25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 MART 2004 ÇARŞAMBA 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE PB 20 Edırne Y 19 Kocaeli PB 26 Çanakkale Y 17 Izmir PB 22 Manisa PB 23 Aydın PB 23 Denizlı PB 23 Zonguldak PB 23 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas PB B B B B PB B B 22 24 24 25 22 23 23 19 Adana B 25 B 24 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B A A A A B B 22 23 27 22 23 15 14 B 15 Parçalı bulutiu Yurdun Datı kesım- lerı parçalı ve çok bu- lutlu Marmara'nın ba- tısı ıle Kuzey Ege kıyı- ları saganak yağışiı, Helsinki di§er yerier az bulutiu Stockholm DIS MERKEZLER Oslo ve açık geçecek. Ha- . r , n H r a va sıcaklığı Marma- L o r l a r a ra'nın batısında bıraz Amsterdam Y 9 azalacak, Karademz Brüksel Y 11 kıyılannda biraz arta- p . r i y—T5 cak. Dıgeryerierdeıse r d r l b ' '* önemlı bır değışıklık Bonn oimayacak. Münih Y 12 Y 11 Zürih Bertın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y Y Y Y Y 11 13 7 7 16 12 13 19 Moskova Y 11 K 4 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B K PB B Y B B 22 -5 13 20 3 8 21 A 27 Sıslı , BuMiu k Çok Cnjlutlu * * G U N C E L CtrVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada ikincı plana atabiliyor. BM'nin 28 Mart diyeaçkladığı 4'lü toplantı tari- hinde aynı gün oyunu kullanarak Isviçre'ye gide- ceğini bildirdi RTE. Yakın izleyicisi haberciye göre, seçimlerden sonraki coşku/u yaşayabilmek için görüşmenin birgün(29 Mart'a)ertelenrnesiniiste- miş. Toplantıya gönüllü olnayan Yunan Başbaka- nı Karamanlis, isteği olumlu karşılamış. Başbakanlar düzeyindeki iki günlük görüşmeyi particilik dürtüsüyle bir gıine sığdıran bir insan, ömrünü davanın çözümüne adamış olan bir diğer insanı, yüz yüze görüşmed^i, telefonla bile arama- dığı bir insanı 4'lü toplantılara katılmaya zorluyor. 0 insan Rauf Denktaş. Son aşamada masada olması gerektiğini öne sürenlere (RTE'ye) "Ben bundan öteye giderim diye birsöz vermedim" di- yor. "Benim yapabileceğim daha fazla bir şey kal- mamıştır" diyor. Ankara'nın artık elini taşın altına koymasını isti- yor. Ver kurtuldan doğacak sorumluluğu başka bi- rine, olmasını istedikleri Denktaş'a yüklemek artık olanaksız. Ikili görüşmelerde (bakanlık sözcüsünün ufak tefek birkaç açıklaması dışında) Türk tarafına açık destek vermiş gibi RTE; "Denktaş ile başla- dık, Denktaş ile bitirelim" diyor. Ankara'nın yöntemleri nalıncı keseri. Denktaş kabul ertı sonuçları, biz ne yapabilirdik diyebilme- yi, Türk ve dünya kamuoyu önünde paçayı sıyır- mayı, sorumluluktan arınmayı amaçlıyor ve... Denktaş bitermiş, umurunda bile değil! Yerel seçim zaferıne sözde ikinci bir zafer daha eklensin: Yıkılsın Denktaş! Ne çıkar? Kıbrıs da Denktaş da feda olsun böyyük RTE'ye! • • • Ikili görüşmelerden bir sonuç alamayan, 4'lü top- lantılardan da umudu olmayan hükümet neye ve- ya kime güveniyor? Sonuçta Annan, planı kafası- na göre dolduracak.. işte bu süreçte, ABD'nin o muazzam gücünü Annan üzerinde kullanmasını ve... Rumların yanaşmadığı olmazsa olmazlarımı- zı plana aldırmasını bekliyor. Kimi değişiklikler ya- pılabilir planda, fakat kozmotik kimi düzenlemeler... • • • Bu hükümet son haftalarda uyandı. Işin püf nok- tasını bir türlü çözümleyemiyor. Kıbrıs, Ege gibi ulusal sorunlarla ilgili politikalann AKP koşutun- daki mimarı (hükümetten aldığı talimatı yerine ge- tirdiğini söyleyerek sorumluluktan sıyrılacağını sa- nan) Müsteşar Uğur Ziyal, önceki gün AB büyü- kelçilerine AB'nin Kıbrıs anlaşmasını temel yasa- lar içine almasındaki zorunluğu anlattı da sonuç ne oldu? Dönem başkanı irlanda'nın Ankara Büyükel- çisi, Türkiye'nin öne sürdüğü formülle anlaşmanın üye devlet parlamentolarından geçmesinin ola- naksızlığını öne sürerek reddettiklerini, derogas- yonlar konusunda da anlaşmaya varamadıklarını söyledi. AB hukukuna uydurulamayan bir anlaşmayı Rumlar bir iki yıl içinde sıfıra indiriverir. Anlaşma AlHM'yi bağlamayacağı için Loizidu'ya benzer yüzlerce davayı peş peşe açıverirler. • • • AB'ye üyeliğimizin ateşli taraftarlannın bile AKP iktidarı elindeki Türkiye'ye nasıl baktığını Alman Yeşillerinin etkili üyesi Claudia Roth örnekledi. Bir BM toplantısında, TBMM İnsan Hakiarı Komisyo- nu Başkanı Mehmet Elkatmış'a; Roth, Arap ülke- lerinin devlet başkanları ve başbakanlarının ulus- lararası konuşmalarda söze besmele ile başladık- lannı anımsattıktan sonra: "Sizin gidişatınız da onlargibi olacağa benziyor. Siz ne zaman konuşmanıza besmeie ile başlaya- caksınız" diye sordu. GüntherVerheugen ıse, bu kez "Türkiye'ninka- tılımı için AB 'de büyük bir reform gereklidir" diye konuşuyor. Kıbrıs satış listesinde... Ege sorunlarında -ne bi- çim olduğu bilinmeyen- anlaşma Lahey yolunda. Bindik AB adındaki bir alamete, gidiyoruz kıya- mete!.. <AAAA* Kariı Mayınlı bölge haritaları kayıp I Haber Merkezi - Suriye ile ilişkilerin geliştiril- mesi kapsamında temizlenmesi düşünülen maymlı arazilerin haritalannın kaybolduğu ortaya çıktı. Or- ganik tanma açılması düşünülen mayınlı bolgenin te- mizlenmesi projesi, haritalann kaybolması üzerine 3 uzman uluslararası firmaya ihale edildi. Buna göre, ilk etapta 3 adet mayın temizleme aracı alınacak, da- ha sonra bu araçlann sayısı 16'ya çıkanlacak. Mayın temizlığine ilk olarak Nusaybin'den başlanacak, pet- rol arama ve organik tanm için hazırlık yapılacak. Işkence AB üyeliğine engef • Dış Haberler Servisi - Dantmarka Dışişleri Baka- nı Per Stig Möller, Türkiye'yi işkenceye karşı uyara- rak "uygulama devam ederse bunun AB'ye üyelik kapısını kapatacağını" söyledi. Başkent Kopenhag'da Ingiltere Dışişlen Bakanı Jack Stravv'u ağırlayan Möller, Stravv ile görüşmesinden sonra düzenlenen basın toplantısında. "Türkiye için şunun açık olması gerekir: Eğer işkence varsa müzakere de olmaz, AB'ye üyelik de" ifadesini kullandı. Boratav toprağa verildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyetin ilk öğretmenlerinden, halkbilimi ve halk edebiyatı araştırmacısı merhum Prof. Pertev Naili Boratav'ın eşi Hayriinnisa Boratav dün Gölbaşı'nda toprağa ve- rildi. Hayriinnisa Boratav'ın Kocatepe Camii'ndeki cenaze törenıne oğlu, gazetemiz yazan Prof. Korkut Boratav, ailesi. öğretim üyeleri ve dostlan katıldı. SATIŞ TEMSİLCİLERİ Hukuk alanında ciddi bir yeri olan dergi ve kitaplarımızın organize bir şekilde pazarlanması için İstanbul, Anka- ra, İzmir ve Adana'da ikâmet eden deneyimli satış temsilcilerine ihtiyaç vardır. Tel.: 0212.511 06 52 • Tel.: 0216.418 39 16 Sanal cenazede gövde gösterisiI Baştarafı 1. Sayfada namazı kıldı. Diyarbakır'da kılı- nan gıyabi cenaze namazı ise AKP'lilerin gövde gösterisıne dönüştü. Grubu dagılması yö- nünde uyaran Başkomiser Hüse- yin Şimşek, "Üzüntünüzü anlı- yoruz, bizim de sizin gibi içimiz yanıyor. Bir Miislüman şehit ol- du" dedi.Filistin'in Türkiye Bü- yükelçiliği'nde deYasın adına bir taziye defteri açıldı. Türkiye in- san Haklan Kurumu (TlHAK) Başkanı Nevzat Helvacı da yap- tığı yazılı açıklamada, "tsraU, iş- gal ettiği topraklarda, Filistin halkını. en yüksek devlet terö- riiyle yok ediyor" dedi. Ankara'da öğle saatlerinde parkta toplanan 250'sı kadın yak- laşık bin kişilik grup, "İslami di- reniş engellenemez", "Yaşasın Filistin direnişimizV'Katil Şa- ron, katil Bush", "Dişe diş, ka- na kan, intikam, intikam" slo- ganlanyla saldınyı protesto etti- ler. llmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı (ÎLKAV) Yönetıcisi Meh- met Pamak'ın basın açıklaması- nın ardından parkta namaz kıl- malanna izın verilmeyen grup, Ulus'taki Hacı Bayram Cami- si'ne yöneldi. Aralannda birçok kara çarşaflı kadın ve sanklı-cüp- peli erkek bulunan grup, "Yaşa- sın küresel intifada"," Şehadet bir tutku. bize özlem. bize ölüm bir son değil, direniş bize", "Di- reniş yolumuz, şehadet onuru- muzdur", "İslami hareket en- gellenemez" pankartlan taşıdı- lar. Yürüyüş boyunca Milli Gaze- te çalışanlan taraftndan 2 bın ta- ne gazete bedava dağitıldı. YakJa- şık 3 kilometrelik yolu yürüye- rek camiye ulaşan gruba cami ho- cası Şeyho Duman tarafindan gı- yabi cenaze namazı kıldınldı. Grup, namazın ardından dağıldı. Başkomiser 'şehit' dedi Diyarbakır"da Özgür Düşünce ve Eğitim Haklan Derneği (Öz- gür-Der), Toplumsal Haklan ve Değerleri Koruma, Eğitim Yar- dımlaşma ve Dayanışma Derne- ği (Toplum-Der) ve Teknik Ele- manlar Derneği (Tek- Der) gibi dini motifli derneklerin çağnsıy- la gerçekleştirilen cenaze nama- zı, öğle namazında Ulu Ca- mii'nde kılındı. 50 kadar çarşaf- lı ve türbanlı kadının harem-se- lamlık esasıyla geriden izlediği namaz sırasında, saf rutan 500 er- keğin önünde ayak ayak üstüne atan ve hıç istifinı bozmayan bır meczup dikkat çekti. AXP'li mil- letvekilleri ve yöneticilerin de ka- tıldığı namaz öncesinde Ulu Ca- mi emeklı imamı hafız Ali Mü- layim, tüm Müslüman ülkelere Yahudilere karşı birlik çağnsı yaptı. Namazın kılınmasının ar- dmdan kitle "Yasin'e selam, di- renişe devam", "Kahrolsun ts- rail", "KahrolsunABD emper- yalizmi" sloganlan atıp tekbır getirdi. Avluda bekleyen kadın- lar da "Jı bir ne ke, birkınn mi- Esldden siyasi ve dini görüşler eylemcile- rin gi>im tarzindan anlaşılırdı. Günümüzde ise her şey iyice bir- birine kanştı. Nevrnz'u kutlamak için Kazlıçeşme'ye akan bin- lerce göstericinin rengârenk giysileri ilgiyle izlendi.Ancak bir ta- ne kadın eylemci vardı ki hiçbir kalıba uymuyordu. Kot panto- lonla Batı'yı yakalayan, poşu ile Doğu'ya göz kırpan eylemci ka- dının kıy afetini. siyasi tslamın simgesi türban ve komünistlerin semboln* orak çeki'çli yelek tamamlıyordu. (ALPER TURGUT) rin e (Unutma, unutmak ölüm- dür)", "Biji bırari, bımre du- bendi (Yaşasın kardeşlik, ay- nmcılığa ölüm)", "Yaşasın kü- resel intifada" yazılı dövizler açtı. Bu sırada Başkomiser Şim- şek, cami avlusunun kamusal alan olduğunu belirterek grubu dagılması yönünde uyardı. Şim- şek'in ŞeyhYasin'den "şehit" di- ye söz etmesi dikkat çekti. Türkiye insan Haklan Kurumu (TlHAK) Başkanı Nevzat Helva- cı da yaptığı yazılı açıklamada, Israil'in işgal ettiği topraklarda Filistin halkını devlet terörüyle yok ettiğini söyledi. Saldınnın, "Bü\'ûk Ortadoğu Projesi"nin bir parçası olduğunu belirten Helvacı, "Teröriin kaynağı da, uygulayıcılan da,ABD ve onun Ortadoğu'daki taşeronu İsra- il'dir" dedi. Açıklamasında in- sanlığın, Filistin halkı üzerinde yıllardır sistemli olarak surdürü- len bir "etnik temizlikle" karşı karşıya olduğunu aktaran Helva- cı. Batı'nın da bu duruma sessiz kaldığını vurguladı. Taziye defteri açıldı Filistin Büyükelçiliği'nde de Filistin bayrağı yanya indirilir- ken siyah örtüyle kaplanmış bir masaya Şeyh Yasin'ın fotoğrafı ile taziye defteri kondu. Taziye defterinin iki gün boyunca imza- lanabileceği belirtildi. Filistin Elçiliği'ne taziye ziya- retleri dün de sürdü. Mazlum-Der ve bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Büyükelçi Fuat Ya- sin'i ziyaret ederek bir süre gö- riiştüler. Heyet adına konuşan Süleyman Arslan, Yasin'in şehit olduğunu, o nedenle taziyeye de- gil tebriğe geldiklerini ifade etti. Arslan, Osmanlı devletinden sonra bölgeyi yönetenlerin Filis- tinlilerin haklannı korumadıkla- nnı belirtirken Israil'in ortaya koyduğu "vahşiyane" hareket- lerin de bir gün mutlaka sona ere- ceğini söyledi. Yasin de tebrikler için teşekkür ederek Yasin'in şehadet isteyen bir kişi olduğunu ve şehitliğini kazandığını kaydetti. Karahan'ın vukuatlı aile nüflıs kaydında 'terör örgütü üyesi' yazdığı ortaya çıktı IçişlerFne ^fişleme' davası ANKNARA (Cumhuriyet Bürosu) - Nüfus ve Vatandaşlık Işlen'nden vukuatlı aile nüfus kaydını isteyen yurttaşın fişlen- diği ortaya çıktı. Evlilik işlemle- ri için "vukuatlı aile nüfus kay- dını" isteyen Mahmut Kara- han'a gelen kayıtta "düşünce- ler" bölümünde, "terör örgütü THKP/C Dev-Sol örgütü üye- si" değerlendirmesine yer veril- di. Karahan, Içişleri Bakanlığı aleyhine 10 milyar liralık mane- vi tazminat davası açtı. Nüfus ve Vatandaşlık Işleri Genel Müdü- rü Cengiz Aydoğdu, olayı doğ- rulayarak, görevli memurun ih- mali olduğunu savundu. Yapılan işlemin suç olduğunu belirten Karahan. olaya ilişkin soruştur- ma başlaftıklannı belirtti. Nikâh ışlemleri için 18 Mart'- ta Ankara Adliye Sarayı'ndaki nüfus temsilciliğinden vukuatlı aile nüfus kaydını isteyen Mah- mut Karahan, gelen kayıt belge- sini görünce şaşkınlığa uğradı. Kayıt belgesinin Karahan için, "düşünceler" bölümünde "THKP/C Dev-Sol örgütü üyesi" nitelemesine yer verildi. Kocaeli'nde yaşayan Karahan, Ankara Nöbetçi Âsliye Hukuk Mahkemesi'ne a\oıkatı aracılı- ğıyla Içişleri Bakanlığı aleyhine 10 milyar liralık tazminat dava- sı açtı. Dava dilekçesinde, ana- yasa ve çeşitli kanunlarda vatan- daşlann manevi yapısıyla kişilik haklannın güvence altına aldığı anımsatılarak. kişinin, hakkında kesinleşmiş karar verilinceye ka- dar masum olduğuna dikkat çe- kildi. Dilekçede, "Devletçe ve resmi belgelerde ve gerçeğe ay- kırı olarak vatandaşın suçlu i- lan ediüp adeta fîşlendiği açık- tır" ıfadesine yer verildi. Nüfus ve Vatandaşlık Işleri Genel Müdürü Cengiz Aydoğdu, nüfus kütüklerindeki bütün bil- gilerin "kanunlann koruması altında olduğunu" belirterek, nüfus kütüklerinde bu tür bilgi- lerin tutulmadığını savundu. Ay- doğdu, "Böyle yazdığı doğruy- sanki doğru görünüyor, bir suç işlenmiştir. Oradaki memurun ihmali vardır. Gerekli ceza da verilecektir" dedi. Türbanlıya staj yasak ROMA (AA) - îtalya'da, türbanlı oldu- ğu gerekçesiyle Faslı bir kadının kreşte staj yapmasına izin verilmedi. Tori- no'daki kreş eğitmenliği kursunu ta- mamlayan 40 yaşındaki Fatma Buay- şe'nin, staj için gönderildiği kreşte ça- lışmasına müsaade edilmedi. 800 nü- fuslu Ivrea adlı beldede bulunan "Mi- ele&CriCri" adlı kreş yöneticilerinin, stajın başlamasından üç gün sonra Bu- ayşe'den türbanıru çıkarmasını istedik- leri bildirildi. Buayşe'nin, kursta da tür- banlı olduğunu belirterek bu talebi yeri- ne getiremeyeceğini belirtmesi üzerine ise kreşteki stajuıı tamamlamasına izin verilmedi. Kreş Müdiresi Cristina Fer- rari, aldıklan karan savunarak, "Fat- ma'nın bir eşarpla başını ve boynunu örtüyor olması, çocukların korkması- na ve rahatsızlık duymasma neden olabilirdi. Kendisini çalıştırmamamı- zın ırkçılıkla ilgisi yok" dedi tvrea'da 1996'dan bu yana yaşayan Buayşe ise kendisine yapılan muamelenin bır tür u-kçıhk olduğunu savunarak "Bugüne dek İtarya'da her yerde başörtüsüyle çalıştım ve hiçbir işveren bana her- hangi bir şey söylemedi" dedi. Pakistan resepsiyonu Özkök: Gidecek başkayerimiz yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Öz- kök, Ortadoğu'daki olumsuz gelişmeleri değerlendirirken, "Ne demişler 'Ev alma komşu al. Ancak biz Anadolu coğraf- yasında yaşıyonız ve gidecek başka yurdumuz yok" dedi. Pakistan'ın Anka- ra büyükelçisi Sher Afgan Han, ülkesi- nin ulusal günü için Sheraton Oteli'nde dün bir resepsiyon verdi. Büyük ilgi gö- ren resepsiyona Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay Başkanı Öz- kök, Genelkurmay ikinci Başkanı Orge- neral tlker Başbuğ, çok sayıda üst düzey diplomat ve siyasetçi katıldı. Özkök, ga- zetecilerin Ortadoğu'daki son gelişmeler- le ilgili bir sorusu üzerine, "Ne demişler 'Ev alma komşu al'. Ancak biz Anadolu coğrafyasında yaşıyonız ve gidecek başka yurdumuz yok" yamtuıı verdi. Orgeneral Başbuğ ise, bir soru üzerine Irak'taki PKK/KADEK varlığının sona erdirilmesi için ısrarcı olacaklannı belir- tirken, "Süreci hızlandırmak için çalı- şıyoruz. Israrcı olmak lazun" dedi. Bakanlıktan suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanlığı, Bakan Cemil Çi- çek'in, üniversite öğrencisi Birtan Al- tunbaş'ın 1991 'de gözaltında ölümüyle ilgili davanuı bir an önce bitirilmesi için mahkemeye baskı yaptığı iddiasının doğ- ru olmadığını bildirdi. Bakanlık, bu yön- de açıklama yapan sanık Hasan Cavit Orhanın avııkatı Mehmet Emin Bağcı hakkında suç duyurusunda bulundu. Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıkla- mada, Altunbaş'ın ölümüyle ilgili Anka- ra 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen yargılamanın 18 Mart'taki duruşmasında ortaya çıkan gelişmeler hakkında bazı gazetelerde yaynnlanan haberlerle ilgili açıklama yapılmasının gerekli görüldüğü belirtildi. Açıklamada, söz konusu ha- berlerde, Ankara Barosu'na kayıth Bağ- cı'nın "Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, davanın bir an evvel bitirilmesi için mahkemeye telefon ettiği, faksla tali- mat verdiği, mesaj gönderdiği" yönün- deki beyanlanna yer verildiği kaydedildi. Bu yöndeki bilgilerin gerçek dışı oldu- ğu belirtilen açıklamada Bağcı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı'na suç duyurusunda bulunulduğu bildirildi. Gök gjrültulu Cumhuriyet'e gihdağıI Baştarafı 1. Sayfada palı" denilen mektubun sonunda Cumhuriyet'e "ayni ve nakdi destek sağlayan belediye baş- kanları ile medya patronlanna" da dikkat çe- kilerek gözdağı verildi. Mektupta, Ilhan Selçuk'un yanı sıra gazetemiz yazarlanndan Hikmet Çetinkaya ve Ali Sir- men'in de "medyanın susturulduğuna" yöne- lik yazılan eleştirildi. Tezcan, gazetecilik açısından "etik muhasebe- ye" çağırdığı Selçuk'un bu muhasebeden "müf- lis" çıkacağını savundu. Cumhuriyet neden rahatsız ettl? Cumhuriyet yaklaşık 1.5yıllıkAKPhüküme- tinin "kadrolaşma, dini siyasallaştırma" giri- şimlerini bütün boyutlanyla veren tek gazete ol- du. Son dönemde ise basına yönelik sansür ve baskı uygulamalanna dönük haberlerinin yanı sı- ra hükümet üyelennin büyük bölümünün "vergi afhndan" yararlandığını belgeleriyle sayfalan- na taşıdı. Başta Başbakan Erdoğan ohnak üzere, Maliye Bakanı Kemal Lnakıtan. İstanbul büyükşehır belediye başkan adayı KadirTopbaş, Erdoğan'uı çocuklanna burs veren işadamı Remzi Gür'ün matrah arttınmı yoluyla vergi afîindan yararlan- dığını Cumhuriyet aynntılanyla duyuran tek ga- zete oldu. Erdoğan ve diğer AKP yöneticileri bu haberlerin hiçbirini yalanlayamadı. Başbakan Basın Müşaviri Ahmet Tezcan'ın mektubu • Baştarafı 1. Sayfada zorundayım, çünkü gazetenizde yer alan id- dialar doğrudan beni de hedef almakta ve medyanın susturulmasına yönelik biroperas- yonun aktörü haline getirmektedir. Bütün bunlann önünde bir insan olarak, hakkaniyet duygusuyla birgerçeğin altını çiz- mek zorundayım ki, yazdıklannız, özellikle Emin Çölaşan olayına dair göndermeleriniz tek kelime ile iftiradan ibarettir. Başbakan Er- doğan'm Emin Çölaşan'a dair hiçbir Hürriyet yöneticisine talimatı, telkinatı, tavsiyesi yahut ricası olmamıştır. Çünkü sayın Başbakan, kendisine yahut ailesine yönelik hakaret ve rf- tira mahiyetinde olmadıkça hiçbir eleştiriye tepki vemnemekte; hakaret ve iftira unsuru ta- şıyanlan ise yargı organlanna havale etmek- tedir. Ben bu gerçeğe bütün ruhumla şahitlik ederim. Zaten şu ana kadar aksi bir durum söz konusu olsa idi, şu anda bulunduğum görevi terk etmekte bir saniye dahi tereddüt göstermezdim. Basın Müşaviri olarak kendisiyle çok yakın mesai içindeyim, olanı biteni en yakın zavi- yeden görüyor ve değerlendiriyorum. Şunu gönül huzuruyla söyleyebilirim ki, sayın Baş- bakan bütün medya kuruluşlanna eşit mesa- fededir, hiçbirine angaje değildir ve hiçbirinin angajmanına da sıcak bakmamaktadır. Nite- kim kimi gazeteci arkadaşlarımız bizi "had- dinden fazla eşit davranmakla" suçlamakta- dır. Evet, haddinden fazla eşit ve demokrat bir tavırsergileniyor. Kanaatim odur ki, sizi ve pa- ralel zihniyette olanlan rahatsız eden hatta çileden çıkaran husus da budur. Bu noktada, 22 yıllık meslek hayatının ya- nsından fazlasını medya meselelerine has- retmiş bir gazeteci olarak şunu da üzülerek söylüyorum ki, siz gazetecilerin susturulma- sı konusunda belki en son söz söylemesi ge- reken bir kişisiniz. Bir gazetecinin nasıl sus- turulacağı konusunda sizden daha mahir kim olabilir diye düşünüyorum. Yıllar içinde yöne- ticisi olduğunuz gazeteden tasfiye ettiğiniz, sansürlediğiniz, susturduğunuz gazetecilerin sadece isimlerini alt alta yazacak olsalar bir küçük kitapçık halinde yayınlamak mümkün olabilirdi. Gazetecilik yapmıyor, Türkiye'nin en güzel ismine sahip gazeteyi jakoben fana- tizmin bülteni olarak kullanıyorsunuz. Sizinle paralel düşünmeyen hiçbir kaleme taham- mülünüz yok. Alternatif her sese kulaklarınız kapalı. Bu sözlerime yanrtınız "Hayırgazetecilik ya- pıyoruz" olacaksa, size bir teklrfim var. Gelin bütün yazılannızı ve gazetenizde yer alan ha- berleri, gazeteciliğin evrensel kurallarından oluşan ölçüye vuralım ve tek tek ömekier üze- rinde konuşalım. Ölçümüz Türkiye Gazeteci- ler Cemiyeti'nin yayınladığı "Türkiye Gazete- ci Hak ve Sonımluluklan Bildirgesi" olsun. İş- te o zaman yazdıklannızın hangisi iftira, ne ka- dan manüplasyon, kaç tanesi asparagas çı- kacak göreceksiniz. Var mısınız böyle bir etik muhasebeye? Çok basit bir örnekle başlayalım isterseniz. Gazetenize ayni ve nakdi destek sağlayan belediye başkanlan ile medya patronlanna yönelik haber ve yorumlan veri kabul ederek gazetecilik mukayesesi ve muhasebesi yapa- lım. Çok zengin olduğunu bildiğim Cumhuri- yet arşivlerine girelim, haber ve yorumlan ta- rayalım ve nasıl bir gazetecilik yaptığınızı göz- ler önüne serelim. Eminim ki böyle bir muhasebe sonucunda gazetecilik açısından müflis olduğunuz orta- ya çıkacaktır. Ahmet Tezcan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear