02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 E K İ M 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye îslamisermaye kıskacında Turgut ÖTjaVın başbakanlığı döneminde Türkiye'ye özel yasalarla giren Arap sermayesi, Necmettin Erbakan 'la gelişti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'la doruğa ulaştı BARIŞ DOSTER/ TARKAN TE.MUR 12 Eylül zıhniyetının desteği ve darbeden günümüze kadar Anap, RP, DYP' nin kurduğu tüm hükümetlerin kimi zaman açık, kimi zaman da ör- tülü desteğiyle Tüıkiye'yi adeta "sar- maşık" gıbı kuşatan Arap - Islam ser- mayesi, Türk Telekom'u almasıyla yeniden Türkiye gündemine oturdu. Dönemin Nakşi başbakanı Turgut Özal'ın özel yasalar çıkararak destek- lediği îslami sermaye, zamanla "çjğ gibi büyüyerek" faizsiz bankacılık söylemiyle inançlı kitlenin "yasük alü birikimlerini'' sömürdü. îslami sermaye, askeri darbe önce- sınde Süleyman Demirel hükümeti- nin aldığı 24 Ocak Kararlan'nın açık- lanması ile Türkiye'ye akışının ilk sınyalini verdi. Arap sermayesinin yönünü Türkıye'ye çevirmesi için çalışmalar. darbe yönetiminin baş- bakanı Bülent Ulusu'nun 80'h yılla- nn başında Islam Konferansı Örgü- tü (ÎKÖ) kapsamında bulunan Islam Kalkınma Bankası bünyesinde bir enstitü kurması çalışmalanyla başla- dı. 12 Eylül 1980 askeri darbesi, 24 Ocak Kararlan'nın uygulanmasını bir süre ertelese de, dünya kapitalist sıstemiyle Türk ekonomisini bütün- leştirmeyi amaçlayan 24 Ocak Karar- lan'nı asken cunta yönetımi uygula- dı. ABD desteğindekı Suudı serma- yesi, özellikle Türkiye'de bağlan olan ünlü îslami kuruluşu Rabıta'ya üye olanlan ve kimi tarikat önderlerini kullanarak Türkiye'ye gırdi. İslaml sermaveye özel yasa Türkiye, 1984 yılında Nakşi Tur- gut Özal'ın başbakanlık koltuğuna oturmasıyla Arap sermayesı ile tanış- ü. Türkiye'nin de üyesi bulunduğu Is- lam Konferansı Orgütü'ne bağlı Eko- nomik ve Ticari Işbirlıği Komitesi (ISEDAK), 1984 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i baş- kanlığa seçınce, Arap sermayesinin. artık Türkiye'ye girmesi önünde hiç- bir engel kalmamıştı. Özal ise îsla- mi sermayenin gelişmesi için özel yasalar çıkardı. Turgut Özal'ın kar- deşi Korkut OzaL Turgut Özal'ın si- yasi gücüyle ticaret hayatında önem- li başanlar sağlamaya başladı. Özel finans kurumlanndan Al Baraka Türk ile Islam sermayesi Türkiye'ye aktı. Daha sonra ıse ABD destekli Arap- Islam sermayesı çığ gibi büyüyerek "faizsizbankaahk7 " söylemiyle inanç- lı kitlenin "yasük alü biriJdmlerini" sömürdü. Böylece Suudı, Kuveyt, Iran sermayelen bu birikimleri "işle- mek" için Türkiye'ye yerleşti. Özal ıktidan döneminin 1984-1986 ara- sındakı diliminde Türkiye'de faali- yet gösteren Suudi şirketlerinin ora- nındaki artış, yüzde 4500, tran şirket- lerinin ise yüzde 2100 oldu. Arap sermayesinin her geçen gün ekono- mide artan payı Türkiye'de "tarikat sermayesinin hddmgleşmesmur önü- nü açtı. Başbakan Ozal, tankatlann holdingleşmesi için o günlerde şu düzenlemeleri yaptı: • Faysal Finans ve Al Baraka-Türk gibi özel finans kunülan Türk Iflas Kanunu'ndan muaf tutuldu. • Korkut Özal'ın Islam Kalkınma Bankası damşmanı olmasının ardın- dan Arap- Islam sermayesinin, Türk şırketlerine eşdeğer haklar elde et- mesini kolaylaştıran yasa değişiklik- leri yapıldı. • Islam Konferansı Orgütü'ne bağ- h Ekonomikve Ticari İşbirligj Komi- tesi (İSEDAK) kararlan doğrultu- sundaTürkiye'ye İslami sermaye akı- şımkolavlaşarmakiçin,tsiamKalkın- ma Bankası'nın vergi muafiyetini ge- nişktri • Türk Bankalan, mevduatlannın yüzde 10-15'ini, Merkez Bankasına yatırma zorunluluğundayken, Islam bankalannın Merkez Bankası'na mev- duatlannın yüzde 10'unugeçmeyen yaünmlarda bulunması zorunlu tutul- du. Dahası bu bankalann iştirak he- saplannın sadece yüzde 1 'i Merkez Bankası'na yatmaktaydı. Böylece Özal, faiz ile çalışan geleneksel ban- IlsRTEKİN'DENÇETESAVI Yeşil sermayeye cezaevi sorgusu AYŞE SAYIN ANKARA - Adana F Tipi Cezaevi'nde tu- tuklu bulunan Konya kökenli Endüstri Hol- ding'ın eskı Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ertekin. TBMM Îslami Holding- leri Araştırma Komisyonu'na mektup ya- zarak kendisınin de dinlenmesini istedi. Er- tekin mektubunda, kendisinden sonra işba- şına gelen yöneticileri aralannda polis ve kamu görevlilerinin de bulunduğu kişilerle "çete kunıp" holdingi banrmakla suçladı. Araştırma Komisyonu bünyesinde oluştu- rulan alt komisyon bugün Adana'ya gide- rek cezaevinde Ertekin'in bilgisine başvu- racak. Ertekin, gönderdiği mektupta, hol- dingin batışından, kendisinden sonra işba- şına gelen yönetimi sorumlu rutarak "27 Mayıs 2005 tarihinde holdingin yönetimini bu çeteJer ele geçirmiştir" görüşünü savun- du. Ertekin medyaya yansıyan tüm yolsuz- luklan da bu çetenin yaptığını ileri sürdü. Ertekin, mektubunda ilginç bir iddiada da _ _ _ bulundu. Bahsettiği çetenin içinde bir kamu göre\'lisi ve polisin de olduğunu öne süren Ertekin, "Holdingin ilk başın- dan bu yanaki süreci resmi bdgeü evrak- larla tarafinıza arz ettiğimde bu gerçek- ler ortaya çıkacak- ür" görüşüneyer verdi. Ertekin, başta gurbetçiler olmak üzere 11 bin 800 ki- şiden toplanan 300 milyon markın 250 milyon markını zim- metine geçirmekle suçlanıyor. Mahke- meye ifade vermediği için tutuklanarak ce- zaevine konulan Ertekin'in davası sürüyor. Endüstri Holding'de Ertekin'den sonra iş- başına gelen Yönetim Kurulu Başkanvekı- li tsmafl Cömert ve Genel Koordinatör Ramazan Ankan ise yönetimi devraldık- tan sonra yaptıklan açıklamada Ertekin ve kardeşlerini suçlamışlardı. Ankan, "11 bin 800 ortak bir bardak soğuk su içsin. Ber- berden taksiciye kadar her yere borcumuz var'* açıklamasını yapmıştı. Türkrv e, Nakşi Turgut Özal'ın başbakanlık koltuğuna oturmasıyia Arap sermayesi ile tanışü. Türkiye'nin de üyesi buhın- duğu İslam Konferansı Orgütü'ne bağlı Ekonomikve Ticari tşbhüği Komitesi (İSEDAK), 1984 yıhnda dönemin Cumhur- başkanı Kenan Evren'i başkanhğa seçince, Arap sermayesinin Türkiye'ye girmesi önünde bicbir engei kahnamış oldu. kacılığın yerleştiği Türk bankalannın aleyhine, Îslami bankalann çıkanna uygun düzenlemeler yapmış oldu. Mevduat vüzde 118 arttı Bu avantajlan lehlennde kullanan ve mantar gibi çoğalan Arap-Islam sermayelı bankalar, 1984 yılından itibaren yaygınlaştüar ve 1990'lı yıl- lann özelleştirme rüzgânnı arkala- nna alarak her gün daha da büyüdü- ler. 1994 yılına gelindiğinde daha büyük ticari atüımlar yaptılar. Al Ba- raka Türk, kendısıne rakıp dört özel finans kurumu arasında, 1993 yılın- da topladığı 3 trilyon mevduat ve 3 triryon 860 milyon TL fon ile birin- ci sırada yer aldı. Faysal Finans ise fonlannı neredeyse ikiye katlayarak büyümesini sürdürdü. Arap - Islam sermayesi 1991 'de yüzde 75.11 ora- nında artışla 169 trilyona kadar ula- şan genel banka mevduatlanna kar- şılık özel finans kurumu olan îsla- mi bankalar aynı dönemdeki mevdu- atlannda yüzde 118.67 ar- tış yakaladı. "Adil düzen" söylemiy- le yola çıkan Refah Parti- si de (RP), 1994 yerel se- çimlerinde yerel yönetim- lenn çoğunluğunu ele ge- çırdi. 1995'te TBMM'de çoğunluğu sağlayan Erba- kan, 1996'da REFAH-YOL hükümetını kurarak Baş- bakanlık koltuğuna otur- du. Tarikat üyelerinden olu- şan RP ve DYP koalisyo- nu da Arap Islam sermaye- sinin çıkarlannı korudu. Böylece, Özal'la dönemi ile sırtı sıvazlanan îslami sermaye, RP döneminde konumunu daha da perçin- ledi. Hatta, Ocak 1997'de tarikat liderleri ile iftar ye- meğinde Başbakanlık ko- nutunda bir araya geldi. RP'li Belediyeler, Istan- bul'da Recep Tayyip Erdo- ğan, Ankara'da MeÜh Gök- çektarafından Türkiye'de- ki Îslami sermaye için ar- palık gibi kullamldı. Yim- paş Holding, Jet- Pa, Kom- bassan, Üılas gibi firmalar, REFAH-YOL iktidan ile kasalannı doldurdu. Araştırmacı-yazar Faik Bulut'a göre îslami sermaye ABD'de kovboylaştınlıyor: Arap parası da Baü güdiîınünde • TBMM îslami Holdingleri Araştırma Komisyonu içinde oluşturulan alt komisyon cezaevinde bulunan Endüstri Holding'in eski Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ertekin'in "Beni de dinleyin" talebi üzerine bugün Adana'ya gidiyor. Severcan ve Uygur dlnlendl Komisyon dün de Konya kökenli Kamer Holding Yönetim Kurulu Başkam Özer Se- vercan ile Çorum merkezlı Ikram Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nedp Uygur'u dinledı. Severcan, sorulara "Mmiyorum, emin değflim'' yanıtmı verince komisyon üyelennin tepkısini çekti. Komisyonun 2005 yılı kâr-zarar tablosunu sorması üze- rine Severcan, "Bilnüyorum" yanıtını ver- di. Bunun üzerine komisyon üyeleri, "Kr insan yönettigi şirkerin kâr mı zarar mı etti- ğini nasü bilmez? Demek ki islerin hiçbiri kayıtlı değfl" diyerek tepkd gösterdi. Islamcı hareketler hakkındaki çahşmalanyla bilinen, "Yeşil Ser- maye". "Islam EkononıisininEleş- tirisi'' adh kıtaplannda konuyu de- rinlemesine inceleyen yazar Faik Bulut, ülkemizdeki Arap sermayesinin, yaygın tanı- mıyla "yeşil sermayenin", yasa değışiklikleri ve özel- likle de özel finans kurum- lannın önünün açılmasıyla güç kazandığını söyledi. "Ülkemizdeki İslam serma- yesi ciddiye almacak bovnt- ta değiL Çünkü bu sermaye- nin arkasındaki asd güç de Baü sermayesi. Mesela, Du- bai sermayesinin yüzde 80'i Banlı şirketierin. Bu neden- le ben bu serma>eyi, kaok- sızbir tslanıi sermaye olarak göremiyorum" dıyen Bulut, yeşil sermayenin de küre- selleşme ve Büyük Ortado- ğu Projesi kapsamında gıde- rek sistemle bütünleştiğine dikkat çekti. Bulut, ABD'nin ılımlı Islam projesi nede- myle çokuluslu şirketierin ve dünya çapındaki mali te- kellenn özellikle Dubai ve Kuveyt üzennden Islam ser- mayesini de yönetmeye baş- ladıklannı vaırguladı. Yeşil sermayenin. uluslararası ser- mayeye karşı çok cılız oldu- ğunu belirten Bulut, "Ulus- lararası sermaye bir tekOr- tadoğu ülkelerinde, tslam sermay esini kendisine rakip olarak görüyor. Çünkü bu bölgedeki halk, Îslami finans kuru- luşlannı tercih ediyor" dedı. Bulut, Arap sermayesinin ABD'de "do- larlaşünldığım, kovboylaşünldığı- m" anımsatarak şöyle devam etti: "Kabul etmekgerekir ki, Türki- ye'nin mali piyasalannda da ulu- sal özeUık pek kahnadL O nedenle sermayenin Ingiliz, Fransız kay- nakh mı, wksa Abu Dabi, Dubai kaynakb mı ohnası, arük önemini yutu ve işin rengi degişir'' Islamcı hareketler ve AKP hak- kındaki çalışmalanyla bilinen ve "Tarikat, Siyaset, Ticaret ve Cina- yet" adh kitabı önümüzdeki gün- eşil sermayenin de küreselleşme kapsamın- da giderek sistemle bütünleştiğine dikkat çe- ken Faik Bulut, ABD'nin ılımlı İslam projesi nede- niyle dünya çapındaki mali tekellerin Islam ser- mayesini de yönetmeye başladıklarını vurguladı. felamcı çevretere iyi görünme telaşına düşen başbakanlardan biri de Tansu ÇHter'di. •••r raştırmacı-Yazar Ergön Poyraz'a göre aşıl üzerinde durutması ge- Lreken, İslami sermayenin ülke içinde TÜSİAD üyeleriyle, dışarıda ise Batılı büyük sermaye ile kurduğu ilişkiler. Poyraz, Kemal Unakı- tan, Nevzat Yalçıntaş, Abdullah Gül, Cüneyd Zapsu, Ali Coşkun gibi isimlerin hem Al Baraka Türk, Faysal Finans gibi kurumlaria hem de Islam Kalkınma Bankası ile kurduğu yakın ilişkilere dîkkat çekiyor. yitirdL Ama eğer Arap sermayesi, Baü sermayesinin yapüğı gibi, biz- deki finans kurumianm, bankala- n saün almalar ya da şirket evtflik- leri yolu fle ele geçirmeye başlarsa o zaman bu sektörde rekabetin bo- lerde çıkacak olan araştırmacı-ya- zar Ergün Poyraz da AKP hükü- metinin, islami sermayenin önünü açmasınm son derece doğal oldu- ğ'ina işaret ederekkonuya Batı'nın ülkemiz üzerindeki çıkarlannı dik- kate alarak yaklaşmak gerektiğini söyledi. Poyraz, "AKP'degerekpartiyö- netiminde, gerekse hükümetteki etkinlikleriyle bilinen Kemal Una- kıtan,Nevzat Yalçıntaş, Ab- dullah Gül, Cüneyd Zapsu, Ali Coşkun gibi isimler hem Al Baraka Türk, Faysal Fi- nans gibi kurumlaıia, hem de Islam Kalkınma Banka- sıfleyakm tfişkfleri olan, bu- ralarda üst düzey yönetici- Kkyapmış ldşüer" diye ko- nuştu. AKP Istanbul Milletve- küi Prof. Dr. Nevzat Yalçın- taş'ın oğlu, eski AKP Istan- bul ll Yönericisi Murat Yal- çıntaş'ın Istanbul Ticaret Odası'na başkan seçüme- sinin de aynı kapsamda ele almması gerektiğini vur- gulayan Ergün Poyraz, şun- lan söyledi: "Parti yönetiminde Kor- kut Özal'ın ne denü etkin ol- duğu veÖzalile Yalçmtaş'ın Suudilerleolan yakmiUşkt- leri dikkate ahmrsa olaym boyutu anlaşıhr. Fakat asıl üzerinde durulması gere- ken, İslami sermayenin ül- keicjnde TÜSlADüyderiy- le, dışanda ise Baüh bmiik sermaye fle kurduğu ilişki- dir. tslamcı, muhafazakâr çizgideokluğu sövienen pat- ronlannönemBböiümünün ortaklan, Türkiye'nin en büviik şirketierinin sahiple- ri. Eski TUSİAD Başkam,Efes Pfl- sen'in patronuTuncay Öziüıan fle Ülker Grubu'nun yakmhğı ya da Cüneyd Zapsu'nun hem Başba- kan, hem de TÜStAD nezdindeki eddsi,bu gerçeği görraek içinyeteıf DUZYAZI ORHAN BİRGtT Bugünün Gündemi: Van Hem gazeteci, hem de hukukçusunuz. Yeni Türk Ceza Yasası'nın 288. maddesindeki "Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya ko- vuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar, savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıklan et- kilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyan- da bulunan kişi, attı aydan üç yıla kadar hapis ce- zasıyla cezalandınlır. Bu suçun basın ve yayın yo- lu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yan oranın- da arttınlır" hükmünü de elbette biliyorsunuz. Ama oturmuş, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rek- törü'nün tutuklanması ile ilgili tartışmalara, ucundan kenarından da olsa kanşmaya kalkışıyor, yazınızın başlığını "Bugünün Gündemi: Van" olarak belirliyor- sunuz. Niçin? Rektör Prof. Dr. Sayın Yücel Aşkın'ın bir politik komploya kurban gittiğıne inanan ve kimi bilim ada- mı, kimi politikacı bir dizi vatandaş, özellikle son tu- tuklama karan karşısında ileri geri konuşuyor, demeç veriyor; dahası sorunu parlamentoya taşryor. öylece yukanya aldığım yasa hükmü karşısında bir tür top- lumsal direniş uyguluyor. Madde gerçekten ihlal edi- liyorsa, savcıların yasa dinlemezler hakkında eşit ola- rak harekete geçmeleri de imkânsız hale geliyor. Ül- kemizdeki üniversite rektörleri, bugün "Rektörler Komitesi'' adı altında toplanacaklannı ve sorunu ele alacaklannı açıkladılar. Olaym perde arkası da mı var? Tutuklu Rektör Sayın Prof. Dr. Yücel Aşkın'ı Van Ka- palı Cezaevi'nde ziyaret eden YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Isa Eşme, bugünkü olağanüstü toplantıya "ola- yın perde arkası"nı anlatan bir rapor sunacağını açıklıyor. Tümü bilim adamlarının oluşturduğu, önemli bir bölümü hukuk otoritesi bir anayasal kuruluş, Van Yü- züncü Yıl Üniversitesi Rektörü ile ilgili soruşturmanın direksiyonundaki o görünmez, ama güçlü elin önün- deki perdeyi kaldıracak mı? Kaldırabilirse, ardından hangi gözü kararmış kişi ya da kişiler çıkacak? Eğitim konularında uzmanlığını kanıtlamış gazeteci Abbas Güçlü, önceki gece bir haber kanalında, dün de gazetesindeki kösesinde, ola- ym geçtiği Van için, Milli Eğitim Bakanı Çelik'in adın- dan söz ediyordu. Güçlü, "Van'da her şey onun kontrolü aranda. Çelik, YÖK'le kavgasını Van'da yapıyor diyenler de çoğunlukta" diyordu. Eğitim Ba- kanı'nın, YÖK'le olan kavgasının altında imam hatip ve türbanla öğrenime devam tartışmasının yattığını bilmeyen yok. İyi de o kavga için bir rektörü kurban seçmek, aylarca önce başlatılmış bir soruşturmanın belgelerinin yok edilmesi kuşkusunu öne sürerek tu- tuklanmasını istemek, yine de hangi akla sığar ki? Başbakan Yardımcısı ve Pamuk Davası! Mahkemeler üstünde tartışma yaratmanın yönte- mini, yazımın başında sözünü ettiğim Ceza Yasası'nı TBMM'ye getiren bugünkü hükümetin özellikle Baş- bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Gül başlattı. Dı- şişleri Bakanı olarak AB ülkelerini dolaşıyor Sayın Ba- kan. Kendisine özellikle Orhan Pamuk'un davası için soru yönelten meslektaşlanna da yabancı gazeteci- lere de o davanın romancımız hakkında aleyhte bir yargıya ulaşılmadan düşürüleceği üstündeki sezgisi- ni takır takır söylüyor. Abdullah Bey, Türkiye'ye döndüğünde kendisinden demeç almak için görevlendirilen muhabir arkadaş- lar, fırsat bulup bir de Van Yüzüncü Yıl Rektörü'nün davası için düşüncesini öğrenmek isteseler? Rektörün tutukluluğuna yapılan itirazın olası akıbe- tini de belki Sayın Bakan'ın yorumu ile ve öncelikle öğrenebiliriz. öyle ya, Orhan Pamuk'un canı can da Yücel Aş- kın'ınki patlıcan mı? • • • Atalanmız dünyada Van, ahrette iman mı demişler? Ahrette imanı bulmak için Van'da adil olmayı unut- mamalıyız. Faks: 0 212 677 08 21 obirgrt > e-kolay.net YÖK üyderi seçildi • ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakanlık kon- tenjanmdan YÖK üyesi iken görev süresini dol- duran Prof. Dr. Aybar Ertepınar'ı Cumhurbaş- kanlığı'ndan açık bulunan YÖK üyeliğine seçti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nin yaptığı açıklamada, Sezer'in, Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç ve Emin Kuz'un YÖK üyeliklerininin Bakanlar Kurulu'nca seçimlerinin onaylandığı bildirildi. Derviş: Yoksıdluk azaMı • NEW YORK (AA) - BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Dervış, 1990'da yüzde 28 olan dünyadakı aşın yoksulluk oranının bugün yüzde 21 'e gerilediğını söyledi. "Uluslararası Yoksulluğun Ortadan Kaldınhnası Günü" dolayı- sıyla bir mesaj yayımlayan Derviş, aşın yoksul oranında sağlanan düşüşün 130 milyon insanın daha iyi şartlarda yaşaması anlamına geldiğini ifade etti. Derviş, ancak bu bu başannın bölgeden bölgeye, hatta ülkeler arasında ya da aynı ülke içerisinde farklılıklar gösterebildiğine işaret etti. Kamu binaları güçlenecek • tstanbul Haber ServM - Istanbul Sısmık Rıskı Azaltma ve Acıl Durum Hazırhk Projesi (İS- MEP) kapsamında Dünya Bankası ile Hazine Müsteşarlığı arasında 310 milyon Avro'luk ikraz anlaşması imzalandı. Devlet Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Işte bu an- laşma ve protokolle Istanbul'daki mevcut 2 bin 500 kamu binasının 840'ının güçlendirihnesi sağlanacak. Tabii 400 milyon dolar yetmez, bu- nun arkasının gelmesi lazım" dedi. Grup Yorum üyesi gözaltında • tstanbul Haber Servisi - Okmeydanı Temel Haklar Demeği'nin, Istanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nin "Kentsel Dönüşüm Projesi"ne karşı ön- ceki gün gerçekleştirdiğı protesto gösterisinde 9 kişi gözaltına alındı. 9 bşı arasmda bulunan Grup Yorum üyesi Cihan Keşkek aynı gün ser- best bırakıln-ken, Ali Aracı serbest bırakümadı. Grup Yorum tarafindan yapılan açıklamada, Aracı'nın serbest bırakılması istenerek aydmlar ve sanatçılarduyarh olmaya çağnldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear