafından işletilen doğalgaz sektö- rünün vergılerinin ne kadar arrtınla- cağı tartışılırken artık Bolivya halkı tüm gaz işlermelennm kamulaştınl- masını istiyordu. Aynca bir kez daha ben- zer olaylann yaşanmasını engellemek üze- re kendi iktidar alternatifinı gerçekleştir- mek için, erken seçim yapılması da eylemci- lerin taleplen arasındaydı. Haziran ayında iktidarı devralan Yüksek Mahkeme Başkanı Eduardo Rodriguez Veltze, bugün Güney Amerika'nın ıkınci büyük doğal- gaz rezervine sahıp ama en yoksul ülkesinde- ki yoksullann kamulaştırma istemıyle, Brezil- ya, Ispanya ve Fransa'mn petrol tekellerinin tazminat tehdidı arasında sıkışmış durumda. Bon\ya'da halkmuhatefeti,2002 Ekimayında DevletBaşkamSanchezdeLosada\ı,geç^ fi YILDA 3 BASKAN lerin iktidara gelişine yol verdi. Şili ve Arjan- tin, "neo-liberal mucize"nin çöküş örnekle- ri olarak kayıtlara geçtiler. Brezilya'da Lula'nın zaferi ise bugün farklı tartışmalara neden olmakla birlikte Latin Ame- rika'daki yeni yönelimin tescillenmesi anlamı- na geldi. Bütün bu sürecin bir başka bileşeni, ABD veneo-liberal mucizenin savunuculan açı- sından işlerin "ckkfi" olduğunu hissettiren ve doğrudan bir müdahaleye konu olan Venezü- ella'daki Chavez iktidan olacaktı. Son olarak Ekim 2004'te ABD ve EMF'nin güvendiği kalelerden biri olan Uruguay'da tüm ekonomik destek ve olağanüsrü uygulamala- ra rağmen seçimlerden bir sol iktidar çıktı. 33 yıl önce kurulmuş olan sosyalist, komünist ve sosyal demokrat partilerin yanı sıra eskı ge- rilla örgütlerinden isimlerin de dahil olduğu "Geniş Cephe"nin başkan adayı Tabare Vaz- quezın yemin töreninin ertesi günü Küba ile dıplomatik ilişkileri yeniden kurması kıtada- ki sol rüzgânn nasıl bir yönelime gireceğınin bir başka işaretıydi. TEPKJDEN PROCRAMA EZLN'nin temsil ettiği yerli dinamizmmin daha belirleyici bir siyasi aktör halıne gelerek ABD'nin arka bahçesi için bir "istikrar" so- runu oluşturabileceğinin kanıtı ise Bolivya ve Ekvador'da yakın dönemde yaşananlar oldu. Bolivya ve Ekvador'da, son birkaç yıldır ger- TOPLUMCU PROJELERE DESTEK Petrocaribe genişliyor Başlangıçta Küba ve ardından Jamaica'nın imzaladığı Petrocaribe anlaşması 12 Karayib ülkesının daha katılmasıyla genışledı. Petrocaribe, dünyanın beşinci petrol üreticisi olan Venezüella'nın, anlaşmaya dahil olan ülkelere petrolü daha ucuza satmasını öngören bir anlaşma. Ancak bugün kapıtalist sistemdeki diğer ticari anlaşmalardan farklı olarak bu ticaretten sağlanan olanaklarla, ülkelerin dahil olacağı sosyal programlara fon aynlıyor. Chavez'in hazırladığı Venezüella Anayasası'na ruhunu veren Latin Amerika için Bolivarcı Alternatif (ALBA) esas olarak serbest ticaret ve neo- liberal uygulamalara karşı içeriğiyle öne çıkıyor. Özelleştirmeler ve sosyal politikalarda devletin rolünün KokHnbiyahsendikacüar,ABD ik serbest ticaret anlaşmasına karşı geçen ay bir dizi gösteri yapü. azaltılması gibi çok temel argümanlann karşısına daha fazla devlet müdahalesı ve eğitim, sağlık gibi alanlar başta olmak üzere kamucu uygulamalar konuyor. DAYANIŞMA ESAS Özetle ALBA, kapıtalist sistemin bölge için öngördüğü ALCA'nın negatifi. Işte bu çerçevede önemli bir dayanişma ve işbirliği adımı olarak görülen Petrocaribe, yeni katılımlarla genişledi. Küba ve Jamaica'nın daha önce imzaladığı anlaşmaya geçen ay Antigua ve Barbuda, Bahamalar, Belize, Dominik, Dominik Cumhuriyeti, Grenada, Guyana, Surinam, St.Lucia, St.Kitts ve Nevıs, St. Vincent ve Grenadines de katıldı. Chavez di'zenlenen toplantıda yaptığı konuşmada "Bize dayanlan kapitaüst modelarûk sürdürülebilir durumda değfl" diyerek bir kez daha şimşekleri üzerine çekti. Chavez'in neo- liberalızme karşı konumunu eleştırenler, Petrocaribe ile Venezüella'nın petrol kaynaklarını dıplomatik nüfuz sağlamak ıçın kullandığı suçlaması yapıyorlar. çekleşen halk muhalefetı ve iktidar değışim- leri neo-liberalizme duyulan tepkinin ötesın- de eylem halindeki hareketlerin nasıl alterna- tif bir program oluşturmaya zorlandıklannı da gösterecekti. 2000 yılı başlarında Bolivya'da su zammı- nı protesto gösterileri, yönetimin sert tepkısı- ne rağmen devam etti. 2002'de iktidara gelen liberal Devlet Başkanı Gonzaio Sanchez de Losada'nın, ABD'nin ekonomik desteğıne pa- ralel olarak yürütmesi beklenen neo-liberal politikalan da bıtmek bılmeyen sokak protes- tolanyla karşılandı. Başlangıçta koka yetiştı- riciliğinın kökünü kazımaprogramına tepkı ola- rak ortaya çıkan eylemler, Amerika Kıtası Ser- best Ticaret Anlaşması'na (ALCA) karşı pro- Ornek ittifak Hugo Chavez, Boüvarcı Devrim Programı'nı yürütürken bir yandan da kıtanın tek sosyalist ûlkesi Küba ile ilişkilerini geliştiriyor. Küba Devlet Başkanı Fidel Castro ile yakuüığı ABD yönetiminin şimşeklerini üzerine çekrvor. Castro gibi "kıtadaki tüm kötülüklerin ABD'nin emperyalist poiitikaianndan ka>naklandığını" söyleyen Chavez'in sosyalist Küba ile itrifaku elbette ABD'ye göre tüm Amerika için "körti örnek" oluyor. VenezüeUa'daki gelişınelerle birlikte kıtadaki diğer ülkelerin UgisL, son 15 yılda ciddi zorluklar \aşa\an ve ömek oluşturma konusunda hayü çekingen davranan Küba'ya çe\TildL (Fotoğraflar: REUTERS) Chavez sözünü tuttu Hugo Chavez Frias bundan 7 yıl önce Venezüella Devlet Başkanı seçildi- ğinde, dünyanın uzak bir köşesindeki bir ülke lideri ohnanın ötesinde bir ilgi gör- memişti. Ancak, ülkenin ismini Bolivarcı Venezüella Cumhuriyeti olarak değiştirdi- ğini ilan ederek yeni bir dönüşüm progra- mı ve anayasayı gündeme getirdiğınde bu yerli ve asker kökenli devlet başkanına yö- neük ilgi de artmaya başladı. Umutsuz, yorgun kitleler ve sol hareket için bir ilgi odağı oldu Venezüella ve Chavez. Venezüella'mn yoksullan Chavez iktida- nnın 7. yılında hâlâ Ekvador, Bolivya, Ar- jantin, Şili gibi ülkelerdeki kardeşlerinin ya- şadığı hayal kınklığını yaşamadılar. Bugün- kü verilerle kısa vadede yaşayacak gibi de görünmüyorlar. Bunun açıklaması, Chavez yönetiminin adım adım uyguladığı dönü- şüm programında ve onun oluşturduğu bi- rikimde bulunabilir. Venezüella tarihi için "enbüyük oran" ola- rak kayıtlara geçen yüzde 56'lık bir seçmen desteği ile iktidara gelen Hugo Chavez Frias, önce Şubat 1999'da anayasayı değiştirme pro- jesini referanduma sundu. Yüzde 92'lik biroran ile anayasanın değıştırümesi; yüzde 70'lık bir destek ile de yeni anayasa kabul edildi. Latin Amerikalı bağımsızlık sa\-aşçısı Simon BoHvar'ın Amerika ideahni bir hedef olarak koyan yeni anayasa, temelde neoliberal bir proje olan ALCA'ya karşıydı. Bunun yerine dayanişma ve ortak kalkınma ideallerini mer- keze alan ALBA öneriliyordu. HALKÇI ANAYASA Anayasa, demokrasinin işleyişıne ilişkin halk katıhmını esas alan düzenlemeler de ge- tiriyordu. Konut ve iş sahibi olmak gibi top- lumsal haklan güvenceye alan anayasada se- çilenlerin geri çağnlması ve yasalann değiş- tirihnesi halk iradesine tabi kılınıyordu. TERS TEPEN MÜDAHALE ABD'nin 2002 Nisanı'ndaki askeri darbe girişiminin fiyaskoyla sonuçlanmasından sonra Chavez'i devirmeye yönelik istek ve çabalannda azalma olmadı. Ancak tüm girişimleri, kısmen olumlu tesadüfler, kısmen de doğru politik tercihlerin sonucu olarak hep Chavez'in konumunu güçlendirdi. Anayasada güvence altına alınan sağlık, eğitim, çalışma ve bannma gibi toplumsal haklann gerçekleştirilebilmesıne olanak sağ- layacak bir sosyal dönüşüm programı uygu- lamaya kondu. Başta toprak reformu olmak üzere eğitim ve sağlık alanında atılan adnn- lar sıradan uygulamalar değil, mevcut meka- nizmayı köklü bir biçimde halk yararına ye- niden yapılandıran ve devrimin sürekliliğıni güvence altına alan düzenlemelerdı. Örneğin eğitim alanındaki reformlar, yok- sullukla mücadelede de temel araç haline gelerek Chavez'in desteğınin artmasına ne- den olacaktı. Eğitime aynlan bütçe 1996'da yüzde 2'ler seviyesinde seyrederken 2004'e gelindiğinde yüzde 20'lere varmıştı. Sağlık alamnda da önemli gelişmeler kaydeden Chavez iktidannın kendine destek verenle- n hayal kmklığına uğratmadığı bir başka alan toprak reformu oldu. 1999-2004 tarihleri arasında 140 bin aile- ye 2 milyon hektar toprak dağıtıldı. Chavez başlangıçta tanm arazilerinde, daha sonra da fabrikalarda olmak üzere "anayasaya sadık kalmakkaydıyia" kamulaştırma uygulamala- nna da girişti. Chavez buyönelimin adım yal- nızca bundan birkaç ay önce koyarak "21. yüzyıl sos>'alizmi r 'nden bahsettı. 90'lann sonunda "tarihinin en kötü yıDan- nı" yaşadığı dönemin Devlet Başkanı Cemil Mahuadtarafindan itiraf edilen Ekvador da halk muhalefetinin "iktidar de\inne" konusunda tecrübe kazandığı ilginç bir örnek olarak be- lirginleşiyor. Güney Amerika'nın "en borçiu ülkesi" ola- rak bilinen Ekvador, bu sıkışma döneminde ABD ve IMF'nin desteğine ve hatta sıkıyöne- tim dahil tüm önlemleri ahnasuıa karşm 2000 yılı Ocak'ında iktidann, Yerli Halklar Konfe- derasyonu (CONAIE) tarafindan 'işgaline" en- gel olamadı. Ordu ve devlet içindeki karmaşık siyasi dengeler v e halk hareketinin siyasi toy- luğu sonucu bertaraf edilen bu girişim sonucun- da Bolivya'dakine benzer bir biçimde devlet başkan yardımcısı GustavoNo- boa devlet başkanlığı görevine getiril- di. Noboa da mevcut ekonomik prog- ramı uygulamayı sürdürmek dışmda bu" seçenek oluşturamadığmdan duru- mu ancak bir yıl kadar idare edebildi. Ekonomik paketin belirlenişinde, zam uygulamalannda hep büyük bir dirençle karşılaşan ve 2002 Ocak'ın- daki gaz protestolannda sert önlem- ler uygulayan Noboa, sonbahardaki seçimlerde 2000 darbesindeki isimler- den Luck» Gutierrez'e iktidan bırak- mak zorunda kaldı. Gutierrez, seçim kampanyası sırasın- da, 12 milyonluk üUtenın fakir insan- lanna bedava sağlık hizmeti, ucuz ev ve rüşvetle mücadele sözü vermişti. An- cak, desteğıni aldığı halk muhalefeti- ne dönük olarak yaptığı tek "jest" dı- şişlen ve çe\Te bakanlıklanna CONA- IE liderlerini getümekten ibaret ka- lınca selefınin kaderini paylaşmak zo- runda kaldı. Bu yılın nisan ayında Ek- vador'da siyasi yolsuzluklar yapıldığı gerekçesiyle başlayan gösteriler, kre- disini tüketmiş olan Gutierrez'in so- nunu getirdi. Gutierrez'in yerine ge- çen yardımcısı AHredoPalado, bir baş- ka "devrilecek başkan" adayı olabilir. YENİ MODEL İHTİYACI Latin Amerika ve Karayib ülkeleri- nın neo-liberal demokrasileri tüketti- ği genel kabul görürken bu üUcelerin geleceğine dairyeni bir kurgunun net- leştiğini soylemek de zor. 80 ve 90'la- nn sonuçlan hep yoksullan vuran ve orta suııflan da giderek yoksullaştı- ran FMF politikalannın devam ettiril- mesi çoğu ülkedeki halk hareketleri- nin elde ettiği kazanımlarnedeniyle faz- la olanaklı görünmüyor. Nitekim se- çimlerde IMF ile ilişkileri sorgulayan ve"halk(3'' olarak nitelenebilecekva- atleri öne süren siyasetçilerin başanlı ohnası da bunun bir göstergesi. Ancak, bu ülkelerin ihtiyaç duydu- ğu halkçi programlar, seçim vaatlerin- den ibaret kaldığı sürece bugünkü tablonun değişmesi mümkün değil. iktidara gelen solcu liderlerin halkçi dönüşümleri uygulamayı becereme- yerek ya da bunu yapmaya cesaret edemeyerek kısa sürede kredisini tü- kettiği örneklerin artması ise, genel olarak solun yıpranmasından başka bir sonuç vermiyor. Bugün kıtada bu döngüyü kırmayı başarmış görünen Venezüella gibi ör- neklerin artması dışmda ise bir çıkış yolu görünmüyor. YARIN: ARKA BAHÇEDE HUZUR YOK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear